Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 12/92 s. 8-12
  • Alkoliklerin Ergin Çocuklarına Yardım

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Alkoliklerin Ergin Çocuklarına Yardım
  • Uyanış!—1992
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • “Çocukluğumu Yaşamadım”
  • “Benim Hatam Olmalı”
  • “Hiç Kimseye Güvenemiyorum”
  • “Duygularımı Gizledim”
  • Hayatta Kalmakla Bitmez
  • Tamamen İyileşmek
  • TİPİK BİR ÖRNEK
  • SONUÇ
  • Aile Nasıl Yardımcı Olabilir?
    Uyanış!—1992
  • Alkolizm—Gerçekler ve Efsaneler
    Uyanış!—1983 (Bilimsel Seri 5-8)
  • Aileyi Yıpratan Sorunların Üstesinden Gelebilirsiniz
    Aile Mutluluğunun Sırrı
  • İyileşmek Mümkün
    Uyanış!—1992
Daha Fazla
Uyanış!—1992
g 12/92 s. 8-12

Alkoliklerin Ergin Çocuklarına Yardım

“Alkolik bir aile içinde büyümüşsen, yetişme tarzının getirdiği duygusal karmaşıklığı ve çarpık hayat bilgini doğrultmalısın. Başka çaren yok.”—Dr. George W. Vroom.

SAVAŞ alanında yatan ağır yaralı asker sürekli kan kaybediyordu. Yardım çabuk geldi ve yaralı aceleyle bir hastaneye götürüldü. Hayatı kurtarıldı, fakat sorunları bitmedi. Yaraları tedavi edilmeliydi ve başından geçenlerin kendisinde yarattığı sarsıntı belki yıllarca devam edecekti.

Alkolik bir anne veya babanın çocukları için, ev, temel ihtiyaçların ateş altında bulunduğu bir savaş alanı gibidir. Bazı çocuklar, cinsel yönden saldırıya uğrar, diğerleri fiziksel şiddetle karşılaşır, birçokları duygusal yönden yalnız başına bırakılır. Çocukluk anılarını dile getiren bir genç adam: “Bu, evinin etrafına bombaların düştüğünü gören veya ateş eden ağır bir makinalı silahın sesini işiten bir çocuğun duyduğu dehşete benziyordu” diyor. Bu nedenle, alkoliklerin çocuklarının çoğunda savaş sonrasında askerlerde görülen stres belirtilerine rastlanmasına şaşmamak gerek.

Gerçi birçok gencin böyle sarsıntıları atlatıp, sonunda ana babasının evinden ayrıldığı doğrudur. Fakat onlar, gözle görünmese de, tıpkı yaralı bir askerin vücudundaki gibi, kalıcı ve gerçek yaralarla erginlik çağına giriyorlar. Gloria: “Şimdi 60 yaşındayım ve alkolik bir babanın evinde doğmuş olmanın getirdiği sarsıntı yaşamımı hâlâ etkiliyor” diyor.

Böyle kimselere yardım etmek amacıyla neler yapılabilir? Mukaddes Kitap, “onların dertlerini paylaşın” diyor. (Romalılar 12:15, Phillips) Bunu yapabilmek için, alkoliklerin ortamında yaşamanın genelde ne tür yaralar açabileceğini anlamak gerekir.

“Çocukluğumu Yaşamadım”

Çocukların bakıma, ilgiye ve sürekli güven duydukları bir ortama ihtiyaçları vardır. Alkolik ailede, çocuğa böyle bir özen genellikle gösterilmez. Hatta bazı durumlarda roller tersine döner ve çocuğun ana babasına bakması beklenir. Örneğin, Albert 14 yaşındayken evinin geçimini sağlayan tek kişiydi! Gül adındaki kız çocuğu, alkolik annesinin yerine, ev işlerinin büyük kısmını üstlenmek zorundaydı. Ayrıca, kendisinden daha küçük yaştaki kardeşlerine bakan da aslında oydu ve bütün bu çile, o henüz 6 yaşındayken başladı!

Çocuklar yetişkin kimseler değillerdir, bu nedenle de yetişkin kimselerin görevlerini üstlenemezler. Eğer ana babalarla çocukların rolleri tersine dönerse, bugünün yetişkin rolü oynayan çocukları, yarının çocukluğunu yaşamamış, doyumsuz yetişkinleri haline gelecektir. (Efesoslular 6:4 ile karşılaştırın) Danışman John Bradshaw şunları yazıyor: “Bedensel açıdan bir ergin olmaya doğru büyürler. Ergin insanlar gibi davranır ve konuşurlar, fakat içlerinde, ihtiyaçları hiçbir zaman karşılanmamış, doyumsuz birer küçük çocuk yaşar.” Belki onlar da, İsa’nın şu sözleri söyleyen bir takipçisinin hissettiklerini hissederler: “Bugün hâlâ, çocukluğumdaki duygusal ihtiyaçlarımın hiçbirinin karşılanmamasından doğan yaraların sonsuz acısını çekiyorum.”

“Benim Hatam Olmalı”

Robert 13 yaşında iken, babası bir kazada öldü. Robert geçmişi anımsarken, gözlerini yere dikerek, üzüntüyle: “Her zaman iyi olmaya çalıştım. Biliyorum, ara sıra onun hoşuna gitmeyen şeyler de yaptım, ama kötü bir evlât değildim” diyor. Robert, babasının alkolikliğinden kendisinin sorumlu olabileceği düşüncesiyle, uzun yıllardan beri üzerinden atamadığı ağır bir suçluluk duygusu taşıyordu. Yukarıdaki sözleri söylediğinde 74 yaşındaydı!

Çocukların, ana babalarının alkolikliğinden kendilerini sorumlu tutmaları çok sık rastlanan bir durumdur. Kendini suçlayan çocuk, durumu değiştirmenin kendi elinde olduğu hayaline kapılır. Tıpkı Janice’in dediği gibi: “Hep, daha iyi bir çocuk olsaydım, babam yeniden içmezdi, diye düşünürdüm.”

Oysa gerçek şudur: Hiçbir çocuk—veya yetişkin—başka birinin içmesine neden olamaz, içiciliğini denetim altında tutamaz veya onu tedavi edemez. Anneniz veya babanız alkolikse, o size ne söylerse söylesin veya bir başkası size ne ima ederse etsin, suç sizin değildir! Bir yetişkin olarak da sizin, başkalarının davranış ve yanlışlıklarından kendinizi gereksiz yere sorumlu tutup tutmadığınızı düşünmeniz gerekebilir.—Romalılar 14:12; Filipililer 2:12 ile karşılaştırın.

“Hiç Kimseye Güvenemiyorum”

Güven, açıklık ve dürüstlük üzerine kurulur. Alkoliklerin ortamı ise, gizlilik, yalan ve inkâr üzerine kurulmuştur.

Sara, genç bir kızken, babasının alkolik olduğunu biliyordu. O günleri hatırladığında: “Ailede kimse ağzına bile almadığından, bu sözcük aklımdan dahi geçse, kendimi suçlu hissederdim” diyor. Suzan da, benzer anılarına değiniyor: “Ailede hiç kimse, olan biten şeyler, ne denli mutsuz olduğumuz ya da bu adama [alkolik üvey babama] nasıl kızdığımız hakkında tek söz söylemezdi. Bile bile durumu görmezlikten geldiğimi düşünüyorum.” Bir anne veya babanın alkol bağımlısı olduğu çoğu kez inkâr edilerek gizlenir. Suzan, “Yeterince gördüğüm için, bazı şeyleri görmemeyi öğrendim” diyor.

Alkoliğin tutarsız davranışları güveni daha da yıkar. Bir gün neşeli olur, ertesi gün önüne gelene çatar. Alkolik bir annenin ergin yaştaki oğlu olan Martin: “Fırtınanın ne zaman patlayacağını bilemezdim” diyor. Alkolik, dikkatsizliği yüzünden değil, sırf alkol yüzünden, verdiği sözleri hiç tutmaz. Dr. Claudia Black bunu şöyle açıklıyor: “Alkoliğin zihninde alkol ilk yeri alır. Diğer şeyler ikinci planda gelir.”

“Duygularımı Gizledim”

Çocuklar, duygularını rahatlıkla paylaşamazlarsa, bastırmayı öğrenirler. Adult Children—The Secrets of Dysfunctional Families kitabının dediği gibi, “yüzlerinde bir gülümseme, boğazlarında ise bir düğümle” okula gider ve ailenin sırrını açığa vurma korkusuyla düşüncelerini kimseyle paylaşmaya cesaret edemezler. Dıştan her şeyin gayet iyi olduğu izlenimini verseler de, bastırdıkları duygular içlerini alev alev yakmaya başlar.

‛Her şey gayet iyi’ paravanası ardında duyguları bastırma girişimi, yetişkinlik çağında da genelde başarılı olmaz. Duygular sözle açığa vurulmazsa, bedende—ülser, kronik başağrısı vb. rahatsızlıklarla açığa vurulabilir. Shirley: “Duygularım beni resmen kemiriyordu. Kitaplarda yazılı her tür bedensel rahatsızlık bende vardı” diyor. Dr. Timmen Cermak bu durumu şöyle açıklıyor: “Ergin çocukların strese gösterdikleri tepki, onun varlığını inkâr etmektir, fakat Doğa Ana kandırılamayacağına göre . . . . yıllar yılı stres ve gerilim altında kalan beden yavaş yavaş çökmeye başlar.”

Hayatta Kalmakla Bitmez

Alkoliklerin ergin yaşa gelen çocukları güçlü kişilerdir. Çocukluklarında geçirdikleri sarsıntılara rağmen hâlâ hayatta olmaları bu gerçeği doğrular. Fakat hayatta kalmaktan başka şeyler de gereklidir. Aile ilişkilerinde yeni kavramlar öğrenilmelidir. Suçluluk, öfke, kendini değersiz görme gibi duygulara karşı konulmalıdır. Alkoliklerin ergin çocukları, Mukaddes Kitabın dediği “yeni kişiliği” giymek üzere tüm güçlerini kullanmalıdırlar.—Efesoslular 4:23, 24; Koloseliler 3:9, 10.

Bu kolay bir iş değildir. Bir alkoliğin yetişkin çocuğu olan ve Mukaddes Kitap prensiplerini kendi evinde uygulayabilmek için 20 yıldır mücadele eden Le Roy şunları diyor: “Mutlu Aile kitabı ve diğer yayınlar vasıtasıyla teşkilattan sevgi dolu öğütler aldığımda, bunların ruhuna tam inemiyordum.a Sonuçta, bilgiyi ancak zayıf şekilde uygulayabiliyordum. . . . . Tıpkı Ferisiler gibi, makineleşmiş şekilde, duygusuzca, kuralı bulup uygulamaya çalışıyordum.”—Matta 23:23, 24’e bakın.

“Daha sevgi dolu ol”, “iletişim kur” ya da “çocuklarını disiplin et” gibi ricalar, Le Roy gibi biri için yetersiz olabilir. Neden mi? Çünkü bu nitelik ve becerileri hayatında hiç görmemiş ergin bir çocuk, şimdi bunları nasıl gösterip uygulasın? Le Roy, babasının alkolikliğinin, kendi üzerindeki etkilerini anlayabilmek için uzmanlara danıştı. Bu ona ruhi yönde ilerlemenin yollarını açtı. Şunları diyor: “Bu, yaşamımın çok acılı bir bölümü olmakla birlikte, ruhi yönden büyük aşama gösterdiğim bir dönemdir. Hayatımda ilk kez, Tanrı sevgisini tam olarak anlamaya başladığımı gerçekten hissediyorum.”—I. Yuhanna 5:3.

İsa’nın bir takipçisi olan Cheryl, alkolizmin ailede neden olduğu sorunlar üzerinde deneyimli bir danışmanın yardımından yararlandı. Aynı zamanda, kendisine duygudaşlık gösteren bir ihtiyara konuyu açtı. Şunları söylüyor: “Ancak bana keder veren tüm sırlarımı içimden çıkarıp attıktan sonra, Yehova ile ve kendimle barışta olduğumu hissettim. Şimdi Yehova’yı, babam gibi görüyorum (böyle bir şeyi önceleri asla yapamazdım). Artık kendimi, şu dünyada ihtiyacım olan gerçek sevgi ve rehberlikten beni yoksun bırakan babam tarafından aldatılmış biri olarak görmüyorum.”

Bir alkoliğin ergin yaştaki kızı olan Amy, ‛ruhun meyvelerini’ geliştirmeye çalışmanın kendisine çok yardım ettiğini gördü. (Galatyalılar 5:22, 23) Ayrıca, düşünce ve duygularını anlayışlı bir ihtiyara açmayı da öğrendi. Amy şunları diyor: “O bana, aslında kimlerin beğenisini aradığımı da hatırlattı. Yehova ve İsa’nın. Onların sevgi ve beğenisini aramak, insan için, asla yıkıcı değildir.”

Tamamen İyileşmek

Mukaddes Kitapta, İsa’nın, çektikleri endişeler yüzünden ağır yükler altında olup kendisine gelenleri rahatlatacağı konusunda verdiği söz kayıtlıdır. (Matta 11:28-30) Ayrıca, Yehova, “bizi her sıkıntımızda teselli eden, her tesellinin Allahı” diye adlandırılır. (II. Korintoslular 1:3, 4) Maureena: “Yehova’yı, bedensel, zihinsel veya duygusal olarak ihtiyaçta olduğum zaman beni asla terk etmeyecek Biri olarak tanıdım” diyor.

Biz şimdi, Mukaddes Kitabın, son günler diye adlandırdığı, birçok kimsenin—hatta aile fertlerinin bile—‛küfürbaz, doğal sevgiden yoksun, azgın’ olduğu bir çağda yaşıyoruz. (II. Timoteos 3:2, 3) Fakat Tanrı, yakında, gözyaşı ve acıları sileceği barış dolu yeni bir dünya kuracağını vaat ediyor. (Vahiy 21:4, 5) İsa’nın alkolik bir evde yetişmiş bir takipçisi şunları diyor: “Sadece Yehova’dan gelen yardım sayesinde tamamen iyileşmeyi beklediğimiz o yeni dünyaya beraberce girmeyi başaracağımızı umuyoruz.”

TİPİK BİR ÖRNEK

“Bir alkoliğin çocuğuyum ve şimdi yetişkin biriyim. Ben sekiz yaşındayken, babam alkolik oldu. İçince zorbalaşıyordu. Bütün ev üzerine çöken dehşeti çok iyi hatırlıyorum. Mutlu bir çocukluğum olması gereken bir yaşta, duygularımı, arzu, istek ve ümitlerimi bastırmayı öğrendim. Annem ve babam, babamın alkol problemiyle benimle hiç ilgilenemeyecek kadar meşguldüler. Beni, zaman harcamaya değer görmediler. Zamanla ben de kendimi değersiz görmeye başladım. Sekiz yaşında başıma gelen bu durum, beni çocukluktan vazgeçmeye zorladı—bir anda büyüdüm ve aile sorumluluklarını omuzladım. Kendi yaşamım ise askıya alınmış oldu.

Babamın davranışları o kadar utanç vericiydi ki, bu utanç bende iz bırakmaya başladı. Durumu telâfi etmek için, kusursuz olmaya çalıştım. Kendimden verdikçe verdim, kayıtsız şartsız bir sevgi için kendimi değersiz görüp, sevgiyi hep satın almaya çalıştım. Duygularım içimde donmuştu, böylece yaşantım bir tiyatro oyunu haline geldi. Yıllar sonra, kocam ve çocuklarım bana, mekanik şekilde hareket eden bir robot gibi olduğumu söylediler. Oysa, 30 yıl boyunca, onlara köle olmuş, onlar uğruna kendi duygusal ihtiyaçlarımı feda etmiş ve tıpkı bir zamanlar ana babama da vermiş olduğum gibi, elimde avucumda ne varsa onlara vermiştim. Buna karşılık aldığım teşekkür bu muydu? Aldığım en ağır yara bu oldu!

Öfke, şaşkınlık ve umutsuzluk içinde, kendimde neyin hatalı olduğunu aramaya karar verdim. Alkolik ailelerde yetişmiş başka kimselerle konuşmaya başladığımda, bastırılmış birçok duygu, önceleri hiç aklıma gelmeyen ve beni perişan eden bunalım nöbetlerime neden olan şeyler su yüzüne çıkmaya başladı. Sanki ağır bir boyunduruktan kurtuldum. Alkolik bir aile içinde büyürken geçirdiğim sarsıntıları başka kimselerin de geçirmiş olduğunu ve onların beni anlayacak durumda olduklarını bilmek benim için büyük bir rahatlama oldu!

Adult Children of Alcoholics (Alkoliklerin Yetişkin Çocukları) adlı bir gruba başvurdum ve onların tedavi yöntemlerinden bazılarını uygulamaya başladım. Alıştırma kitapları, çarpık görüşlerimi düzeltmeme yardım etti. Ayrıca, yıllardır içime gömdüğüm duygularımı açığa çıkarmak üzere bir de günlük tuttum. Teypten, kendi kendine tedavi bantlarını dinledim. Bir alkoliğin çocuğu olan bir uzmanın televizyonda verdiği semineri izledim. Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesinin yayımladığı Feeling Good adlı kitap, kendime değer vermemde ve kalıplaşmış çarpık düşüncelerimi düzeltmemde çok yardımcı oldu.

İnsanlarla olan ilişkilerimle ve bizzat yaşamla başa çıkmak üzere, edindiğim bu yeni düşünce tarzlarından bazılarını kullandım. Öğrendiğim ve uyguladığım ilkelerden bazıları şunlar: Asıl sorun, başımıza nelerin geldiği değil, onları nasıl görüp, değerlendirdiğimizdir. Duygular içimizde donmamalı, onlar ya yapıcı biçimde incelenip dile getirilmeli, ya da bütünüyle içimizden atılmalıdır. Şu cümle de, bir başka yardımcıdır: ‛Doğru düşünüş tarzına göre davran.’ Tekrarlanan hareketler, yeni düşünce kalıplarını beraberlerinde getirir.

En önemli yardımcı ise, Tanrı’nın Sözü olan Mukaddes Kitaptır. Hem bu kitaptan, hem de ihtiyarlar ve diğer olgun Şahitlerle birlikte, Yehova’nın Şahitlerinin tüm cemaatinden, en iyi ruhi tedaviyi gördüm ve kendime karşı da uygun bir sevgi beslemeyi öğrendim. Ayrıca, her birey gibi benim de, evrende bir eşi daha olmayan bir varlık olduğumu öğrendim. En önemlisi, Yehova’nın beni sevdiğini biliyorum ve İsa, başkaları uğruna olduğu gibi, benim uğruma da öldü.

Şimdi bir buçuk yıl sonra yüzde 70 daha iyi hissettiğimi söyleyebilirim. Tam olarak iyileşmem ancak, şimdiki bu kötü dünyanın ve onun tanrısı İblis Şeytan’ın yerine Yehova’nın yeni adalet dünyası geçtiği zaman olacak.

SONUÇ

Mukaddes Kitap: “İnsanın yüreğindeki düşünce derin sulardır; fakat anlayışlı (ayırt etme yeteneği olan) adam onu çekip çıkarır” diyor. (Süleymanın Meselleri 20:5) Bu nedenle, birini ezen şeyleri onun yüreğinin derin sularından çekip çıkarabilmek için, ona yardım edenin ayırt etme yeteneğini kullanması gerekir. Ayırt etme yeteneğini kullanıyorlarsa, “öğütçülerin çokluğunda” büyük yarar vardır. (Süleymanın Meselleri 11:14) Şu mesel de, başkalarından öğüt istemenin önemini belirtir: “Demir demiri biler; ve adam da dostunun yüzünü biler.” (Süleymanın Meselleri 27:17) Sıkıntıda olanlar birbirleriyle iletişim kurarlarsa, ‛aralarında teselli bulabilirler.’ (Romalılar 1:12) Mukaddes Kitabın öğüdünü yerine getirmek üzere ‛yüreksizleri teselli etmek’ isteyen kimse, yardım etmek istediği kişinin geçirdiği bunalımın nedenini ve onun üzerinde bıraktığı etkileri anlamalıdır.—I. Selânikliler 5:14.

[Dipnotlar]

a Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan Mutlu Bir Aile Hayatı adlı kitap.

[Sayfa 8’deki pasaj]

Alkoliklerin çocuklarının birçoğunda, savaş sonrası askerlerde görülen stres belirtilerine rastlanır

[Sayfa 10’daki pasaj]

Alkoliklerin ortamı gizlilik, yalan ve inkâr üzerine kurulmuştur

[Sayfa 10’daki pasaj]

“Yüzlerinde bir gülümseme ve boğazlarında bir düğümle” okula giderler

[Sayfa 11’deki pasaj]

“Şimdi Yehova’yı kendi babam gibi görüyorum (böyle bir şeyi önceleri asla yapamazdım)”

[Sayfa 12’deki pasaj]

En önemli yardımcı ise, Tanrı’nın Sözü olan Mukaddes Kitaptır

[Sayfa 9’daki resim]

“Duygularım beni resmen kemiriyordu”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş