Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türk İşaret Dili
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt Tekrar 1:1-34:12
  • Kanunun Tekrarı

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Kanunun Tekrarı
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi
Kanunun Tekrarı

Kanunun Tekrarı

1 Musa’nın sözleri; bunları tüm İsrail’e Ürdün bölgesi+ yakınlarındaki çölde, Suf önlerinde, Paran,+ Tofel, Laban, Hatserot+ ve Di-zahab yakınlarındaki* çöl düzlüklerinde söyledi. 2 (Seir Dağı yoluyla Horeb’den Kadeş-barnea’ya+ gitmek on bir gün sürer.) 3 Kırkıncı yılda,+ on birinci ayda, ayın birinci günü Musa İsrailoğullarına Yehova’nın onlarla ilgili verdiği tüm emirleri anlattı. 4 Musa, Heşbon’da yaşayan Amorilerin kralı Sihon’u+ ve Aştarot’ta+ yaşayan Başan kralı Og’u+ Edrei’de+ yendikten sonra, 5 Ürdün Irmağı bölgesinde, Moab topraklarında kanunu+ açıklamaya başladı ve şunları söyledi:

6 “Tanrımız Yehova bizimle Horeb’de+ konuşup ‘Bu dağlık bölgede yeterince oturdunuz’+ demişti. 7 ‘Dönün, yola koyulun; Amorilerin+ dağlık bölgesine ve onların Araba’daki+ komşularına doğru; Şefela’da, ortadaki dağlık bölgede,+ Necef’te,+ deniz kıyısında,+ Kenan topraklarında,+ Lübnan’da,+ büyük ırmak Fırat’a+ kadar olan bölgede yaşayanların topraklarına doğru yolunuza devam edin. 8 İşte, diyar önünüzde. Girin, Yehova’nın atalarınıza, İbrahim’e, İshak’a+ ve Yakup’a+ yemin ederek, kendilerine ve soylarına vereceğini vaat ettiği toprakları mülk edinin.’+

9 Ben de o zaman dedim ki, ‘Sizin yükünüzü tek başıma taşıyamam.+ 10 Tanrınız Yehova sizi çoğalttı; artık öyle kalabalıksınız ki, göğün yıldızları gibisiniz.+ 11 Atalarınızın Tanrısı Yehova sizi şimdikinden bin kat daha çoğaltsın,+ vaat ettiği+ gibi size nimetler+ versin. 12 Fakat omuzlarımdaki yükünüzü yalnız başıma nasıl taşırım; tüm sorunlarınızla, kavgalarınızla tek başıma nasıl uğraşırım?+ 13 Kabilelerinizden hikmetli, sağgörülü+ ve deneyimli+ adamlar bulun, onları başlarınız olarak atayayım.’+ 14 Bunun üzerine bana, ‘Söylediklerin doğru’ dediniz. 15 Ben de kabile başlarınızı, hikmetli ve deneyimli kişileri aldım; onları sizin üzerinize başlar olarak, biner, yüzer, ellişer ve onar kişilik grupların başları ve kabilelerinizde görevliler olarak atadım.+

16 O zaman hâkimlerinize de şöyle emrettim, ‘Kardeşleriniz arasında bir dava olduğunda, kişiyle kardeşi arasında ya da sizinle yaşayan yabancı+ arasındaki davada adaletle hüküm vereceksiniz.+ 17 Yargıda taraf tutmayacaksınız.+ Büyüğü nasıl dinliyorsanız küçüğü de öyle dinleyeceksiniz.+ Kimseden yılmayacaksınız,+ çünkü hüküm Tanrı’ya aittir;+ üstesinden gelemeyeceğiniz davaları bana getireceksiniz, onları ben dinleyeceğim.’+ 18 Bütün bunları yapmanız için size o zaman emir verdim.

19 Sonra Horeb’den yola çıktık ve Tanrımız Yehova’nın bize emrettiği gibi, Amori dağlığı+ yolundan ilerleyerek o gördüğünüz büyük ve korkunç çölü+ bir baştan öbür başa geçtik ve sonunda Kadeş-barnea’ya+ geldik. 20 Size dedim ki, ‘Tanrımız Yehova’nın bize vereceği yere,+ Amorilerin dağlık bölgesine geldiniz. 21 Bakın, Tanrınız Yehova diyarı size bıraktı.+ Kalkın, atalarınızın Tanrısı Yehova’nın size söylediği gibi onu mülk edinin.+ Korkmayın, yılmayın.’+

22 Fakat siz hep birlikte yanıma gelip ‘Önümüzden adamlar gönderelim, diyarı araştırıp baksınlar, dönüp bize hangi yoldan gitmemiz gerektiğini, hangi şehirlere gideceğimizi söylesinler’+ dediniz. 23 Bu fikir bana da iyi göründü; böylece, kabile başına bir kişi olmak üzere aranızdan on iki adam seçtim.+ 24 Onlar kalkıp dağlık bölgeye çıktılar,+ Eşkol Vadisine+ dek gidip diyarda keşif yaptılar. 25 Diyarın meyvelerinden+ alıp aşağıya, bize getirdiler, ayrıca ‘Tanrımız Yehova’nın bize vereceği diyar güzel bir yer’+ diye bilgi verdiler. 26 Fakat siz oraya çıkmak istemediniz,+ Tanrınız Yehova’nın buyruğuna karşı geldiniz.+ 27 Çadırlarınızda homurdanmaya başladınız; ‘Yehova bizden nefret ediyor.+ Bizi Amorilerin eline verip yok etmek için+ Mısır diyarından çıkardı.+ 28 Oraya nasıl gideriz? Kardeşlerimizin söyledikleri yüzünden yüreğimiz yerinden oynadı;+ halk bizden iri ve uzun boyluymuş,+ şehirler büyük, surları göklere yükseliyormuş,+ orada Anakların oğullarını+ da görmüşler’ dediniz.

29 Bunun üzerine, ‘Onlardan korkmayın, dehşete kapılmayın’+ dedim; 30 ‘Önünüzden gidecek olan Tanrınız Yehova’dır. Sizin uğrunuzda O savaşacak;+ nitekim daha önce Mısır’da da gözünüzün önünde+ sizin için onca şey yaptı; 31 ve çölde,+ buraya gelene dek yürüdüğünüz yol boyunca+ Tanrınız Yehova’nın sizi bir adamın oğlunu taşıdığı gibi taşıdığını+ gördünüz.’ 32 Böyle söylediğim halde Tanrınız Yehova’ya iman etmediniz.+ 33 O Tanrı ki, yol boyu size konaklamanız için yer bulmak,+ gideceğiniz yolu göstermek için gece ateşle, gündüz bulutla önünüzden gitmişti.+

34 Yehova söylediklerinizi duydu. Ve tüm kızgınlığıyla yemin etti:+ 35 ‘Atalarınıza yeminle vaat ettiğim güzel diyarı bu kötü neslin içinden tek bir adam bile görmeyecek,+ 36 yalnızca Yefunne oğlu Kaleb+ görecek. Ayak bastığı toprağı ona ve oğullarına vereceğim, çünkü Yehova’nın yolundan ayrılmadı.+ 37 (Yehova sizin yüzünüzden bana da kızdı, “Oraya sen de girmeyeceksin.+ 38 Senin hizmetinde bulunan Nun oğlu Yeşu girecek”+ dedi. Ve onu güçlendirdi;+ çünkü İsrail’in diyarı miras almasını o sağlayacak.) 39 “Ganimet olacaklar!” dediğiniz çocuklarınız,+ bugün iyiyle kötüyü ayıramayan oğullarınız oraya girecekler; diyarı onlara vereceğim, onu mülk edinecekler. 40 Size gelince, yönünüzü değiştirin, Kızıldeniz yolundan çöle doğru yola çıkın.’+

41 Bunun üzerine bana dediniz ki, ‘Biz Yehova’ya karşı günah işledik.+ Şimdi çıkıp Tanrımız Yehova’nın emrettiği gibi savaşacağız!’ Her biriniz silahlarını kuşandı; dağa çıkıp savaşmayı kolay bir şey sandınız.+ 42 Ancak Yehova bana ‘Oraya çıkıp savaşmayın; çünkü Ben yanınızda değilim,+ düşmanlarınıza yenilirsiniz,+ onlara böyle söyle’ dedi. 43 Ben de size söyledim; ama dinlemediniz, Yehova’nın buyruğuna karşı geldiniz+ ve cüret edip dağa çıkmaya kalktınız.+ 44 O zaman dağlıkta oturan Amoriler karşınıza çıktılar, sizi arılar gibi kovalamaya başladılar,+ hepinizi Seir’e, Horma’ya dek dağıttılar.+ 45 Sonra dönüp Yehova’nın önünde ağlamaya başladınız, fakat Yehova sesinize kulak vermedi,+ sizi dinlemedi.+ 46 Böylece çok günler, uzun bir süre Kadeş’te oturdunuz.”+

2 “Sonra Yehova’nın bana dediği gibi yaptık; dönüp Kızıldeniz yolundan çöle doğru çıktık,+ uzun süre Seir Dağı civarında dolandık. 2 Sonunda Yehova bana, 3 ‘Bu dağın civarında dolandığınız yeter’+ dedi. ‘Artık kuzeye yönelin. 4 Şu emirleri halka bildir: Seir’de yaşayan+ kardeşlerinizin,+ Esavoğullarının+ sınırı boyunca ilerleyeceksiniz; sizin yüzünüzden korkuya kapılacaklar,+ çok dikkatli davranın. 5 Onlarla sürtüşmeye girmeyin, çünkü size onların ülkesinden ayak basacak kadar bir toprak bile vermeyeceğim; Seir Dağını mülk olarak Esav’a verdim.+ 6 Onlardan ücretle aldığınızı yiyeceksiniz, satın aldığınız suyu içeceksiniz.+ 7 Çünkü Tanrın Yehova elini attığın her işte sana bereket verdi.+ Sen bu büyük çölde dolaşırken attığın her adımın farkındaydı. Bu kırk+ yıl boyunca Tanrın Yehova seninleydi. Hiçbir şeyin eksikliğini duymadın.’+ 8 Böylece kardeşlerimizin, Seir’de yaşayan Esavoğullarının yanından geçtik,+ Araba+ yolundan, Elat ve Etsyon-geber’e+ giden yoldan saparak onlardan uzaklaştık.

Sonra yolumuzu değiştirip Moab Çölü+ yolundan gittik. 9 O zaman Yehova bana ‘Moab’a sataşma, onunla savaşa girişme; onun topraklarından sana mülk vermeyeceğim, çünkü Ar diyarını+ mülk olarak Lûtoğullarına+ verdim’ dedi. 10 (Eskiden orada Emler+ yaşıyordu; Anaklar+ gibi uzun boylu, kalabalık ve güçlü bir halktı. 11 Refaoğulları+ da Anaklar gibi görülürdü,+ Moablılar onlara Emler derdi. 12 Seir’de ise eskiden Horiler+ yaşıyordu, sonra Esavoğulları+ orayı ele geçirdi. Tıpkı İsrail’in, Yehova’nın kendilerine vereceği, mülk edinecekleri topraklarda yapacağı gibi, Esavoğulları da Horileri yok edip onların topraklarına yerleşti.)+ 13 Sonra Tanrı, ‘Haydi kalk, Zered Vadisinden geçerek yoluna devam et’ dedi. Biz de oradan geçtik.+ 14 Zered Vadisiden geçtiğimizde Kadeş-barnea’dan yola çıkalı otuz sekiz yıl olmuştu ve Yehova’nın yemin ettiği gibi o neslin tüm savaşçıları konaklama yerinin içinde ölüp gitmişti.+ 15 Yehova elini+ onlara karşı kaldırmış ve hepsi yok olana kadar, konaklama yerinin içinde onları sıkıntıya sokmuştu.+

16 Ve halkın içindeki tüm savaşçılar ölüp gidince+ 17 Yehova bana şunları söyledi: 18 ‘Bugün Moab topraklarından, Ar+ yakınlarından geçiyorsun; 19 Ammonoğullarının topraklarına da yaklaşacaksın. Onlara sataşma, onlarla sürtüşmeye girme; Ammonoğullarının ülkesinden sana mülk vermeyeceğim, onu mülk olarak Lûtoğullarına verdim.+ 20 Orası bir zamanlar Refaoğullarının+ memleketi sayılırdı.’ (Eskiden orada Refaoğulları yaşardı ve Ammonlular onlara Zamzumlar derdi. 21 Onlar da Anaklar gibi uzun boylu, kalabalık ve güçlü bir halktı.+ Ammonlular o toprakları ele geçirip orada yaşasın diye Yehova o halkı Ammonluların karşısında yok etti;+ 22 tıpkı Seir’de yaşayan Esavoğullarının+ karşısında Horileri+ yok edip Esavoğullarının orayı ele geçirmelerini ve bugüne dek orada yaşamalarını sağladığı gibi. 23 Gazze’ye+ dek uzanan yerleşim yerlerinde yaşayan Avvalıları+ da Kaftor’dan+ gelen Kaftorlular+ yok etti ve onların yurdunda yaşamaya başladılar.)

24 Sonra Tanrı, ‘Kalkın, yola çıkın, Arnon Vadisinden+ geçin’ dedi. ‘Bak, Heşbon kralı Amori Sihon’u+ senin eline verdim. Onunla savaşıp topraklarını mülk edinmeye başla. 25 Bugünden itibaren, senin haberini alan gök altındaki tüm halkları karşında korkuya ve dehşete düşüreceğim; telaşa kapılacaklar, senin yüzünden onları doğum sancıları tutacak.’+

26 O zaman Kedemot+ Çölünden Heşbon kralı Sihon’a ulaklar gönderip+ barışçı+ bir şekilde şu sözleri ilettim: 27 ‘İzin ver topraklarından geçeyim. Yalnızca anayoldan yürüyeceğim, sağa sola sapmayacağım.+ 28 Bana sattığın yiyeceği yiyip senden ücretle aldığım suyu içeceğim, yeter ki yürüyüp geçmeme izin ver;+ 29 Tanrımız Yehova’nın bize verdiği diyara+ gitmek üzere Ürdün’den geçene dek, Seir’de yaşayan Esavoğullarının+ ve Ar’da yaşayan Moablıların+ bana yaptığını sen de yap.’ 30 Heşbon kralı Sihon bizi topraklarından geçirtmedi, çünkü Tanrınız Yehova onun ruhundaki inadın ve yüreğindeki duyarsızlığın sürmesine izin vermişti,+ amacı onu sizin elinize vermekti; nitekim o bugün sizin elinizde.+

31 Ve Yehova bana, ‘Bak, Sihon’u ve topraklarını senin eline teslim ediyorum, ülkeyi mülk edinmeye başla’+ dedi. 32 Sihon, halkıyla birlikte gelip savaşmak üzere Yahats’ta karşımıza çıktı;+ 33 o zaman Tanrımız Yehova onu elimize teslim etti,+ böylece kendisini, oğullarını ve tüm halkını yenilgiye uğrattık.+ 34 Ve tüm şehirlerini ele geçirdik; hepsini tümüyle, erkekleri, kadınları ve çocuklarıyla yok ettik.+ Kimseyi sağ bırakmadık. 35 Ganimet olarak yalnızca hayvanlarını ve ele geçirdiğimiz şehirlerdeki mallarını aldık.+ 36 Arnon Vadisi kenarındaki Aroer’den+ ve vadideki şehirden Gilead’a dek, surlarını aşamadığımız bir şehir kalmadı.+ Tanrımız Yehova hepsini elimize teslim etti. 37 Ancak, Ammonoğullarının ülkesine,+ Yabbok Vadisi+ boylarına ve dağlık bölgedeki şehirlere, Tanrımız Yehova’nın yasakladığı hiçbir yere yaklaşmadınız.”

3 “Sonra kalkıp Başan yoluyla yukarı doğru ilerledik. O zaman Başan kralı Og,+ bizimle savaşmak için tüm halkıyla birlikte Edrei’de+ karşımıza çıktı. 2 Yehova bana, ‘Ondan korkma’+ dedi, ‘Onu, tüm halkını ve topraklarını senin eline vereceğim; Heşbon’da yaşayan Amorilerin kralı Sihon’a yaptığının aynısını ona da yapacaksın.’+ 3 Gerçekten de Tanrımız Yehova Başan kralı Og’u tüm halkıyla birlikte elimize verdi, onları vurup kimseyi sağ bırakmadık.+ 4 O dönemde onun elinde olan şehirlerin hepsini ele geçirdik. Başan’daki Og’un ülkesini; tüm Argob bölgesini,+ altmış şehri+ ele geçirdik,+ almadığımız kent kalmadı. 5 Şehirlerin hepsi yüksek surları, kapıları ve sürgüleri olan, savunması güçlü yerlerdi, bunların yanı sıra surları olmayan çok sayıda küçük kenti de aldık. 6 Ve Heşbon kralı Sihon’a yaptığımız gibi onları da yok ettik;+ erkekleri, kadınları ve çocuklarıyla birlikte her şehri tamamen yok ettik.+ 7 Tüm hayvanlarını ve mallarını yağmalayıp ganimet olarak aldık.+

8 Böylece Ürdün bölgesinin iki Amori kralının topraklarını ellerinden aldık;+ Arnon Vadisinden+ Hermon Dağına+ kadar uzanan bölgeyi, 9 (Hermon’a Saydalılar Siryon,+ Amoriler ise Senir+ derdi) 10 yayladaki tüm şehirleri, Başan’da Og’un krallığına ait şehirler olan Saleka+ ve Edrei’ye+ kadar tüm Gilead’ı ve Başan’ı aldık. 11 Çünkü Refaoğullarından+ geriye yalnızca Başan kralı Og kalmıştı. Onun tabutunu koydukları sedye demirdendi.* O hâlâ Ammonoğullarının Rabba+ şehrindedir. Sedyenin boyu normal arşınla* dokuz arşın, eni dört arşındı. 12 O zaman ele geçirdiğimiz bu toprakları, Arnon Vadisi kenarındaki Aroer’den+ başlayarak, Gilead dağlık bölgesinin yarısını ve tüm şehirlerini Rubenoğulları ile Gadoğullarına verdim.+ 13 Gilead’ın+ geri kalanıyla Og’un ülkesi olan Başan’ı+ da Manasse kabilesinin yarısına verdim. Tüm Başan, Argob bölgesinin+ tamamı, Refaoğullarının+ ülkesi olarak bilinir.

14 Manasse oğlu Yair,+ Geşurilerin+ ve Maakatlıların+ sınırına kadar tüm Argob bölgesini+ aldı ve Başan’ın bu köylerine kendi adını verdi; orası bugün hâlâ Havvot-yair*+ diye bilinir. 15 Makir’e+ Gilead’ı verdim.+ 16 Rubenoğullarına+ ve Gadoğullarına Gilead’dan+ Arnon Vadisine (vadinin ortası sınırdı), ayrıca Ammonoğullarının sınırı olan Yabbok Vadisine kadar olan toprakları;+ 17 Araba’ya, Ürdün Irmağına ve kıyı şeridine, Kinneret’ten*+ Araba Gölüne, yani Tuz Gölüne,+ gündoğusu yönünde Pisga+ eteklerine kadar uzanan toprakları verdim.

18 O zaman size şöyle emrettim: ‘Tanrınız Yehova mülk edinmeniz için bu memleketi size verdi. Tüm yiğitleriniz donanmış olarak, kardeşleriniz İsrailoğullarının önü sıra karşıya geçecek.+ 19 Yalnızca karılarınız, çocuklarınız ve hayvanlarınız (biliyorum ki çok sayıda hayvanınız var) size verdiğim şehirlerde kalacak;+ 20 siz ise, kardeşleriniz Tanrınız Yehova’nın Ürdün Irmağının karşı yakasında kendilerine vereceği toprakları mülk edininceye, Yehova onları da sizin gibi rahata kavuşturuncaya dek dönmeyeceksiniz. Ancak ondan sonra her biriniz size verdiğim mülküne geri dönecek.’+

21 O zaman Yeşu’ya,+ ‘Tanrınız Yehova’nın bu iki krala neler yaptığını gözlerinle gördün’, dedim. ‘Karşıya geçtiğinizde Yehova oradaki tüm krallıklara da aynısını yapacak.+ 22 Onlardan korkmayacaksınız, çünkü sizin için savaşan Tanrınız Yehova’dır.’+

23 O zaman Yehova’ya yalvardım; 24 ‘Ulu Rab Yehova’ dedim, ‘Sen, kuluna büyüklüğünü+ ve elinin gücünü+ göstermeye başladın; çünkü göklerde ya da yerde, Senin yaptıklarını, o görkemli işleri yapabilecek hangi tanrı var?+ 25 Ne olur, izin ver geçeyim, Ürdün Irmağının karşı yakasındaki güzel diyarı,+ o güzel dağlık bölgeyi+ ve Lübnan’ı+ göreyim.’ 26 Fakat Yehova sizin yüzünüzden bana hâlâ öfkeliydi,+ beni dinlemedi. Yehova ‘Yeter artık!’ dedi, ‘Bana bir daha bundan söz etme. 27 Pisga tepesine+ çık, batıya, kuzeye, güneye ve doğuya doğru bak ve gözlerinle gör; çünkü bu Ürdün Irmağını geçmeyeceksin.+ 28 Yeşu’yu görevlendir,+ onu yüreklendir ve güçlendir, çünkü bu halkın başında karşı yakaya o geçecek,+ göreceğin diyarı onların miras almasını da o sağlayacak.’+ 29 Bütün bunlar biz Beyt-peor+ karşısındaki vadide otururken oldu.”

4 “Şimdi ey İsrail, uymanız için size öğrettiğim kuralları ve hükümleri dinleyin ki yaşayın+ ve atalarınızın Tanrısı Yehova’nın size vereceği diyara girip onu mülk edinin. 2 Size verdiğim emirlere bir şey katmayacaksınız, onlardan bir şey çıkarmayacaksınız,+ böylece Tanrınız Yehova’nın size bildirdiğim emirlerine uyacaksınız.

3 Peor Baali+ olayında Yehova’nın ne yaptığını gözlerinizle gördünüz; aranızda Peor Baali’nin peşinden giden her adamı Tanrınız Yehova yok etti.+ 4 Oysa Tanrınız Yehova’ya sıkıca bağlanan+ sizler, bugün hepiniz hayattasınız. 5 Bakın, Tanrım Yehova’nın bana emrettiği gibi, mülk edinmeye gittiğiniz diyarda uygulamanız için size kurallar+ ve hükümler+ öğretiyorum. 6 Onlara uyacak, onları yerine getireceksiniz, çünkü halkların gözünde bu sizin hikmetiniz+ ve anlayışınız+ olacak; bütün o kuralları duyan halklar ‘Bu büyük millet gerçekten de hikmetli ve anlayışlı bir halk’ diyecekler.+ 7 Tanrımız Yehova’nın her yakarışımızı duymak için bize yakın+ olduğu gibi, tanrısı kendisine böyle yakın olan başka hangi büyük millet var?+ 8 Bugün size anlattığım bütün bu kanun gibi doğru kuralları ve hükümleri olan başka hangi büyük millet var?+

9 Ancak dikkatli ol, kendini sakın+ da gözlerinle gördüklerini unutma,+ ömrün boyunca onları yüreğinden çıkarma,+ onları çocuklarına ve torunlarına anlat;+ 10 özellikle Horeb’de+ Tanrın Yehova’nın önünde durduğun o günü. Yehova o gün bana ‘Halkı huzuruma topla da sözlerimi duysunlar,+ bu toprağın üzerinde hayatta oldukları tüm günler boyunca Benden korkmayı+ öğrensinler ve çocuklarına öğretsinler’+ demişti.

11 Böylece siz yaklaşıp dağın eteğinde durdunuz; dağ yanıyordu, alevler göğün bağrına yükseliyordu, koyu bir karanlık ve kara bulutlar vardı.+ 12 Yehova ateşin ortasından size seslendi.+ Sözleri duyuyor fakat bir şekil+ görmüyordunuz; yalnızca ses vardı.+ 13 Uymanızı emrettiği ahdini,+ On Emri*+ size bildirmeye başladı; sonra da onları iki taş levhaya yazdı.+ 14 Yehova o zaman bana, mülk edinmek+ üzere gideceğiniz diyarda uygulamanız için bu hükümleri ve kuralları size öğretmemi emretti.

15 Kendinize dikkat edin,+ çünkü Yehova’nın sizinle Horeb’de ateşin ortasından konuştuğu gün bir şekil görmediniz.+ 16 Öyleyse yıkımınıza yol açacak davranışlarda bulunmayın.+ Kendinize oyma put, herhangi bir şeyin temsili olan bir şekil, erkek ya da kadın tasviri,+ 17 yerde yaşayan bir hayvan tasviri,+ gökte uçan bir kanatlı kuş tasviri,+ 18 toprakta hareket eden bir canlı tasviri, yerden aşağıda, sularda yaşayan bir balık tasviri+ yapmayın; 19 gözlerinizi göğe dikip güneşe, aya, yıldızlara, göklerin tüm ordusuna bakarak aldanmayın, Tanrın Yehova’nın gökler altındaki tüm halklar için verdiği+ bu şeylere eğilip kulluk etmeyin.+ 20 Siz Tanrınız Yehova’nın Kendi özel halkı olması için alıp demir fırınından,+ Mısır’dan çıkardığı kişilersiniz; ve bugün O’na aitsiniz.+

21 Ve Yehova sizin yüzünüzden bana kızdı,+ Ürdün Irmağını geçip Tanrınız Yehova’nın size miras olarak paylaştıracağı güzel diyara girmeyeceğime dair yemin etti.+ 22 Ben bu topraklarda öleceğim.+ Ürdün Irmağını ben geçmeyeceğim, fakat siz geçecek ve o güzel diyarı mülk edineceksiniz. 23 Kendinize dikkat edin ki Tanrınız Yehova’nın sizinle yaptığı ahdi unutmayasınız+ ve Tanrınız Yehova’nın size yasakladığı herhangi bir şekil ya da oyma put yapmayasınız.+ 24 Çünkü Tanrınız Yehova yiyip bitiren bir ateştir,+ tam bağlılık isteyen* bir Tanrıdır.+

25 Eğer diyarda uzun zaman oturup çocuklar ve torunlar sahibi olduktan sonra yıkımınıza yol açacak davranışlarda bulunursanız;+ bir oyma put+ ya da herhangi bir şekil yapar, Tanrınız Yehova’nın gözünde kötü olan işlerle+ O’nu öfkelendirirseniz, 26 gökler ve yer karşınızda tanık olsun ki,+ Ürdün Irmağını geçip mülk edineceğiniz o diyardan bir çırpıda sökülüp atılacaksınız. Oradaki varlığınız uzun sürmeyecek, çünkü yok olup gideceksiniz.+ 27 Yehova sizi halkların arasına dağıtacak;+ Yehova’nın sizi sürdüğü milletlerin içinde sayıca az kalacaksınız.+ 28 Orada göremeyen, duyamayan, koku alamayan ya da bir şey yiyemeyen tanrılara,+ insan eliyle yapılmış taştan ve ağaçtan putlara+ tapınacaksınız.+

29 Eğer sen oradayken Tanrın Yehova’ya yönelirsen, bütün yüreğinle ve bütün canınla+ O’nun rehberliğini aradığın için sana mutlaka karşılık verecek.+ 30 O günlerin sonunda, bütün bu söylenenler başına geldiğinde, sıkıntı içindeyken Tanrın Yehova’ya dönecek+ ve O’nu dinleyeceksin.+ 31 Çünkü Tanrın Yehova merhametli bir Tanrıdır.+ Seni terk etmez, yok etmez ve atalarına yemin ederek yaptığı ahdi unutmaz.+

32 Şimdi lütfen Tanrı’nın yeryüzünde insanı yarattığı günden+ başlayarak senden önceki zamanları+ soruştur, göklerin bir ucundan öbür ucuna kadar sor, hiç böyle büyük bir şey oldu mu, ya da benzer bir şey duyuldu mu?+ 33 Senin duyduğun gibi, ateşin ortasından konuşan Tanrı’nın sesini duyan ve sağ kalan bir başka halk oldu mu?+ 34 Ya da Tanrınız Yehova’nın Mısır’da gözünüzün önünde sizin için yaptığı gibi bir şey oldu mu? Tanrı gidip bir milleti Kendi halkı olsun diye zorlu sınavlarla,+ alametlerle,+ mucizelerle,+ savaşarak,+ güçlü koluyla+ ve uzattığı eliyle,+ büyük dehşet uyandıran olaylarla,+ başka bir milletin içinden çıkarmaya kalkıştı mı? 35 Sen Yehova’nın gerçek Tanrı*+ olduğunu, O’ndan başkasının olmadığını+ bil diye bunlar sana gösterildi. 36 Seni terbiye etmek için göklerden sana sesini işittirdi, yeryüzünde sana büyük ateşini gösterdi ve ateşin ortasından sözlerini duyurdu.+

37 Yine de sağ kaldın, çünkü O senin atalarını sevdi, onların soyunu seçti;+ seni gözünün önünde tutup büyük gücüyle Mısır’dan çıkardı,+ 38 senden daha büyük ve güçlü milletleri önünden kovup seni onların ülkesine getirerek bugün olduğu gibi topraklarını mülk edinmeni amaçladı.+ 39 Şimdi şunu iyi bil ve yüreğinden çıkarma, yukarıda göklerde ve aşağıda yeryüzünde gerçek Tanrı Yehova’dır.+ Başkası yoktur.+ 40 O’nun bugün sana bildirdiğim kurallarına+ ve emirlerine uyacaksın ki, senin ve senden sonra çocuklarının işi hep iyi gitsin,+ Tanrınız Yehova’nın sana vermekte olduğu toprakta+ ömrün uzun olsun.”

41 O zamanlar Musa Ürdün Irmağının doğu yakasında üç şehir ayırdı;+ 42 bu şehirler nefret beslemediği+ birini kasıt olmadan+ öldürüp katil olan kişilerin kaçması içindi; kişi bu şehirlerden birine kaçıp yaşayacaktı.+ 43 Bunlar Rubenoğulları için yayla üzerindeki bozkırda bulunan Betser,+ Gadoğulları için Gilead’daki Ramot+ ve Manasseoğulları için Başan’daki Golan+ şehirleriydi.+

44 Musa’nın İsrailoğullarına bildirdiği kanun+ budur. 45 Mısır’dan çıktıklarında Musa’nın İsrailoğullarına bildirdiği hatırlatmalar,+ kurallar+ ve hükümler+ bunlardır. 46 O sırada, Ürdün bölgesinde Beyt-peor karşısındaki vadide bulunuyorlardı.+ Musa’nın ve İsrailoğullarının Mısır’dan çıktıkları zaman yenilgiye uğrattıkları,+ Heşbon’da+ yaşayan Amorilerin kralı Sihon’un ülkesindeydiler. 47 Onun ve Başan kralı Og’un+ ülkesini mülk edinmişlerdi. Amorilerin bu iki kralı Ürdün Irmağının doğu yakasındaydılar; 48 toprakları Arnon Vadisi kenarındaki Aroer’den+ Sion Dağına, yani Hermon’a+ dek uzanıyordu, 49 ayrıca Ürdün’ün doğu yakasında, Pisga+ eteklerindeki Araba Gölüne+ dek tüm Araba’yı+ içine alıyordu.

5 Musa tüm İsrail’i çağırıp+ “Dinle ey İsrail!” diye onlara seslendi. “Bugün size bildirdiğim kuralları ve hükümleri+ dinleyin. Onları öğreneceksiniz ve hepsine uymaya dikkat edeceksiniz.+ 2 Tanrımız Yehova Horeb’de bizimle bir ahit yaptı.+ 3 Yehova bu ahdi atalarımızla değil bizimle, bugün yaşayan ve burada olan hepimizle yaptı. 4 Yehova dağda, ateşin ortasından sizinle yüz yüze konuştu.+ 5 Ben o zaman size Yehova’nın sözlerini iletmek için Yehova ile aranızda duruyordum+ (çünkü ateş yüzünden korkmuştunuz ve dağa çıkmamıştınız).+ O şöyle dedi:

6 ‘Seni Mısır diyarından, köleler evinden çıkaran+ Tanrın Yehova Benim.+ 7 Karşımda Benden başka tanrın olmayacak.+

8 Kendine oyma put+ yapmayacaksın; yukarıda göklerde, aşağıda yerde veya yerden aşağıda, sularda olanlara benzer bir şekil+ yapmayacaksın. 9 Onların önünde eğilmeyecek, onlara tapınmayacaksın;+ çünkü Ben, Tanrın Yehova, tam bağlılık isteyen*+ bir Tanrı’yım. Benden nefret eden babaların suçunun cezasını oğullarına, üçüncü ve dördüncü nesle çektiren,+ 10 fakat Beni seven ve emirlerime uyanların binlerce nesline vefalı sevgi gösteren Tanrı’yım.+

11 Tanrın Yehova’nın adını boş yere ağza almayacaksın,+ çünkü Yehova, adını boş yere ağza alanı cezasız bırakmaz.+

12 Tanrın Yehova’nın sana emrettiği gibi, Sebt günü kanununa uyarak onun kutsallığını koru.+ 13 Altı gün çalış ve bütün işini yap.+ 14 Fakat yedinci gün Tanrın Yehova için Sebttir.+ O gün hiçbir iş yapmayacaksın.+ Ne sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, öküzün, eşeğin ya da başka bir hayvanın, ne de şehrinde yaşayan yabancı,+ hiçbir iş yapmayacaksınız. Böylece erkek ve kadın kölelerin de senin gibi dinlenecek.+ 15 Bir zamanlar Mısır diyarında köle olduğunu+ ve Tanrın Yehova’nın elini uzatıp seni oradan güçlü koluyla nasıl çıkardığını hatırlayacaksın.+ Tanrın Yehova Sebt gününe uymanı bu yüzden sana emrediyor.+

16 Tanrın Yehova’nın sana emrettiği gibi, annene ve babana saygılı ol;+ böylece işin iyi gitsin ve Tanrın Yehova’nın sana vermekte olduğu toprakta ömrün uzun olsun.+

17 Adam öldürmeyeceksin.+

18 Zina yapmayacaksın.+

19 Çalmayacaksın.+

20 Komşun hakkında yalan şahitlik yapmayacaksın.+

21 Komşunun karısına göz koymayacaksın.+ Komşunun evine, tarlasına, erkek ya da kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, ona ait hiçbir şeye göz dikmeyeceksin.’+

22 Yehova bu emirleri tüm cemaatinize dağda, koyu karanlık ve kara bulutlar içinde, ateşin ortasından,+ yüksek sesle bildirdi; başka bir şey eklemedi, ancak bunları daha sonra iki taş levhaya yazıp bana verdi.+

23 Dağ alev alev yanarken karanlığın içinden gelen sesi duyduğunuzda+ tüm kabile başlarınız ve ihtiyarlarınızla yanıma geldiniz. 24 ‘Tanrımız Yehova bize ihtişamını ve büyüklüğünü gösterdi, ateşin ortasından sesini duyduk’+ dediniz. ‘Bugün gördük ki, Tanrı bir insanla konuşabilir ve o insan sağ kalabilirmiş.+ 25 Fakat bu büyük ateş bizi yok edebilir;+ ne diye ölelim? Evet, Tanrımız Yehova’nın sesini bir kez daha duyarsak mutlaka ölürüz.+ 26 Ateşin ortasından seslenen, yaşayan Tanrı’nın sesini+ bizim gibi duyup da sağ kalan var mı? 27 Oraya sen git ve Tanrımız Yehova’nın söyleyeceklerini sen dinle. Tanrımız Yehova ne derse hepsini bize anlat,+ biz de anlattıklarını dinleyecek ve onlara uyacağız.’

28 Ve Yehova benimle konuştuğunuz zaman söylediklerinizi duydu. Yehova bana ‘Bu halkın sana söylediklerini duydum, bütün dedikleri doğru’ dedi.+ 29 ‘Keşke hep böyle Benden korkmaya+ ve tüm emirlerime uymaya+ istekli bir yürekleri olsa; o zaman kendilerinin de çocuklarının da işi hep iyi gider!+ 30 Git, onlara çadırlarına dönmelerini söyle. 31 Sen burada, yanımda dur, tüm emirleri, kuralları ve hükümleri sana söyleyeyim. Hepsini onlara öğreteceksin+ ve kendilerine mülk olarak vereceğim diyarda bunlara uyacaklar.’ 32 Şimdi Tanrınız Yehova’nın size emrettiği gibi davranmaya dikkat edeceksiniz,+ sağa sola sapmayacaksınız.+ 33 Tanrınız Yehova’nın size emrettiği yoldan ayrılmayacaksınız;+ böylece yaşarsınız, işiniz iyi gider+ ve mülk edineceğiniz diyarda ömrünüz uzun olur.”

6 “Mülk edinmek üzere gideceğiniz diyarda uygulamanız için Tanrınız Yehova’nın sizlere öğretmemi emrettiği kurallar, emirler ve hükümler bunlardır;+ 2 sen, oğlun ve torunun,+ hepiniz hayatınız boyunca Tanrınız Yehova’dan korkup+ size emrettiğim kanunların ve emirlerin tümüne uyun ki ömrünüz uzun olsun.+ 3 Ey İsrail, dinle ve onlara uygun davranmaya dikkat et+ ki işin iyi gitsin;+ ve atalarının Tanrısı Yehova’nın vaat ettiği gibi,+ süt ve bal akan diyarda gitgide çoğal.

4 Dinle ey İsrail, Tanrımız Yehova tek Yehova’dır.+ 5 Tanrın Yehova’yı bütün yüreğinle,+ bütün canınla+ ve bütün gücünle+ seveceksin. 6 Bugün sana bildirdiğim bu emirler senin yüreğinde+ olacak; 7 onları çocuklarına*+ da aşılayacaksın; evinde otururken, yolda yürürken, yattığın+ ve kalktığın zaman onlardan söz edeceksin. 8 Onları bir işaret gibi elinin üzerine bağlayacaksın;+ başında alınbağı gibi olacaklar;+ 9 onları evinin kapı söveleri üzerine, şehrinin kapıları üzerine yazacaksın.+

10 Ve Tanrın Yehova sana vereceğine dair+ atalarına, İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a yemin ettiği diyara seni getirdiğinde; kendi inşa etmediğin büyük ve güzel şehirleri,+ 11 dayayıp döşemediğin değerli şeylerle dolu evleri, kendi kazmadığın sarnıçları, kendi dikmediğin zeytinlikleri ve bağları olan o diyarda yiyip doyacağın zaman,+ 12 dikkat et de seni Mısır’dan, köleler evinden çıkaran Yehova’yı unutma.+ 13 Tanrın Yehova’dan korkacak,+ O’na kulluk edeceksin,+ O’nun adıyla yemin edeceksin.+ 14 Başka tanrıların, çevrenizdeki halkların tanrılarından hiçbirinin peşinden gitmeyeceksiniz+ 15 (çünkü aranızda olan Tanrınız Yehova tam bağlılık isteyen+ bir Tanrı’dır). Yoksa Tanrın Yehova sana öfkelenir+ ve seni yeryüzünden silip atar.+

16 Massa’da*+ yaptığınız gibi Tanrınız Yehova’yı sınamayacaksınız.+ 17 Tanrınız Yehova’nın size verdiği emirlere,+ kurallara+ ve yaptığı hatırlatmalara+ mutlaka uyacaksınız.+ 18 Yehova’nın gözünde iyi ve doğru olanı yapacaksın ki işin iyi gitsin,+ Yehova’nın atalarına yeminle vaat ettiği+ güzel diyara giresin ve onu mülk edinesin, 19 Yehova da vaat ettiği gibi tüm düşmanlarını senin önünden kovsun.+

20 İleride bir gün oğlun, ‘Tanrımız Yehova’nın size emrettiği bu kuralların, hükümlerin ve yaptığı hatırlatmaların anlamı nedir?’ diye sorarsa,+ 21 oğluna diyeceksin ki, ‘Biz Mısır’da Firavunun kölesi olmuştuk, fakat Yehova bizi güçlü eliyle+ Mısır’dan çıkardı. 22 Yehova bizim gözümüzün önünde Mısır’ın, Firavunun ve tüm ev halkının başına felaketler getirdi, muazzam mucizeler ve alametler+ gerçekleştirdi.+ 23 Ve atalarımıza yeminle vaat ettiği gibi+ bizi buraya getirmek, bu diyarı bize vermek için oradan çıkardı. 24 Yehova bütün bu kurallara uymamızı,+ kendi iyiliğimiz için Tanrımız Yehova’dan hep korkmamızı+ emretti ki bugünkü gibi hayatta olalım.+ 25 Tanrımız Yehova’nın emrettiği gibi O’nun önünde tüm bu emirlere dikkatle uymalıyız,+ bizim için doğruluğa erişmenin yolu budur.”+

7 “Tanrın Yehova mülk edinmeye gittiğin o diyara seni götürdüğünde,+ oradaki büyük halkları da senin önünden kaldıracak.+ Hititleri,+ Girgaşileri,+ Amorileri,+ Kenanlıları,+ Perizzileri,+ Hivileri+ ve Yebusileri,+ senden daha kalabalık ve daha güçlü yedi milleti kovacak.+ 2 Tanrın Yehova onları senin eline teslim edecek, hepsini yenilgiye uğratacaksın.+ Onları tamamen yok edeceksin.+ Onlarla antlaşma yapmayacak ve onlara acımayacaksın.+ 3 Evlilik yoluyla onlarla akraba olmayacaksın. Kendi kızını onların oğluna vermeyeceksin, onların kızlarını kendi oğluna almayacaksın.+ 4 Yoksa çocuklarını Tanrı yolunda yürümekten vazgeçirirler. Çocukların başka tanrılara kulluk eder+ ve Yehova öfkelenir, seni çabucak yok eder.+

5 Onlara şöyle yapacaksınız: Sunaklarını yıkacaksınız,+ kutsal direklerini+ keseceksiniz,+ dikili taşlarını parçalayacak,+ oyma putlarını da ateşe atıp yakacaksınız.+ 6 Çünkü sen Tanrın Yehova için kutsal bir halksın.+ Tanrın Yehova, Kendine ait bir halk, O’nun özel halkı olman için yeryüzündeki bütün halklar arasından seni seçti.+

7 Yehova’nın size yakınlık duyup sizi seçmesinin+ nedeni bütün halklar arasında nüfusu en fazla olan halk olmanız değildi, aslında hepsinden daha az sayıdaydınız.+ 8 Fakat Yehova sizi sevdi,+ atalarınıza yemin ederek verdiği söze sadık kaldı.+ Bunun için Yehova sizi Mısır’dan güçlü eliyle+ çıkardı, köleler evinden,+ Mısır kralının, Firavunun elinden kurtardı. 9 İyi bil ki, Tanrın Yehova gerçek Tanrıdır;+ ahdine bağlı kalan+ güvenilir Tanrı’dır.+ Kendisini sevip emirlerine uyanlar için vefalı sevgisi binlerce nesle dek sürer,+ 10 Kendisinden nefret edenleri ise yok ederek onlara doğrudan* karşılık verir.+ Nefretlerinden ötürü onlara doğrudan karşılık verir, gecikmez. 11 Bu yüzden bugün sana bildirdiğim emirleri, kuralları ve hükümleri her zaman yerine getirecek, onlara uyacaksın.+

12 Siz bu hükümlere kulak vermekten vazgeçmez ve onların gereğini yapıp hepsine uyarsanız,+ Tanrınız Yehova da atalarınıza yemin ettiği gibi ahdine bağlı kalacak,+ vefalı sevgisini sürdürecek.+ 13 O seninle ilgilenecek, seni sevecek, çoğaltacak,+ sana vereceğine dair atalarına yemin ettiği diyarda+ rahminin meyvesini,+ toprağının ürününü,+ tahılını, yeni şarabını, zeytinyağını, buzağılarını, sürünün yavrularını+ bereketli kılacak.+ 14 Tüm halklar içinde en çok sen bereket göreceksin.+ Erkeklerinin, kadınlarının, hayvanlarının hiçbiri kısır olmayacak.+ 15 Yehova her tür hastalığı senden uzak tutacak. Mısır’dan bildiğin kötü hastalıkların hiçbirini+ senin başına vermeyecek, onları senden nefret edenlerin başına verecek. 16 Tanrın Yehova’nın eline vereceği tüm halkları yok edeceksin.+ Onlara acımayacaksın,+ tanrılarına kulluk etmeyeceksin,+ yoksa sana tuzak olurlar.+

17 ‘Bu milletler bana göre çok kalabalık, onları nasıl kovarım?’ diye içinden geçirsen bile,+ 18 onlardan korkma.+ Tanrın Yehova’nın Firavuna ve tüm Mısır’a yaptıklarını hatırla;+ 19 gözlerinle gördüğün+ zorlu sınavları, alametleri, mucizeleri,+ Tanrın Yehova’nın seni oradan çıkarmak için+ uzattığı elini,+ güçlü kolunu+ aklından çıkarma. Karşısında korkuya kapıldığın bütün halklara Tanrın Yehova aynı şeyi yapacak.+ 20 Tanrın Yehova onları yılgınlığa düşürecek;+ öyle ki, senden kaçıp gizlenerek sağ kalanlar da yok olacak.+ 21 Onlar yüzünden dehşete kapılma, çünkü Tanrınız Yehova, yüce ve heybetli Tanrı+ seninledir.+

22 Tanrın Yehova bu milletleri senin karşından azar azar kovacak.+ Hepsini hemen yok etmemelisin, yoksa etrafında yaban hayvanları çoğalır. 23 Tanrın Yehova o milletleri senin eline bırakacak; hepsi yok olup gidene dek, büyük bir bozgunla onları geri çekilmeye zorlayacak.+ 24 Krallarını senin eline verecek,+ gökler altından onların adını sileceksin.+ Onları ortadan kaldırana dek,+ karşında kimse duramayacak.+ 25 Tanrılarının oyma tasvirlerini ateşe atıp yakacaksın.+ Üzerlerindeki gümüşe ve altına göz dikmeyecek,+ onları almayacaksın,+ yoksa sana tuzak olur,+ çünkü Tanrın Yehova için iğrençtir.+ 26 İğrenç şeyi evine sokmayacaksın, yoksa onun gibi sen de yok edilirsin. Ondan tamamen nefret etmeli ve kesinlikle tiksinmelisin,+ çünkü yok edilmesi gereken* bir şeydir.”+

8 “Bugün size bildirdiğim her emre uymaya dikkat edin+ ki yaşayasınız,+ çoğalasınız, Yehova’nın atalarınıza yeminle vaat ettiği+ diyara girip onu mülk edinesiniz. 2 Bu kırk yıl boyunca çölde Tanrın Yehova’nın seni yürüttüğü tüm yolu hatırla.+ Sana alçakgönüllülüğü öğretmek,+ seni sınayarak+ yüreğinde ne olduğunu,+ emirlerine uyup uymayacağını görmek için bu yolculuğu yaptırdı. 3 Alçakgönüllü olman için seni eğitti; insanın yalnız ekmekle yaşamadığını, Yehova’nın ağzından çıkan her sözle yaşadığını+ anlaman için seni aç bıraktı+ ve senin de atalarının da bilmediği manla+ seni besledi. 4 Bu kırk yıl boyunca sırtında giysin eskimedi, ayağın şişmedi.+ 5 Bütün yüreğinle bilirsin ki, bir babanın oğlunu terbiye ettiği gibi Tanrın Yehova da seni terbiye etti.+

6 Tanrın Yehova’nın yolunda yürüyerek,+ O’ndan korkarak+ emirlerine uyacaksın. 7 Çünkü Tanrın Yehova seni güzel bir diyara+ götürüyor. Orası dağlardan ve ovalardan+ çıkan pınarlar, dereler, derin su kaynakları diyarıdır; 8 buğday, arpa, asma, incir ve nar+ diyarı, zeytin ve bal+ diyarıdır. 9 Orada ekmek kıtlığı çekmeyeceksin, hiçbir eksiğin olmayacak; öyle bir diyar ki, kayalarında demir var, dağlarından bakır çıkaracaksın.

10 Orada yiyip doyduğun zaman,+ sana verdiği+ bu güzel diyar için Tanrın Yehova’ya şükredeceksin.+ 11 Dikkat et de, Tanrın Yehova’yı unutup+ bugün sana bildirdiğim emirlerine, hükümlerine, kanunlarına uymazlık etme.+ 12 Ve sakın, yiyip doyduğun, güzel evler yapıp içinde oturduğun,+ 13 sığır ve davar sürülerin, altının, gümüşün çoğaldığı, sahip olduğun şeyler arttığı zaman 14 yüreğin kibirlenmesin,+ seni Mısır diyarından, köleler evinden çıkaran Tanrın Yehova’yı unutma.+ 15 O, seni bu büyük ve korkunç çölde,+ zehirli yılanların,+ akreplerin gezdiği kurak, susuz topraklarda yürüten, sert kayadan sana su çıkaran,+ 16 sana alçakgönüllülüğü öğretsin+ ve sonunda iyilik etsin diye seni sınamak için,+ atalarının bilmediği manla+ seni çölde besleyen Tanrındır. 17 Sakın ‘Bu serveti kendi kuvvetimle, bileğimin gücüyle kazandım’ diye içinden geçirme.+ 18 Tanrın Yehova’yı hatırlayacaksın, çünkü servet edinmen için sana güç veren O’dur;+ bugün de olduğu gibi, atalarına yemin ederek yaptığı ahdin gereği olarak bunu yapıyor.+

19 Bugün sizi açıkça uyarıyorum ki, eğer Tanrınız Yehova’yı unutur, başka tanrıların peşinden gider, onlara kulluk edip önlerinde eğilirseniz, mutlaka yok olacaksınız.+ 20 Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemediğiniz için, siz de Yehova’nın önünüzden yok ettiği milletler gibi yok olacaksınız.”+

9 “Dinle ey İsrail, bugün senden daha büyük ve güçlü milletlerin topraklarına girip o toprakları ellerinden almak üzere+ Ürdün Irmağından geçiyorsun.+ Onların şehirleri büyük, surları göklere yükseliyor.+ 2 Kendileri de uzun boylu ve güçlü bir halk, Anaklar.+ Onlar hakkında söyleneni duydun, biliyorsun, ‘Anakoğullarının karşısında kim durabilir?’ derler. 3 Fakat bugün gayet iyi biliyorsun ki, karşı yakaya geçerken Tanrın Yehova senin önünden gidiyor.+ O yiyip bitiren bir ateştir.+ Onları ortadan kaldıracak,+ karşında hepsine boyun eğdirecek; Yehova’nın sana söylediği gibi topraklarını hızla ele geçirip onları yok edeceksin.+

4 Tanrın Yehova onları senin önünden kovduğunda, ‘Yehova bu diyarı mülk edinmem için doğruluğumdan ötürü beni buraya getirdi’ diye yüreğinden geçirme,+ çünkü Yehova bu milletleri senin önünden kendi kötülüklerinden ötürü kovuyor.+ 5 Onların topraklarına girip mülk edinecek olman doğruluğundan+ ya da yüreğinin dürüstlüğünden+ ötürü değildir. Tanrın Yehova bu milletleri kendi kötülüklerinden ötürü senin önünden kovuyor.+ Yehova bunu senin atalarına, İbrahim’e,+ İshak’a,+ Yakup’a+ yemin ederek verdiği sözü yerine getirmek için yapıyor. 6 Şunu bil ki Tanrın Yehova bu güzel diyarı sana mülk edinmen için veriyorsa da bunu senin doğruluğundan ötürü yapmıyor, çünkü sen dik başlı*+ bir halksın.

7 Hatırla: Çölde Tanrın Yehova’yı nasıl öfkelendirmiştin,+ unutma; Mısır diyarından çıktığınız günden buraya gelene dek Yehova’ya karşı asice davrandınız.+ 8 Horeb’de Yehova’yı öyle öfkelendirdiniz ki, Yehova sizi yok edecek kadar büyük bir kızgınlık duydu.+ 9 Taş levhaları,+ Yehova’nın sizinle yaptığı ahdin+ levhalarını almak için dağa çıkıp kırk gün kırk gece+ orada kaldığımda (ne ekmek yemiş ne su içmiştim), 10 Yehova bana iki taş levhayı verdi, üzerlerindeki yazı Tanrı’nın parmağıyla yazılmıştı.+ Horeb’de cemaatin toplandığı gün ateşin ortasından+ sizinle konuştuğunda Yehova’nın söylediği her şey levhalarda yazılıydı. 11 Böylece kırk gün kırk gecenin sonunda, Yehova bana iki taş levhayı, ahit levhalarını verdi.+ 12 Yehova bunun ardından, ‘Kalk, derhal aşağıya in’ diye emretti, ‘Çünkü Mısır’dan çıkardığın halkın feci bir şey yaptı.+ Gitmelerini emrettiğim yoldan hemen saptılar. Kendilerine dökme put yaptılar.’+ 13 Ve Yehova bana dedi ki, ‘İşte nasıl bir halk olduklarını gördüm, dik başlılar!+ 14 Bırak da onları yok edeyim,+ adlarını gökler altından sileyim+ ve senden bir millet, onlardan çok daha kalabalık ve güçlü bir halk yapayım.’+

15 Bunun üzerine dönüp dağdan indim, o sırada dağ alevler içinde yanıyordu.+ Ahit levhalarının ikisi de elimdeydi.+ 16 O zaman olanları gördüm, Tanrınız Yehova’ya karşı günah işlemiştiniz! Kendinize dökme bir buzağı yapmıştınız.+ Yehova’nın gitmenizi emrettiği yoldan çabucak sapmıştınız.+ 17 Böylece iki levhayı tutup yere fırlattım, gözlerinizin önünde parçaladım.+ 18 Ve daha önceki gibi kırk gün kırk gece Yehova’nın önünde yere kapandım; Yehova’nın gözünde kötü olanı yapıp O’nu öfkelendirerek işlediğiniz günah+ yüzünden ne ekmek yedim, ne de su içtim.+ 19 Çünkü Yehova’nın yakıcı öfkesinden korkmuştum; sizi yok edecek kadar kızgındı.+ Fakat Yehova o sefer de beni dinledi.+

20 Yehova Harun’a da onu yok edecek kadar gazaplandı;+ o sırada Harun için de yakardım.+ 21 Günahınız olan buzağıyı+ aldım, ateşe atıp parçaladım, ince toz haline gelinceye dek iyice ezdim; tozunu da dağdan inen dereye attım.+

22 Sonra Tabera’da,+ Massa’da+ ve Kibrot-hattaava’da+ Yehova’yı yine öfkelendirdiniz.+ 23 Yehova, ‘Kalk, sana vereceğim diyarı mülk edin!’ diyerek sizi Kadeş-barnea’dan+ gönderdiğinde, Tanrınız Yehova’nın emrine karşı geldiniz,+ O’na iman etmediniz+ ve sözünü dinlemediniz.+ 24 Sizi tanıdığım günden beri Yehova’ya karşı asice davranıyorsunuz.+

25 İşte böylece, Yehova sizi yok edeceğini söylediği+ için kırk gün kırk gece+ Yehova’nın önünde yere kapandım. 26 Yehova’ya yakarıp+ dedim ki, ‘Ey Ulu Rab Yehova, güçlü elinle+ Mısır’dan çıkardığın,+ büyüklüğünü göstererek kurtardığın, Kendi malın olan halkını+ yok etme. 27 İbrahim, İshak ve Yakup kullarını hatırla.+ Bu halkın sertliğine, kötülüğüne ve günahına bakma,+ 28 yoksa bizi içinden çıkardığın ülkede,+ “Yehova onları vaat ettiği diyara götüremeyecekti; onlardan nefret ettiği için, çölde ölsünler diye onları buradan çıkardı”, denilecek.+ 29 Oysa her şeye rağmen onlar Senin Kendi malın,+ büyük gücünle, elini uzatıp+ oradan çıkardığın halkın.’”

10 “O zaman Yehova bana, ‘Kendine öncekiler gibi iki taş levha yont+ ve dağa yanıma çık’, dedi. ‘Bir de ağaçtan sandık+ yapacaksın. 2 Parçaladığın önceki levhaların üzerindeki sözleri bu levhalara yazacağım, sen de onları sandığa koyacaksın.’ 3 Bunun üzerine akasya ağacından bir sandık yaptım, öncekiler gibi iki taş levha yonttum+ ve dağa çıktım; levhalar elimdeydi. 4 O zaman Yehova önceki levhalara yazdıklarını,+ cemaatin toplandığı gün+ dağda ateşin ortasından+ size bildirdiği On Emri+ bu levhalara da yazdı. Sonra Yehova onları bana verdi. 5 Dönüp dağdan indim,+ Yehova’nın emrettiği gibi, yaptığım sandığa levhaları koydum,+ orada kaldılar.

6 Ve İsrailoğulları Beerot Bene-yaakan’dan+ Mosera’ya doğru yola koyuldular. Harun orada öldü ve orada gömüldü.+ Kâhinlik hizmetini onun yerine oğlu Eleazar yürütmeye başladı.+ 7 Sonra oradan ayrılıp Gudgoda’ya, Gudgoda’dan da akarsu vadileri diyarına, Yotbata’ya+ gittiler.

8 Yehova o zaman Levi kabilesini ayırdı.+ Onları bugün de yaptıkları gibi, Yehova’nın ahit sandığını taşımaları,+ Yehova’ya hizmet ederek önünde durmaları+ ve O’nun adıyla hayırdua etmeleri için görevlendirdi.+ 9 Bu yüzden Levi’nin, kardeşleri arasında payı ve mirası+ olmadı. Tanrın Yehova’nın söylediği gibi, onun mirası Yehova’dır.+ 10 Ben yine önceki seferde olduğu gibi, dağda kırk gün kırk gece kaldım,+ Yehova yine beni dinledi;+ Yehova sizi yok etmek istemedi.+ 11 Yehova bana ‘Kalk’ dedi, ‘Halkın başına geç de yola çıksınlar, onlara vermek için atalarına yemin ettiğim+ diyara girip onu mülk edinsinler.’

12 Şimdi ey İsrail, Tanrın Yehova’dan korkup+ O’nun yolunda yürümenden,+ O’nu sevmen+ ve bütün yüreğinle, bütün canınla+ Tanrın Yehova’ya kulluk etmenden, 13 Yehova’nın senin iyiliğin için verdiği,+ bugün bildirdiğim tüm emirlere ve yasalara+ uymandan başka Tanrın Yehova senden ne istiyor?+ 14 Bak, gökler,+ göklerin göğü, yeryüzü+ ve üzerindeki her şey Tanrın Yehova’ya aittir. 15 Yine de Yehova yalnızca sizin atalarınıza bağlandı, onları sevdi; tüm halklar arasından onların soyunu,+ sizi seçti; ve bugün O’na aitsiniz. 16 Yüreklerinizi sünnet edeceksiniz,+ artık dik başlı olmayacaksınız.+ 17 Çünkü Tanrınız Yehova tanrılar Tanrısı+ ve rabler Rabbidir.+ Taraf tutmayan,+ rüşvet almayan,+ büyük, kudretli ve heybetli+ Tanrı’dır. 18 Yetim ve dul+ için adaleti yerine getirir, aranızda gurbet hayatı yaşayan yabancıyı+ sever, ona yiyeceği ekmeği, sarınacağı örtüyü verir. 19 Siz de memleketinizde yaşayan yabancıyı seveceksiniz,+ çünkü Mısır diyarında yabancıydınız.+

20 Tanrın Yehova’dan korkacaksın.+ O’na kulluk edecek,+ sıkıca bağlanacaksın,+ O’nun adıyla yemin edeceksin.+ 21 Yücelteceğin Kişi O’dur.+ O senin Tanrındır, gözlerinle gördüğün tüm bu korku uyandıran büyük işleri senin için gerçekleştirendir.+ 22 Ataların Mısır’a yetmiş can olarak inmişti,+ şimdi ise Yehova Tanrın seni göklerin yıldızları kadar çoğalttı.”+

11 “Tanrın Yehova’yı sevecek,+ O’na olan yükümlülüğünü yerine getirecek, kanunlarına, hükümlerine+ ve emirlerine her zaman uyacaksın. 2 Artık siz bunu iyice biliyorsunuz (ben burada Tanrınız Yehova’nın verdiği terbiyeyi,+ O’nun büyüklüğünü,+ güçlü kolunu+ ve uzattığı elini+ görmemiş, bilmemiş olan çocuklarınıza değil size sesleniyorum. 3 O’nun Mısır’ın ortasında Mısır kralı Firavuna ve tüm ülkesine yaptıklarını, gerçekleştirdiği alametleri,+ 4 Mısır ordusuna, atlarına, savaş arabalarına ne yaptığını, sizi kovaladıkları sırada üzerlerini sularla örterek onları Kızıldeniz’e nasıl gömdüğünü,+ Yehova’nın onları tamamen yok ettiğini+ görenler çocuklarınız değildi; 5 siz buraya gelene dek çölde size yaptıklarını; 6 Ruben kabilesinden Eliab’ın oğulları olan Datan ile Abiram’a+ ne yaptığını, tüm İsrail’in ortasında yerin ağzını açıp onları ev halkları, çadırları ve yanlarındaki diğer tüm canlılarla birlikte nasıl yuttuğunu+ gören de onlar değildi). 7 Yehova’nın yaptığı bütün büyük işleri gözleriyle görenler+ sizdiniz.

8 Bugün size bildirdiğim tüm emirlere uyun+ ki güçlü olasınız, mülk edinmek üzere Ürdün Irmağını geçerek o diyara girip onu ele geçiresiniz,+ 9 Yehova’nın atalarınıza ve onların soyuna vermeye yemin ettiği topraklarda,+ süt ve bal akan diyarda+ uzun ömürlü olasınız.+

10 Çünkü mülk edineceğiniz diyar çıktığınız Mısır diyarı gibi değildir. Orada tohumunuzu eker, sonra sebze bahçesi sular gibi ayağınızla* sulardınız. 11 Mülk edinmek üzere geçeceğiniz memleket ise dağlar ve ovalar diyarıdır.+ Göklerin yağmurunu içen, 12 Tanrın Yehova’nın gözettiği bir diyardır. Yılın başından sonuna dek Tanrın Yehova’nın gözleri+ hep onun üzerindedir.

13 Eğer Tanrınız Yehova’yı sevmek, bütün yüreğinizle ve bütün canınızla+ Tanrınıza kulluk etmek üzere bugün size bildirdiğim emirlerime tam olarak itaat ederseniz,+ 14 Ben de diyarınıza yağmuru, sonbahar ve ilkbahar yağmurunu+ vaktinde vereceğim,+ tahılınızı toplayacak, tatlı şarabınızı ve zeytinyağınızı elde edeceksiniz. 15 Tarlanızda hayvanlarınız için de yeşil ot bitireceğim,+ siz de yiyip doyacaksınız.+ 16 Kendinize dikkat edin de yüreğiniz aldanmasın,+ yoldan saparak başka tanrılara tapıp onların önünde eğilmeyin;+ 17 yoksa Yehova size öfkelenir, yağmur yağmasın diye gökleri kapar,+ toprak ürün vermez, siz de Yehova’nın verdiği bu güzel diyardan çabucak yok olup gidersiniz.+

18 Benim bu sözlerimi bütün yüreğinizle+ ve canınızla benimseyeceksiniz, onları bir işaret gibi elinizin üzerine bağlayacaksınız, başınızda alınbağı gibi olacaklar.+ 19 Onları çocuklarınıza da öğreteceksiniz. Evinde otururken, yolda yürürken, yattığın ve kalktığın zaman onlar hakkında konuşacaksın.+ 20 Onları evinin kapı söveleri üzerine, şehrinin kapıları üzerine yazacaksın.+ 21 Böylece Yehova’nın atalarınıza yeminle vaat ettiği topraklarda+ sizin ve oğullarınızın ömürleri uzun olur;+ yer üzerinde gökler durdukça+ siz de o diyarda yaşarsınız.

22 Eğer size bildirdiğim bütün bu emirlere tam olarak uyar,+ onları yerine getirir, Tanrınız Yehova’yı sever,+ O’nun yolunda yürür,+ O’na sıkıca bağlanırsanız,+ 23 Yehova da sizin için bu milletlerin hepsini kovacak.+ Sizden çok daha güçlü ve kalabalık milletlerin topraklarını ellerinden alacaksınız.+ 24 Ayak bastığınız her yer sizin olacak.+ Sınırınız çölden Lübnan’a, Irmaktan, Fırat Irmağından batıdaki denize* uzanacak.+ 25 Karşınızda kimse duramayacak.+ Tanrınız Yehova, size vaat ettiği gibi, ayak bastığınız tüm bu diyarda yaşayanları karşınızda dehşete düşürerek sizden korkmalarını sağlayacak.+

26 İşte, bugün sizin önünüze bereketi ve laneti+ koydum: 27 Tanrınız Yehova’nın verdiği, bugün size bildirdiğim emirlere itaat ederseniz+ bereket; 28 Tanrınız Yehova’nın emirlerine itaat etmez,+ bugün gitmenizi emrettiğim yoldan sapar, tanımadığınız tanrıların peşinden giderseniz, lanet.+

29 Tanrın Yehova seni mülk edineceğin diyara getirdiği zaman+ bu bereketi Gerizim Dağında,+ laneti de Ebal Dağında+ bildireceksin.* 30 Bunlar Ürdün’ün günbatısına bakan yakasında Araba’da+ yaşayan Kenanlıların topraklarındaki iki dağdır, karşılarında Gilgal,+ yanlarında da More’deki büyük ağaçlar+ var. 31 Siz Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyarı mülk edinmek üzere Ürdün Irmağını geçeceksiniz, orayı mülk edinip orada oturacaksınız.+ 32 Ve bugün size anlattığım kurallara, hükümlere+ uymaya dikkat edeceksiniz.”+

12 “Atalarınızın Tanrısı Yehova’nın mülk edinmeniz için size bırakacağı diyarda, o toprağın üzerinde yaşadığınız sürece+ uymaya+ dikkat edeceğiniz kurallar+ ve hükümler+ şunlardır: 2 Topraklarını ele geçireceğiniz milletlerin, yüksek dağlarda, tepelerde ve gür yapraklı her ağacın+ altında kendi tanrılarına tapınmak için kullandıkları tüm yerleri yok edeceksiniz.+ 3 Sunaklarını yıkacak,+ dikili taşlarını parçalayacak,+ kutsal direklerini yakacaksınız,+ tanrılarının oyma tasvirlerini kesip devirecek,+ adlarını o yerlerden silip atacaksınız.+

4 Siz Tanrınız Yehova’ya öyle ibadet etmeyeceksiniz.+ 5 Tanrınız Yehova’nın Kendi adını koyacağı, adını taşıyan yer olarak tüm kabileleriniz arasından seçeceği yere yönelecek, oraya gideceksiniz.+ 6 Yakılan sunularınızı,+ kurbanlarınızı, ondalıklarınızı,+ elinizle vereceğiniz bağışları,+ adak sunularınızı,+ gönüllü sunularınızı,+ davar ve sığır sürülerinizdeki ilk doğanları+ oraya getireceksiniz. 7 Ev halkınızla birlikte orada, Tanrınız Yehova’nın huzurunda yiyecek+ ve Tanrınız Yehova’nın size verdiği bereketten ötürü, giriştiğiniz her işten sevinç duyacaksınız.+

8 O zaman şimdi yaptığımız gibi yapmayacaksınız; bugün herkes kendi gözünde doğru olanı yapıyor,+ 9 çünkü henüz Tanrınız Yehova’nın size miras olarak vereceği mülke, rahat edeceğiniz+ yere girmediniz. 10 Ürdün Irmağının karşı yakasına geçip+ Tanrınız Yehova’nın size mülk olarak vereceği diyarda oturacaksınız.+ O sizi çevrenizdeki tüm düşmanlardan kurtarıp rahata kavuşturacak, güvenlik içinde yaşayacaksınız.+ 11 Ve size emrettiğim her şeyi; yakılan sunularınızı,+ kurbanlarınızı, ondalıklarınızı,+ elinizle vereceğiniz bağışları+ ve Yehova’ya adak+ sunusu olarak seçtiğiniz şeyleri, Tanrınız Yehova’nın Kendi ismini taşıması için seçtiği yere getireceksiniz.+ 12 Tanrınız Yehova’nın huzurunda sevinçli olacaksınız,+ oğullarınız, kızlarınız, erkek ve kadın köleleriniz ve şehrinizdeki Levioğulları da size katılacak; çünkü Levioğullarının sizin aranızda bir payı ve mirası yoktur.+ 13 Dikkat et, yakılan sunularını, gördüğün her yerde sunma.+ 14 Onları Yehova’nın senin kabilelerin arasından seçeceği yerde sunacaksın, sana emrettiğim her şeyi orada yapacaksın.+

15 Tüm şehirlerinizde, Tanrınız Yehova’nın size verdiği berekete göre, her canınız çektiğinde hayvan kesip etini yiyebilirsiniz.+ Ceylan ya da geyik+ eti gibi, onu da hem temiz olan hem de olmayan+ kişi yiyebilir. 16 Ancak kanını yemeyeceksiniz.+ Onu su gibi yere dökeceksiniz.+ 17 Tahılının, yeni şarabının, zeytinyağının ondalığını,+ sürülerinde ilk doğan davar ve sığırları,+ adak sunularını, gönüllü sunularını+ ya da elinle verdiğin bağışları+ şehrinin içinde yiyemezsin. 18 Onları Tanrın Yehova’nın huzurunda, Tanrın Yehova’nın seçtiği yerde,+ oğullarınla, kızlarınla, erkek ve kadın kölelerinle ve şehrindeki Levioğullarıyla birlikte yiyeceksin; giriştiğin her işten ötürü Tanrın Yehova’nın huzurunda sevinç duyacaksın.+ 19 Kendi toprağında yaşadığın sürece sakın Levioğullarını ihmal etme.+

20 Tanrın Yehova sana vaat ettiği+ gibi topraklarını genişletince,+ canın çekip de ‘Et yiyelim’ diyeceğin zaman, her istediğinde et yiyebilirsin.+ 21 Tanrın Yehova’nın Kendi ismini koymak için seçtiği yer+ uzaksa, canın çektiğinde Yehova’nın sana verdiği davar ya da sığırlardan alıp sana emrettiğim gibi kesecek ve onu şehrinin içinde yiyeceksin.+ 22 Onu ceylan ya da geyik etini yediğin gibi yiyebilirsin;+ temiz olan da olmayan+ da ondan yiyebilir. 23 Ancak kan yememeye kesin kararlı ol,+ çünkü kan candır+ ve etle birlikte canı yemeyeceksin. 24 Kan yemeyeceksin. Onu su gibi toprağa dökeceksin.+ 25 Onu yeme, Yehova’nın gözünde doğru olanı yapmış olursun,+ böylece senin ve senden sonra oğullarının işi hep iyi gider.+ 26 Sadece sunacağın kutsal şeyleri+ ve adak sunularını+ alacak, Yehova’nın seçeceği yere gideceksin.+ 27 Yakılan sunularını+ Tanrın Yehova’nın sunağı üzerinde eti ve kanıyla+ sunacaksın, kurbanlarının kanı Tanrın Yehova’nın sunağına dökülecek,+ etini ise yiyebilirsin.

28 Dikkatli ol, sana emrettiğim bütün bu sözlere itaat et;+ böylece Tanrın Yehova’nın gözünde iyi ve doğru olanı yapmış olacaksın,+ senin de senden sonra oğullarının da işi hep iyi gidecek.+

29 Tanrın Yehova topraklarını ele geçireceğin milletleri senin önünde yok edeceği zaman,+ onları memleketlerinden çıkarıp orada yaşayacaksın.+ 30 Dikkat et; bu milletler senin önünde yok edildikten sonra, artlarından ‘Acaba tanrılarına nasıl tapınıyorlardı? Ben de aynısını yapayım’, diye merak edip soruşturarak tuzağa düşme.+ 31 Sen Tanrın Yehova’ya öyle ibadet etmeyeceksin,+ çünkü onların tanrıları için yaptığı her şey Yehova’nın gözünde iğrençtir, oğullarını ve kızlarını bile tanrılarına kurban olarak ateşte yakarlar.+ 32 Size verdiğim emirlerin hepsine dikkatle uyacaksınız.+ Onlara hiçbir şey katmayacak, onlardan hiçbir şey çıkarmayacaksınız.”+

13 “Aranızdan düş gören+ biri ya da bir peygamber+ çıkar, size bir alamet ya da geleceğe dair bir işaret bildirirse,+ 2 ‘Tanımadığımız tanrıların peşinden gidelim, onlara kulluk edelim’ diyerek bildirdiği bu alamet ya da işaret doğru çıksa bile,+ 3 o peygamberi ya da düş göreni dinlemeyeceksin;+ çünkü Tanrınız Yehova sizi sınıyor,+ Tanrınız Yehova Kendisini bütün yüreğinizle ve bütün canınızla sevip sevmediğinizi görmek istiyor.+ 4 Tanrınız Yehova’nın peşinden gideceksiniz, O’ndan korkacak, emirlerine uyacak, sözünü dinleyeceksiniz. O’na kulluk edecek ve sımsıkı bağlanacaksınız.+ 5 Ve o düş gören ya da peygamber+ öldürülecek,+ çünkü Tanrınız Yehova’nın gitmenizi emrettiği yoldan sizi çevirmek amacıyla,+ Mısır’dan, köleler evinden sizi kurtaran Tanrınız Yehova’ya karşı isyankârca konuşmuştur; aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.+

6 Eğer kardeşin, öz annenin oğlu, kendi oğlun ya da kızın, sevgili karın ya da can dostun+ gizlice seni ayartmaya çalışır, ‘Gidip başka tanrılara kulluk edelim’+ diyerek ne senin ne de atalarının tanıdığı tanrılara; 7 dünyanın bir ucundan öbür ucuna nerede olursa olsun, uzakta, yakında ya da çevrende yaşayan halkların tanrılarına tapınmak için aklını çelmeye kalkarsa, 8 sen ona uymayacak, sözünü dinlemeyeceksin+ ve ona acımayacaksın, yüreğin yumuşamayacak,+ onu korumaya çalışmayacaksın, 9 onu mutlaka öldüreceksin.+ Onu öldürmek için elini ilk kaldıran sen olacaksın, sonra da tüm halk seni izleyecek.+ 10 Onu taşlayacaksın ve ölecek,+ çünkü seni Mısır diyarından, köleler evinden çıkaran+ Tanrın Yehova’nın yolundan sapmanı istedi. 11 O zaman bütün İsrail duyup korkacak, böylece aranızda bir daha böyle kötü bir şey yapan olmayacak.+

12 Eğer Tanrın Yehova’nın sana oturman için vereceği şehirlerin birinden kulağına bir söz gelirse, 13 ‘İçimizden bazı alçaklar çıktı;+ gidip başka tanrılara kulluk edelim, diyerek tanımadığınız tanrılara tapınmaları için şehir halkının aklını çelmeye çalışıyorlar’+ diye duyarsan, 14 konuyu araştıracak, inceleyecek, iyice soruşturacaksın.+ Bunun gerçek olduğu kesinse, aranızda böyle iğrenç bir iş yapılmışsa, 15 o şehrin halkını mutlaka kılıçtan geçireceksin.+ Şehri ve içindeki her şeyi tamamen yok et, içindeki hayvanları da kılıçtan geçirip tamamen yok et.+ 16 Şehirde ganimet olacak ne varsa hepsini meydanın ortasına toplayacaksın, onları şehirle+ birlikte Tanrın Yehova’ya yakılan sunu olarak yakacaksın. Orası sonsuza dek bir enkaz yığını olarak kalacak,+ asla yeniden inşa edilmeyecek. 17 Yok edilecek hiçbir yasak şeye el koyma+ ki Yehova’nın yakıcı öfkesi yatışsın,+ sana merhamet etsin;+ ve merhametle davranıp atalarına yemin ettiği gibi seni kalabalık bir halk yapsın.+ 18 Tanrın Yehova’nın verdiği, bugün sana bildirdiğim bütün emirlere uyarak O’nun sözünü dinleyeceksin,+ böylece Tanrın Yehova’nın gözünde doğru olanı yapacaksın.”+

14 “Siz Tanrınız Yehova’nın oğullarısınız.+ Ölü için bedeninizde yara açmayacak,+ kaşlarınızı* yolmayacaksınız.+ 2 Çünkü Tanrın Yehova için kutsal bir halksın,+ Yehova yeryüzündeki tüm halklar arasından seni Kendine ait bir halk, Kendi özel halkı olman için seçti.+

3 İğrenç sayılan hiçbir şeyi yemeyeceksin.+ 4 Yiyebileceğin hayvan türleri şunlardır:+ Sığır, koyun, keçi, 5 geyik, ceylan, karaca,+ yaban keçisi, antilop, yaban koyunu ve dağ keçisi;* 6 geviş getiren her çift toynaklı hayvan.+ Bunları yiyebilirsiniz. 7 Ancak geviş getiren ya da çift toynaklı hayvanlardan şu türleri yemeyeceksiniz: Deve,+ tavşan,+ kaya damanı;*+ bunlar geviş getirir fakat çift toynaklı değildir. Sizin için temiz değildirler. 8 Domuz+ da yemeyeceksiniz, çünkü çift toynaklıdır fakat geviş getirmez. Sizin için temiz değildir. Bunlardan hiçbirinin etini yemeyeceksiniz, leşine dokunmayacaksınız.+

9 Suda yaşayan tüm canlılar arasında şu türleri yiyebilirsiniz: Tüm pullu ve yüzgeçli olanları yiyebilirsiniz.+ 10 Pulsuz ve yüzgeçsiz olanlardan hiçbirini yemeyeceksiniz.+ Sizin için temiz değildir.

11 Temiz sayılan her kuşu yiyebilirsiniz. 12 Yememeniz gerekenler ise şunlardır: kartal, balıkkartalı, kara akbaba,+ 13 kızıl çaylak, kara çaylak+ ve tüm türleri; 14 bütün karga*+ türleri; 15 devekuşu,+ baykuş, martı ve doğan türleri, 16 kukumav, orman baykuşu,+ kuğu, 17 pelikan,+ akbaba, karabatak, 18 leylek, balıkçıl türleri, ibibik ve yarasa.+ 19 Kanatlı ufak canlılar sizin için temiz değildir.+ Onlar yenilmeyecek. 20 Uçan kanatlılardan temiz sayılanları yiyebilirsiniz.

21 Ölmüş olanı yemeyeceksiniz.+ Onu şehirlerinden birinde misafir olarak yaşayan yabancıya verebilirsin, o da yiyebilir; ya da dışarıdan bir yabancıya satabilirsin; çünkü sen Tanrın Yehova için kutsal bir halksın.

Oğlağı annesinin sütünde pişirmeyeceksin.+

22 Her yıl ektiğin tohumdan tarlanda yetişen tüm ürünün onda birini vereceksin.+ 23 Tahılının, yeni şarabının, zeytinyağının onda birini,+ sığırların ve davarların arasındaki ilk doğanları,+ Tanrın Yehova’nın önünde, Kendi adını taşıması için seçeceği yerde yiyeceksin; böylece her zaman Tanrın Yehova’dan korkmayı öğreneceksin.+

24 Eğer Tanrın Yehova’nın Kendi ismini koymak için seçtiği yer+ sana çok uzaksa ve uzun bir yolculuk yapman gerekeceğinden+ onları yanında taşıyamayacaksan (çünkü Tanrın Yehova seni bereketli kılacak),+ 25 hepsini paraya çevireceksin ve parayı çıkın edip eline alarak Tanrın Yehova’nın seçeceği yere gideceksin. 26 O parayı canının istediği gibi harcayacaksın;+ sığır, koyun, keçi, içki, şarap,+ canın ne çekerse onu alacaksın. Sen ve ev halkın onları orada, Tanrın Yehova’nın önünde yiyecek ve sevinç duyacaksınız.+ 27 Şehrinde yaşayan Levioğullarını da ihmal etmeyeceksin,+ çünkü onların sizin aranızda payı ve mirası yoktur.+

28 Her üç yılın sonunda o yılki ürününün tüm ondalığını çıkarıp+ şehrinde bir yere toplayacaksın. 29 Şehrinde yaşayan yabancılar,+ dul ve yetimler,+ sizin aranızda payı ve mirası olmayan Levioğulları+ gelecek, yiyip doyacaklar. Böyle yaparsan Tanrın Yehova da el attığın her işte+ sana bereket verecek.”+

15 “Her yedi yılda bir borç affı yapacaksın. 2 Borç affı şöyle olacak:+ Her alacaklı, komşusunun kendisine olan borcunu bağışlayacak. Borcunu ödemesi için komşusunu veya kardeşini sıkıştırmayacak,+ çünkü Yehova’nın onuruna borç affı ilan edilecek.+ 3 Borcunu ödemesi için yabancıyı+ sıkıştırabilirsin. Fakat kardeşinde sana ait her ne varsa, onu artık elinden çıkmış sayacaksın. 4 Bununla birlikte içinizden kimse yoksul düşmeyecek, çünkü Tanrın Yehova’nın sana mülk edinmen için miras olarak verdiği diyarda+ Yehova’dan bereket göreceksin;+ 5 yeter ki, bugün sana bildirdiğim tüm bu emirlere dikkatle uymak+ üzere Tanrın Yehova’nın sözünü dinle. 6 Çünkü Tanrın Yehova vaat ettiği gibi sana bereket verecek. Pek çok millete borç vereceksin+ fakat sen borç almayacaksın; pek çok milleti egemenliğin altına alacaksın, ama sen hiçbirinin egemenliği altına girmeyeceksin.+

7 Eğer Tanrın Yehova’nın sana vereceği diyarda, şehirlerinden birinde, aranızda yaşayan kardeşin yoksul düşerse, yüreğini katılaştırmayacaksın, yoksul kardeşine karşı eli sıkı olmayacaksın.+ 8 Ona eli açık davranacak,+ yokluğunu çektiği her neyse, ihtiyacı ölçüsünde borç vereceksin. 9 Sakın içinden+ ‘Yedinci yıl, af yılı yakın’+ diye bayağı bir düşünce geçirme, cimrilik gözünü karartmasın, yoksul kardeşine bir şey vermezlik etme;+ yoksa kardeşin Yehova’ya yakarıp seni şikâyet eder,+ sen de günah işlemiş olursun.+ 10 Neye ihtiyacı varsa mutlaka vereceksin,+ verdiğin şey yüreğine dert olmayacak. Çünkü bu davranışın nedeniyle, giriştiğin her işte, yaptığın her şeyde Tanrın Yehova’dan bereket göreceksin.+ 11 Çünkü memleketinde her zaman yoksullar olacaktır.+ Sana bu yüzden ‘Memleketindeki düşkün ve yoksul kardeşine karşı elin açık olsun’+ diye emrediyorum.

12 Eğer kardeşin, İbrani bir erkek ya da kadın, sana satılmış+ ve altı yıl hizmet etmişse, yedinci yıl onu özgür bırakacaksın.+ 13 Ve onu özgür bıraktığında eli boş göndermeyeceksin.+ 14 Süründen, harmanından, üzümünü ve zeytinini sıktığın cenderenden alıp ona bol bol vereceksin. Tanrın Yehova’nın sana verdiği berekete göre sen de ona vereceksin.+ 15 Bir zamanlar Mısır diyarında köle olduğunu ve Tanrın Yehova’nın seni oradan kurtardığını hatırlayacaksın.+ Bu yüzden bugün sana bu emri veriyorum.

16 Fakat o, seni ve ev halkını sevdiği, halinden memnun olduğu için,+ ‘Yanından gitmeyeceğim!’ derse, 17 bir biz alıp onu kulağından geçirerek kapıya saplayacaksın, bundan sonra hep senin kölen olarak kalacak.+ Hizmetindeki köle kız için de aynı şeyi yapacaksın. 18 Kölenin özgür kalıp yanından gitmesi sana zor gelmesin.+ Çünkü altı yıl boyunca sana yaptığı hizmet bir işçinin ücretinin+ iki katı değerindedir ve Tanrın Yehova yaptığın her işte sana bereket vermiştir.+

19 Sığırların ve davarların arasından ilk erkek yavruları Tanrın Yehova’ya ayıracaksın.+ Sığırının ilk doğanını işe koşmayacak, davarının ilk doğanını kırkmayacaksın.+ 20 Sen ve ev halkın her yıl Yehova’nın seçtiği yerde+ Tanrın Yehova’nın önünde onları yiyeceksiniz. 21 Hayvan özürlüyse, topal ya da körse, ciddi bir kusuru varsa, onu Tanrın Yehova’ya kurban etmeyeceksin.+ 22 Onu kendi şehrinde yiyeceksin, ceylan ya da geyik+ yer gibi, temiz olan da olmayan da yiyecek.+ 23 Ancak kanını yemeyeceksin.+ Onu su gibi yere dökeceksin.”+

16 “Abib*+ ayının gereği yapılacak; Tanrın Yehova onuruna Fıshı kutlayacaksın,+ çünkü Tanrın Yehova seni Mısır’dan Abib ayında, geceleyin çıkardı.+ 2 Tanrın Yehova için davarlarından, sığırlarından+ Fısıh kurbanı keseceksin;+ bunu Yehova’nın Kendi adını taşıması için seçeceği yerde yapacaksın.+ 3 Kurban etiyle birlikte hiçbir mayalı şey yemeyeceksin.+ Yedi gün mayasız ekmek yiyeceksin,+ o sıkıntı ekmeğidir, çünkü Mısır diyarından aceleyle çıkmıştın;+ böylece Mısır diyarından çıkışını tüm ömrün boyunca hatırlayacaksın.+ 4 Yedi gün boyunca topraklarının hiçbir yerinde ekşi hamur bulunmayacak.+ İlk günün akşamı kestiğin kurbanın eti de o gece bitecek, sabaha kalmayacak.+ 5 Fısıh kurbanını Tanrın Yehova’nın sana vereceği şehirlerin hiçbirinde kesemezsin. 6 Onu Tanrın Yehova’nın Kendi ismini taşıması için seçtiği yerde,+ akşam güneş batınca,+ Mısır’dan çıktığın vakitte keseceksin. 7 Etini de Tanrın Yehova’nın seçtiği yerde+ pişirip yiyeceksin,+ sabah dönüp çadırına gideceksin. 8 Altı gün mayasız ekmek yiyeceksin, yedinci gün Tanrın Yehova onuruna kutsal toplantı olacak,+ hiçbir iş yapmayacaksın.

9 Yedi hafta sayacaksın; orağı ekine ilk vurduğunda haftaları saymaya başlayacaksın.+ 10 Sonra, Tanrın Yehova’nın sana verdiği berekete göre,+ elinden gelen gönüllü sunularla Tanrın Yehova’nın onuruna Haftalar Bayramını kutlayacaksın.+ 11 Sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, şehrindeki Levioğulları, aranızda yaşayan yabancılar,+ yetim+ ve dullar,+ hepiniz Tanrın Yehova’nın Kendi ismini taşıması için seçeceği yerde,+ Tanrın Yehova’nın önünde sevinç duyacaksınız.+ 12 Bir zamanlar Mısır’da köle olduğunu hatırlayacaksın;+ bu kurallara uyacak, onların gereğini yapacaksın.+

13 Harmanından, zeytin ve üzüm cenderenden ürününü kaldırdıktan sonra yedi gün Çardaklar Bayramını+ kutlayacaksın. 14 Sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, şehrindeki Levioğulları, aranızda yaşayan yabancılar, yetim ve dullar, hepiniz bayramınız boyunca sevinçli olacaksınız.+ 15 Yehova’nın seçtiği yerde Tanrın Yehova’nın onuruna yedi gün bayram kutlayacaksın,+ çünkü Tanrın Yehova aldığın üründe, el attığın her işte sana bereket verecek+ ve sevinçli olacaksın.+

16 Bütün erkeklerin yılda üç kez Tanrın Yehova’nın önüne, O’nun seçtiği yere gelecekler;+ Mayasız Ekmek Bayramında,+ Haftalar Bayramında+ ve Çardaklar Bayramında.+ Kimse Yehova’nın önüne eli boş gelmeyecek.+ 17 Tanrın Yehova’nın verdiği bereket ölçüsünde, herkesin hediyesi elinde olacak.+

18 Tanrın Yehova’nın sana, kabilelerinin her birine vereceği tüm şehirlerin kapılarına hâkimler+ ve görevliler+ koyacaksın, herkesi adaletle yargılayarak hüküm verecekler. 19 Adaleti saptırmayacaksın.+ Taraf tutmayacak,+ rüşvet almayacaksın; çünkü rüşvet hikmetlinin gözünü kör eder,+ doğru kişinin sözünü değiştirmesine neden olur. 20 Sen ise adaletin, hep adaletin peşinde ol+ ki yaşayasın ve Tanrın Yehova’nın sana vereceği diyarı mülk edinesin.+

21 Tanrın Yehova için yapacağın sunağın yanına kutsal direk olarak herhangi bir ağaç dikmeyeceksin.+

22 Kendine dikili taş da dikmeyeceksin,+ bu Tanrın Yehova’nın nefret ettiği bir şeydir.”+

17 “Tanrın Yehova’ya kurban olarak kusuru, herhangi bir özrü olan bir sığır ya da koyun sunmayacaksın; çünkü Tanrın Yehova için iğrençtir.+

2 Eğer aranızda, Tanrın Yehova’nın sana vereceği şehirlerden birinde, Tanrın Yehova’nın gözünde kötü olanı yaparak ahdini çiğneyen bir erkek ya da kadın çıkarsa;+ 3 gidip başka tanrılara tapınır, onların, güneşin, ayın ya da tüm gökler ordusunun önünde eğilerek+ Benim emretmediğim bir şeyi yaparsa,+ 4 bu durum sana bildirilirse, sen bunu duyup iyice araştırınca İsrail’de gerçekten bu iğrenç şeyin yapıldığı kesinleşirse,+ 5 bu kötü şeyi yapan erkeği ya da kadını şehrin kapılarından dışarı çıkaracaksın. Erkek ya da kadın olsun, böyle birini taşlayacaksın ve ölecek.+ 6 İki ya da üç şahidin+ ağzından çıkan sözle öldürülecek. Tek şahidin sözüyle öldürülmeyecek.+ 7 Onu öldürmek için ilk olarak şahitler el kaldıracak, sonra da tüm halk onları izleyecek;+ aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.+

8 Eğer bir olayda kan dökülmüş,+ adli bir dava ortaya çıkmışsa+ ya da şiddet kullanılarak suç işlenmişse, şehrinde çıkan anlaşmazlıklarda+ hüküm verilecek mesele senin üstesinden gelemeyeceğin kadar zorsa,+ kalkıp Tanrın Yehova’nın seçeceği yere gideceksin.+ 9 Levioğullarından kâhinlere+ ve o sırada görev yapan hâkime+ gidip danışacaksın; verilen hükmü sana onlar bildirecek.+ 10 Yehova’nın seçtiği yerden sana bildirdikleri kararın gereğini yapacaksın. Tüm talimatlarına uymaya dikkat edeceksin. 11 Gösterdikleri kanuna, söyledikleri hükme uyacaksın.+ Sana bildirdikleri karardan sağa sola sapmayacaksın.+ 12 Orada Tanrın Yehova’ya hizmet etmek üzere duran kâhini ya da hâkimi dinlemeyerek küstahça davranan+ kişi ölecek.+ İsrail’den kötülüğü kaldıracaksınız.+ 13 Herkes duyup korkacak,+ bir daha kimse küstahlık etmeyecek.

14 Tanrın Yehova’nın sana vereceği diyara gelip onu mülk edinerek orada yaşamaya başlayınca,+ ‘Ben de çevremdeki tüm milletler gibi kendime bir kral seçeyim’+ dersen, 15 mutlaka Tanrın Yehova’nın seçeceği kişiyi kral yapacaksın.+ Kardeşlerinin arasından birini kendine kral yapacaksın; kardeşin olmayan birini, bir yabancıyı seçemezsin. 16 Kral, atlarının sayısını artırmayacak,+ atlarını artırmak için Mısır’a adam göndermeyecek.+ Çünkü Yehova size, ‘Bir daha bu yoldan geçmeyecek, oraya dönmeyeceksiniz’ dedi. 17 Aldığı kadınların sayısını da artırmayacak ki yüreği doğru yoldan sapmasın.+ Altınını ve gümüşünü de çoğaltmayacak.+ 18 Krallık tahtına oturduğunda, Levioğullarından kâhinlerin eli altındaki+ bu kanunu kitap halinde yazarak kendisine bir kopya hazırlayacak.

19 O hep yanında olacak, ömrü boyunca her gün onu okuyacak+ ki Tanrısı Yehova’dan korkmayı öğrensin, O’nun bu kanunla bildirdiklerine, bu kurallarına uyarak hepsini yerine getirsin.+ 20 Böylece kardeşlerine karşı yüreği kibirlenmesin+ ve emredilenden sağa sola sapmasın.+ O zaman, İsrail içinde kendisinin ve oğullarının krallığı uzun ömürlü olur.”+

18 “Kâhinler, Levioğulları, Levi kabilesinden hiç kimse İsrail’in mirasına ortak olmayacak, onlarla birlikte payları bulunmayacak.+ Yehova için ateşte yakılan sunulardan, O’nun payından yiyecekler.+ 2 Fakat kardeşleriyle birlikte mirasta payları olmayacak. Yehova onlara söylediği gibi, Kendisi onların mirası olacak.+

3 Sığır ya da koyun kurban eden halkın, her zaman kâhine onun hakkı olarak vereceği şeyler şunlardır: Kol, çene ve işkembe kâhine verilecek. 4 Tahılının, yeni şarabının, zeytinyağının ilk ürününü ve süründen kırktığın ilk yünü ona vereceksin.+ 5 Çünkü her zaman Yehova adına hizmet ederek önünde durması için Tanrın Yehova tüm kabileleriniz arasından onu ve oğullarını seçti.+

6 Eğer Levioğullarından biri, geçici olarak oturduğu bir İsrail şehrinden çıkıp+ kendi arzusuyla Yehova’nın seçeceği yere gelirse,+ 7 orada Yehova’nın önünde duran Levioğullarından diğer kardeşleri gibi Tanrısı Yehova adına hizmet edecek.+ 8 Atasından kalan malların satışından eline geçenin yanı sıra, diğerleriyle eşit pay yiyecek.+

9 Tanrın Yehova’nın sana vereceği diyara girdiğin zaman, o milletlerin iğrenç işlerini öğrenip onlara uyma.+ 10 Aranızda oğlunu ya da kızını ateşte yakan*+ kimse olmayacak; kehanette bulunan,+ büyücü,+ falcı+ ya da sihirbaz,+ 11 insanı büyüyle bağlayan,+ medyum,+ bilici+ ya da ölülere danışan+ bulunmayacak. 12 Çünkü bunları yapan herkes Yehova için iğrençtir. Tanrın Yehova bu iğrenç şeyler yüzünden o milletleri senin önünden kovuyor.+ 13 Tanrın Yehova’nın önünde lekesiz olacaksın.+

14 Topraklarını ele geçireceğin milletler büyücüleri,+ kehanette bulunanları+ dinlerlerdi; fakat Tanrın Yehova senin bunların hiçbirini yapmana izin vermiyor.+ 15 Tanrın Yehova size aranızdan, kendi kardeşlerinizden benim gibi bir peygamber çıkaracak (onu dinlemelisin).+ 16 Nasıl ki Horeb’de cemaatin toplandığı gün+ ‘Tanrım Yehova’nın sesini bir daha duymayayım, bu büyük ateşi tekrar görmeyeyim; çünkü ölmek istemiyorum’+ diyerek Tanrın Yehova’ya ricada bulunmuştun. 17 O zaman Yehova bana şöyle demişti: ‘Bütün dedikleri doğru.+ 18 Onlara kendi kardeşleri arasından senin gibi+ bir peygamber çıkaracağım; sözlerimi onun ağzından bildireceğim,+ kendisine emredeceğim her şeyi onlara anlatacak.+ 19 Benim adımla bildirdiği sözleri dinlemeyen adamdan Ben hesap soracağım.+

20 Ancak, kendisine emretmediğim bir sözü Benim adımla söylemeye+ ya da başka tanrıların adıyla konuşmaya+ cüret eden peygamber ölecek.+ 21 Eğer bir sözü Yehova’nın bildirmediğini nereden anlayacağız,+ diye yüreğinden geçirirsen, 22 şunu bil ki Yehova’nın adıyla konuşan peygamberin söylediği doğru çıkmaz ya da gerçekleşmezse o söz Yehova’dan değildir. Peygamber onu küstahça söylemiştir.+ Ondan korkmayacaksın.’”+

19 “Tanrın Yehova’nın sana verdiği diyarda yaşayan milletleri Tanrın Yehova oradan söküp attığı,+ onların topraklarını ele geçirdiğin, şehirlerine ve evlerine yerleştiğin zaman,+ 2 Tanrın Yehova’nın mülk edinmen için sana verdiği diyarın içinde kendine üç şehir ayır.+ 3 Bu şehirlere giden yolları elden geçireceksin ve Tanrın Yehova’nın mülk olarak sana vereceği diyarı üç kısma ayıracaksın. O şehirler adam öldüren kişinin kaçacağı yerler olacak.+

4 Şu durumlarda adam öldüren kişi oraya kaçıp sağ kalabilir: Önceden nefret beslemediği birine kasıt olmadan vurup ölümüne yol açarsa,+ 5 ya da odun kesmek için komşusuyla ormana gider, baltayı ağaca vurmak için elini kaldırdığında baltanın demiri sapından fırlayıp+ komşusuna isabet ederse ve komşusu ölürse, o zaman bu şehirlerden birine kaçacak ve sağ kalacak.+ 6 Yol uzun olursa, kan güden+ kişi yüreğindeki hınçla peşine düştüğünde onu* yakalar, vurup öldürür. Oysa daha önceden nefret beslemediği birini öldüren adam için ölüm hükmü yoktur.+ 7 Sana ‘Kendine üç şehir ayır’+ emrini bu yüzden veriyorum.

8 Eğer Tanrın Yehova atalarına yeminle söylediği gibi+ senin topraklarını genişletirse, atalarına vaat ettiği gibi+ tüm diyarı sana verirse, 9 (ki Tanrın Yehova’yı sevmek ve hep O’nun yolunda yürümek üzere bugün sana bildirdiğim tüm emirleri yerine getirerek onlara uyduğun takdirde+ bunu yapacaktır) o zaman kendine ayırdığın bu üç şehre üç şehir daha ekleyeceksin.+ 10 Bunu yap ki, Tanrın Yehova’nın sana miras olarak vereceği diyarda masum kanı+ dökülmesin ve dökülen kanda senin sorumluluğun olmasın.+

11 Fakat komşusuna nefret besleyen+ bir adam, pusuya yatıp ona saldırır ve öldürmek üzere komşusuna vurursa, o* da ölürse+ ve böyle biri bu şehirlerden birine kaçarsa, 12 kendi şehrinin ihtiyarları adam gönderip onu oradan aldıracak, kan güdenin eline teslim edecekler ve o ölecek.+ 13 Ona acımayacaksın,*+ İsrail’i masum kanı dökme suçundan arındıracaksın+ ki iyilik bulasın.

14 Tanrın Yehova’nın mülk edinmen için sana vereceği diyarda komşunla arandaki sınırın, miras aldığın toprakta atalar tarafından konmuş sınırın yerini değiştirmeyeceksin.+

15 Bir adam ne günah işlemiş olursa olsun, hiçbir suç ya da günahla ilgili olarak tek kişi kalkıp aleyhte şahitlik etmeyecek.+ İki ya da üç şahidin ağzından çıkan sözle mesele kesinlik kazanacak.+ 16 Bir şahit birine fenalık tasarlayarak onu kanuna karşı gelmekle suçlarsa,+ 17 davanın her iki tarafı da Yehova’nın önüne, kâhinlerin ve o günlerde görev yapan hâkimlerin önüne çıkacak.+ 18 Hâkimler iyice araştıracak,+ eğer şahit yalancıysa ve kardeşine karşı sahte bir suçlamada bulunmuşsa 19 kardeşi için tasarladığı neyse siz de ona aynısını yapacaksınız.+ Kötülüğü aranızdan kaldıracaksın.+ 20 Böylece başkaları da duyup korkacak, bundan sonra aranızdan kimse böyle kötü bir şey yapmayacak.+ 21 Ona acımayacaksın:+ cana can, göze göz, dişe diş, ele el, ayağa ayak.”+

20 “Düşmanlarınla savaşmak üzere sefere çıktığında karşında atlar, savaş arabaları+ ve senden kalabalık bir ordu görürsen onlardan korkmayacaksın. Çünkü seni Mısır diyarından çıkaran+ Tanrın Yehova seninledir.+ 2 Savaşa gireceğin zaman kâhin halkın yanına gelip onlara seslenecek.+ 3 ‘Dinle ey İsrail’ diyecek, ‘Bugün düşmanlarınızla savaşa giriyorsunuz. Yüreksiz olmayın.+ Korkmayın, telaşa kapılarak kaçmayın, onlardan gözünüz yılmasın.+ 4 Çünkü düşmanlarınızla savaşıp sizi kurtarmak+ üzere Tanrınız Yehova da sizinle birlikte geliyor.’

5 Görevliler+ de halkla konuşup şöyle diyecekler: ‘Aranızda yeni bir ev yapıp da içinde oturmamış olan var mı? Gitsin, evine dönsün; olur da savaşta ölürse evine başkası yerleşir.+ 6 Bir bağ kurup da ilk ürününü toplamamış olan var mı? Gitsin, evine dönsün; olur da savaşta ölürse ürününü başkası toplar.+ 7 Bir kızla nişanlanıp da onu almamış biri var mı? Gitsin, evine dönsün;+ olur da savaşta ölürse nişanlısını başkası alır.’ 8 Görevliler halka şunları da söyleyecek: ‘Korkan, cesaretini kaybeden biri var mı?+ Gitsin, evine dönsün ki kardeşlerinin de yüreğine korku düşürmesin.’+ 9 Görevliler halka söyleyeceklerini bitirdikten sonra onların başına ordu komutanları atayacaklar.

10 Savaşmak üzere bir şehrin önlerine geldiğinde ona barış koşullarını da bildireceksin.+ 11 Eğer şehir sana barışçı bir cevap verir ve kapılarını açarsa, o zaman içindeki tüm halkı ağır işlerde çalıştırmak üzere alacaksın, sana kulluk edecekler.+ 12 Ancak, şehir seninle barış yapmaz,+ savaşa girişirse ve onu kuşatmak zorunda kalırsan, 13 Tanrın Yehova onu mutlaka senin eline verecek, oradaki tüm erkekleri kılıçtan geçireceksin.+ 14 Yalnızca kadınları, çocukları,+ hayvanları+ ve şehirde olan her şeyi, tüm ganimeti kendine ayıracaksın.+ Tanrın Yehova’nın senin eline verdiği, düşmanlarına ait olan ganimeti yiyeceksin.+

15 Bu milletlere ait olmayan, çok uzaktaki şehirlerin tümüne böyle yapacaksın. 16 Tanrın Yehova’nın sana miras olarak vereceği şehirlerde ise nefes alan hiçbir canlı bırakmayacaksın;+ 17 çünkü Tanrın Yehova’nın sana emrettiği gibi bu milletlerin hepsini, Hititleri, Amorileri, Kenanlıları, Perizzileri, Hivileri ve Yebusileri+ mutlaka yok etmelisin. 18 Yoksa size de kendi tanrıları için yaptıkları tüm iğrenç işleri yapmayı öğretirler ve Tanrınız Yehova’ya karşı günah işlersiniz.+

19 Bir şehri ele geçirmek üzere savaşırken onu uzun süre kuşatacak olursan, ağaçlarına balta vurup onları mahvetmeyeceksin, çünkü meyvelerinden yiyeceksin. Onları kesmeyeceksin;+ kırın ağacı insan mı ki kuşatma altına alasın? 20 Yalnızca meyve ağacı olmadığını bildiğin ağaçları yok edebilirsin; onları kesip seninle savaşan şehir düşene dek karşısına rampalar kuracaksın.”+

21 “Tanrın Yehova’nın mülk edinmen için sana verdiği toprakta, kırın ortasında yerde bir ceset bulunmuşsa ve onu kimin vurup öldürdüğü bilinmiyorsa,+ 2 ihtiyarlarınız ve hâkimleriniz+ cesedin bulunduğu yere gidip tüm çevre şehirlere olan uzaklığını ölçecekler. 3 Cesede en yakın şehir belirlenecek. O şehrin ihtiyarları sürüden, hiç işe koşulmamış, boyunduruk vurulmamış genç bir inek alacak. 4 İhtiyarlar onu içinden dere geçen bir vadiye, hiç sürülmemiş, ekilmemiş bir yere götürecekler ve o vadide genç ineğin boynunu kıracaklar.+

5 Ve Levioğullarından kâhinler gelecek; çünkü Tanrın Yehova Kendisine hizmet etmeleri,+ Yehova adıyla hayırdua etmeleri,+ anlaşmazlık konusu olan ve şiddet içeren meseleleri sonuca bağlamaları+ için onları seçti. 6 Cesede en yakın şehrin ihtiyarları, vadide boynu kırılan genç ineğin üzerinde ellerini yıkayacaklar.+ 7 ‘O kanı bizim ellerimiz dökmedi, döküldüğünü gözlerimiz görmedi’+ diye açıkça söyleyecekler. 8 ‘Bedel ödeyerek kurtardığın+ halkın İsrail’e günah sayma ey Yehova, dökülen masum kanlarının+ suçunu halkın İsrail’in üzerine yükleme’ diyecekler. Dökülen kan onlara günah sayılmayacak. 9 Dökülen masum kanının suçundan halkını sen arındıracaksın,+ böylece Yehova’nın gözünde+ doğru olanı yapacaksın.

10 Düşmanlarınla savaşmak için çıktığında Tanrın Yehova onları senin eline verdiğinde,+ yanında tutsaklar+ getirdiğin zaman, 11 aralarında güzel bir kadın görüp ona tutulur+ ve eşin olması için alırsan, 12 onu evine getireceksin. Kadın saçını tıraş edip+ tırnaklarını kesecek. 13 Tutsaklık giysisini üzerinden çıkaracak ve senin evinde oturup anne babasının ardından tam bir ay+ ağlayacak. Ancak ondan sonra kendisiyle birlikte olacaksın, kocası olarak onu alacaksın, senin karın olacak. 14 Eğer hoşnut kalmazsan onu kendi rızasına göre salıvereceksin,+ asla parayla satmayacaksın. Kadını küçük düşürüp bir de gaddarca davranmayacaksın.+

15 Bir adamın iki karısı olur, birini sever, diğerini sevmezse ve ikisinden de oğulları olursa, ilk doğan oğlu sevmediği karısından+ ise, 16 sahip olduğu şeyleri oğullarına miras olarak paylaştıracağı zaman, sevdiği kadından doğan oğlunu ilk oğlu sayarak, sevmediği kadından olan oğlunun, ilk oğlunun hakkını yiyemez.+ 17 Sevmediği kadından olan oğluna sahip olduğu her şeyden iki pay vererek onun ilk doğan olduğunu kabul edecek,+ çünkü o, kudretinin ilk meyvesidir.+ İlk oğul olmanın getirdiği hak ona aittir.+

18 Bir adamın inatçı ve asi bir oğlu varsa,+ annesinin babasının sözüne kulak asmıyor,+ kendisini terbiye ettikleri halde onları dinlemiyorsa,+ 19 annesi ve babası onu alıp kendi şehrinin ihtiyarlarına, şehir kapısına+ götürecekler 20 ve şehrin ihtiyarlarına, ‘Bizim bu oğlumuz inatçı ve asi; sözümüzü dinlemiyor,+ obur+ ve içkici’+ diyecekler. 21 O zaman şehrin tüm adamları onu taşlayacaklar ve ölecek. Böylece aranızdan kötülüğü kaldıracaksın, tüm İsrail bunu duyacak ve korkacak.+

22 Bir adam ölüm cezasını gerektiren bir günah işlediğinden öldürülürse+ ve cesedini direğe asarsan,+ 23 tüm gece direkte kalmayacak.+ Mutlaka o gün gömeceksin, çünkü asılan kişi Tanrı’nın lanetini almıştır.+ Tanrın Yehova’nın sana miras olarak vereceği toprağı kirletmeyeceksin.”+

22 “Kardeşinin öküzünü ya da koyununu yolunu kaybetmiş görünce geçip gitmeyeceksin.+ Onu mutlaka kardeşine götüreceksin.+ 2 Kardeşin yakınlarda değilse ya da onu tanımıyorsan, hayvanı kendi evine getireceksin, kardeşin onu arayana dek yanında kalacak. Ve onu kardeşine geri vereceksin.+ 3 Kardeşinin kaybettiği her ne ise; eşeği olsun, giysisi olsun, onun kaybettiği bir şeyi bulduğunda böyle yapacaksın. Öylece bırakıp gitmeyeceksin.

4 Kardeşinin eşeğini ya da öküzünü yolda düşmüş görünce yanından geçip gitmeyeceksin. Onu ayağa kaldırması için mutlaka kardeşine yardım edeceksin.+

5 Kadının üzerinde erkek giysisi olmayacak, erkek de kadın giysisi giymeyecek;+ çünkü bu şeyleri yapan, Tanrın Yehova için iğrençtir.

6 Yolda karşına bir kuş yuvası çıkarsa, yuva ağaçta ya da yerde olsun, içinde yavrular+ ya da yumurtalar varsa ve anne kuş üzerlerine oturmuşsa, anneyi yavrularla birlikte almayacaksın.+ 7 Anne kuşu mutlaka salıvereceksin, ancak yavruları alabilirsin; böyle yap ki işin iyi gitsin ve ömrün uzun olsun.+

8 Yeni bir ev inşa ettiğinde, damına+ korkuluk yapacaksın; yoksa biri oradan düşebilir ve dökülen kanın sorumluluğu evinin üzerinde kalır.

9 Bağına iki tür tohum ekmeyeceksin,+ yoksa ektiğin tohumların verdiği tüm ürüne ve bağının meyvesine kutsal mekân için el konur.

10 Öküzle eşeği birlikte sabana koşmayacaksın.+

11 Yün ve keten karıştırılarak dokunmuş kumaştan giysi giymeyeceksin.+

12 Sarındığın örtünün dört köşesine püskül yapacaksın.+

13 Bir adam bir kadın alır, ilişkiye girdikten sonra ondan nefret ederse,+ 14 ve onu rezilce şeylerle suçlayıp adını karalar,+ ‘Bu kadını aldım ve onunla ilişkiye girdim ama bekâretinin kanıtını görmedim’+ derse, 15 kızın anne babası kızlarının bekâret kanıtını alıp şehir kapısındaki ihtiyarlara+ getirecek. 16 Kızın babası ihtiyarlara diyecek ki, ‘Ben kızımı bu adama verdim, o ise kızımdan nefret ediyor.+ 17 Kızınızın bekâretine dair kanıt yok,+ diyerek onu rezilce şeylerle+ suçluyor. Oysa işte, kızımın bekâretinin kanıtı bu.’ Sonra örtüyü şehrin ihtiyarlarının önüne serecekler. 18 Şehrin ihtiyarları+ adamı alıp cezalandıracak.+ 19 Ondan ceza olarak yüz şekel de gümüş alıp kızın babasına verecekler, çünkü bakire bir İsrail kızının adını karaladı.+ Ve kadın onun karısı olarak kalacak. Ömrü boyunca onu boşayamayacak.

20 Ancak, iddia doğruysa, kızın bekâretine dair kanıt bulunamamışsa,+ 21 o zaman kızı babasının evinin kapısına çıkaracaklar, şehrinin adamları onu taşlayacaklar ve ölecek; çünkü babasının evinde fuhuş yaparak+ İsrail’de akılsızca ve alçakça+ davrandı. Böylece aranızdan kötülüğü kaldıracaksın.+

22 Eğer bir adam başkasına ait+ olan bir kadınla yatarken yakalanırsa, hem kadın hem de kadınla yatan adam, ikisi birlikte öldürülecek.+ Böylece İsrail’i kötülükten arındıracaksınız.+

23 Bakire bir kız nişanlıysa+ ve şehirdeyken bir adam onunla karşılaşır, onunla yatarsa,+ 24 her ikisini de şehir kapısından dışarı çıkaracak ve taşlayacaksınız, ölecekler. Kız şehirde oldukları halde bağırmadığı için ölecek, adam da komşusunun karısını alçalttığı için ölecek.+ Böylece aranızdan kötülüğü kaldıracaksınız.+

25 Ancak, adam nişanlı kızla kırda karşılaşmış, onu yakalayıp bırakmamış ve kendisiyle yatmışsa, o zaman yalnızca adam ölecek, 26 kıza bir şey yapmayacaksın. Kız ölümü gerektiren bir günah işlememiştir; çünkü bir adamın komşusuna saldırıp onu öldürmesi,+ cana kıyması nasılsa, bu da öyle bir durumdur. 27 Adam onunla kırda karşılaştı; nişanlı kız bağırdıysa da kendisini kurtaracak kimse yoktu.

28 Bir adam nişanlı olmayan bir bakire kızla karşılaşır, onu tutup kendisiyle yatarsa+ ve durum anlaşılırsa,+ 29 adam kızın babasına elli şekel gümüş verecek+ ve kız onun karısı olacak, çünkü kızı alçaltmıştır. Ömrü boyunca onu boşayamayacak.+

30 Kimse babasının karısını almayacak, yoksa babasının namusunu lekelemiş* olur.”+

23 “Erbezi ezilerek+ ya da erkeklik organı kesilerek hadım+ edilmiş biri Yehova’nın cemaatine giremez.

2 Gayri meşru+ çocuk Yehova’nın cemaatine giremez. Onun soyundan, onuncu nesle kadar hiç kimse Yehova’nın cemaatine giremez.

3 Ammonlulardan ya da Moablılardan kimse Yehova’nın cemaatine giremez.+ Onların soyundan, onuncu nesle dek hiç kimse Yehova’nın cemaatine giremez; bu her zaman böyle olacak. 4 Çünkü Mısır’dan çıktığında yolda+ sana ekmek ve su verip yardım etmediler+ ve seni lanetlemesi+ için Mezopotamya’nın Petor şehrinden Beor oğlu Balam’ı ücretle tuttular. 5 Ancak Tanrın Yehova Balam’ı dinlemek istemedi,+ Tanrın Yehova laneti senin için hayırduaya+ çevirdi; çünkü Tanrın Yehova seni sevdi.+ 6 Ömrün boyunca, hiçbir zaman onların esenliği ve refahı için çalışmayacaksın.+

7 Edomludan nefret etmeyeceksin, çünkü senin kardeşindir.+

Mısırlıdan nefret etmeyeceksin, çünkü bir zamanlar onun ülkesinde yabancı olarak yaşadın.+ 8 Onlardan doğacak üçüncü nesil çocuklar Yehova’nın cemaatine girebilir.

9 Düşmanlarınızla savaşmak üzere ordugâh kurduğunuzda her türlü kötü şeyden de uzak kalacaksın.+ 10 İçinizde gece boşaldığı için temiz olmayan+ bir adam varsa, ordugâhın dışına çıkacak ve ordugâha girmeyecek.+ 11 Akşam üzeri yıkanacak; gün batınca ordugâha dönebilir.+ 12 Ayrıca, ihtiyacını gidermek için ordugâhın dışında özel bir yer olacak, oraya gideceksin. 13 Elinin altındaki aletler arasında bir de kazık bulunacak; dışarıya çıkıp çömeldiğin zaman onunla toprakta bir çukur kazacaksın ve dönüp dışkını örteceksin.+ 14 Çünkü Tanrın Yehova seni kurtarmak+ ve düşmanlarını senin eline teslim etmek+ için ordugâhının içinde dolaşıyor; ordugâhın kutsal+ olmalı ki sende uygunsuz bir şey görmesin ve senden ayrılmasın.+

15 Efendisinden kaçıp senin yanına gelen bir köleyi efendisinin eline teslim etmeyeceksin.+ 16 Şehirlerinizden hangisini isterse seçip aranızda, sizinle birlikte oturacak.+ Ona kötü davranmayacaksın.+

17 İsrail kızlarından hiçbiri tapınak fahişesi+ olamaz; İsrail erkeklerinden hiçbiri de tapınak oğlanı*+ olamaz. 18 Herhangi bir adak için Tanrın Yehova’nın evine bir fahişenin kazancını+ ya da bir köpeğin*+ ücretini getirmeyeceksin, çünkü bunların ikisi de Tanrın Yehova için iğrençtir.

19 Kardeşine ister para, ister yiyecek,+ isterse de faiz alınabilecek başka bir şey vermiş ol, ondan faiz almayacaksın.+ 20 Yabancıdan+ faiz alabilirsin, ancak kardeşinden almayacaksın;+ böyle yap ki, mülk edinmeye gittiğin diyarda giriştiğin her işte Tanrın Yehova’dan bereket göresin.+

21 Tanrın Yehova’ya bir adak adarsan,+ onu yerine getirmekte gecikmeyeceksin;+ çünkü Tanrın Yehova onu mutlaka senden isteyecektir; adağını geciktirerek günah işlemiş olursun.+ 22 Fakat adak adamaktan kaçınırsan günah işlemiş olmazsın.+ 23 Ağzından* çıkan sözü tutacaksın;+ Tanrın Yehova’ya kendi ağzınla gönüllü sunu olarak ne adadıysan, onu söylediğin gibi yerine getireceksin.+

24 Komşunun bağına girdiğinde yalnızca doyacağın kadar üzüm yiyeceksin, torbaya koymayacaksın.+

25 Komşunun tarlasına girdiğin zaman, olgun başakları elinle koparacaksın; ancak komşunun tarlasında ekine orak sallamayacaksın.”+

24 “Bir adam bir kadın alıp onunla evlendiğinde* onda bir uygunsuzluk görür+ ve kadın onun gözünden düşerse, boşanma belgesini+ yazacak, belgeyi eline verip onu evden gönderecek.+ 2 Kadın onun evinden çıkıp gidecek ve başka bir adamın karısı olacak.+ 3 Eğer o adam da ondan nefret eder, boşanma belgesini yazıp eline verir ve kadını evden gönderirse, ya da kadını sonradan eş olarak alan adam ölürse, 4 kendisini evden göndermiş olan ilk efendisi kadını tekrar alamaz, kadın artık onun için kirlidir,+ yeniden eşi olamaz. Çünkü bu Yehova’nın gözünde iğrenç bir şeydir, Tanrın Yehova’nın sana miras olarak verdiği diyarı günaha sokmayacaksın.

5 Bir adam yeni evlendiğinde+ savaşmak üzere orduya katılmayacak ve kendisine herhangi bir iş yüklenmeyecek. Bir yıl her şeyden muaf tutularak evinde kalacak ve aldığı eşini mutlu edecek.+

6 Kimse rehin+ olarak el değirmenini ya da üst değirmen taşını alamaz; aksi halde adamın canını rehin almış olur.

7 İsrailoğullarından bir canı, kardeşini kaçıran+ bir adam yakalanırsa, ona gaddarca davranmış ve başkasına satmışsa,+ adam kaçıran mutlaka ölecek. Aranızdan kötülüğü kaldıracaksın.+

8 Cüzam+ hastalığında Levioğullarından olan kâhinlerin size öğreteceklerine dikkat edip ona göre davranmak+ üzere uyanık ol. Her şeyi onlara emrettiğim şekilde yapmaya dikkat edeceksiniz.+ 9 Mısır’dan çıktığın zaman yolda Tanrın Yehova’nın Miryam’a ne yaptığını+ hatırlayacaksın.

10 Komşuna herhangi bir şey ödünç verdiğinde,+ rehin+ gösterdiği eşyayı almak için onun evine girmeyeceksin. 11 Dışarıda duracaksın, senden borç alan adam rehinini dışarıya, sana getirecek. 12 Eğer adam sıkıntıdaysa, rehin aldığın eşyası sendeyken yatağına girmeyeceksin.+ 13 Güneş batar batmaz, aldığın rehini mutlaka geri vereceksin,+ adam yatağına giysisiyle girecek+ ve sana hayırdua edecek;+ böylece Tanrın Yehova’nın önünde doğru davranmış olacaksın.+

14 İster kardeşin, isterse de memleketinde, şehirlerinden birinde yaşayan yabancı olsun, yoksul ve sıkıntıda olan ücretli işçinin hakkını yemeyeceksin.+ 15 Ücretini ona gününde,+ güneş batmadan vereceksin, çünkü sıkıntıdadır ve ücretini almaya can atıyordur. Yoksa Yehova’ya senden yakınarak feryat eder,+ sen günaha girmiş olursun.+

16 Çocuklar yüzünden babalar öldürülmeyecek, babalar yüzünden de çocuklar öldürülmeyecek.+ Kişi kendi günahından ötürü öldürülecek.+

17 Aranızda yaşayan yabancı+ ya da yetim+ için hüküm verirken adaletten sapmayacaksın, dul kadının giysisini rehin almayacaksın.+ 18 Bir zamanlar Mısır’da köle olduğunu ve Tanrın Yehova’nın seni oradan bedelle kurtardığını hatırlayacaksın.+ Bu yüzden sana bunu yapmanı emrediyorum.

19 Tarlanda ekinini biçtiğinde+ yerde bir demet unutursan onu almak üzere geri dönmeyeceksin. O demeti aranızda yaşayan yabancıya, dul ve yetime bırakacaksın+ ki elini attığın her işte Tanrın Yehova’dan bereket göresin.+

20 Zeytin ağaçlarını dövdükten sonra dallarda kalanı toplamak üzere geri dönmeyeceksin. Aranızda yaşayan yabancıya, dul ve yetime kalacak.+

21 Bağbozumu yaptıktan sonra kalan üzümleri toplamak üzere geri dönmeyeceksin. Aranızda yaşayan yabancıya, dul ve yetime kalacak. 22 Bir zamanlar Mısır diyarında köle olduğunu hatırlayacaksın.+ Bu yüzden sana bunu yapmanı emrediyorum.”+

25 “İki taraf anlaşmazlığa düşer+ ve hâkim önüne gelirlerse,+ hâkimler hüküm verecek; doğru davrananı aklayacak, kötülük yapanı suçlu bulacaklar.+ 2 Eğer suçlu dövülmeyi+ hak etmişse, hâkim onu yere yatırtacak ve kendi önünde ona, suçuna göre sayıyla sopa+ attıracak. 3 Ona kırk sopa vurdurabilir, daha fazla vurduramaz. Eğer daha fazla dövdürürse,+ kardeşiniz sizin gözünüzde alçalmış olur.

4 Harman döven öküzün ağzını bağlamayacaksın.+

5 Eğer kardeşler aynı yerde oturuyorsa ve içlerinden biri oğlu olmadan ölürse, ölenin karısı dışarıdan birinin, bir yabancının eşi olmayacak. Kayınbiraderi gidip onu alacak ve onunla evlenerek kayınbiraderlik görevini yerine getirecek.+ 6 Kadının doğuracağı ilk çocuk ölen kardeşin adını taşıyacak,+ böylece ölenin adı İsrail’den silinmeyecek.+

7 Eğer adam kardeşinin dul karısını almak istemezse, o zaman kadın şehir kapısına, ihtiyarlara+ çıkacak ve ‘Kayınbiraderim kardeşinin adını İsrail’de sürdürmek istemiyor. Benimle evlenerek kayınbiraderlik görevini yerine getirmeye yanaşmıyor’ diyecek. 8 Şehrin ihtiyarları adamı çağırıp onunla konuşacaklar; o da onların huzurunda durup ‘Onu almak istemiyorum’+ diyecek. 9 Bunun üzerine kardeşinin dul karısı ihtiyarların gözü önünde onun yanına gelecek, adamın çarığını ayağından çekip çıkaracak+ ve yüzüne tükürecek;+ sonra da ‘Kardeşinin soyunu sürdürmek istemeyen+ adama böyle yapılır’ diyecek. 10 İsrail’de ondan söz edilirken ‘Çarığı çıkarılanın evi’ denecek.

11 Eğer adamlar kavgaya tutuşursa ve dayak yiyenin karısı da vuran adamın elinden kocasını kurtarmak için araya girip elini uzatır, vuran adamı edep yerinden+ tutarsa, 12 kadının elini keseceksin. Acımayacaksın.+

13 Torbanda tartı için biri büyük biri küçük, iki tür ağırlık olmayacak.+ 14 Evinde efa olarak biri büyük biri küçük iki tür ölçek bulunmayacak.+ 15 Tartı için elinde tam ve doğru bir ağırlık olacak. Efa olarak da elinde tam ve doğru bir ölçek olacak ki, Tanrın Yehova’nın sana vereceği topraklarda ömrün uzun olsun.+ 16 Çünkü bunları yapan, haksızlık eden herkes Tanrın Yehova için iğrençtir.+

17 Mısır’dan çıktığın zaman Amalek’in yolda sana yaptığını+ unutmayacaksın. 18 Yoluna çıktı, yorgun ve bitkin bir haldeyken seni arkadan vurup geride kalanlarına saldırdı; Tanrı’dan korkmadı.+ 19 Tanrın Yehova’nın mülk edinmen için sana miras olarak vereceği diyarda, Tanrın Yehova seni çevrendeki tüm düşmanlarından kurtarıp rahata kavuşturunca,+ Amalek adını gökler altından silip atacaksın.+ Bunu unutmayacaksın.”

26 “Tanrın Yehova’nın sana miras olarak vereceği diyara girdiğin, onu mülk edinip oraya yerleştiğin zaman,+ 2 Tanrın Yehova’nın sana verdiği diyarın toprağından elde ettiğin bütün hasadın ilk ürünlerinden+ alacaksın, onları bir sepete koyup Tanrın Yehova’nın Kendi adını taşıması için seçtiği yere+ gideceksin. 3 Ve o sırada görevli olan kâhine+ gidip şöyle diyeceksin: ‘Yehova’nın bize vereceğine dair atalarımıza yemin ettiği+ diyara geldim; bunu bugün Tanrın Yehova’nın önünde doğruluyorum.’

4 Kâhin senin elinden sepeti alacak, Tanrın Yehova’nın sunağı önüne koyacak. 5 Bundan sonra Tanrın Yehova’nın önünde şu sözleri söyleyeceksin: ‘Atam, ölümle burun buruna yaşamış bir Aramlıydı;+ çok az bir nüfusla+ Mısır’a indi+ ve orada bir yabancı olarak oturdu. Sonra soyu büyük, güçlü ve kalabalık bir millet haline geldi.+ 6 Mısırlılar bize kötü davrandılar, eziyet ettiler ve köle olarak ağır işlerde çalıştırdılar.+ 7 Atalarımızın Tanrısı Yehova’ya feryat ettik+ ve Yehova sesimizi duydu,+ çektiğimiz eziyeti, sıkıntıyı ve baskıyı gördü.+ 8 Sonunda Yehova güçlü koluyla,+ uzattığı eliyle,+ büyük dehşet uyandıran olaylarla,+ alametler ve mucizelerle+ bizi Mısır’dan çıkardı. 9 Bizi buraya getirdi, bu toprakları, süt ve bal akan bu diyarı+ bize verdi. 10 Şimdi ben de Yehova’nın bana verdiği topraktan aldığım hasadın ilk ürününü+ getirdim.’

Sonra onu Tanrın Yehova’nın önüne koyacak ve Tanrın Yehova’nın önünde eğileceksin.+ 11 Aranızda yaşayan yabancılar ve Levioğulları da dahil hepiniz,+ Tanrın Yehova’nın sana ve ev halkına yaptığı iyilikten ötürü sevinçli olacaksınız.+

12 Üçüncü yılda,+ ondalık yılında, ondalığının tümünü ayırdıktan sonra,+ onu Levioğullarına, aranızda yaşayan yabancıya, dul ve yetimlere vereceksin; şehrinizin içinde yiyecek ve doyacaklar.+ 13 Ve Tanrın Yehova’nın önünde şunları söyleyeceksin: ‘Kutsal olarak ayırdığım hiçbir şeyi evimde bırakmadım; bana bildirdiğin tüm emirlere uyarak onu Levioğullarına, aramızda yaşayan yabancılara, dul ve yetimlere verdim.+ Emirlerinden dışarı çıkmadım ve onları unutmadım.+ 14 Yas tutarken ondan yemedim, kirli durumdayken ona dokunmadım, onu bir ölü için kullanmadım. Tanrım Yehova’nın sözüne kulak verdim. Bana verdiğin tüm emirlere uygun davrandım. 15 Ne olur göklerden, kutsal mekânından+ aşağı bak, atalarımıza yemin ettiğin gibi+ bize verdiğin toprağa, süt ve bal akan diyara,+ halkın İsrail’e+ bereketini ver.’

16 Bugün Tanrın Yehova bu kuralları ve hükümleri yerine getirmeni emrediyor.+ Bütün yüreğinle+ ve bütün canınla+ onlara uyacak ve gereğini yapacaksın. 17 Senin sözün üzerine Yehova, O’nun yolunda yürüdüğün, kurallarına,+ emirlerine,+ hükümlerine+ uyduğun ve sözüne kulak verdiğin+ sürece senin Tanrın olacağını bildirdi. 18 Buna karşılık sen de Yehova’ya, Kendisinin vaat ettiği gibi+ O’na ait bir halk, O’nun özel halkı+ olacağını bildirdin; ve tüm emirlerine uyacağını söyledin. 19 Tanrın Yehova için kutsal bir halk+ olduğun sürece, vaat ettiği gibi seni, yarattığı tüm milletlerden üstün kılacak.+ O’na övgü, şan ve onur getireceksin.”

27 Ve Musa yanındaki İsrail ihtiyarlarıyla birlikte halka şu emirleri bildirdi: “Bugün size verdiğim emirlerin hepsine uyacaksınız.+ 2 Ürdün Irmağından karşıya,+ Tanrın Yehova’nın size vereceği diyara geçtiğiniz zaman, büyük taşlar dikip üzerlerine kireç süreceksiniz. 3 Atalarının Tanrısı Yehova’nın söylediği gibi, Tanrın Yehova’nın sana vereceği topraklara, süt ve bal akan diyara+ girebilmek için karşı yakaya geçtiğinde+ bu kanunun+ tüm sözlerini o taşların üzerine yazacaksın. 4 Ürdün Irmağından geçtiğin zaman, o taşları bugün sana emrettiğim gibi Ebal Dağına+ dikecek ve üzerine kireç süreceksin.+ 5 Orada Tanrın Yehova’ya bir sunak, taş bir sunak yapacaksın. Taşlara demir alet vurmayacaksın.+ 6 Tanrın Yehova’nın sunağını yontulmamış, bütün taşlardan yapacaksın ve üzerinde Tanrın Yehova’ya yakılan sunular sunacaksın.+ 7 Paylaşma kurbanlarını+ orada kesip yiyeceksin+ ve Tanrın Yehova’nın önünde sevinçli olacaksın.+ 8 Bu kanunun tüm sözlerini taşların üzerine okunaklı+ şekilde yazacaksın.”+

9 O zaman Musa ile Levioğullarından kâhinler tüm İsrail’e şunları söylediler: “Sessiz ol ve dinle ey İsrail. Sen bugün Tanrın Yehova’nın halkı oldun.+ 10 Tanrın Yehova’nın sözünü dinleyeceksin ve bugün sana bildirdiğim emirlerine,+ kurallarına+ uyacaksın.”

11 O gün Musa halka emirleri bildirmeye devam etti: 12 “Ürdün Irmağından geçtiğiniz zaman halka nimetleri bildirmek üzere Gerizim Dağında+ duracak olanlar şunlardır: Şimeon, Levi, Yahuda, İssakar, Yusuf ve Benyamin. 13 Lanetleri+ bildirmek üzere Ebal Dağında+ duracaklar ise şunlardır: Ruben, Gad, Aşer, Zebulun, Dan ve Naftali. 14 Levioğulları tüm İsrailoğullarına seslenip yüksek sesle şöyle diyecekler:+

15 ‘Yehova için iğrenç olan şeyi,+ zanaatçı işi+ bir oyma putu+ ya da dökme heykeli+ yapan ve gizli bir yere koyan lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diye karşılık verecek.)+

16 ‘Annesini ya da babasını aşağılayan+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

17 ‘Komşusuyla arasındaki sınırın yerini değiştiren+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

18 ‘Körü yolundan saptıran+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

19 ‘Aramızda yaşayan yabancı,+ yetim ve dul+ için adaleti+ saptırarak+ hüküm veren lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

20 ‘Babasının karısıyla cinsel ilişkiye giren ve babasının namusunu lekeleyen*+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

21 ‘Bir hayvanla cinsel ilişkiye giren+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

22 ‘Kendi kız kardeşiyle, babasının kızıyla ya da annesinin kızıyla cinsel ilişkiye giren+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

23 ‘Kaynanasıyla cinsel ilişkiye giren+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

24 ‘Bir yere gizlenip komşusuna saldıran ve onu öldüren+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

25 ‘Bir canı vurup öldürmek, masum kanı dökmek için para alan+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

26 ‘Bu kanunda denilenleri yapmayan ve uygulamayan+ lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)”

28 “Bugün sana bildirdiğim tüm emirlere uymaya dikkat ederek hep Tanrın Yehova’yı dinlersen,+ Tanrın Yehova da seni yeryüzündeki tüm milletlerden üstün kılacak.+ 2 Tanrın Yehova’nın sözünü dinlemeye devam edersen şu nimetlerin hepsi peşinden gelip sana erişecek:+

3 Şehirde+ bereketli olacak, kırda+ bereketli olacaksın.

4 Rahminin meyvesi,+ toprağının ürünü ve hayvanlarının yavruları,+ sığırının ve davarının yavruları+ bereketli olacak.

5 Sepetin+ ve hamur teknen+ bereketli olacak.

6 İçeride de dışarıda da, her işinde+ bereket göreceksin.

7 Yehova sana saldıran düşmanlarını karşında yenilgiye uğratacak.+ Hepsi bir yoldan gelip karşına çıkacak, ama yedi ayrı yoldan kaçacaklar.+ 8 Giriştiğin her işte Yehova’nın bereketini göreceksin,+ ambarların dolacak;+ sana vereceği diyarda Tanrın Yehova’dan nimetler alacaksın. 9 Tanrın Yehova’nın emirlerine bağlı kaldığın+ ve O’nun yolunda yürüdüğün için Yehova da sana yemin ettiği gibi,+ kutsal halkı+ olarak kalmanı sağlayacak. 10 Yeryüzünün tüm halkları Yehova’nın adıyla anıldığını+ görecek ve senden korkacaklar.+

11 Yehova senin çocuklarını çoğaltıp,+ hayvanlarının yavrularına ve toprağının ürününe bolluk verecek.+ Yehova’nın sana vereceğine dair atalarına yemin ettiği diyarda+ refah içinde yaşayacaksın. 12 Yehova toprağına yağmuru vaktinde yağdırmak+ ve elinin tüm emeğini bereketli kılmak+ için gökleri, Kendi değerli ambarını sana açacak. Sen birçok millete ödünç verecek, ödünç almayacaksın.+ 13 Bugün sana uymanı ve yerine getirmeni emrettiğim, Tanrın Yehova’nın tüm emirlerine+ devamlı itaat ettiğin takdirde, Yehova seni kuyruk değil baş yapacak; aşağılarda değil hep en yukarıda olacaksın.+ 14 Bugün sana bildirdiğim tüm bu emirlerden ayrılmayacak, başka tanrıların peşinden gidip onlara kulluk etmek+ üzere sağa sola sapmayacaksın.+

15 Eğer Tanrın Yehova’yı dinlemez, O’nun bugün sana bildirdiğim tüm emirlerine ve kanunlarına göre davranmaya dikkat etmezsen, şu lanetlerin hepsi peşinden gelip sana erişecek:+

16 Şehirde+ lanetli olacak, kırda+ lanetli olacaksın.

17 Sepetin+ ve hamur teknen+ lanetli olacak.

18 Rahminin meyvesi,+ toprağının ürünü,+ sığırının yavruları ve davarının yavruları+ lanetli olacak.

19 İçeride de dışarıda da,+ her işinde lanetli olacaksın.

20 Beni bırakarak kötü işlere daldığın için, hızla mahvolup yok olana dek,+ giriştiğin ve uğraştığın her işte Yehova sana lanet,+ şaşkınlık+ ve ceza+ verecek. 21 Yehova salgın hastalıklar çıkaracak; mülk edinmek üzere gittiğin diyarda kökünü kurutana dek yakana yapışacaklar.+ 22 Yehova seni veremle,+ ateşli ve irinli hastalıklarla, yüksek ateşle, kılıçla,+ ürününü de yanıklıkla*+ ve küfle+ vuracak; sen mahvolup gidene dek bunlar peşini bırakmayacak. 23 Başının üzerinde gök bakır, ayağının altında yer demir olacak.+ 24 Yehova senin memleketine yağmur yerine toz toprak yağdıracak. Sen yok olup gidene dek gökten bunlar yağacak. 25 Yehova seni düşmanların karşısında yenilgiye uğratacak.+ Onların karşısına bir yoldan çıkacak, yedi yoldan kaçacaksın; tüm yeryüzünün krallıkları düştüğün hali görüp korkacak.+ 26 Cesedin göklerin kuşlarına, yerin hayvanlarına yiyecek olacak, kimse onları ürkütmeyecek.+

27 Yehova seni Mısır çıbanıyla,+ urlarla,* mayasılla ve deri döküntüsüyle vuracak, iyileşemeyeceksin. 28 Yehova seni delilikle,+ körlükle,+ sersemlikle+ vuracak. 29 Kör biri karanlıkta nasıl el yordamıyla dolaşırsa+ sen de gün ortasında öyle dolaşacaksın, hiçbir işinde başarılı olamayacaksın, sürekli hakkı yenen, soyulan biri olacaksın, seni kurtaran çıkmayacak.+ 30 Bir kızla nişanlanacaksın ama biri nişanlının ırzına geçecek.+ Ev yapacaksın ama içinde oturamayacaksın.+ Bağ kuracaksın ama ilk meyvesini yiyemeyeceksin.+ 31 Gözünün önünde öküzün kesilecek ama ondan bir parça bile yiyemeyeceksin. Eşeğin göz göre göre elinden alınacak ve geri gelmeyecek. Koyunun düşmanlarına verilecek ve kurtaran çıkmayacak.+ 32 Oğulların ve kızların başka bir halka verilecek,+ sen seyredeceksin; özlem içinde onların yollarını gözleyeceksin ama elinden bir şey gelmeyecek.+ 33 Toprağının ürününü ve tüm mahsulünü tanımadığın bir halk yiyecek;+ sürekli hakkı yenen, ezilen sen olacaksın.+ 34 Gözlerinle gördüklerin karşısında delireceksin.+

35 Yehova seni dizlerinde, bacaklarında, tepeden tırnağa her yerinde çıkan ağrılı çıbanlarla vuracak,+ iyileşemeyeceksin. 36 Yehova seni, başına getirdiğin kralınla+ birlikte, senin de atalarının da bilmediği, tanımadığın bir halkın topraklarına götürecek.+ Orada ağaçtan ve taştan tanrılara kulluk edeceksin.+ 37 Yehova’nın seni gönderdiği tüm halkların içinde şaşılacak bir durumda olacaksın,+ dile düşecek,+ alaya alınacaksın.

38 Tarlaya ekmek için çok tohum götüreceksin, ama az ürün toplayacaksın,+ çünkü onları çekirge yiyecek.+ 39 Bağlar kuracak, bakımını yapacaksın, ama şarabını içemeyecek, ürününü toplayamayacaksın,+ çünkü onları kurt yiyip bitirecek.+ 40 Bütün topraklarında zeytin ağaçların olacak ama yağını sürünemeyeceksin, çünkü ağaçlar zeytinlerini dökecek.+ 41 Oğulların ve kızların doğacak ama seninle kalmayacaklar, çünkü tutsak alınıp götürülecekler.+ 42 Tüm ağaçlarını ve toprağının ürününü vızıldayan böcekler istila edecek. 43 Aranızda yaşayan yabancı, karşında yükseldikçe yükselecek, sen ise düştükçe düşeceksin.+ 44 Sen ona değil, o sana ödünç verecek.+ Sen kuyruk olacaksın,+ o baş olacak.

45 Tanrın Yehova’nın sana bildirdiği emirlere ve kanunlara uymayıp O’nu dinlemediğin+ için bütün bu lanetler+ mutlaka başına gelecek; sen yok olup gidene dek,+ peşine düşecek, sana erişecekler. 46 Bir işaret ve alamet olarak çağlar boyu senin ve soyunun peşinden ayrılmayacaklar,+ 47 her yönden bollukta+ yaşadığın halde mutlu bir yürekle ve sevinçle+ Tanrın Yehova’ya kulluk etmediğin için böyle olacak. 48 Yehova’nın senin üzerine göndereceği düşmanlarına aç,+ susuz, üstsüz başsız, her şeyden yoksun bir halde kulluk edeceksin.+ Sen yok olup gidene dek boynuna demir boyunduruk vuracak.+

49 Yehova çok uzaklardaki,+ dünyanın öbür ucundaki bir milleti, avının üzerine çullanan bir kartal gibi+ üzerine salacak; dilini anlamadığın,+ 50 sert yüzlü,+ yaşlıyı kayırmayan, gence insaf etmeyen+ bir milleti. 51 Sen yok olup gidinceye dek, hayvanlarının yavrularını, toprağının ürününü onlar yiyecek;+ seni ortadan kaldırana dek, tahılından, yeni şarabından, zeytinyağından, sığırının yavrularından ya da davarının yavrularından hiçbirini sana bırakmayacaklar.+ 52 Tüm ülkendeki güvendiğin yüksek ve sağlam surlar yıkılana dek, bütün şehirlerini kuşatacaklar; evet, Tanrın Yehova’nın sana verdiği diyardaki tüm şehirlerini mutlaka kuşatacaklar.+ 53 Seni çepçevre saran düşmanının yol açtığı sıkıntı ve darlık yüzünden, Tanrın Yehova’nın sana verdiği, rahminin meyvesi olan oğullarının ve kızlarının etini yiyeceksin.+

54 Aranızdaki en hassas, nazik adamın bile gözü+ dönecek; kardeşine, sevgili karısına ve sağ kalan çocuklarına acımayacak, 55 onlara bir parça bile vermeden kendi oğullarının etini yiyecek; çünkü tüm şehirlerini saran düşmanın yaşattığı sıkıntı ve darlıktan ötürü yiyecek hiçbir şey kalmayacak.+ 56 Aranızdaki en hassas, nazik kadının, narinliğinden ve kibar yaşamaya alıştığından bir kez olsun çıplak ayakla yere basmamış kadının+ gözü dönecek, üstüne titrediği kocasına, oğluna, kızına acımayacak; 57 doğuracağı çocuklara ve doğum yaptığında kendi bedeninden çıkana+ karşı gözü dönecek; tüm şehirlerini saran düşmanın yaşattığı sıkıntı ve darlıktan ötürü, hiçbir şey bulunmadığından onları gizlice kendisi yiyecek.+

58 Eğer Tanrın Yehova’dan, yüce+ ve heybetli+ isminden+ korkmak üzere bu kitaba yazılan kanunda emredilmiş her şeye uymaya dikkat etmezsen,+ 59 Yehova da senin ve soyunun başına ağır, büyük ve bitmeyecek belalar,+ geçmek bilmeyen kötü hastalıklar+ getirecek. 60 Mısır’ın korktuğun tüm hastalıklarını sana yeniden verecek; hepsi üzerine yapışacak.+ 61 Ve sen yok olup gidene dek, bu kanun kitabında yazılı olmayan hastalık ve belaları da Yehova başına getirecek. 62 Göklerin yıldızları kadar çoğalmışken,+ bir avuç kalacaksın;+ çünkü Tanrın Yehova’nın sözünü dinlemedin.

63 Yehova sana iyilik etmekten ve seni çoğaltmaktan nasıl sevinç duyduysa,+ o zaman da seni yok etmek ve ortadan kaldırmak Yehova’yı öyle sevindirecek.+ Mülk edineceğin o diyardan, toprağından sökülüp atılacaksın.+

64 Yehova seni dünyanın bir ucundan öbür ucuna dek halklar arasına dağıtacak,+ orada senin de atalarının da tanımadığı, ağaçtan ve taştan tanrılara kulluk edeceksin.+ 65 O milletler arasında rahat yüzü görmeyeceksin,+ ayağını koyacak yer bulamayacaksın; Yehova orada sana korkuyla çarpan bir yürek,+ feri sönmüş gözler+ verecek, umudun tükenecek. 66 Can korkusuyla yaşayacak, gece gündüz dehşet içinde olacaksın, hayatın güvende olmayacak.+ 67 Yüreğini saran dehşetten ötürü ve gözünle gördüğün şeyler karşısında, sabahleyin ‘Keşke akşam olsa!’ diyeceksin, akşamleyin de ‘Keşke sabah olsa!’ diyeceksin.+ 68 Yehova seni ‘Bir daha görmeyeceksin’ dediğim yoldan gemilerle Mısır’a geri götürecek.+ Orada kadın erkek hepiniz düşmanlarınıza köle olmak üzere kendinizi satılığa çıkaracaksınız+ ama alan olmayacak.”

29 Horeb’de yaptığı ahitten+ ayrı olarak, Yehova’nın Musa’ya İsrailoğullarıyla Moab topraklarında yapmasını emrettiği ahdin sözleridir.

2 Musa tüm İsrail’i çağırdı ve şöyle dedi: “Yehova’nın Mısır diyarında gözünüzün önünde Firavuna, onun tüm hizmetkârlarına ve ülkesine yaptığı her şeyi görenler sizsiniz.+ 3 O zorlu sınavları, görkemli alametleri ve mucizeleri+ gördünüz.+ 4 Ancak Yehova bugüne dek size, gören gözler, duyan kulaklar ve kavrayışlı bir yürek vermedi.+ 5 ‘Çölde size rehberlik ettiğim kırk yıl+ boyunca ne üzerinizdeki giysi ne de ayağınızdaki çarıklar eskidi.+ 6 Ekmek yemediniz,+ şarap ya da başka bir içki içmediniz; bütün bunlar Benim Tanrınız Yehova olduğumu anlamanız içindi.’ 7 Sonunda bu yere geldiniz. Heşbon+ kralı Sihon ve Başan kralı Og+ savaşmak üzere karşımıza çıktı, fakat onları yendik.+ 8 Ondan sonra onların ülkelerini alıp Rubenoğullarına, Gadoğullarına ve Manasse kabilesinin yarısına verdik.+ 9 Şimdi sizler yapacağınız her işte başarılı olmanız+ için bu ahdin sözlerine göre davranacak, onlara uyacaksınız.

10 Sizler, bugün Tanrınız Yehova’nın önüne getirilen kabile başlarınız, ihtiyarlarınız, görevlileriniz, tüm İsrail erkekleri,+ 11 yavrularınız, karılarınız+ ve konak yerinizde sizinle yaşayan, odununuzu kesen, suyunuzu çeken+ tüm yabancılar;+ 12 hepiniz Tanrınız Yehova’nın ant ederek yaptığı ahde+ katılmak üzere buradasınız. Tanrınız Yehova bugün bu ahdi sizinle yapıyor.+ 13 Böylece O, size söz verdiği ve atalarınız İbrahim’e,+ İshak’a+ ve Yakup’a+ vaat ettiği gibi Tanrınız+ olacak. Sizin de Kendi halkı+ olarak kalmanızı sağlayacak.

14 Şimdi, antla olan bu ahdi+ yalnız sizinle değil, 15 bugün burada bizimle birlikte Tanrınız Yehova’nın önünde duranlarla ve şu anda yanımızda olmayanlarla da+ yapıyorum. 16 (Mısır diyarında nasıl yaşadığımızı iyi biliyorsunuz; sonra o milletlerin içinden nasıl geçtiğimizi de. İçlerinden geçtiniz,+ 17 onların tiksindirici şeylerini ve yanlarında bulunan iğrenç putları,+ ağaç ve taştan, gümüş ve altından ilahlarını gördünüz.) 18 Şöyle ki, aranızda gidip o milletlerin tanrılarına kulluk etme isteğiyle yüreği Tanrımız Yehova’yı bırakan+ bir erkek, bir kadın, bir aile ya da bir kabile bulunmasın; böylece aranızda pelinotunun ya da meyvesi zehirli bir bitkinin kökü+ olmasın.

19 Biri bu antta söylenenleri duyup+ da, kurunun yanında yaşı da yok etme niyetiyle içinden, ‘İnadına yüreğimin dilediği yolda gideceğim+ ama esenlikte olacağım’+ diyerek böbürlenirse, 20 Yehova onu bağışlamak istemeyecek;+ Yehova o adama karşı büyük bir öfkeyle+ gayrete gelecek+ ve bu kitapta yazılı olan bütün lanetleri onun başına getirecek.+ Yehova onun adını gökler altından silip atacak. 21 Böylece Yehova bu kanun kitabında yazılı olan ahdin laneti gereğince, felakete uğraması için o adamı alıp tüm İsrail kabilelerinden ayıracak.+

22 Gelecek nesil, sizden sonra doğacak çocuklarınız da, uzak memleketlerden gelen yabancılar da, diyarın uğradığı belaları ve Yehova’nın oraya verdiği hastalıkları,+ 23 Yehova’nın öfkesiyle ve gazabıyla yerle bir ettiği+ Sodom, Gomorra,+ Adma+ ve Tseboyim+ gibi tüm diyarın tuz+ ve kükürtle örtülüp yandığını,+ tohum ekilmeyen, filiz vermeyen, üzerinde ot bitmeyen bir yer haline geldiğini gördüğünde, 24 ‘Yehova bu diyara neden bunu yaptı?+ Öfkesi neden böyle büyük ve yakıcı?’ diye soracak; tüm milletler bunu soracak. 25 O zaman diyecekler ki, ‘Çünkü atalarının Tanrısı Yehova’nın onları Mısır diyarından çıkardığı zaman yaptığı ahdi+ bıraktılar.+ 26 Gidip başka tanrılara, tanımadıkları tanrılara kulluk ettiler, önlerinde eğildiler; bunlara O izin vermemişti.+ 27 O zaman Yehova bu ülkeye çok öfkelendi ve kitapta yazılı bütün lanetleri onun başına getirdi.+ 28 Böylece Yehova öfkesiyle, hiddetiyle ve büyük gazabıyla onları topraklarından söküp+ başka bir diyara attı ve hâlâ bu durumdalar.’+

29 Gizli+ şeyler Tanrımız Yehova’ya aittir, açıklanmış+ olan şeyler ise, bu kanunda söylenenlerin hepsine uyalım+ diye, çağlar boyu bize ve çocuklarımıza aittir.”

30 “Bütün bu sözlerle önüne koyduğum nimetlerin+ ve lanetlerin+ gerçekleştiğini gördüğünde, Tanrın Yehova’nın seni dağıttığı milletlerin içinde yaşarken+ bu sözleri yeniden yüreğine koyduğunda;+ 2 Tanrın Yehova’ya döndüğün,+ hem sen hem de oğulların bugün sana emrettiğim her şeye bütün yüreğinizle ve bütün canınızla+ uyarak O’nun sözünü dinlediğiniz zaman, 3 Tanrın Yehova senin tutsaklarını geri getirecek,+ sana merhamet edecek.+ Tanrın Yehova aralarına dağıttığı tüm halklardan seni yine toplayacak.+ 4 Halkın, yerin öbür ucuna dağılmış olsa da, Tanrın Yehova onları oradan toplayacak, seni oradan alacak.+ 5 Tanrın Yehova atalarının mülk edindiği diyara seni geri getirecek ve onu mülk edineceksin. O sana iyilik edecek, seni atalarından da fazla çoğaltacak.+ 6 Ve Tanrın Yehova hem senin hem de çocuklarının+ yüreğini sünnet edecek+ ki, Tanrın Yehova’yı bütün yüreğinle, bütün canınla sevesin ve böylece yaşayasın.+ 7 O zaman Tanrın Yehova bu lanetleri senin düşmanlarının başına, senden nefret edenlerin ve sana zulmedenlerin başına getirecek.+

8 Sen yine Yehova’nın sözünü dinleyecek ve bugün sana bildirdiğim tüm emirlere uyacaksın.+ 9 Tanrın Yehova elini attığın her işte seni çok başarılı kılacak,+ çocuklarına, hayvanlarının yavrularına,+ toprağının ürününe bereket verecek;+ refah içinde olacaksın,+ çünkü Yehova atalarınla nasıl sevinç duyduysa seninle de sevinç duyacak ve sana iyilik edecek.+ 10 Bütün yüreğinle ve bütün canınla Tanrın Yehova’ya dönüp+ bu kanun kitabında yazılı kanunlarına, emirlerine uymak+ üzere Tanrın Yehova’nın sözünü dinleyeceğin için bunu yapacak.

11 Bugün sana bildirdiğim bu emir uyamayacağın kadar zor ya da erişemeyeceğin kadar uzak değildir.+ 12 O göklerde değil ki, ‘Kim bizim için göklere çıkıp onu alacak, bize duyuracak da ona uyacağız?’+ diyesin. 13 Denizin öte yakasında da değil ki, ‘Kim bizim için denizi aşıp karşıya geçecek ve onu alacak, bize duyuracak da ona uyacağız?’ diyesin. 14 Fakat ona uygun davranman+ için bu söz sana çok yakındır, senin ağzında ve yüreğindedir.+

15 Bak, bugün senin önüne hayatla iyiliği, ölümle kötülüğü koyuyorum.+ 16 Eğer Tanrın Yehova’nın bugün sana bildirdiğim emirlerini dinlersen, böylece Tanrın Yehova’yı sever,+ O’nun yolunda yürür, emirlerine,+ kanunlarına ve hükümlerine+ uyarsan, hayatta kalacak+ ve çoğalacaksın. Mülk edinmek üzere gideceğin diyarda+ Tanrın Yehova sana bereket verecek.

17 Fakat yüreğin O’nu bırakırsa ve O’nu dinlemezsen,+ yoldan çıkıp başka tanrılar önünde eğilir, onlara kulluk edersen,+ 18 mutlaka yok olacaksınız;+ size bugünden söylüyorum. Ürdün Irmağından geçip mülk edinmek üzere gireceğiniz o topraklarda ömrünüz uzun olmayacak. 19 Gökler ve yer bugün karşınızda tanık olsun ki,+ senin önüne hayatı ve ölümü,+ nimetleri+ ve lanetleri+ koyuyorum; sen de, çocukların da,+ sağ kalmak istiyorsanız hayatı seçin.+ 20 Tanrın Yehova’yı sev,+ sözünü dinleyip O’na sıkıca bağlan;+ sana hayat ve uzun ömür+ verecek olan O’dur. Böylece Yehova’nın size vereceğine dair atalarına, İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a yemin ettiği yerde+ yaşarsın.”

31 Sonra Musa gidip tüm İsrail’e seslendi 2 ve halka şunları söyledi: “Şu anda yüz yirmi yaşındayım.+ Artık önderlik etmeye+ iznim yok. Yehova bana ‘Bu Ürdün Irmağını geçmeyeceksin’+ dedi. 3 Tanrın Yehova oraya senin önünden geçecek.+ O milletleri senin önünden Kendisi yok edecek. Ve sen o topraklardan onları atacaksın.+ Yehova’nın dediği gibi, oraya geçerken sana Yeşu önderlik edecek.+ 4 Yehova, Amori kralları Sihon+ ile Og’u+ ve ülkelerini yok ettiği+ zaman yaptıklarının aynısını bu milletlere de yapacak. 5 Yehova onları sizin elinize bırakacak+ ve onlara size emrettiğim şekilde davranacaksınız.+ 6 Cesur ve güçlü olun.+ Onların karşısında korkma ve dehşete kapılma,+ çünkü Tanrın Yehova seninle geliyor. O seni terk etmeyecek, yüzüstü bırakmayacak.”+

7 Musa Yeşu’yu çağırdı ve tüm İsrail’in gözü önünde şunları söyledi: “Cesur ve güçlü ol,+ çünkü Yehova’nın atalarına yeminle vaat ettiği diyara bu halkı sen götüreceksin ve orayı onlara miras olarak sen paylaştıracaksın.+ 8 Yehova senin önünden gidecek. O hep seninle birlikte olacak.+ Seni terk etmeyecek, yüzüstü bırakmayacak. Korkma ve dehşete kapılma.”+

9 Ve Musa bu kanunu yazdı,+ onu Yehova’nın ahit sandığını taşıyan+ Levioğullarından kâhinlere+ ve tüm İsrail ihtiyarlarına verdi. 10 Musa onlara şu emirleri bildirdi: “Her yedi yılda bir, borç affı+ yılının belirli vaktinde, Çardaklar Bayramında,+ 11 tüm İsrail Tanrın Yehova’nın önünde bulunmak+ üzere O’nun seçeceği yere geldiğinde,+ bu kanunu tüm İsrail’in önünde, onların duyacağı şekilde okuyacaksın.+ 12 Halkı, erkekleri, kadınları, çocukları, şehirlerinde yaşayan yabancıları topla+ ki dinlesinler ve öğrensinler.+ Böylece Tanrın Yehova’dan korkacaklar+ ve bu kanunda söylenenlerin tümünü yapmaya dikkat edecekler. 13 Bunları bilmeyen oğulları da dinleyecek,+ Tanrınız Yehova’dan korkmayı öğrenecekler; Ürdün Irmağını geçip mülk edineceğiniz topraklar+ üzerinde yaşadığınız sürece O’ndan korkacaksınız.”

14 Bundan sonra Yehova Musa’ya, “Ölümün yaklaşıyor”+ dedi, “Yeşu’yu çağır, birlikte Toplanma Çadırında durun da onu görevlendireyim.”+ Musa ile Yeşu gidip Toplanma Çadırında+ durdular. 15 Yehova Çadırda bulut sütunu içinde belirdi ve bulut sütunu Çadırın girişinde durdu.+

16 Yehova Musa’ya, “Sen uyuyup atalarına katılacaksın”+ dedi; “Bu halk, gideceği diyarda, oradaki yabancı tanrıların peşine düşüp+ ahlaksızlık yapmaya kalkacak;+ Beni bırakacak,+ onlarla yaptığım ahdi bozacaklar.+ 17 O gün öfkeleneceğim;+ bu halkı terk edip+ onlardan yüz çevireceğim;+ başkalarına yem olacaklar; başlarına birçok felaket ve sıkıntı gelecek;+ ve o gün ‘Tanrımız aramızda olmadığı için bütün bu felaketler başımıza geldi’+ diyecekler. 18 Yaptıkları tüm kötülüklerden ötürü, başka tanrılara yöneldikleri için o gün onlardan kesinlikle yüz çevireceğim.+

19 Şimdi bu ilahiyi+ yazın. Ve onu İsrailoğullarına öğret;+ bu ilahi İsrailoğullarının ağzında olsun ve onlara Benim uyarılarımı hatırlatsın.+ 20 Çünkü atalarına yeminle vaat ettiğim+ süt ve bal akan topraklara+ onları getireceğim, orada yiyip+ doyacaklar, semirecekler+ ve başka tanrılara yönelecekler,+ onlara kulluk edecek, Bana saygısızlık yaparak ahdimi bozacaklar.+ 21 Başlarına onca felaket ve sıkıntı geldiğinde+ bu ilahi karşılarında konuşan bir tanık gibi olacak, çünkü torunlarının dillerinden düşmeyecek; daha bu günden, onlara yeminle vaat ettiğim diyara kendilerini getirmeden bile nasıl bir tutum geliştirdiklerinin çok iyi farkındayım.”+

22 Böylece Musa İsrailoğullarına öğretmek üzere o gün bu ilahiyi yazdı.+

23 Ve Tanrı Nun oğlu Yeşu’yu+ görevlendirip ona şu sözleri söyledi: “Cesur ve güçlü ol,+ çünkü İsrailoğullarına yeminle vaat ettiğim diyara onları sen götüreceksin,+ Ben de hep seninle olacağım.”

24 Musa bu kanunun tüm sözlerini sonuna kadar kitaba yazıp bitirince+ 25 Yehova’nın ahit sandığını taşıyan Levioğullarına+ şu emirleri verdi: 26 “Bu kanun kitabını+ alın, Tanrınız Yehova’nın ahit sandığının yanına koyun,+ karşınızda bir tanık olarak dursun.+ 27 Çünkü sizin asiliğinizi+ ve dik başlılığınızı+ iyi bilirim. Bugün, ben hayatta ve yanınızdayken Yehova’ya asilik ettiğinize göre,+ ben öldükten sonra mutlaka daha da fazlasını yapacaksınız! 28 Kabilelerinizin tüm ihtiyarlarını ve görevlilerinizi+ yanıma toplayın, bu sözleri söyleyeyim onlar da duysun, gökleri ve yeri karşılarında tanık tutayım.+ 29 Biliyorum ki, ben öldükten sonra yıkımınıza yol açacak şeyler yapacaksınız,+ size emrettiğim yoldan sapacaksınız ve sonunda başınıza felaket+ gelecek, çünkü elinizle yaptığınız putlarla Yehova’nın gözünde kötü olanı yaparak O’nu öfkelendireceksiniz.”+

30 Musa bu ilahinin sözlerini başından sonuna kadar tüm İsrail cemaatine okudu:+

32 “Ey gökler, kulak verin de konuşayım;

Yeryüzü de ağzımdan çıkan sözleri duysun.+

2 Öğrettiklerim yağmur gibi damla damla akacak,+

Sözlerim de çiy gibi düşecek,+

Çayırlara çiseleyen yağmur gibi,+

Bitkiler üzerine inen bereketli yağmurlar gibi.+

3 Çünkü Yehova’nın ismini bildireceğim,+

Büyüklük Tanrımıza aittir,+ bunu siz de söyleyin!

4 O kayadır, işleri kusursuzdur,+

Çünkü her yolu adalettir.+

Sadakat Tanrısıdır,+ hiç haksızlık etmez;+

Dürüst ve doğru olan O’dur.+

5 Onlar ise yıkımlarına yol açacak şeyler yapıyor;+

O’nun çocukları değiller, kusur kendilerinde.+

Yoldan çıkmış, bozuk bir nesil!+

6 Yehova’ya böyle mi davranılır,+

Ey hikmetsiz, akılsız halk?+

O senin Baban değil mi; seni var eden,+

Meydana getiren ve pekiştiren?+

7 Eski günleri hatırla,+

Nesiller öncesini, geçmiş devirleri düşün;

Babana sor, sana anlatır;+

Yaşlıların sana söylerler.+

8 Yüceler Yücesi milletlere miras paylaştırırken,+

Âdemoğullarını birbirinden ayırırken,+

İsrailoğullarının sayısına göre+

Halkların sınırlarını belirledi.+

9 Çünkü Yehova’nın payı Kendi halkıdır;+

Yakup Kendine ayırdığı mirastır.+

10 Onu çorak bir diyarda+ buldu;

Issız, uğuldayan bir çölde.+

Çevresini kuşatıp+ gözetti,+

Gözünün bebeği gibi korudu.+

11 Yuvasının üzerinde kanat çırpan kartal gibiydi,+

Uçsunlar diye yavrularını dürten,

Kanatlarını açıp onları alan,

Telekleri üzerinde onları taşıyan bir kartal.+

12 Yalnızca Yehova ona yol gösterdi,+

Yanında yabancı bir tanrı yoktu.+

13 Onu dünyanın yüksek yerlerine çıkardı,+

Böylece Yakup tarlaların ürününden+ yedi.

Emsin diye ona sarp kayadan bal,+

Çakmaktaşından zeytinyağı çıkardı;+

14 İneklerin tereyağını, koyunların sütünü,+

Başan cinsi erkek kuzuların, tekelerin,+

Koçların semizini,

Buğdayın en iyisini verdi;+

Ve üzümün kanını şarap yerine içtin.+

15 Yeşurun*+ semirince çifte attı.+

(Ey Yeşurun, semirdin, irileştin, tıka basa doydun.)+

Kendisini yaratanı, Tanrı’yı bıraktı,+

Onu kurtaran kayayı+ hor gördü.

16 Yabancı tanrılarla+ O’nu kıskandırdılar;+

İğrenç şeylerle O’nu öfkelendirdiler.+

17 Tanrı’ya değil, cinlere kurban sundular,+

Bilmedikleri tanrılara,+

Son zamanlarda çıkmış yeni tanrılara;+

Atalarınız onları tanımıyordu.

18 Sana baba olmuş kayayı unuttun,+

Seni sancılarla dünyaya getiren+ Tanrını aklından çıkardın.

19 Yehova bunu gördü, o zaman gözünden düştüler,+

Çünkü oğulları ve kızları O’nu kızdırdı.

20 Bu yüzden dedi ki, ‘Onlardan yüz çevireyim+ de

Sonları ne olacak görelim.

Çünkü onlar bozuk bir nesil,+

Sadakat nedir bilmeyen çocuklar.+

21 Tanrı olmayan şeylerle+ Beni kıskandırdılar;

İşe yaramaz putlarla Beni kızdırdılar;+

Ben de bir halk olmayanlarla onları kıskandıracağım;+

Akılsız bir milletle onları öfkelendireceğim.+

22 Çünkü öfkemden bir ateş tutuştu,+

Ta aşağıya, ölüler diyarına kadar yanacak,+

Yeryüzünü tüm ürünüyle birlikte yutacak,+

Dağların temellerini alevler saracak.+

23 Başlarına daha çok bela getireceğim,+

Oklarımı onlara harcayacağım.+

24 Açlıktan+ bitkin düşecek, yüksek ateşle+ eriyip gidecekler

Ve feci bir yıkıma uğrayacaklar.+

Üzerlerine yırtıcı hayvanlar salacağım,+

Topraktaki zehirli sürüngenleri de yollayacağım.+

25 Delikanlılarını ve genç kızlarını,+

Ak saçlıyı da, emzikteki çocuğu+ da

Dışarıda kılıca,+

İçeride dehşete kurban verecekler.+

26 “Onları darmadağın edeceğim,+

Ölümlü insanlar arasından adlarını silip atacağım”+ diyebilirdim;

27 Ancak düşmanın aşağılamalarını duymak istemedim,+

Hasımları yanlış anlayarak,+

“Bütün bunları yapan Yehova değil,+

Biz bileğimizin gücüyle üstün geldik”+ diyeceklerdi.

28 Düşünceden yoksun+ bir millet,

Aralarında anlayışa yer yok.+

29 Keşke hikmetli olsalardı!+ O zaman etraflıca düşünürlerdi;+

Kendilerini bekleyen sonu hesaba katarlardı.+

30 Eğer kendi kayaları onları gözden çıkarmamış,

Yehova onları düşmanlarına teslim etmemiş olsaydı,+

Tek bir kişi onlardan binini nasıl kovalayabilir,

İki kişi on binini nasıl kaçırabilirdi?+

31 (Çünkü onların kayası bizim kayamız gibi değildir,+

Düşmanlarımız bile bunu fark eder.)+

32 Onların asması Sodom asmasından,

Gomorra+ taraçalarındandır.

Üzümleri zehirli,

Salkımları acıdır.+

33 Şarapları iri yılanların zehri,

Kobraların korkunç zehridir.+

34 Bunlar henüz Bende saklı değil mi,

Hazinemde mühürlü durmuyor mu?+

35 Öç almak Bana aittir, cezalandırmak da.+

Zamanı gelince ayakları kayacak,+

Çünkü felaket günü yakın,+

Başlarına gelecek şeyler hızla yaklaşıyor.’+

36 Yehova halkını yargılayacak+

Ve kullarına acıyacaktır,+

Çünkü desteklerinin yok olup gittiğini,

Sefil ve aşağı olandan başka bir şey kalmadığını görecek.

37 O zaman ‘Hani nerede tanrıları,+

Sığındıkları kaya nerede?’+ diyecek,

38 ‘Kurbanlarının yağını yiyen,+

Sunu olarak döktükleri şarapları içenler+ nerede?

Kalkıp size yardım etsinler.+

Gizli sığınağınız olsunlar.+

39 Artık bunu anlayın, Ben, Ben O’yum,+

Yanımda başka tanrılar yok.+

Öldüren de Benim, yaşatan da.+

Ağır yaralayan da+ Benim, iyi edecek olan da.+

Kimse elimden kurtaramaz.+

40 Çünkü elimi göğe kaldırır,

“Ebedi varlığım+ üzerine” ant içerim;+

41 Parıldayan kılıcımı bileyip,+

Hüküm işini ele aldığımda,+

Düşmanlarımdan öç alacağım,+

Benden nefret edenlere cezalarını vereceğim.+

42 Oklarımı kanla sarhoş edeceğim,+

Katledilenlerin ve tutsakların kanıyla.

Kılıcım da düşmanın önderlerinin başlarını,+

Etlerini yiyecek.’+

43 Siz ey milletler, O’nun halkıyla sevinin,+

Çünkü O, kullarının kanının öcünü alacak,+

Düşmanlarından intikam alacak,+

Halkının toprakları için kefaret verecek.”

44 Böylece Musa geldi, Nun oğlu Hoşea*+ ile birlikte bu ilahinin tüm sözlerini halkın duyacağı şekilde söylediler.+ 45 Musa tüm İsrail’e bunları söyledikten sonra, 46 “Bugün sizlere uyarı olarak bildirdiğim tüm bu sözlere yüreğinizi verin;+ bu kanunda denilenlerin hepsini yapmaya dikkat etmeleri için siz de oğullarınıza emredeceksiniz”+ dedi. 47 “Çünkü bu sizin için değersiz bir söz değildir;+ sizin hayatınızdır.+ Mülk edinmek üzere Ürdün Irmağından geçip gireceğiniz topraklarda bu sözler sayesinde ömrünüz uzun olacak.”+

48 Aynı gün Yehova Musa’yla konuştu; 49 “Abarim’deki dağa,+ Moab diyarında, Eriha karşısına düşen Nebo Dağına+ çık, İsrailoğullarına mülk olarak vereceğim Kenan diyarını+ gör” dedi. 50 “Ağabeyin Harun nasıl Hor Dağında ölüp+ atalarına katıldıysa, sen de çıkacağın dağda ölecek ve atalarına katılacaksın;+ 51 çünkü siz Tsin Çölünde, Kadeş’teki Meriba suları+ yanındayken İsrailoğullarının ortasında Bana karşı sorumsuzca davrandınız.+ İsrailoğullarının ortasında kutsallığıma saygı göstermediniz.+ 52 Bu yüzden İsrailoğullarına vereceğim o diyarı uzaktan göreceksin, fakat oraya girmeyeceksin.”+

33 Tanrı adamı Musa’nın+ ölmeden önce İsrailoğullarına hayırduası.+ 2 Musa şöyle dedi:

“Yehova Sina’dan geldi,+

Onların üzerine ışığını Seir’den saçtı.+

Paran dağlarından+ parladı,

Yanında on binlerce kutsal meleği,+

Sağ yanında savaşçıları vardı.+

3 O halkını gerçekten bağrına bastı.+

Onların kutsalları Senin elinde+ Tanrım;

Hepsi ayaklarının dibine oturdu;+

Ve sözlerini dinlemeye başladılar.+

4 (Musa bize bir kanun verdi,+

O kanun Yakup cemaatine aittir.)+

5 İsrail kabilelerinin tamamı+

Ve halkın önderleri+ toplandığında

Tanrı Yeşurun’da+ kral oldu.

6 Ruben yaşasın, ölmesin,+

Adamlarının sayısı azalmasın.”+

7 Yahuda için olan hayırduası+ şöyleydi:

“Yahuda’nın+ sesini işit, ey Yehova,

Onu halkına getir.

Kendisine ait olan için, kolunun gücüyle mücadele etti;

Düşmanları karşısında Sen ona yardımcı ol.”+

8 Levi için şunları söyledi:+

“Tummim ve Urim’in+ Sana sadık olan adamdadır,+

Sen onu Massa’da sınadın.+

Meriba suları yanında onunla çekiştin,+

9 O adam ki, babası ve annesi için ‘Onları görmedim’ dedi.

Kardeşlerini de kabul etmedi,+

Ve oğullarını tanımadı.

Çünkü Senin sözünü tutuyor,+

Ahdine bağlı kalıyor.+

10 Yakup’a Senin hükümlerini,+

İsrail’e kanununu o öğretsin.+

Önünde* buhur,+

Sunağında yakılan sunu sunsun.+

11 Onun gücünü kuvvetini artır,+ ey Yehova,

Elinden çıkan işten hoşnut olduğunu göster,+

Ona karşı ayaklananların,+ ondan nefret edenlerin

Bel kemiğini kır, bir daha doğrulamasınlar.”+

12 Benyamin için şöyle dedi:+

“Yehova’nın sevdiği,+ yanında güvenlik içinde yaşasın,+

Ona sığınıp gün boyu+

Omuzlarında otursun.”+

13 Yusuf için şöyle dedi:+

“Onun topraklarında her zaman Yehova’nın bereketi olsun;+

Gökten gelen değerli nimetlerle, çiyle,+

Aşağıda yatan derin sularla,+

14 Güneşin büyüttüğü+ ürünlerle, değerli şeylerle,

Yılın her ayının ürünüyle,+ değerli şeylerle,

15 Doğudaki dağlardan gelen en değerli şeylerle,+

Ebedi tepelerden gelen değerli şeylerle,

16 Yeryüzünün değerli şeyleriyle, tüm zenginliğiyle,+

Ve çalıyı Kendi mekânı yapanın+ onayıyla bereket görsün.

O bereket kardeşlerinin arasından seçilip ayrılanın,+

Yusuf’un başı üzerinde olsun.+

17 Boğanın ilk yavrusu gibi görkemli o,+

Boynuzları yaban sığırınınki gibi.+

Onlarla halkları yerlerinden sürecek,+

Hepsini birden yeryüzünün uçlarına gönderecek;

Onlar Efraim’in on binleri,+

Ve Manasse’nin binleridir.”

18 Zebulun için şöyle dedi:+

“Ey Zebulun, her dışarı gidişinde+ sevinç duy,

İssakar, sen de kendi çadırlarında sevin.+

19 Onlar halkları dağa çağıracak.

Orada doğruluğa yaraşan kurbanlar kesecekler.+

Çünkü denizlerin zenginliğiyle,+

Kumlardaki gizli hazinelerle beslenecekler.”

20 Gad için şöyle dedi:+

“Gad’ın sınırlarını genişleten kutludur.+

O yurdunda bir aslan gibi oturacak,+

Kolu da, başı da parçalayacak.+

21 İlk parçayı kendine alacak,+

Çünkü kanun koyucunun ayırdığı pay ondadır.+

Halkın önderleri bir araya gelecek.

O, İsrail için Yehova’nın adaletini

Ve hükümlerini uygulayacak.”

22 Dan için şöyle dedi:+

“Dan bir aslan yavrusudur.+

Başan’dan fırlayıp çıkacak.”+

23 Naftali için şöyle dedi:+

“Naftali Yehova’nın bereketiyle dolmuş,

Onayıyla doymuştur.

Batıyı ve güneyi kendine mülk edin.”+

24 Aşer için şöyle dedi:+

“Aşer, oğullardan yana bereket görsün.+

Kardeşlerinin onayını kazansın,+

Ayağını zeytinyağına daldırsın.+

25 Senin kapılarının sürgüleri demir ve bakırdır,+

Ömrün boyunca rahat rahat dolaşacaksın.

26 Yüce katında sana yardım etmek için+

Bulutlar üzerine oturup gökleri aşan+

Yeşurun’un+ Tanrısının eşi benzeri yoktur.+

27 Devirlerin Tanrısı sana sığınaktır,+

Tükenmeyen gücüyle kolları sana destek olur,+

Senin önünden düşmanı kovar,+

‘Yok et, bitir onları!’+ der.

28 İsrail güvenlik içinde yaşayacak,+

Yakup’un pınarından olanlar,+ kimse karışmadan

Tahıl ve yeni şarap memleketinde yaşayacaklar.+

Gökler de çiy damlatacak.+

29 Ne mutlu sana ey İsrail!+

Yehova’nın sağladığı kurtuluşu yaşamış+

Senin gibi bir halk var mı?+

O senin yardımına koşan kalkanın+

Ve haşmetli kılıcındır.+

Bu yüzden karşında düşmanların korkup çekilecek,+

Ve sen onların yüksek yerlerini çiğneyeceksin.”+

34 Sonra Musa Moab düzlüklerinden Nebo Dağına,+ Eriha’ya bakan+ Pisga tepesine+ çıktı. Yehova oradan kendisine tüm diyarı; Dan’a+ kadar uzanan Gilead’ı, 2 tüm Naftali’yi, Efraim ve Manasse topraklarını, batıdaki denize+ kadar uzanan tüm Yahuda topraklarını, 3 Necef’i,+ hurma ağaçları şehrinin,+ Eriha’nın bulunduğu ovayı, Tsoar’a+ dek tüm Ürdün Havzasını*+ gösterdi.

4 Ve Yehova ona, “İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a, ‘Senin soyuna vereceğim’ diye yemin ettiğim diyar bu”+ dedi. “Gözlerinle gör diye sana gösterdim, çünkü oraya geçmeyeceksin.”+

5 Sonra Yehova’nın söylediği gibi, Yehova’nın kulu Musa+ orada, Moab diyarında öldü.+ 6 Onu Moab diyarında, Beyt-peor+ karşısındaki vadide gömdü, bugüne dek kimse onun mezarının yerini bilmez.+ 7 Musa öldüğünde yüz yirmi yaşındaydı,+ gözleri zayıflamamış,+ gücü kuvveti tükenmemişti.+ 8 İsrailoğulları Moab düzlüklerinde Musa’nın arkasından otuz gün ağladılar.+ Sonunda Musa için ağlayıp yas tuttukları günler sona erdi.

9 Nun oğlu Yeşu ruhun verdiği hikmetle doluydu,+ çünkü Musa onun üzerine elini koymuştu.+ İsrailoğulları onu dinliyor ve Yehova’nın Musa’ya verdiği emirlere göre davranıyorlardı.+ 10 Fakat İsrail’de bugüne dek Yehova’nın Musa gibi+ yakından* tanıdığı+ başka bir peygamber çıkmadı. 11 Yehova’nın onu gönderip Mısır’da Firavunun, onun tüm hizmetkârlarının önünde ve ülkesinde yaptırdığı tüm işaretler, mucizeler+ 12 ve de bütün İsrail’in gözü önünde gerçekleştirdiği tüm güçlü ve görkemli işler+ bakımından Musa gibisi yoktu.

[Dipnotlar]

Tkr 1:1 Ya da “arasındaki”

Tkr 3:11 Ya da “Lahdi siyah bazalt taşındandı.” Araplar bazalta hâlâ “demir” der.

Tkr 3:11 Sözcük anlamıyla, “insan arşını”; bir arşın 44,5 santimetre

Tkr 3:14 Anlamı, “Yair’in Obaları”

Tkr 3:17 Celile Gölünün eski adı.

Tkr 4:13 Sözcük anlamıyla, “On Söz”

Tkr 4:24 Ya da “kıskanç”

Tkr 4:35 Başlangıç 5:22’deki dipnota bakın.

Tkr 5:9 Ya da “kıskanç”

Tkr 6:7 Sözcük anlamıyla, “oğullarına”

Tkr 6:16 Anlamı, “Sınama; Deneme”

Tkr 7:10 Sözcük anlamıyla, “yüzlerine”

Tkr 7:26 Ya da “yok edilmeye adanmış”

Tkr 9:6 Sözcük anlamıyla, “boynu sert”

Tkr 11:10 Bostan dolabını çevirerek, kanal açarak, ya da başka bir şekilde ayakları kullanarak yapılan sulama.

Tkr 11:24 Akdeniz.

Tkr 11:29 Sözcük anlamıyla, “vereceksin”

Tkr 14:1 Sözcük anlamıyla, “gözlerinizin arasını”; muhtemelen alın bölgesi.

Tkr 14:5 İbranice zemer; “çengel boynuzlu dağ keçisi” ya da “elik” olarak da bilinir.

Tkr 14:7 Kayalık yerlerde yaşayan, tavşana benzer bir hayvan.

Tkr 14:14 Ya da “kuzgun”

Tkr 16:1 Anlamı “Yeşil Başaklar.” Başakların olgunlaşmış fakat henüz yumuşak olan hali. Abib ayı, martın ikinci yarısı ile nisanın ilk yarısına denk gelir. Babil sürgününden sonra nisan olarak adlandırıldı. Ek 6’ya bakın.

Tkr 18:10 Sözcük anlamıyla, “ateşten geçiren”

Tkr 19:6 Sözcük anlamıyla, “can”

Tkr 19:11 Sözcük anlamıyla, “can”

Tkr 19:13 Sözcük anlamıyla, “gözün acımayacak”

Tkr 22:30 Sözcük anlamıyla, “eteğini açmış”

Tkr 23:17 Tapınaklarda fuhuş için kullanılan genç erkekler.

Tkr 23:18 Muhtemelen “oğlancı”; özellikle erkek çocuklarla ilişki kuran kişi.

Tkr 23:23 Sözcük anlamıyla, “dudaklarından”

Tkr 24:1 Ya da “ona sahip olduğunda”

Tkr 27:20 Sözcük anlamıyla, “eteğini açan”

Tkr 28:22 Sıcak doğu rüzgârıyla ortaya çıkan ve ekinlerin kuruyup solmasına yol açan bir bitki hastalığı.

Tkr 28:27 Sözcük anlamıyla, “basur”

Tkr 32:15 Anlamı “Doğru Kişi”; İsrail için onur ifade eden bir unvan.

Tkr 32:44 Yeşu.

Tkr 33:10 Ya da “burnuna”

Tkr 34:3 Başlangıç 13:10’daki dipnota bakın.

Tkr 34:10 Sözcük anlamıyla, “yüz yüze”

    Türk İşaret Dili Yayınları (2007-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türk İşaret Dili
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş