Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 3/00 s. 18-21
  • Suç Batağından Ümit Dolu Bir Yaşama

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Suç Batağından Ümit Dolu Bir Yaşama
  • Uyanış!—2000
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Suça Giden Yol
  • Uyuşturucu Piyasası
  • Zengin Ol, Doğru Yola Gir
  • Tam Bir Değişim
  • Doğru Yolda Gitmenin Ödülleri
  • Şiddete Yönelik Bir Yaşamın Üstesinden Gelmek
    Uyanış!—1992
  • Kutsal Kitap Hayatları Değiştirir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2009
  • Bir Suçluyken Yehova’nın Bir Şahidi Olmak Üzere Hakikat Beni Nasıl Değiştirdi
    Uyanış!—1992
  • Artık Kaya veya Ada Değilim
    Uyanış!—1995
Daha Fazla
Uyanış!—2000
g 3/00 s. 18-21

Suç Batağından Ümit Dolu Bir Yaşama

COSTA KOULLAPIS TARAFINDAN ANLATILMIŞTIR

HAPİSHANEDEKİ HÜCREMİN KİRLİ DUVARLARINA BAKARKEN ÇOK PARAYA SAHİP OLMANIN BİR YOLUNU BULMAM GEREKTİĞİNE KARAR VERDİM. BÖYLECE İÇİNE DÜŞTÜĞÜM BU SUÇ BATAĞINDAN KURTULUP YENİ BİR YAŞAMA BAŞLAYABİLİRDİM.

ORADA zavallı ve bezgin bir halde otururken, geçen yıl boyunca 11 arkadaşımın öldüğünü hatırladım. Biri cinayetten idam edilmişti, diğeri cinayet suçundan yargılanmayı beklerken intihar etmişti; ikisi bir sokak kavgasında ölene kadar dövüldü, üçü aşırı dozda uyuşturucudan, dördü de motor kazasında öldü. Ayrıca, ciddi suçlar işlemiş olan bazı arkadaşlarım da başka hapishanelerde yatıyordu.

Böylece, kasvetli hapishane hücresinde ümitsiz bir şekilde, bana bu suç batağından çıkış yolunu göstermesi için Tanrı’ya dua ettim; aslında kime dua ettiğim hakkında fikrim yoktu. Duama ancak uzun bir süre sonra cevap aldım. Bu arada, kasıtlı olarak ağır yaralama gibi ciddi bir suçlamadan kurtulmayı başardım. Daha hafif bir suçu kabullenmek işe yaradı, böylece daha hafif bir suçlama ve az bir cezayla bu işi atlattım. Fakat ilk olarak isterseniz bu zor duruma nasıl düştüğümü anlatayım.

1944 yılında Pretoria’da (Güney Afrika) doğdum ve orada büyüdüm. Çocukluk yıllarım mutsuz geçti; çoğu zaman çok fazla içki içtiği için şiddetli öfke nöbetleri geçiren babam yüzünden ailemiz berbat durumdaydı. Ayrıca kumar alışkanlığı vardı ve sürekli değişen ruh hali sonucunda, sözlü ya da fiziksel saldırıları hepimizin, özellikle annemin acı çekmesine yol açıyordu. Sürekli olarak çıkan kavgalardan kaçmak için vaktimi sokaklarda geçirmeye başladım.

Suça Giden Yol

Sonuç olarak, çok küçük yaşta hayatı iyice tanıdım. Örneğin, sekiz yaşındayken iki hayat dersi almıştım. İlki, bir komşunun evinden çaldığım oyuncaklarla yakalandığım zamandı. Babam beni feci şekilde dövmüştü. Onun öfkeyle savurduğu tehdit hâlâ kulaklarımda çınlıyor: “Eğer seni bir daha çalınmış bir şeyle yakalarsam, boynunu kırarım!” Bir daha asla çalmamaya değil, asla yakalanmamaya karar verdim. Kendi kendime, ‘Bir dahaki sefere çaldığım şeyi saklayacağım ve kimse bulamayacak’ dedim.

Yine oldukça küçük yaştayken aldığım ikinci ders farklı bir konudaydı. Okulda bir gün Din dersinde, öğretmenimiz bize Tanrı’nın özel bir ismi olduğunu öğretti. “Tanrı’nın ismi Yehova’dır” dediğinde şaşırmıştık; şöyle devam etti: “Ve Oğlu İsa adıyla dua ettiğiniz sürece, O’na söylediğiniz her şeyi dinler.” Çocuk olmama rağmen bu, zihnimde büyük bir etki bırakmıştı, fakat suç batağına sürüklenmemi engellemedi. Lise çağına geldiğimde, dükkânlardan mal çalma ve soygunculuk konularında uzman olmuştum. Okul arkadaşlarımın da bir yardımı olamazdı, çünkü zaten onlardan birçoğu çeşitli suçlardan ötürü bir süre ıslahevinde kalmışlardı.

Yıllar geçtikçe, suç işlemeyi meslek edindim. Daha yirmi yaşına gelmeden, sayısız soyguna, ev ve araba hırsızlığına ve saldırıya karışmıştım. Sürekli olarak bilardo salonlarına ve barlara takılıp, kadın satıcılarının, fahişelerin ve suçluların ayak işlerine baktığımdan teknik lisede ilk yılımı bile tamamlayamadım.

Artık hep, kendilerine ihanet eden birini sakatlamakta tereddüt etmeyecek kadar hissizleşmiş suçlularla birlikteydim. Ağzımı sıkı tutmanın ve yaptıklarımı ortalıkta anlatmamanın ya da çok param olduğunda bunu herkese göstermemenin çok işe yaradığını öğrendim. Öyle yapmak, bir suç işlendiği haberinin yayılmasından başka bir işe yaramayacak, bu da polisin dikkatini çekecek ve zorlu bir sorgulamayla sonuçlanacaktı. Daha da kötüsü bu, ganimetten pay isteyen diğer suçluların beklenmedik ziyaretlerine yol açardı.

Bu tür önlemlere rağmen, yine de bazen yasal olmayan faaliyetlere karıştığım şüphesiyle polis tarafından izleniyordum. Fakat bir suçla bağlantımı ortaya çıkaracak ya da beni ele verecek bir şeyi asla yanımda bulundurmamaya özen gösteriyordum. Bir keresinde polis sabah saat üçte evimize baskın yaptı. Civardaki bir toptancı soyulmuştu ve aradıkları elektrikli aletleri bulmak için tüm evi iki kere aradılar. Hiçbir şey bulamadılar. Parmak izi tespiti için karakola götürüldüm, fakat suçlu bulunmadım.

Uyuşturucu Piyasası

12 yaşından itibaren düzenli olarak, algı bozukluğuna yol açan uyuşturucular kullanmaya başladım. Bu kötü alışkanlık yüzünden sağlığım bozulmaya başladı ve birkaç kere aşırı dozda uyuşturucu aldığım için neredeyse ölüyordum. Kısa bir süre sonra, yeraltı dünyasıyla güçlü bağlantıları olan bir doktorla tanıştım. Bunun sonucunda uyuşturucu satıcısı oldum ve kısa sürede sadece birkaç dağıtıcıya mal vermenin yakalanma riskini azalttığını öğrendim; çünkü başkaları riske girerken ben göze batmayacaktım.

Ne yazık ki, uyuşturucu sattığım insanlardan bazıları aşırı dozda uyuşturucu kullanarak öldü ya da uyuşturucunun etkisindeyken ciddi suçlar işlediler. Bir “arkadaşım” ünlü bir doktoru öldürdü. Bu, ülke çapında gazetelerin manşetlerinde yer aldı. O daha sonra beni suçlamaya kalktı, fakat polis kapıma gelene kadar benim olaydan haberim bile olmamıştı. Aslında polis sık sık gelip işlenen çeşitli suçlarla ilgili beni sorgulardı.

Fakat bir gün çok aptalca bir şey yaptım. Bir hafta boyunca aşırı dozda uyuşturucu ve içki kullandıktan sonra, bir yanlış anlama yüzünden hışımla iki kişiye saldırdım ve ağır yaralanmalarına neden oldum. Ertesi sabah beni teşhis ettiler ve ağır yaralama suçuyla tutuklandım. İşte hapishaneye böyle düştüm.

Zengin Ol, Doğru Yola Gir

Hapishaneden serbest bırakıldıktan sonra bir ilaç şirketine depo sorumlusu arandığını duydum. Bu iş için başvurdum ve işvereni uygun kişi olduğuma ikna ettim. Orada çalışan bir arkadaşın tavsiyesiyle işe alındım. Bunun, çok para kazanmak ve başka bir yere taşınıp yeni bir başlangıç yapmak için iyi bir yol olduğunu düşünüyordum. Böylece, kendimi işin tüm yönlerini mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde öğrenmeye adadım ve her gece tüm ilaçların adlarını öğrenmek için geç saatlere kadar oturdum. Bunun beni yeni bir yaşama götürecek yol olduğundan emindim.

Planım, biraz beklemek ve işverenlerin güvenini kazanmaktı. Daha sonra uygun bir zamanda gizlice depoya girip, karaborsada çok değerli olduğunu bildiğim belirli ilaçlardan çok miktarda çalacaktım ve onları satıp bir gecede hali vakti yerinde bir adam olacaktım. Özgürlüğümü ve yeni yaşamımı garanti altına almak için, başka bir yerde olduğuma ilişkin bir delil hazırladım; açık vermeyeceğime inanıyordum.

Planı uygulamak için harekete geçme vakti gelmişti. Bir gece dikkatli bir şekilde depoya girdikten sonra, yüz binlerce dolarlık ilaçla dolu raflara baktım. Orada suçun ve şiddetin olmadığı bir yaşama başlama fırsatımı gördüm. Fakat hayatımda ilk defa vicdanım beni rahatsız etmeye başladı. Neredeyse bir vicdanım olduğunu bile unuttuğum bir zamanda bu vicdan azabına yol açan neydi? Anlatayım.

Bu olaydan birkaç hafta önce, müdürle yaşamın amacı hakkında sohbet etmiştik. Onun bir sözüne karşılık, insanın son çaresinin dua etmek olabileceğini söyledim. O “Kime?” diye sordu. Ben de “Tanrı’ya” dedim. O şöyle dedi: “Ama insanların dua ettiği birçok Tanrı var, peki sen hangisine dua ederdin?” “Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’ya” dedim. “Peki, o halde onun adı ne?” dedi. “Ne demek istiyorsun?” diye sordum. Onun cevabı ise şöyle oldu: “Senin, benim ve herkesin olduğu gibi Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın da kişisel bir ismi var.” Bu mantıklı görünüyordu, ancak sinirlenmeye başladım. Sinirli bir şekilde “Peki o halde Tanrı’nın ismi ne?” diye sordum. “Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın adı Yehova!” diye cevap verdi.

Birdenbire, yıllar bir perde gibi aralandı ve henüz sekiz yaşındayken yaşadığım, sınıftaki o ders sahnesi gözlerimin önüne geldi. İlginç olarak, müdürle yaptığım sohbet üzerimde şaşırtıcı bir etki bıraktı. Saatlerce oturduk ve ciddi bir şekilde sohbet ettik. Ertesi gün bana Hayata Sevk Eden Hakikata kitabını getirdi. O gece kitabın tamamını okudum; hakikati ve yaşamın gerçek anlamını bulduğuma hemen ikna oldum. Sonraki iki hafta boyunca neredeyse yaptığımız tek şey bu şaşırtıcı mavi kitaptan bazı konular hakkında konuşmaktı.

Bu nedenle karanlık ve sessiz depoda otururken, vicdanım, ilaçları çalıp satma planlarımın tamamen yanlış olduğunu söyledi. Orayı sessizce terk ettim ve eve gittim, o günden sonra bir daha asla çalmamaya karar verdim.

Tam Bir Değişim

Bunu izleyen günlerde, aileme yeni bir yaşam tarzı izlemeye karar verdiğimi söyledim ve öğrendiğim bazı Mukaddes Kitap hakikatlerini onlarla paylaşmaya başladım. Babam beni evden kovmak istedi. Fakat kardeşim John beni savunarak babama şöyle dedi: “Costa hayatında ilk defa kanunsuz olmayan bir iş yapmaya kalkıştı ve sen şimdi onu evden kovmak mı istiyorsun? Ben bu konu hakkında daha fazla şey öğreneceğim.” John’un benden kendisiyle Mukaddes Kitabı incelememi istemesi hoş bir sürpriz oldu. O günden sonra benden uyuşturucu almaya gelenler onun yerine bir Hakikat kitabı aldı. Kısa sürede bu kitabın yardımıyla 11 Mukaddes Kitap tetkiki idare etmeye başladım.

Daha sonra, şirket müdürünün aslında bir Şahit olmadığını öğrendim. Karısı yaklaşık 18 yıldır Şahitti, fakat kendisinin “hiçbir zaman hakikatle ilgili bir şey yapacak vakti” olmamıştı. Böylece, tecrübeli bir Şahidin benimle Mukaddes Kitabı incelemesi için bir düzenleme yaptı. İncelemelerim kısa sürede başka yönlerde de yaşamımla yüzleşmem gerektiğini anlamama yardım etti; çok geçmeden Tanrı’nın Sözündeki hakikat beni dünyevi yolları terk etmeye yöneltti.—Yuhanna 8:32.

Bununla birlikte, sadece birkaç hafta içinde olup bitenlerin hızıyla şaşkına döndüm. Çok büyük değişikliklerle karşı karşıya kalıyordum ve eğer Mukaddes Kitaptan yaptığım incelemelerin yönlendirdiği tarafa gitmeye devam edersem, beni bedenle ruh arasında büyük bir mücadelenin beklediğini fark etmeye başladım. Diğer yandan, eğer eskisi gibi yaşamaya devam edersem, muhtemelen ya öleceğimi ya da en azından hayatımın büyük bir bölümünü hapiste geçireceğimi fark ettim. Böylece, çok düşündükten ve hararetli dualar ettikten sonra, hakikat yolunu izlemeye karar verdim. Altı ay sonra, 4 Nisan 1971’de Yehova Tanrı’ya olan vakfımı sembolize ettim.

Doğru Yolda Gitmenin Ödülleri

Geçmişe bakıp da, suç işlemekten vazgeçtiğimden beri elde ettiğim nimetleri düşününce çok duygulanıyorum. Kargaşayla geçen o ilk birkaç haftada tetkik yapmaya başladığım 11 kişiden beşi hâlâ hakikat yolunda yürüyor. Annem de Mukaddes Kitabı incelemeyi kabul etti ve vaftiz edilerek bir Şahit oldu; 1991 yılında ölene kadar Tanrı’ya sadakatle hizmet etti. İki erkek kardeşim yaşamlarını Yehova’ya adadılar ve şimdi ihtiyar olarak hizmet ediyorlar. Ayrıca, teyzemin de hakikati öğrenmesine yardım edebildim ve kendisi 15 yıldır dolgun vakitli hizmette çalışıyor.

Yaşamımda gerçekleşen değişiklikler, çalıştığım ilaç şirketinin müdürünü teşvik etti ve o da Mukaddes Kitap hakikatini daha fazla ciddiye almaya başladı. Ben vaftiz edildikten bir yıl sonra, o da suyla vaftiz edilerek Tanrı’ya olan vakfını simgeledi. Daha sonra, yıllarca Yehova’nın Şahitlerinin Pretoria’daki cemaatlerinde ihtiyar olarak hizmet etti.

Şimdi, yaşamını Tanrı’ya vakfetmiş bir İsa’nın Takipçisiyle evliyim. Eşim Leonie’yle birlikte 1978 yılında Avustralya’ya taşındık. İki oğlumuz Elijah ve Paul orada doğdu. Ailemin teşviki de benim için gerçek bir güç kaynağı oldu. Şimdi Avustralya’nın başkenti olan Canberra’da ihtiyar olarak hizmet etme imtiyazına sahibim. Suç batağındaki, sefalete ve ölüme götüren anlamsız yaşamdan beni kurtardığı için Yehova’ya her gün şükrediyorum. Bunun da ötesinde O, bana ve sevdiklerime gerçek bir ümit sağlayarak yaşamıma anlam kattı.

[Dipnot]

a Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanmıştır

[Sayfa 18’deki resim]

Ben 12 yaşındayken

[Sayfa 18’deki resim]

Bugün karım ve iki oğlumla birlikte

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş