Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w80 1/6 s. 38-42
  • Vaftiz—Hıristiyan İçin Şarttır

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Vaftiz—Hıristiyan İçin Şarttır
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ANLAM DEĞİŞİMİ
  • NE DERECE ÖNEMLİ?
  • SADECE BİR BAŞLANGIÇ
  • Vaftizin Anlamı
    Tapınma Birliği
  • Vaftizinizin Anlamı
    Tek Gerçek Tanrı’ya Tapının
  • Neden Vaftiz Ediliyoruz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2002
  • Vaftiz: Hıristiyanlar İçin Bir Talep
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2018
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
w80 1/6 s. 38-42

Vaftiz—Hıristiyan İçin Şarttır

VAFTİZ başlangıçtan beri Hıristiyanlığın bir parçası olmuştur. Vaftiz ne anlama gelir? Kişilerin vaftiz edilmeleri ne kadar önemlidir? Vaftiz hakkında bazı temel bilgileri ve ne anlama geldiğini Mukaddes Kitap açısından inceleyelim.

Mukaddes Kitap kayıtları vaftizin doğru şeklinin vücudun tamamıyla suya batması ile olduğunu gösterir. “Vaftiz” kelimesi Yunanca baptizein kelimesinden alınmıştır ve bu “dalmak, batmak” anlamına gelir. Bir kişi tamamıyla suya girdiğinde kendisi bir müddet için görünümden uzak kalır ve sonra suydan çıkartılır.

Mukaddes Kitapta vaftizden ilk defa Vaftizci Yahya’nın faaliyetiyle ilgili olarak bahsediliyor. M. S. 29 yılında Tanrı, Yahya’yı vaftiz etmek üzere yetkilendirdi. Mukaddes Yazılar Yahya’nın “Erden etrafındaki bütün havaliye, günahların bağışlanması için tövbe vaftizini vâzederek geldi” der.—Luka 3:1.

Bir kişinin suyun altına girip dışarıya çıkması, samimiyetle tövbe ettiğini veya Musa tarafından Tanrı’nın verdiği emre karşı suç işlediğinden dolayı üzüldüğünü sembolize ediyordu; şöyle ki, bu yönde ölüp hayata dönmekle gayretini yenileyip Kanun’u tuttuğunu göstermiş oluyordu. Musa kanunu, “Mesih için mürebbimiz olduğu” için, Yahya’nın vaftizi, İsraillilerin vaat edilen Mesih’i karşılamaları için önemli bir adımdı.—Luka 1:16, 17; 3:4-6; Gal. 3:24.

İsa dahi, Yahya tarafından yapılan vaftizi kabul etti. Bu durumda Tanrı’nın mukaddes ruhu, İsa’yı vaat edilen Mesih olarak meshetmek üzere onun üzerine indi. (Mar. 1:9-11) Tövbe etmeğe muhtaç bir günahkâr olmadığı halde, İsa, o zaman yeni bir hayat yoluna girmiş oldu. (I. Pet. 2:22) O andan itibaren, hayatını insanlığın günahı için bir fidye kurbanı olarak vermek üzere, Babasının özel “arzusunu” yerine getirmeye hazırdı.—Mezm. 40:7-9; İbr. 10:5-10.

İsa, Vaftizci Yahya’nın vaftiz etme faaliyetini sona erdirmedi. Gerçekten de, vaizliğinin başlangıcında şunları okuyoruz: “İsa Yahyadan daha çok şakirtler edinip vaftiz ediyor. . . .halbuki İsa kendi değil, fakat şakirtleri vaftiz ediyordu.” (Yuh. 4:1, 2) İsa tarafından yönetilen vaftiz, Yahya’nınkinde olduğu gibi, tövbe etmenin bir sembolü olmuştu.

ANLAM DEĞİŞİMİ

İsa’nın ölmesi, diriltilmesi ve göğe gitmesinden sonra Musa kanunu sona erdi. (Rom. 10:4; Efes. 2:14) Bu gerçek vaftiz edilme ihtiyacını ortadan kaldırdı mı? Hayır, fakat Yahudiler için bu, İsa’nın Mesih olarak verdiği kefaret kurbanlığının temelleri üzerinde kendilerini Yehova Tanrı’ya takdim etmeyi sembolize ediyordu. Bununla beraber İsa göğe gitmeden önce şakirtlerine şu vazifeyi verdi: “Bundan dolayı gidin, bütün milletlere mensup insanları şakirt edin, onları Baba ve Oğul ve mukaddes ruhun isminde vaftiz edin, size emretmiş olduğum bütün şeylere riayet etmelerini onlara öğretin ...”—Mat. 28:19, 20, YD.

Vaftizin yalnız Yahudileri değil, “her milletten insanı” kapsadığını fark ettik mi? Yerdeki hayatı boyunca İsa, Tanrı’nın, Yahudiler için özel lütfunun sona erdiğini önceden bildirmişti. (Mat. 8:11, 12; 21:43) Bu, M. S. 36 yılında, Tanrı’nın, resul Petrus’un Yahudi olmayan Kornelius’un evine gitmesi ve Hıristiyan mesajını ona ve ev halkına bildirmesi için sevkettiği zaman olmuştu. Bundan dolayı Milletlerden olan bu kişiler, İsa hakkındaki hakikati kabul ettikten sonra mucizevi mukaddes ruh mevhibesini aldılar ve vaftiz edildiler.—Res. İşl. 10:1-48.

Bu zamandan başlayarak, Tanrı, artık özel olarak doğuştan vakfedilmiş bir milletle ilgilenmediği için vaftiz, Tanrı’ya bütün yürekle yapılan vakfın uygun bir sembolü haline geldi. Suyun altına girmek, bir kişinin eski çevresi üzerine kurulmuş olan yaşayışında öldüğünü gösterecekti. Sudan çıkmak ise, Tanrı’nın açıklanmış iradesini ön plan alarak hayata gelmeyi sembolize edecekti. (Mat. 6:33; Filipililer 1:10 ile karşılaştır.) İsa, bunun zorunlu olduğunu şunları söylediği zaman ifade etti: “Bir kimse ardımdan gelmek isterse, kendisini inkâr etsin, ve haçını [işkence direğini YD] yüklenip ardımca yürüsün.”—Mat. 16:24.

“Baba, Oğul ve mukaddes ruh ismiyle vaftiz” edilmenin asıl anlamı nedir? (Mat. 28:19) Bunu, İsa’nın Matta 10:41’de kayıtlı sözlerini dikkate alacak olursak daha iyi anlayabiliriz: “Bir peygamberi, peygamber olduğu için kabul eden, peygamber karşılığını alacaktır. Bir salihi, salih olduğu için kabul eden, salih karşılığını alacaktır.” Bu, bir peygamberi veya adil bir adamı, öyle bir kişi olduğu için kabul etmek anlamına gelir. Hıristiyan vaftizi için namzet olanlar, Baba’nın, Oğul’un ve mukaddes ruhun gerçekten ne olduklarını kabul etmelidirler. Baba’yı, Üstün Egemen olarak; Oğlu fidyeyi veren ve kral olarak, mukaddes ruhu ise, insanların tanrısal maksadı yerine getirmek üzere onlara yardım eden Tanrı’nın faal kuvveti olarak.—Mezm. 83:18; Mat. 20:28; Vah. 19:16; Yuh. 14:16, 17.

NE DERECE ÖNEMLİ?

İnsanların, Hıristiyan vaftizini kabul etmeleri ne derece önemlidir? M. S. 33 yılında Pentikost’ta resul Petrus’un Mesih’i öldürmekle günah işleyen toplumun sorumluluğunu paylaşan ve bu günahtan temizlenmeye gerek duyan Yahudilere verdiği öğüde dikkat edelim: “Tövbe edin; ve günahlarınızın bağışlanması için her biriniz İsa Mesihin ismile vaftiz olunsun; ve mukaddes ruh (YD) vergisini alacaksınız.” (Res. İşl. 2:38) Mukaddes Kitaba göre, isa Mesih vasıtasıyla suçlarının affına sahip olmak isteyen insanlar tövbe edip vaftiz edilmelidirler.

Bu, vaftiz suyunun günahları temizlediği anlamına mı gelir? Böyle bir anlam çıkarmak yanlış olur. Petrus, Nuh’un günlerindeki tufandan bahsederken, vaftize daha derin bir anlam kazandırmıştır. Kendisi şunları söyledi: “O [sekiz kişinin Tufan’dan bir gemide bulunarak geçmesi] da, yani, vaftiz (bedenin kirinin atılması değil, fakat Allaha doğru iyi vicdanın dileğidir) hakikî benzeyişe göre İsa Mesihin kıyamı [dirilmesi YD] ile şimdi sizi kurtarıyor.”—I. Pet. 3:21.

Tanrı’ya iyi bir vicdanın dileğini nasıl yapabiliriz? Nuh’un yaptığı gibi, sudan geçmeden önce kendimizi vakfetmekle. Nuh gibi biz de, kendimizi Yehova Tanrı’ya iradesini yerine getirmek üzere vakfediyor ve o andan itibaren bunu yapmak için harekete geçiyoruz. Bu, iyi bir vicdana sahip olmamızla sonuçlanır çünkü Tanrı’nın iradesini yaptğımızı bildiğimiz zaman, vicdanımız rahatlar. Bu şekilde kendimizi Tanrı’ya vakfetmek gerçekten “Allaha doğru iyi vicdanın dileğidir.” İyi vicdan, bize doğru gözüken kendi işlerimizi yapmakla değil, fakat Tanrı’nın emrettiği işleri, yani O’nun iradesini yapmakla oluşur. Bunu yapmak üzere kendimizi vakfettik.

Böyece Mesih vasıtasıyla kendimizi vakfetmemiz “Allaha doğru iyi vicdanın dileği”ni teşkil eder. Nakâmil, günahkâr durumumuzda Tanrı tarafından kabul edilemeliyiz. Fakat günahtan tövbe edip geri döndüğümüz ve kendimizi vakfettiğimiz için Yehova, Mesih’in kefaret kurbanını bize tatbik ediyor ve böylece bize Kendisine karşı iyi bir vicdan vererek günahın cezasını bizden kaldırıyor. Bu nedenle, bizim itaatkâr bir şekilde vaftiz edilmek üzere suya girmemiz kendimizi Yehova’ya İsa Mesih vasıtasıyla vakfetmemizi sembolize eder.

Acaba bu, vaftiz edildikten sonra bir kimsenin artık bir günahkâr olmadığı anlamına mı gelir? Kat’iyetle gelmez. İsa Mesih’in vaftiz edilmiş bir Hıristiyan ve resul [resulü] olan Pavlus dahi şu şekilde inledi: “İmdi öyle ise, ben kendim gerçekten fikirle Allahın şeriatine, fakat bedenle günah kanununa kulluk ediyorum.” (Rom. 7:25) Bununla beraber vakfolmuş, vaftiz edilmiş Hıristiyanlar, İsa’nın suç kefareti değerinde olan kurbanlığının, geçmişte yapılmış ve insanın nakâmilliğiyle güncel şekilde işlenebilecek olan suçları ortadan kaldırdığını bilerek, iyi bir vicdana sahip olabilirler. (I. Pet. 2:1, 2) Bu nedenle Hıristiyanlar, önceki yaşayışları ve miras aldıkları günahkâr durumları nedeniyle, suçluluk duygusu altında ezilmemelidirler.

SADECE BİR BAŞLANGIÇ

Bir kimse, vaftiz edilmesiyle nihayet her şeyin “başarılmış” olduğunu ve vaftizinin ebedi hayatın pekiştirilmiş bir garantisi olduğunu düşünmeli midir? Bu, hikmetsizlik olurdu, çünkü Mukaddes Kitap, vaftizi, bir kişinin kendini vakfettiği Tanrısal kutsal hizmetin sadece başlangıcı olarak tanımlar. İsa’nın vaftiz edilmesinin, Mesihi hizmetin başlangıcı olduğunu unutmayalım. Resulleri ve diğer ilk şakirtleri için de bu bir başlangıç noktası olmuştu. Resul Petrus’un vaftiz hakkında: “Şimdi sizi kurtarıyor” ifadesine dikkat ettin mi? (I. Pet. 3:21) G.F.C. Fronmüller’in açıklaması şunları kaydediyor: [Yunanca “kurtarma” kelimesinin zamanı] şimdiki zamandır ve kurtarma işi henüz tamamlanmış değildir. Bu kelime kurtarma işinin sadece başladığını belirtmek için kullanılıyor.—Mat. 10:22; Rom. 13:11; Fil. 2:12; Vah. 2:10.

Resul Pavlus’un devamen söylediği sözler, kurtuluş için vaftizden daha fazla şeylerin gerekli olduğunu gösterir: “İsa Rabdir diye ağzınla ikrar edersen, ve Allahın onu ölülerden kıyam ettirdiğine [dirilttiğine YD] yüreğinle iman edersen, kurtulacaksın; çünkü salâh için yürekle iman edilir, ve kurtuluş için ağızla ikrar edilir.” (Rom. 10:9, 10) Bundan açıkça şu görülür ki; kurtuluş için vaftiz ve imandan başka İsa Mesih’in kral olduğuna ve Tanrı’nın onu ölümden dirilttiği gerçeğine iman etmek ve Rab olduğunu alenen ilan etmek talep ediliyor.

Bir kişi her ne kadar vaftizi sırasında ümidinin ikrarını veya aleni ilanını yapıyorsa da bu, daha sonra o kişinin ümidi hakkında ilan etmesine artık gerek kalmadığı anlamına gelmez. Bunun tam tersi, Mukaddes Kitap, cemaat toplantılarında, Hıristiyan ümidimiz hakkında açıklama talep eden hükümet otoriteleri veya hakimlerin karşısında, Tanrı’nın krallığı hakkındaki “iyi haberi” aleni olarak ilan etmeye devam etmemiz gerektiğini gösterir.—İbr. 10:22; I. Pet. 3:15; Mat. 24:14.

Açıkça, Tanrı önünde tasvip edilmiş bir duruma sahip olmak isteyen herkesten, Hıristiyan vaftizi talep edilir. Sembolize ettiği şeye bakarak, vaftiz hafife alınacak bir adım değildir. Yakın bir zamanda vaftiz edilmeyi düşünüyor musun? Eğer düşünüyorsan onun anlamı hakkında ciddi bir şekilde düşün. Vaftizin temsil ettiğine göre, yani Tanrı’ya ebediyen vakflı olarak yaşamak üzere kararlı ol.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş