17. Muhalifler hangi kritik durumla karşı karşıyalar? Yakında hangi sözleri hatırlayacağız?

¹⁷ Elbette mücadelenin henüz bitmediğini biliyoruz. Herkese, muhalefet edenlere bile iyi haberi duyurmaya devam ediyoruz (Mat. 24:14, 21). Ancak şu anda muhaliflere sunulan tövbe etme ve kurtuluş kazanma fırsatı yakında sona erecek. Yehova’nın isminin kutsal kılınması insanların kurtulmasından çok daha önemlidir (Hezekiel 38:23’ü okuyun). Tanrı’nın toplumunu yok etme çabasında tüm uluslar güç birliği yaptığında mezmur yazarının şu sözlerini hatırlayacağız: “Ebediyen utansınlar ve şaşkın olsunlar; rüsvay olsunlar ve yok olsunlar” (Mezm. 83:17).

18, 19. (a) Yehova’nın egemenliğine muhalefet etmeye devam edenleri ne beklemektedir? (b) Yehova’nın egemenlik hakkının yakında son kez doğrulanacak olması sizi nasıl etkiliyor?

¹⁸ Yehova’nın egemenliğine muhalefet etmeye devam eden kişileri aşağılayıcı bir son bekliyor. Tanrı’nın Sözü, “iyi habere itaat etmeyen” ve bu nedenle Armagedon’da öldürülecek olan kişilerin “sonsuz yok oluş hükmünü” giyeceklerini söyler (2. Sel. 1:7-9). Onların yok edilmesi ve Yehova’ya tapınan kişilerin hayatta kalması Yehova’nın tek gerçek Tanrı olduğuna dair güçlü bir kanıt olacak. Bu büyük zafer yeni dünyada unutulmayacak. ‘Doğru olanların ve olmayanların diriltilmesinde’ hayata geri döndürülecek olanlar Yehova’nın bu büyük eylemini öğrenecek (Elçi. 24:15). Onlar yeni dünyada, Yehova’nın egemenliği altında yaşamanın gerçekten hikmetlilik olduğuna dair ikna edici kanıtlar görecekler. Onların arasındaki yumuşak başlı kişiler Yehova’nın tek gerçek Tanrı olduğuna hemen ikna olacak.

“Bu Gerçekten de Tanrı’nın En Kutsal ve Büyük İsmidir”

Bu sözleri, 1430 yılında verdiği bir vaaz sırasında Nikolaus von Cusa söyledi.a Birçok ilgi alanı olmasının yanında Yunanca, İbranice, felsefe, ilahiyat, matematik ve astronomi alanlarında eğitim gördü. 22 yaşındayken Katolik Kilisesi kanunları doktoru oldu. Ve 1448’de kardinal olarak atandı.

Bundan yaklaşık 550 yıl önce, Nikolaus von Cusa, Almanya’nın Bonn şehrinin 130 kilometre kadar güneyinde bulunan ve bugün Bernkastel-Kues olarak bilinen Kues kasabasında, yaşlılar için bir bakımevi yaptırmıştı. Bu bina şimdi Cusa’nın 310’dan fazla elyazmasından oluşan kütüphanesine ev sahipliği yapıyor. Bu elyazmalarından biri olan Cusanus 220 kodeksinde, Cusa’nın 1430’da verdiği vaaz bulunuyor. In principio erat verbum (Başlangıçta Söz Vardı) adlı bu vaazında Nikolaus von Cusa, Yehova’nın Latince yazılışı olan Iehoua’yı kullanmıştı.b Sayfa 56’da Tanrı’nın adıyla ilgili şu sözler yer alıyor: “Bu ismi Tanrı belirlemiştir. Dört harften oluşur ve Tetragrammaton olarak bilinir. . . . . Bu gerçekten de Tanrı’nın en kutsal ve büyük ismidir.” Nikolaus von Cusa’nın sözleri Tanrı’nın isminin, İbranice Kutsal Yazıların asıl metinlerinde yer aldığı gerçeğiyle uyumludur (Çık. 6:3).

15. yüzyıldan kalan bu kodeks Tetragrammaton’un “Iehoua” şeklinde ifade edildiği, var olan en eski belgelerden biridir. Bu yazılı kanıt, Tanrı’nın ismi için “Yehova” ismine yakın kullanımların, yüzyıllar boyu görülen en yaygın yazılış biçimi olduğunun başka bir göstergesidir.