Hayatımız ve Hizmetimiz İbadeti Kitapçığı İçin Kaynaklar
3-9 Aralık
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | ELÇİLER 9-11
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Elç 10:6’daki inceleme notu
derici Simun: Bir derici, kireç çözeltisi kullanarak hayvan derilerini et ve yağ kalıntılarından ya da kıllardan temizlerdi. Sonra güçlü bir kimyasal çözeltiyle deriyi işlemden geçirirdi. Böylece deri, malzeme olarak kullanılmaya hazır hale gelirdi. Deri yapımında etrafa pis kokular yayılırdı ve bu işlem bolca su kullanılmasını gerektirirdi. Belki de bu yüzden Simun Yafa’da deniz kenarında ve büyük ihtimalle bir kenar semtte yaşıyordu. Musa Kanununa göre, hayvan leşleriyle temas halinde olan biri kirli sayılırdı (Le 5:2; 11:39). Bu nedenle birçok Yahudi dericileri hor görür ve onların evinde kalmak istemezdi. Hatta daha sonra Talmud dericilerin yaptığı işi gübre toplayıcılarının yaptığı işten daha alt seviyede sınıflandırdı. Ancak bu önyargılar Petrus’u Simun’un evinde kalmaktan alıkoymadı. Petrus’un bu olaydaki açık fikirliliği onu bir sonraki görevine, yani diğer milletlerden olan birinin evine gitmeye hazırladı. Bazı bilginler “derici” için kullanılan Yunanca byrseus kelimesinin Simun’un lakabı olduğunu düşünüyor.
10-16 Aralık
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | ELÇİLER 12-14
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Elç 13:9’daki inceleme notları
Saul, yani Pavlus: Bu ayetten itibaren Saul’dan Pavlus diye söz edilir. Elçi Pavlus Roma vatandaşı bir İbrani olarak doğmuştu (Elç 22:27, 28; Flp 3:5). Dolayısıyla hem İbrani ismi Saul’un, hem de Romalı ismi Pavlus’un ona çocukken verilmiş olması muhtemeldir. O zamanki Yahudilerin, özellikle de İsrail dışında yaşayanların iki ismi olması alışılmış bir durumdu (Elç 12:12; 13:1). Pavlus’un bazı akrabalarının da İbrani isimlerinin yanı sıra Romalı ya da Yunan isimleri vardı (Ro 16:7, 21). “Milletlere gönderilmiş bir elçi olarak” Pavlus’un görevi iyi haberi Yahudi olmayanlara duyurmaktı (Ro 11:13). O, anlaşılan diğer milletlerden insanların yadırgamayacağı Romalı ismini kullanmaya karar verdi (Elç 9:15; Ga 2:7, 8). Bazıları onun Romalılara özgü bu ismi Kıbrıs Genel Valisi Sercius Pavlus’un onuruna aldığını ileri sürmektedir. Ancak onun Kıbrıs’tan ayrıldıktan sonra da Pavlus ismini kullanmaya devam etmesi bu ihtimali zayıflatıyor. Bazılarına göre de Pavlus’un İbranice ismini kullanmamasının nedeni Saul isminin Yunanca telaffuzunun, kasıla kasıla yürüyen bir insan (veya hayvan) için kullanılan bir Yunanca sözcüğü andırmasıydı.
Pavlus: Latince Paulus’tan gelen ve “küçük; ufak” demek olan Paulos ismi, Yunanca Kutsal Yazıların Türkçe tercümesinde 301 kez Elçi Pavlus için ve bir kere de Kıbrıs Genel Valisi Sercius Pavlus için kullanılır (Elç 13:7).
17-23 Aralık
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | ELÇİLER 15-16
Ruhi Hazineleri Keşfedin
nwtsty, Elç 16:37’deki inceleme notu
Roma vatandaşı olan bizler: Pavlus ve anlaşılan Silas da Roma vatandaşıydı. Roma kanununa göre bir vatandaşın her zaman yasal bir mahkemenin önüne çıkarılma hakkı vardı ve asla mahkûm edilmeden halkın önünde cezalandırılamazdı. Roma vatandaşı olan kişiler, imparatorluğun topraklarında nereye giderlerse gitsinler belirli haklara ve ayrıcalıklara sahip olurlardı. Bir Roma vatandaşı eyalet kanunlarına değil, Roma kanunlarına bağlı olurdu. Suçlandığında, bulunduğu eyaletin kanunlarına göre yargılanmayı kabul etme hakkına sahip olsa da, isterse davasını bir Roma mahkemesine sunabilirdi. Ayrıca idam cezasının söz konusu olduğu bir davayı imparatora arz etme hakkına sahipti. Elçi Pavlus Roma İmparatorluğu’nun büyük bir kısmında iyi haberi duyurdu. Kutsal Kitapta kayıtlı olan üç olayda onun Roma vatandaşı olarak sahip olduğu hakları kullandığını görürüz. İlki Filipili yöneticilere onu döverek haklarını çiğnediklerini söylediği bu olaydır. (Diğer iki olay için Elç 22:25 ve 25:11 ayetlerine bakın.)
24-30 Aralık
TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | ELÇİLER 17-18
“Duyuru ve Öğretme İşinde Pavlus’u Örnek Alın”
nwtsty, Elç 17:2, 3’teki inceleme notları
ikna etmeye çalıştı: Pavlus iyi haberi sadece duyurmakla kalmadı. Aynı zamanda Kutsal Yazılardan, yani İbranice Kutsal Yazılardan kanıtlar göstererek açıklama da yaptı. Ayetleri okumaktan fazlasını yaptı; insanları ikna etmek için bu ayetler üzerinde akıl yürüttü ve mantık yürütme tarzını konuştuğu kişilere göre uyarladı. Yunanca dialegomai fiili “sohbet etmek; müzakere etmek” anlamına gelir. Bu, karşılıklı olarak konuşma fikri taşır. Bu Yunanca sözcük şu ayetlerde de kullanılmıştır: Elç 17:17; 18:4, 19; 19:8, 9; 20:7, 9.
Yazılardan kanıtlar göstererek: Yunanca sözcük kelime anlamıyla “yanına koymak” demektir. Dolayısıyla Pavlus İbranice Kutsal Yazılardaki Mesih’le ilgili peygamberlik sözlerini İsa’nın hayatındaki olaylarla dikkatle karşılaştırmış ve İsa’nın bu sözleri nasıl gerçekleştirdiğini göstermiş olabilir.
nwtsty, Elç 17:17’deki inceleme notu
çarşı meydanında: Akropolis’in kuzeybatısında bulunan Atina çarşı meydanı (Yunanca, agora) yaklaşık 200x250 metrelik bir alandı. Çarşı meydanı sadece alışveriş yapılan bir yer değildi. Şehrin ekonomi, siyaset ve kültür merkeziydi. Atinalılar bu merkezi yerde bir araya gelip entelektüel tartışmalar yapmaktan zevk alırlardı.
nwtsty, Elç 17:22, 23’teki inceleme notu
Bilinmeyen Tanrı’ya: Yunanca Agnostoi theoi sözcükleri Atina’daki bir sunağın üzerindeki yazıtta geçiyordu. Atinalılar tanrılardan korktukları için birçok mabet ve sunak inşa etti. Hatta Şöhret, Tevazu, Güç, İkna ve Merhamet gibi soyut şeyleri temsil eden tanrılar için bile sunaklar yaptılar. Belki de herhangi bir tanrıyı ihmal edip kızdırma korkusuyla bir sunağı “Bilinmeyen Tanrı’ya” adadılar. Halk bu sunağı yaparak, hakkında hiçbir şey bilmedikleri bir Tanrı’nın varlığını kabul etmiş oluyordu. Pavlus ortak bir zemin yaratmak için bu sunağı kullandı ve Atinalılara o güne dek hiç tanımadıkları gerçek Tanrı’yı tanıttı.
Ruhi Hazineleri Keşfedin:
nwtsty, Elç 18:21’deki inceleme notu
Yehova isterse: Bu ifade, herhangi bir şey yaparken ya da planlarken Tanrı’nın isteğini hesaba katmamız gerektiğini vurgular. Elçi Pavlus bu ilkeyi her zaman aklında tuttu (1Ko 4:19; 16:7; İb 6:3). Öğrenci Yakup da mektubunu yazdığı kişileri “Yehova isterse yaşarız, şunu ya da bunu yaparız” demeye teşvik etti (Yk 4:15). Böyle ifadeler lafta kalmamalı; “Yehova isterse” diyen samimi biri Yehova’nın isteğiyle uyumlu hareket etmeye çalışmalı. Bu ifadenin her zaman sesli söylenmesi gerekmez, kişi bunu genelde içinden söyler. (Sgd’nin 2. bölümüne bakın.)