Zekeriya
1 Darius’un ikinci yılında,+ sekizinci ayda peygamber İddo+ oğlu Berekya oğlu Zekeriya’ya+ Yehova’nın sözü geldi: 2 “Yehova atalarınıza kızgın, hem de çok kızgın.+
3 Onlara şöyle diyeceksin: Göklerin* hâkimi Yehova diyor ki, ‘Bana dönün,+ Ben de size dönerim’+ Yehova’nın sözü. Göklerin hâkimi Yehova böyle diyor.
4 ‘Atalarınıza benzemeyin;+ önceki peygamberler onlara “Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: Lütfen, kötü yollarınızdan, kötü işlerinizden dönün”+ demişlerdi.+
Ama onlar dinlemediler, Bana aldırış etmediler.’+ Yehova’nın sözü.
5 ‘Hani nerede o atalarınız?+ Ya peygamberler,+ çağlar boyu yaşadılar mı? 6 Peygamber kullarıma+ bildirdiğim sözler ve kurallardan atalarınız kaçabildi mi?+ Bu nedenle, atalarınız yollarından dönüp ‘Göklerin hâkimi Yehova, davranışlarımıza, işlerimize göre bize ne yapmayı düşündüyse,+ onu yaptı’ dediler.”+
7 Darius’un ikinci yılında,+ on birinci ayın, Şebat ayının yirmi dördüncü günü peygamber İddo+ oğlu Berekya oğlu Zekeriya’ya+ Yehova’nın sözü geldi: 8 “Geceleyin baktım, kızıl bir ata+ binmiş bir adam+ gördüm; vadideki mersin ağaçları+ arasında duruyordu; arkasında kızıl, al ve beyaz atlar vardı.”+
9 Bunun üzerine “Efendim, bu atlılar kim?” diye sordum.+
Benimle konuşan melek “Bunların kim olduğunu sana göstereyim” dedi.+
10 Mersin ağaçları arasında durmakta olan adam cevap olarak “Bunlar Yehova’nın dünyada dolaşmaları için gönderdikleri” dedi.+ 11 Ve gönderilenler, mersin ağaçları arasında duran Yehova’nın meleğine “Dünyada dolaştık” dediler,+ “Dünyanın her yeri sakin, hiç huzursuzluk yok.”+
12 Yehova’nın meleği “Ey göklerin hâkimi Yehova” dedi, “Yetmiş yıldır lanetli bıraktığın+ Yeruşalim’e ve Yahuda şehirlerine ne zamana kadar merhamet göstermeyeceksin?”+
13 Bunun üzerine Yehova benimle konuşan meleğe teselli edici tatlı sözlerle karşılık verdi.+ 14 Ve benimle konuşan melek “Şunu bildir” dedi, “Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Yeruşalim ve Sion için büyük kıskançlık duyuyorum.+ 15 Rahat içindeki milletlere çok öfkeliyim;+ çünkü Ben biraz kızmıştım,+ ama felakete yol açan onlar oldu.’+
16 Bu nedenle Yehova şöyle diyor: ‘Yeruşalim’e merhametle döneceğim.+ Evim orada yine yapılacak’,+ göklerin hâkimi Yehova’nın sözü, ‘Ve Yeruşalim üzerine ölçü ipi çekilecek.’+
17 Şunları da bildir: Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Şehirlerim yine iyiliğimle dolup taşacak+ ve Ben Yehova, Sion’a yine acıyacağım,+ Yeruşalim’i yine seçeceğim.’”+
18 Ve başımı kaldırıp baktım, dört boynuz+ vardı. 19 Benimle konuşan meleğe “Bunlar nedir?” diye sordum. O da “Bunlar Yahuda’yı,+ İsrail’i+ ve Yeruşalim’i+ darmadağın eden boynuzlar” dedi.
20 Derken Yehova bana dört zanaatçı gösterdi. 21 “Bunlar ne yapmaya geliyor?” diye sordum.
Şu cevabı verdi: “Bu boynuzlar+ Yahuda’yı öylesine darmadağın etti ki, kimse başını kaldıramadı. Bu zanaatçılar da Yahuda’yı dağıtmak için boynuzlarını kaldıran milletleri tir tir titretmeye, boynuzlarını yere çalmaya geliyor.”+
2 Ve yine başımı kaldırıp baktım, bir adam gördüm, elinde ölçü ipi vardı.+ 2 “Nereye gidiyorsun?” dedim.
O da “Yeruşalim’i ölçmeye, genişliği ve uzunluğu ne kadarmış görmeye” diye karşılık verdi.+
3 Ve benimle konuşan melek yanımdan ayrıldı, başka bir melek onu karşılamaya çıktı. 4 Ona şöyle dedi: “Koş, orada duran genç adama gidip şunu de: ‘Şehir insanlarla, hayvanlarla dolacağından,+ Yeruşalim’de suru olmayan taşra köylerinde olduğu gibi oturulacak.+ 5 Ve Ben onun için, çepçevre ateşten bir sur olacağım,+ orayı ihtişamımla dolduracağım.’+ Yehova’nın sözü.”
6 “Hey, siz! Oradakiler! Kuzey diyarından kaçın!”+ Yehova’nın sözü.
“Çünkü Ben sizi göklerin dört yeliyle etrafa saçtım.”+ Yehova’nın sözü.
7 “Hey sen, Babil kızıyla birlikte oturan Sion,+ kaç!+ 8 Çünkü göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor (yüceltildikten sonra,+ sizi yağmalayan milletlere+ beni O gönderdi): ‘Size dokunan+ Benim gözbebeğime+ dokunmuş olur. 9 Elimi onlara karşı kaldırıyorum;+ kölelerine ganimet olacaklar.’+ Ve siz, beni göklerin hâkimi Yehova’nın gönderdiğini anlayacaksınız.+
10 Ey Sion kızı haykır, sevin,+ çünkü işte geliyorum+ ve aranızda bulunacağım.”+ Yehova’nın sözü. 11 “O gün birçok millet Bana, Yehova’ya bağlanacak+ ve gerçekten Benim halkım olacak;+ o zaman aranızda bulunacağım.” Ve beni sana göklerin hâkimi Yehova’nın gönderdiğini anlayacaksın.+ 12 Yehova kutsal toprak üzerinde Yahuda’yı Kendi payı olarak mülk edinecek,+ yine Yeruşalim’i seçecek.+ 13 Yehova’nın önünde bütün insanlar sussun,+ çünkü O kutsal mekânından+ kalkıp harekete geçti.+
3 Ve Yehova, bana meleğinin önünde duran başkâhin Yeşu’yu+ ve ona karşı koymak için+ sağında duran Şeytan’ı+ gösterdi. 2 Yehova’nın meleği+ Şeytan’a “Yehova seni azarlasın,+ ey Şeytan!” dedi, “Evet, Yeruşalim’i seçen+ Yehova seni azarlasın! Ateşten çıkarılan+ odun parçası o adam değil mi?”
3 Yeşu kirli giysiler içindeydi+ ve meleğin önünde duruyordu. 4 Melek, önünde duranlara “Üzerinden kirli giysileri çıkarın” dedi. Ve ona “Görüyorsun, senin üzerinde suçundan iz bırakmadım,+ sana ihtişamlı giysini giydireceğim”+ dedi.
5 Bunun üzerine ben “Başına temiz bir sarık takın”+ dedim. Başına temiz bir sarık taktılar ve onu giydirdiler. Yehova’nın meleği yanında duruyordu. 6 Yehova’nın meleği Yeşu’ya şu uyarıda bulundu: 7 “Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Eğer yolumda yürürsen, verdiğim görevi yerine getirirsen,+ evimin hâkimi+ olursun, avlularımı sen korursun; Ben de sana burada duranların arasına girme serbestliği veririm.’
8 ‘Lütfen dinle ey başkâhin Yeşu, sen ve önünde oturan arkadaşların, o adamlar ki iyilik alametidirler;+ işte Ben, kulum+ Filizi+ ortaya çıkarıyorum. 9 Yeşu’nun önüne koyduğum taşa+ bak! Tek taşın üzerinde yedi göz var.+ İşte, onun üzerine bir yazı oyuyorum;+ ve bu diyarın suçunu bir günde ortadan kaldıracağım.’+ Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü.
10 ‘O gün, her biriniz kendi asmasının, incir ağacının altında otururken, birbirinize sesleneceksiniz.’ Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü.”+
4 Benimle konuşan melek geri dönüp beni uykudan uyandırılan biri gibi uyandırdı.+ 2 Sonra “Ne görüyorsun?”+ diye sordu.
“Tamamı altın bir şamdan görüyorum,+ tepesinde bir tas var” dedim. “Üzerinde yedi kandil bulunuyor, yedi+ kandil; kandillerin yedi borusu var. 3 Şamdanın yanında iki zeytin ağacı+ duruyor, biri tasın sağında diğeri solunda.”
4 Benimle konuşan meleğe “Efendim bunların anlamı ne?” diye sordum.+ 5 Ve melek şu karşılığı verdi: “Bunların anlamını gerçekten bilmiyor musun?”
“Hayır efendim”+ dedim.
6 Bunun üzerine bana şunları söyledi: “Yehova Zerubbabel’e diyor ki, ‘Ne askeri güçle+ ne de kudretle,+ ancak Benim ruhumla’,+ göklerin hâkimi Yehova böyle dedi. 7 Ey büyük dağ, sen kim oluyorsun?+ Zerubbabel’in+ önünde bir düzlük olacaksın. Son taşı* o kaldırıp koyacak;+ ve karşısında ‘Ne güzel! Ne güzel!’+ diye bağıracaklar.”+
8 Ve bana Yehova’nın şu sözü geldi: 9 “Zerubbabel bu evin temelini kendi elleriyle attı+ ve onu yine kendi elleriyle tamamlayıp bitirecek.+ Böylece beni size göklerin hâkimi Yehova’nın gönderdiğini anlayacaksın.+ 10 Küçük işler gününü kim hor görebilir?+ Zerubbabel’in elindeki çekülü görüp sevinecekler;+ yedi göz de sevinecek. Bu yedi göz Yehova’nın gözleridir;+ bu gözler tüm yeryüzünü tarar.”+
11 Ona “Şamdanın sağında ve solunda duran bu iki zeytin ağacının anlamı ne?”+ diye sordum. 12 Ve bir soru daha sordum: “İçinden altın sıvı akan iki altın borunun ve yanlarındaki iki zeytin dalının anlamı ne?”
13 Bana “Bunların anlamını gerçekten bilmiyor musun?” dedi.
“Hayır efendim” dedim.+
14 Bunun üzerine “Bunlar tüm yeryüzünün Rabbinin yanında duran+ meshedilmiş iki kişidir”+ dedi.
5 Başımı tekrar kaldırıp baktım ve uçan bir tomar+ gördüm. 2 Bana “Ne görüyorsun?”+ diye sordu.
“Uçan bir tomar görüyorum” dedim, “Boyu yirmi arşın, eni on arşın.”
3 Bunun üzerine “Bütün dünya üzerinde dolaşan bir lanet bu”+ dedi; “Çünkü hırsızlık yapıp+ tomarın bir yüzündeki yazıya göre lanetli olan herkes cezasız kaldı; ant içip+ tomarın diğer yüzüne göre+ lanetli olan da cezasız kaldı. 4 ‘Onu Ben yolladım’, Yehova’nın sözü, ‘Hırsızın evine de, Benim adımla yalan yere ant içenin+ evine de girecek ve evin içinde kalacak; kerestesiyle, taşlarıyla birlikte evi tamamen ortadan kaldıracak.’”+
5 Sonra benimle konuşan melek yeniden görünüp “Lütfen başını kaldırıp şu ortaya çıkanın ne olduğuna bak” dedi.
6 Ona “Bu nedir?’ diye sordum.
“Bu çıkan, bir efa”* dedi. “Onların bütün dünyadaki görünümü işte böyle.” 7 Baktım, yuvarlak kurşun kapak yukarı kaldırıldı; efanın içinde bir kadın oturuyordu. 8 Melek “Bu Kötülük” dedi. Kadını yine efanın içine itip+ kurşun kapakla efanın ağzını kapattı.
9 Sonra başımı kaldırıp baktım, iki kadının gelmekte olduğunu gördüm; rüzgâr onların kanatlarındaydı. Leyleğinki gibi kanatları vardı. Efayı yavaş yavaş yerle gök arasına kaldırdılar. 10 Bunun üzerine, benimle konuşan meleğe “Efayı nereye götürüyorlar?” diye sordum.
11 “Kadına ev+ yapmak için Şinar diyarına”+ dedi, “Ev yapılınca kadın oraya, kendi yerine yerleştirilecek.”
6 Başımı kaldırıp baktım, işte, iki bakır dağ arasından dört savaş arabası çıkmış geliyordu. 2 Birinci arabayı kızıl atlar,+ ikinci arabayı siyah atlar çekiyordu.+ 3 Üçüncüsüne beyaz atlar,+ dördüncüsüne ise alaca,+ benekli atlar koşulmuştu.
4 Benimle konuşan meleğe “Efendim, bunlar ne?” diye sordum.+
5 Bana “Bunlar göklerin dört ruhudur”+ dedi, “Tüm yeryüzünün+ Rabbi önünde durdular+ ve şimdi oradan çıkmış geliyorlar.+ 6 Siyah atların çektiği araba kuzeydeki topraklara+ gidiyor; beyaz atların çektiği araba denizin* ötesine doğru, benekli atlarınki ise güneydeki topraklara+ gidiyor. 7 Alaca atlar+ da kendilerine ayrılan topraklarda dolaşmak+ için nereye gideceklerini öğrenmek istiyorlar.” O zaman “Gidin, yeryüzünde dolaşın” dedi, onlar da gidip yeryüzünde dolaşmaya başladılar.
8 O bana seslenerek “Bak, kuzey+ topraklarına gidenler, orada Yehova’nın ruhunu yatıştırdılar”+ dedi.
9 Ve bana Yehova’nın şu sözü geldi: 10 “Sürgündeki halkın gönderdiği bağışların+ bir kısmını Helday, Tobiya ve Yedaya’dan al ve aynı gün, Babil’den gelen o adamlarla birlikte Tsefanya oğlu+ Yoşiya’nın evine git. 11 Gümüşü, altını alıp görkemli bir taç yap+ ve onu başkâhin Yehotsadak oğlu Yeşu’nun başına tak.+ 12 Ve ona şunları söyle:
“Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘İşte, Filiz+ adındaki adam!+ O bulunduğu yerde filizlenecek ve Yehova’nın mabedini inşa edecek.+ 13 Evet, Yehova’nın mabedini o inşa edecek, itibarlı olacak;+ tahtına oturup saltanat sürecek; tahtında otururken kâhinlik de yapacak+ ve her iki görevi arasında tam bir uyum olacak.+ 14 Görkemli taç Helem, Tobiya, Yedaya+ ve Tsefanya oğlu Hen’in anılması+ için Yehova’nın mabedine konacak. 15 Uzaklarda olanlar gelecek, Yehova’nın mabedinin yapımında çalışacak.”+ Böylece beni size göklerin hâkimi Yehova’nın gönderdiğini anlayacaksınız.+ Tanrınız Yehova’nın sözüne kulak verirseniz bunlar olacak.’”+
7 Kral Darius’un+ dördüncü yılında, dokuzuncu ayın, Kislev ayının+ dördüncü günü Zekeriya’ya Yehova’nın sözü geldi. 2 Beytel halkı, Yehova’nın lütfunu dilemek+ için Şaretser’i, Regem-melek’i ve adamlarını gönderip, 3 göklerin hâkimi Yehova’nın evinin kâhinlerine+ ve peygamberlere, “Yıllardır yaptığım gibi, yine beşinci+ ay ağlayıp oruç tutayım mı?” diye sordu.+
4 Ve bana göklerin hâkimi Yehova’nın şu sözü geldi: 5 “Memleketin tüm halkına ve kâhinlere de ki, ‘Yetmiş yıldır,+ beşinci ve yedinci+ aylarda oruç tutup+ feryat ederken aslında Bana mı, Benim için mi oruç tutuyordunuz?+ 6 Yediğinizde, içtiğinizde kendiniz için yiyip içmiyor muydunuz? 7 Yeruşalim’le çevresindeki şehirlerde rahat içinde yaşarken, Necef+ ve Şefela+ insanlarla doluyken, Yehova’nın önceki peygamberler+ aracılığıyla söylediği sözleri dinlemeniz gerekmez miydi?’”+
8 Ve Zekeriya’ya Yehova’nın sözü geldi: 9 “Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Hüküm verirken gerçek adaleti yerine getirin;+ birbirinize vefalı+ ve merhametli+ olun. 10 Dul kadının,+ yetimin,+ aranızda yaşayan yabancının,+ mazlumun hakkını yemeyin;+ birbirinize kötülük tasarlamayın.’+ 11 Fakat onlar bu söylenenlere kulak asmadılar;+ hep inatla omuz silktiler;+ duymamak için kulaklarını tıkadılar.+ 12 Göklerin hâkimi Yehova’nın, ruhuyla+ ve önceki peygamberler+ aracılığıyla bildirdiği sözleri yerine getirmemek ve kanuna uymamak için+ yüreklerini+ taş gibi sertleştirdiler; göklerin hâkimi Yehova buna çok öfkelendi.”+
13 “‘İşte bu yüzden, Ben seslenirken onlar dinlemediği gibi,+ onlar seslenirken de Ben dinlemeyeceğim.’+ Göklerin hâkimi Yehova böyle diyor. 14 ‘Onları hiç tanımadıkları milletlerin+ arasına fırtına gibi savurdum;+ arkalarında bıraktıkları topraklar ıssız kaldı, ne oralardan geçen oldu, ne de oraya geri dönen.+ O güzel diyar+ şaşkınlık veren bir yer haline getirildi.’”
8 Ve göklerin hâkimi Yehova’dan bana şu söz geldi: 2 “Göklerin hâkimi Yehova+ şöyle diyor: Sion için büyük kıskançlık duyacağım;+ büyük öfkeyle+ onu kıskanacağım.”
3 “Yehova şöyle diyor: Sion’a döneceğim,+ Yeruşalim’de oturacağım;+ Yeruşalim’e Hakikat Şehri,+ göklerin hâkimi Yehova’nın dağına+ kutsal dağ+ denecek.’”
4 “Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Yeruşalim meydanlarında yine yaşlı erkekler ve yaşlı kadınlar oturacak;+ çok yaşlı olduklarından, her birinin değneği+ elinde olacak. 5 Şehrin meydanları, oynayan erkek ve kız çocuklarla dolacak.’”+
6 “Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘O günlerde bu halkın artakalanına bunlar gerçekleşmesi olanaksız görünecekse de, Benim için olanaksız bir şey olabilir mi?’+ Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü.”
7 “Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘İşte, halkımı gündoğusundaki ve günbatısındaki topraklardan kurtarıyorum.+ 8 Onları geri getireceğim. Yeruşalim’in içinde oturacak,+ Benim halkım olacaklar;+ Ben de onların sadık ve doğru Tanrısı olacağım.’”+
9 “Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Göklerin hâkimi Yehova’nın mabedinin yapılması için,+ evin temelinin atıldığı gün peygamberlerin söylediği sözleri bu günlerde onların ağzından+ duyan sizler, güçlü olun.+ 10 O günlerden önce, insan için de hayvan için de ücret ödenmezdi;+ düşman yüzünden kimse bir yerden bir yere huzur içinde gidip gelemezdi;+ çünkü Ben bütün insanları birbirine düşürmüştüm.’+
11 ‘Ama şimdi bu halkın artakalanına o günlerdeki gibi davranmayacağım.’+ Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü. 12 ‘Çünkü barış tohumu ekilecek;+ asma meyvesini,+ toprak ürününü,+ gökler çiyini+ verecek; Ben bu halkın artakalanının+ bütün bunları miras almasını sağlayacağım.+ 13 Sizi kurtaracağım ey Yahuda ve İsrail+ evi. Ve siz milletler arasında nasıl bir lanet olduysanız,+ şimdi de bir nimet olacaksınız.+ Korkmayın.+ Güçlü olun.’+
14 Çünkü göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Atalarınız Beni kızdırdığından başınıza felaket getirmeyi nasıl tasarlamış+ ve bu kararımdan caymamışsam’,+ göklerin hâkimi Yehova’nın sözü, 15 ‘Bu günlerde de Yeruşalim’e ve Yahuda evine iyilik etmeyi tasarlıyorum.+ Korkmayın.’+
16 ‘Şunları yapın:+ Birbirinize doğruyu söyleyin.+ Şehrinizin kapılarında davalara bakarken hakikate uygun ve barış getiren hükümler verin.+ 17 Yüreğinizde birbirinize karşı kötülük tasarlamayın;+ yalan yere ant etmeyi sevmeyin,+ çünkü Ben bunların hepsinden nefret ederim.’+ Yehova’nın sözü.”
18 Ve bana göklerin hâkimi Yehova’dan bir söz geldi: 19 “Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Dördüncü,+ beşinci,+ yedinci,+ onuncu+ ayların oruç dönemi, Yahuda evi için sevinçli, coşkulu, güzel birer bayram zamanı olacak.+ Öyleyse hakikati ve barışı sevin.’+
20 Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Daha birçok millet, birçok şehrin halkı gelecek.+ 21 Bir şehrin halkı diğer şehirdekilere gidip “Haydi hemen Yehova’dan lütuf dilemeye,+ göklerin hâkimi Yehova’ya danışmaya gidelim,+ ben de gideceğim” diyecek.+ 22 Ve göklerin hâkimi Yehova’ya danışmak, Yehova’nın lütfunu dilemek için birçok halk ve güçlü millet Yeruşalim’e gelecek.’+
23 Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘O günlerde öyle olacak ki, tüm milletlerden ve dillerden+ on kişi bir Yahudinin+ eteğine yapışacak,+ onu tutup “Biz de sizinle gidelim,+ çünkü Tanrı’nın sizinle olduğunu duyduk” diyecek.’”+
9 Bir bildiri:+
“Yehova’nın sözü Hadrak topraklarına karşı, Şam’ı+ hedef alıyor (çünkü Yehova’nın gözü insanoğlunun,+ tüm İsrail kabilelerinin üzerinde). 2 Ayrıca, onun* sınırındaki Hamat’ı+ ve çok bilge olduğundan+ dolayı Sur’la+ Sayda’yı+ da hedef alıyor. 3 Sur kendine bir savunma duvarı yaptı; toprak kadar çok gümüş, sokakların çamuru kadar çok altın depoladı.+ 4 Ama Yehova onu yerinden edecek ve ordusunu denize dökecek;+ ateş onu yiyip bitirecek.+ 5 Bunu gören Aşkelon korkacak; Gazze de şiddetli ağrılar çekecek; Ekron+ da öyle, çünkü umudu boşa çıktığından+ utanç duyacak. Gazze’de kral ortadan kalkacak; Aşkelon’da oturulmayacak.+ 6 Aşdod’da gayri meşru+ bir oğul oturacak+ ve Ben Filistîlerin gururunu kıracağım.+ 7 Kanlı şeylerini ağzından, iğrenç şeylerini dişleri arasından alıp yok edeceğim.+ Onda da Tanrımız için bir artakalan olacak ve bu artakalan Yahuda’da emir+ gibi olacak;+ Ekron Yebusilere benzeyecek.+ 8 Girip çıkan olmasın diye evimin çevresine adeta ordugâh kuracağım;+ artık bir angaryacı onları ezip geçmeyecek,+ çünkü şimdi hallerini Kendi gözümle görüyorum.+
9 Ey Sion kızı, sevinçten coş!+ Ey Yeruşalim kızı, zaferi haykır!+ İşte, kralın+ sana geliyor.+ O zafer kazanmış,+ alçakgönüllü+ ve doğru bir kral. Bir eşeğe binmiş, yetişkin bir eşeğin sırtında geliyor.+ 10 Ben Efraim’den savaş arabalarını, Yeruşalim’den atları kaldıracağım.+ Savaşçıların yayları+ kırılıp yok edilecek. Kralın milletlere barışı ilan edecek+ ve denizden denize, Irmaktan* yerin uçlarına dek saltanat sürecek.+
11 Sana gelince ey kadın, aramızdaki ahdin kanı+ nedeniyle tutsaklarını+ susuz çukurdan çıkarıp salacağım.
12 Kalenize dönün,+ ey umut tutsakları.+
Bugün bildiriyorum ki ey kadın, ‘Sana iki kat pay vereceğim.+ 13 Çünkü Yahuda’yı yay gibi gereceğim. Efraim’i de onun içine ok gibi yerleştireceğim. Ey Sion senin oğullarını+ uyandıracağım, ey Yunan toprakları,+ onları senin oğullarına karşı uyandıracağım. Ve seni yiğidin kılıcı+ gibi yapacağım.’ 14 Yehova’nın onlarla olduğu görülecek+ ve O’nun oku şimşek gibi çakacak;+ Ulu Rab Yehova boru çalacak+ ve güney kasırgasıyla birlikte ilerleyecek.+ 15 Göklerin hâkimi Yehova onları savunacak. Sapan taşlarını ayaklar altına alacaklar, onları yiyip bitirecekler.+ Şarap içmiş gibi+ gürültü koparacaklar; leğen gibi, sunağın köşeleri gibi dolacaklar.+
16 Ve Tanrıları Yehova o gün Kendi halkını, sürüsünü+ kurtaracak;+ O’nun toprağının üzerinde bir tacın pırıl pırıl parlayan taşları gibi olacaklar.+ 17 O’nun iyiliği ne büyük,+ güzelliği ne muhteşem!+ Delikanlılar tahılla, genç kızlar da yeni şarapla gelişecek.”+
10 “İlkbahar yağmurları vaktinde+ Yehova’dan yağmur dileyin.+ Yağmur bulutlarını oluşturan,+ insanların üzerine sağanak yağmurlar yağdıran,+ herkesin tarlasını yeşerten+ Yehova’dır. 2 Terafim*+ gizemli konuşuyor; falcılar düzme görüntüler,+ anlamsız düşler anlatarak halkı boş yere avutmaya çalışıyor.+ Halk bu yüzden sürü gibi dağılacak,+ sefil olacak, çünkü başlarında çoban yok.+
3 Çobanlara çok öfkeliyim,+ keçi gibi davranan önderlerden+ hesap soracağım.+ Çünkü göklerin hâkimi Yehova sürüsüyle, Yahuda eviyle ilgilendi+ ve onu savaşta Kendi soylu atı gibi yaptı.+ 4 Baş*+ ondan çıkacak, destek olan hükümdar+ ondan çıkacak; savaşçıların yayı+ ondan çıkacak; her amir+ ondan çıkacak; evet hepsi ondan çıkacak. 5 Ve onlar savaşta sokakların çamurunu çiğneyen+ yiğitler+ gibi olacaklar. Savaşacaklar, çünkü Yehova onlarla olacak.+ Atlılar ise utanç duyacak.+ 6 Ve Ben Yahuda evini üstün kılacağım, Yusuf evini kurtaracağım.+ Onlara oturacakları bir yer vereceğim, kendilerine merhamet edeceğim+ ve onları hiç reddetmemiş gibi olacağım,+ çünkü Ben Tanrıları Yehova’yım ve onlara cevap vereceğim.+ 7 Efraim halkı yiğit gibi olacak;+ şarap içmiş gibi yüreği neşelenecek.+ Oğulları bunu görüp sevinecek;+ yürekleri Yehova’yla coşacak.+
8 ‘Islık çalıp+ onları bir araya toplayacağım; onları bedelle kurtaracağım.+ Geçmişte nasıl çoğaldılarsa, öyle çoğalacaklar.+ 9 Onları halkların arasına tohum eker gibi dağıtacağım;+ çok uzaklarda Beni anacaklar.+ Oğullarıyla birlikte yeniden canlanıp geri dönecekler.+ 10 Onları Mısır diyarından geri getireceğim,+ Asur’dan toplayacağım;+ Gilead topraklarına,+ Lübnan’a getireceğim; onlara yetecek yer bulunmayacak.+ 11 Ve O, suları altüst ederek denizden geçecek;+ dalgalara vurup onu yatıştıracak.+ Nil’in tüm derin yerleri kuruyacak;+ Asur’un gururu kırılacak,+ Mısır’ın asası+ elinden gidecek.+ 12 Ve Ben Yehova onları üstün kılacağım;+ Benim adıma yaraşır bir yaşam sürecekler.’+ Yehova’nın sözü.”
11 “Ey Lübnan,+ kapılarını aç da, sedir ağaçlarını ateş yakıp yok etsin.+ 2 İnle ey ardıç ağacı, çünkü sedir ağacı devrildi, heybetli ağaçlar mahvoldu!+ Feryat edin ey Başan’ın devasa ağaçları, çünkü içine girilemeyen orman yerle bir oldu!+ 3 Dinleyin! Çobanlar feryat ediyor,+ çünkü ihtişamları ellerinden alındı.+ Dinleyin! Yeleli genç aslanlar kükrüyor, çünkü Ürdün Irmağı boyunca uzanan mağrur çalılar harap edildi.+
4 Tanrım Yehova şöyle diyor: ‘Ölüme giden sürüyü güt.+ 5 Sürüyü satın alanlar koyunları öldürdükleri+ halde suçlu tutulmuyor;+ satanlar+ da “Yehova’ya şükür, zengin oluyorum” diyor.+ Çobanlar kendi sürülerine hiç acımıyor.’+
6 ‘Ben de memlekette yaşayanlara artık acımayacağım.’+ Yehova’nın sözü. ‘Herkesi komşusunun eline,+ kralının eline+ düşüreceğim. Memleketi paramparça edecekler ve Ben kimseyi kimsenin elinden kurtarmayacağım.’”+
7 Ey sürünün mazlumları,+ ölüme giden+ sürüyü sizin için güttüm.+ Bunun için kendime iki değnek aldım.+ Birine Lütuf*+ diğerine Birlik+ adını verdim ve sürüyü gütmeye gittim. 8 En sonunda, bir ay içinde+ üç çobanı kovdum, çünkü onlara artık tahammül edemez hale gelmiştim,+ onlar da benden tiksiniyorlardı. 9 Ve “Sizi artık gütmeyeceğim” dedim.+ “Ölen ölsün. Yok olan yok olsun.+ Geriye kalanlar birbirini mahvetsin, herkes diğerinin etini yesin.”+ 10 Böylece Lütuf+ adını verdiğim değneğimi aldım, bütün halkla yapmış olduğum ahdi bozmak+ için onu kırıp paramparça ettim.+ 11 Ahit o gün bozuldu; beni gözleyen+ sürünün mazlumları+ bunun Yehova’nın sözü olduğunu böylece anladı.
12 Sonra onlara “Eğer uygun görüyorsanız,+ bana ücretimi verin, ama uygun görmüyorsanız, kalsın” dedim. Ve ücretimi verdiler, otuz gümüş.+
13 Bunun üzerine Yehova bana “O gümüşleri (Bana biçtikleri o yüksek değeri)+ hazineye at”+ dedi. Ben de otuz gümüşü alıp Yehova’nın evindeki hazineye attım.+
14 Sonra Yahuda ile İsrail arasındaki+ kardeşliği+ bozmak için Birlik+ adını verdiğim ikinci değneğimi de kırıp paramparça ettim.
15 Ve Yehova bana “Kendine işe yaramaz bir çobanın+ takımlarını al” dedi. 16 “Çünkü işte Ben memleketin başına öyle bir çoban dikiyorum ki,+ koyunların yok olup gitmesine aldırmayacak;+ yavruları aramayacak, sakatlananları iyileştirmeyecek+ ve ayakta kalanları beslemeyecek. Semiz olanların etini yiyecek,+ toynaklarını sökecek.+ 17 Sürüyü terk eden+ o değersiz çobanımın vay haline!+ Kılıç onun koluna ve sağ gözüne inecek. Kolu kuruyacak,+ sağ gözünün feri sönecek.”
12 Bir bildiri:
“Yehova’nın İsrail hakkında söylediği söz.” Gökleri geren,+ yerin temelini atan,+ insanın içindeki ruha+ şekil veren Yehova’nın sözü: 2 “Ben Yeruşalim’i,+ çevresindeki bütün halkları sersemleten bir kâse yapıyorum.+ Yeruşalim de Yahuda da kuşatma altına alınacak.+ 3 Ve o gün+ öyle olacak ki, Ben Yeruşalim’i bütün halklar için ağır bir taş+ yapacağım. Onu kaldırmaya yeltenenlerin hepsi derin yaralar alacak. Yeryüzünün tüm milletleri ona karşı toplanacak.+ 4 O gün,+ Ben her atı+ serseme, binicisini de çılgına çevireceğim.”+ Yehova’nın sözü. “Gözümü Yahuda evinden ayırmayacağım.+ Halkların tüm atlarını kör edeceğim. 5 Ve Yahuda emirleri,+ içlerinden ‘Yeruşalim halkı bize göklerin hâkimi Yehova Tanrı’dan gelen bir güç oldu’+ diyecek. 6 Ben o gün Yahuda emirlerini ağaçlar arasında ateş dolu bir kap,+ yeni biçilmiş ekin yığınları arasında alev saçan bir meşale gibi yapacağım;+ sağlarındaki, sollarındaki, çevrelerindeki tüm halkları yakıp yok edecekler+ ve Yeruşalim halkı yine kendi yerinde, Yeruşalim’de oturacak.+
7 Davut evinin ve Yeruşalim halkının güzelliği Yahuda’nınkini geçmesin diye, Yehova önce Yahuda çadırlarını kurtaracak. 8 O gün Yehova Yeruşalim halkının çevresinde koruyucu olacak+ ve aralarındaki tökezleyenler bile o gün Davut gibi,+ Davut evi de Tanrı gibi,+ önlerinde giden Yehova’nın meleği gibi olacak.+ 9 Ve o gün, Ben Yeruşalim üstüne yürüyen bütün milletleri kesinlikle yok edeceğim.+
10 Davut evi ve Yeruşalim halkı üzerine lütuf+ ve yakarış ruhunu+ dökeceğim. Bedenini deldikleri+ adama bakacaklar ve biricik oğlu için dövünen biri gibi onun için dövünecekler, ilk oğlunun arkasından ağıt yakan biri gibi onun için acı acı ağıt yakacaklar.+ 11 O gün Yeruşalim’de, tıpkı Megiddo Ovasındaki+ Hadadrimmon yasında olduğu gibi büyük bir dövünme olacak. 12 Bütün diyar dövünecek;+ her aşiret ayrı ayrı; Davut evi ayrı kadınları ayrı,+ Natan+ evi ayrı kadınları ayrı, 13 Levi+ evi ayrı kadınları ayrı, Şimei+ aşireti ayrı kadınları ayrı, 14 geri kalan her aşiret ayrı kadınları+ da ayrı dövünecek.”
13 “O gün+ Davut evinin ve Yeruşalim halkının günahtan,+ pislikten+ arınması için bir kuyu açılacak.+
2 Ve o gün, Ben diyardan putların adını silip atacağım,+ bir daha anılmayacaklar; peygamberleri+ de pislik ruhunu da diyardan silip atacağım.”+ Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü. 3 “Ve öyle olacak ki, biri yine peygamberlik etmeye kalkışırsa, ana babası, onu dünyaya getirenler ona ‘Öleceksin, çünkü Yehova’nın adıyla yalan söyledin’ diyecek. Ve onu dünyaya getiren ana babası, peygamberlik etmeye kalkıştığı için onun bedenini deşecek.+
4 Ve o gün öyle olacak ki peygamberler utanacak,+ her biri anlattığı görüntüden utanacak; halkı aldatmak amacıyla posttan yapılmış giysi+ giymeyecek. 5 Ve ‘Ben peygamber değilim’ diyecek, ‘Toprak işçisiyim, gençliğimde beni satın alan adamın kölesiyim.’ 6 Biri ona ‘Kollarının arasındaki bu yaralar ne?’ diye soracak. Ve o ‘Sevgililerimin evinde yediğim dayağın yaraları’ demek zorunda kalacak.”
7 “Ey kılıç, çobanıma,+ arkadaşım olan adama+ karşı harekete geç.” Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü. “Çobanı vur da+ sürü dağılsın.+ Ben de hor görülenlere lütuf göstereyim.”+
8 “Ve tüm diyarda öyle olacak ki, insanların üçte ikisi kesilip atılacak, ölecek,+ üçte biri kalacak.”+ Yehova’nın sözü. 9 “Ve Ben kalan üçte birini ateşten geçireceğim;+ gümüş arıtır+ gibi onları arıtacağım, altın sınar+ gibi onları sınayacağım. Onlar Bana adımla yakaracak, Ben onlara cevap vereceğim;+ ‘Bu Benim halkım’+ diyeceğim, onlar da ‘Yehova benim Tanrım’+ diyecek.”
14 “İşte, Yehova’nın günü geliyor.+ Yağmalanan malların, senin önünde paylaşılacak. 2 Ben tüm milletleri Yeruşalim’le savaşmak üzere bir araya toplayacağım.+ Şehir alınacak,+ evler yağmalanacak, kadınların ırzına geçilecek.+ Şehrin yarısı sürgün edilecek+ ama geri kalanı+ şehirden kesilip atılmayacak.+
3 Ve Yehova Kendi savaş gününde, kavga gününde olduğu gibi çıkacak,+ bu milletlerle+ savaşacak. 4 O gün ayakları Yeruşalim önündeki, doğuya bakan Zeytinlik Dağı+ üzerine basacak. Ve Zeytinlik Dağı+ gündoğusundan batıya doğru ortasından yarılacak,+ büyük bir vadi oluşacak. Dağın yarısı kuzeye, yarısı güneye çekilecek. 5 Ve sizler Benim dağlarım+ arasındaki vadiye kaçacaksınız, çünkü bu vadi Atsel’e dek uzanacak. Yahuda kralı Uzziya’nın zamanında depremden+ kaçtığınız gibi, yine kaçmanız gerekecek. Ve Tanrım Yehova bütün kutsallarla birlikte+ gelecek.+
6 O gün öyle olacak ki, hiçbir göz alıcı ışık bulunmayacak,+ her şey donup kalacak.+ 7 Ve Yehova’nın günü diye bilinen bir gün olacak.+ O gün ne gündüz ne de gece olacak,+ akşam vakti aydınlık olacak.+ 8 O gün Yeruşalim’den diri sular+ çıkacak,+ yarısı doğu denizine+ yarısı batı denizine akacak.+ Yaz kış böyle olacak.+ 9 Ve Yehova tüm yeryüzünün kralı olacak.+ O gün Yehova da,+ adı da tek olacak.+
10 Geba’dan+ Yeruşalim’in güneyindeki Rimmon’a+ kadar ülkenin her yeri Araba Vadisi+ gibi olacak. Yeruşalim yükselecek ve Benyamin Kapısından+ Birinci Kapının bulunduğu yere, Köşe Kapısına, Hananel Kulesinden+ kralın şıra teknelerine dek şehirde oturanlar olacak.+ 11 İnsanlar Yeruşalim’e yerleşecek, orası için bir daha yıkım hükmü verilmeyecek,+ herkes güvenlik içinde yaşayacak.+
12 Yehova, Yeruşalim’le savaşacak olan tüm halkların başına şu belayı verecek:+ Ayakta dururlarken etleri çürüyecek;+ gözleri yuvalarında çürüyecek; ağızlarında dilleri çürüyecek.
13 Ve o gün Yehova onların arasında büyük bir kargaşa yaratacak;+ her biri diğerinin eline yapışacak; birbirlerine el kaldıracaklar. 14 Yahuda da Yeruşalim’de savaşacak; çevredeki tüm milletlerin serveti, büyük miktarda altın, gümüş, giysi toplanacak.+
15 At, katır, deve, eşek ve ordugâhlardaki her tür hayvan da aynı belaya uğrayacak.
16 Ve öyle olacak ki, Yeruşalim üzerine yürüyen tüm milletlerden geriye kalan herkes,+ yıldan yıla+ göklerin hâkimi+ Kral Yehova’nın önünde eğilmeye,+ Çardaklar Bayramını kutlamaya+ gelecek. 17 Ve yeryüzündeki milletlerden+ göklerin hâkimi Kral Yehova’nın önünde eğilmek için Yeruşalim’e gelmeyenin+ üzerine yağmur yağmayacak.+ 18 Eğer Mısır halkı kalkıp gelmezse onun üzerine de yağmur yağmayacak. Çardaklar Bayramını kutlamaya gelmeyen milletlerin başına Yehova bu belayı getirecek. 19 Mısır’ın ve Çardaklar Bayramını kutlamaya gelmeyen tüm milletlerin günahının cezası bu olacak.+
20 O gün atların çanları üzerinde ‘Kutsallık Yehova’nındır’+ yazacak.+ Yehova’nın evindeki kazanlar+ sunağın+ önündeki leğenler+ gibi olacak. 21 Yeruşalim’deki ve Yahuda’daki her kazan göklerin hâkimi Yehova’nın kutsal malı olacak. Kurban kesmeye gelenler bu kazanlardan birini alıp kurban etini onun içinde pişirecekler.+ O gün göklerin hâkimi Yehova’nın evinde+ hiçbir Kenanlı* kalmayacak.”+
[Dipnotlar]
Zk 1:3 Sözcük anlamıyla, “gökteki orduların” ya da “gökteki kuvvetlerin”
Zk 4:7 Ya da “kilittaşını”
Zk 5:6 Yaklaşık 22 litrelik bir tahıl ölçeği.
Zk 6:6 Akdeniz.
Zk 9:2 Muhtemelen Hadrak topraklarına ya da Şam’a değiniliyor.
Zk 9:10 Fırat Irmağı.
Zk 10:2 Aile tanrıları ya da putları.
Zk 10:4 Sözcük anlamıyla, “köşe kulesi”
Zk 11:7 Ya da “Hoşluk”, “Letafet”
Zk 14:21 Ya da “tacir”