KAPAK KONUSU | ÖLÜMDEN SONRA YAŞAM MÜMKÜN MÜ?
Ölümden Sonra Ne Oluyor?
“Biri öldükten sonra ya cennete, ya cehenneme ya da arafa gider diye düşünüyordum. Kendimi ne cennete gidecek kadar iyi ne de cehenneme gidecek kadar kötü görüyordum. Arafın nasıl bir yer olduğunu da anlayamıyordum. Kutsal Kitapta bunlarla ilgili hiçbir şey okumamıştım. Bu konularda sadece kulaktan dolma bilgim vardı” (Lionel).
“Bana ölünce herkesin cennete gideceği öğretilmişti, ama ikna olmamıştım. Ölümün her şeyin sonu olduğuna inanıyordum” (Fernando).
Ölünce bize ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? Ölen sevdiklerimiz bir yerlerde acı mı çekiyor? Bir gün onları tekrar görebilecek miyiz? Bu makale Yaratıcımızın Sözü olan Kutsal Kitabın bu konuda ne söylediğini görmemize yardım edecek. Öncelikle Kutsal Kitabın ölümü neye benzettiğine bakalım. Sonra da ölülerle ilgili nasıl bir ümit verdiğini görelim.
Ölülerin durumu nedir?
KUTSAL KİTABIN CEVABI: “Yaşayanlar öleceklerinin farkındadır; ölüler ise hiçbir şeyin farkında değildir, artık alacakları bir karşılık yoktur, çünkü onları hatırlatacak her şey unutulur gider. . . . . El attığın her işi var gücünle yap, çünkü gideceğin ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve hikmet yoktur”a (Vaiz 9:5, 10).
Ölüler diyarı ifadesiyle ölen insanların bulunduğu mecazi bir yer kastedilir; ölüler diyarında bulunanlar bilinçsiz durumdadır ve hiçbir faaliyet gösteremezler. Eyüp peygamber de bunun farkındaydı. O bir günde tüm malını mülkünü ve çocuklarını kaybetmişti; ardından bütün vücudunda acı veren çıbanlar çıkmıştı. Eyüp Tanrı’ya “Keşke beni ölüler diyarında gizlesen” diye yalvardı (Eyüp 1:13-19; 2:7; 14:13). Açıkça görüldüğü gibi Eyüp peygamber için ölüler diyarı, çektiği acıların daha da artacağı ateşli bir cehennem değildi. Onun için ölüler diyarı rahata kavuşacağı bir yerdi.
Kutsal Kitapta ölülerin durumu hakkında bilgi edinmemizi sağlayan başka kayıtlar da var. Tanrı’nın Sözündeki sekiz dirilme olayı, bize bu konuda daha fazla bilgi verir. (“Kutsal Kitaptaki Sekiz Dirilme Olayı” başlıklı çerçeveye bakın.)
Diriltilen bu sekiz kişiden hiçbiri azap çektikleri ya da mutlu oldukları bir yere gittiklerine dair bir şey söylemediler. Bu kişiler öldüklerinde böyle bir yere gitmiş olsalardı bunu başkalarına anlatmazlar mıydı? Ayrıca söyledikleri bilgimiz olsun diye Kutsal Kitaba kaydedilmez miydi? Ancak Kutsal Kitapta böyle bir kayıt yoktur. Açıkça görüldüğü gibi bu sekiz kişi bu konuda hiçbir şey söyleyemezdi, çünkü ölüyken derin bir uykuya dalmış gibi bilinçsizlerdi. Gerçekten de ölüm Kutsal Kitabın bazı ayetlerinde uykuya benzetilir. Örneğin Davut peygamberin ve sadık biri olan İstefanos’un ölümünden söz ederken Kutsal Kitap onların ‘ölüm uykusuna daldığını’ söyler (Elçiler 7:60; 13:36).
Peki, ölüler için hangi ümit var? Onlar ölüm uykusundan uyanabilirler mi?
a Kutsal Kitap – Yeni Dünya Çevirisi’nde İbranice “Şeol” ve Yunanca “Hades” sözcükleri “ölüler diyarı” olarak çevrilmiştir. Bazı Kutsal Kitap çevirilerinde bu ifadeler “cehennem” olarak çevrilse de, ölülerin azap çektiği ateşli bir yer fikri Kutsal Kitaba dayanmaz.