Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • pr böl. 2 s. 6-10
  • Bunu Bize Kim Söyleyebilir?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Bunu Bize Kim Söyleyebilir?
  • Yaşamın Amacı Nedir? Bunu Nasıl Öğrenebilirsiniz?
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Yaşam Rastlantıyla mı Başladı?
  • Tasarım, Tasarımcı Gerektirir
  • Mukaddes Kitabın Söyledikleri
  • ‘Şaşılacak Surette Yaratılmışız’
  • Tanrı’nın Var Olduğunu Nasıl Bilebiliriz?
    Tanrı Bizimle Gerçekten İlgileniyor mu?
  • Tasarımı Takdir Edin, Tasarımcı Hakkında Bilgi Edinin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2007
  • Tasarımcı Olmaksızın Tasarım Olur mu?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2007
  • Bir Yaratıcının Varlığına Dair Deliller
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
Daha Fazla
Yaşamın Amacı Nedir? Bunu Nasıl Öğrenebilirsiniz?
pr böl. 2 s. 6-10

Bölüm 2

Bunu Bize Kim Söyleyebilir?

1, 2. Bir şeyin hangi amaçla tasarlandığını öğrenmenin en iyi yolu nedir?

1 Yaşamın amacının aslında ne olduğunu bize kim söyleyebilir? Bir makine tasarımcısını ziyaret edip, onun, ne olduğunu anlamadığınız karmaşık bir makine üzerinde çalıştığını görseydiniz, bunun ne işe yarayacağını nasıl öğrenebilirdiniz? En iyi yol bunu tasarımcısına sormak olurdu.

2 O halde yeryüzünde, çevremizdeki tüm canlı varlıklarda, en küçük canlı hücreye varıncaya dek gördüğümüz şahane düzen için ne diyelim? Hücrenin içindeki çok daha minik molekül ve atomlar bile olağanüstü biçimde tasarlanmışlar ve bir düzen içindeler. Ya harika biçimde tasarlanmış insan beyni için ne diyelim? Ya da güneş sistemi, Samanyolu ve evrenimiz için? İçimizi hayranlıkla dolduran bu tasarımlar bir Tasarımcıyı gerektirmez mi? Bunları ne amaçla tasarladığını kuşkusuz o bize söyleyebilir.

Yaşam Rastlantıyla mı Başladı?

3, 4. Yaşamın rastlantıyla ortaya çıkması olanak dahilinde midir?

3 The Encyclopedia Americana, “canlı varlıklardaki olağanüstü karmaşıklık ve düzene” dikkat çekip şöyle diyor: “Çiçek, böcek ya da memelilerin yakından incelenmesi, onların neredeyse inanılmayacak ölçüde kusursuz birer düzenleme olduğunu gösterir.” Canlı organizmaların kimyasal bileşimine değinen İngiliz gökbilimci Sir Bernard Lovell şunları yazdı: “En minik protein moleküllerinden birinin rastlantı sonucu . . . . oluşma olasılığı hayal edilemeyecek kadar küçüktür. . . . . Aslında sıfırdır.”

4 Benzer şekilde, gökbilimci Fred Hoyle şunları dedi: “Gelenekçi biyolojinin çatısı hâlâ yaşamın rasgele ortaya çıktığı görüşünü koruyor. Fakat biyokimyacılar yaşamın hayranlık uyandıran karmaşıklığını giderek daha çok keşfettikçe, onun rastlantıyla meydana gelme olasılığının artık tamamen silinip atılacak kadar ufaldığı açıkça anlaşılıyor. Yaşam rastlantıyla ortaya çıkmış olamaz.”

5-7. Moleküler biyoloji, canlı varlıkların rastlantı sonucu ortaya çıkamayacağını nasıl doğrular?

5 Canlı varlıkların, gen, molekül ve atomlar düzeyinde incelenmesi olan moleküler biyoloji, bilimin yeni alanlarından biridir. Moleküler biyolog Michael Denton bulgular üzerinde şu yorumu yapıyor: “Bilinen en basit hücre bile öylesine karmaşıktır ki, böyle bir nesnenin hiç ihtimal dahilinde olmayan, garip herhangi bir olayın sonucu olarak birdenbire ortaya çıktığını kabul etmek olanaksızdır.” “Fakat bize meydan okuyan asıl şey, sadece canlı sistemlerin karmaşıklığı değil, aynı zamanda onların tasarımında çok sık görülen inanılmaz beceridir.” “Moleküler düzeyde . . . . biyolojik tasarımın dehası ve ulaşılan hedeflerin mükemmelliği çok göze çarpıcıdır.”

6 Denton devamen şunları belirtir: “Nereye ve ne kadar derinlemesine bakarsak bakalım, rastlantı fikrini o denli zayıflatan bir zarafet ve insanın bilgi ve deneyimini tamamen aşan bir ustalık görüyoruz. Rastlantı fikrine hiç yer bırakmayan, insan zekâsıyla oluşturulan herhangi bir şeyden her bakımdan çok üstün olan ve en küçük elementi, yani işlevsel bir proteini veya geni bile bizim yaratıcılık yetimizin ötesinde karmaşık olan somut bir şeyi rasgele süreçlerin oluşturduğuna gerçekten inanılabilir mi?” Şunları da belirtiyor: “Canlı bir hücre ile bir kristal ya da bir kar tanesi gibi, en yüksek derecede düzenlenmiş biyolojik olmayan bir sistem arasında, düşünülebilecek en geniş ve kesin uçurum vardır.” Bir fizik profesörü olan Chet Raymo da şunları belirtti: “Hayran kalıyorum . . . . her molekül, görevi için şahane tasarlanmış gibi görünüyor.”

7 Moleküler biyolog Denton, “bütün bu yeni realitenin salt bir rastlantının sonucu olduğunu hâlâ dogmatikçe savunanların” bir mite inandıkları sonucuna varır. Denton, Darwin’in canlı varlıkların rastlantıyla ortaya çıktıkları inancını, “yirminci yüzyılın büyük kozmogonik miti” olarak adlandırır.

Tasarım, Tasarımcı Gerektirir

8, 9. Tasarlanan her şeyin bir tasarımcısı olması gerektiğine dair örnek verin.

8 Cansız maddenin bir rastlantı, gelişigüzel bir kaza sonucu canlanabilme olasılığı olanaksız denecek kadar zayıftır. Şahane biçimde tasarlanmış olan yerdeki tüm canlı varlıklar asla rastlantı sonucu meydana gelmiş olamazlar; çünkü tasarlanan her şeyin bir tasarımcısı olması gerekir. Bildiğiniz bir istisna var mı? Hayır, yoktur. Üstelik tasarım ne denli karmaşıksa, tasarımcının da o denli yetenekli olması gerekir.

9 Meseleyi şöyle örnekleyebiliriz: Bir resim gördüğümüzde, onu yapan bir ressamın bulunduğunu kabul ederiz. Bir kitap okuduğumuzda, onun bir yazarının olduğunu kabul ederiz. Bir ev gördüğümüzde, onu inşa eden birinin var olduğunu kabul ederiz. Bir trafik ışığı gördüğümüzde, yasal bir organın var olduğunu biliriz. Bütün bu şeyler, onları yapanlar tarafından bir amaçla yapıldı. Ve onları tasarlayan kişiler hakkında her şeyi bilmesek de, o kimselerin varlığından kuşku duymayız.

10. Üstün bir Tasarımcının varlığı hangi kanıttan görülebilir?

10 Benzer şekilde, üstün bir Tasarımcı’nın varlığı da, yeryüzündeki canlı varlıkların yapısı, düzeni ve karmaşıklığından anlaşılabilir. Onlar, üstün bir Zekâ’nın varlığının işaretidirler. Bunu, her biri milyarlarca yıldız içeren milyarlarca galaksiyle kaplı evrenin tasarımı, düzeni ve karmaşıklığı için de söyleyebiliriz. Ve bütün gökcisimleri, hareket, ısı, ışık, ses, elektromanyetizma ve yerçekimi gibi kusursuz şekilde işleyen yasalarla denetlenir. Bir kanunyapıcı olmadan yasalar kendi kendine oluşabilir mi? Roket bilgini Dr. Wernher von Braun şunları dedi: “Evrenin doğa yasaları o denli kusursuzdur ki, aya uçmak için bir uzaygemisi yapmakta ve uçuşu saniyenin kesiri denecek kadar kesinlikle zamanlamakta hiç güçlük çekmiyoruz. Bu yasalar biri tarafından konulmuş olmalı.”

11. Üstün bir Tasarımcının varlığını, sırf O’nu göremediğimiz için neden reddetmemeliyiz?

11 Üstün Tasarımcı ve Kanunkoyucuyu fiziksel gözlerimizle göremediğimiz doğrudur. Fakat yerçekimi, manyetizma, elektrik ve radyo dalgaları gibi güçlerin varlığını gözlerimizle göremediğimiz için, reddediyor muyuz? Hayır, etkilerini gözlediğimiz için reddetmiyoruz. O halde, şaşkınlık verici işlerinin sonuçlarını gözlerken, sırf kendisini görmüyoruz diye, Üstün bir Tasarımcı ve Kanunkoyucunun varlığını neden reddedelim?

12, 13. Yaratıcının varlığı konusunda kanıtlar ne diyor?

12 Fizik profesörü Paul Davies, insanın varoluşunun, sadece talihin bir cilvesi olmadığı sonucuna varıyor. Şunları belirtiyor: “Gerçekten bir amaçla buraya konulduk.” Evren hakkında şunları diyor: “Bilimsel çalışmalarım sayesinde, maddi evrenin, mantıksız bir olgu olarak kabul edemeyeceğim bir ustalıkla bir araya getirildiğine giderek daha kuvvetle inandım. Bana öyle geliyor ki, daha derin bir açıklama olmalı.”

13 Böylece, kanıtlar bize evren, dünya ve yeryüzündeki canlı varlıkların sırf bir rastlantıyla meydana gelemeyeceğini gösterir. Onlar çok yüksek düzeyde bir zekâya sahip ve güçlü bir Yaratıcı’nın varlığına sessizce tanıklık ederler.

Mukaddes Kitabın Söyledikleri

14. Mukaddes Kitap Yaratıcı hakkında hangi sonuca varır?

14 İnsanlığın en eski kitabı olan Mukaddes Kitap da aynı sonuca varır. Örneğin, Mukaddes Kitapta bulunan, resul Pavlus’un yazdığı İbraniler kitabında bize, “Her ev bir adam tarafından yapılır; fakat her şeyi yapan Allahtır” denir. (İbraniler 3:4) Mukaddes Kitabın Resul Yuhanna tarafından yazılan son kitabı da, “Ya Rabbimiz ve Allahımız, izzeti ve hürmeti almağa lâyıksın, çünkü bütün şeyleri sen yarattın, ve senin iradenle mevcut idiler” der.—Vahiy 4:11.

15. Tanrı’nın bazı niteliklerini nasıl algılayabiliriz?

15 Mukaddes Kitap, Tanrı görülemiyorsa da, yaptığı işlerden, O’nun nasıl bir Tanrı olduğunun algılanabileceğini gösterir. Şunları der: “Onun [Yaratıcı’nın] görülmez şeyleri, yani, ebedî kudreti ve ülûhiyeti, dünyanın yaratılışından beri yapılan şeylerle anlaşılarak açıkça görülüyor.”—Romalılar 1:20.

16. İnsanlar Tanrı’yı göremediği için neden memnun olmalıyız?

16 Böylece Mukaddes Kitap bizi nedenden sonuca götürür. Sonuç –içimizi hayranlıkla dolduran, yaratılmış varlıklar– zeki, güçlü bir Neden’in, yani Tanrı’nın varlığının kanıtıdır. Ayrıca, O’nun görünmez olmasına da minnettar olabiliriz, çünkü evrenin Yaratıcısı olarak kuşkusuz öylesine görkemli bir güce sahiptir ki, et ve kandan oluşan insanlar O’nu görüp de hayatta kalmayı bekleyemezler. Mukaddes Kitabın söylediği de tam olarak budur: “İnsan beni [Tanrı’yı] görüp de yaşıyamaz.”—Çıkış 33:20.

17, 18. Bir Yaratıcı kavramı bizim için neden önem taşımalı?

17 Büyük bir Tasarımcı, üstün bir Varlık –Tanrı– kavramı bizim için çok önem taşımalıdır. Eğer bir Yaratıcı tarafından yaratılmışsak, kuşkusuz O’nun bizi yaratmakta bir nedeni, bir amacı olmalıydı. Eğer bir amaca sahip olarak yaratılmışsak, gelecekte her şeyin daha iyi olacağını beklemek için nedenimiz vardır. Aksi halde, bir umut olmadan yaşayıp ölüyoruz demektir. Öyle ise, Tanrı’nın bizimle ilgili amacının ne olduğunu öğrenmemiz çok önemlidir. Ancak o zaman bu amaca uygun yaşamak isteyip istememek arasında bir seçim yapabileceğiz.

18 Mukaddes Kitap aynı zamanda, Yaratıcının bizimle çok ilgilenen, sevgi dolu bir Tanrı olduğunu da belirtir. Resul Petrus, “O sizi kayırır” der. (I. Petrus 5:7; ayrıca Yuhanna 3:16 ve I. Yuhanna 4:8, 16’ya da bakın.) Tanrı’nın bizimle ne denli ilgilendiğini anlayabilmenin bir yolu, bizi zihinsel ve bedensel açıdan ne kadar şahane yaratmış olduğunu düşünmektir.

‘Şaşılacak Surette Yaratılmışız’

19. Mezmur yazarı Davud dikkatimizi hangi gerçeğe çeker?

19 Mezmur yazarı Davud, Mukaddes Kitapta şunu kabul etti: “Heybetli ve şaşılacak surette yaratılmışım.” (Mezmur 139:14) Şüphesiz bu gerçektir, çünkü insan beyni ve bedeni Üstün Tasarımcı tarafından harikulade şekilde tasarlanmıştır.

20. Bir ansiklopedi insan beynini nasıl tanımlar?

20 Örneğin, beyniniz herhangi bir bilgisayardan kat kat karmaşıktır. The New Encyclopœdia Britannica şunları bildirir: “Sinir sistemi içindeki bilgi iletimi, en geniş telefon şebekesinden çok daha karmaşıktır; insan beyninin problem çözme kapasitesi, en güçlü bilgisayarlarınkinden kat kat üstündür.”

21. Beynin neler yaptığını anladığımızda hangi sonuca varmalıyız?

21 Yüz milyonlarca bilgi parçası ve imge beyninizde depolanmış bulunuyor, fakat o sadece bir bilgi deposu değildir. Beyniniz sayesinde ıslık çalmayı, ekmek pişirmeyi, yabancı dillerle konuşmayı, bilgisayar ya da uçak kullanmayı öğrenebilirsiniz. Bir tatilin nasıl olabileceğini ya da güzel bir meyvenin tadını hayal edebilirsiniz. Bir şeyi parçalarına ayırabilir ve toplayabilirsiniz. Planlayabilir, bir şeyin değerini kavrayabilir, sevebilir ve düşüncelerinizi geçmiş, yaşadığımız an ve gelecek üzerinde toplayabilirsiniz. Biz insanlar, içimizi hayranlıkla dolduran beyin gibi bir oluşumu tasarlayamadığımıza göre, onu tasarlayanın, her insanınkinden çok üstün bir hikmet ve yeteneğe sahip olduğu ortadadır.

22. Bilim adamları beyinle ilgili olarak neleri kabul ediyorlar?

22 Bilim adamları beyinle ilgili şunları kabul ediyorlar: “Bu şahane biçimde tasarlanmış, düzenli ve olağanüstü makinenin şu işlevleri nasıl başardığını anlamak oldukça güçtür. . . . . İnsanlar, beynin sunduğu sırların her birini belki hiçbir zaman çözemeyecekler.” (Scientific American) Fizik profesörü Raymo şunları diyor: “Doğruyu söylemek gerekirse, insan beyninin bilgileri nasıl depoladığı, ya da istediğinde anıları nasıl canlandırabildiği konusunda hâlâ fazla bir şey bilmiyoruz. . . . . İnsan beyninde yüz milyar kadar sinir hücresi bulunur. Ağaca benzeyen uzantılar donanımı sayesinde, her hücre binlerce başka hücreyle iletişim kurar. Aralarındaki bağlantı olanakları insanı afallatacak kadar çapraşıktır.”

23, 24. Şahane biçimde tasarlanmış bedenin bazı organlarını sayın; bir mühendis bu konuda hangi yorumda bulundu?

23 Gözünüz, her türlü fotoğraf makinesinden çok daha kusursuz ve uyarlanabilir durumdadır; aslında gözler, mesafeyi kendileri ayarlayan, tam otomatik renkli film kameralarıdır. Kulaklarınız ise, aynı anda çeşitli sesleri duyabilir ve size yön, denge duygusu verirler. Kalbiniz, en iyi mühendislerin bile tıpatıp benzerini yapamadıkları çok üstün kapasiteye sahip bir pompadır. Bedeninizin diğer organları da harikadır: burnunuz, diliniz, elleriniz, kan dolaşımı ve sindirim sisteminiz, bunlardan sadece birkaçıdır.

24 Bu nedenle, büyük bir bilgisayar tasarımı ve yapımı işiyle görevlendirilen bir mühendis şu mantığı yürüttü: “Eğer bilgisayarım için bir tasarımcı gerekliyse, karmaşık biyofizikokimyasal bir makine –o da, neredeyse sınırsız sayılan kozmosun pek küçücük bir parçası– olan bedenim için bu ne denli daha çok gerekir.”

25, 26. Yüce Tasarımcı bize neler anlatabilmeli?

25 İnsanların uçak, bilgisayar, bisiklet ve diğer aygıtları bir amaçla yaptıkları gibi, insan beyninin ve bedeninin Tasarımcısı da bizi bir amaçla tasarlamış olmalı. Ve hiçbirimiz O’nun tasarımlarının tıpatıp bir benzerini yapamadığımızdan, bu Tasarımcı insanlarınkinden çok üstün bir hikmete sahip olmalı. O halde, mantıklı olarak, bizi neden tasarladığını, neden yeryüzüne yerleştirdiğini ve nereye gittiğimizi bize söyleyebilecek olan O’dur.

26 Bunları öğrendiğimiz zaman, Tanrı’nın bize verdiği şahane beyin ve beden, yaşamımızın amacını yerine getirmek üzere kullanılabilir. Fakat O’nun amacını nereden öğrenebiliriz? Bu bilgiyi bize nerede sağlıyor?

[Sayfa 7’deki resim]

Bir şeyin hangi amaçla tasarlandığını öğrenmenin en iyi yolu tasarımcısına sormaktır

[Sayfa 8’deki resim]

Canlı varlıkların karmaşıklığı ve yapısı, DNA molekülünden görülebilir

[Sayfa 9’daki resim]

“İnsan beyninin problem çözme kapasitesi, en güçlü bilgisayarlarınkinden kat kat üstündür”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş