Hayatımız ve Hizmetimiz İbadeti Kitapçığı İçin Kaynaklar
1-7 EKİM
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | YUHANNA 9-10
“İsa Koyunlarıyla İlgilenir”
nwtsty, Yhn 10:1’deki görsel malzeme
Koyun Ağılı
Koyun ağılı, koyunları hırsızlardan ve vahşi hayvanlardan korumak için yapılan etrafı çevrili bir alandı. Çobanlar sürülerini geceleri güvende olmaları için bu ağıllara koyardı. Kutsal Kitap devirlerinde ağıllar farklı boyutlarda ve şekillerde, üstü açık yapılardı. Genelde taş duvarla çevrilirdi ve tek bir girişi olurdu (Sy 32:16; 1Sa 24:3; Tsf 2:6). Yuhanna ağıla ‘kapıdan girmekten’ ve kapıda bekleyen bir ‘kapıcıdan’ bahseder (Yhn 10:1, 3). Toplu ağıllarda geceleri birden fazla sürü kalabilirdi ve kapıcı koyunları korumak için bekçilik ederdi. Sabah olduğunda kapıcı çobanlara kapıyı açardı. Her bir çoban sürüsünü toplamak için koyunlarına seslenirdi, koyunlar da çobanlarının sesini tanır ve onun peşinden giderdi (Yhn 10:3-5). İsa, öğrencileriyle nasıl ilgilendiğini göstermek için bu örneği verdi (Yhn 10:7-14).
nwtsty, Yhn 10:16’daki inceleme notu
getirmeliyim: Ya da “rehberlik etmeliyim.” Burada kullanılan Yunanca ago fiili bağlama göre “getirmek” ya da “rehberlik etmek” anlamına gelebilir. MS yaklaşık 200 yılına ait Yunanca bir elyazması, bu fiille bağlantılı Yunanca synago kelimesini kullanır ve bu kelime genelde “toplamak” olarak çevrilir. İyi Çoban İsa bu ağıldan olan koyunlarını (Lu 12:32’de “küçük sürü” olarak da adlandırılır) ve başka koyunlarını toplar, güder, korur ve besler. Onlar tek çobanın önderliğinde tek sürü olur. İsa bu benzetmeyle takipçilerinin sahip olacağı birliğe dikkat çekti.
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Yhn 9:38’deki inceleme notu
önünde eğildi: Ya da “ayaklarına kapandı; yere kapandı; hürmet etti.” Yunanca proskyneo fiili bir tanrıya veya ilaha tapınmaya atfen kullanıldığında “tapınmak” olarak çevrilmiştir (Mt 4:10; Lu 4:8). Ancak bu ayette, iyileşen kör adam İsa’yı Tanrı’nın temsilcisi olarak kabul ettiği için onun önünde eğildi. O, İsa’yı Tanrı ya da bir ilah olarak değil, geleceği önceden bildirilen “İnsanoğlu”, yani Tanrı’nın görevlendirdiği Mesih olarak gördü (Yhn 9:35). İsa’nın önünde eğildiğinde anlaşılan bunu İbranice Kutsal Yazılardaki kişilerin yaptığı gibi yaptı. Onlar peygamberlerle, krallarla ya da Tanrı’nın başka temsilcileriyle karşılaştıklarında onların önünde eğilmişlerdi (1Sa 25:23, 24; 2Sa 14:4-7; 1Kr 1:16; 2Kr 4:36, 37). Birçok olayda insanlar İsa’nın Tanrı’nın seçtiği kişi olduğunu anladıklarında, minnettarlıklarını göstermek için onun önünde eğildi.
nwtsty, Yhn 10:22’deki inceleme notu
Adama Bayramı: İbranice adı Hanuka’dır (hanukka) ve “açılış; adama” anlamına gelir. Bu bayram Yeruşalim’deki mabedin MÖ 165’te Tanrı’ya yeniden adanmasını anmak için kutlanırdı. Kislev ayının 25’inde, yani aralık ayının sonlarına doğru başlar ve sekiz gün sürerdi. (Sgd’nin 19. bölümüne bakın.) Suriye Kralı IV. Antiokhos Epiphanes, mabedi kirleterek Yahudilerin Tanrısı Yehova’yı hiçe saymıştı. Örneğin, önceden günlük yakılan sunuların sunulduğu büyük sunağın üzerine başka bir sunak inşa etti. MÖ 168’de Kislev ayının 25’inde, Yehova’nın mabedini tamamen kirletmek için bu sunakta domuz kurban etti ve etin suyunu mabedin her tarafına serpti. Mabedin kapılarını yaktı, kâhinlerin kullandığı odaları yıktı ve altın sunağı, huzur ekmeği masasını ve altın şamdanı oradan götürdü. Sonra Yehova’nın mabedini, pagan tanrı Olymposlu Zeus’a adadı. Bir Yahudi olan Yeuda Makabi, iki yıl sonra şehri ve mabedi ele geçirdi. Mabet temizlendi ve MÖ 165’te Kislev ayının 25’inde, yani Antiokhos’un Zeus’a iğrenç bir kurban sunduğu o günden tam üç yıl sonra mabet yeniden Yehova’ya adandı. Mabette yeniden günlük yakılan sunular sunulmaya başlandı. İlham edilmiş Kutsal Yazılar, Yeuda Makabi’ye bu zaferi Yehova’nın kazandırdığını ve mabedi onarması için onu yönlendirdiğini söylemez. Ancak Yehova’nın, pak tapınmayla ilgili bazı amaçlarını gerçekleştirmesi için Persli Koreş gibi başka milletlerden insanları kullandığı olmuştu (İş 45:1). Dolayısıyla Yehova’nın, isteğini yerine getirmek için Kendi halkından bir Yahudiyi kullanmış olabileceği sonucuna varmak makuldür. Kutsal Yazılara göre Mesih’in hayatı, hizmeti ve fidyesiyle ilgili peygamberlik sözlerinin yerine gelmesi için mabedin onun döneminde hâlâ duruyor ve kullanılıyor olması gerekiyordu. Ayrıca Mesih daha büyük bir kurban olan canını insanlık için verene dek mabette hayvan kurbanları sunulmaya devam etmeliydi (Da 9:27; Yhn 2:17; İb 9:11-14). İsa’nın takipçilerine Adama Bayramını kutlamaları emredilmemişti (Kl 2:16, 17). Ancak İsa ya da öğrencilerinin, bu bayramın kutlanmaması gerektiğini söyledikleri herhangi bir kayıt da yoktur.
8-14 EKİM
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | YUHANNA 11-12
“İsa’nın Şefkatini Örnek Alın”
nwtsty, Yhn 11:24, 25’teki inceleme notları
Biliyorum . . . . kalkacak: Marta İsa’nın son günde, yani gelecekte gerçekleşecek dirilmeden bahsettiğini düşündü (Yhn 6:39). Marta dirilmenin olacağına yürekten inanıyordu. Onun döneminde Sadukiler olarak adlandırılan bazı din adamları, Kutsal Yazıların açıkça öğrettiği dirilme öğretisini reddediyordu (Da 12:13; Mr 12:18). Ferisiler de canın ölümsüz olduğuna inanıyordu. Ancak Marta İsa’nın dirilmeyi öğrettiğini, hatta ölüleri dirilttiğini biliyordu. Fakat İsa daha önce Lazar kadar uzun süredir ölü olan birini diriltmemişti.
Dirilme ve yaşam benim: İsa’nın ölümü ve diriltilmesi, ölülerin dirilmesinin yolunu açtı. İsa diriltildikten sonra, Yehova ona ölüleri diriltme gücünün yanı sıra sonsuz yaşam verme gücü de bağışladı (Yhn 5:26). Vh 1:18’de İsa kendisini “diri olan” diye adlandırır ve ‘ölümün ve ölüler diyarının anahtarlarının’ onda olduğunu söyler. Dolayısıyla İsa hem yaşayanlara hem de ölülere ümit sağlayan kişidir. O mezarları açıp ölüleri tekrar hayata döndüreceğine söz vermiştir. Onlardan bazılarını kendisiyle gökte hüküm sürmesi için diriltiyor, bazılarını da bu yönetimin altında yeryüzünde yaşaması için diriltecek (Yhn 5:28, 29; 2Pe 3:13).
nwtsty, Yhn 11:33-35’teki inceleme notları
ağladığını: “Ağlamak” için kullanılan Yunanca kelime genelde sesli şekilde ağlamaya atfeder. İsa’nın Yeruşalim’in yakında yıkılacağını bildirdiği kayıtta da aynı Yunanca fiil kullanılmıştır (Lu 19:41).
içi burkuldu, çok sıkıldı: Orijinal dilde bu iki kelimenin birlikte kullanılması İsa’nın bu olayda çok yoğun duygular yaşadığını gösteriyor. “İçi burkuldu” olarak çevrilen Yunanca fiil (embrimaomai) genelde güçlü duygular için kullanılır, fakat bu bağlamda kastedilen şudur: İsa o kadar duygulandı ki duygularını dışa vurdu. “Çok sıkıldı” olarak çevrilen Yunanca ifade (tarasso) sözcük anlamıyla gerginliğe atfeder. Bir bilgine göre, tarasso fiili bu bağlamda “birinin karmaşık duygular hissetmesine veya büyük bir keder duymasına neden olma” anlamına gelir. Yhn 13:21’de İsa’nın, Yahuda’nın ona ihanet edeceğini düşündüğünde hissettikleri anlatılırken de aynı fiil kullanılmıştır.
gözünden yaşlar boşaldı: Burada kullanılan kelime (dakryo) Lu 7:38; Elç 20:19, 31; İb 5:7; Vh 7:17; 21:4 gibi ayetlerde “gözyaşları” olarak çevrilen Yunanca ismin fiil halidir. Bu ayette sesli şekilde ağlamaktan çok gözyaşlarına vurgu yapıldığı anlaşılıyor. Bu fiil, Yunanca Kutsal Yazılarda sadece burada kullanılmıştır ve Yhn 11:33’te Meryem ve yanındaki Yahudilerin ağlamasını tarif ederken kullanılan fiilden farklıdır. İsa Lazar’ı dirilteceğini biliyordu ancak yakın arkadaşlarının acı çektiğini görmek onu çok üzdü. Arkadaşlarına duyduğu büyük sevgi ve şefkat nedeniyle çekinmeden gözyaşı döktü. Bu kayıt İsa’nın, sevdiklerini kaybeden kişilere ne kadar duygudaş olduğunu açıkça gösterir.
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Yhn 11:49’daki inceleme notu
başkâhin: İsrail’in bağımsız bir ulus olduğu dönemlerde başkâhin ömür boyu görevde kalırdı (Sy 35:25). Ancak İsrail Roma’nın egemenliği altındayken Roma’nın görevlendirdiği yöneticiler başkâhinleri tayin eder veya görevden alırdı. Romalılar tarafından tayin edilen Kayafa yetenekli bir diplomattı ve kendinden önce başkâhinlik yapmış kişilerden daha uzun süre bu görevde kaldı. O MS yaklaşık 18’de göreve getirildi ve MS yaklaşık 36 yılına kadar başkâhinlik yaptı. Yuhanna o yıl, yani MS 33’te Kayafa’nın başkâhin olduğunu söylerken anlaşılan Kayafa’nın başkâhinlik yaptığı dönemin İsa’nın öldürüldüğü o önemli yılı da içerdiğine dikkat çekti. (Kayafa’nın evinin olası yerini öğrenmek için sgd’nin 16. bölümüne bakın.)
nwtsty, Yhn 12:42’deki inceleme notları
yöneticiler: Burada kullanılan Yunanca kelime anlaşılan Yahudi yüksek mahkemesi Sanhedrin’in üyelerine atfediyor. Bu ifade Yhn 3:1’de bu mahkemenin bir üyesi olan Nikodimos için de kullanılır.
havradan atılmak: Ya da “aforoz edilmek; havraya girişin yasaklanması.” Yunanca aposynagogos sıfatı yalnızca Yhn 9:22; 12:42 ve 16:2’de kullanılır. Havradan atılan biri hor görülür ve toplumdan dışlanırdı. Diğer Yahudilerle ilişkisinin bu şekilde sona ermesi kişinin ailesi için maddi yönden ciddi zorluklara yol açardı. Aslında havralarda eğitim verilirdi. Fakat bazı durumlarda havralar kırbaç ve aforoz cezası verme yetkisi olan yerel mahkemelere de ev sahipliği yapardı (Mt 10:17).
15-21 EKİM
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | YUHANNA 13-14
“Size Bir Örnek Bıraktım”
nwtsty, Yhn 13:5’teki inceleme notu
öğrencilerinin ayaklarını yıkayıp: Eski İsrail’de insanlar genelde çarık giyerdi. Çarıklar yalnız tabanı olan, ayağa ve bileğe kayışla bağlanan sandaletlerdi. Yollar ve tarlalar tozlu ya da çamurlu olduğundan yolculuk yapan insanların ayağı mutlaka kirlenirdi. Dolayısıyla insanlar eve girmeden önce çarıklarını çıkarırdı ve gelen misafirin ayaklarını yıkamak misafirperverliğin bir gereğiydi. Kutsal Kitabın başka yerlerinde de bu âdetten söz edilir (Ba 18:4, 5; 24:32; 1Sa 25:41; Lu 7:37, 38, 44). İsa öğrencilerinin ayaklarını yıkayarak alçakgönüllülük ve birbirine hizmet etmek konusunda somut bir ders vermiş oldu.
nwtsty, Yhn 13:12-14’teki inceleme notu
yıkamalısınız: Ya da “yıkamakla yükümlüsünüz.” Buradaki Yunanca fiil genelde maddi bağlamda kullanılır ve “birine borçlu olmak” anlamına gelir (Mt 18:28, 30, 34; Lu 16:5, 7). Bu ve başka bağlamlarda ise daha genel anlamda, bir şey yapmakla yükümlü olmak ya da zorunda olmak anlamında kullanılmıştır (1Yh 3:16; 4:11; 3Yh 8).
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Yhn 14:6’daki inceleme notu
Yol, hakikat ve yaşam benim: İsa yoldur, çünkü Tanrı’ya duayla yaklaşmak sadece onun aracılığıyla mümkündür. Ayrıca insanların Tanrı’yla barışmasının tek ‘yolu’ da İsa’dır (Yhn 16:23; Ro 5:8). İsa hakikattir, çünkü tüm sözleri ve davranışları hakikatle uyumluydu. Ayrıca Tanrı’nın amacındaki kilit rolünü gösteren birçok peygamberlik sözünü gerçekleştirdi (Yhn 1:14; Vh 19:10). Bu sözler “onun sayesinde Evet oldu”, yani yerine geldi (2Ko 1:20). İsa yaşamdır, çünkü fidye aracılığıyla insanların ‘gerçek yaşamı’, yani ‘sonsuz yaşamı’ kazanmasını mümkün kılmıştır (1Ti 6:12, 19; Ef 1:7; 1Yh 1:7). Ayrıca ölmüş olan milyonlarca kişiyi cennet yeryüzünde sonsuza dek yaşama ümidiyle dirilterek onlar için de “yaşam” olduğunu gösterecek (Yhn 5:28, 29).
nwtsty, Yhn 14:12’deki inceleme notu
bunlardan daha büyük işler: İsa öğrencilerinin kendisinden daha büyük mucizeler yapacağını söylemiyordu. Bunun yerine onların duyuru ve öğretim işini çok daha kapsamlı şekilde yapacağını alçakgönüllülükle dile getirdi. Takipçileri bu hizmeti çok daha geniş alanda, çok daha fazla insana ulaşarak ve çok daha uzun süre yerine getirecekti. İsa bu sözleriyle takipçilerinden bu işi sürdürmelerini istediğini açıkça gösterdi.
22-28 EKİM
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | YUHANNA 15-17
“Siz Dünyaya Ait Değilsiniz”
nwtsty, Yhn 15:19’daki inceleme notu
dünya: Bu bağlamda Yunanca kosmos sözcüğü, Tanrı’nın kulları dışındaki insanlara, O’na yabancılaşmış insan toplumuna atfeder. İsa’nın, takipçilerinin bu dünyaya ait olmadığıyla ilgili sözlerini alıntılayan tek İncil yazarı Yuhanna’dır. İsa sadık elçilerinin yanında yaptığı son duada bu konuya iki kez daha değindi (Yhn 17:14, 16).
nwtsty, Yhn 15:21’deki inceleme notu
benim adımdan dolayı: Kutsal Kitapta “isim” ya da “ad” ifadesi bazen bu adı taşıyan kişiye, onun namına ve temsil ettiği her şeye atfen kullanılır (Mt 6:9). İsa’nın durumunda onun ismi Babasının ona verdiği yetkiyi ve konumu da temsil eder (Mt 28:18; Flp 2:9, 10; İb 1:3, 4). İsa burada dünyadaki insanların, takipçilerine neden düşmanca davranacağını açıklıyordu. Bunun nedeni onu göndereni tanımamalarıydı. Tanrı’yı tanımaları, İsa’nın isminin temsil ettiği şeyi anlamalarına ve kabul etmelerine yardımcı olacaktı (Elç 4:12). İsa’nın ismi, onun Krallar Kralı ve Tanrı’nın atadığı yönetici olarak konumunu da simgeler. O, tüm insanların yaşam kazanmak için boyun eğmesi gereken kişidir (Yhn 17:3; Vh 19:11-16; ayrıca Me 2:7-12 ile karşılaştırın).
it-1-E 516
Cesaret
Yehova Tanrı’ya düşman olan dünyanın tutum ve davranışlarından etkilenmemek ve bu dünyanın nefretine rağmen Tanrı’ya sadık kalabilmek için Hıristiyanların cesarete ihtiyacı vardır. İsa Mesih öğrencilerine şöyle dedi: “Bu dünyada sıkıntı çekeceksiniz, fakat cesur olun! Ben dünyayı yendim” (Yhn 16:33). Tanrı’nın Oğlu asla dünyanın etkisi altına girmedi. O hiçbir yönden dünyaya benzemeyerek onu yendi. İsa’nın dünyayı yenerek bıraktığı harika örnek ve kusursuz yaşamının sonuçları üzerinde düşünmek, onun gibi dünyadan ayrı kalmak için cesaret kazanmamıza yardım eder (Yhn 17:16).
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Yhn 17:21-23’teki inceleme notları
bir: Ya da “birlik içinde.” İsa ve Babası işbirliği yapmak ve fikir birliğinde olmak bakımından ‘birdir.’ İsa gerçek takipçilerinin de tıpkı onlar gibi “bir” olmaları, yani aynı amaç uğruna birlik içinde çalışmaları için dua etti (Yhn 17:22). Pavlus da 1Ko 3:6-9’da, birbirleriyle ve Tanrı’yla çalışan Hıristiyanların arasındaki birlikten söz ederken böyle bir birliği kastetti (1Ko 3:8).
tam bir birliğe kavuşur: İsa burada tam bir birlik içinde olmak ile Tanrı’nın sevgisini tatmak arasında bağlantı kurar. Bu Kl 3:14’teki şu sözlerle uyumludur: “Sevgi, birliğin kusursuz bağıdır.” Tam bir birliğin olması İsa’nın takipçileri arasında kişilik, yetenekler, alışkanlıklar ya da vicdan gibi konularda hiçbir farklılık olmayacağı anlamına gelmez. Onların davranış, inanç ve öğrettikleri şeyler bakımından birlik içinde olması anlamına gelir (Ro 15:5, 6; 1Ko 1:10; Ef 4:3; Flp 1:27).
nwtsty, Yhn 17:24’teki inceleme notu
dünya kurulmadan: “Kurulmak” için kullanılan Yunanca sözcük, İb 11:11’de ‘çocuk sahibi olmak’ olarak çevrilmiştir. Burada ‘dünyanın kurulması’ ifadesiyle, anlaşılan Âdem ve Havva’nın çocuk sahibi olması kastediliyor. İsa ‘dünyanın kurulması’ ile Habil arasında bağlantı kurar (Lu 11:50, 51). Görünüşe göre Habil, fidyeyle kurtarılabilecek ilk insandı ve “dünya kurulduğundan beri” adı “hayat kitabına” yazılan ilk kişiydi (Vh 17:8). İsa’nın Babasına dua ederken söylediği bu sözler Tanrı’nın çok uzun zaman önce, daha Âdem ve Havva çocuk sahibi olmadan önce, biricik oğlunu sevdiğini gösterir.
29 EKİM–4 KASIM
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | YUHANNA 18-19
“İsa Hakikate Şahitlik Etti”
nwtsty, Yhn 18:37’deki inceleme notları
hakikat: İsa genel anlamda hakikatten değil, Tanrı’nın amaçlarıyla ilgili hakikatten bahsediyordu. Tanrı’nın amacının önemli bir kısmı, “Davut oğlu” İsa’nın başkâhin ve Tanrı’nın Krallığının yöneticisi olarak hizmet etmesidir (Mt 1:1). İsa dünyaya gelmesinin ve yeryüzünde hizmet etmesinin başlıca nedenlerinden birinin Krallıkla ilgili hakikati duyurmak olduğunu açıkladı. İsa Davut’un doğduğu Yahudiye’nin Beytlehem şehrinde doğmadan önce ve doğduğunda melekler benzer bir mesaj bildirmişti (Lu 1:32, 33; 2:10-14).
şahitlik etmek: “Şahitlik etmek” (martyreo), “şahitlik” (martyria) ve “şahit” (martys) olarak çevrilen Yunanca kelimeler geniş anlamlıdır ve Yunanca Kutsal Yazılarda da böyle kullanılmıştır. Bu terimler genel anlamda birinin bizzat şahit olduğu veya bildiği gerçekler hakkında tanıklık etmesi anlamında kullanılır, fakat aynı zamanda “bildirmek; doğrulamak; hakkında övgüyle konuşmak” fikirlerini de içerebilir. İsa inandığı hakikatlere şahitlik etmekle ve bunları duyurmakla kalmadı. Aynı zamanda Babasının peygamberlik sözlerinin ve vaatlerinin doğruluğunu destekleyecek şekilde yaşadı (2Ko 1:20). Tanrı, gökteki Krallık ve yöneticisi olacak Mesih’le ilgili amacını önceden detaylı olarak bildirmişti. İsa, yeryüzündeki yaşamıyla ve canını fidye olarak vermesiyle kendisi hakkındaki tüm peygamberlik sözlerini gerçekleştirdi. Buna Kanun ahdinde yer alan ve “gelecek şeylerin gölgesi” ya da temsili olan şeyler de dahildi (Kl 2:16, 17; İb 10:1). Gerçekten de İsa’nın hem sözleriyle hem de davranışlarıyla ‘hakikate şahitlik ettiği’ söylenebilir.
nwtsty, Yhn 18:38a’daki inceleme notu
Hakikat nedir?: Anlaşılan Pilatus İsa’nın az önce bahsettiği ‘hakikatten’ değil, genel anlamda hakikatten bahsediyordu (Yhn 18:37). Onun sorusu samimi bir soru olsaydı İsa bunu mutlaka cevaplardı. Pilatus muhtemelen bu soruyu bir cevap almak amacıyla değil, “Hakikat mi? O da ne? Öyle bir şey yok!” dercesine alaycı ve kuşkulu bir tavırla sordu. Hatta Pilatus İsa’nın cevabını beklemeden oradan ayrılıp Yahudilerin karşısına çıktı.
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Yhn 19:30’daki inceleme notu
ruhunu teslim etti: Ya da “nefes almayı bıraktı.” Buradaki “ruh” ifadesi (Yunanca pneuma) “nefes” veya “yaşam gücü” anlamına geliyor olabilir. Paralel kayıtlar olan Mr 15:37 ve Lu 23:46’da Yunanca ekpneo (sözcük anlamıyla “nefes vermek”) fiilinin kullanılmış olması bu düşünceyi destekler. (Bu ayetlerde bu fiil “son nefesini verdi” olarak çevrilmiştir.) Bazılarına göre “teslim etti” olarak çevrilen Yunanca ifade, İsa’nın artık her şey tamamlandığı için hayatta kalma mücadelesinden kendi isteğiyle vazgeçtiğini gösteriyor. O gönüllü olarak “canından vazgeçti” (İş 53:12; Yhn 10:11).
nwtsty, Yhn 19:31’deki inceleme notu
o gün büyük Sebt günüydü: Fıshın ertesi günü, yani Yahudi takvimine göre 15 Nisan, haftanın hangi gününe denk gelirse gelsin Sebt günü olarak kabul edilirdi (Le 23:5-7). Bu özel Sebt günü haftalık Sebt gününe (Yahudilere göre haftanın yedinci günü, yani cuma günbatımından cumartesi günbatımına kadar olan gün) denk geldiğinde buna “büyük Sebt günü” denirdi. İsa’nın öldüğü cuma gününün ertesi günü de büyük Sebt günüydü. MS 31 ila 33 yılları arasındaki dönemde 14 Nisan’ın cuma gününe denk geldiği tek yıl MS 33’tür. Bu bilginin ışığında İsa’nın MS 33 yılının 14 Nisan gününde öldüğü sonucuna varabiliriz.