Sayılar
1 Ve İsrailoğullarının Mısır diyarından çıkışlarının ikinci yılında,+ ikinci ayın birinci gününde, Sina Çölünde,+ Toplanma Çadırında+ Yehova Musa’ya şunları söyledi: 2 “İsrail topluluğundaki tüm erkekleri sayın;+ aşiretlerine, ailelerine göre isimlerini tek tek kaydedin; 3 bunlar İsrail’de orduya katılabilecek+ olan yirmi ve daha yukarı yaştaki+ erkekler olmalı. Sen ve Harun, onları bölüklere ayırıp kaydedeceksiniz.
4 Yanınızda her kabileden aşiret reisi olan bir adam bulunacak.+ 5 Size yardım edecek adamların isimleri şunlardır: Ruben+ kabilesinden Şedeur oğlu Elitsur;+ 6 Şimeon+ kabilesinden Tsurişadday oğlu Şelumiel;+ 7 Yahuda+ kabilesinden Amminadab oğlu Nahşon;+ 8 İssakar+ kabilesinden Tsuar oğlu Netanel;+ 9 Zebulun+ kabilesinden Helon oğlu Eliab;+ 10 Yusufoğulları:+ Efraim+ kabilesinden Ammihud oğlu Elişama; Manasse+ kabilesinden Pedatsur oğlu Gamaliel; 11 Benyamin+ kabilesinden Gideoni oğlu Abidan;+ 12 Dan+ kabilesinden Ammişadday oğlu Ahiezer;+ 13 Aşer+ kabilesinden Okran oğlu Pagiel;+ 14 Gad+ kabilesinden Deuel+ oğlu Elyasaf;+ 15 Naftali+ kabilesinden Enan oğlu Ahira.+ 16 Bunlar İsrail topluluğundan çağrılan aşiret reisleridir;+ İsrail boylarının önderleridir.”+
17 Böylece Musa ve Harun, isimleri bildirilen bu kişileri yanlarına aldılar. 18 Ve ikinci ayın birinci günü tüm halkı topladılar. Yirmi ve daha yukarı yaştakiler,+ aşiretlerine ve ailelerine göre isimlerini tek tek soy kaydına+ yazdırdılar. 19 Musa, Yehova’nın emrettiği gibi Sina Çölünde halkın sayımını yaptı.+
20 İsrail’in ilk oğlu+ Ruben’in oğullarından, onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştaki her erkeğin ismi, aşiretine ve ailesine göre tek tek yazıldı. 21 Ruben kabilesinden kaydedilenlerin sayısı kırk altı bin beş yüzdü.+
22 Şimeon’un oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştaki her erkeğin ismi aşiretine ve ailesine göre tek tek yazıldı. 23 Şimeon kabilesinden kaydedilenlerin sayısı elli dokuz bin üç yüzdü.+
24 Gad’ın oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 25 isimleri kaydedilenler kırk beş bin altı yüz elli kişiydi;+ Gad kabilesinden sayılanlar bunlardı.+
26 Yahuda’nın oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 27 isimleri kaydedilenler yetmiş dört bin altı yüz kişiydi;+ Yahuda kabilesinden sayılanlar bunlardı.
28 İssakar’ın oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 29 isimleri kaydedilenler elli dört bin dört yüz kişiydi;+ İssakar kabilesinden sayılanlar bunlardı.
30 Zebulun’un oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 31 isimleri kaydedilenler elli yedi bin dört yüz kişiydi;+ Zebulun kabilesinden sayılanlar bunlardı.
32 Yusufoğulları: Efraim’in oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 33 isimleri kaydedilenler kırk bin beş yüz kişiydi;+ Efraim kabilesinden sayılanlar bunlardı.+
34 Manasse’nin oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 35 isimleri kaydedilenler otuz iki bin iki yüz kişiydi;+ Manasse kabilesinden sayılanlar bunlardı.
36 Benyamin’in oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 37 isimleri kaydedilenler otuz beş bin dört yüz kişiydi;+ Benyamin kabilesinden sayılanlar bunlardı.
38 Dan’ın oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 39 isimleri kaydedilenler altmış iki bin yedi yüz kişiydi;+ Dan kabilesinden sayılanlar bunlardı.
40 Aşer’in oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 41 isimleri kaydedilenler kırk bir bin beş yüz kişiydi;+ Aşer kabilesinden sayılanlar bunlardı.
42 Naftali’nin oğullarından,+ onun soyundan orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştakiler, aşiretine ve ailesine göre 43 isimleri kaydedilenler elli üç bin dört yüz kişiydi;+ Naftali kabilesinden sayılanlar bunlardı.
44 Musa’nın Harun’la ve İsrail’den on iki beyle birlikte sayıp kaydettiği kişiler bunlardır. Her bey atasının evini temsil ediyordu. 45 Ve İsrailoğullarından orduya katılabilecek yirmi ve daha yukarı yaştaki erkeklerden aşiretlerine göre kaydedildiler. 46 Sayılıp kayda geçirilenler altı yüz üç bin beş yüz elli kişiydi.+
47 Fakat Levioğulları+ onlarla birlikte aşiretlerine göre sayılıp kaydedilmedi.+ 48 Çünkü Yehova Musa’ya şunları söylemişti: 49 “Sadece Levioğullarını kaydetmeyeceksin; onların sayısını İsrailoğullarınınkine dahil etmeyeceksin.+ 50 Hatırlatma Sandığının+ bulunduğu Kutsal Çadırın, onun takımlarının ve çadıra ait her şeyin sorumluluğunu Levioğullarına vereceksin.+ Çadırı ve tüm takımlarını onlar taşıyacak.+ Çadırda onlar hizmet edecek+ ve çevresinde onlar çadır kuracak.+ 51 Çadır taşınacağı zaman onu Levioğulları toplayacak.+ Kurulacağı zaman Levioğulları kuracak. Onların dışında çadıra kim yaklaşırsa öldürülecek.+
52 İsrailoğullarından herkes çadırını kendi konaklama yerinde, üçer kabile için ayrılan bölümlerdeki+ yerinde kuracak. 53 İsrail topluluğunun gazaba uğramaması için,+ Hatırlatma Sandığının bulunduğu Kutsal Çadırın etrafında Levioğulları çadır kuracak. Ve Kutsal Çadırın hizmetini Levioğulları yerine getirecek.”+
54 İsrailoğulları Yehova’nın Musa’ya verdiği tüm bu emirleri yerine getirdiler. Söylendiği gibi yaptılar.+
2 Yehova sonra Musa ve Harun’a şunları söyledi: 2 “İsrailoğullarından herkes üçer kabile için ayrılan bölümlerde,+ kendi konaklama yerinde, kendi aşiret sancaklarının etrafında konaklayacak. Toplanma Çadırının çevresinde, çadırlarını ona bakacak şekilde kuracaklar.
3 Doğuda, gündoğusu yönünde üç kabilelik Yahuda kafilesi bölükler halinde konaklayacak. Yahudaoğullarının beyi Amminadab oğlu Nahşon’dur.+ 4 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar yetmiş dört bin altı yüz kişidir.+ 5 Onların bir yanında İssakar kabilesi+ konaklayacak; İssakaroğullarının beyi Tsuar oğlu Netanel’dir.+ 6 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar elli dört bin dört yüz kişidir.+ 7 Ve diğer yanlarında Zebulun kabilesi konaklayacak; Zebulunoğullarının beyi Helon oğlu Eliab’dır.+ 8 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar elli yedi bin dört yüz kişidir.+
9 Yahuda kafilesinden bölüklerine göre sayılıp kaydedilenler yüz seksen altı bin dört yüz kişidir. Bunlar yola ilk çıkacak olanlardır.+
10 Güney yönünde bölükler halinde üç kabilelik Ruben kafilesi+ yer alacak. Rubenoğullarının beyi Şedeur oğlu Elitsur’dur.+ 11 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar kırk altı bin beş yüz kişidir.+ 12 Onların bir yanında Şimeon kabilesi konaklayacak; Şimeonoğullarının beyi Tsurişadday oğlu Şelumiel’dir.+ 13 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar elli dokuz bin üç yüz kişidir.+ 14 Ve diğer yanlarında Gad kabilesi konaklayacak; Gadoğullarının beyi Reuel oğlu Elyasaf’tır.+ 15 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar kırk beş bin altı yüz elli kişidir.+
16 Ruben kafilesinden bölüklerine göre sayılıp kaydedilenler yüz elli bir bin dört yüz elli kişidir. Yola ikinci olarak bunlar çıkacak.+
17 Toplanma Çadırı+ taşınacağı zaman Levioğulları kafilesi+ diğer kafilelerin ortasında olacak.
Konaklama sırasında olduğu gibi göç ederken de herkes üç kabilelik grubundaki yerini koruyacak.+
18 Batı yönünde üç kabilelik Efraim kafilesi+ bölükler halinde çadır kuracak. Efraimoğullarının beyi Ammihud oğlu Elişama’dır.+ 19 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar kırk bin beş yüz kişidir.+ 20 Onların bir yanında Manasse kabilesi+ konaklayacak. Manasseoğullarının beyi Pedatsur oğlu Gamaliel’dir.+ 21 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar otuz iki bin iki yüz kişidir.+ 22 Ve diğer yanlarında Benyamin kabilesi+ konaklayacak. Benyaminoğullarının beyi Gideoni oğlu Abidan’dır.+ 23 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar otuz beş bin dört yüz kişidir.+
24 Efraim kafilesinden bölüklerine göre sayılıp kaydedilenler yüz sekiz bin yüz kişidir. Yola üçüncü olarak bunlar çıkacak.+
25 Kuzey yönünde üç kabilelik Dan kafilesi bölükler halinde konaklayacak. Danoğullarının beyi Ammişadday oğlu Ahiezer’dir.+ 26 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar altmış iki bin yedi yüz kişidir.+ 27 Onların bir yanında Aşer kabilesi konaklayacak. Aşeroğullarının beyi Okran oğlu Pagiel’dir.+ 28 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar kırk bir bin beş yüz kişidir.+ 29 Ve diğer yanlarında Naftali kabilesi+ konaklayacak. Naftalioğullarının beyi Enan oğlu Ahira’dır.+ 30 Onun bölüğü, kayıtlı olanlar elli üç bin dört yüz kişidir.+
31 Dan kafilesinden kayıtlı olanlar yüz elli yedi bin altı yüz kişidir. Üç kabilelik gruplardan en son bunlar yola çıkacak.”+
32 Aşiretlerine göre İsrailoğullarından sayılıp kaydedilenler bunlardı. Kafilelerine göre bölük bölük kaydedilenlerin tümü altı yüz üç bin beş yüz elli kişiydi.+ 33 Fakat, Yehova’nın Musa’ya emretmiş olduğu gibi Levioğulları, İsrailoğulları arasında sayılıp kaydedilmedi.+ 34 İsrailoğulları her şeyi Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi yaptı.+ Üç kabilelik gruplar halinde konakladılar+ ve bu şekilde yola çıktılar;+ herkes ailesiyle, aşiretiyle yolculuk etti.
3 Yehova Musa’yla Sina Dağında+ konuştuğu zaman Harun’la Musa’nın aile kaydı şöyleydi: 2 Harun’un oğullarının isimleri: İlk oğul Nadab; Abihu,+ Eleazar+ ve İtamar.+ 3 Bunlar Harun’un oğullarıydı; kâhinlik hizmeti için yetkilendirilen meshedilmiş kâhinlerdi.+ 4 Ancak, Nadab ve Abihu Sina Çölünde Yehova’nın huzurunda kurallara aykırı bir ateş sunduklarında+ Yehova’nın önünde öldüler; oğulları yoktu. Eleazar+ ve İtamar+ ise babaları Harun’la birlikte kâhinlik hizmetine devam ettiler.
5 Ve Yehova Musa’ya şunları söyledi: 6 “Levi kabilesini+ çağır; kâhin Harun’un önüne getir. Onlar Harun’a hizmet edecek.+ 7 Toplanma Çadırının önünde kutsal mekâna ait hizmetleri yaparak Harun’a ve tüm topluluğa karşı yükümlülüklerini yerine getirecekler. 8 Toplanma Çadırının tüm takımlarına bakacaklar;+ kutsal mekânla ilgili hizmetleri yaparak İsrailoğullarının yükümlülüğünü yerine getirecekler.+ 9 Levioğullarını Harun’a ve onun oğullarına vereceksin. Onlar verilmiş olanlardır;* İsrailoğullarından Harun’a verilmişlerdir.+ 10 Harun’u ve oğullarını görevlendireceksin; kâhinlik hizmetlerini yerine getirecekler.+ Onların dışında kutsal mekâna kim yaklaşırsa öldürülecek.”+
11 Ve sonra Yehova Musa’ya şunları söyledi: 12 “Ben İsrailoğullarının tüm ilk oğullarının+ yerine onların arasından Levioğullarını alacağım. Levioğulları Benim olacak. 13 Çünkü her ilk doğan Benimdir.+ Mısır diyarında+ her ilk doğanı vurduğum gün İsrail’de insandan hayvana her ilk doğanı+ Kendim için kutsal olarak ayırdım. Onlar Benim olacak. Ben Yehova’yım.”
14 Ve Yehova Sina Çölünde+ Musa’ya şöyle dedi: 15 “Levioğullarını aşiretlerine ve ailelerine göre sayıp kaydet. Bir aylık ve daha yukarı yaştaki her erkeği kaydedeceksin.”+ 16 Böylece Musa Yehova’nın buyruğu üzerine, kendisine emredildiği gibi, onları sayıp kaydetti. 17 Levi’nin oğullarının+ isimleri şunlardı: Gerşon, Kohat ve Merari.+
18 Gerşon’un oğullarının isimleri Libni ve Şimei’ydi;+ aileleri onların adıyla anıldı.
19 Kohat’ın oğulları+ Amram, Yitshar,+ Hebron ve Uzziel’di; aileleri onların adıyla anıldı.
20 Merari’nin oğulları+ Mahli+ ve Muşi’ydi;+ aileleri onların adıyla anıldı.
Levioğullarının aşiretlerine göre aileleri bunlardı.
21 Gerşon’un soyundan Libnioğulları+ ailesi ile Şimeioğulları+ ailesi geliyordu. Bunlar Gerşonoğulları aileleriydi. 22 Onlardan bir aylık ve daha yukarı yaştaki tüm erkekler sayılarak kaydedildi.+ Kaydedilenlerin sayısı yedi bin beş yüzdü.+ 23 Gerşonoğulları aileleri Kutsal Çadırın arkasındaydı.+ Batı yönünde konaklıyorlardı. 24 Gerşonoğullarının aşiret beyi Lael oğlu Elyasaf’tı. 25 Gerşonoğulları+ kutsal mekânda, çadır, çadırın bezi,+ örtüsü,+ girişindeki perde;+ 26 avlunun perdeleri;+ çadırı ve sunağı çevreleyen avlunun girişinde bulunan perde+ ve iplerinden+ sorumluydular; hizmetleri tüm bunlarla ilgiliydi.
27 Kohat’ın soyundan Amramoğulları ailesi, Yitsharoğulları ailesi, Hebronoğulları ailesi ve Uzzieloğulları ailesi geliyordu. Bunlar Kohatoğulları aileleriydi.+ 28 Bir aylık ve daha yukarı yaştaki tüm erkeklerin sayısı sekiz bin altı* yüzdü; bunlar kutsal mekânın sorumluluğunu üstlenmişti.+ 29 Kohatoğulları aileleri Kutsal Çadırın güney yönünde konaklıyorlardı.+ 30 Kohatoğulları ailelerinin başında aşiret beyi Uzziel+ oğlu Elitsafan vardı. 31 Onlar, Sandık,+ masa,+ şamdan,+ sunaklar;+ kutsal mekân hizmetinde kullandıkları takımlar+ ve bölmenin perdesinden+ sorumluydular;+ hizmetleri tüm bunlarla ilgiliydi.
32 Levioğulları beylerinin başı kâhin Harun’un oğlu Eleazar’dı;+ o, kutsal mekânla ilgili yükümlülükleri yerine getirenlerin gözetiminden sorumluydu.
33 Merari’nin soyundan Mahlioğulları ailesi+ ve Muşioğulları ailesi+ geliyordu. Bunlar Merari aileleriydi.+ 34 Onlardan bir aylık ve daha yukarı yaşta olup kaydedilen tüm erkeklerin sayısı altı bin iki yüzdü.+ 35 Merarioğulları ailelerinin başındaki aşiret beyi Abihail oğlu Tsuriel’di. Onlar Kutsal Çadırın kuzey yönünde konaklıyorlardı.+ 36 Merarioğulları şunların gözetiminden sorumluydu: Çadırın çerçeveleri,+ kirişleri,+ direkleri,+ tabanları ve bunlara ait bütün takımlar+ ve tüm bunlarla ilgili hizmetler;+ 37 avluyu çevreleyen direkler,+ bunların tabanları,+ kazıkları ve ipleri.
38 Kutsal Çadırın önünde, doğu yönünde, Toplanma Çadırının önünde, gündoğusu tarafında konaklayanlar Musa, Harun ve oğullarıydı. Onlar İsrailoğulları adına kutsal mekânla ilgili yükümlülükleri yerine getiriyorlardı.+ Onların dışında oraya kim yaklaşırsa öldürülecekti.+
39 Musa ve Harun’un, Yehova’nın buyruğu üzerine, ailelerine göre kaydettiği, bir aylık ve daha yukarı yaştaki Levioğullarının sayısı yirmi iki bindi.
40 Sonra Yehova Musa’ya şunları söyledi: “İsrailoğullarından bir aylık ve daha yukarı yaştaki, ilk doğan tüm erkekleri sayıp isimlerini kaydet.+ 41 Benim için İsrailoğullarının tüm ilk doğanları+ yerine Levioğullarını alacaksın, Ben Yehova’yım. İsrailoğullarının evcil hayvanlarının tüm ilk yavrularının yerine Levioğullarının evcil hayvanlarını alacaksın.”+ 42 Musa İsrailoğulları içindeki tüm ilk doğanları, Yehova’nın kendisine emrettiği gibi kaydetti. 43 Kayıtlı olan bir aylık ve daha yukarı yaştaki ilk doğan tüm erkeklerin sayısı yirmi iki bin iki yüz yetmiş üçtü.
44 Yehova sonra Musa’ya şunları söyledi: 45 “İsrailoğullarının tüm ilk doğanları yerine Levioğullarını, hayvanlarının yerine de Levioğullarının hayvanlarını al; Levioğulları Benim olacak.+ Ben Yehova’yım. 46 İsrailoğullarının ilk doğanlarından Levioğullarının+ sayısını aşan iki yüz yetmiş üç kişi için fidye bedeli+ olarak, 47 adam başına beş şekel alacaksın.+ Kutsal mekân şekeline* göre alacaksın. Bir şekel yirmi gera’dır.+ 48 Parayı Levioğullarının sayısını aşanlar için fidye bedeli olarak Harun’la oğullarına vereceksin.” 49 Bunun üzerine Musa, fidyesi Levioğullarıyla karşılananlar dışında kalanlar için kurtarma bedeli olan parayı aldı. 50 İsrailoğullarının ilk doğanlarından kutsal mekân şekeliyle bin üç yüz altmış beş şekel aldı. 51 Sonra Musa, Yehova’nın buyruğu üzerine, Yehova’nın kendisine emrettiği gibi, fidye bedeli olan parayı Harun’la oğullarına verdi.
4 Sonra Yehova, Musa’yla Harun’a şunları söyledi: 2 “Levi kabilesinden Kohatoğullarının+ aşiretlerine ve ailelerine göre sayımı yapılsın. 3 Toplanma Çadırının işini yapmak üzere hizmet takımına+ giren otuzla+ elli+ yaş arasındakilerin tümünü say.
4 Kohatoğullarının Toplanma Çadırındaki hizmetleri+ çok kutsaldır; yapacakları hizmet şudur: 5 Konaklama yerinden yola çıkılacağı zaman Harun’la oğulları gelip bölme perdesini indirecekler+ ve onunla Hatırlatma Sandığını+ örtecekler. 6 Onun üzerine fok derisinden bir örtü koyacaklar,+ en üste de tek parça mavi bir bez yayacaklar; ve sırıklarını geçirecekler.+
7 Huzur ekmeği masasına+ mavi bir örtü yayacaklar; üzerine sahanları,+ tasları, kâseleri+ ve dökme sunularının döküldüğü testileri koyacaklar; daima orada bulunması gereken ekmekler+ de üzerinde kalacak. 8 Onların üzerine kırmızı+ bir bez yayacaklar, sonra fok derisinden+ bir örtü örtecekler; ve sırıklarını+ geçirecekler. 9 Mavi bir bez alacaklar; şamdanı,+ kandillerini,+ fitil maşalarını,+ tablalarını+ ve kandiller için kullandıkları tüm yağ kaplarını+ ona saracaklar. 10 Şamdanı ve tüm takımını fok derisinden bir örtüye+ saracaklar ve taşımak için bir tahta üzerine koyacaklar. 11 Altın sunağı,+ üzerine mavi bir bez yayıp fok derisinden bir örtüye saracaklar+ ve sırıklarını geçirecekler.+ 12 Ve kutsal yerde hizmet için kullandıkları tüm takımları+ alıp mavi bir beze saracaklar; sonra üzerine fok derisinden bir örtü+ örtecekler. Ve taşımak için hepsini bir tahta üzerine koyacaklar.
13 Sunağı yağlı küllerden temizleyecekler+ ve üstüne erguvani yünden bir örtü yayacaklar. 14 Üzerine sunakta kullandıkları tüm takımları koyacaklar. Ateş kaplarını, çatalları, kürekleri, leğenleri; sunağın tüm takımlarını+ koyacaklar. Ve üzerine fok derisinden bir örtü yayacaklar; sırıklarını geçirecekler.+
15 Konaklama yerinden yola çıkılacağı zaman Harun’la oğulları kutsal yerin eşyalarını+ ve tüm takımlarını+ örtmeyi bitirdikten sonra Kohatoğulları bunları taşımak için gelecek,+ fakat kutsal yerin eşyalarına dokunmayacaklar+ ki ölmesinler. Kohatoğullarının taşıyacağı, Toplanma Çadırına ait eşyalar bunlardır.+
16 Kâhin Harun’un oğlu Eleazar, aydınlatma için kullanılan yağın,+ güzel kokulu buhurun,+ günlük tahıl sunusunun,+ mesh yağının,+ Kutsal Çadırın ve içindeki her şeyin, yani kutsal yer ve tüm takımlarının gözetiminden+ sorumludur.”
17 Ve Yehova Musa’yla Harun’a şunları söyledi: 18 “Kohatoğulları+ boyu Levioğulları arasından yok olup gitmesin, 19 hayatta kalsınlar ve çok kutsal şeylere+ yaklaşıp ölmesinler diye şöyle yapın: Harun ve oğulları gelsin; her birinin işini ve taşıyacağı yükü onlar tayin etsin. 20 Kutsal şeyleri bir an bile görmek için içeri girmesinler ki ölmesinler.”+
21 Sonra Yehova, Musa’ya şunları söyledi: 22 “Gerşonoğullarının+ aşiretlerine ve ailelerine göre sayımı yapılsın. 23 Toplanma Çadırında hizmet etmek üzere hizmet takımına giren, otuzla elli yaş arasındaki tüm erkekleri sayıp kaydet.+ 24 Gerşon ailelerinin hizmet ve taşımayla ilgili görevleri şunlardır:+ 25 Kutsal Çadırın, Toplanma Çadırının iç örtülerini,+ onların üstündeki örtüyü,+ en üste serilen fok derisinden örtüyü,+ çadırın girişinin perdesini,+ 26 avlunun perdelerini,+ çadırı ve sunağı çevreleyen avlunun kapısındaki perdeyi,+ bunların iplerini, hizmette kullanılan tüm takımları, işlerini yaparken kullandıkları tüm eşyaları taşıyacaklar. Onların yapacakları hizmet budur. 27 Gerşonoğullarının+ tüm görevleri, taşıyacakları her şey, yerine getirecekleri tüm hizmetler Harun ve oğullarının emriyle olacak.+ Taşıyacakları her şeyi onların sorumluluğuna vereceksiniz. 28 Gerşonoğulları+ ailelerinin Toplanma Çadırıyla ilgili hizmetleri bunlardır. Onlar zorunlu hizmetlerini kâhin Harun’un oğlu İtamar’ın+ gözetimi altında yerine getirecekler.
29 Merarioğullarına+ gelince; aşiretlerine ve ailelerine göre onları sayıp kaydedeceksin. 30 Toplanma Çadırında hizmet etmek üzere hizmet takımına giren, otuzla elli yaş arasındaki tüm erkekleri kaydedeceksin.+ 31 Toplanma Çadırındaki hizmetleriyle ilgili olarak sorumlulukları, taşıyacakları eşyalar+ şunlardır: Kutsal Çadırın çerçeveleri,+ kirişleri,+ direkleri,+ tabanları,+ 32 avluyu çevreleyen direkler,+ bunların tabanları,+ kazıkları+ ve ipleri; bunların kullanımıyla ilgili araçlar ve bunlarla ilgili tüm hizmetler. Onların her birinin hangi eşyadan sorumlu olacağını, neyi taşıyacağını siz tayin edeceksiniz.+ 33 Merarioğulları+ ailelerinin Toplanma Çadırındaki hizmetleriyle ilgili görevleri bunlardır. Onlar kâhin Harun’un oğlu İtamar’ın gözetimi altında hizmetlerini yerine getirecekler.”+
34 Musa, Harun ve halkın beyleri,+ Kohatoğullarını+ aşiretlerine ve ailelerine göre sayıp kaydettiler. 35 Toplanma Çadırının hizmeti+ için hizmet takımına giren otuzla+ elli+ yaş arasındaki tüm erkekleri kaydettiler. 36 Ailelerine göre kaydolanlar iki bin yedi yüz elli kişiydi.+ 37 Kohatoğulları ailelerinden sayılıp kaydedilenler,+ Toplanma Çadırında hizmet edenler bunlardı. Musa, Yehova’nın kendisine verdiği emre göre Harun’la birlikte onları kaydetti.
