Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • pe böl. 4 s. 34-46
  • Tanrı Kimdir?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı Kimdir?
  • Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • TANRI GERÇEKTEN VARDIR
  • TANRI—GERÇEK BİR KİŞİ Mİ?
  • TANRI NE TÜR BİR KİŞİDİR
  • TANRI İSA MIDIR VEYA BİR ÜÇLÜK MÜDÜR?
  • TANRI’NIN İSMİ
  • AMACI OLAN BİR TANRI
  • YEHOVA’YA NASIL TAPINMALIYIZ
  • Tanrı Kimdir?
    Hayata Sevk Eden Hakikat
  • Tanrı Kimdir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2002
  • Hakiki Tanrı Kimdir?
    Sonsuz Yaşama Götüren Bilgi
  • Tüm İsimlerin En Büyüğü
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1984 (Dinsel Seri 37-47)
Daha Fazla
Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
pe böl. 4 s. 34-46

Bölüm 4

Tanrı Kimdir?

1. (a) İnsanlar tarafından hangi tanrılara tapınılıyor? (b) Mukaddes Kitap, “tanrılar” ve “Tanrı” arasında hangi ayırımı yapar?

DÜNYA ÇAPINDA, tapınılan birçok tanrı vardır. Şinto, Budist, Hindu ve kabile dinlerinde milyonlarca tanrı bulunmaktadır. İsa’nın resullerinin günlerinde Zeus ve Hermes gibi tanrılara tapılırdı. (Resullerin İşleri 14:11, 12) Mukaddes Kitap bunu kabul eder, fakat aynı zamanda şöyle der: “Nitekim çok ilâhlar ve çok rabler vardır; fakat bizim için bir Allah Baba, vardır; her şey ondandır.” (I. Korintoslular 8:5, 6) Eğer size, bu Tanrı’nın kim olduğu sorulsaydı, ne diyecektiniz?

2. İnsanlar Tanrı hakkında hangi farklı görüşlere sahiptir?

2 Birçok kişi “O, Rabdir” diye cevap verir. Veya şöyle de der: “O, göklerde olan bir ruhtur”. Bir sözlük Tanrı’yı “Yüce Varlık” olarak adlandırır. “Tanrı’nın ismi nedir” diye sorulduğunda, Hıristiyan âlemine mensup birçok kişi “İsa” diye cevap verir. Başkaları, Tanrı’nın bir şahıs olduğunu değil, her yerde hazır olan büyük bir kuvvet olduğunu düşünür. Kimileri de bir Tanrı’nın var olduğundan bile şüphe eder. O’nun var olduğundan emin olabilir miyiz?

TANRI GERÇEKTEN VARDIR

3. Bir ev nasıl var olur?

3 Güzel bir binaya baktığınızda, onun yapıcısının kim olduğunu hiç merak ettiniz mi? Eğer biri size, onu hiç kimsenin yapmadığını, fakat kendiliğinden oluştuğunu söyleseydi, buna inanır mıydınız? Elbette hayır! Bir Mukaddes Kitap yazarının söylediği gibi: “Her ev bir adam tarafından yapılır.” Bunu herkes bilir. O halde, Mukaddes Kitap yazarının vardığı mantıksal sonucu, yani ‘her şeyi yapan Tanrı’dır’ sonucunu kabul edemez miyiz?—İbraniler 3:4.

4. Milyarlarca yıldız nasıl var olmuştur?

4 Milyarlarca yıldızın bulunduğu evreni bir düşünün. Bunların hepsi, göklerde, birbirleriyle konumlarını mükemmel biçimde koruyan kanunlara göre hareket eder. Uzun zaman önce “bunları kim yarattı?” diye bir soru soruldu. Buna verilen yanıt mantığa uygundur: “O ki, bunların ordusunu sayı ile çıkarır; onların hepsini adları ile çağırır.” (İşaya 40:26) Milyarlarca yıldızın kendi kendilerini oluşturduklarını ve yönetici bir kuvvet olmaksızın, harikulade bir düzen içinde hareket eden yıldız sistemlerine dönüştüklerini düşünmek muhakkak akılsızlık olurdu!—Mezmur 14:1.

5. (a) Bir kıyma makinesini oluşturmak üzere, parçaların kendi kendilerine bir araya gelme olasılığı ne kadardır? (b) Bu, evrenimiz hakkında neyi gösterir?

5 Yüksek derecede organize edilmiş bu evren kendi kendine meydana gelmiş olamaz. Büyük kudreti olan zekâ sahibi bir Yaratıcı’ya ihtiyaç vardır. (Mezmur 19:1, 2) Tanrı’ya neden inandığı sorulan bir işadamı, fabrikasında çalışan bir kızın, bir kıyma makinesini oluşturan 17 ayrı parçayı bir araya getirmeyi iki gün içinde öğrenebileceğini açıkladı. “Ben sadece basit bir mutfak gereçleri üreticisiyim” diyen bu işadamı şöyle devam etti: “Yine de şundan eminim: Bir kıyma makinesinin 17 parçasını gelecek 17 milyar yıl süresince bir leğende sallayabilirsiniz, fakat asla bir kıyma makinesi elde edemezsiniz.” Yeryüzündeki birçok hayat şekli de içinde olmak üzere, bu evren, bir kıyma makinesinden çok ama çok daha karmaşıktır. Böyle bir makine hünerli bir yapıcıyı gerektiriyorsa, her şeyi yaratmak için de Kadirimutlak bir Tanrı’ya ihtiyaç olduğundan emin olabiliriz. Yaptığı şeylerin onuru O’na ait değil midir?—Vahiy 4:11; Resullerin İşleri 14:15-17; 17:24-26.

TANRI—GERÇEK BİR KİŞİ Mİ?

6. Tanrı’nın gerçek bir kişi olduğundan neden emin olabiliriz?

6 Çoğu insan Tanrı’ya inandığını söylemekle beraber, bunlardan birçoğu O’nun gerçek bir kişi olduğunu düşünmez. O, gerçek bir kişi midir? Evet, çünkü zekânın olduğu yerde bir zihnin de var olduğu açıkça görülebilir. Örneğin biz bazen ‘aklım almıyor’ deriz. Bir aklın var olduğu yerde, bir beyin ve bu beyni taşıyan belirli bir kalıp ve bu kalıbın bir de bedeni olduğunu biliyoruz. O halde, tüm yaratılıştan sorumlu olan büyük akıl veya zihin, büyük bir Kişiliğe, yani Kadirimutlak Tanrı’ya aittir. O, maddi bir bedene sahip olmamakla beraber, ruhi bir bedene sahiptir. Ruh olan bir kişinin bedeni var mıdır? Evet, Mukaddes Kitap şöyle der: “Tabiî beden olduğu gibi, ruhanî beden de vardır.”—I. Korintoslular 15:44; Yuhanna 4:24.

7. (a) Tanrı’nın belirli bir yerde ikamet ettiğini gösteren nedir? (b) Bir bedene sahip olduğunu gösteren nedir?

7 Tanrı ruh olan bedene sahip bir kişi olduğuna göre, bulunduğu bir yer de olmalıdır. Mukaddes Kitap bize, Tanrı’nın “mesken”inin, gökler olduğunu söyler. (I. Kırallar 8:43) Bundan başka, “Mesih . . . . şimdi bizim için Allahın huzuruna görünmek üzre, bizzat göke girdi” diye okuyoruz. (İbraniler 9:24) Bazı insanlar gökte Tanrı’nın yanında yaşamakla ödüllendirilecek, o zaman onlar ruh olan bedenler alacaklar. Mukaddes Kitabın söylediği gibi, onlar o zaman Tanrı’yı görecek ve O’nun gibi olacaklar. (I. Yuhanna 3:2) Bu da şunu gösteriyor: Tanrı bir kişidir ve bir bedene sahiptir.

8, 9. (a) Bir elektrik santralı örneğiyle Tanrı’nın uzaklara erişen kudretini nasıl tanımlayabiliriz? (b) Tanrı’nın mukaddes ruhu nedir ve neler yapabilir?

8 Biri şöyle sorabilir: ‘Eğer Tanrı gökte belli bir yerde yaşayan gerçek bir kişi ise, her yerde olup biten her şeyi nasıl görebilir? Ve O’nun kuvveti evrenin her yerinde nasıl hissedilebilir?’ (II. Tarihler 16:9) Tanrı’nın bir kişi olması gerçeği, O’nun kudretini ve büyüklüğünü asla sınırlamaz. O’na olan saygımızı da azaltmaz. (I. Tarihler 29:11-13) Bu noktayı daha iyi anlayabilmek için, bir elektrik santralının uzaklara erişen etkilerini ele alalım.

9 Bir santralın şehrin içinde ya da yakınında belli bir yeri vardır. Oysa onun ürettiği elektrik, bütün o bölgeye dağılarak ışık ve güç sağlamaktadır. Tanrı ile ilgili durum da aynıdır. O göklerdedir. (İşaya 57:15; Mezmur 123:1) Oysa O’nun görünmez faal kuvveti olan mukaddes ruhu, evrenin her yerinde hissedilebilir. Mukaddes ruhu vasıtasıyla Tanrı, gökleri, yeri ve yaşayan her şeyi yaratmıştır. (Mezmur 33:6; Tekvin 1:2; Mezmur 104:30) Bu şeyleri yaratmak için Tanrı’nın bedenen orada bulunmaya ihtiyacı yoktur. Çok uzakta olmasına rağmen, istediği herhangi bir şeyi yapmak için mukaddes ruhunu, faal kuvvetini gönderebilir. Ne olağanüstü bir Tanrı!—Yeremya 10:12; Daniel 4:35.

TANRI NE TÜR BİR KİŞİDİR

10. Tanrı’yı tanıyabilmenin bir yolu nedir?

10 Tanrı’yı yakından tanırsak acaba O’nu sevebilecek miyiz? ‘Belki sevebiliriz, ama Tanrı’yı göremediğimize göre O’nu nasıl yakından tanıyabiliriz?’ diye sorabilirsiniz. (Yuhanna 1:18) Mukaddes Kitap şu sözlerle bunun bir yolunu gösterir: “Onun görülmez şeyleri, yani, ebedî kudreti ve ülûhiyeti, dünyanın yaratılışından beri yapılan şeylerle anlaşılarak açıkça görülüyor.” (Romalılar 1:20) Böylece, Tanrı’nın yaratmış olduğu şeyleri gerçekten dikkatle gözden geçirip onlar hakkında düşünerek O’nun nasıl bir kişi olduğunu anlayabiliriz.

11. Yaptığı şeylerden, Tanrı hakkında neler öğrenebiliriz?

11 Gördüğümüz gibi, yıldızlı göklere şöyle bir bakmak muhakkak Tanrı’nın büyüklüğünü ve heybetli kudretini anlamamızı sağlar. (Mezmur 8:3, 4; İşaya 40:26) Yeryüzünü bir düşünelim. Tanrı onu, güneşten tam gerekli miktarda ısı ve ışık alabileceği bir yörüngeye yerleştirdi. Suyun devridaimini de düşünün. Yeri sulamak için yağmur yağar. Sular ırmaklara ve ırmaklar da denizlere dökülür. Güneş, suyu buharlaştırarak denizlerden havaya yükseltir ve buhar tekrar yeri sulamak için yağmur olarak yere düşer. (Vaiz 1:7) Bize besin, barınak ve insanlarla hayvanların ihtiyacı olan her şeyi sağlamak amacıyla Tanrı’nın işler duruma getirdiği benzer harikulade devridaim olayları o kadar çok ki! Bütün bu harikulade şeyler Tanrı’nın kişiliği hakkında bize neler açıklar? O’nun büyük hikmete sahip, çok cömert ve yarattığı şeylere özen gösteren bir Tanrı olduğunu.—Süleymanın Meselleri 3:19, 20; Mezmur 104:13-15, 24, 25.

12. Kendi bedeniniz Tanrı hakkında size neler öğretir?

12 Bir an kendi bedeninizi düşünün. Sadece yaşamaktan çok daha fazlası için yapıldığı açıkça bellidir. Gerçekten hayattan sevinç duyabilmeniz için şaşılacak surette yaratılmıştır. (Mezmur 139:14) Gözlerimiz cisimleri sadece siyah beyaz değil, renkli olarak görür ve sevinç duymamız için dünya rengârenk şeylerle doludur. Aynı zamanda koklama ve tatma duyusuna da sahibiz. Bunun için, yemek ve içmek sadece zorunlu bir görev değil, hoş bir şey olabilir. Yaşamak için muhakkak bu gibi duyulara sahip olmak gerekmez, fakat bunlar, sevgi dolu, cömert ve düşünceli bir Tanrı’nın verdiği hediyelerdir.—Tekvin 2:9; I. Yuhanna 4:8.

13. İnsanlara karşı davranışından Tanrı hakkında neler öğreniyorsunuz?

13 Tanrı’nın insanlara nasıl davrandığına bakmakla da O’nun ne tür bir Tanrı olduğunu anlayabiliriz. O, güçlü bir adalet duygusuna sahiptir. Belirli bir ırkın veya toplumun tarafını tutmaz. (Resullerin İşleri 10:34, 35) O aynı zamanda merhametli ve inayetlidir. Mısır’daki kölelikten kurtarmış olduğu İsrail milletine karşı davranışı hakkında Mukaddes Kitap şunları söyler: “Fakat o, rahîmdir [merhametlidir] . . . . Hatırladı ki, onlar beşerdir.” Buna rağmen İsrailliler sık sık itaatsizlik etmiş ve bu, Tanrı’yı çok üzmüştür. Mukaddes Kitabın söylediği gibi: “Onu gücendirdiler . . . . ve İsrailin Kuddûsunu incittiler.” (Mezmur 78:38-41; 103:8, 13, 14) Diğer yandan, hizmetçileri O’nun kanunlarına itaat ettikleri zaman, Tanrı sevinir. (Süleymanın Meselleri 27:11) Hizmetçilerine düşmanlar tarafından zulmedildiğinde ise ne hissettiğini şu sözlerle tanımlıyor: ‘Size dokunan benim gözbebeğime dokunmuş olur.’ (Zekarya 2:8) Her ırk ve milletten, küçük ve önemsiz insanlara böylesine yakınlık gösteren bir Tanrı’yı sevmek üzere içinizde bir arzu uyanmıyor mu?—İşaya 40:22; Yuhanna 3:16.

TANRI İSA MIDIR VEYA BİR ÜÇLÜK MÜDÜR?

14. Üçlük öğretisi nedir?

14 Bu harikulade Tanrı kimdir? Bazıları O’nun isminin İsa olduğunu söyler. Başkaları ise, “üçlük” sözcüğü Mukaddes Kitapta geçmediği halde, O’nun bir üçlük Tanrısı olduğunu söyler. Üçlük öğretisine göre, bir Tanrı’da üç kişi vardır, yani “Baba, Oğul ve Mukaddes Ruh”tan oluşan tek bir Tanrı. Birçok dini teşkilat, bunun “bir sır” olduğunu kabullenmesine rağmen, ‘üçlük’ü öğretir. Tanrı hakkındaki bu gibi görüşler acaba doğru mudur?

15. Tanrı ve İsa’nın birbirine eşit olmayan iki ayrı kişi olduğunu Mukaddes Kitap nasıl gösterir?

15 Peki, İsa herhangi bir zaman Tanrı olduğunu söyledi mi? Hayır, hiçbir zaman söylemedi. Aslında, o, Mukaddes Kitapta ‘Tanrı’nın Oğlu’ olarak adlandırılır. Kendisi şunları söyledi: “Baba benden büyüktür.” (Yuhanna 10:34-36; 14:28) İsa aynı zamanda, ne kendisinin ne de meleklerin, fakat sadece Tanrı’nın bildiği bazı şeylerin bulunduğunu açıkladı. (Markos 13:32) Bundan başka, İsa bir keresinde Tanrı’ya dua ederken, şunları söyledi: “Benim iradem değil, seninki olsun.” (Luka 22:42) Eğer İsa, Her Şeye Kadir Tanrı olsaydı, kendi kendisine dua etmezdi, değil mi? Aslında, İsa’nın ölümünden sonra, Petrus şu gerçeği açıkladı: “Bu İsayı Allah kıyam ettirdi.” (Resullerin İşleri 2:32) Buna göre, Her Şeye Kadir Tanrı ve İsa açıkça iki ayrı kişidir. Hatta ölüp, diriltilmesinden ve göğe çıkmasından sonra bile, İsa hâlâ Babasına eşit değildi.—I. Korintoslular 11:3; 15:28.

16. İsa’nın “Allah” olarak nitelenmesine rağmen, Her Şeye Kadir Tanrı olmadığını gösteren nedir?

16 Fakat bir kimse, ‘İsa Mukaddes Kitapta bir tanrı olarak adlandırılmadı mı’ diye sorabilir. Bu doğrudur. Fakat Şeytan da bir tanrı olarak adlandırılır. (II. Korintoslular 4:4) İsa’ya “Kelâm” olarak değinen Yuhanna 1:1’de, Türkçe Kitabı Mukaddes de içinde olmak üzere, bazı Mukaddes Kitap tercümeleri şöyle der: “Kelâm başlangıçta var idi, ve Kelâm Allah nezdinde idi, ve Kelâm Allah idi.” Fakat 2. ayetin “başlangıçta Allah nezdinde idi” dediğine dikkat edin. Ayrıca, insanlar İsa’yı gördükleri halde, 18. ayette “hiç bir zaman Allahı kimse görmemiştir” diye yazılıdır. Böylece, birinci ayeti şu şekilde aktaran bazı tercümelerin, asıl dildeki doğru anlamı verdiklerini görüyoruz: “Söz Tanrı ile beraberdi, Söz Tanrısal idi” veya “bir tanrı” idi, yani Söz tanrı benzeri kudretli biri idi. (An American Translation) Açıkça İsa, Her Şeye Kadir Tanrı değildir. Aslında İsa, Babasından “benim Allahım” ve “yalnız gerçek Allah” diye söz etti.—Yuhanna 20:17; 17:3.

17. İsa’nın takipçileri üzerine mukaddes ruhun dökülmesi, onun bir kişi olmadığını nasıl gösterir?

17 Üçlüğün sözde üçüncü kişisine, yani “Mukaddes Ruh”a gelince, bunun bir kişi olmadığını, ancak Tanrı’nın faal kuvveti olduğunu zaten gördük. Vaftizci Yahya, kendisinin su ile vaftiz ettiği gibi, İsa’nın da mukaddes ruh ile vaftiz edeceğini söyledi. Bundan dolayı, su bir kişi olmadığı gibi, mukaddes ruh da bir kişi değildir. (Matta 3:11) Yahya’nın önceden haber verdiği şey, İsa’nın ölümü ve diriltilmesinden sonra yerine geldi; mukaddes ruh İsa’nın Yeruşalim’de toplanmış olan takipçileri üzerine döküldü. Mukaddes Kitap: “Hepsi Ruhülkudüsle doldu” der. (Resullerin İşleri 2:4) Onlar bir kişi ile mi “doldu”? Hayır, aslında onlar Tanrı’nın faal kuvveti ile doldu. Buna göre, gerçekler Üçlük’ün Mukaddes Kitabın bir öğretisi olmadığını açıkça göstermektedir. Aslında, İsa yeryüzüne gelmeden uzun zaman önce, eski Mısır ve Babil gibi yerlerde üç tanrıdan oluşan gruplara veya teslislere zaten tapınılıyordu.

TANRI’NIN İSMİ

18. (a) Her Şeye Kadir Tanrı’nın özel ismi “Tanrı” mıdır? (b) O’nun özel ismi nedir?

18 Tanıdığınız herkesin muhakkak bir ismi vardır. Tanrı da, kendisinin tüm diğer sahte tanrılardan ayırt edilmesini sağlayacak bir isme sahiptir. Bazıları ‘onun ismi “Tanrı” değil midir?’ diye sorabilirler. Hayır, çünkü “Tanrı” ancak bir unvandır, tıpkı “Başkan”, “Kral” ve “Hâkim” sözcüklerinin unvanlar olduğu gibi. Tanrı’nın isminin ne olduğunu Mukaddes Kitaptan öğreniyoruz; orada bu isim yaklaşık 7.000 kez geçer. Örneğin, Mukaddes Kitabın Türkçe tercümesinde İşaya 42:8’de şunları okuyoruz: “Ben Yehovayım, ismim odur; ve izzetimi bir başkasına, ve hamdimi oyma putlara vermiyeceğim.” Ve hemen hemen bütün tercümelerde bu isim, “Alleluya” veya “Halleluya” deyiminin bir kısmı olarak Vahiy 19:1-6’da görünür. Bu, “Yah’a hamdedin” demektir ve Yah, Yehova sözcüğünün kısaltılmış şeklidir.

19. (a) Neden bazıları Mukaddes Kitaplarında Tanrı’nın ismini gördükleri zaman şaşırıyorlar? (b) Türkçe Kitabı Mukaddes’te Tanrı’nın ismi geçiyor mu? Örnekler verin.

19 Bazıları kendi Mukaddes Kitaplarında Tanrı’nın ismini gördüklerinde şaşırıyorlar. Bu belki, onların Mukaddes Kitabının Tanrı’nın ismini nadiren kullanmasından kaynaklanabilir. Fakat Türkçe Kitabı Mukaddes’te Tanrı’nın ismi Yehova 365 defa geçer. Örneğin, Çıkış 6:3, İşaya 42:8, Hezekiel 7:5; 13:8, 16, 20’de bu isim kullanılır. Bununla birlikte, Kitabı Mukaddes, Tanrı’nın ismini “Rab” unvanıyla tercüme ettiği zaman, bunları “RAB” gibi sürekli olarak büyük harflerle yazar ve böylece alışılmış “Rab” sözcüğünden ayırmış olur.—Mezmur 110:1 ayetine bakın.

20. (a) Tanrı’nın ismi neden sık sık kullanılmadı? (b) Kullanılması gerekir mi?

20 Fakat şöyle sorabilirsiniz: ‘Tanrı’nın ismi neden Mukaddes Kitabın asıl metninde geçtiği her yerde kullanılmıyor? Bunun yerine neden genellikle RAB unvanı kullanılıyor?’ American Standard Version’ın önsözü, bu tercümenin Tanrı’nın ismi Yehova’yı neden kullandığını ve bu ismin uzun zamandır neden kullanılmadığını şöyle açıklar: “Dikkatli bir incelemeden sonra, Amerikalı Revizyonistler, birlik içinde, Tanrısal İsmin ağza alınmak için fazla kutsal olduğunu kabul eden bir Yahudi batıl inancının, İngilizce veya başka dildeki herhangi bir tercümeye artık hâkim olmaması gerektiği kanaatine varmışlardır . . . . Sayısız kutsal şey içeren bu özel isim, şimdi şüphe götürmez şekilde haklı olduğu yere, yani kutsal metne iade edilmiştir.” Evet, Mukaddes Kitabın bu İngilizce tercümesini yapan kişiler, Tanrı’nın isminin metinden çıkarılmasının doğru nedenlere dayanmadığı kanaatine vardılar. Böylece, onlar bu ismi Mukaddes Kitapta haklı olarak bulunması gereken yerlere tekrar koydular.

21. Yehova ismi hakkında Katolik Douay Tercümesi ne der?

21 Bununla beraber, “Yehova” sözcüğünün aslında Tanrı’nın ismi olmadığından dolayı kullanılmaması gerektiğini savunanlar da var. Örneğin, ana metinde Tanrı’nın ismini kullanmayan Katolik Douay Tercümesi Çıkış 6:3 ayetiyle ilgili olarak dipnotunda şöyle der: “Bazı çağdaşlar Yehova ismini şekillendirdiler . . . . İbranice metindeki uzun zamandır kullanılmayan ismin gerçek telaffuzu, şimdi tamamen kaybolmuştur.”

22. (a) Tanrı’nın ismi İbranice’de nasıl ifade edilmiştir? (b) Tanrı’nın isminin asıl telaffuzuyla ilgili neden bir sorun var?

22 Evet, Katolik Mukaddes Kitap tercümesinin burada dediği gibi, Tanrı’nın ismi İbranice metinde geçmektedir ve İbranice, Mukaddes Kitabın ilk 39 kitabının yazıldığı dildir. Tanrı’nın ismi orada İbranice dört harfle, YHVH ile ifade edilmektedir. Eski zamanlarda İbrani dili a, e, ı, i, o, ö, u ve ü gibi ünlü harfler kullanılmadan yazılırdı. Bunlar sözcüklere doğru sesi vermemize yardım eden harflerdir. Böylece bugünkü mesele, İbranilerin YHVH ünsüz harfleriyle birlikte hangi ünlü harfleri kullandıklarını tam olarak bilmemizin olanaksız olmasıdır.

23. “Tabip” sözcüğü için “tbp” harflerini telaffuz etmek, Tanrı’nın ismini telaffuz etmekle ilgili sorunu anlamamıza nasıl yardım eder?

23 Bu meseleyi anlamamıza yardım etmek için “tabip” sözcüğünü ele alalım. Bu sözcüğün “tbp” olarak yazılmaya başlandığını ve belirli bir zamandan sonra hiç telaffuz edilmediğini düşünelim. 1.000 yıl sonra yaşayan bir kimse “tbp” yazısını gördüğünde onu nasıl telaffuz edecekti? Onun telaffuzunu hiç işitmediğine ve sözcükte hangi ünlü harflerin kullanıldığını bilmediğine göre, tam olarak telaffuz edemeyecekti. Tanrı’nın ismi ile ilgili durum da aynıdır. Bazı bilginlerin, “Yahve” şeklinin doğru olduğunu düşünmesine rağmen, bu ismin nasıl telaffuz edildiği tam olarak bilinmemektedir. Fakat “Yehova” şekli yüzyıllardan beri kullanılmakta olup geniş çapta bilinmektedir.

24. (a) Tutarlı olmak için Tanrı’nın ismini kullanmak neden uygundur? (b) Resullerin İşleri 15:14’ü göz önünde tutarak Tanrı’nın ismini kullanmak neden önemlidir?

24 Fakat aslında telaffuz edildiği gibi söyleme olanağımız bulunmadığı halde, Tanrı’nın ismini kullanmalı mıyız? Düşünün bir kere, Mukaddes Kitapta bulunan isimleri, asıl İbranice’de telaffuz edildiği gibi söylemememize rağmen kullanıyoruz. Örneğin, İsa’nın ismi İbranice’de “Yeş’ua” olarak telaffuz edilir. Aynı şekilde, konuştuğumuz dilde onu “Yahve”, “Yehova” veya başka şekilde öğrenmiş olsak da, Tanrı’nın Mukaddes Kitapta açıklanan ismini kullanmak uygundur. Yanlış olan, bu ismi kullanmaktan kaçınmaktır. Neden? Çünkü bu ismi kullanmayanların, Tanrı’nın “kendi ismine bir kavm” olarak seçtiği kimselerin içinde oldukları söylenemez. (Resullerin İşleri 15:14) Tanrı’nın ismini bilmekle yetinmeyip İsa’nın yeryüzündeyken yaptığı gibi, başka insanlar önünde ona onur vermeli ve hamt etmeliyiz.—Matta 6:9; Yuhanna 17:6, 26.

AMACI OLAN BİR TANRI

25. (a) Tanrı hakkındaki hangi şeyleri anlamak bizim için zor olabilir? (b) Yehova’yı yaratma faaliyetine yönelten etken neydi?

25 Akıl gücümüzle bunu anlamamız zordur; böyle olmasına rağmen Yehova’nın hiç bir zaman başlangıcı yoktur ve sonu da asla olmayacaktır. O, “devirlerin Kıralı”dır. (Mezmur 90:2; I. Timoteos 1:17) Yaratmaya başlamadan önce Yehova, uzayda yalnız başına idi. Buna rağmen, Kendisi yalnızlık hissetmiş olamazdı, çünkü kendi kendine tamdır ve bir eksiği yoktur. O’nu, yaratmaya, sevinç duymaları için başkalarına hayat vermeye yönelten etken, sevgi idi. Tanrı’nın ilk yaratıkları Kendisi gibi ruh olan kişilerdi. Yeryüzü insanlar için hazırlanmadan önce bile, O’nun gökteki oğullarından oluşan büyük bir teşkilatı vardı. Yehova, onların hayattan ve yerine getirmeleri için kendilerine verdiği hizmetten büyük hoşnutluk duymalarını amaçladı.—Eyub 38:4, 7.

26. Tanrı’nın yeryüzü ile ilgili amacının yerine geleceğinden neden emin olabiliriz?

26 Yeryüzünü hazırladıktan sonra, Yehova, yeryüzünün zaten cennet haline getirilmiş bir kısmına ilk insan çifti olan Âdem ile Havva’yı yerleştirdi. Onların, Kendisine itaat eden ve tapınan, o cenneti tüm yeryüzüne yayabilen çocuklara sahip olmalarını amaçladı. (Tekvin 1:27, 28) Fakat öğrendiğimiz gibi, Âdem ile Havva’nın Tanrı’ya itaatsizlik etmeleriyle bu yüce amaç engellendi ve böylece Tanrı’nın amacı yerine gelmedi. Bu, mutlaka yerine gelecek, çünkü amaçladığı şeyi yerine getirmemek, Yehova’nın, yenilgiyi kabullendiği anlamına gelirdi. O böyle bir şeyi asla yapamaz! Kendisi “bütün muradımı yapacağım” ve “ben söyledim ve yerine getireceğim” diye bildirir.—İşaya 46:10, 11.

27. (a) Tanrı’ya karşı neden sorumlu durumdayız? (b) O halde hangi soru hakkında ciddiyetle düşünmeliyiz?

27 Tanrı’nın amacı içindeki yerinizi görebiliyor musunuz? Tanrı’nın iradesini göz önünde tutmadan, istediğiniz her şeyi yapmakla bu amaç içinde yer alamazsınız. Şeytan, Âdem ve Havva bu şekilde hareket ettiler. Onlar, Tanrı’nın iradesinin ne olduğunu bildikleri halde, onu yapmadılar. Tanrı onları sorumlu tuttu. Tanrı’ya karşı biz de sorumlu muyuz? Evet, çünkü Tanrı hayatımızın kaynağıdır. Hayatımız O’na bağlıdır. (Mezmur 36:9; Matta 5:45) O halde, hayatımızı Tanrı’nın bizimle ilgili amacıyla ne ölçüde uyum içinde sürdürüyoruz? Bunun hakkında ciddi olarak düşünmeliyiz, çünkü ebedi hayatı elde etme fırsatımız buna bağlıdır.

YEHOVA’YA NASIL TAPINMALIYIZ

28. Bazıları Tanrı’ya tapınmak için ne gibi yardımcılar kullandılar?

28 Yehova’ya nasıl tapındığımız önemlidir. Bu, bizim öğrendiğimiz tapınma biçimine ters olsa bile, Tanrı’ya, O’nun istediği biçimde tapınmalıyız. Örneğin bazı insanların, tapınmalarında suretler kullanmaları bir âdet haline gelmiştir. Onlar, bu surete tapınmadıklarını, fakat onu görmenin ve dokunmanın Tanrı’ya tapınmakta kendilerine yardım ettiğini söyleyebilirler. Bununla beraber, Tanrı, Kendisine suretler yardımıyla tapınmamızı istiyor mu?

29. Tapınmada suretlerin kullanılmasının yanlış olduğunu Mukaddes Kitap nasıl gösterir?

29 Hayır, O bunu istemiyor. İşte bu nedenle Musa, İsraillilere Tanrı’nın Kendisini onlara hiçbir zaman görünür biçimde göstermediğini söyledi. (Tesniye 4:15-19) On Emirden biri şöyle der: “Kendin için oyma put . . . . [hiç bir şeyin] suretini yapmıyacaksın; onlara iğilmiyeceksin; ve onlara ibadet etmiyeceksin.” (Çıkış 20:4, 5) Sadece Yehova’ya tapınılmalıdır. Mukaddes Kitap bir suret yapmanın veya önünde eğilmenin, Yehova’dan başka herhangi birine ya da bir şeye tapmanın ne kadar yanlış olduğunu tekrar ve tekrar göstermektedir.—İşaya 44:14-20; 46:6, 7; Mezmur 115:4-8.

30. (a) İsa ve resulleri, suretlerin kullanılmasının yanlış olduğunu gösteren hangi sözleri söylediler? (b) Tesniye 7:25’e göre, suretlere ne yapılmalıdır?

30 Beklenildiği gibi, İsa tapınmada hiçbir zaman suretler kullanmadı. Tersine kendisi “Allah ruhtur, ve ona tapınanların ruhta ve hakikatte tapınmaları gerektir” dedi. (Yuhanna 4:24) Bu öğütle uyum içinde hareket eden İsa’nın ilk takipçilerinden hiçbiri, tapınmada yardımcı olarak suretler kullanmadı. Aslında, onun resulü Pavlus şunları yazdı: “Görünüşle değil, iman ile yürüyoruz.” (II. Korintoslular 5:7) Diğer bir resulü Yuhanna da şu uyarıda bulundu: “Kendinizi putlardan koruyun.” (I. Yuhanna 5:21) Neden evinizdeki eşyalara bir göz atarak bu öğüdü tutup tutmadığınızı kendinize sormayasınız?—Tesniye 7:25.

31. (a) Tanrı’nın belirli bir kanununun nedenini anlamazsak bile, hangi şey bizi ona itaat etmeye yöneltmelidir? (b) Ne yapmaya gayret etmeliyiz ve hangi daveti kabul etmeliyiz?

31 Yaratıcımız Yehova’ya O’nun istediği biçimde tapınmanın bize gerçek mutluluk getireceği kesindir. (Yeremya 14:22) Mukaddes Kitap, O’nun taleplerinin bizim iyiliğimiz için olup ebedi refahımıza hizmet ettiğini göstermektedir. Sınırlı bilgi ve tecrübemiz nedeniyle bazen Tanrı tarafından verilen belirli bir kanunun neden bu kadar önemli olduğunu veya nasıl gerçekten bizim iyiliğimiz için işlediğini tam olarak anlamadığımız zamanlar olabilir. Buna rağmen, Tanrı’nın bizden çok daha fazla bilgiye sahip olduğuna dair sağlam kanaatimiz, bizi kendisine istekli bir yürekle itaat etmeye yöneltmelidir. (Mezmur 19:7-11) O halde, şu daveti kabul ederek Yehova hakkında öğrenebileceğimiz her şeyi öğrenmek için gerekli çabayı harcayalım: “Gelin, secde kılalım, ve iğilelim; bizi Yaratan RABBİN [Yehova’nın, NW] önünde diz çökelim; çünkü o Allahımızdır, ve biz kendi otlağının kavmı, ve elinin koyunlarıyız.”—Mezmur 95:6, 7.

[Sayfa 42’deki çerçeve]

Türkçe Kitabı Mukaddes’te Tanrı’nın isminin geçtiği yerlerden dördü görülmektedir

Çıkış 6:3

2 Ve Allah Musaya söyliyip ona dedi: Ben RAB’İM 3 ve İbrahime, İshaka ve Yakuba, Kadir olan Allah olarak göründüm: fakat onlara Yehova ismimle malûm olmadım. 4 Ve Kenân diyarını, onda garip oldukları gurbet diyarını, onlara vermek için kendilerile de ahdettim.

İşaya 42:8

seni koruyacağım, 7 ve kör gözleri açasın, mahpusları zindandan, ve karanlıkta oturanları hapishaneden çıkarasın diye seni kavma ahit, Milletlere ışık olarak vereceğim. 8 Ben Yehovayım, ismim odur; ve izzetimi bir başkasına, ve hamdimi oyma putlara vermiyeceğim. ve: RABBİN sözüdür, diyorsunuz; ben ise, söylemedim.

Hezekiel 13:8

8 Bundan dolayı Rab Yehova şöyle diyor: Mademki boş şey söylediniz, ve yalanlar gördünüz, bundan dolayı, işte, ben size karşıyım, Rab Yehovanın sözü. 9 Ve benim elim boş şey gören, ve yalancı fal açan peygamberlere karşı olacak; onlar kavmımın meclisinde olmıyacak; onlar kavmımın meclisinde olmıyacaklar, ve İsrail evi diyarına girmiyecekler; ve bileceksiniz ki, ben Rab Yehovayım.

İşaya 26:4

3 Aklı pek olanı sen tam selâmet içinde saklarsın; çünkü o sana güvenir. 4 RABBE ebediyen güvenin; çünkü RAB Yehovada ebedî kaya var. 5 Çünkü yüksekte oturanları, yüce şehri yıktı; onu alçalttı, yere kadar alçalttı, toprağa kadar indirdi.

[Sayfa 34, 35’teki resimler]

Eğer bir evin yapıcısı varsa, . . . . daha karmaşık evrenin de bir Yapıcısı muhakkak olmalıdır

[Sayfa 39’daki resim]

İsa Tanrı’ya dua edip kendisinin değil, Tanrı’nın iradesinin yerine gelmesini dilediğine göre, ikisi de aynı kişi olamazdı

[Sayfa 40, 41’deki resim]

Aynı anda yaklaşık 120 şakirt üzerine dökülüp onları doldurduğuna göre, mukaddes ruh nasıl bir kişi olabilirdi?

[Sayfa 45’teki resim]

Tapınmada suretler kullanmak doğru mudur?

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş