Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • dg kısım 3 s. 4-9
  • Tanrı’nın Var Olduğunu Nasıl Bilebiliriz?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tanrı’nın Var Olduğunu Nasıl Bilebiliriz?
  • Tanrı Bizimle Gerçekten İlgileniyor mu?
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Muhteşem Evrenimiz
  • Eşsiz Biçimde Yaratılmış Yeryüzü
  • Şaşkınlık Veren Canlı Hücre
  • Benzersiz Beynimiz
  • Eşi Benzeri Olmayan Kan
  • Diğer Harikalar
  • En Büyük Yapıcı
  • Bunu Bize Kim Söyleyebilir?
    Yaşamın Amacı Nedir? Bunu Nasıl Öğrenebilirsiniz?
  • Sonsuza Dek Yaşamak Üzere Tasarlanmış
    Uyanış!—1996
  • Yaratılış
    Kutsal Yazılardan Kanıtlar Gösterin
  • Gerçekten “Basit” Bir Yaşam Türü Var mı?
    Yaşamın Kökeni Hakkında Beş Önemli Soru
Daha Fazla
Tanrı Bizimle Gerçekten İlgileniyor mu?
dg kısım 3 s. 4-9

Kısım 3

Tanrı’nın Var Olduğunu Nasıl Bilebiliriz?

1, 2. Hangi ilke Tanrı’nın var olup olmadığına karar vermemize yardımcı olur?

TANRI’NIN var olup olmadığına karar verebilmenin bir yolu, şu kesin ilkeyi uygulamaktır: Her yapılan şey bir yapıcı gerektirir. Yapılan şey ne denli karmaşık ise, yapıcısının o denli yetenekli olması gerekir.

2 Örneğin, evinizde etrafa bir bakın. Duvarlar, döşeme ve tavanın yapıcısı olduğu gibi, masa, sandalye, yazı masası, yatak, tencere, tava, tabak ve yemek takımlarının da birer yapıcısı olması gerekir. Oysa, bütün bu nesneleri yapmak nispeten kolaydır. Basit nesnelerin bile bir yapıcısı varsa, karmaşık şeylerin çok daha zeki bir yapıcısının var olması mantıksal değil mi?

Muhteşem Evrenimiz

3, 4. Evren, Tanrı’nın var olduğunu anlamamıza nasıl yardım eder?

3 Bir saat, yapıcısı olmadan meydana gelemez. Ya Güneş ve etrafında yüzyıllardır dakik şekilde, bir an bile gecikmeksizin dönmekte olan gezegenlerden oluşmuş son derece karmaşık güneş sistemimiz için ne diyelim? İçinde yaşadığımız Samanyolu denilen ve 100 milyardan fazla yıldızdan oluşmuş, muhteşem galaksi hakkında ne diyelim? Geceleyin hiç durup Samanyoluna baktınız mı? Etkilendiniz mi? O zaman, Samanyolumuz gibi sayısı belirsiz milyarlarca galaksiyi içeren akıl almaz büyüklükteki evreni bir düşünün! Yüzyıllardan beri gök cisimlerinin yörüngelerindeki hareketleri öylesine güvenilirdir ki, dakik saatlere benzetilirler.

4 Eğer nispeten basit olan bir saat bir yapıcıyı gerektiriyorsa, şüphesiz son derece karmaşık ve muhteşem evren de bir tasarımcının ve yapıcının varlığını gerektirir. Bu nedenle, Mukaddes Kitap bize, “gözlerinizi yukarı kaldırın ve görün” davetinde bulunduktan sonra, “bunları kim yarattı?” diye sorar. Cevap şudur: “O [Tanrı] ki, bunların ordusunu sayı ile çıkarır; onların hepsini adları ile çağırır; kudretinin büyüklüğünden ötürü, ve kuvvetinin zoru ile onlardan hiç biri eksilmez.” (İşaya 40:26) Şu halde, evren varlığını görünmez, denetleyici, zekâ sahibi bir güce –Tanrı’ya– borçludur.

Eşsiz Biçimde Yaratılmış Yeryüzü

5-7. Yeryüzüyle ilgili hangi gerçekler onun bir Tasarımcısı olduğunu gösterir?

5 Bilginler, yeryüzünü ne kadar dikkatle incelerlerse, insanın meskeni olarak onun eşsiz şekilde yaratılmış olduğunu o kadar iyi anlarlar. Yer, güneşten gerekli ölçüde ışık ve ısı almak üzere tam doğru uzaklıkta bulunuyor. Yerin, eksenindeki tam uygun bir eğimle yılda bir kez güneşin etrafında dönmesi, yeryüzünün birçok kısmında mevsimlerin oluşmasını mümkün kılar. Yer, düzenli olarak aydınlık ve karanlığın olmasını sağlayacak şekilde, her 24 saatte bir kendi ekseni etrafında da dönüyor. Yer’de, nefes almamızı sağlamak ve uzaydan gelen radyasyonun zararlı ışınlarından bizi korumak üzere gerekli gazların uygun miktardaki karışımından oluşan bir atmosfer de bulunuyor. Yer’de, yenecek bitkilerin büyümesi açısından çok gerekli olan su ve toprak da vardır.

6 Bu ve başka etkenler birlikte işlemeseydi, yaşam olanaksız olurdu. Acaba bütün bunlar bir rastlantının sonucu mudur? Science News dergisi şöyle diyor: “Böyle spesifik koşullar pek rastgele meydana gelemez gibi görünüyor.” Gerçekten de rastgele meydana gelemez. Onlar, görkemli bir Tasarımcı’nın yaptığı amaçlı bir tasarım sonucunda meydana geldiler.

7 Eğer güzel bir eve girip, onun cömertçe yiyecekle doldurulmuş olduğunu, mükemmel bir ısıtma ve soğutma sistemine ve de iyi bir su tesisatına sahip olduğunu görseydiniz, hangi sonuca varırdınız? Bunların kendi kendine meydana geldiği sonucuna mı? Hayır, şüphesiz onları zeki bir kişinin tasarlayıp özenle yaptığı sonucuna varırdınız. Yeryüzü de, üzerinde yaşayanların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanıp büyük bir özenle yapıldı ve o herhangi bir evden çok daha karmaşıktır ve daha iyi donatılmıştır.

8. Yeryüzüyle ilgili başka hangi şeyler, Tanrı’nın bize sevgi dolu özen gösterdiğini kanıtlar?

8 Aynı zamanda, yaşama zevk katan sayısız şeyi de düşünün. İnsanlara zevk veren binbir çeşit güzel renkteki, hoş kokulu çiçeklere bakın. Sayısız lezzet ve çeşitlilikteki yiyecekleri de düşünün. Bakmaya doyamayacağınız ormanlar, dağlar, göller ve diğer doğa güzellikleri de var. Gün batımının eşsiz güzelliği de yaşamdan duyduğumuz sevinci artırmıyor mu? Hayvanlar âleminde de köpek, kedi ve diğer hayvan yavrularının, oynarken yaptıkları maskaralıklar ve sevimlilikleri bize zevk vermiyor mu? Gördüğümüz gibi, yeryüzü, yaşamın sürdürülmesi için şart olmayan, birçok hoş sürprizle doludur. Bütün bunlar, yeryüzünün, insanın sadece var olması değil, yaşamdan zevk alması da düşünülerek, sevgi dolu özenle tasarlanmış olduğunu gösterir.

9. Yeryüzünü kim ve neden yaptı?

9 Yehova Tanrı hakkında “gökleri ve yeri sen yarattın” diyen Mukaddes Kitap yazarının yaptığı gibi, varılacak makul sonuç bütün bu şeyleri Veren’i tanıyıp kabul etmektir. Acaba O, bunları ne amaçla yarattı? Aynı yazar, Tanrı’yı “dünyaya şekil veren, ve onu yaratan, onu pekiştiren, ve onu boşuna yaratmıyan, üzerinde oturulsun diye ona şekil veren Allah” diye tanımlayarak bu soruyu cevaplıyor.—İşaya 37:16; 45:18.

Şaşkınlık Veren Canlı Hücre

10, 11. Canlı hücre neden o kadar şaşkınlık vericidir?

10 Acaba canlı varlıklar için ne denebilir? Onların da bir yapıcısı olması gerekmez mi? Örneğin, canlı hücrenin şaşkınlık veren özelliklerinden bazılarını ele alalım. Moleküler biyoloji uzmanı Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis adlı kitabında şunları söylüyor: “Moleküler biyoloji, bugün yeryüzünde yaşayan sistemler arasında en basit görünen bakteri hücrelerinin bile son derece karmaşık yapılar olduğunu göstermiştir. En küçük bakteri hücreleri, şaşılacak derecede küçük olmalarına rağmen . . . . aslında her biri, binlerce farklı şekilde ayrıntılarıyla tasarlanıp yapılmış, karmaşık moleküler yapılarla dolu . . . . gerçek anlamda birer mikrominyatürize fabrikadır; bunlar, insan yapısı herhangi bir makineden çok daha karmaşıktır ve yaşayan varlıklar arasında benzersizdir.”

11 Denton, her hücrede bulunan genetik kodla ilgili şunları belirtiyor: “DNA’nın bilgi depolama kapasitesi, bilinen diğer sistemlerin hiçbiriyle karşılaştırılamayacak kadar büyüktür; bir gramın milyarda birkaçından bile hafif olan DNA, insan kadar karmaşık bir organizmayı en küçük ayrıntılarına kadar tanımlamaya yeterlidir. . . . . Yaşamın moleküler yapısının becerisi ve karmaşıklığı karşısında, en ileri [ürünlerimiz] bile hantal kalmaktadır. Kendimizi çok aciz hissediyoruz.”

12. Bir bilgin hücrenin oluşumu hakkında ne dedi?

12 Denton şunları ekliyor: “Bilinen en basit tip hücre bile öylesine karmaşıktır ki, böyle bir nesnenin birdenbire, gerçekleşme olasılığı fazla olmayan, keyfi bir olayın sonucu olarak ortaya çıktığını kabul etmek bütünüyle olanaksızdır.” Onun bir tasarımcısı ve yapıcısı olmalıdır.

Benzersiz Beynimiz

13, 14. Beyin neden canlı hücreden çok daha fazla şaşkınlık vericidir?

13 Aynı bilgin devamen şunları diyor: “Memelilerin beyni gibi bir sistemle karşılaştırıldığında, tek bir hücrenin yapısının karmaşıklığı hiç sayılır. İnsan beyni yaklaşık on milyar sinir hücresinden oluşur. Beyindeki diğer sinir hücreleriyle bağlantı sağlamak amacıyla, her sinir hücresinden on bin ila yüz bin uzantı çıkar. İnsan beynindeki iletişim bağlantılarının toplam sayısı . . . . bir trilyara yakındır.”

14 Denton sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eğer beyin bağlantılarının sadece yüzde biri özel bir amaçla birbirine bağlansaydı, gene de bu özel bağlantılar yeryüzündeki tüm iletişim şebekelerindekinden sayıca kat kat üstün olan bir sistem oluştururdu.” Sonra şunu soruyor: “Acaba tamamıyla rastlantıya dayanan bir gelişim, böylesine karmaşık sistemleri bir araya getirebilir miydi?” Açıkça anlaşıldığı gibi, cevap hayır olmalıdır. Beynin, özen gösteren bir Tasarımcısı ve Yapıcısı olduğu kesindir.

15. Bazı bilim adamları beyin hakkında hangi yorumlarda bulundu?

15 İnsan beyni karşısında en gelişmiş bilgisayarlar bile ilkel kalır. Bilim yazarı Morton Hunt şunları söyledi: “Aktif belleğimiz, çağdaş büyük bir araştırma bilgisayarının sakladığı bilginin milyarlarca katını saklar.” Bu nedenle, beyin cerrahı Dr. Robert J. White şu sonuca vardı: “İnsanın kavrama kapasitesinin çok üstünde olan, akıl almaz beyin-zihin ilişkisini tasarlayıp geliştiren Üstün bir Zekânın varlığını kabul etmekten başka seçeneğim yok. . . . . Bütün bunları bir zekânın başlattığına, Birinin bunun olmasını sağladığına inanmak zorundayım.” Bu da özen gösteren Biri olmalıdır.

Eşi Benzeri Olmayan Kan

16-18. (a) Kan hangi bakımlardan eşi benzeri olmayan bir sistemdir? (b) Bundan hangi sonuca varmalıyız?

16 Besinleri ve oksijeni taşıyan ve vücudu enfeksiyondan koruyan eşsiz bir sistem olan kanı da bir düşünün. Kanın ana bileşeni olan alyuvarlar hakkında, ABC’s of the Human Body kitabında şunlar belirtiliyor: “Tek bir damla kan, 250 milyondan fazla alyuvar tanesi içerir. . . . . İnsan bedeninde, dört tenis kortunu kaplayacak kadar çok, yani muhtemelen 25 trilyon alyuvar bulunur. . . . . Her saniye, 3 milyon yeni alyuvar ölenlerin yerine geçer.”

17 Benzersiz bir sistem olan kanın diğer bileşeni, yani akyuvarlar hakkında aynı kaynak şunları der: “Alyuvarların sadece bir türü olmasına karşın, akyuvarlar çok çeşitlidir ve her tür, bedenin yaptığı mücadelede değişik yönden savaş verir. Örneğin, bir tür, ölü hücreleri yok eder. Diğer türler, virüslere karşı antikor üretir, vücudu zehirli, yabancı maddelerden temizler ya da harfiyen bakterileri yiyip sindirir.”

18 Ne şaşkınlık verici ve iyi örgütlenmiş bir sistem! Şüphesiz, böylesine iyi düzenlenen ve bu denli koruyucu olan bir sistemin çok zeki ve bizimle ilgilenen bir örgütleyicisi olması gerekir ki, bu Tanrı’dır.

Diğer Harikalar

19. Göz, insan yapısı aygıtlarla karşılaştırılırsa ne ortaya çıkar?

19 İnsan bedeninde birçok başka harikalar da bulunmaktadır. Bunlardan biri, hiçbir fotoğraf makinesi ile karşılaştırılamayacak kadar görkemli biçimde tasarlanmış olan gözdür. Astronom Robert Jastrow şunları dedi: “Göz, biri tarafından tasarlanmış gibidir; teleskop tasarımcılarından hiçbiri bundan daha iyisini yapamazdı.” Popular Photography dergisi şunları yazıyor: “İnsan gözü, bir filmin alabildiğinden çok daha fazla ayrıntıyı görür. Gözler, sürekli hareket halindeyken, bir değişiklik gerektirmeksizin olağanüstü geniş açıdan, üç boyutta görür. . . . . İnsan gözünü fotoğraf makinesiyle karşılaştırmak doğru bir benzetme olmaz. İnsan gözü, insan yapısı her aygıtı, bilgisayar ya da fotoğraf makinesini gölgede bırakan, daha çok yapay bir beyni, aldığı bilgileri işleme yeteneği, belli bir hızı ve çalışma tarzı olan akıl almaz derecede gelişmiş bir süper bilgisayara benzer.”

20. İnsan bedeni başka hangi yönlerden de şaşkınlık vericidir?

20 Bedenin tüm karmaşık organlarının, bilinçli çabalarımız olmaksızın birbirleriyle nasıl işbirliği içinde çalıştığını da bir düşünün. Örneğin, midemize değişik türden birçok yiyecek ve içecek girmesine rağmen, beden onları belli bir işlemden geçirip enerji üretir. Bu kadar farklı türden maddeyi bir arabanın benzin deposuna doldurursak, acaba araba nereye kadar gidebilir! Veya doğum mucizesini düşünün. Yalnızca dokuz ayda, ana babasının kopyası, sevilen bir bebek meydana geliyor. Ya sadece birkaç yaşındaki bir çocuğun, karmaşık bir dili öğrenebilme yeteneğine ne diyelim?

21. Bedenin harikaları karşısında, makul insanlar hangi sözlere katılıyorlar?

21 Evet, insan bedeninde yaratılmış şaşkınlık veren birçok karmaşık organ içimizi huşuyla dolduruyor. Hiçbir mühendis bunların kopyasını yapamaz. Onlar sırf kör bir rastlantı sonucu ortaya çıkmış olabilir mi? Muhakkak olamaz. Tam tersine, insan bedeninin tüm olağanüstü yönlerini göz önünde bulunduran makul kimseler, mezmur yazarının söylediği şu sözlere katılacaklar: “[Tanrım] sana şükreylerim; çünkü heybetli ve şaşılacak surette yaratılmışım; işlerin aciptir [olağanüstüdür].”—Mezmur 139:14.

En Büyük Yapıcı

22, 23. (a) Yaratıcının varlığını neden kabul etmeliyiz? (b) Mukaddes Kitap haklı olarak Tanrı hakkında ne der?

22 Mukaddes Kitap: “Her ev bir adam tarafından yapılır; fakat her şeyi yapan Allahtır” der. (İbraniler 3:4) Ne kadar basit olursa olsun, her evin bir yapıcısı olması gerekiyorsa, sonsuz sayıda yaşam türleriyle dolu yeryüzüyle birlikte bu karmaşık evrenin de bir yapıcısı olması gerekir. Uçak, televizyon ve bilgisayar gibi aygıtları icat eden insanların var olduğunu kabul ediyorsak, insana böyle şeyleri yapacak aklı veren Birinin de var olduğunu kabul etmemiz gerekmez mi?

23 Mukaddes Kitap, O’nu “gökleri yaratmış, ve onları yaymış, yeri ve ondan çıkanları sermiş olan; yer üzerinde kavma soluk . . . . veren RAB Allah” olarak tanıtır. (İşaya 42:5) Mukaddes Kitap haklı olarak şunları bildirir: “Ya Rabbimiz ve Allahımız, izzeti ve hürmeti ve kudreti almağa lâyıksın, çünkü bütün şeyleri sen yarattın, ve senin iradenle mevcut idiler, ve yaratıldılar.”—Vahiy 4:11.

24. Tanrı’nın var olduğunu nasıl biliyoruz?

24 Evet, yaptığı şeylerden, Tanrı’nın var olduğunu anlayabiliriz. “Onun [Tanrı’nın] görülmez şeyleri . . . . dünyanın yaratılışından beri yapılan şeylerle anlaşılarak açıkça görülüyor.”—Romalılar 1:20.

25, 26. Bir şeyin kötüye kullanılması, onun bir yapıcısı olmadığını neden göstermez?

25 Yapılan bir şeyin kötüye kullanılması, onun bir yapıcısı olmadığı anlamına gelmez. Bir uçak, hava taşımacılığında barışçı amaçla kullanılabilir. Fakat bombardıman uçağı olarak yıkıcı amaçla da kullanılabilir. Ölüm saçmak üzere kullanılması, onun bir yapıcısı olmadığını göstermez.

26 Aynı şekilde, birçok insanın kötüye yönelmesi de onların bir Yapıcısının, yani Tanrı’nın var olmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle, Mukaddes Kitap yerinde olarak şu yorumda bulunur: “Ah sizin sapıklığınız! çömlekçi balçıkla bir sayılır mı ki, yapı kendini yapan için: Beni o yapmadı, desin; ve kendine şekil verilen şey, şekil veren için: Onun anlayışı yoktur, desin?”—İşaya 29:16.

27. Tanrı’nın, çekilen acılarla ilgili sorularımızı cevaplamasını neden bekleyebiliriz?

27 Yaratıcı, yaptığı şeylerin akıl almaz karmaşıklığı vasıtasıyla hikmetini gösterdi. Yeryüzünde yaşam için en uygun koşulları sağlayarak, beden ve zihnimizi bu denli olağanüstü yaratarak ve sevinç duymamız için bu kadar çok güzel şey yaparak bizimle gerçekten ilgilendiğini gösterdi. Şüphesiz O, ‘Tanrı acı çekilmesine neden izin verdi?’ ‘Acıları ortadan kaldırmak üzere neler yapacak?’ gibi soruları cevaplandırarak da aynı hikmet ve özeni gösterir.

[Sayfa 5’teki resim]

Koruyucu atmosferiyle yeryüzü, özen gösteren bir Tanrı’nın bizim için tasarladığı eşsiz bir meskendir

[Sayfa 6’daki resim]

Yeryüzü yaşamdan tam bir zevk alabilmemiz için, sevgi dolu özenle yapıldı

[Sayfa 7’deki resim]

‛Tek bir beyindeki bağlantılar, yeryüzündeki tüm iletişim şebekelerindekinden çoktur.’—Bir moleküler biyoloji uzmanı

[Sayfa 8’deki resim]

“Göz, biri tarafından tasarlanmış gibidir; teleskop tasarımcılarından hiçbiri bundan daha iyisini yapamazdı.”—Bir astronom

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş