Tanrı’nın Krallığını Düşünerek Tohum Ekmek
1 İsa’nın günlerindeki Yahudilerin çoğu tövbe etmeyip, imanla Tanrı’nın krallığını düşünmeyerek mecazi anlamda tohum ekmediler. (Mar. 1:14, 15) Hatta İsa’nın söylediklerine kulak asmadılar, bu yüzden İsa Mesih, şakirtlerini bile, söylediklerini iyice dinlemeğe teşvik etmek gereğini gördü. Evet işitecek kulakları olanlar da ne dinlediklerine ‘dikkat etmeliydiler.’ Evet biz de dikkatsizliğimizden İblis Şeytan’ın kullandığı vasıtalarla hakikatin bizden çalınmasını istemeyiz. Bu, Öğretmen olan İsa Mesih’in Tanrı’nın kurduğu düzenlemedeki mevkine karşı bir saygısızlık olurdu.—Mar. 4:1-23.
2 İsa Mesih’e Öğretmen olarak takdirimizi gösterip ona dikkat ettiğimiz ölçüde, o buna karşılık bilgi ve aydınlanma konusunda, rehberliğimiz için ölçtüğümüz ölçüde bize bol bol verecektir, fakat ilgi ve dikkatini az gösterene az verilecektir. (Mar. 4:24, 25) Hatta ve hatta o cömert olduğundan, sahip olduğu imkânla bize beklediğimizden fazla verecek, böylece sonuç olarak ruhen zenginleşip bolluğumuzu başkalarıyla paylaşabilecek ve başkalarının meselelerle ilgili anlayış kazanmalarına yardım edebileceğiz.
3 Bir şakirt, Tanrı’nın lütfuna nail olmak ve öğrenmek için alçak gönüllü ve istekli olmalı ve öğretmeni sayıp, öğrettiklerini takdir etmelidir. Böyle bir tutuma sahip olana daha çok, hatta bol bol verilecektir. İsa’nın şakirtleri de sadece geçici bir ilgi göstermeyip verdiği meseli zihinlerinde tutmuş daha sonra ona özel olarak bu meselin anlamını sormuşlardı. Bu özel çabalarına karşılık onlara deniz kıyısındaki dinleyecilere verilenden çok verildi. Markos 4:13 de cesaretlerini kırmamıştı. Evet İsa’nın resulleri öğrenip anlamak için büyük bir arzu gösterdiler. Markos 4:11 onlara atfediyordu.
4 Dışardakiler sadece mesele belirtilen şeylerin anahattıyla yetiniyorlardı. Meselin esas anlamını kavramak için içten gelen arzuları yoktu. Mesellerin öğrettiğine uygun şekilde davranmak istemediler. Böylece anlayışla gelen daha büyük sorumluluktan kaçınmışlardı, onlar önce Tanrı’nın krallığını aramak niyetinde değillerdi. Ruhi şeylerden çok, maddi şeyleri takdir etmişlerdi. İsa’nın verdiği mesellerle kendilerine açılan fırsatları kollamak niyetinde olmadıklarından aslında her şeyi kaybettiler. Böylece körler gibi karanlıkta kalmağa devam ettiler.
5 Fakat Markos 4. bapta bahsedilen ilginç nokta, 4:1-9 ve 4:26-29’daki ekinci, aynı şeyi mi tasvir eder? Mukaddes Kitabı tetkik eden birçokları böyle düşünüyor. Yani ekincinin İsa Mesih’i, “tohum”un ise meshedilmiş olan 144.000 kişiyi tasvir ettiğini, şimdi Tanrı’nın krallığının mirasçılarının son üyelerinin “hasat” vaktinde olduğumuzu düşünüyorlar. Fakat böyle bir açıklama aşılmaz güçlüklere yol açar. Acaba bu güçlükler nelerdir?
6 Mesel, tohum saçan adam “gece uyuyup gündüz kalkar” (YD) diyor. Böyle bir tasvir Pentikost’ta ruhla tevlit edilmiş cemaatini bina etmeğe başladığından beri izzetlendirilmiş İsa Mesih’e hiç bir şekilde uymaz. Evet onun uykuya ihtiyacı yoktur. (I. Pet. 3:18; İbr. 1:3; Mezm. 121:1-4; Yer. 1:12) Sadece bu nedenle toprağa tohum saçan adam, izzetlendirilmiş, ölümsüz İsa Mesih’i tasvir edemez. Bunu Vahiy 1:14; 2:18 ve 5:6’da doğrular. Ayrıca İsa Mesih yaratılışta, Yehova’nın yanında ustabaşı olarak bulunması nedeniyle tohumun nasıl bittiğini ve bitkilerin nasıl büyüdüğünü hepimizden iyi bilir, bu hususta tam bilgiye sahiptir. (Tekv. 1:12) O halde Markos 4:26’da sözü geçen meseldeki adam kimi tasvir ediyor?
7 İsa bu meseli “ne dinlediğinize dikkat edin” (Mar. 4:24) dedikten sonra verdi. Dikkat etmek mükâfatlandırılacaktır. Bu nedenle meselde sözü geçen adam, mantıkî olarak İsa Mesih’in bir şakirdi veya öğrencisi olduğunu iddia eden her ferdi tasvir etmektedir. (Mar. 4:26) Evet, Tanrı’nın krallığıyla ilgili tohum ekmek ve sonra ekilen tohumdan gelen mahsulün biçilmesi var. Tohum ekildi mi kaçınılmaz surette biçilecektir. Değişmez gerçek şudur: Bir kimsenin Tanrı’nın krallığına ilişkin biçeceği şeyi, ektiği şey tayin eder. Önemli olan miktardan çok kalitedir!
8 İsa bu meselde tohum ekildiğinde, bu tohumun veya toprağın türünden söz etmemişti. Hasat derken arpa, buğday, ya da yaz sonundaki hasattan bahsetmedi. (Çık. 23:14-17) Fakat ekilen tohum ne olursa olsun, tohumla acaba ne kastedildi? İsa’nın verdiği mesel, tohumun büyüyüp olgunlaştığını ve sonra başakta tane verdiğini söyler. (Mar. 4:28) Daha önce de belirtildiği gibi ekilen tohum burada Hıristiyan cemaatinin üyeleri değil, başka bir konuda delillere dayanarak göreceğimiz gibi tohum eken kişinin Tanrı’nın krallığıyla ilgili hizmetindeki kişisel nitelik, tutum ve yeteneklerini tasvir etmektedir. Şahıs bunların beslenmesi için sanki topraktan besin alır gibi besin elde etmeğe çalışmalı. Bu kişisel özelliklerinin olgunluğa ve mahsul vermesine kadar azar azar olur. Buna dikkat etmemiz gerekir zira bu kontrol altında bulundurabileceğimiz bir şeydir.