38 Gerşonoğullarından+ aşiretlerine ve ailelerine göre sayılıp kaydedilenlere gelince; 39 Toplanma Çadırının hizmeti için hizmet takımına giren otuzla elli yaş arasındaki tüm erkekler,+ 40 aşiretlerine ve ailelerine göre kaydedilenler iki bin altı yüz otuz kişiydi.+ 41 Gerşonoğulları ailelerinden sayılanlar, Toplanma Çadırında hizmet edenler bunlardır. Musa ve Harun, Yehova’nın emrine göre onları kaydettiler.+
42 Merarioğullarından, aşiretlerine ve ailelerine göre sayılıp kaydedilenlere gelince; 43 Toplanma Çadırının hizmeti için hizmet takımına giren otuzla elli yaş arasındaki tüm erkekler,+ 44 ailelerine göre kaydedilenler üç bin iki yüz kişiydi.+ 45 Merarioğullarından ailelerine göre sayılanlar bunlardır. Musa, Yehova’nın kendisine verdiği emre göre onları Harun’la birlikte kaydetti.+
46 Musa, Harun ve İsrail beyleri, Levioğullarından otuzla elli yaş+ arasındakileri aşiretlerine ve ailelerine göre sayıp kaydettiler. 47 Toplanma Çadırındaki ağır işleri yapmak ve yük taşımak üzere+ gelen bu kişilerin sayısı, 48 kaydedilenler sekiz bin beş yüz seksendi.+ 49 Onlar Yehova’nın emrine göre yapacakları hizmet ve taşıyacakları eşyayla birlikte Musa tarafından kaydedildi. Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi sayılıp kaydedildiler.+
5 Yehova sonra Musa’ya şöyle söyledi: 2 “İsrailoğullarına emret: Cüzam hastası olan,+ akıntısı olan+ ve ölü bir cana dokunduğundan kirli durumda olan+ herkesi konaklama yerinden çıkarsınlar. 3 Erkek olsun kadın olsun çıkarıp konaklama yerinin dışına+ göndereceksiniz ki, arasında oturduğum+ halkın konakladığı yeri kirletmesinler.”+ 4 Ve İsrailoğulları böyle yaptı; bu kişileri konaklama yerinin dışına gönderdiler. İsrailoğulları Yehova’nın Musa’ya söylediğini tam olarak yerine getirdiler.
5 Yehova sonra Musa’ya, “İsrailoğullarına şunları söyle” dedi. 6 “Bir adam veya kadın insanın işleyebileceği günahlardan birini işleyerek Yehova’ya sadakatsizlik ederse, o can suçlu olur.+ 7 İşlediği günahı itiraf edecek+ ve suçunun tazminatı olarak gereken tam bedeli, üzerine beşte birini ekleyerek+ verecek. Mağdur ettiği kişiye bunu ödeyecek. 8 Eğer adam öldüyse ve yakın bir akrabası da yoksa, suçun tazminatı olarak ödenmesi gereken bedel Yehova’ya verilecek; kâhin, suçlu adına sunacağı kefaret koçunun yanı sıra tazminatı da alacak.+
9 İsrailoğullarının kâhine sunacağı tüm kutsal+ bağışlar+ kâhinin olacak.+ 10 Herkesin bağışladığı kutsal şeyler ona ait olacak. Kâhine verilen her şey onun olacak.”
11 Ve Yehova Musa’ya şunları söyledi: 12 “İsrailoğullarıyla konuş; onlara de ki, ‘Bir adamın karısı yoldan çıkar, ona sadakatsizlik ederse,+ 13 başka bir adamla yatar ve onunla ilişkiye girerse;+ kocası bunu fark etmezse+ ve durum ortaya çıkmazsa; kadın kendisini kirlettiği halde şahit yoksa ve yakalanmamışsa; 14 adam karısını kıskanır,+ onun sadakatinden kuşkulanırsa, kadın da kendisini gerçekten kirletmişse; ya da aslında kendisini kirletmediği halde kocası onu kıskanır, sadakatinden kuşkulanırsa; 15 adam karısını kâhine getirecek.+ Karısı için sunu olarak da onda bir efa arpa unu getirecek. Sununun üzerine yağ dökmeyecek ve akgünlük koymayacak,+ çünkü kıskançlık sunusudur; suçu hatırlatan, hatırlatma amacıyla sunulan bir tahıl sunusudur.
16 Kâhin, kadını Yehova’nın önüne getirip orada durduracak.+ 17 Kâhin toprak bir kap içine kutsal su koyacak ve Kutsal Çadırın zemininden biraz toprak alıp suyun içine koyacak. 18 Kâhin, kadını Yehova’nın önünde durduracak ve onun saçını açacak; kadının avuçlarına hatırlatma sunusu, yani kıskançlık sunusu+ olan tahılı koyacak. Lanet getiren acı su kâhinin elinde olacak.+
19 Kâhin kadına yemin ettirecek ve şöyle diyecek: ‘Eğer başka bir adam seninle yatmadıysa, kocana aitken yoldan çıkıp kirli bir davranışta bulunmadıysan,+ lanet getiren bu acı su sana zarar vermesin. 20 Fakat kocana aitken yoldan çıktıysan+ ve kocandan başka bir adamla ilişkiye girip+ kendini lekelediysen . . . ’ 21 O zaman kâhin kadına lanet yemini ettirecek+ ve şunları diyecek: ‘Yehova senin rahmini*+ kurutsun ve karnını şişirsin; Yehova seni halkının arasında yemin ve lanet edeceklere ibret olarak böyle yapsın. 22 Lanet getiren bu su senin bağırsaklarına girip karnını şişirsin ve rahmini kurutsun.’ Kadın ‘Amin! Amin!’ diye karşılık verecek.
23 Kâhin bu lanetleri bir kitaba yazacak+ ve sonra yazılanları acı suyun içinde silip çıkaracak.+ 24 Lanet getiren bu acı suyu kadına içirecek.+ Kadın suyu içtiğinde su ona acı verecek. 25 Kâhin kıskançlık sunusu olan tahılı+ kadının elinden alıp Yehova’nın önünde sallayacak ve sunağın yanına getirecek. 26 Tahıl sunusundan hatırlatma payı+ olarak biraz alıp sunakta yakacak;* ardından suyu kadına içirecek. 27 Kâhin kadına suyu içirdiğinde, eğer kadın kocasına sadakatsizlik ederek kendisini lekelemişse,+ lanet getiren su ona acı verecek; karnı şişecek ve rahmi kuruyacak; kadın halkının içinde bir ibret olacak.+ 28 Fakat kadın kendisini lekelememişse, temizse, bu cezadan esirgenecek;+ kocası onunla ilişkiye girecek ve kadın gebe kalacak.
29 Bir kadın kocasına aitken+ yoldan çıkıp+ kendisini lekelerse, 30 ya da bir adam karısını kıskanıp sadakatinden şüphelenirse, kıskançlık halinde uygulanacak kanun+ budur. Adam karısını Yehova’nın önüne getirecek ve kâhin bu kanunun tüm gereklerini kadına uygulayacak. 31 Adam suçlu sayılmayacak, fakat kadın suçunun sorumluluğunu taşıyacak.”
6 Yehova sonra Musa’ya şunları söyledi: 2 “İsrailoğullarıyla konuş, onlara de ki: Bir adam veya kadın kendisini Yehova’ya Nezir*+ olarak ayırmak üzere özel bir adakta bulunursa, 3 şaraptan ve diğer içkilerden uzak duracak. Şaraptan veya diğer içkilerden yapılmış sirke içmeyecek;+ üzümden yapılmış hiçbir içeceği içmeyecek. Yaş ya da kuru olsun üzüm yemeyecek. 4 Nezirliği süresince asmanın ürününden elde edilen hiçbir şeyi yemeyecek; koruk yemeyecek, üzümün kabuğunu da yemeyecek.
5 Nezirliği süresince başına ustura değmeyecek;+ Yehova için ayrılmış bulunduğu günlerin sonuna dek saçını uzatarak+ kutsal olacak. 6 Yehova için ayrılmış olduğu günlerde ölü bir cana yaklaşmayacak.+ 7 Babası, annesi, erkek kardeşi veya kız kardeşi öldüğünde bile kendisini onlar için kirletmeyecek,+ çünkü başında Tanrısı için nezirliğinin nişanesini taşımaktadır.
8 O, nezir olduğu günler süresince Yehova için kutsaldır. 9 Fakat aniden yanında biri ölür,+ başında nezirlik nişanesi varken kendini kirletirse, temiz ilan edileceği gün başını tıraş edecek.+ Yedinci gün başını tıraş edecek. 10 Sekizinci gün iki kumru ya da iki yavru güvercin getirip Toplanma Çadırının girişinde kâhine verecek.+ 11 Kâhin bunlardan birini günah sunusu,+ diğerini yakılan sunu+ olarak sunacak ve onun için kefarette bulunacak. Çünkü nezir ölü bir cana dokunarak günah işlemiştir; o gün başını tekrar kutsayacak. 12 Ve nezirliği+ süresince günlerini Yehova için ayrılmış olarak geçirecek. Suç sunusu+ olarak bir yaşının içinde bir koç getirecek; nezirliğini bozduğu için önceki günleri hesaba katılmayacak.
13 Nezir hakkındaki kanun şudur: Nezirlik süresi tamamlanınca,+ nezir Toplanma Çadırının girişine getirilecek. 14 Yehova’ya sunularını sunacak. Yakılan sunu+ olarak bir yaşın içinde genç ve sağlıklı bir koç, günah sunusu+ olarak bir yaşın içinde sağlıklı bir dişi kuzu, paylaşma kurbanı+ olarak sağlıklı bir koç; 15 yağla yoğrulmuş+ ince undan bir sepet mayasız halka ekmek,+ yağlanmış mayasız yufka ekmekleri+ sunacak; ayrıca bunların tahıl+ ve dökme+ sunularını getirecek. 16 Kâhin bunları Yehova’nın önüne getirecek; nezirin günah sunusunu ve yakılan sunusunu+ sunacak. 17 Bir sepet mayasız ekmekle birlikte, paylaşma kurbanı+ olan koçu da Yehova’ya sunacak. Kâhin koçla birlikte verilen tahıl+ ve dökme sunularını da sunacak.
18 Ve Nezir, Toplanma Çadırının girişinde başında nezirlik nişanesi olan saçını tıraş edecek+ ve onu alıp paylaşma kurbanının altında yanan ateşe koyacak. 19 Nezir, nezirlik nişanesi olan saçını tıraş ettirdikten sonra, kâhin koçun haşlanmış+ koluyla, sepetteki ekmeklerden mayasız bir halka ekmek ve mayasız bir yufka ekmeği+ alacak ve bunları Nezirin avuçlarına koyacak. 20 Ve kâhin sallama sunusu olarak bunları Yehova’nın önünde sallayacak.+ Bunlar, sallama sunusunun döşü+ ve bağış olarak verilen+ but gibi, kâhin için kutsaldır. Nezir bundan sonra şarap içebilir.+
21 Adakta bulunan Nezir+ hakkında, onun sunusu hakkında kanun budur; nezirlik kuralları gereğince sunması gerekenlerden başka kendi gücüne göre Yehova’ya başka şeyler de sunmak isterse, adağı her neyse, onu nezirliğin kurallarına göre yerine getirmelidir.”
22 Yehova sonra Musa’ya şunu dedi: 23 “Harun’la ve oğullarıyla konuşup onlara İsrailoğulları için şöyle hayırdua+ etmelerini söyle:
24 ‘Yehova seni kutsasın+ ve korusun.+
25 Yehova sana yüzünün ışığını göstersin+ ve sana lütfetsin.+
26 Yehova yüzüne baksın+ ve sana esenlik versin.’+
27 İsrailoğullarına Benim ismimle+ hayırdua edecekler ki, Ben de onlara nimetler vereyim.”+
7 Musa Kutsal Çadırı+ kurmayı bitirdikten sonra çadırı, tüm eşyalarını ve tüm takımlarıyla birlikte sunağı meshedip+ kutsadı. Böylece hepsini meshedip kutsamış oldu.+ 2 Sonra kabile beyleri,+ kaydedilenlerden sorumlu kişiler olarak İsrail beyleri, yani aşiret reisleri sunular+ getirdiler. 3 Onları Yehova’nın önünde sundular; üstü kapalı altı araba ve on iki sığır getirdiler. Her iki bey bir araba ve her biri bir sığır getirmişti. Bunları Kutsal Çadırın önünde sundular. 4 Bunun üzerine Yehova Musa’ya şöyle dedi: 5 “Getirilenleri kabul et; onlar Toplanma Çadırının hizmetinde kullanılacak; her birini yaptıkları işe göre Levioğullarına vereceksin.”
6 Böylece Musa arabaları ve sığırları kabul etti ve onları Levioğullarına verdi. 7 Yerine getirdikleri hizmete göre Gerşonoğullarına iki araba, dört sığır verdi;+ 8 Yerine getirdikleri hizmete göre+ Merarioğullarına dört araba, sekiz sığır verdi. Bunlar kâhin Harun’un oğlu İtamar’ın gözetimi altındaydı.+ 9 Fakat Kohatoğullarına bir şey vermedi, çünkü onlar kutsal yerin hizmetinden sorumluydular;+ oraya ait eşyaları omuzlarında taşıyorlardı.+
10 İsrail beyleri sunağın meshedildiği gün, hizmete açılışı+ nedeniyle sunularını getirdiler; onları sunağın önünde sunmaya başladılar. 11 Bunun üzerine Yehova Musa’ya “Her gün bir bey sunağın açılışı için getirdiği sunuyu sunsun”+ dedi.
12 İlk gün sunusunu getiren, Yahuda kabilesinden Amminadab oğlu Nahşon’du.+ 13 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle,+ yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 14 Buhurla dolu,+ on şekel ağırlığında altın bir tas. 15 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç, bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 16 Günah sunusu için bir oğlak.+ 17 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Amminadab oğlu Nahşon’un+ sunusu bunlardı.
18 İkinci gün İssakar kabilesi beyi, Tsuar oğlu Netanel+ sunusunu getirdi. 19 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 20 Buhurla dolu, on şekel ağırlığında altın bir tas. 21 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç, bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 22 Günah sunusu için bir oğlak.+ 23 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Tsuar oğlu Netanel’in sunusu bunlardı.
24 Üçüncü gün Zebulunoğullarının beyi, Helon oğlu Eliab+ geldi. 25 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu. 26 Buhurla dolu, on şekel ağırlığında altın bir tas. 27 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 28 Günah sunusu için bir oğlak.+ 29 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Helon oğlu Eliab’ın+ sunusu bunlardı.
30 Dördüncü gün Rubenoğullarının beyi, Şedeur oğlu Elitsur+ geldi. 31 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 32 Buhurla dolu, on şekel ağırlığında altın bir tas. 33 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 34 Günah sunusu için bir oğlak.+ 35 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Şedeur oğlu Elitsur’un+ sunusu bunlardı.
36 Beşinci gün Şimeonoğullarının beyi, Tsurişadday oğlu Şelumiel+ geldi. 37 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 38 Buhurla dolu, on şekel ağırlığında altın bir tas. 39 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 40 Günah sunusu için bir oğlak.+ 41 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Tsurişadday oğlu Şelumiel’in+ sunusu bunlardı.
42 Altıncı gün Gadoğullarının beyi, Deuel oğlu Elyasaf+ geldi. 43 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 44 Buhurla dolu,+ on şekel ağırlığında altın bir tas. 45 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 46 Günah sunusu için bir oğlak.+ 47 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Deuel oğlu Elyasaf’ın+ sunusu bunlardı.
48 Yedinci gün Efraimoğullarının beyi, Ammihud oğlu Elişama+ geldi. 49 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 50 Buhurla dolu, on şekel ağırlığında altın bir tas. 51 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 52 Günah sunusu için bir oğlak.+ 53 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Ammihud oğlu Elişama’nın+ sunusu bunlardı.
54 Sekizinci gün Manasseoğullarının beyi, Pedatsur oğlu Gamaliel+ geldi. 55 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 56 Buhurla dolu,+ on şekel ağırlığında altın bir tas. 57 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 58 Günah sunusu için bir oğlak.+ 59 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Pedatsur oğlu Gamaliel’in+ sunusu bunlardı.
60 Dokuzuncu gün Benyaminoğullarının beyi,+ Gideoni oğlu Abidan+ geldi. 61 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 62 Buhurla dolu, on şekel ağırlığında altın bir tas. 63 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 64 Günah sunusu için bir oğlak.+ 65 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Gideoni oğlu Abidan’ın+ sunusu bunlardı.
66 Onuncu gün Danoğullarının beyi, Ammişadday oğlu Ahiezer+ geldi. 67 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 68 Buhurla dolu, on şekel ağırlığında altın bir tas. 69 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 70 Günah sunusu için bir oğlak.+ 71 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Ammişadday oğlu Ahiezer’in+ sunusu bunlardı.
72 On birinci gün Aşeroğullarının beyi, Okran oğlu Pagiel+ geldi. 73 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 74 Buhurla dolu,+ on şekel ağırlığında altın bir tas. 75 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 76 Günah sunusu için bir oğlak.+ 77 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Okran oğlu Pagiel’in+ sunusu bunlardı.
78 On ikinci gün Naftalioğullarının beyi, Enan oğlu Ahira+ geldi. 79 Sunusu şunlardı: Kutsal mekân şekeliyle, yüz otuz şekel ağırlığında gümüş bir sahan ve yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir kâse; her ikisi de tahıl sunusu için yağla yoğrulmuş ince unla doluydu.+ 80 Buhurla dolu, on şekel ağırlığında altın bir tas.+ 81 Yakılan sunu+ için bir genç boğa, bir koç ve bir yaşının içinde bir erkek kuzu. 82 Günah sunusu için bir oğlak.+ 83 Ve paylaşma kurbanı+ için iki sığır, beş koç, beş teke ve her biri bir yaşında beş erkek kuzu. Enan oğlu Ahira’nın+ sunusu bunlardı.
84 Sunağın meshedildiği gün, hizmete açılışı nedeniyle İsrail beyleri+ tarafından getirilen sunuların+ toplamı şuydu: On iki gümüş sahan, on iki gümüş kâse+ ve on iki altın tas. 85 Her bir gümüş sahan yüz otuz şekel ve her bir kâse yetmiş şekeldi; bu gümüş kapların tümü kutsal mekân şekeliyle+ iki bin dört yüz şekel ağırlığındaydı. 86 Buhurla dolu on iki altın tas;+ her bir tas kutsal mekân şekeliyle on şekel ağırlığındaydı; tasların altınının toplam ağırlığı yüz yirmi şekeldi. 87 Yakılan sunu için,+ tahıl sunularıyla+ getirilen tüm hayvanlar on iki boğa, on iki koç, her biri bir yaşında on iki erkek kuzuydu; günah sunusu için de on iki oğlaktı.+ 88 Paylaşma kurbanı+ için getirilen tüm hayvanlar ise, yirmi dört boğa, altmış koç, altmış teke, her biri bir yaşında altmış erkek kuzuydu. Sunağın meshedilmesinden+ sonra hizmete açılışında+ getirilen sunular bunlardı.
89 Musa Tanrı’yla konuşmak+ için ne zaman Toplanma Çadırına girse, Hatırlatma Sandığının kapağının üstünden,+ iki kerubi arasından+ gelen sesi duyardı; Tanrı onunla konuşurdu.
8 Yehova Musa’ya şunları söyledi: 2 Harun’la konuş ve de ki, “Şamdanın kandillerini yaktığında, yedi kandil şamdanın önündeki alanı aydınlatmalı.”+ 3 Harun da öyle yaptı. Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi, şamdanın+ önündeki alanı aydınlatması için kandilleri yaktı. 4 Şamdanın işçiliği şöyleydi: Altından dövme işi olarak yapılmıştı. Ayağından goncalarına dek dövme işiydi.+ Musa şamdanı Yehova’dan aldığı görüntüye+ göre yapmıştı.
5 Yehova sonra Musa’ya şunları söyledi: 6 “İsrailoğulları arasından Levioğullarını ayır ve onları arındır.+ 7 Onları arındırmak için şöyle yapacaksın: Günahtan arındıran suyu üzerlerine serpeceksin.+ Onlar da tüm vücutlarını tıraş edecekler,+ giysilerini yıkayacak+ ve temizlenecekler.+ 8 Sonra genç bir boğa+ ve onunla birlikte sunmak üzere yağla yoğrulmuş ince undan oluşan tahıl sunusunu+ alacaklar. Sen de günah sunusu için başka bir genç boğa alacaksın.+ 9 Levioğullarını Toplanma Çadırının önüne getireceksin ve tüm İsrail topluluğunu çağıracaksın.+ 10 Levioğullarını Yehova’nın önüne getireceksin ve İsrailoğulları ellerini onların+ üzerine koyacak.+ 11 Harun Levioğullarını, İsrailoğullarından alınmış bir sallama sunusu+ gibi Yehova’nın önünde sunacak;* onlar Yehova’nın hizmetini yerine getirmekle görevli olacaklar.+
12 Sonra Levioğulları ellerini boğaların başına koyacak.+ Ardından onlar için kefarette+ bulunmak üzere, boğalardan birini günah sunusu olarak, diğerini de yakılan sunu olarak Yehova’ya sunacaksın. 13 Levioğullarını Harun’la oğullarının önüne getireceksin ve onları Yehova için bir sallama sunusu gibi sunacaksın. 14 Onları İsrailoğulları arasından ayıracaksın; Levioğulları Bana ait olacak.+ 15 Sonra Toplanma Çadırına girip hizmet etmeye başlayacaklar.+ Böylece onları arındırıp sallama sunusu+ gibi sunacaksın. 16 Çünkü onlar verilmiş olanlardır, İsrailoğulları arasından Bana verilmişlerdir.+ İsrailoğulları içinde tüm ilk doğanların*+ yerine onları Kendim için ayıracağım. 17 Çünkü İsrailoğulları arasında, insan olsun hayvan olsun, ilk doğanlar Bana aittir.+ Mısır’da tüm ilk doğanları vurduğum gün+ onları kutsal olarak Kendime ayırdım.+ 18 İsrailoğullarının tüm ilk doğanları yerine Levioğullarını alıyorum.+ 19 Onları İsrailoğulları arasından alıp Harun’la oğullarına vereceğim.+ Levioğulları, İsrailoğulları adına Toplanma Çadırındaki hizmeti yerine getirecekler+ ve İsrailoğulları için yapılan kefaret hizmetine yardım edecekler; şöyle ki İsrailoğulları, kutsal yere yaklaştıklarında herhangi bir felakete uğramasınlar.”+
20 Musa, Harun ve tüm İsrail topluluğu Levioğulları hakkında söyleneni yaptılar. İsrailoğulları, Yehova’nın Musa’ya Levioğullarıyla ilgili verdiği tüm emirleri bu şekilde yerine getirdiler. 21 Böylece, Levioğulları temizlendiler+ ve giysilerini yıkadılar; sonra Harun onları Yehova’nın önünde sallama sunusu gibi sundu.+ Ve onları arındırmak üzere onlar için kefarette bulundu.+ 22 Bunun ardından Levioğulları, Harun ve oğullarının önünde Toplanma Çadırına girip hizmetlerine başladılar.+ Yehova’nın Levioğullarıyla ilgili Musa’ya verdiği emirlerin hepsi böylece yerine getirildi.
23 Yehova sonra Musa’ya şunları söyledi: 24 “Levioğullarıyla ilgili şu kural geçerlidir: Yirmi beş ve daha yukarı yaşta olanlar Toplanma Çadırının işinde hizmet edenlere katılacaklar. 25 Fakat elli yaşından sonra hizmetten ayrılacak ve artık hizmet etmeyecekler. 26 Toplanma Çadırında hizmet yükümlülüklerini yerine getiren kardeşlerine yardım edecekler, fakat kendileri hizmet etmeyecek. Levioğullarının görevlerini bu şekilde düzenleyeceksin.”+
9 İsrailoğullarının Mısır’dan çıkışının ikinci yılında, birinci ayda,+ Yehova Sina Çölünde Musa’yla konuşup şunları söyledi: 2 “İsrailoğulları belirlenmiş vakitte+ Fısıh+ kurbanını hazırlasınlar. 3 Belirlenmiş tarihte, bu ayın on dördüncü günü, akşamleyin, karanlık tam çökmeden*+ kurbanı hazırlayacaksınız. Fıshı tüm kanunlarına ve usulüne uygun şekilde hazırlayacaksınız.”+
4 Bunun üzerine Musa İsrailoğullarına Fısıh kurbanını hazırlamalarını söyledi. 5 Böylece Sina Çölünde birinci ayda, ayın on dördüncü günü akşamleyin, karanlık tam çökmeden Fısıh kurbanını hazırladılar. İsrailoğulları her şeyi Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi yaptı.+
6 Ölü bir cana dokundukları için kirli olan+ ve bu yüzden o gün Fısıh kurbanını hazırlayamayan kişiler vardı. Onlar o gün Musa ile Harun’un karşısına çıktılar.+ 7 “Ölü bir cana dokunduğumuzdan kirli durumdayız diye, belirlenen vakitte diğer İsrailoğullarıyla birlikte Yehova için sunu sunmaktan+ neden alıkonuyoruz?” dediler. 8 Bunun üzerine Musa onlara “Burada durun” dedi, “Yehova sizin hakkınızda ne emredecek, öğreneyim.”+
9 Ve Yehova Musa’yla konuşup şunları söyledi: 10 “İsrailoğullarına de ki, ‘Sizlerden veya gelecek nesillerinizden bir kimse, ölü bir cana dokunduğundan kirli durumda+ bulunsa ya da uzun yola gitmiş olsa bile, Yehova için Fısıh kurbanını hazırlayacak. 11 İkinci ayın+ on dördüncü günü akşamleyin, karanlık tam çökmeden onu hazırlayacaklar. Mayasız ekmekler ve acı otlarla yiyecekler.+ 12 Ondan sabaha hiç bırakmayacaklar+ ve hiçbir kemiğini kırmayacaklar.+ Fıshın tüm kurallarına uygun şekilde onu hazırlayacaklar.+ 13 Fakat kişi temiz durumdaysa veya yolculukta değilse ve Fısıh kurbanını hazırlamayı ihmal etmişse, o can halkının arasında yaşatılmayacak,+ çünkü Yehova’ya sunusunu belirlenen vakitte sunmamıştır. O kişi günahının sorumluluğunu taşıyacak.+
14 Aranızda yaşayan yabancı da Yehova için Fısıh kurbanını hazırlayacak.+ Onu Fısıh kanununa ve usulüne göre sunacak.+ Memlekette yaşayan yabancı için de yerli için de, hepiniz için aynı kanun geçerli olacak.’”+
15 Ve Hatırlatma Sandığının bulunduğu Kutsal Çadırın kurulduğu gün,+ çadırın üstünü bulut kapladı,+ akşam ise üstünde bir ateş göründü+ ve sabaha dek kaldı. 16 Bu hep böyle devam etti: Gündüzleri çadırın üstünü bulut kaplardı, gece de bir ateş görünürdü.+ 17 Bulut çadırın üzerinden kalktığı zaman İsrailoğulları hemen yola çıkardı;+ bulut nerede durursa orada konaklarlardı.+ 18 İsrailoğulları Yehova’nın emriyle yola çıkar, Yehova’nın emriyle durup konaklarlardı.+ Bulutun Kutsal Çadırın üzerinde olduğu günler boyunca konaklamaya devam ederlerdi. 19 Bulutun çadırın üzerinde kalışı uzadığında, İsrailoğulları Yehova’nın emrine uyar, yola çıkmazlardı.+ 20 Bazen bulut çadırın üzerinde birkaç gün kalırdı. İsrailoğulları Yehova’nın emriyle+ konak yerinde kalır, Yehova’nın emriyle yola çıkarlardı. 21 Ve bazen bulut+ akşamdan sabaha dek kalırdı, sabah kalkardı, İsrailoğulları da yola çıkardı. Gece olsun gündüz olsun, bulut ne zaman kalkarsa o zaman yola çıkarlardı.+ 22 Bulut çadır üzerinde ister iki gün, ister bir ay veya daha uzun bir zaman kalsın, İsrailoğulları da o süre boyunca konaklar, yola çıkmazlardı; fakat bulut kalkınca yola çıkarlardı.+ 23 Yehova’nın emriyle konaklar ve Yehova’nın emriyle yola çıkarlardı. Onlar Yehova’nın Musa aracılığıyla+ verdiği emre uyarak Yehova’ya olan yükümlülüklerini yerine getirirlerdi.+
10 Yehova Musa’yla konuşup şunları söyledi: 2 “Kendine iki gümüş borazan+ yap. Onları dövme işi yapacaksın; cemaati toplamak+ ve kafileleri yola çıkarmak için kullanılacaklar. 3 İki borazan birden çalındığında, bütün cemaat yapılan düzenlemeye uyarak Toplanma Çadırının önünde toplanacak.+ 4 Sadece biri çalınınca İsrail boylarının önderleri olan beyler yapılan düzenlemeye uyarak toplanacak.+
5 Borazanı yükselip alçalan tonda çaldığınızda, doğu+ tarafında konaklayan kafile yola çıkacak. 6 Borazanı ikinci defa yükselip alçalan tonda çaldığınızda, güney+ tarafında konaklayan kafile yola çıkacak. Borazanın yükselip alçalan tonda çalındığı her defasında bir kafile yola çıkacak.
7 Cemaati toplayacağınız zaman da borazan çalacaksınız,+ fakat yükselip alçalan tonda değil. 8 Borazanları Harun’un oğulları, kâhinler çalacak;+ borazanların çalınması sizin için, devirden devre, tüm nesiller boyu bir kanun olacak.
9 Memleketinizde sizi sıkıştıran düşmana+ karşı savaşa girerseniz borazanlarla savaş çağrısı yapacaksınız;+ Tanrınız Yehova’nın önünde mutlaka anılacak ve düşmanlarınızın elinden kurtarılacaksınız.+
10 Sevinçli günlerinizde,+ bayramlarınızda,+ her ayın başında,+ sunduğunuz yakılan sunuların,+ paylaşma kurbanlarının+ başında borazanları çalacaksınız. Bu, sizin adınıza Tanrınızın önünde bir hatırlatıcı olacak; Ben Tanrınız Yehova’yım.”+
11 Ve ikinci yılın ikinci ayında, ayın yirminci günü+ bulut Hatırlatma Sandığının bulunduğu Kutsal Çadırın üzerinden kalktı.+ 12 İsrailoğulları yola çıkma düzenine göre Sina Çölünden ayrıldılar;+ bulut Paran Çölünde+ durdu. 13 Bu, Yehova’nın Musa aracılığıyla verdiği emre göre ilk yola çıkışlarıydı.+
14 İlk olarak üç kabilelik Yahudaoğulları kafilesi bölükler halinde yola çıktı;+ Yahudaoğulları bölüğünün başı Amminadab oğlu Nahşon’du.+ 15 İssakaroğulları kabilesi bölüğünün başında Tsuar oğlu Netanel+ vardı. 16 Zebulunoğulları kabilesi bölüğünün başında Helon oğlu Eliab+ vardı.
17 Kutsal Çadır toplandı;+ çadırı taşımakla görevli Gerşonoğulları+ ve Merarioğulları+ yola çıktılar.
18 Ve üç kabilelik Ruben kafilesi+ bölükler halinde yola çıktı; Rubenoğulları bölüğünün başında Şedeur oğlu Elitsur+ vardı. 19 Şimeonoğulları+ kabilesi bölüğünün başında Tsurişadday oğlu Şelumiel+ vardı. 20 Gadoğulları kabilesi bölüğünün başında Deuel oğlu Elyasaf+ vardı.
21 Kutsal mekânın eşyalarını taşımakla görevli Kohatoğulları+ yola çıktılar. Onlar gidecekleri yere varana dek Kutsal Çadır kurulmuş olurdu.
22 Üç kabilelik Efraimoğulları kafilesi+ bölükler halinde yola çıktı. Efraimoğulları bölüğünün başında Ammihud oğlu Elişama+ vardı. 23 Manasseoğulları+ kabilesi bölüğünün başında Pedatsur oğlu Gamaliel+ vardı. 24 Benyaminoğulları+ kabilesi bölüğünün başında Gideoni oğlu Abidan+ vardı.
25 Üç kabilelik Danoğulları kafilesi+ bölükler halinde yola çıktı; bunlar tüm bölükler için artçı olarak hizmet+ ediyordu. Danoğulları bölüğünün başında Ammişadday oğlu Ahiezer+ vardı. 26 Aşeroğulları+ kabilesi bölüğünün başında Okran oğlu Pagiel+ vardı. 27 Naftalioğulları+ kabilesi bölüğünün başında Enan oğlu Ahira+ vardı. 28 İsrailoğulları konaklama yerinden ayrılırken bölükler halinde bu düzene göre yola çıkarlardı.+
29 Musa kayınbabası Midyanlı Reuel’in+ oğlu Hobab’a “Yehova’nın ‘Size vereceğim’ dediği+ memlekete gitmek üzere yola çıkıyoruz” dedi, “Sen de bizimle gel, bizden iyilik görürsün,+ çünkü Yehova İsrail için iyi şeyler vaat etti.”+ 30 Fakat o “Gelmem” dedi, “Kendi memleketime, akrabalarımın yanına gideceğim.”+ 31 Bunun üzerine Musa “Lütfen bizi bırakma” dedi, “Çünkü çölde konaklayabileceğimiz yerleri sen iyi bilirsin, bizim için göz olursun. 32 Eğer bizimle gelirsen,+ Yehova’nın bize yapacağı tüm iyilikleri biz de sana yaparız.”
33 Böylece Yehova’nın dağından+ ayrılıp üç gün yol gittiler; konaklayacakları bir yer bulmak üzere,+ Yehova’nın ahit sandığı+ üç gün boyunca önleri sıra gitti. 34 Konakladıkları yerden ayrılışlarından beri de Yehova’nın bulutu+ gün boyu üzerlerindeydi.
35 Sandık yola çıkacağı zaman Musa “Kalk ey Yehova”+ derdi, “Düşmanların dağılsın ve Senden nefret edenler önünden kaçıp gitsin.”+ 36 Sandık konaklama yerine gelince de şöyle söylerdi: “Dön ey Yehova, İsrail’in binlerce on binlerine geri dön.”+
11 Ve halk sanki kötü bir durumdaymış gibi Yehova’nın önünde yakınmaya başladı.+ Yehova yakınmaları duyunca çok öfkelendi. Ve Yehova’dan gelen bir ateş konak yerinin çevresinde bazılarını yakıp yok etti.+ 2 Halk Musa’nın karşısında feryat edince, Musa Yehova’ya yakardı+ ve ateş söndü. 3 O yere Tabera*+ adı verildi, çünkü Yehova’nın ateşi onları kasıp kavurmuştu.
4 Aralarındaki yabancılar+ açgözlülük ettiler+ ve İsrailoğulları da “Kim bize yiyecek et verecek?” diyerek yine ağlamaya başladılar.+ 5 “Ah nerede o Mısır’da bedava yediğimiz+ balıklar, salatalıklar, karpuzlar, pırasalar, soğanlar, sarmısaklar! 6 Şimdiyse içimiz kurudu. Bu mandan başka bir şey gördüğümüz yok”+ diyorlardı.
7 Man+ kişniş+ tohumu gibiydi ve görünüşü reçineye+ benziyordu. 8 Halk etrafa dağılıp onu toplardı;+ el değirmenlerinde öğütür ya da dibekte döver, sonra tencerede pişirir+ veya pide yapardı. Tadı yağla yapılmış tatlı çöreğe benzerdi.+ 9 Gece konaklama yerine çiy düşünce man da düşerdi.+
10 Musa halkın ağlayıp sızlandığını işitti; herkes, her aile çadırının önünde ağlıyordu. Yehova çok öfkelendi.+ Durum Musa’nın gözünde çok kötüydü.+ 11 Yehova’ya “Bu halkın bütün yükünü omzuma yükleyerek neden kuluna kötülük ettin? Ne yaptım da benden hoşnut değilsin?”+ dedi. 12 “Bütün bu halka ben mi gebe kaldım? Onları ben mi doğurdum ki atalarına yeminle vaat ettiğin topraklara götürmemi istiyorsun,+ ‘Bakıcının emzikteki+ çocuğu taşıdığı gibi onları kucağında taşı’+ diyorsun. 13 Bunca insana vermek için nereden et bulayım? Çünkü ‘Bize et ver de yiyelim’ diye karşımda ağlayıp sızlanıyorlar. 14 Bu kadar insanı ben tek başıma taşıyamam, onların yükü benim için çok ağır.+ 15 Eğer bana böyle davranacaksan, beni hiç yaşatma;+ eğer benden hoşnutsan, yıkımımı görmeme izin verme.”
16 Bunun üzerine Yehova Musa’ya şunları söyledi: “Halktan, tanıdığın ihtiyarlar ve görevliler arasından,+ İsrail ihtiyarlarından Bana yetmiş kişi topla.+ Onları Toplanma Çadırına getir; orada senin yanında dursunlar. 17 Ben inip+ orada seninle konuşacağım;+ senin üzerindeki ruhtan alıp+ onların üzerine koyacağım; halkın yükünü tek başına taşımaman için sana yardım edecekler.+ 18 Halka şunları söyle: ‘Yarın için kendinizi arındırın,+ çünkü et yiyeceksiniz; ‘Kim bize yemek için et verecek?+ Mısır’da halimiz ne iyiydi’ diye ağlayıp sızlanmanız Yehova’nın kulağına geldi.+ Yehova yemeniz için size mutlaka et verecek, siz de yiyeceksiniz.+ 19 Bir gün değil, iki gün değil, beş gün değil, on gün değil, yirmi gün değil, 20 bütün bir ay et yiyeceksiniz. Burnunuzdan gelinceye, tiksininceye dek et yiyeceksiniz;+ çünkü aranızda bulunan Yehova’yı reddettiniz ve ‘Neden Mısır’dan çıktık?’ diye önünde ağladınız.’”+
21 Bunun üzerine Musa “Aralarında bulunduğum halk içinde altı yüz bin yetişkin* erkek var”+ dedi; “Ve Sen ‘Onlara et vereceğim, bütün bir ay et yiyecekler’ diyorsun! 22 Davar sürüleri, sığır sürüleri kesilse onlara yeter mi?+ Ya da denizdeki tüm balıklar yakalansa onlara yeter mi?”
23 O zaman Yehova Musa’ya “Yehova’nın eli yetmez mi diyorsun?+ Dediklerim olacak mı olmayacak mı göreceksin”+ dedi.
24 Sonra Musa çıkıp Yehova’nın sözlerini halka iletti. Ve halkın ihtiyarlarından yetmiş kişi topladı, onları çadırın etrafına dizdi.+ 25 Yehova bir bulutta inip+ Musa’yla konuştu;+ onun üzerindeki ruhtan alıp+ yetmiş ihtiyarın her birinin üzerine koydu. Onlar ruhu alır almaz peygamber gibi hareket etmeye başladılar; fakat bu bir daha olmadı.+
26 Adamlardan ikisi konaklama yerinde kalmıştı. Birinin adı Eldad, diğerinin adı Medad’dı. Ruh onların da üzerine indi, çünkü yazılanlar arasındaydılar, fakat çadıra gitmemişlerdi. Konaklama yerinde onlar da peygamberlik ettiler. 27 Bir genç koşup Musa’ya “Eldad ve Medad konaklama yerinde peygamberlik ediyor!” diye haber verdi. 28 O zaman gençliğinden beri Musa’nın hizmetinde+ olan Nun oğlu Yeşu “Efendim Musa, onlara engel ol!”+ dedi. 29 Fakat Musa şu karşılığı verdi: “Sen benim adıma mı kıskanıyorsun? Kıskanma; keşke Yehova’nın halkının hepsi peygamber olsaydı, o zaman Yehova ruhunu onların üzerine koymuş olurdu!”+ 30 Daha sonra Musa konaklama yerine döndü; onunla birlikte İsrail ihtiyarları da döndü.
31 Ve Yehova bir rüzgâr+ estirdi; rüzgâr denizden bıldırcınlar getirdi.+ Bıldırcınları konaklama yerinin üzerine ve çevresindeki bir günlük yol mesafesinde bir alana, yerden iki arşın* yüksekliğe kadar indirdi. 32 Halk bütün gün, bütün gece ve ertesi gün boyunca bıldırcın topladı. En az toplayan bile on homer*+ topladı. Kendi topladıkları bıldırcınları konaklama yerinin etrafında her yere yaydılar. 33 Et daha dişlerinin arasındayken,+ çiğnemelerine fırsat kalmadan, Yehova halka gazaplandı+ ve Yehova halkı çok büyük bir yıkımla vurdu.+
34 O yere Kibrot-hattaava*+ adı verildi, çünkü açgözlülük edenler orada gömüldüler.+ 35 Halk Kibrot-hattaava’dan ayrıldı ve Hatserot’a+ gelip orada konakladı.
12 Miryam ve Harun, Kuşî bir kadınla evlenmesinden dolayı+ Musa aleyhinde konuşmaya başladılar. 2 “Yehova sadece Musa aracılığıyla mı konuştu? Bizim aracılığımızla da konuşmadı mı?”+ diyorlardı. Ve Yehova bunları duyuyordu.+ 3 Musa yeryüzündeki tüm insanlardan çok daha yumuşak başlı+ biriydi.
4 Ve Yehova ansızın Musa, Harun ve Miryam’a “Üçünüz de Toplanma Çadırına gidin” dedi. Onlar da gittiler. 5 Yehova bulut sütununda aşağı indi+ ve çadırın girişinde durdu; Harun ve Miryam’ı çağırdı; ikisi de yaklaştı. 6 Onlara şöyle dedi: “Şimdi söyleyeceklerimi dinleyin. Eğer aranızda Bana hizmet eden bir peygamber olursa, Ben Yehova, bir görüntüde+ Kendimi ona tanıtırım. Onunla rüyada+ konuşurum. 7 Fakat kulum Musa+ için böyle değil! Tüm halkım* ona emanet edilmiştir.+ 8 Onunla üstü kapalı değil+ açık açık, yüz yüze konuşurum;+ o Yehova’nın suretini görür.+ Böyleyken, kulum Musa aleyhinde konuşmaktan korkmadınız mı?”+
9 Yehova onlara çok öfkelendi ve oradan gitti. 10 Bulut çadırın üstünden çekildi ve Miryam cüzamla vuruldu, kar gibi bembeyaz oldu.+ Harun dönüp baktı, Miryam cüzamla vurulmuştu.+ 11 Harun hemen Musa’ya “Bağışla efendim” dedi, “Bu akılsızca davranışımızı günah sayma!+ 12 Ne olur, kız kardeşim ana rahminden etinin yarısı yenmiş olarak çıkan ölü bir çocuk gibi kalmasın!”+ 13 Ve Musa Yehova’ya “Ey Tanrım, lütfen! İyileştir onu ne olur!” diye yalvardı.+
14 O zaman Yehova Musa’ya şunu söyledi: “Eğer babası onun yüzüne tükürseydi+ yedi gün utanç içinde yaşamayacak mıydı? Yedi gün konaklama yerinin dışında,+ ayrı bir yerde tutulsun,+ sonra konaklama yerine alınsın.”+ 15 Bunun üzerine Miryam yedi gün konaklama yerinin dışında, ayrı bir yerde tutuldu.+ Miryam konaklama yerine geri alınana dek halk yola çıkmadı. 16 Sonra Hatserot’tan+ ayrıldılar ve Paran Çölüne+ gelip orada konakladılar.
13 Yehova Musa’ya şunu söyledi: 2 “İsrailoğullarına vereceğim Kenan diyarına keşif için adamlar gönder.+ Atasının kabilesini temsil etmek üzere her kabileden bir kişi göndereceksin; bunlar beyler+ olacak.”
3 Musa, Yehova’nın emri üzerine onları Paran Çölünden+ gönderdi. Seçilen tüm adamlar İsrailoğullarının önderleriydi. 4 İsimleri şöyleydi: Ruben kabilesinden Zakkur oğlu Şammua; 5 Şimeon kabilesinden Hori oğlu Şafat; 6 Yahuda kabilesinden Yefunne oğlu Kaleb;+ 7 İssakar kabilesinden Yusuf oğlu İgal; 8 Efraim kabilesinden Nun oğlu Hoşea;*+ 9 Benyamin kabilesinden Rafu oğlu Palti; 10 Zebulun kabilesinden Sodi oğlu Gaddiel; 11 Yusuf+ kabilesinden, Manasse+ kabilesi adına Susi oğlu Gaddi; 12 Dan kabilesinden Gemalli oğlu Ammiel; 13 Aşer kabilesinden Mikael oğlu Setur; 14 Naftali kabilesinden Vofsi oğlu Nahbi; 15 Gad kabilesinden Maki oğlu Geuel. 16 Musa’nın diyarı keşfe gönderdiği adamların isimleri bunlardı. Musa Nun oğlu Hoşea’ya Yeşu*+ adını vermişti.
17 Musa onları Kenan diyarına keşif için gönderirken “Buradan Necef’e+ çıkın ve sonra dağlık bölgeye gidin”+ dedi. 18 “Bakın, diyar nasıl bir yer,+ orada yaşayanlar nasıl insanlar, güçlü mü zayıf mı, sayıları az mı çok mu? 19 Oturdukları memleket iyi mi kötü mü? Yaşadıkları şehirler nasıl, surlarla mı çevrili yoksa değil mi? 20 Toprak nasıl, verimli mi verimsiz mi?+ Ağaçlık mı değil mi? Cesur olun+ ve memleketin ürünlerinden getirin.” Mevsim, asmanın+ ilk ürününün alındığı zamandı.
21 Böylece adamlar çıkıp gittiler; Tsin Çölünden+ Hamat+ sınırına doğru Rehob’a+ dek, diyarda keşifte bulundular. 22 Necef’e çıkıp+ sonra Hebron’a+ geçtiler. Anak+ soyundan olan Ahiman, Şeşay ve Talmay+ oradaydılar. Hebron+ Mısır’ın Tsoan+ şehrinden yedi yıl önce kurulmuştu. 23 Eşkol Vadisine+ geldiklerinde üzerinde bir salkım üzüm olan bir asma dalı kestiler+ ve iki kişi onu sırığa asıp taşıdı. Ayrıca narlardan+ ve incirlerden de aldılar. 24 İsrailoğullarının oradan kesip getirdiği salkımdan dolayı o yere Eşkol* Vadisi+ adı verildi.
25 Adamlar kırk gün+ sonra keşiften döndü. 26 Paran Çölüne, Kadeş’e+ geldiler, Musa’nın, Harun’un ve tüm İsrail topluluğunun önüne çıktılar. Onlara ve tüm topluluğa bilgi verip memleketin meyvelerini gösterdiler. 27 Ve Musa’ya şunları anlattılar: “Bizi gönderdiğin memlekete gittik; orası gerçekten süt ve bal akan bir diyar,+ işte bunlar da meyvesi.+ 28 Ancak, diyarda yaşayan halk çok güçlü ve surlu şehirleri çok büyük.+ Ayrıca orada Anak soyundan olanları da gördük.+ 29 Necef+ topraklarında Amalekoğulları;+ dağlık bölgede Hititler, Yebusiler+ ve Amoriler;+ deniz kenarında ve Ürdün Irmağı boyunca Kenanlılar+ yaşıyor.”
30 O zaman Kaleb+ Musa’nın önünde halkı susturmaya çalıştı ve “Hemen gidelim, orayı kesinlikle ele geçiririz, onlara üstün geliriz”+ dedi. 31 Fakat onunla gitmiş olan adamlar “Biz o halkın karşısına çıkamayız, onlar bizden güçlü” dediler.+ 32 Ve keşifte bulundukları diyar hakkında İsrailoğulları önünde olumsuz konuşmaya+ devam ettiler. “Keşif için dolaştığımız memleket, halkını yiyip yok eden bir memleket” diyorlardı, “Diyarda gördüğümüz herkes olağanüstü iri adamlar.+ 33 Evet, orada Nefilim’i, Nefilim soyundan olan Anakoğullarını+ gördük, yanlarında kendimizi çekirge gibi hissettik, onların gözünde de öyleydik.”+
14 Ve tüm topluluktan sesler yükseldi; bütün gece yüksek sesle ağladılar.+ 2 İsrailoğullarının hepsi Musa ve Harun’a söylenmeye başladı;+ tüm topluluk onlar aleyhinde konuşup “Keşke Mısır topraklarında ya da bu çölde ölseydik!” diyorlardı. 3 “Yehova neden bizi o diyara götürüyor, kılıçla ölelim diye mi?+ Karılarımız ve çocuklarımız ganimet olacak.+ Mısır’a dönmek bizim için daha iyi değil mi?”+ 4 Aralarında şunu bile dediler: “Başımıza birini seçelim ve Mısır’a geri dönelim!”+
5 Bunun üzerine Musa ve Harun İsrail topluluğunun tüm cemaati önünde yere kapandılar.+ 6 Diyarı keşfe gidenlerden Nun oğlu Yeşu’yla+ Yefunne oğlu Kaleb+ giysilerini yırttılar+ 7 ve tüm İsrail topluluğuna şöyle seslendiler: “Keşifte bulunmak için dolaştığımız yer çok çok iyi bir memleket.+ 8 Eğer Yehova bizden hoşnutsa,+ bizi mutlaka o memlekete götürecek ve orayı, süt ve bal akan o diyarı bize verecek.+ 9 Yeter ki Yehova’ya başkaldırmayın+ ve memleketin halkından korkmayın,+ çünkü onları ekmek yer gibi yiyip bitiririz. Onların üzerindeki koruma kalkmıştır,+ Yehova bizimledir.+ Onlardan korkmayın.”+
10 Fakat tüm topluluk onları taşlamaktan söz ediyordu.+ Ve Yehova’nın ihtişamı Toplanma Çadırının üzerinde tüm İsrailoğullarına göründü.+
11 Yehova Musa’ya şunları söyledi: “Bu halk Bana daha ne kadar+ saygısızlık edecek+ ve aralarında yaptığım tüm mucizelere rağmen Bana daha ne kadar iman etmeyecek?+ 12 Onları salgın hastalıkla vurup yok edeyim, seni onlardan daha büyük ve güçlü bir millet yapayım.”+
13 Fakat Musa Yehova’ya şu karşılığı verdi: “O zaman bu halkı aralarından büyük gücünle çıkardığın Mısırlılar bunu işitecek.+ 14 Ve bu topraklarda yaşayan insanlara bunu mutlaka anlatacaklar. Onlar ki, Senin bu halkın arasında bulunan Tanrı Yehova olduğunu, onlarla yüz yüze+ görüştüğünü işitmişti.+ Senin Yehova olduğunu ve bulutunun onların üzerinde durduğunu; gündüz bulut sütununda, gece ateş sütununda+ onların önü sıra gittiğini biliyorlar. 15 Bu halkın hepsini birden öldürürsen,+ Senin ününü duymuş olan milletler 16 ‘Yehova yeminle vaat ettiği memlekete halkını götüremediği için onları çölde öldürdü’ diyecekler.+ 17 Şimdi ey Yehova, ne olur gücünün büyüklüğünü+ göster; çünkü demiştin ki, 18 ‘Yehova, çabuk öfkelenmez,+ vefalı sevgisi engindir,+ kabahati ve suçu bağışlar,+ fakat suçluyu asla cezasız bırakmaz,+ babaların suçunun cezasını oğullara, üçüncü ve dördüncü nesle çektirir.’+ 19 Lütfen, Mısır’dan çıkışlarından şimdiye dek bağışladığın gibi, vefalı sevginin büyüklüğüne göre bu halkın suçunu bağışla.”+
20 O zaman Yehova “Senin sözün üzerine onları bağışlıyorum”+ dedi. 21 “Öte yandan, varlığım üzerine ant ederim ki tüm yeryüzü Yehova’nın ihtişamıyla dolacak;+ 22 fakat Benim ihtişamımı görmelerine,+ Mısır’da ve çölde gerçekleştirdiğim mucizelere+ tanık olmalarına rağmen, Beni on kere sınayan+ ve sözümü dinlemeyen+ bu adamlardan hiçbiri, 23 atalarına yeminle vaat ettiğim memleketi görmeyecek; evet, Bana saygısızlık edenlerin hiçbiri orayı görmeyecek.+ 24 Fakat kulum Kaleb’i+ görmüş olduğu memlekete kesinlikle götüreceğim, soyundan olanlar da orayı mülk edinecek;+ çünkü o farklı bir ruh gösterdi ve tüm yürekle Benim yolumdan gitti.+ 25 Ovada Amalekoğulları ve Kenanlılar+ yaşıyor, siz yarın dönün ve Kızıldeniz yolundan çöle gidin.”+
26 Yehova sonra Musa ile Harun’a şunları söyledi: 27 “Bana karşı söylenip duran bu kötü topluluk daha ne kadar bunu sürdürecek?+ İsrailoğullarının Bana karşı söylenmelerini işittim.+ 28 Onlara de ki, ‘Yehova’nın sözü: Varlığım üzerine ant ederim ki, söylediklerinizin aynısını size yapacağım!’+ 29 Cesetleriniz bu çölde yere serilecek,+ evet, yirmi yaş ve üzerindeki kayıtlı olanların, Bana karşı söylenenlerin hepsi ölecek.+ 30 Elimi kaldırıp ant ederek+ aranızda oturacağıma söz verdiğim diyara giremeyeceksiniz, sadece Yefunne oğlu Kaleb ve Nun oğlu Yeşu girecek.+
31 Oraya, ganimet olacağını söylediğiniz çocuklarınızı,+ onları götüreceğim; reddettiğiniz+ memleketi onlar görecek. 32 Fakat sizin cesetleriniz bu çölde yere serilecek.+ 33 Oğullarınız çölde kırk yıl çobanlık yapacak+ ve en sonuncunuzun da cesedi çölde yere serilinceye dek+ ahlaksızlıklarınızın sorumluluğunu taşıyacaklar.+ 34 Diyarda keşif için dolaştığınız kırk güne göre,+ her güne karşılık bir yıl+ olmak üzere, kırk yıl boyunca suçunuzun cezasını çekeceksiniz+ ve sizden yüz çevirdiğimde neler olacağını göreceksiniz.+
35 Ben Yehova, diyorum ki, bu kötü topluluğun hepsine, Bana karşı toplananlara şunu yapacağım:+ Onların sonu bu çölde olacak, orada ölecekler.+ 36 Musa’nın diyara keşif için gönderdiği ve döndüklerinde memleket hakkında kötü haberler+ vererek tüm topluluğun söylenmesine yol açan adamlar, 37 memleket hakkında kötü haber getiren o adamlar Yehova’dan gelen bir belayla ölecek.+ 38 Diyara keşif için gidenlerden sadece Nun oğlu Yeşu ve Yefunne oğlu Kaleb sağ kalacak.”+
39 Musa bunları İsrailoğullarına bildirince halk derin bir yasa büründü.+ 40 Ve sabah erkenden kalkıp “Haydi, Yehova’nın dediği yere çıkalım, çünkü günah işledik” diyerek dağın tepesine çıkmaya kalkıştılar.+ 41 Fakat Musa “Neden Yehova’nın emrinin dışına çıkıyorsunuz?”+ dedi, “Başarılı olamazsınız; 42 çıkmayın, Yehova yanınızda değil, düşmanlarınızın önünde bozguna uğrarsınız.+ 43 Amalekoğulları ve Kenanlılar orada önünüze çıkacak+ ve kılıçla yere serileceksiniz; Yehova’nın yolundan döndüğünüz için artık Yehova sizinle olmayacak.”+
44 Onlar yine de dağa çıkmaya kalktı,+ ancak Musa Yehova’nın ahit sandığıyla birlikte konaklama yerinde kaldı.+ 45 Ve o dağda yaşayan Amalekoğulları+ ile Kenanlılar indiler, onları Horma’ya kadar kovalayıp bozguna uğrattılar.+
15 Yehova Musa’ya şunları söyledi: 2 “İsrailoğullarıyla konuş, onlara de ki, ‘Size vereceğim diyara, yaşayacağınız topraklara geldiğinizde,+ 3 Yehova için hoş koku+ olmak üzere özel bir adak veya gönüllü sunu+ olarak ya da bayramlarınızda+ sığırdan veya davardan, Yehova’ya ateşte sunulan bir sunu,+ yakılan sunu+ veya bir kurban sunduğunuzda, 4 Yehova’ya ayrıca tahıl sunusu olarak dörtte bir hin kadar yağla yoğrulmuş, onda bir efa ince un+ sunacaksınız.* 5 Ve kurban olarak sunulan bir erkek kuzu ya da yakılan sunu için dökme sunusu+ olarak dörtte bir hin şarap sunacaksınız. 6 Koç için üçte bir hin kadar yağla yoğrulmuş, onda iki efa ince unu tahıl sunusu olarak sunacaksınız. 7 Ve Yehova’ya hoş koku olması için, dökme sunusu olarak üçte bir hin şarap sunacaksınız.
8 Fakat eğer yakılan sunu,+ özel bir adak+ ya da paylaşma kurbanı+ olarak Yehova’ya bir boğa sunarsanız, 9 boğanın yanı sıra bir tahıl sunusu,+ yarım hin kadar yağla yoğrulmuş, onda üç efa ince un sunacaksınız. 10 Ve Yehova’ya hoş koku olması için, dökme sunusu,+ ateşte yakılan sunu olarak yarım hin şarap sunacaksınız. 11 Her boğa, koç, keçi ve erkek kuzu için böyle yapacaksınız. 12 Kaç hayvan sunarsanız sunun, sayılarınca, her biri için böyle yapacaksınız. 13 Yerli olan herkes Yehova için hoş koku+ olarak ateşte yakılan bir sunu getirdiğinde bunları da sunacak.
14 Yanınızda yaşayan bir yabancı ya da aranızda nesilleriniz boyunca bulunan biri, Yehova’ya hoş koku olarak ateşte yakılan sunu sunarsa o da sizin yaptığınız gibi yapacak.+ 15 Cemaatten olan sizler için de, aranızda yaşayan yabancı için de kanun bir olacak.+ Bu, devirden devre, nesilleriniz boyunca geçerli bir kanun olacak. Yehova’nın önünde siz nasılsanız yabancı da aynı olacak.+ 16 Sizin için de yanınızda yaşayan yabancı için de kanun ve hüküm bir olacak.’”+
17 Yehova sonra Musa’ya şunları söyledi: 18 “İsrailoğullarıyla konuş, onlara de ki, ‘Sizi götürmekte olduğum memlekete geldiğiniz zaman,+ 19 memleketin ekmeğinden yediğinizde+ Yehova için bir bağışta bulunacaksınız. 20 İlk tahılınızdan bağışta bulunacaksınız,+ ondan öğüttüğünüz unla halka ekmekler yapıp getireceksiniz. Bunu harmanınızdan bir bağış gibi sunacaksınız. 21 Nesilleriniz boyunca, ilk öğüttüğünüz unun bir miktarını Yehova için bağış olarak getireceksiniz.
22 Eğer bir hata yaparsanız ve Yehova’nın Musa’ya bildirdiği tüm bu emirleri yerine getirmezseniz,+ 23 evet, Yehova’nın Musa aracılığıyla verdiği emirlere, Yehova’nın verdiği günden itibaren nesilleriniz boyunca geçerli olacak tüm bu emirlere uymazsanız, 24 ve topluluk yapılan hatanın farkına varmamışsa, o zaman tüm topluluk Yehova için hoş koku olmak üzere yakılan sunu olarak genç bir boğa sunacak ve usule göre, onun yanı sıra tahıl sunusuyla dökme sunusu getirecek;+ günah sunusu olarak da bir oğlak sunacak.+ 25 Kâhin, bütün İsrail topluluğu için kefarette bulunacak+ ve suçları bağışlanacak; çünkü bu bir hatadır,+ onlar da sunularını getirmişlerdir. Hataları için Yehova’ya ateşte yakılan sunu sunmuş ve Yehova’nın önüne günah sunusu getirmişlerdir. 26 Böylece tüm İsrail topluluğu ve onların arasında yaşayan yabancılar bağışlanacak,+ çünkü hata tüm halka aittir.
27 Eğer bir can yanlışlıkla günah işlerse,+ günah sunusu olarak bir yaşının içinde dişi bir keçi sunacak.+ 28 Böylece kâhin bilmeden günah işleyerek hata yapan can için Yehova’nın önünde kefarette bulunacak; bu kefaretle kişi bağışlanacak.+ 29 Kasıt olmadan işlenen günahlarda İsrailoğulları arasındaki yabancı için de yerli için de kanun bir olacak.+
30 Fakat ister yerli ister yabancı olsun kişi kasten bir günah işlerse,+ Yehova’ya hakaret etmiştir,+ o can halkının arasında yaşatılmayacaktır.+ 31 Çünkü Yehova’nın sözünü hor görmüş,+ O’nun emrini çiğnemiştir.+ O can kesinlikle yaşatılmayacaktır.+ Suçunun cezasını çekecektir.’”+
32 İsrailoğulları çöldeyken, bir Sebt günü+ odun toplayan bir adam buldular. 33 Odun toplayan adamı görenler onu Musa’nın, Harun’un ve topluluğun önüne getirdiler. 34 Adamı gözetim altında tuttular,+ çünkü ona ne yapılması gerektiği belirtilmemişti.
35 Daha sonra Yehova Musa’ya şunu söyledi: “O adam mutlaka öldürülecek,+ tüm topluluk onu konaklama yerinin dışında taşlayacak.”+ 36 Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi, tüm topluluk onu konaklama yerinin dışına çıkarıp taşladı ve adam öldü.
37 Sonra Yehova Musa’ya şunları söyledi: 38 “İsrailoğullarıyla konuş, onlara giysilerinin eteklerine saçak yapmalarını söyle; nesiller boyunca bunu yapacaklar ve eteklerinin saçağı üzerine mavi bir kordon koyacaklar:+ 39 ‘Bu üzerinizde bir saçak olacak. Onu görünce Yehova’nın emirlerini hatırlayacak+ ve onları yerine getireceksiniz; yüreğinizin ve gözlerinizin sizi yönelttiği yola gidip+ de ahlaksızlık yapmayacaksınız.+ 40 Böylece tüm emirlerimi hatırlayıp onları yerine getireceksiniz ve Tanrınızın önünde kutsal olacaksınız.+ 41 Ben Tanrınız Yehova’yım; Tanrınız+ olmak için sizi Mısır diyarından çıkaran Benim. Ben Tanrınız Yehova’yım.’”+
16 Levi oğlu+ Kohat oğlu+ Yitshar oğlu+ Korah,+ Ruben kabilesinden+ Eliab’ın+ oğulları Datan+ ve Abiram’la+ ve Pelet oğlu On’la birlik oldu. 2 Musa’ya karşı ayaklandılar; yanlarında İsrailoğulları arasından iki yüz elli adam vardı; bunlar topluluğun beyleri, toplantılara çağrılan tanınmış kişilerdi. 3 Bu kişiler toplanıp Musa’yla Harun’un karşısına çıktılar+ ve şunları dediler: “Yeter artık; çünkü bu topluluğun tümü kutsaldır+ ve Yehova onların arasındadır.+ Neden kendinizi Yehova’nın cemaatinin üzerinde görüyorsunuz?”+
4 Musa bunu işitince yere kapandı. 5 Sonra Korah’a ve yanındaki tüm topluluğa şunları söyledi: “Sabahleyin Yehova kimin Kendisine ait olduğunu,+ kimin kutsal olduğunu,+ huzuruna kimin yaklaşacağını+ bildirecek ve kimi seçerse+ o kişi Kendisine yaklaşacak. 6 Sizler, Korah ve yanında toplanan herkes,+ şöyle yapın: Buhurdanlar+ alın. 7 Yarın Yehova’nın önünde onların içine ateş, üzerine de buhur koyun. Yehova kimi seçerse+ kutsal olan odur. Yeter artık, ey Levioğulları!”+
8 Musa sonra Korah’a “Rica ederim dinleyin Levioğulları” dedi. 9 “İsrail’in Tanrısı sizi, Yehova’nın çadırının hizmetini görmeniz ve topluluğa hizmet etmek üzere onların önünde durmanız için+ İsrail topluluğundan ayırıp+ Kendi huzuruna getirdi; 10 ve seni, seninle birlikte kardeşin Levioğullarının tümünü huzuruna yaklaştırdı. Bunlar sizin için küçük şeyler mi? Kâhinliği de mi elde etmeye çalışıyorsunuz?+ 11 Böyle yapmakla sen ve yanına toplananlar Yehova’ya karşı geliyorsunuz.+ Harun kim ki ona söylenip duruyorsunuz?”+
12 Daha sonra Musa, Eliab’ın oğulları Datan ve Abiram’ı+ çağırttı, fakat onlar “Gelmeyeceğiz!”+ dediler. 13 “Çölde öldürmek için bizi süt ve bal akan bir memleketten çıkardığın yetmezmiş gibi,+ bir de bize hükümdarlık mı taslıyorsun?+ 14 Ayrıca bizi tarlalar, bağlar vereceğin süt ve bal akan bir diyara da götürmedin.+ Bu insanların gözünü mü oymak istiyorsun? Gelmeyeceğiz!”
15 Bunun üzerine Musa çok öfkelendi ve Yehova’ya “Onların tahıl sunusuna dönüp bakma.+ Onların ne bir eşeğini aldım, ne de birine zarar verdim”+ dedi.
16 Sonra Musa Korah’a+ şunları söyledi: “Yanındaki topluluk ve sen yarın Yehova’nın önünde hazır bulunun;+ sen, onlar ve Harun, hepiniz burada olun. 17 Herkes buhurdanını alıp üzerine buhur koysun ve iki yüz elli buhurdanı Yehova’ya sunsunlar; sen ve Harun da kendi buhurdanlarınızı sunun.” 18 Böylece herkes buhurdanını aldı, içine ateş koydu ve ateşin üzerine de buhur koydu. Musa ve Harun’la birlikte Toplanma Çadırının girişinde durdular. 19 Korah tüm topluluğu+ Toplanma Çadırının girişinde onların karşısına getirdiğinde, Yehova’nın ihtişamı tüm topluluğa göründü.+
20 Yehova Musa’yla Harun’a şöyle dedi: 21 “Bu topluluğun arasından ayrılın da+ onları hemen yok edeyim.”+ 22 Musa’yla Harun yere kapanarak “Ey Tanrımız” dediler, “Her canlının hayat kuvvetinin kaynağı olan Tanrı,+ bir kişi günah işleyince bütün topluluğa mı öfkeleneceksin?”+
23 O zaman Yehova Musa’ya şöyle karşılık verdi: 24 “Topluluğa söyleyin, Korah’ın, Datan’ın ve Abiram’ın+ çadırlarının etrafından çekilsinler.”
25 Musa kalktı; İsrail ihtiyarlarıyla+ birlikte Datan ve Abiram’a gitti. 26 Ve topluluğa şunları söyledi: “Bu kötü adamların çadırlarının önünden ne olur çekilin ve onlara ait olan hiçbir şeye dokunmayın ki,+ onların günahı yüzünden yok olup gitmeyesiniz.” 27 Hemen Korah’ın, Datan’ın ve Abiram’ın çadırlarının etrafından uzaklaştılar. Datan ve Abiram dışarı çıkıp çadırlarının önünde durdular;+ karıları, oğulları ve küçük çocukları da yanlarındaydı.
28 Musa şöyle dedi: “Tüm bunları yapmak üzere beni Yehova’nın gönderdiğini,+ bunları kendiliğimden yapmadığımı+ şununla bileceksiniz: 29 Eğer bu insanlar herkesin öldüğü gibi ölür, herkesin cezalandırıldığı gibi cezalandırılırsa,+ beni Yehova göndermemiştir.+ 30 Fakat eğer Yehova görülmemiş bir şey yaparsa;+ yer ağzını açar, onları, onlara ait her şeyi yutarsa+ ve ölüler diyarına* diri diri inerlerse,+ o zaman bu adamların Yehova’ya saygısızlık ettiğini+ anlayacaksınız.”
31 Musa sözünü bitirir bitirmez, bastıkları yer altlarında yarılmaya başladı.+ 32 Ve yer ağzını açtı; onları, ev halklarını, Korah’ın tüm adamlarını ve mallarını yuttu.+ 33 Onlar ve onlara ait her şey diri diri ölüler diyarına indi; yer üzerlerine kapandı,+ cemaatin arasından yok olup gittiler.+ 34 Onların çığlıkları üzerine orada bulunan tüm İsrailoğulları, “Yer bizi de yutmasın!”+ diyerek kaçtılar. 35 Ve Yehova’dan bir ateş geldi;+ buhur sunan iki yüz elli kişiyi yakıp yok etti.+
36 Yehova Musa’ya şunları söyledi: 37 “Kâhin Harun oğlu Eleazar’a söyle, buhurdanları+ ateşin içinden alsın ve ateşi dağıtsın; çünkü onlar kutsaldır, 38 kendi canlarına kastederek+ günah işleyen bu adamların buhurdanları kutsaldır. Onları sunağı+ kaplamak için ince levha haline getirsinler; o kaplar Yehova’nın önüne getirildiği için kutsaldır. Bunlar İsrailoğulları için bir işaret olacak.”+ 39 Böylece kâhin Eleazar yanarak yok olan adamların sunduğu bakır buhurdanları aldı.+ Onları dövüp sunağı kaplamak için levha haline getirdiler. 40 Harun’un soyundan olanlar dışında hiç kimsenin+ gelip Yehova’nın önünde buhur yakmaması+ ve hiç kimsenin Korah ve topluluğundakiler gibi olmaması için+ bunlar İsrailoğullarına bir hatırlatıcı olacaktı; Yehova Musa aracılığıyla ona böyle söylemişti.
41 Hemen ertesi gün tüm İsrail topluluğu “Yehova’nın halkını siz öldürdünüz” diyerek Musa’yla Harun’a söylenmeye başladı.+ 42 Halk Musa’yla Harun’a karşı bir araya toplandı, Toplanma Çadırına doğru dönüp baktıklarında bulutun çadırı örttüğünü gördüler ve Yehova’nın ihtişamı belirmeye başladı.+
43 Musa’yla Harun Toplanma Çadırının önüne geldi.+ 44 Yehova Musa’ya şöyle dedi: 45 “Bu topluluğun arasından ayrılın da onları hemen yok edeyim.”+ Bunun üzerine Musa ve Harun yere kapandı.+ 46 Musa Harun’a “Buhurdanını al” dedi, “İçine sunaktan ateş koy,+ ateşin üzerine de buhur koyup hemen topluluğun yanına git, onlar için kefarette bulun;+ çünkü Yehova’nın gazabı geliyor.+ Felaket başladı!” 47 Harun, Musa’nın dediği gibi, hemen buhurdanını alıp cemaatin arasına koştu; halkın arasında felaket başlamıştı. Buhuru koyup halk için kefarette bulundu. 48 Ölenlerle yaşayanlar arasında durup bekledi.+ Sonunda bela durdu.+ 49 Korah olayında ölenlerin dışında, beladan ölenlerin sayısı on dört bin yedi yüzdü. 50 Ve Harun Toplanma Çadırının girişine, Musa’nın yanına döndüğünde, bela durmuştu.
17 Sonra Yehova Musa’ya şunları söyledi: 2 “İsrailoğullarıyla konuş, her kabile için bir tane olmak üzere, kabile beylerinden+ on iki asa+ al. Her birinin adını asalarının üzerine yaz. 3 Harun’un adını Levi’nin asasının üzerine yazacaksın, çünkü her bir kabile reisi için bir asa olacak. 4 Onları Toplanma Çadırında sana göründüğüm yere,+ Hatırlatma Sandığının önüne+ koyacaksın. 5 Kimi seçersem+ onun asası tomurcuklanacak, böylece İsrailoğullarının Benimle ilgili söylenmelerine+ son vereceğim; size karşı söylenmeyecekler.”+
6 Musa İsrailoğullarıyla konuştu ve tüm beyler ona birer asa verdi; kabilelerine göre her bey için bir asa olmak üzere on iki asa verildi.+ Harun’un asası da onların arasındaydı.+ 7 Musa asaları Hatırlatma Sandığının bulunduğu çadıra, Yehova’nın önüne koydu.+
8 Musa ertesi gün Hatırlatma Sandığının bulunduğu çadıra girdiğinde, Levi evini temsil eden Harun’un asasının tomurcuklanmış olduğunu gördü; asa tomurcuklandı, çiçeklendi ve olgun bademler verdi. 9 Musa tüm asaları Yehova’nın huzurundan alıp İsrailoğullarına götürdü; herkes gelip baktı ve kendi asasını aldı.
10 Yehova Musa’ya şunları söyledi: “Harun’un asasını+ Hatırlatma Sandığının önüne geri koy; isyankâr oğullar+ için bir işaret+ olarak saklanacak ki Bana söylenmeyi bıraksınlar da ölmesinler.” 11 Musa Yehova’nın kendisine emrettiğini hemen yerine getirdi. Tam söylediği gibi yaptı.
12 İsrailoğulları Musa’ya “Biz mahvolduk!” dediler, “Hepimiz öleceğiz, yok olup gideceğiz.+ 13 Yehova’nın çadırının yanına gelen,+ ona yaklaşan ölecek!+ Hepimiz böyle yok olup gidecek miyiz?”+
18 Yehova Harun’a şunları söyledi: “Sen, oğulların ve babanın evi kutsal mekâna karşı işlenen suçların sorumluluğunu taşıyacaksınız.+ Sen ve oğulların kâhinlik hizmetinizle ilgili suçların sorumluluğunu taşıyacaksınız.+ 2 Ayrıca Levi kabilesinden, atanın boyundan olan kardeşlerini de getir; onlar da sana katılsınlar, Hatırlatma Sandığının bulunduğu çadırın önünde+ sana ve seninle birlikte oğullarına hizmet etsinler.+ 3 Sana karşı olan yükümlülüklerini ve çadırla ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirecekler.+ Ancak, kutsal yerin takımlarına ve sunağa yaklaşmayacaklar, yoksa ölürler;+ onlar da siz de yaklaşmayacaksınız. 4 Hizmette sana katılacaklar; Toplanma Çadırıyla ve hizmetiyle ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirecekler. Onların dışında hiç kimse size yaklaşmayacak.+ 5 Kutsal yerle ve sunakla ilgili yükümlülüğünüzü yerine getireceksiniz ki,+ İsrailoğulları bir daha gazaba uğramasın.+ 6 Ben, İsrailoğulları arasından+ kardeşleriniz Levioğullarını sizin için bir armağan olarak aldım;+ onlar Toplanma Çadırının hizmetini+ yapmak üzere Yehova’ya verilmiş olanlardır. 7 Sen ve oğulların sunakla ve perdenin arkasında bulunan şeylerle ilgili kâhinlik hizmetinize sahip çıkacaksınız;+ hizmeti siz yapacaksınız.+ Kâhinlik hizmetini size bir armağan olarak veriyorum; sizin dışınızda oraya yaklaşan öldürülecektir.”+
8 Yehova Harun’a şunları da söyledi: “Benim için yapılan bağışların gözetimini sana verdim.+ İsrailoğullarının bağışladığı tüm kutsal şeyleri pay olarak sana ve oğullarına ayırdım; bunlar devirden devre sizin hisseniz olacak.+ 9 Ateşte yakılan sunulardan ayrılan çok kutsal paylar sizin olacak. Halkın Bana getireceği tahıl sunuları,+ günah sunuları,+ suç sunuları+ dahil tüm sunular sen ve oğulların için çok kutsal olacak. 10 Onları çok kutsal bir yerde yiyeceksiniz.+ Her erkek onlardan yiyebilir.+ Onlar sizin için kutsal olacak.+ 11 Şunlar da size ait olacak: İsrailoğullarının armağanlarından ayrılan bağışlar+ ve getirdikleri tüm sallama sunuları.+ Bunları sana, oğullarına ve kızlarına verdim;+ devirden devre sizin payınız olacak. Ev halkından temiz olan herkes bunları yiyebilir.+
12 Yehova’ya getirilecek ilk ürünleri,+ yağın, yeni şarabın ve tahılın en iyisini sana verdim.+ 13 Topraklarında yetişen tüm ilk ürünlerden Yehova’ya getirecekler; bunlar senin olacak.+ Ev halkından temiz olan herkes bunlardan yiyebilir.
14 İsrail’de adanmış her şey sizin olacak.+
15 İnsan olsun hayvan olsun, her canlının Yehova’ya sunulacak olan ilk doğanı+ senin olacak. Ancak, insanın ilk doğanının bedelini alacaksın;+ kirli sayılan hayvanın da ilk yavrusunun bedelini alacaksın.+ 16 Bir aylık ve daha üzeri yaşta olanların hepsi için, belirlenen değere göre kurtulma bedeli olarak, kutsal mekân şekeliyle beş gümüş şekel alacaksın+ (bir şekel yirmi geradır).+ 17 Ancak, ilk doğan boğanın, ilk doğan erkek kuzunun ve ilk doğan keçinin bedelini almayacaksın.+ Bunlar kutsaldır. Kanlarını+ sunağın üzerine serpeceksin ve yağlarını, Yehova’ya hoş koku olması için ateşte yakılan sunu olarak yakacaksın.+ 18 Sallama sunusunun döşü ve sağ budu nasıl size aitse, bunların eti de sizin olacak.+ 19 İsrailoğullarının Yehova’ya sunacağı tüm kutsal bağışları+ sana ve seninle birlikte oğullarına ve kızlarına verdim; bunlar, devirler boyu sizin hisseniz olacak.+ Bu, Yehova ile senin ve soyundan olanların arasında devirden devre sürecek bir tuz ahdidir.”*+
20 Yehova sonra Harun’a “Onların topraklarında senin bir mirasın olmayacak” dedi, “Onların arasında senin payın olmayacak.+ İsrailoğulları arasında senin payın ve mirasın Benim.+
21 Ve yaptıkları işe, Toplanma Çadırında yerine getirdikleri hizmete karşılık, İsrail’de getirilen tüm ondalığı+ Levioğullarına miras olarak verdim. 22 Böylece İsrailoğulları Toplanma Çadırına yaklaşarak günah işlemeyecek ve ölmeyecekler.+ 23 Toplanma Çadırının hizmetini yalnızca Levioğulları yapacak ve kutsal mekâna karşı işlenen suçların sorumluluğunu onlar taşıyacak.+ İsrailoğulları arasında bir miras edinmeyecekler;+ bu, nesiller boyu, devirden devre geçerli bir kanun olacak. 24 İsrailoğullarının Yehova için bağış olarak sunacağı ondalığı Levioğullarına verdim; onların mirası bu olacak. Bu nedenle onlar için, ‘İsrailoğulları arasında miras edinmeyecekler’+ dedim.”
25 Sonra Yehova Musa’ya şunları söyledi: 26 “Levioğullarıyla konuş, onlara de ki, ‘İsrailoğullarının getirdiği ve size miras olarak verdiğim ondalığı alacaksınız.+ Ve bu ondalığın onda birini bağış olarak Yehova’ya sunacaksınız.+ 27 Harmanın tahılından,+ üzüm ve zeytin cenderesinin bereketli ürününden bir bağış gibi, bu da sizin bağışınız sayılacak. 28 Böylece siz de, İsrailoğullarından alacağınız onda birlik paylarınızdan Yehova için bağışta bulunacaksınız; onlardan Yehova için, kâhin Harun’a bağış sunacaksınız. 29 Size getirilen tüm armağanlardan, her şeyin en iyisini+ kutsal pay olmak üzere Yehova’ya bağış olarak sunacaksınız.’
30 Ve Levioğullarına diyeceksin ki, ‘Onların en iyisini bağışladıktan sonra,+ geri kalanı, Levioğullarının harmanının tahılı, üzüm veya zeytin cenderesinin ürünü sayılacak. 31 Siz ve ev halkınız onları her yerde yiyebilirsiniz, çünkü bu armağanlar Toplanma Çadırındaki hizmetinize karşılık ücretinizdir.+ 32 Günahtan kaçınmak için onların en iyisini bağışlayacaksınız ve İsrailoğullarının sunduğu şeylerin kutsallığını bozmayacaksınız ki, ölmeyesiniz.’”+
19 Yehova Musa ve Harun’la konuşup şöyle söyledi: 2 “Yehova’nın emrettiği kanunun hükümleri şunlardır: ‘İsrailoğullarına söyleyin, size, kusuru bulunmayan,+ hiç boyunduruk takılmamış,+ kızıl renkli sağlıklı bir inek getirsinler. 3 Onu kâhin Eleazar’a vereceksiniz. Eleazar onu konaklama yerinin dışına çıkaracak; inek onun önünde kesilecek. 4 Kâhin Eleazar parmağıyla ineğin kanından biraz alıp Toplanma Çadırının girişine doğru yedi kez serpecek.+ 5 İnek onun gözü önünde yakılacak; derisi, eti, kanı da gübresiyle birlikte yakılacak.+ 6 Kâhin, sedir ağacı dalı,+ zufaotu+ ve kırmızı ip+ alacak; ineğin yakıldığı ateşe atacak. 7 Ve kâhin giysilerini yıkayacak, kendisi de suda yıkanacak, bundan sonra konaklama yerine girebilecek; fakat akşama dek kirli sayılacak.
8 İneği yakan, giysilerini suda yıkayacak, kendisi de suda yıkanacak;+ akşama dek kirli sayılacak.
9 Ve temiz bir kişi ineğin küllerini+ toplayıp konaklama yerinin dışında temiz bir yere koyacak. Kül, arınma suyuna+ katmak amacıyla İsrail topluluğu için saklanacak. Bu bir günah sunusudur. 10 İneğin küllerini toplayan kişi giysilerini yıkayacak ve akşama dek kirli sayılacak.+
Bu, İsrailoğulları ve aralarında yaşayan yabancılar için devirler boyu bir kanun olacak.+ 11 Ölü bir cana dokunan da+ yedi gün kirli sayılacak.+ 12 Bu kişi üçüncü gün arınma suyuyla kendisini arındıracak+ ve yedinci gün temiz sayılacak. Ancak, üçüncü gün kendisini arındırmazsa, yedinci gün temiz sayılmayacak. 13 Bir cesede, herhangi bir ölü cana dokunan ve kendisini arındırmayan kişi, Yehova’nın Kutsal Çadırını kirletmiştir;+ o can İsrailoğulları arasında yaşatılmayacak.+ Çünkü üzerine arınma suyu+ serpilmemiştir, kirlidir. Kirli hali devam etmektedir.+
14 Çadırın içinde biri öldüğünde şu kanun geçerlidir: Çadıra giren ve çadırın içinde bulunan herkes yedi gün kirli sayılacak. 15 Kapakları iple bağlanmamış, ağzı açık tüm kaplar+ kirli sayılacak. 16 Ayrıca, dışarıda bir ölüye veya kılıçla katledilmiş birine+ veya insan kemiğine+ ya da mezara dokunan kişi de yedi gün kirli sayılacak. 17 Kirli kişi için, yakılan günah sunusunun küllerinden biraz alınıp bir kaba konacak ve üzerine akar sudan alınmış su dökülecek. 18 Ve temiz bir kimse,+ zufaotunu alıp+ suya batıracak, sonra çadırın, tüm kapların, orada bulunan canların üzerine ve insan kemiğine, katledilmiş birine, bir cesede veya mezara dokunan kişinin üzerine serpecek. 19 Suyu, kirli kişinin üzerine üçüncü ve yedinci gün serpecek. Böylece onu yedinci gün günahtan arındıracak;+ arınan kişi giysilerini yıkayacak, kendisi de suda yıkanacak; akşam olunca temiz sayılacak.
20 Fakat kirli olup kendisini arındırmayan can cemaatin içinde yaşatılmayacak,+ çünkü o adam Yehova’nın kutsal mekânını kirletmiştir. Üzerine arınma suyu serpilmemiştir. Kirlidir.
21 Arınma suyunu serpen de bu suya dokunan da giysilerini yıkayacak,+ akşama dek kirli sayılacak. Bu devirler boyu onlar için bir kanun olacak. 22 Kirli kişinin dokunduğu her şey kirli sayılacak+ ve bunlara dokunan can akşama dek kirli sayılacak.’”+
20 Tüm İsrail topluluğu birinci ayda Tsin Çölüne+ geldi; halk Kadeş’te+ konakladı. Miryam+ orada öldü ve gömüldü.
2 Halk için içecek su yoktu;+ bu yüzden Musa ile Harun’a karşı toplandılar.+ 3 Musa’yla tartıştılar;+ “Kardeşlerimiz Yehova’nın önünde öldüğünde keşke biz de ölseydik!”+ dediler. 4 “Yehova’nın cemaatini bu çöle neden getirdiniz? Biz de hayvanlarımız da burada ölelim diye mi?+ 5 Neden bizi Mısır’dan çıkardınız? Bu berbat yere getirmek için mi?+ Burası tahıl, incir, üzüm, nar diyarı değil;+ içecek su da yok.” 6 Musa ile Harun cemaatin önünden ayrılıp Toplanma Çadırının girişine geldiler ve yere kapandılar.+ O zaman Yehova’nın ihtişamı onlara göründü.+
7 Ve Yehova Musa’yla konuşup şunları söyledi: 8 “Asayı al+ ve halkı topla, sen ve ağabeyin Harun, onların gözü önünde kayaya su vermesini söyleyeceksiniz. Halk için kayadan su çıkaracaksınız ve hem kendilerinin hem yük hayvanlarının içmesi için suyu onlara vereceksiniz.”+
9 Bunun üzerine Musa, kendisine emrettiği gibi asayı Yehova’nın önünden aldı.+ 10 Musa ve Harun, cemaati kayanın önüne topladılar; Musa onlara hitap ederek “Ey asiler,+ dinleyin!” dedi, “Bu kayadan size su çıkarmamızı istiyor musunuz?”+ 11 Musa elini kaldırıp asasıyla kayaya iki kez vurdu ve kayadan bol su çıktı; halk da, hayvanları da sudan içtiler.+
12 Daha sonra Yehova, Musa’yla Harun’a şunları söyledi: “İsrailoğullarının önünde imanla davranmadınız ve kutsallığıma+ saygı göstermediniz, bu nedenle bu cemaati kendilerine vereceğim diyara siz götürmeyeceksiniz.”+ 13 Bu sular, Meriba* sularıdır,+ çünkü İsrailoğulları Yehova’yla çekişti; O da halkın önünde kutsallığını gösterdi.
14 Sonra Musa Kadeş’ten Edom kralına,+ “Kardeşin İsrail+ şöyle diyor” diye ulaklarla haber gönderdi; “Başımıza gelen sıkıntıların hepsini iyi biliyorsun.+ 15 Atalarımız Mısır’a gittiler;+ uzun bir zaman orada yaşadık.+ Sonra Mısırlılar atalarımıza ve bize kötü davranmaya başladılar.+ 16 Bunun üzerine Yehova’ya feryat ettik;+ O da sesimizi işitti ve bir melek gönderip+ bizi Mısır’dan çıkardı. Şimdi senin topraklarının sınırındaki bir şehirde, Kadeş’teyiz. 17 İzin ver topraklarından geçelim. Tarlaya, bağa girmeyeceğiz; kuyundan su içmeyeceğiz. Kral Yolundan yürüyüp gideceğiz.+ Topraklarından geçinceye dek sağa ya da sola sapmayacağız.”+
18 Fakat Edom ona “Topraklarımdan geçmeyeceksin” dedi, “Yoksa karşına kılıçla çıkarım.” 19 İsrail de şu karşılığı verdi: “Anayoldan gideceğiz; ben ya da hayvanlarım, suyundan içersek, bedelini veririm.+ Yolundan geçmekten başka bir şey istemiyorum.”+ 20 Edom+ yine, “Geçmeyeceksin” dedi+ ve kalabalık, güçlü bir orduyla onların karşısına çıktı. 21 Böylece Edom İsrail’e topraklarından geçme izni vermedi.+ İsrail de dönüp oradan uzaklaştı.+
22 Tüm İsrail topluluğu Kadeş’ten+ ayrılıp Hor Dağına+ geldi. 23 Sonra Yehova Edom topraklarının sınırında bulunan Hor Dağında Musa’yla Harun’a şunları söyledi: 24 “Harun ölüp atalarına katılacak;+ İsrailoğullarına vereceğim diyara girmeyecek; çünkü siz Meriba sularıyla ilgili emrime karşı geldiniz.+ 25 Harun’la oğlu Eleazar’ı alıp Hor Dağına çık. 26 Kâhin giysisini Harun’un üzerinden çıkar+ ve oğlu Eleazar’a giydir.+ Harun orada ölüp atalarına katılacak.”+
27 Böylece Musa, Yehova’nın emrettiği gibi yaptı; tüm topluluğun önünde Hor Dağına çıktılar. 28 Musa kâhin giysisini Harun’un üzerinden çıkarıp oğlu Eleazar’a giydirdi. Ve Harun orada, dağın tepesinde öldü.+ Musa’yla Eleazar dağdan indiler. 29 Tüm topluluk Harun’un öldüğünü anladı ve bütün İsrail evi otuz gün boyunca Harun için ağladı.+
21 Necef’te+ yaşayan Kenanlı Arad kralı+ İsrailoğullarının Atarim yolundan geldiğini duydu ve onlarla savaşıp bazılarını tutsak aldı. 2 Bunun üzerine İsrailoğulları Yehova’ya “Eğer bu halkı elimize verirsen, biz de onların şehirlerini yok edeceğiz”+ diyerek adakta bulundular.+ 3 Yehova İsrailoğullarının sesini işitti ve Kenanlıları onlara teslim etti. İsrailoğulları onları ve şehirlerini yok etti. Bu nedenle o yere Horma* adını verdiler.+
4 Hor Dağından ayrılıp+ Kızıldeniz yolundan ilerleyerek Edom topraklarının etrafından dolaştılar;+ halk yol yüzünden bitkin düştü. 5 Tanrı’ya+ ve Musa’ya+ söylenip durdular; “Niçin bizi Mısır’dan çıkardınız, çölde ölelim diye mi?”+ diyorlardı, “Çünkü ne ekmek var ne de su.+ Artık bu iğrenç ekmekten de tiksiniyoruz.”+ 6 Bunun üzerine Yehova halkın arasına zehirli yılanlar gönderdi+ ve İsrailoğullarından birçoğu yılanlar tarafından ısırıldığı için öldü.+
7 Halk sonunda Musa’ya geldi ve “Günah işledik” dedi,+ “Çünkü Yehova’ya ve sana karşı söylendik. Yehova ile aramızda aracılık et de yılanları üzerimizden alsın.”+ Musa onlar için aracılık etti.+ 8 Ve Yehova Musa’ya “Zehirli bir yılan yap ve onu bir işaret direğinin üzerine koy” dedi. “Isırılan kişi ona bakacak ve yaşayacak.”+ 9 Musa hemen bakırdan bir yılan yaptı+ ve onu işaret direğinin üzerine koydu;+ yılan tarafından ısırılıp da bakır yılana bakan+ kişiler sağ kaldı.+
10 Sonra İsrailoğulları yola çıktı ve Obot’a gelip+ orada konakladı. 11 Ardından Obot’tan ayrılıp gündoğusu yönünde, Moab’a bakan çölde bulunan İye-abarim’de*+ konakladılar. 12 Oradan da yola devam edip Zered Vadisi kenarında çadır kurdular.+ 13 Sonra oradan ayrılıp Amorilerin sınırına dek uzanan çölde, Arnon+ bölgesinde konak yeri kurdular; Arnon, Moab’ın sınırıdır, Amoriler ile Moab arasındadır. 14 Bu nedenle, Yehova’nın Savaşları kitabında şöyle denir:
“Sufa’daki Vaheb ve Arnon vadileri; 15 kolları Ar+ şehrine doğru kıvrılan, Moab sınırına dayanan ırmakların vadileri.”
16 Sonra Beer’e*+ gittiler. Yehova’nın Musa’ya “Halkı topla, onlara su vereyim”+ dediği kuyu buydu.
17 O zaman İsrailoğulları şu ezgiyi söyledi:+
“Fışkır, ey kuyu! Siz de ezgilerle ona karşılık verin!
18 Bir kuyu ki, soylular kazdı. Halkın ileri gelenleri kazıp ortaya çıkardı,
Asalarla, evet kendi önderlik değnekleriyle.”+
Sonra çölden Mattana’ya, 19 Mattana’dan Nahaliel’e, Nahaliel’den Bamot’a,+ 20 Bamot’tan Moab kırındaki vadiye,+ Yeşimon’a*+ yukarıdan bakan Pisga tepesine+ gittiler.
21 İsrailoğulları Amorilerin kralı Sihon’a+ ulaklar gönderip 22 “İzin ver, topraklarından geçelim. Tarlaya, bağa girmeyeceğiz. Hiçbir kuyudan su içmeyeceğiz. Topraklarından çıkıncaya dek Kral Yolundan gideceğiz”+ dediler. 23 Sihon İsrailoğullarının topraklarından geçmesine izin vermedi;+ çölde İsrailoğullarının karşısına çıkmak için halkını toplayıp Yahats’a geldi+ ve İsrailoğullarıyla savaştı. 24 İsrailoğulları onu kılıçtan geçirdi+ ve Arnon’dan+ Yabbok’a,+ Ammonoğullarının yakınlarına dek olan topraklarını ele geçirdiler;+ Yazer+ şehri Ammonoğullarının sınırıydı.+
25 Böylece İsrailoğulları tüm bu şehirleri alıp Amorilerin+ şehirlerinde, Heşbon’da+ ve çevre kentlerinde* oturdular. 26 Heşbon Sihon’un+ şehriydi. Sihon Amorilerin kralıydı.+ O, Moab kralıyla savaşmış ve Arnon’a+ dek onun tüm topraklarını elinden almıştı. 27 Bu nedenle ozanlar şu taşlamayı söyler:
“Heşbon’a gelin.
Sihon’un şehri inşa edilip sağlamca kurulsun.
28 Çünkü Heşbon’da yangın çıktı,+ Sihon’un şehrinden alevler yükseldi.
Moab’ın Ar+ şehrini, Arnon’daki yüksek yerlerin* efendilerini yakıp yok etti.
29 Vay haline Moab! Yok olup gideceksin, ey Kemoş’un+ halkı!
Oğulların kaçak, kızların tutsak olarak Amorilerin kralı Sihon’un eline verilecek.
30 Haydi onlara saldıralım.
Heşbon Dibon’a+ dek harap olacak,
Kadınlar Nofa’ya, erkekler de Medeba’ya+ dek her yerde yok edilecek.”
31 Böylece İsrailoğulları Amorilerin topraklarında oturmaya başladı.+ 32 Sonra Musa keşifte bulunmaları için Yazer+ şehrine adamlar gönderdi. İsrailoğulları onun çevre kentlerini ele geçirip buralarda yaşayan Amorileri kovdular.+ 33 Ve kalkıp Başan yoluyla yukarı doğru ilerlediler.+ O zaman Başan kralı Og,+ savaşmak üzere tüm halkıyla birlikte Edrei’de+ karşılarına çıktı. 34 Bunun üzerine Yehova Musa’ya “Ondan korkma”+ dedi, “Çünkü onu, tüm halkını ve tüm topraklarını senin eline vereceğim.+ Heşbon’da yaşayan Amorilerin kralı Sihon’a yaptığının aynısını ona yapacaksın.”+ 35 Böylece İsrailoğulları Og’a, oğullarına ve tüm halkına büyük bir darbe indirdi, hiç kimseyi sağ bırakmadı.+ Ve İsrailoğulları onun memleketini ele geçirdi.+
22 İsrailoğulları yola çıkıp Moab düzlüklerine geldiler+ ve Ürdün Irmağının bu yanında, Eriha karşısında konakladılar. 2 Tsippor oğlu Balak,+ İsrailoğullarının Amorilere ne yaptığını gördü. 3 Moab İsrail halkı karşısında büyük korkuya kapıldı, çünkü çok kalabalıklardı; onların karşısında dehşete düşmüşlerdi.+ 4 Moab Midyan’ın ihtiyarlarına+ şunları söyledi: “Öküz kırın yeşil otunu nasıl yiyip bitirirse, bu cemaat de çevremizde ne var ne yok yiyip bitirecek.”
O sırada Tsippor oğlu Balak+ Moab kralıydı. 5 Balak, Beor oğlu Balam’ı+ çağırmak için ulaklar gönderdi; Balam, halkının topraklarında, Irmak*+ kenarındaki Petor şehrinde oturuyordu.+ Ona şunları söyledi: “Bak, Mısır’dan bir halk geldi. Göz alabildiğine yayıldılar+ ve tam benim karşımda konaklıyorlar. 6 Şimdi lütfen gel benim için bu halka beddua et;+ onlar benden güçlü, belki böylece onları yenilgiye uğratır ve diyardan atarım. Çünkü senin hayırdua ettiğin kişinin nimetler gördüğünü, beddua ettiğinin de lanetlendiğini iyi biliyorum.”+
7 Böylece Moab ve Midyan ihtiyarları kehanet ücretini+ alıp Balam’a+ gittiler; ona Balak’ın sözlerini ilettiler. 8 Balam onlara “Bu gece burada kalın; Yehova’nın bana söyleyeceklerine göre size cevap vereceğim”+ dedi. Bunun üzerine Moab beyleri Balam’ın yanında kaldı.
9 Tanrı Balam’a gelip+ “Yanındaki bu adamlar kim?” diye sordu. 10 Balam, Tanrı’ya* şu karşılığı verdi: “Moab kralı Tsippor oğlu Balak+ bana haber gönderip 11 ‘Mısır’dan çıkan halk göz alabildiğine yayılıyor’+ dedi, ‘Lütfen gel ve benim için onları lanetle.+ Belki böylece savaşıp onları buradan kovarım.’” 12 Fakat Tanrı Balam’a “Onlarla gitmeyeceksin. O halka lanet etmeyeceksin,+ çünkü onlar kutsanmıştır”+ dedi.
13 Balam sabah kalktı ve Balak’ın beylerine “Memleketinize dönün, çünkü Yehova sizinle gelmeme izin vermedi” dedi. 14 Bunun üzerine Moab beyleri kalkıp Balak’a gittiler ve “Balam bizimle gelmeyi reddetti”+ dediler.
15 Fakat Balak bu kez daha çok sayıda ve öncekilerden daha itibarlı başka beyler gönderdi. 16 Balam’a gidip “Tsippor oğlu Balak şöyle diyor” dediler, “Ne olur, buraya gelmene hiçbir şey engel olmasın. 17 Çünkü sana çok hürmet edeceğim+ ve bana söyleyeceğin her şeyi yapacağım.+ Lütfen gel. Bu halkı benim için lanetle.” 18 Fakat Balam Balak’ın hizmetkârlarına şu karşılığı verdi: “Balak evini altın ve gümüşle dolu olarak bana verse bile, küçük olsun büyük olsun, Tanrım Yehova’nın emrinin dışına çıkacak bir şey yapamam.+ 19 Siz lütfen bu gece burada kalın da, Yehova bana başka neler diyecek bakayım.”+
20 Tanrı gece Balam’a geldi ve ona “Adamlar seni çağırmak için gelmişse, kalk onlarla git” dedi, “Fakat yalnızca sana söyleyeceklerimi söyleyeceksin.”+ 21 Balam sabah kalktı, eşeğine palan vurdu ve Moab beyleriyle gitti.+
22 Balam onlarla gittiği için Tanrı çok öfkelendi. Yehova’nın meleği ona engel olmak üzere yoluna dikildi.+ Balam eşeğine binmiş gidiyordu; yanında iki hizmetkârı vardı. 23 Eşek yolda yalınkılıç duran Yehova’nın meleğini gördü+ ve yoldan sapıp tarlaya girmeye çalıştı, fakat Balam yola döndürmek için eşeğe vurmaya başladı. 24 Yehova’nın meleği bağların arasında, iki yanı taş duvar olan dar yolda duruyordu. 25 Eşek, Yehova’nın meleğini gördüğünden iyice duvara yanaştı ve Balam’ın ayağını duvara sıkıştırdı. Balam eşeğe yine vurdu.
26 Yehova’nın meleği biraz ileri gidip, sağa sola dönüşü olmayan dar bir yerde durdu. 27 Eşek, Yehova’nın meleğini gördü ve Balam’ın altında yere çöktü; Balam çok öfkelendi,+ değneğiyle eşeğe durmadan vuruyordu. 28 Sonunda Yehova eşeğin ağzını açtı+ ve eşek, Balam’a “Sana ne yaptım da üç defadır bana vurup duruyorsun?”+ dedi. 29 Balam “Çünkü bana hainlik ediyorsun. Keşke elimde bir kılıç olsaydı, şimdi seni öldürürdüm!”+ dedi. 30 Eşek, Balam’a “Şimdiye dek hep bindiğin eşeğin değil miyim? Hayatın boyunca sana böyle bir şey yaptım mı?”+ diye karşılık verdi. Balam da “Hayır!” dedi. 31 Ve Yehova Balam’ın gözlerini açtı;+ böylece yolda yalınkılıç duran Yehova’nın meleğini gördü. Hemen eğilip yere kapandı.
32 Yehova’nın meleği ona “Neden üç defadır eşeğini dövüyorsun?” dedi, “Bak! Ben sana engel olmak için geldim, çünkü benim isteğime aykırı bir yoldasın.+ 33 Eşek beni gördü ve üç kez önümden çekilmeye çalıştı.+ Ya çekilmeseydi? Şimdiye kadar seni öldürmüş olurdum;+ fakat onun canını esirgerdim.” 34 O zaman Balam, Yehova’nın meleğine “Günah işledim”+ dedi, “Çünkü bana engel olmak için yolda durduğunu bilmiyordum. Eğer yaptığım gözünde kötü bir şeyse, evime geri döneyim.” 35 Fakat Yehova’nın meleği Balam’a “O adamlarla git”+ dedi, “Ancak, sana söyleyeceklerim dışında bir şey söylemeyeceksin.”+ Böylece Balam, Balak’ın beyleriyle yola devam etti.
36 Balak, Balam’ın geldiğini duyunca, onu karşılamak üzere hemen, topraklarının sınırında, Arnon kıyısında+ bulunan Moab şehrine gitti. 37 Balak, Balam’a “Seni çağırmak için adam göndermedim mi?” dedi, “Neden gelmedin? Sana hürmette kusur eder miydim hiç?”+ 38 Bunun üzerine Balam, Balak’a “Geldim işte, ama ne diyebilirim ki?+ Ancak Tanrı’nın dilime koyduğu sözleri söyleyebilirim”+ dedi.
39 Böylece Balam Balak’la gitti; Kiryat-hutsot’a vardılar. 40 Balak sığır, davar kurban etti+ ve Balam’la yanındaki beylere de gönderdi. 41 Sabahleyin Balak gidip Balam’ı aldı ve tüm halkı görebileceği bir yere,+ Bamot-baal’e*+ çıkardı.
23 Balam, Balak’a “Burada bana yedi sunak yap+ ve yedi boğayla yedi koç hazırla” dedi. 2 Balak onun dediğini hemen yaptı. Sonra Balak ve Balam her sunakta bir boğayla bir koç sundu.+ 3 Ve Balam, Balak’a “Sen yakılan sununun yanında dur,+ ben gideyim. Belki Yehova gelip benimle konuşur.+ O bana ne gösterirse sana bildireceğim” dedi. Sonra çıplak bir tepeye gitti.
4 Tanrı Balam’la konuştuğunda,+ Balam O’na “Peş peşe dizili yedi sunak yaptım ve her bir sunakta bir boğayla bir koç sundum”+ dedi. 5 Yehova, Balam’a söyleyeceği sözleri bildirdi+ ve “Balak’ın yanına dön; bunları söyleyeceksin”+ dedi. 6 Böylece Balam döndü; Balak ve tüm Moab beyleri yakılan sununun yanında duruyorlardı. 7 Ve Balam deyişine+ başladı:
“Moab kralı Balak beni Aram diyarından,+
Doğunun dağlarından getirtti.
‘Gel, benim için Yakup’a beddua et;
Evet, gel ve İsrail’i lanetle’+ dedi.
9 Kayaların üstünden onları görüyorum,
Tepelerden onları gözlüyorum.
Ayrı bir halk olarak kendi başlarına oturuyor,+
Kendilerini öteki milletlerle bir tutmuyorlar.+
10 Yakup yerin tozu gibi çok, onu kim sayabilir?+
İsrail’in dörtte birini kim hesap edebilir?
Ben doğruların ölümüyle öleyim,*+
Sonum onlarınki gibi olsun.”+
11 Bunun üzerine Balak, Balam’a “Bana bunu nasıl yaparsın?” dedi, “Seni düşmanlarıma lanet etmen için çağırdım, fakat sen onları kutsadıkça kutsadın.”+ 12 Balam şu karşılığı verdi: “Yehova’nın dilime koyduğu şeyi söylemeye dikkat etmem gerekmez mi?”+
13 Bunun üzerine Balak “Lütfen benimle gel, onları görebileceğin başka bir yere gidelim” dedi. “Topluluğun hepsini değil, sadece ucunu göreceksin.+ Onlara oradan benim için lanet et.”+ 14 Böylece onu Tsofim yaylasına, Pisga tepesine+ götürdü; orada yedi sunak yapıp her sunakta bir boğayla bir koç sundu.+ 15 Sonra Balam, Balak’a “Sen burada yakılan sununun yanında dur; ben gidip O’nunla konuşayım” dedi. 16 Yehova Balam’la konuştu ve ona söyleyeceklerini bildirerek+ “Balak’ın+ yanına git ve ona bunları söyle” dedi. 17 Balam, Balak’ın yanına döndü; o, yakılan sununun yanında duruyordu ve Moab beyleri de onunla birlikteydi. Balam’a “Yehova ne söyledi?” diye sordu. 18 Bunun üzerine Balam deyişine başladı:+
“Ey Balak, kalk ve dinle.
Tsippor oğlu+ bana kulak ver.
19 Tanrı insan değil ki yalan söylesin,+
Ve âdemoğlu değil ki pişmanlık duysun.+
O der de yapmaz mı?
Söz söyler de yerine getirmez mi?+
21 O ne İsrail’in başında bir bela gördü,
Ne de Yakup’a karşı olan bir gizli güç.+
Onun yanında Tanrısı Yehova var,+
Ve O kral olarak onlar arasında övgülerle selamlanır.
23 Yakup’u etkileyecek bir büyü yoktur,+
İsrail aleyhinde bir kehanet olamaz.+
Şimdi Yakup ve İsrail için diyecekler ki,
‘Tanrı onlar için ne işler yaptı!’+
24 Bakın! Bir halk aslan gibi uyanıyor,
Bir aslan gibi kalkıyor.+
Ve avını yemeden,
Öldürülenlerin kanını içmeden de yatmayacak.”+
25 Bunun üzerine Balak “Mademki onlara lanet edemeyeceksin, hayırdua da etme” dedi. 26 Balam ona şu karşılığı verdi: “Sana dedim ya, Yehova bana ne söylerse onu yapacağım.”+
27 Sonra Balak, “Lütfen gel” dedi, “Seni başka bir yere daha götüreyim. Belki Tanrı uygun görür de, benim için oradan onlara lanet okursun.”+ 28 Ve Balam’ı Yeşimon’a bakan Peor tepesine götürdü.+ 29 Balam,+ “Burada bana yedi sunak yap ve yedi boğayla yedi koç hazırla”+ dedi. 30 Balak da onun dediğini yaptı; her sunakta bir boğayla bir koç sundu.+
24 Balam, İsrailoğullarına hayırdua etmenin Yehova’nın gözünde iyi olduğunu anlayınca, önceki seferlerde yaptığı gibi+ bir felaket alameti+ aramaya gitmedi, yüzünü çöle çevirdi. 2 Başını kaldırıp baktı, kabilelerine göre çadır kurmuş konaklayan İsrailoğullarını gördü;+ ona Tanrı’nın ruhu gelince+ 3 deyişine başladı:+
“Beor oğlu Balam’ın sözleri,
Gözü açılmış adamın sözleri,+
4 Tanrı’nın sözlerini işiten adamın,+
Gözleri açık haldeyken yere düşen+
Ve Mutlak Gücün Sahibinden görüntü alanın+ sözleri:
5 Ey Yakup, çadırların ne güzel, ey İsrail, meskenlerin ne güzel!+
6 Vadiler gibi uzayıp gitmişler,+
Irmak boylarındaki bahçeler gibi,+
Yehova’nın diktiği ödağaçları gibi,
Su kenarlarındaki sedir ağaçları gibi yayılmışlar.+
7 İki tulumundan sular akıyor,
Tohumu da suların kenarında ekili.+
Onun kralı+ Agag’dan+ daha büyük olacak,
Ve krallığı yüceltilecek.+
8 Tanrı onu Mısır’dan çıkarmış getiriyor;
O yaban sığırı gibi çevik.+
Milletleri, hasımlarını yok edecek,+
Kemiklerini kemirecek,+ onları oklarıyla paramparça edecek.+
9 Aslan gibi çöküp yattı,
Evet bir aslan gibi; kim onu kaldırmaya cüret edebilir?+
Sana hayırdua edenler kutludur,+
Seni lanetleyenler lanetlidir.”+
10 Bunun üzerine Balak, Balam’a çok öfkelendi ve ellerini birbirine vurarak+ “Seni düşmanlarıma lanet okuman+ için çağırdım, fakat sen bu üçüncü defadır onları kutsuyorsun” dedi. 11 Haydi yoluna git. Sana hürmette kusur etmeyeceğimi söylemiştim,+ ama işte Yehova seni bundan mahrum etti.”
12 Balam şu karşılığı verdi: “Gönderdiğin ulaklara da dememiş miydim? 13 ‘Balak evini altınla ve gümüşle dolu olarak bana verse bile, Yehova’nın emrinden çıkıp iyi ya da kötü olsun kendiliğimden bir şey yapamam. Yehova ne derse onu söyleyeceğim’+ dememiş miydim? 14 İşte şimdi halkımın yanına dönüyorum. Şimdi gel, günlerin sonunda bu halkın senin halkına neler yapacağını+ söyleyeyim.”+ 15 Böylece Balam deyişine başladı+ ve şunları söyledi:
“Beor oğlu Balam’ın sözleri,
Gözleri açılmış adamın sözleri,+
16 Tanrı’nın sözlerini işitenin,+
Yüceler Yücesinin bilgisine sahip olanın sözleri . . .
O, gözleri açık halde yere düşmüşken+
Mutlak Gücün Sahibinden bir görüntü aldı:+
17 Onu görüyorum,+ fakat şimdi değil;
Onu görüyorum, fakat yakın değil.
Yakup’tan bir yıldız+ çıkacak,
İsrail’den bir asa yükselecek.+
Moab’ın şakaklarını parçalayacak+
Ve savaş velvelesi çıkaran oğulların kafasını kıracak.
20 Balam Amalek’i görüp deyişine devam etti ve şunları söyledi:+
“Amalek milletler arasında ilkti,+
Fakat sonu yıkım olacak.”+
21 Kenileri+ görünce deyişine şöyle devam etti:
“Meskenin dayanıklı, mekânın kaya üzerinde.
23 Ve Balam deyişini şöyle sürdürdü:
“Ah, Tanrı bunu yaptığında kim sağ kalabilir?+
24 Kittim kıyılarından gemiler gelecek,+
Asur’u sıkıntıya sokacaklar,+
Eber’e sıkıntı verecekler.
Fakat sonunda o da yıkıma uğrayacak.”
25 Sonra Balam kalkıp yoluna gitti.+ Balak da gitti.
25 İsrailoğulları Şittim’de otururken,+ Moablı kadınlarla ahlaksızlık yapmaya başladılar.+ 2 Kadınlar tanrılarına kurban sunulurken gelip İsrailoğullarını da çağırıyorlardı;+ halk bu kurbanlardan yemeye ve onların tanrıları önünde eğilmeye başladı.+ 3 Böylece İsrailoğulları Peor Baali’ne tapınmaya başladı.+ Ve Yehova İsrailoğullarına çok öfkelendi.+ 4 Bu nedenle Yehova Musa’ya şunu dedi: “Halkın başındaki tüm adamları topla; cesetlerini Yehova’nın önünde as ki,+ herkes görsün ve Yehova’nın İsrailoğullarına karşı gazabı dinsin.” 5 Bunun üzerine Musa İsrail’in hâkimlerine+ şöyle dedi: “Her biriniz kendi adamlarınız arasında Peor Baali’ne tapınmış olanları öldürün.”+
6 Ve İsrail topluluğu Toplanma Çadırının girişinde ağlarken İsrailoğullarından bir adam,+ Musa’nın ve herkesin gözü önünde kardeşlerinin yanına Midyanlı bir kadın+ getirdi. 7 Kâhin Harun oğlu Eleazar oğlu Finehas+ bunu görünce topluluğun arasından çıkıp eline bir mızrak aldı. 8 Adamın peşinden çadıra* girdi, mızrağı ikisine de sapladı; mızrak adamı ve kadının kasıklarını delip geçti. Böylece İsrailoğullarını vuran bela durdu.+ 9 Bu beladan ölenlerin sayısı yirmi dört bindi.+
10 Sonra Yehova Musa’yla konuşup şunları söyledi: 11 “İsrailoğulları arasında kâhin Harun oğlu Eleazar oğlu Finehas+ Benimle rekabet edilmesine göz yummadı,+ böylece tam bağlılık+ konusundaki ısrarımla İsrailoğullarını tamamen yok etmeden onlara olan gazabımı dindirdi.+ 12 Bu nedenle ona söyle, kendisiyle barış ahdi yapıyorum. 13 Bu ahit onunla ve onun soyuyla devirler boyu sürecek bir kâhinlik ahdi olacak;+ çünkü o, Tanrısıyla rekabete göz yummadı+ ve İsrailoğulları için kefarette bulundu.”+
14 Midyanlı kadınla birlikte öldürülen İsrailli adam, Şimeonoğullarından bir aşiret beyi,+ Salu oğlu Zimri’ydi. 15 Öldürülen Midyanlı kadın ise Midyan+ boylarından birinin aşiret reisi olan Tsur’un+ kızı Kozbi’ydi.
16 Ve Yehova Musa’yla konuşup şunları söyledi: 17 “Midyanlıları sıkıştırın, onları vurun;+ 18 çünkü kurnazca hileleriyle+ size sıkıntı veriyorlar; hem Peor olayında+ hem de bu mesele yüzünden felakete uğradığınız+ gün öldürülen+ kız kardeşleri, Midyan beyinin kızı Kozbi+ olayında kurnazca davrandılar.”
26 Felaket bittikten sonra+ Yehova Musa’ya ve kâhin Harun oğlu Eleazar’a şunu söyledi: 2 “Tüm İsrail topluluğunun; İsrail’de orduya katılabilecek olan yirmi ve daha yukarı yaştaki herkesin aşiretlerine göre sayımını yapın.”+ 3 Musa ve kâhin Eleazar,+ Moab düzlüklerinde,+ Ürdün Irmağı kıyısında Eriha+ karşısında İsrailoğullarıyla konuştular; 4 onlara “Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi, yirmi ve daha yukarı yaştaki erkeklerin sayımını yapın”+ dediler.
Mısır diyarından çıkan İsrailoğulları şunlardı: 5 İsrail’in ilk oğlu Ruben;+ Ruben’in oğulları: Hanok’un+ soyundan Hanokoğulları ailesi; Pallu’nun+ soyundan Palluoğulları ailesi; 6 Hetsron’un+ soyundan Hetsronoğulları ailesi; Karmi’nin+ soyundan Karmioğulları ailesi. 7 Rubenoğullarının aileleri bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler kırk üç bin yedi yüz otuz kişiydi.+
8 Pallu’nun oğlu Eliab’dı. 9 Eliab’ın oğulları: Nemuel, Datan+ ve Abiram’dı.+ Toplantılara çağrılan, Korah’ın+ yanındaki topluluğun içinde Musa ve Harun’a karşı ayaklanarak Yehova’ya başkaldıran Datan ve Abiram bunlardı.
10 O zaman yer ağzını açmış ve onları yutmuştu.+ Ateş iki yüz elli adamı yakıp yok ettiğinde+ Korah da topluluktakilerle birlikte ölmüştü. Onlar herkese ibret oldular.+ 11 Fakat Korah’ın oğulları ölmedi.+
12 Şimeonoğulları+ aileleri: Nemuel’in*+ soyundan Nemueloğulları ailesi; Yamin’in+ soyundan Yaminoğulları ailesi; Yakin’in+ soyundan Yakinoğulları ailesi; 13 Zerah’ın* soyundan Zerahoğulları ailesi; Şaul’un+ soyundan Şauloğulları ailesi. 14 Şimeonoğulları aileleri bunlardı; yirmi iki bin iki yüz kişiydiler.+
15 Gadoğullarının+ aileleri: Tsefon’un soyundan Tsefonoğulları ailesi; Haggi’nin soyundan Haggioğulları ailesi; Şuni’nin soyundan Şunioğulları ailesi; 16 Ozni’nin* soyundan Oznioğulları ailesi; Eri’nin soyundan Erioğulları ailesi; 17 Arod’un soyundan Arodoğulları ailesi; Areli’nin+ soyundan Arelioğulları ailesi. 18 Gadoğulları aileleri bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler kırk bin beş yüz kişiydi.+
19 Yahuda’nın+ oğulları Er+ ve Onan’dı.+ Fakat Er ve Onan Kenan diyarında öldüler.+ 20 Ailelerine göre Yahudaoğulları: Şela’nın+ soyundan Şelaoğulları ailesi; Perets’in+ soyundan Peretsoğulları ailesi; Zerah’ın+ soyundan Zerahoğulları ailesi. 21 Perets’in oğulları: Hetsron’un+ soyundan Hetsronoğulları ailesi; Hamul’un+ soyundan Hamuloğulları ailesi. 22 Bunlar Yahuda aileleriydi;+ onlardan sayılıp kaydedilenler yetmiş altı bin beş yüz kişiydi.+
23 Ailelerine göre İssakaroğulları:+ Tola’nın+ soyundan Tolaoğulları ailesi; Puva’nın soyundan Puniler ailesi; 24 Yaşub’un* soyundan Yaşuboğulları ailesi; Şimron’un+ soyundan Şimronoğulları ailesi. 25 İssakar aileleri bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler altmış dört bin üç yüz kişiydi.+
26 Ailelerine göre Zebulunoğulları:+ Sered’in soyundan Seredoğulları ailesi; Elon’un soyundan Elonoğulları ailesi; Yahleel’in+ soyundan Yahleeloğulları ailesi. 27 Zebulun aileleri bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler altmış bin beş yüz kişiydi.+
28 Ailelerine göre Yusufoğulları:+ Manasse ve Efraim.+ 29 Manasseoğulları:+ Makir’in+ soyundan Makiroğulları ailesi. Makir Gilead’ın+ babasıydı. Gilead’ın soyundan Gileadoğulları ailesi. 30 Gilead’ın oğulları şunlardı: İezer’in+ soyundan İezeroğulları ailesi; Helek’in soyundan Helekoğulları ailesi; 31 Asriel’in soyundan Asrieloğulları ailesi; Şekem’in soyundan Şekemoğulları ailesi; 32 Şemida’nın+ soyundan Şemidaoğulları ailesi; Hefer’in+ soyundan Heferoğulları ailesi. 33 Hefer oğlu Tselofhad’ın oğlu olmadı, kızları oldu;+ kızlarının isimleri Mahla, Noa, Hogla, Milka ve Tirtsa’ydı.+ 34 Manasse aileleri bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler elli iki bin yedi yüz kişiydi.+
35 Ailelerine göre Efraimoğulları:+ Şutelah’ın+ soyundan Şutelahoğulları ailesi; Beker’in soyundan Bekeroğulları ailesi; Tahan’ın+ soyundan Tahanoğulları ailesi. 36 Şutelah’ın oğulları: Eran’ın soyundan Eranoğulları ailesi. 37 Efraimoğullarının+ aileleri bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler otuz iki bin beş yüz kişiydi. Ailelerine göre Yusufoğulları bunlardı.+
38 Ailelerine göre Benyaminoğulları:+ Bela’nın+ soyundan Belaoğulları ailesi; Aşbel’in+ soyundan Aşbeloğulları ailesi; Ahiram’ın* soyundan Ahiramoğulları ailesi; 39 Şefufam’ın* soyundan Şufamoğulları ailesi; Hufam’ın*+ soyundan Hufamoğulları ailesi. 40 Bela’nın oğulları Ard ve Naaman’dı.+ Ard’ın soyundan Ardoğulları ailesi; Naaman’ın soyundan Naamanoğulları ailesi. 41 Ailelerine göre Benyaminoğulları+ bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler kırk beş bin altı yüz kişiydi.+
42 Ailelerine göre Danoğulları+ şunlardı: Şuham’ın* soyundan Şuhamoğulları ailesi. Dan+ aileleri bunlardı. 43 Şuhamoğullarının tüm aileleri, onlardan sayılıp kaydedilenler altmış dört bin dört yüz kişiydi.+
44 Ailelerine göre Aşeroğulları+ şunlardı: Yimna’nın+ soyundan Yimnaoğulları ailesi; Yişvi’nin+ soyundan Yişvioğulları ailesi; Beria’nın soyundan Beriaoğulları ailesi; 45 Beria’nın oğulları: Heber’in soyundan Heberoğulları ailesi; Malkiel’in+ soyundan Malkieloğulları ailesi. 46 Aşer’in kızının ismi Serah’tı.+ 47 Aşeroğullarının+ aileleri bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler elli üç bin dört yüz kişiydi.+
48 Ailelerine göre Naftalioğulları:+ Yahtseel’in+ soyundan Yahtseeloğulları ailesi; Guni+ soyundan Gunioğulları ailesi; 49 Yetser’in+ soyundan Yetseroğulları ailesi; Şillem’in+ soyundan Şillemoğulları ailesi. 50 Naftali+ aileleri bunlardı; onlardan sayılıp kaydedilenler kırk beş bin dört yüz kişiydi.+
51 İsrailoğullarından sayılıp kaydedilenler altı yüz bir bin yedi yüz otuz kişiydi.+
52 Sonra Yehova Musa’ya şunları söyledi: 53 “Memleket, kaydedilmiş isimlerin sayısına göre onlara miras olarak paylaştırılacak.+ 54 Sayısı çok olanın mirasını büyütecek, sayısı az olanın mirasını küçülteceksin.+ Her birinin mirası, kaydedilenlerinin sayısına göre olacak. 55 Ancak topraklar kura+ ile paylaştırılacak. Herkes babasının kabilesi içinde bir miras alacak. 56 Nüfusu az olan için de çok olan için de, mirasları kurayla belirlenerek dağıtılacak.”
57 Ailelerine göre Levioğullarından+ sayılıp kaydedilenler şunlardı: Gerşon’un+ soyundan Gerşonoğulları ailesi; Kohat’ın+ soyundan Kohatoğulları ailesi; Merari’nin+ soyundan Merarioğulları ailesi. 58 Levioğulları aileleri: Libnioğulları+ ailesi, Hebronoğulları+ ailesi, Mahlioğulları+ ailesi, Muşioğulları+ ailesi, Korahoğulları+ ailesi.
Kohat+ Amram’ın+ babasıydı. 59 Amram’ın karısı Mısır’da doğan Levi kızı Yokebed’di.+ Yokebed Amram’a Harun’u, Musa’yı ve kız kardeşleri Miryam’ı doğurdu.+ 60 Harun’un oğulları, Nadab, Abihu,+ Eleazar ve İtamar’dı.+ 61 Fakat Nadab ve Abihu, Yehova’nın huzurunda kurallara aykırı bir ateş sundukları için öldüler.+
62 Levioğullarından sayılıp kaydedilen bir aylık ve daha yukarı yaştaki tüm erkekler yirmi üç bin kişiydi.+ Onlar İsrailoğulları arasında sayılıp kaydedilmedi,+ çünkü onlara İsrailoğulları arasında bir miras verilmeyecekti.+
63 Musa ve kâhin Eleazar tarafından, Moab düzlüklerinde, Ürdün Irmağı kıyısında Eriha karşısında+ sayılıp kaydedilen İsrailoğulları bunlardı. 64 Bunlar arasında Musa ve kâhin Harun’un Sina Çölünde sayıp kaydettiği İsrailoğullarından kimse yoktu.+ 65 Çünkü Yehova onlar hakkında “Çölde ölecekler”+ demişti. Bu nedenle onlardan Yefunne oğlu Kaleb ve Nun oğlu Yeşu dışında kimse kalmamıştı.+
27 Yusuf oğlu Manasse’nin+ ailelerinden, Manasse oğlu Makir oğlu Gilead oğlu Hefer oğlu Tselofhad’ın+ kızları Mahla, Noa, Hogla, Milka ve Tirtsa+ geldiler, 2 Toplanma Çadırının girişinde Musa’nın, kâhin Eleazar’ın,+ beylerin ve tüm topluluğun önünde durdular. 3 Şöyle dediler: “Babamız çölde öldü;+ fakat o, Korah’ın yandaşları arasında, Yehova’ya karşı gelen o topluluğun içinde yer almamıştı;+ kendi günahıyla öldü+ ve oğlu yoktu. 4 Oğlu yok diye neden babamızın adı sülalesinden silinip gitsin?+ Amcalarımızla birlikte bize de mülk verin.”+ 5 Bunun üzerine Musa onların meselesini Yehova’ya sundu.+
6 Yehova Musa’ya şunları söyledi: 7 “Tselofhad’ın kızları doğru söylüyor. Amcalarıyla birlikte onlara da miras olarak mülk vermelisin; babalarının mirasını onlara geçireceksin.+ 8 İsrailoğullarına de ki, ‘Erkek çocuğu olmayan bir adamın ölümü durumunda, mirasını kızına geçireceksiniz. 9 Eğer kızı yoksa, mirasını erkek kardeşlerine vereceksiniz. 10 Erkek kardeşi yoksa, mirasını amcalarına vereceksiniz. 11 Eğer amcası yoksa, o zaman mirasını sülalesinden en yakın kan bağı+ olan kişiye vereceksiniz; böylece mirasa o kişi sahip olacak. Ve Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi, bu hüküm İsrailoğulları için bir kanun olacak.”
12 Sonra Yehova Musa’ya şöyle dedi: “Abarim’deki dağa+ çık ve İsrailoğullarına vereceğim memleketi gör.+ 13 O memleketi gördükten sonra, ağabeyin Harun+ gibi sen de atalarına katılacaksın.+ 14 Çünkü Tsin Çölünde toplulukta tartışma çıktığında emrime karşı geldiniz,+ su meselesinde onların gözü önünde kutsallığıma+ saygı göstermediniz. (Bu, Tsin Çölünde+ Kadeş’te+ bulunan Meriba+ sularıdır.)”
15 Ve Musa Yehova’ya şunları söyledi: 16 “Her canlının+ hayat kuvvetinin kaynağı+ olan Yehova Tanrı topluluğun başına birini getirsin;+ 17 bu kişi her zaman onlara önderlik etsin ve her işlerinde onları yönlendirsin ki,+ Yehova’nın halkı çobansız koyunlar gibi olmasın.”+ 18 Bunun üzerine Yehova Musa’ya “Farklı bir ruha sahip olan+ Nun oğlu Yeşu’yu getir ve elini onun üzerine koy”+ dedi. 19 “Onu kâhin Eleazar’ın ve tüm topluluğun önüne çıkaracaksın ve onların gözü önünde onu görevlendireceksin.+ 20 Sahip olduğun itibarı onunla paylaşacaksın+ ki tüm İsrail topluluğu onu dinlesin.+ 21 Yeşu, kâhin Eleazar’ın önünde duracak ve Eleazar, Yehova’nın önünde onun adına Urim aracılığıyla+ hüküm soracak.+ Her işlerini aldıkları emre göre yapacaklar; Yeşu’yla birlikte tüm İsrailoğulları ve tüm topluluk da böyle yapacak.”
22 Musa Yehova’nın kendisine emrettiği gibi yaptı. Yeşu’yu alıp kâhin Eleazar’ın+ ve tüm topluluğun önüne çıkardı. 23 Yehova’nın kendisi aracılığıyla söylediği gibi,+ ellerini Yeşu’nun üzerine koydu ve onu görevlendirdi.+
28 Sonra Yehova Musa’ya şöyle söyledi: 2 “İsrailoğullarına şunu emret: ‘Bana getirdiğiniz sunuları, ekmeği,+ hoş koku+ olarak ateşte yakılan sunuları vaktinde+ sunmaya dikkat edeceksiniz.’
3 Ve onlara şöyle diyeceksin, ‘Yehova’ya sunacağınız ateşte yakılan sunular şunlardır: Günlük+ yakılan sunu olarak birer yaşında sağlıklı iki erkek kuzu. 4 Erkek kuzulardan birini sabahleyin, diğerini akşamleyin, karanlık tam çökmeden sunacaksınız.+ 5 Bunların her biriyle birlikte, dörtte bir hin kadar dövülmüş zeytinin yağıyla+ yoğrulmuş, onda bir efa+ ince unu tahıl sunusu+ olarak sunacaksınız. 6 Bu, Yehova için ateşte yakılan sunu+ ve hoş koku olarak Sina Dağında emredilen günlük yakılan sunudur.+ 7 Her bir erkek kuzuyla birlikte,+ dörtte bir hin ölçüsünde dökme sunusu sunulacak.+ Yehova için dökme sunusunu, şarabı+ kutsal yerde dökeceksiniz. 8 Diğer erkek kuzuyu akşamleyin, karanlık tam çökmeden sunacaksınız. Sabahki sunuda olduğu gibi, onu tahıl sunusuyla ve dökme sunusuyla birlikte ateşte yakılan sunu, Yehova’ya hoş koku olarak sunacaksınız.+
9 Sebt+ günü ise birer yaşında sağlıklı iki erkek kuzu; tahıl sunusu olarak yağla yoğrulmuş, onda iki ölçek ince un ve dökme sunusu sunulacak. 10 Bu yakılan sunu, Sebt sunusudur; günlük yakılan sunuyla+ dökme sunusunun+ yanı sıra her Sebt günü sunulacak.
11 Her ayın başında Yehova’ya yakılan sunu olarak iki genç boğa, bir koç ve birer yaşında sağlıklı yedi erkek kuzu sunacaksınız.+ 12 Tahıl sunusu+ olarak her boğa için, yağla yoğrulmuş, onda üç ölçek ince un; koç+ için de, yağla yoğrulmuş, onda iki ölçek ince un sunulacak. 13 Her bir erkek kuzu için tahıl sunusu olarak yağla yoğrulmuş, onda bir ölçek ince un sunulacak; bu, Yehova için ateşte yakılan sunu, hoş koku+ olacak. 14 Ve dökme sunuları olarak her boğa için yarım+ hin şarap; koç için üçte bir+ hin şarap ve her bir erkek kuzu için dörtte bir+ hin şarap sunulacak. Yılın her ayı sunulacak aylık yakılan sunu budur.+ 15 Ayrıca, günlük yakılan sunu ve dökme sunusundan başka,+ günah sunusu olarak Yehova’ya bir oğlak+ sunulacak.
16 Birinci ayda, ayın on dördüncü günü Yehova’nın Fıshı+ olacak. 17 Bu ayın on beşinci günü bir bayram kutlanacak. Yedi gün boyunca mayasız ekmek yenecek.+ 18 Birinci gün kutsal toplantı olacak.+ Hiçbir ağır iş yapmayacaksınız.+ 19 Ve Yehova’ya ateşte sunulan, yakılan sunu+ olarak iki genç boğa, bir koç ve birer yaşında+ yedi erkek kuzu sunacaksınız. Kurbanların sağlıklı olmasına dikkat edeceksiniz.+ 20 Bunlarla birlikte tahıl sunusu+ olarak, boğa için, yağla yoğrulmuş, onda üç ölçek ince un; koç için onda iki ölçek+ ince un sunacaksınız. 21 Yedi erkek kuzunun her biri için onda bir ölçek+ ince un sunacaksın. 22 Ve sizin için kefaret olması amacıyla günah sunusu olarak bir keçi sunacaksın.+ 23 Her sabah sunulan günlük+ yakılan sunudan+ başka bunları da sunacaksınız. 24 Bunlar gibi, yedi gün boyunca her gün ekmek sunusu+ sunacaksınız; ateşte yakılan bir sunu olarak Yehova için hoş koku+ olacak. Günlük yakılan sunuya ve dökme sunusuna ek olarak sunulacak. 25 Yedinci gün kutsal toplantı olacak.+ Hiçbir ağır iş yapmayacaksınız.+
26 İlk ürün gününde,+ yeni ürünü Yehova’ya sunacağınız zaman, Haftalar Bayramında+ kutsal toplantı yapacaksınız. Hiçbir ağır iş yapmayacaksınız.+ 27 Yehova için hoş koku olmak üzere yakılan sunu olarak iki genç boğa, bir koç ve birer yaşında yedi erkek kuzu sunacaksınız.+ 28 Bunların tahıl sunusu olarak, her boğa için, yağla yoğrulmuş, onda üç ölçek ince un; koç için onda iki ölçek+ ince un 29 ve yedi erkek kuzunun her biri için onda bir ölçek+ ince un sunacaksınız. 30 Ve size kefaret olması için bir oğlak sunacaksınız.+ 31 Günlük yakılan sunudan ve onun tahıl sunusundan ayrı olarak bunları da sunacaksınız.+ Kurbanların sağlıklı olmasına dikkat edeceksiniz+ ve dökme sunularını da sunacaksınız.’”+
29 “Yedinci ayda, ayın birinci gününde kutsal toplantı+ yapacaksınız. Hiçbir ağır iş yapmayacaksınız.+ O gün sizin için borazanların çalınacağı gün olacak.+ 2 Ve Yehova’ya hoş koku olması için yakılan sunu olarak bir genç boğa, bir koç ve birer yaşında yedi erkek kuzu sunacaksınız; hepsi de sağlıklı olacak.+ 3 Bunlarla birlikte tahıl sunusu olarak, boğa için yağla yoğrulmuş, onda üç ölçek ince un, koç için onda iki ölçek ince un+ 4 ve yedi erkek kuzunun her biri için onda bir ölçek ince un sunacaksınız.+ 5 Ve size kefaret olması için günah sunusu olarak bir erkek oğlak sunacaksınız.+ 6 Bunları, Yehova için hoş koku, ateşte yakılan sunu+ olarak usule göre sunulan aylık yakılan sunu+ ve tahıl sunusundan,+ günlük yakılan sunu+ ve tahıl sunusundan+ ve onların dökme sunularından+ ayrı olarak sunacaksınız.
7 Bu yedinci ayın onuncu günü kutsal toplantı+ yapacaksınız ve nefsinizi kıracaksınız.+ Hiçbir iş yapmayacaksınız.+ 8 Yehova için hoş koku, yakılan sunu olarak bir genç boğa, bir koç ve birer yaşında yedi erkek kuzu sunacaksınız.+ Bunların sağlıklı olmasına dikkat edeceksiniz.+ 9 Ve bunlarla sunacağınız tahıl sunuları: Boğa için, yağla yoğrulmuş, onda üç ölçek ince un, koç için onda iki ölçek ince un+ 10 ve yedi erkek kuzunun her biri için onda bir ölçek ince un.+ 11 Günah sunusu olarak da bir oğlak sunacaksınız. Bunları, kefaret için sunulan günah sunusundan,+ günlük yakılan sunu ile tahıl sunusundan ve onların dökme sunularından+ ayrı olarak sunacaksınız.
12 Yedinci ayın on beşinci günü+ kutsal toplantı+ yapacaksınız. Hiçbir ağır iş yapmayacaksınız.+ Yedi gün boyunca Yehova’nın onuruna bir bayram kutlayacaksınız.+ 13 Yakılan sunu, ateşte sunulan sunu,+ Yehova için hoş koku olarak on üç genç boğa, iki koç ve birer yaşında on dört erkek kuzu sunacaksınız. Kurbanlar sağlıklı olacak.+ 14 Bunlarla sunulacak tahıl sunuları: On üç boğanın her biri için, yağla yoğrulmuş, onda üç ölçek ince un, iki koçun her biri için onda iki ölçek ince un+ 15 ve on dört erkek kuzunun her biri için onda bir ölçek ince un.+ 16 Günah sunusu olarak da bir oğlak sunacaksınız. Bunları, günlük yakılan sunudan, onun tahıl ve dökme sunusundan ayrı olarak sunacaksınız.+
17 İkinci gün on iki genç boğa, iki koç ve birer yaşında on dört erkek kuzu sunacaksınız; hepsi sağlıklı olacak.+ 18 Ve boğalar, koçlar ve erkek kuzuların sayısınca, usule uygun olarak+ tahıl sunularını+ ve dökme sunularını+ sunacaksınız. 19 Günah sunusu olarak da bir oğlak sunacaksınız.+ Bunları, günlük yakılan sunudan, onun tahıl sunusundan ve bunlar için olan dökme sunularından ayrı olarak sunacaksınız.+
20 Üçüncü gün on bir boğa, iki koç ve birer yaşında on dört erkek kuzu sunacaksınız; hepsi sağlıklı olacak.+ 21 Boğalar, koçlar ve erkek kuzuların sayısınca, usule uygun olarak, tahıl sunularını+ ve dökme sunularını+ sunacaksınız. 22 Günah sunusu+ olarak da bir keçi sunacaksınız. Bunları, günlük yakılan sunudan, onun tahıl ve dökme sunusundan ayrı olarak sunacaksınız.
23 Dördüncü gün on boğa, iki koç ve birer yaşında on dört erkek kuzu sunacaksınız; hepsi sağlıklı olacak.+ 24 Boğalar, koçlar ve erkek kuzuların sayısınca, usule uygun olarak,+ tahıl sunularını+ ve dökme sunularını+ sunacaksınız. 25 Günah sunusu+ olarak da bir oğlak sunacaksınız. Bunları, günlük yakılan sunudan,+ onun tahıl ve dökme sunusundan+ ayrı olarak sunacaksınız.
26 Beşinci gün dokuz boğa, iki koç ve birer yaşında on dört erkek kuzu sunacaksınız; hepsi sağlıklı olacak.+ 27 Boğalar, koçlar ve erkek kuzuların sayısınca, usule uygun olarak,+ tahıl sunularını+ ve dökme sunularını+ sunacaksınız. 28 Günah sunusu olarak da bir keçi sunacaksınız.+ Bunları, günlük yakılan sunudan, onun tahıl ve dökme sunusundan+ ayrı olarak sunacaksınız.
29 Altıncı gün sekiz boğa, iki koç ve birer yaşında on dört erkek kuzu sunacaksınız; hepsi sağlıklı olacak.+ 30 Boğalar, koçlar ve erkek kuzuların sayısınca, usule uygun olarak,+ tahıl sunularını+ ve dökme sunularını+ sunacaksınız. 31 Günah sunusu olarak da bir keçi sunacaksınız.+ Bunları, günlük yakılan sunudan, onun tahıl ve dökme sunusundan+ ayrı olarak sunacaksınız.
32 Yedinci gün yedi boğa, iki koç ve birer yaşında on dört erkek kuzu sunacaksınız; hepsi sağlıklı olacak.+ 33 Boğalar, koçlar ve erkek kuzuların sayısınca, usule uygun olarak,+ tahıl sunularını+ ve dökme sunularını+ sunacaksınız. 34 Günah sunusu olarak da bir keçi sunacaksınız.+ Bunları, günlük yakılan sunudan, onun tahıl ve dökme sunusundan+ ayrı olarak sunacaksınız.
35 Sekizinci gün büyük bir toplantı yapacaksınız.+ Hiçbir ağır iş yapmayacaksınız.+ 36 Yehova’ya hoş koku, yakılan sunu, ateşte sunulan sunu olarak bir boğa, bir koç ve birer yaşında yedi erkek kuzu sunacaksınız; hepsi sağlıklı olacak.+ 37 Boğa ile koç için ve sayısınca erkek kuzular için, usule uygun olarak,+ tahıl sunularını+ ve dökme sunularını+ sunacaksınız. 38 Günah sunusu olarak da bir keçi sunacaksınız.+ Bunları, günlük yakılan sunudan, onun tahıl ve dökme sunusundan+ ayrı olarak sunacaksınız.
39 Tahıl sunuları,+ dökme sunuları+ ve paylaşma kurbanları+ olarak, adak sunularının+ ve gönüllü sunuların+ dışında belirli zamanlardaki bayramlarınızda+ Yehova’ya sunacağınız yakılan sunular+ bunlardır.” 40 Ve Musa Yehova’nın kendisine emrettiği her şeyi İsrailoğullarına söyledi.+
30 Musa İsrailoğullarının kabile başlarıyla+ konuştu, onlara “Yehova şunları emretti” dedi, 2 “Bir kimse nefsini* bir antla bağlamak+ üzere Yehova’ya bir adak adarsa+ veya bir söz verirse,+ sözünü tutacak.+ Ağzından çıkan sözü yerine getirecek.+
3 Bir genç kız babasının evinde Yehova’ya bir adak adarsa+ veya nefsini bir antla bağlarsa 4 ve babası onun adağını veya nefsini bağladığı andı işitir ve ses çıkarmazsa, kızın tüm adakları ve nefsini bağladığı tüm antları+ geçerli olacak. 5 Ancak, babası kızının adağını veya nefsini bağladığı andını işittiğinde ona engel olursa, adak veya ant geçerli olmayacak; fakat, Yehova onu bağışlayacak, çünkü babası engel olmuştur.+
6 Eğer kadın bir adamın karısıysa ve bir adak adamışsa+ veya düşünmeden bir söz vererek kendini bağlamışsa 7 ve kocası bunu işittiğinde ses çıkarmazsa, kadının adakları veya nefsini bağladığı antları geçerli olacak.+ 8 Ancak, kadının adağını kocası işittiğinde ona engel olursa,+ kadının adadığı adağı veya düşünmeden verdiği bağlayıcı sözü de geçersiz kılmış olur; Yehova kadını bağışlayacak.+
9 Dul veya boşanmış bir kadın, adak adadığında, kendisini bağladığı her söz için sorumlu olacak.
10 Eğer kadın kocasının evindeyken bir adak adamış veya nefsini bir antla+ bağlamışsa, 11 kocası adağını işittiğinde ses çıkarmamışsa, engel olmamışsa, kadının adağı veya nefsini bağladığı andı geçerli olacak. 12 Fakat eğer koca, karısının ağzından adağı hakkında veya nefsini bağladığı andı hakkında herhangi bir söz işittiğinde, adağı veya andı bozarsa, bunlar geçerli olmayacak.+ Kocası onları geçersiz kılmıştır, Yehova kadını bağışlayacaktır.+ 13 Adam, karısının adağını veya nefsini kırmak için+ ettiği bağlayıcı andı onaylayabilir veya bozabilir. 14 Fakat eğer günler geçer ve kocası ses çıkarmazsa, kadının tüm adaklarını veya onun nefsini bağladığı antlarını onaylamış olur.+ Adağı veya andı işittiği gün ses çıkarmadığından, onları onaylamış olur. 15 Eğer koca, adak veya andı işitmesinin üzerinden zaman geçtikten sonra onları bozarsa, kadının günahının sorumluluğunu taşıyacaktır.+
16 Kocayla karısı,+ baba evinde olan genç kızla babası hakkında Yehova’nın Musa’ya verdiği kurallar bunlardır.”+
31 Sonra Yehova Musa’ya şöyle dedi: 2 “Midyanlılardan+ İsrailoğullarının öcünü al.+ Ondan sonra ölüp atalarına katılacaksın.”+
3 Bunun üzerine Musa halkla konuştu; şunları söyledi: “Aranızdan ordu için adamlar silahlandırın, Midyanlılarla savaşıp Yehova’nın Midyan’dan öcünü alsınlar.+ 4 İsrail’in tüm kabilelerinden her biri orduya bin kişi gönderecek.” 5 Bunun üzerine İsrail boylarından, kabile başına bin+ kişi toplandı; ordu için on iki bin kişi silahlandırıldı.+
6 Sonra Musa her kabileden gelen biner kişiyi ve kâhin Eleazar’ın oğlu Finehas’ı+ orduya gönderdi; kutsal takımlardan ve çağrı borazanlarından+ Finehas sorumluydu. 7 Onlar, Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi, Midyan’la savaştılar ve tüm erkekleri öldürdüler.+ 8 Öldürülenler arasında Midyan kralları da vardı; bunlar Midyan’ın beş kralı,+ Evi, Rekem, Tsur, Hur ve Reba’ydı. Ve Beor oğlu Balam’ı+ da kılıçla öldürdüler. 9 Fakat İsrailoğulları Midyanlı kadınları ve çocuklarını tutsak aldılar;+ tüm hayvanlarını, sürülerini ve mallarını yağmaladılar. 10 Onların yaşadıkları tüm şehirleri ve obaları ateşe verdiler.+ 11 İnsan olsun hayvan olsun her şeyi yağmalayıp ganimet olarak+ götürdüler. 12 Tutsakları ve ganimeti, Moab düzlüklerinde,+ Ürdün Irmağı kıyısında Eriha karşısındaki konaklama yerine; Musa’ya, kâhin Eleazar’a ve İsrail topluluğuna getirdiler.
13 Musa, kâhin Eleazar ve topluluğun tüm beyleri onları karşılamak için konaklama yerinden çıktılar. 14 Musa seferden dönen ordu komutanlarına,+ yüzbaşılara ve binbaşılara çok öfkelendi. 15 Onlara “Tüm kadınları sağ mı bıraktınız?”+ dedi. 16 “Peor olayında,+ Balam’ın sözüne uyarak İsrailoğullarını kandırıp Yehova’ya ihanet etmelerine+ yol açanlar bu kadınlardı; Yehova’nın halkının başına bu yüzden felaket geldi.+ 17 Şimdi tüm erkek çocukları ve bir erkekle birlikte olmuş tüm kadınları öldürün.+ 18 Erkekle yatmamış tüm kızları sağ bırakın.+ 19 Sizler de yedi gün konaklama yerinin dışında kalın. Sizden ya da tutsaklarınızdan, bir can öldürmüş+ veya öldürülmüş birine dokunmuş herkes,+ üçüncü gün ve yedinci gün kendini arındıracak.+ 20 Tüm giysileri, deri eşyayı, keçi kılından yapılmış her şeyi ve tüm ahşap eşyayı arındıracaksınız.”+
21 Sonra kâhin Eleazar savaşa katılan askerlere “Yehova’nın Musa’ya verdiği kanunun hükümleri şunlardır” dedi, 22 “Altın, gümüş, bakır, demir, kalay ve kurşundan olan, 23 ateşe dayanıklı+ her şeyi ateşten geçireceksiniz, o zaman temiz sayılacaklar. Ayrıca arınma suyuyla da arındıracaksınız.+ Ateşe dayanıklı olmayan eşyayı sudan geçireceksiniz.+ 24 Yedinci gün giysilerinizi yıkayacaksınız, böylece temiz sayılacaksınız; konaklama yerine bundan sonra girebilirsiniz.”+
25 Ve Yehova Musa’ya şunu söyledi: 26 “Sen, kâhin Eleazar ve aşiret reisleri ganimetin, tutsak alınan insanların ve ele geçirilen hayvanların sayımını yapın. 27 Ganimeti, sefere çıkıp savaşa katılanlar ile topluluğun geri kalanı arasında yarı yarıya paylaştıracaksınız.+ 28 İnsandan, sığırdan, davardan ve eşeklerden, her beş yüz candan birini, sefere çıkan askerlerden Yehova için vergi+ olarak alacaksın. 29 Bu vergiyi askerlere düşen yarım paydan alacaksınız ve Yehova için bağış olarak+ kâhin Eleazar’a vereceksiniz. 30 İsrailoğullarına düşen yarım paydan; insanlardan, sığırdan, davardan, eşeklerden, tüm evcil hayvanlardan, her elli taneden birini alacaksın ve Yehova’nın Kutsal Çadırındaki yükümlülükleri+ yerine getiren Levioğullarına vereceksin.”+
31 Musa, kâhin Eleazar’la birlikte Yehova’nın kendisine emrettiği gibi yaptı. 32 Sefere katılanların yağmaladığından geri kalan ganimet şunlardı: Altı yüz yetmiş beş bin davar, 33 yetmiş iki bin sığır, 34 altmış bir bin eşek. 35 İnsanlara*+ gelince, erkekle birlikte olmamış tüm kızlar+ otuz iki bin candı. 36 Ve sefere çıkanlara düşen yarım pay şuydu: Üç yüz otuz yedi bin beş yüz davar. 37 Bunların altı yüz yetmiş beşi Yehova için vergi+ olarak verildi. 38 Otuz altı bin sığır. Bunların yetmiş ikisi Yehova için vergi olarak verildi. 39 Otuz bin beş yüz eşek; bunların altmış biri Yehova için vergi olarak verildi. 40 İnsanların sayısı on altı bindi; bunlardan otuz iki can Yehova için vergi olarak verildi. 41 Ve Musa, Yehova’nın kendisine emrettiği gibi,+ Yehova için bağış olarak verilen bu vergiyi kâhin Eleazar’a+ verdi.
42 Musa’nın, savaşa katılanlarla diğer İsrailoğulları arasında paylaştırdığı ganimetten İsrailoğullarına düşen yarım pay şuydu: 43 Topluluğa düşen yarım pay, üç yüz otuz yedi bin beş yüz davar; 44 otuz altı bin sığır; 45 otuz bin beş yüz eşek; 46 ve insanlar on altı bin can. 47 Musa, Yehova’nın kendisine emrettiği gibi, İsrailoğullarına ait olan bu yarım paydan, insan olsun hayvan olsun, ellide birini alarak, Yehova’nın Kutsal Çadırındaki yükümlülükleri+ yerine getiren Levioğullarına+ verdi.
48 Ve ordu birliklerinin* başındaki adamlar,+ binbaşılar, yüzbaşılar+ Musa’ya geldiler 49 ve ona şunları söylediler: “Biz hizmetkârların, sorumluluğumuz altındaki askerlerin sayımını yaptık; bizden hiçbir kayıp bildirilmedi.+ 50 Hepimiz bulduğumuz altın eşyaları, halhal zincirlerini, bilezikleri, mühür yüzüklerini,+ küpeleri ve kadın takılarını,+ Yehova’nın önünde canlarımızın kefareti olması için sunu olarak Yehova’ya getirdik.”+
51 Bunun üzerine Musa ve kâhin Eleazar altınları, tüm mücevheratı onlardan aldı.+ 52 Binbaşılardan ve yüzbaşılardan alıp Yehova için bağış olarak sundukları altın, on altı bin yedi yüz elli şekeldi. 53 Ordudaki tüm askerler ganimetten kendisi için pay almıştı.+ 54 Musa ve kâhin Eleazar altınları binbaşılardan ve yüzbaşılardan aldılar, Yehova’nın önünde İsrailoğulları adına bir hatırlatıcı+ olması için Toplanma Çadırına getirdiler.
32 Rubenoğullarıyla+ Gadoğullarının+ çok sayıda hayvanı olmuştu. Yazer+ ve Gilead topraklarını gördüler, sürüleri için elverişli yerlerdi. 2 Bu nedenle Gadoğullarıyla Rubenoğulları Musa’ya, kâhin Eleazar’a ve topluluğun beylerine gelip şöyle dediler: 3 “Atarot,+ Dibon,+ Yazer, Nimra,+ Heşbon,+ Eleale,+ Sebam, Nebo+ ve Beon’u+ gördük; 4 Yehova’nın İsrail topluluğu önünde yenilgiye uğrattığı+ halkların yaşadığı bu topraklar hayvanlar için çok elverişli; bu kullarının da hayvanları var.”+ 5 Ve “Eğer uygun görürsen” dediler, “Bu topraklar kullarına mülk olarak verilsin. Bizi Ürdün Irmağının karşı tarafına geçirme.”+
6 Bunun üzerine Musa Gadoğullarıyla Rubenoğullarına “Kardeşleriniz savaşmaya giderken siz burada oturacak mısınız?”+ dedi, 7 “Yehova’nın vereceği diyara geçecek olan İsrailoğullarının cesaretini neden kırıyorsunuz? 8 Kadeş-barnea’dayken+ babalarınızı diyarı görmeye gönderdiğimde onlar da böyle yaptı.+ 9 Eşkol Vadisine+ gidip diyarı gördüklerinde İsrailoğullarının cesaretini kırdılar, Yehova’nın kendilerine vereceği diyara girmekten onları alıkoydular.+ 10 O gün Yehova çok öfkelenip şöyle ant etti:+ 11 ‘Mısır’dan çıkan, yirmi ve daha yukarı yaştaki adamlar,+ İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a yeminle vaat ettiğim toprakları görmeyecekler,+ çünkü onlar bütün yürekle Benim yolumdan gitmediler. 12 Yalnızca Kenizzi Yefunne oğlu Kaleb+ ile Nun oğlu Yeşu+ görecek, çünkü onlar bütün yürekle Yehova’nın yolundan gittiler.’ 13 Bu nedenle Yehova İsrailoğullarına çok öfkelendi ve gözünde kötü olanı yapan o nesil yok oluncaya dek+ Yehova onları kırk yıl çölde dolaştırdı.+ 14 Ey günahkârlar soyu, şimdi babalarınızın yerine siz geçtiniz ve Yehova’nın İsrailoğullarına olan öfkesini+ daha da artırıyorsunuz. 15 O’nun yolunda gitmekten vazgeçerseniz,+ bu halkı yine çölde dolaştıracaktır;+ siz de onlara kötülük yapmış olacaksınız.”+
16 Rubenoğullarıyla Gadoğulları Musa’ya yaklaşıp şöyle söylediler: “İzin ver, burada hayvanlarımız için taş duvarlı ağıllar yapalım, çocuklarımız için şehirler kuralım. 17 Biz silahlanıp savaş düzeninde+ İsrailoğullarını yerlerine götürene dek önlerinden gideceğiz. Bu arada çoluk çocuğumuz da memleket halkının gözlerinden uzak, surlu şehirlerde oturacak. 18 İsrailoğullarının hepsi kendi mülkünü, kendi mirasını elde edinceye dek evlerimize dönmeyeceğiz.+ 19 Biz Ürdün Irmağının öte yakasında onlarla birlikte miras almayacağız, çünkü bizim mirasımız gündoğusuna doğru, ırmağın bu yakasına düştü.”+
20 Bunun üzerine Musa onlara şu karşılığı verdi: “Böyle yaparsanız, Yehova’nın önünde silahlarınızı kuşanırsanız+ 21 ve her biriniz böyle hazırlıklı durumda, Yehova düşmanlarını önünden kovuncaya dek+ O’nun önünde Ürdün Irmağını geçerseniz, 22 diyar Yehova’nın önünde fethedildiğinde+ geri dönebilirsiniz;+ böylece, Yehova’ya ve İsrailoğullarına karşı suçsuzluğunuzu kanıtlamış olursunuz. Ve bu topraklar Yehova’nın önünde sizin mülkünüz olur.+ 23 Fakat eğer böyle yapmazsanız, Yehova’ya karşı günah işlemiş olursunuz+ ve emin olun günahınız yakanıza yapışacaktır.+ 24 Çoluk çocuğunuz için şehirler kurun ve davarlarınız için taş duvarlı ağıllar yapın; ağzınızdan çıkan sözü yerine getirin.”+
25 O zaman Gadoğullarıyla Rubenoğulları Musa’ya “Kulların, efendimizin emrettiği gibi yapacak”+ dediler. 26 “Çocuklarımız, karılarımız, sürülerimiz ve tüm hayvanlarımız Gilead şehirlerinde kalacak;+ 27 fakat, efendimizin söylediği gibi, kulların Yehova’nın önünde savaşmak üzere silahlanmış olarak karşı tarafa geçecek.”+
28 Ve Musa kâhin Eleazar’a, Nun oğlu Yeşu’ya ve İsrailoğullarının aşiret reislerine onlar hakkında emir verdi. 29 Şunları söyledi: “Eğer Gadoğullarıyla Rubenoğulları, hepsi savaşmak üzere silahlanmış+ olarak Yehova’nın önünde Ürdün Irmağını sizinle birlikte geçerse, tüm diyarı fethettiğinizde onlara mülk olarak Gilead topraklarını vereceksiniz.+ 30 Fakat sizinle birlikte geçmezlerse, Kenan diyarında sizin yanınıza yerleşecekler.”+
31 Bunun üzerine Gadoğullarıyla Rubenoğulları şu karşılığı verdiler: “Yehova bu kullarına ne söylediyse öyle yapacağız.+ 32 Yehova’nın önünde silahlanmış olarak Kenan diyarına geçeceğiz+ ve mirasımız Ürdün Irmağının bu tarafında olacak.”+ 33 Böylece Musa onlara, yani Gadoğulları,+ Rubenoğulları+ ve Yusuf oğlu Manasse kabilesinin yarısına+ Amorilerin kralı Sihon’un+ ve Başan kralı Og’un+ ülkesini, şehirleri, onlara ait toprakları ve çevredeki şehirleriyle birlikte tüm memleketi verdi.
34 Ve Gadoğulları şu surlu şehirleri+ kurdular: Dibon,+ Atarot,+ Aroer,+ 35 Atrot-şofan, Yazer,+ Yogbeha,+ 36 Beyt-nimra,+ Beyt-harran;+ ayrıca taş duvarlı ağıllar+ da yaptılar. 37 Rubenoğulları Heşbon,+ Eleale,+ Kiryataim’i;+ 38 Nebo+ ve Baal-meon+ şehirleriyle (bunların isimlerini değiştirdiler) Sibma şehrini kurdular. İnşa ettikleri şehirlere yeni isimler verdiler.
39 Manasse oğlu Makiroğulları+ Gilead üzerine yürüdüler ve orayı ele geçirip o bölgede yaşayan Amorileri kovdular. 40 Böylece Musa Gilead’ı Manasse soyundan Makiroğullarına verdi, oraya yerleştiler.+ 41 Manasse oğlu Yair gidip Gilead’ın obalarını ele geçirdi ve onlara Havvot-yair+ adını verdi. 42 Nobah gidip Kenat’ı+ ve çevre kentlerini ele geçirdi; oraya kendi adını vererek Nobah dedi.
33 Musa ve Harun önderliğinde+ Mısır’dan+ ordular halinde+ çıkan İsrailoğullarının sırasıyla yaptıkları yolculuklar. 2 Musa, Yehova’nın emriyle, yola çıktıkları yerleri kaydetti; onların bir yerden öbürüne yaptıkları yolculuklar şunlardı:+ 3 Birinci ayda, birinci ayın on beşinci gününde+ Ramses’ten+ hareket ettiler. İsrailoğulları Fısıhtan+ hemen sonraki gün tüm Mısırlıların gözü önünde zaferle* yola çıktılar.+ 4 Mısırlılar ise Yehova’nın vurduğu ilk doğanlarını+ gömüyorlardı. Yehova onların tanrılarına hükümlerini infaz etmişti.+
5 Böylece İsrailoğulları Ramses’ten+ yola çıktılar ve gelip Sukkot’ta+ konakladılar. 6 Sukkot’tan ayrılıp çölün sınırında bulunan Etam’da+ konakladılar. 7 Etam’dan ayrıldılar ve geriye, Baal-tsefon+ karşısındaki Pi-hahirot’a+ doğru dönüp Migdol+ önünde konakladılar. 8 Pi-hahirot’tan ayrıldılar ve denizin ortasından+ geçip çöle çıktılar;+ Etam Çölünde+ üç günlük yol gidip Mara’da+ konakladılar.
9 Mara’dan ayrılıp Elim’e+ geldiler. Elim’de on iki pınar ve yetmiş hurma ağacı vardı; orada konakladılar. 10 Sonra Elim’den ayrılıp Kızıldeniz kıyısında konakladılar. 11 Kızıldeniz’den ayrılıp Sin Çölünde+ konakladılar. 12 Sin Çölünden ayrılıp Dofka’da konakladılar. 13 Dofka’dan ayrılıp Aluş’ta konakladılar. 14 Aluş’tan ayrılıp Refidim’de+ konakladılar. Orada halk için içecek su yoktu. 15 Refidim’den ayrılıp Sina Çölünde+ konakladılar.
16 Sina Çölünden ayrılıp Kibrot-hattaava’da+ konakladılar. 17 Kibrot-hattaava’dan ayrılıp Hatserot’ta+ konakladılar. 18 Hatserot’tan ayrılıp Ritma’da konakladılar. 19 Ritma’dan ayrılıp Rimmon-perets’te konakladılar. 20 Rimmon-perets’ten ayrılıp Libna’da konakladılar. 21 Libna’dan ayrılıp Rissa’da konakladılar. 22 Rissa’dan ayrılıp Kehelata’da konakladılar. 23 Kehelata’dan ayrılıp Şefer Dağında konakladılar.
24 Şefer Dağından ayrılıp Harada’da konakladılar.+ 25 Harada’dan ayrılıp Makhelot’ta konakladılar. 26 Makhelot’tan ayrılıp+ Tahat’ta konakladılar. 27 Tahat’tan ayrılıp Terah’ta konakladılar. 28 Terah’tan ayrılıp Mitka’da konakladılar. 29 Mitka’dan ayrılıp Haşmona’da konakladılar. 30 Haşmona’dan ayrılıp Moserot’ta konakladılar. 31 Moserot’tan ayrılıp Bene-yaakan’da+ konakladılar. 32 Bene-yaakan’dan ayrılıp Hor-haggidgad’da konakladılar. 33 Hor-haggidgad’dan ayrılıp Yotbata’da+ konakladılar. 34 Yotbata’dan ayrılıp Abrona’da konakladılar. 35 Abrona’dan ayrılıp Etsyon-geber’de+ konakladılar. 36 Etsyon-geber’den ayrılıp Tsin Çölünde,+ Kadeş’te konakladılar.
37 Kadeş’ten ayrılıp Edom topraklarının sınırındaki Hor Dağında+ konakladılar. 38 Kâhin Harun Yehova’nın emriyle Hor Dağına çıkmış, İsrailoğullarının Mısır’dan çıkışlarının kırkıncı yılında beşinci ayın birinci günü orada ölmüştü.+ 39 Harun Hor Dağında öldüğünde yüz yirmi üç yaşındaydı.
40 Kenan diyarında Necef’te+ yaşayan Arad+ şehrinin Kenanlı kralı İsrailoğullarının geldiğini o sırada duydu.
41 Ve Hor Dağından+ ayrılıp Tsalmona’da konakladılar. 42 Tsalmona’dan ayrılıp Punon’da konakladılar. 43 Punon’dan ayrılıp Obot’ta+ konakladılar. 44 Obot’tan ayrılıp Moab+ sınırındaki İye-abarim’de* konakladılar. 45 İyim’den ayrılıp Dibon-gad’da+ konakladılar. 46 Dibon-gad’dan ayrılıp Almon-diblataim’de konakladılar. 47 Almon-diblataim’den+ ayrılıp Nebo+ karşısındaki Abarim+ dağlarında konakladılar. 48 Sonunda Abarim dağlarından ayrılıp Moab düzlüklerinde,+ Ürdün Irmağı kıyısında Eriha karşısında konakladılar. 49 Ürdün Irmağı kıyısındaki Moab düzlüklerinde Beyt-yeşimot’tan+ Abel-şittim’e+ dek uzanan bir alanda konakladılar.
50 Ve Yehova, Moab düzlüklerinde, Ürdün Irmağı kıyısında Eriha+ karşısında Musa’yla konuşup şunları söyledi: 51 “İsrailoğullarıyla konuş, onlara de ki, ‘Artık Ürdün Irmağını geçip Kenan diyarına giriyorsunuz.+ 52 Diyarın tüm halklarını önünüzden kovacaksınız ve taş tasvirlerinin,+ dökme putlarının+ tümünü yok edeceksiniz; kutsal tuttukları yüksek yerleri yıkacaksınız.+ 53 Ve diyarı mülk edinip orada oturacaksınız, çünkü Ben diyarı mülk edinmeniz için size veriyorum.+ 54 Diyarı kurayla+ aşiretlerinize göre mülk olarak paylaştıracaksınız.+ Kalabalık olanın mirasını artıracak, nüfusu az olanın mirasını azaltacaksınız.+ Kurada neresi çıkarsa mülkleri orası olacak.+ Babalarınızın kabilesine göre mülk edineceksiniz.+
55 Eğer diyarda oturanları önünüzden kovmazsanız,+ onlardan bıraktıklarınız gözünüzde diken, böğrünüzde dikenli çalı gibi olacaklar; oturacağınız diyarda size sıkıntı verecekler.+ 56 Onlara yapmayı düşündüğümü, o zaman size yapacağım.’”+
34 Yehova Musa’ya ayrıca şunları söyledi: 2 “İsrailoğullarına emredip de ki, ‘Kenan diyarına+ girdiğinizde, miras olarak size düşecek+ Kenan toprakları ve sınırları şöyle olacak:+
3 Güney tarafınız Edom’un+ yanındaki Tsin Çölünden başlayacak ve güney sınırınız doğuda Tuz Gölünün+ ucuna uzanacak. 4 Sınırınız Akrabbim+ yokuşunun güneyinden kıvrılıp Tsin’e geçecek ve Kadeş-barnea’nın+ güneyine dek inecek. Sonra Hatsar-addar’a+ doğru çıkıp Atsmon’a gidecek. 5 Atsmon’da Mısır Vadisine+ doğru yön değiştirecek ve Denizde*+ sonlanacak.
6 Batı sınırı+ ise, Büyük Denizin kıyısı olacak. Bu sizin batı sınırınız olacak.
7 Kuzey sınırınız şudur: Büyük Denizden Hor Dağına*+ dek sınırınızı çizeceksiniz. 8 Sınır, Hor Dağından Hamat+ girişine dek gidecek ve ucu Tsedad’a+ varacak. 9 Sonra Zifron’a çıkacak ve Hatsar-enan’da+ son bulacak. Bu sizin kuzey sınırınız olacak.
10 Ve doğuda sınırınızı Hatsar-enan’dan Şefam’a dek işaretleyeceksiniz. 11 Sınır Şefam’dan, Ain’in doğusundaki Ribla’ya kadar gidecek ve inip Kinneret Gölünün*+ doğusundaki yamaçlara uzanacak. 12 Oradan Ürdün Irmağı boyunca inip Tuz Gölünde+ sonlanacak. Çepçevre sınırlarıyla burası sizin memleketiniz+ olacak.”
13 Bunun üzerine Musa İsrailoğullarına şunları söyledi: “Yehova’nın dokuz kabileyle bir kabilenin yarısına+ vermeyi emrettiği, kurayla+ paylaşacağınız diyar budur. 14 Çünkü Rubenoğulları kabilesi, Gadoğulları kabilesi ve Manasse kabilesinin yarısı aşiretlerine göre miraslarını zaten aldılar.+ 15 İki kabileyle bir kabilenin yarısı doğuda, gündoğusu tarafında, Eriha karşısında Ürdün Irmağı bölgesinden miraslarını aldılar.”+
16 Yehova sonra Musa’ya şunları söyledi: 17 “Diyarı size mülk olarak paylaştıracak kişiler kâhin Eleazar+ ve Nun oğlu Yeşu’dur.+ 18 Ve diyarı mülk olarak paylaştırmak için her kabileden bir bey alacaksınız.+ 19 Bu kişiler şunlardır: Yahuda+ kabilesinden Yefunne oğlu Kaleb;+ 20 Şimeonoğulları+ kabilesinden Ammihud oğlu Şemuel; 21 Benyamin+ kabilesinden Kislon oğlu Elidad; 22 Danoğulları+ kabilesinden bir bey, Yogli oğlu Bukki; 23 Yusufoğullarının+ Manasseoğulları+ kabilesinden bir bey, Efod oğlu Hanniel; 24 Efraimoğulları+ kabilesinden bir bey, Şiftan oğlu Kemuel; 25 Zebulunoğulları+ kabilesinden bir bey, Parnak oğlu Elitsafan; 26 İssakaroğulları+ kabilesinden bir bey, Azzan oğlu Paltiel; 27 Aşeroğulları+ kabilesinden bir bey, Şelomi oğlu Ahihud; 28 Naftalioğulları+ kabilesinden bir bey, Ammihud oğlu Pedahel.” 29 Yehova’nın Kenan diyarını İsrailoğullarına mülk olarak paylaştırmalarını emrettiği kişiler bunlardı.+
35 Yehova Moab düzlüklerinde, Ürdün Irmağı+ kıyısında Eriha karşısında Musa’ya şunları söyledi: 2 “İsrailoğullarına emret, mirasları olan mülkten Levioğullarına oturmaları için şehirler verecekler;+ şehirlerin çevresindeki otlakları da verecekler.+ 3 Şehirler Levioğullarının oturması için, otlakları da çiftlik hayvanları, diğer hayvanları ve malları için olacak. 4 Levioğullarına vereceğiniz şehirlerin otlakları şehir surlarından başlayacak ve bin arşın ötesine dek tüm toprakları içine alacak. 5 Şehir ortada kalacak şekilde, her tarafından iki bin arşın ölçeceksiniz; doğudan iki bin arşın, güneyden iki bin arşın, batıdan iki bin arşın ve kuzeyden iki bin arşın. Bu yerler şehirlerin otlakları olacak.
6 Levioğullarına vereceğiniz şehirler: Adam öldürenin kaçması+ için ayrılmış altı sığınma şehrinin+ yanı sıra kırk iki başka şehir daha vereceksiniz. 7 Levioğullarına otlaklarıyla birlikte, toplam kırk sekiz şehir vereceksiniz.+ 8 Bu şehirleri İsrailoğullarının mülkünden vereceksiniz.+ Çok mülkü olandan çok, az mülkü olandan az alacaksınız.+ Her kabile, mülk olarak alacağı mirasla orantılı olarak şehirlerinden bazılarını Levioğullarına verecek.”
9 Yehova Musa’yla konuşmasına şöyle devam etti: 10 “İsrailoğullarına diyeceksin ki, ‘Ürdün Irmağını geçip Kenan diyarına girdiğinizde,+ 11 kendinize uygun şehirler seçeceksiniz. Bunlar size sığınma şehirleri olacak; kasıt olmadan+ bir cana vurup ölümüne yol açan oraya kaçacak. 12 Bu şehirler kan güdenden+ kaçıp kurtulacağınız bir sığınak olacak; öyle ki, adam öldüren yargılanmak üzere topluluk önüne çıkıncaya dek öldürülmesin.+ 13 Vereceğiniz bu şehirler, bu altı sığınma şehri sizin hizmetinizde olacak. 14 Üç sığınma şehrini Ürdün Irmağının bu tarafından,+ diğer üçünü de Kenan diyarından+ vereceksiniz. Sığınma şehirleri olacaklar. 15 Bu altı şehir İsrailoğulları için, aralarında yaşayan yabancılar+ ve göçmenler için bir sığınak olacak; bir cana kasıt olmadan vurup ölümüne yol açan oraya kaçacak.+
16 Eğer kişi demir bir aletle birine vurursa ve adam ölürse, vuran katildir+ ve mutlaka öldürülecektir.+ 17 Eğer kişi, eline insanı öldürebilecek bir taş alıp birine vurursa ve adam ölürse, taşı atan katildir, mutlaka öldürülecektir. 18 Eğer kişi eline insan öldürebilecek bir tahta alet alıp birine vurursa ve adam ölürse, vuran katildir ve mutlaka öldürülecektir.
19 Kan güden kişi+ katili öldürecek. Onu rastladığı yerde öldürecek. 20 Eğer kişi nefretle birini iterse+ veya pusuda bekleyip+ öldürmek için ona bir şey atarsa, 21 ya da öldürmek amacıyla ona düşmanca vurursa, vuran mutlaka öldürülecektir, katildir. Kan güden kişi katili rastladığı yerde öldürecek.+
22 Fakat kişi düşmanlık beslemeden, kazayla birini iter veya pusu kurmaksızın ona herhangi bir şey atarsa,+ 23 veya insan öldürebilecek bir taşı görmeden onun üzerine atar veya düşürürse ve adam ölürse; ölenin düşmanı olmadığından ve ona zarar verme niyeti bulunmadığından, 24 topluluk, vuran kişiyle kan güden arasındaki davayı bu hükümlere göre ele alacaktır.+ 25 Topluluk,+ ölüme yol açan kişiyi kan güdenin elinden kurtaracak ve onu kaçmış olduğu sığınma şehrine geri gönderecek; o kişi, kutsal yağla meshedilmiş başkâhinin+ ölümüne dek orada oturacak.
26 Fakat adam öldüren kaçtığı sığınma şehrinin sınırları dışına çıkarsa 27 ve kan güden+ onu sığınma şehrinin sınırları dışında bulur ve öldürürse, kan dökmekten suçlu sayılmayacak. 28 Çünkü adam öldüren, başkâhinin ölümüne dek+ sığınma şehrinde kalmalıydı; başkâhinin ölümünden sonra mülkünün bulunduğu topraklara dönebilir. 29 Bunlar tüm nesilleriniz boyunca oturduğunuz her yerde geçerli olacak kanun hükümleridir.
30 Bir can öldüren katil,+ şahitlerin tanıklığıyla+ öldürülecek; tek şahidin tanıklığıyla öldürülmeyecek. 31 Ölümü hak eden bir katilin+ canına karşılık fidye almayacaksınız, çünkü o mutlaka öldürülmelidir.+ 32 Sığınma şehrine kaçmış kişiye karşılık, başkâhin ölmeden önce memleketine dönmesi için fidye almayacaksınız.
33 Yaşadığınız memleketi kirletmeyeceksiniz; kan dökmek memleketi kirletir+ ve içinde kan dökülen memleket için, ancak kan dökenin kanıyla kefarette bulunulur.+ 34 Yaşadığınız memleketi kirletmeyeceksiniz, çünkü Ben de oradayım; Ben Yehova, İsrailoğullarının arasında oturuyorum.’”+
36 Yusufoğulları aşiretlerinden Manasse oğlu Makir+ oğlu Gileadoğulları aşiretinin reisleri gelip Musa’yla ve İsrailoğullarının önderleri olan beylerle konuştular; 2 “Yehova diyarın miras olarak kurayla+ İsrailoğullarına verilmesini efendimize emretti” dediler. “Ve kardeşimiz Tselofhad’ın mirasının da kızlarına verilmesi+ Yehova tarafından efendimize emredildi. 3 Fakat eğer İsrailoğullarının diğer kabilelerinden adamlar onları eş olarak alırsa, kızların mirası atalarımızın mirasından alınıp kızların evlenip gidecekleri kabilelerin mirasına katılacak, böylece payımıza düşen mirastan çıkacak.+ 4 Ve İsrailoğulları için Azatlık Yılı+ geldiğinde kızların mirası evlenip gittikleri kabilenin mirasına geçecek; onların mirası atalarımızın kabilesinin mirasından çıkacak.”
5 Bunun üzerine Musa, Yehova’nın emriyle İsrailoğullarına şunları dedi: “Yusufoğulları kabilesi doğru söylüyor. 6 Yehova Tselofhad’ın kızlarıyla ilgili şunu emretti:+ ‘Uygun gördükleri kişiyle evlensinler. Ancak, babalarının kabilesine bağlı aşiretler içinde evlenecekler.+ 7 İsrailoğullarında miras kabileden kabileye geçmeyecek, çünkü her İsrailli atasının kabilesine ait mirasa bağlı kalacak. 8 Ve İsrail kabilelerinden birinde bir mülkü miras alan her kız, babasının kabilesinden biriyle evlenecek;+ böylece her İsrailli atasının mirasını sahiplenecek. 9 Hiçbir miras kabileden kabileye geçmeyecek, İsrail kabileleri kendi miraslarına bağlı kalacak.’”
10 Ve Yehova Musa’ya ne emrettiyse Tselofhad’ın kızları öyle yaptı.+ 11 Tselofhad’ın kızları+ Mahla, Tirtsa, Hogla, Milka ve Noa amcalarının oğullarıyla evlendiler. 12 Yusuf’un soyu olan Manasse aşiretlerinden kişilerle evlendiler; böylece mirasları babalarının aşiretinin bağlı olduğu kabilede kaldı.
13 Yehova’nın, Moab düzlüklerinde, Ürdün Irmağı kıyısında Eriha karşısında+ Musa aracılığıyla İsrailoğullarına verdiği emirler ve hükümler bunlardır.+
[Dipnotlar]
Sy 3:28 Bazı elyazmalarında “altı” olarak geçer. Septuagint çevirisinin bazı elyazmalarında ise “üç” olarak geçer; bu rakam esas alınır ve 22 ile 34. ayetlerdeki rakamlara eklenirse 39. ayette verilen 22.000 toplamı çıkar.
Sy 3:47 Ya da “kutsal şekel.” Toplanma Çadırında tutulan standart bir ağırlık; ölçünün tam olmasını vurgulamak için de kullanılmış olabilir. 2. Samuel 14:26’daki dipnotla karşılaştırın.
Sy 5:21 Sözcük anlamıyla, “uyluğunu”
Sy 5:26 Ya da “dumanını sunacak”
Sy 6:2 Anlamı “Seçilmiş; Adanmış; Ayrılmış”
Sy 8:11 Sözcük anlamıyla, “sallayacak”
Sy 8:16 Sözcük anlamıyla, “rahmi açanların, tüm ilk doğanların”
Sy 9:3 Çıkış 12:6’daki dipnota bakın.
Sy 11:3 Anlamı, “Yanma; Büyük Yangın; Alevler”
Sy 11:21 Sözcük anlamıyla, “yaya”
Sy 11:31 Bir arşın, 44,5 santimetre.
Sy 11:32 Bir homer, 220 litre.
Sy 11:34 Anlamı, “İştah Mezarları”
Sy 12:7 Sözcük anlamıyla, “evim”
Sy 13:8 Anlamı, “Kurtuluş”
Sy 13:16 Ya da, “Yehoşua.” Anlamı, “Yehova Kurtuluştur”
Sy 13:24 Anlamı, “Salkım”
Sy 18:19 Ya da “kalıcı ahittir”
Sy 20:13 Anlamı, “Tartışma; Çatışma; Çekişme”
Sy 21:3 Anlamı, “Yok Edilmek Üzere Adanmış”
Sy 21:11 Anlamı, “Geçit Harabeleri; Sınır Harabeleri”
Sy 21:16 Anlamı, “Kuyu; Çukur”
Sy 21:20 Ya da “çöl”
Sy 21:25 Ya da “yavru kentlerinde”, sözcük anlamıyla “kızlarında”
Sy 21:28 İbranice bama, tapınma amacıyla kurulan özel yerler.
Sy 22:5 Fırat Irmağı.
Sy 22:10 Başlangıç 5:22’deki dipnota bakın.
Sy 22:41 Anlamı, “Baal’in Yüksek Yerleri”
Sy 23:10 Ya da “Canım doğruların ölümüyle ölsün”
Sy 24:22 Keniler kabilesini.
Sy 25:8 Çadırın kadınlar bölümüne.
Sy 26:12 Başlangıç 46:10, Çıkış 6:15 ayetlerinde “Yemuel”
Sy 26:13 Başlangıç 46:10, Çıkış 6:15 ayetlerinde “Tsohar”
Sy 26:16 Başlangıç 46:16’da “Etsbon”
Sy 26:24 Başlangıç 46:13’te “Yob”
Sy 26:38 Başlangıç 46:21’de “Ehi”
Sy 26:39 Başlangıç 46:21’de “Muppim”; 1. Tarihler 7:12’de “Şuppim”
Sy 26:39 Başlangıç 46:21’de “Huppim”
Sy 26:42 Başlangıç 46:23’te “Huşim”
Sy 30:2 İbranice nefeş; “can”
Sy 31:48 Sözcük anlamıyla, “binlerinin”
Sy 33:3 Sözcük anlamıyla, “kalkmış el ile”
Sy 33:44 45. ayette “İyim”
Sy 34:5 Büyük Deniz, Akdeniz.
Sy 34:7 Hangi dağ olduğu belirsiz; Lübnan Dağlarının başlıca doruklarından biri olabilir.
Sy 34:11 Celile Gölünün eski adı.