Cemaatin Teokratik Düzenine Vefakâr Şekilde Tabi Olmak
“İşte, kardeşlerin birleşmiş olarak oturması ne iyidir, ve ne hoştur! . . . . Sion dağları üzerine inen, Hermonun çiği gibidir.”—Mezm. 133:1, 3.
1. Yehova’nın Sözü, yeryüzündeki vakfolmuş hizmetçilerinden oluşan Kendi ev halkını nasıl tarif etmektedir?
BU AYET, yerin her tarafına dağılmış ve birbirinden uzak oldukları halde, müşterek Babaları, yani Yehova Tanrı’ya hayatlarını vakfetmiş kişilerden oluşan O’nun ev halkını ne kadar mükemmel bir şekilde tarif ediyor! Yehova, muhakkak bu küre çapındaki ev halkına fevkalade şekilde riyaset etmektedir. O, sevgi dolu bir şekilde tüm ihtiyaçlarımızı karşılamaktadır.—Mezm. 145:16.
2. Teokratik düzene tabi olmak ne demektir?
2 Bununla beraber, Yehova Kendisine vefakâr olan bütün çocuklarının barış ve birlik içinde olmalarını ısrarla talep etmektedir. (I. Kor. 1:10) Bu iyi sonuç, Tanrı’nın hizmetçilerinin, cemaatin teokratik düzenine vefakâr bir şekilde tabi olmasından ileri gelmektedir. Bu, ne anlama gelir? Tanrı’nın yönetimi teokrasi olarak adlandırıldığına göre, teokratik düzene tabi olmak, Tanrı’dan gelen kanun, kural ve prensiplere itaat etmek demektir.—İş. 33:22.
3. İsa, Tanrı’nın yönetimine tabi olmak konusunda düşüncelerini nasıl belirtti?
3 Teokratik düzene tabi olmanın en mükemmel örneğini İsa Mesih vermiştir. Gökte “bütün hilkatin ilk doğanı” İsa idi. (Kol. 1:14) “Yehova (YD), yolunun başlangıcında, kadim işlerinden evel beni teşkil etti. Dünya var olmadan evel, başlangıçta, ezelden ben dikildim. . . . Yapıcı olarak onun [Tanrı’nın) yanında idim; ve her gün onun sevinci idim. Her vakit onun önünde sevinirdim.” (Sül. Mes. 8:22, 23, 30) İsa’nın, Tanrı’nın yönetimine tabi olmaktan zevk duyduğunu görüyoruz; o, yeryüzündeyken, bu belliydi; zira şöyle demişti: “Kendi irademi değil, fakat beni gönderenin iradesini yapmak için gökten indim.” (Yuh. 6:38) Tanrı’nın iradesini yerine getirmenin bir kısmı olarak, İsa kendi düşüncelerini değil, Tanrı’nınkileri öğretmeye çok dikkat etmiştir. Şöyle demişti: “Öğrettiğim benim değil, fakat beni gönderenindir.” (Yuh. 7:16) Bu tutum, Tanrı’nın tüm hizmetçilerinin sahip olmağa çalışması gereken mükemmel bir tutumdur!
4. Günümüzdeki teokratik düzenlemeyi tarif et.
4 İsa, teokratik yönetime ölümüne kadar vefayla tabi kaldığından, gökte ölümsüz hayatla mükâfatlandırıldı. Ayrıca kendisine, “Gökte ve yer yüzünde bütün hâkimiyet” de verildi. (Mat. 28:18) Daha sonra yeryüzündeki “bütün malları”nı (Krallığın yeryüzündeki tüm mefaat ve ilgilendiği şeyleri) sadık ve meshedilmiş olan Hıristiyanlara emanet etti. İsa onları, “sadık ve basiretli köle” olarak adlandırdı. (Mat. 24:45-47, YD) Onların mükâfatı, günün birinde İsa Mesih’in “kahin” ve “kral” olarak gökteki Krallığında yönetimi onunla beraber paylaşmaktı. (Vah. 14:1, 4; 20:6) Bugün bu ‘sadık kölenin’ bir mütebakisi hâlâ yeryüzünde yaşamaktadır. Onların görevleri arasında uygun vakitte Yehova’nın yerdeki tüm hizmetçilerine O’ndan gelen ruhi gıdayı vermek de vardır. Onlar, Pavlus ile iş arkadaşlarınınkine benzer bir durumda bulunuyor, çünkü Pavlus, Tanrı’nın kavmine verdiği harikulade hakikatlerden söz ederken şöyle demişti: “Allah onları bize ruhu (YD) ile keşfetti.” (I. Kor. 2:10) Mütebaki, bu ölüme mahkûm şeyler sisteminin sonu gelmeden önce “bütün meskûn yerde” başarılması gereken Krallığı va’zetme işinde önderlik etmektedir.—Mat. 24:14, YD.
Yanlış Hareket Etmenin Sonuçları
5, 6. (a) Yehova’dan ayrılıp bağımsız olmak istedikleri için, Âdem ile Havva’nın başına ne geldi? (b) Yehova ‘koyun esvabını giymiş olan kurtlara’ karşı nasıl davranır?
5 Tanrı’nın ailesindeki herkesin, Büyük Teokrat Yehova’ya, Krallık eden Oğluna ve yerdeki ‘sadık köle’ tarafından aktarılan öğreti ve düzenlemelerine vefayla tabi olması, ne kadar hayatidir! Teokratik düzen bizzat Yehova ile başlayıp, aşağıya doğru uygulandığından, biz teokratik yönetimden uzaklaşıp İblis Şeytan’ı asla takip etmek istemiyoruz. Teokratik düzene tabi olmak için Şeytan’ın aldatıcı sözlerini dinleyen Havva’nın başına gelen acı sonucu hatırlayalım. Şeytan, Havva’ya aslında şöyle demek istemişti: ‘Tanrı’dan ayrı bağımsız ol. Kendin için düşün. Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna kendin karar ver. O zaman Tanrı gibi olacaksın. Katiyen ölmeyeceksin.’ (Tekv. 3:1-5) Bu sözler Havva’ya çekici gelmiş olabilir; oysa Şeytan yalan söylüyordu. (Yuh. 8:44) Kocası da teokratik düzeni terk etmek üzere Havva’ya katıldığı zaman, ikisi birlikte, Aden bahçesinden ve Tanrı’nın vefakâr ailesinden kovuldu. Tıpkı Yehova’nın uyardığı gibi, bir süre sonra, ikisinin de ölüm cezası infaz edildi.—Tekv. 2:17.
6 Benzer şekilde bugün, Yehova’nın kavmi arasında bağımsız davranan ve Tanrı’nın Sözüne aykırı şeyleri öğreten herhangi biri de, Tanrı’yı değil, İblis Şeytan’ı takip eder. Fakat Yehova, ailesinde cereyan eden şeyleri görür ve bunları hesaba katar. (Sül. Mes. 15:3) Tanrı, koyuna benzeyen hizmetçilerini yutmak isteyen kurtvari kişilerin varlığını hoş görmez; fakat uygun vakitte onlara karşı kesinlikle harekete geçecektir. (Mat. 7:15-23) Tanrı, sevgi dolu bir baba gibi ailesinin ruhi refahını korur.—Hez. 34:11-16.
7. (a) Harun ve Miryam hangi şeyi yüreklerine koymadılar? (b) Hangi sonuçla karşılaştılar?
7 Mukaddes Kitabın verdiği başka örnekler de teokratik düzene vefayla tabi olmamanın tehlikeli sonuçlarına dikkati çekmiştir. Örneğin, Miryam ve Harun, Musa ile aralarında bulunan akrabalık bağlarına suistimal ederek onun eski İsrail cemaatindeki mevkiine meydan okumuşlardı. (Say. 12:1, 2) Onlar bizzat, Yehova’nın Musa’ya özel yetki vermiş ve bunu mucizevi olaylarla doğrulamış olduğu gerçeğini yüreklerine koymadı. Yehova, onlara bunu şöyle hatırlattı: “Kulum Musa’ya . . . . bütün evim emanet edilmiştir (YD); onunla ağız ağıza söyleşeceğim . . . . öyle ise kulum Musa aleyhinde söylemekten niçin korkmadınız?” O zaman “onlara karşı Yehova’nın (YD) öfkesi alevlendi.” Harun ciddi şekilde azarlandı; Miryam ise, cüzamla vuruldu; yedi gün için İsrail ordugâhının dışına çıkarıldı.—Say. 12:7-15.
8. Kral Saul’un durumu neyi gösterir?
8 Diğer bir olay, eski İsrail’deki Kral Saul ile ilgilidir. Saul Yehova’yı beklemeyip ileri gitti; bir kâhin olmadığı halde bizzat kurban takdim etmeye kalkıştı. İleri sürdüğü mazeret ise, kaçan askerleri yüzünden ordusunu kaybetmek tehlikesiydi. Fakat ordu kime aitti? Saul’a mı, yoksa Yehova’ya mı? Samuel peygamber ona şöyle dedi: “Akılsızlık ettin; Tanrı Yehova’nın (YD) sana ettiği emrini tutmadın; . . . . Fakat şimdi krallığın durmayacak.” (I. Sam. 13:13, 14) Krallık, Saul’un elinden alındı ve Yehova’nın yüreğine göre olan başka birine verildi. Böylece tabiiyet konusunda eksik bulunduğuna dair Saul’un dikkati çekildiği zaman, o, gerçek tövbe göstermedi; bu ise, ona pahalıya mal oldu. Bu olay, Yehova’nın, kavmi arasında haddini bilmeyen, teokratik olmayan ve bağımsız faaliyetlere karışanlara dikkat ettiğini gösterir.—Sül. Mes. 11:2.
9. Kral Uzziya neden toplumdan atıldı?
9 Kral Uzziya’nın durumu da buna benzer. O, Yehova’nın kavmi üzerinde kraldı, fakat herhangi bir şekilde kâhinlik görevi yapmak için yetkilendirilmemişti. Böyle olmasına rağmen kâhinlerin yaptığı işi yapmak istedi. Kâhinler, buna kuvvetle karşı çıktılar ve şöyle dediler: “Ey Uzziya, Yehova’ya (YD) buhur yakmak sana değil, ancak buhur yakmak için takdis edilmiş olan Harun oğulları kâhinlere düşer; makdisten çık; çünkü hainlik ettin.” Tövbe etmediğini gösteren Uzziya haddini bilmezliğine kâhinlere öfkelenmeyi de kattı. “Kâhinlere karşı öfkeli iken alnında cüzam çıktı . . . . çünkü Yehova (YD) onu vurmuştu” “Yehova’nın (YD) evinden kesil”miş bir kimse olarak toplumdan atıldı ve ölümüne kadar cüzamlı kalmaya devam etti.—II. Tar. 26:16-21.
10. Pavlus, İsa tarafından verilen görevine meydan okuyanları nasıl tarif etti?
10 Resul Pavlus, Hıristiyan Cemaatinin başı olan İsa Mesih’ten aldığı özel görevine meydan okuyan bazı kişilerden söz etti. (II. Kor. 11:12) Pavlus, bu gibi adamların “sahte resuller, hileli işçiler, Mesihin resulleri suretine girenler” olduklarını söyledi. Devamen “ve şaşılacak şey değil, çünkü Şeytan kendisi nur meleğinin suretine girer” dedi. (II. Kor. 11:13, 14) Söz konusu adamlar bencil amaçlar güdüyordu. Pavlus, böyle kişiler hakkında şu uyarıda bulundu: “Şakirtleri artlarınca çekmek için sapık şeyler söyliyen adamlar aranızdan çıkacaklardır. Bundan dolayı uyanık olun.” (Res. İşl. 20:30, 31) Pavlus, çekişmenin ve düzensizliğin Hıristiyan cemaatinin birliğini ve verimliliğini bozmasına müsaade etmemeleri için kardeşlere yalvardı. Herhangi bir kimse ruhla ilham edilen bu nasihate göre hareket etmediği takdirde, felakete yönelmiş olur.—Gal. 1:7-9.
11. Yehova, yeryüzündeki ev halkının uyumunu nasıl korur?
11 Mukaddes Kitabın yazarlarından olan Yuhanna da ilhamla: İleri gidip Mesihin taliminde kalmayan her adamda Allah yoktur . . . . Eğer biri size gelir, bu talimi getirmezse, kendisini eve kabul etmeyin, ve ona selâm vermeyin. Çünkü ona selâm veren onun kötü işlerine hissedar olur.” (II. Yuh. 9-11) Evet, Yehova ev halkının iyi ruhunu ve uyumunu koruyacaktır.
Bugün Tetikte Olmak
12. Yehova, Kendisini sevenlerin tümünü nereye toplamaktadır?
12 Yaşadığımız “son günler”de, Yehova, kendisini sevenlerin tümünü birleşmiş ve uyumlu tek bir teşkilata toplamaktadır. Bütün milletlerden gelen insanlar şu çağrıya riayet etmektedirler: “Gelin, ve Yehova’nın (YD) dağına, Yakubun Allahının evine çıkalım; ve kendi yollarını bize öğretecek, ve onun yollarında yürüyeceğiz.” (İş. 2:2, 3) Şuna dikkat edelim: İnsanların kendi yollarında yürümemeleri için Yehova, Kendi yollarını onlara öğretiyor; ta ki insanlar Yehova’nın yollarında yürüyebilsinler.—Yer. 10:23, 24.
13. (a) Neden özellikle şimdi uyanık olmalıyız? (b) Şeytan’ın oyunlarına karşı koymak için neye ihtiyacımız var?
13 Şimdi ise, Şeytan’ın “büyük gazap”ı vardır. Faaliyet dışı bırakılmadan önce “vaktinin az” olduğunu biliyor. Böylece “kimi yutacağını arıyarak gümürdenen aslan gibi dolaşıyor.” (Vah. 12:12; I. Pet. 5:8) O halde, bu dünyanın tanrısı olan İblis Şeytan’ın Yehova’nın aile fertleri arasına çekişme ve ayrılık sokmak için harcadığı çabalara karşı uyanık olmalıyız. “İmdi hikmetsizler gibi değil, fakat hikmetliler gibi nasıl yürüdüğünüze dikkatle bakın; fırsatı satın alın, çünkü günler fenadır. Bunun için akılsız olmayın, fakat Yehova’nın (YD) iradesi nedir anlayın.” (Efes. 5:15-17) Yehova’nın ruhi refahımız için bize sağladığı şeylerden yararlanmakla bina ve tasfiye edilmiş ve gerekince de ruhen silahlandırılmış olacağız. Bu şekilde, Şeytan’ın kötü oyunlarına karşı koyup amacını boşa çıkarabileceğiz.—Efes. 6:10-13.
14. Kendimiz hakkında gereğinden fazla düşünmek neden tehlikelidir?
14 Kendimiz hakkında gereğinden fazla düşünme tutumuna karşı da uyanık olmalıyız. Böyle bir zihni tutum, bir Hıristiyan’ı Tanrı’nın hakikati sağladığı ev halkını yönettiği kanaldan ayrı olarak O’ndan özel bir görev aldığına inanmağa sevk edebilir. Bu, aslında, o kişinin Yehova ile ev halkı arasında başka hiçbir kardeşinin bulunmadığı bir ilişkiye sahip olduğu anlamına gelir. Fakat kendini diğerinden böyle ayıran bir kimsenin zamanla ancak akılsızca davranacağı beklenebilir: “Umumdan ayrılan kendi arzusunu arar, her sağlam öğüdü karşı kor.”—Sül. Mes. 18:1.
Yehova’yı Beklemek
15. (a) Acaba Yehova’nın “köle” sınıfına tavsiyelerde bulunmak yerinde midir? (b) İlk yüzyıldaki teokratik düzene tabi oluşun uygulanışını anlatınız?
15 Zaman zaman bazı kişiler, değişirilmesi gerektiğini zannettikleri çeşitli öğretileri veya teşkilatla ilgili konuları “köle” sınıfının dikkatine sunarlar. Muhakkak ki, aydınlanmak için sorular sormak veya bazı meseleleri daha iyi duruma getirmek amacıyla tavsiyeler yapmak, yerindedir. Bununla ilgili sünnet konusunda bir örnek vardır. “Resullerin ve ihtiyarların yanına Yeruşalime çık”mak için Pavlus, Barnabas ve diğer kişiler gönderilmişti. Yeruşalim’deki ihtiyarlar, daha sonra Mukaddes ruhun yönetimi altında “Yeruşalimdeki resuller ve ihtiyarlar tarafından kararlaştırılmış olan kaideleri tutsunlar diye onlara ver”mek için çeşitli şehirlere kardeşler gönderdiler. O kararlara vefayla tabi olmak Yehova’nın bereketlerini getirdi. Böylece “kiliseler imanda kuvvet bulmakta, günden güne sayıca çoğalmakta idi.”—Res. İşl. 15:1–16:5.
16. (a) Bazı tavsiyelerde bulunduktan sonra gösterilmesi gereken doğru zihni tutum nedir? (b) Pavlus, doğru olmayan zihni tutumu gösterenleri ele almak hususunda hangi öğüdü verdi?
16 Bir kimsenin bazı tavsiyelerde bulunduktan sonra sahip olması gereken doğru zihni tutum, bütün şeyleri Yehova’nın teşkilatındaki işleri yöneten ve böyle meseleleri dua altında düşünen olgun kardeşlerin ellerine bırakmakla yetinmektir. Ama tavsiyeleri yapanlar bununla yetinmeyip görüşlerini desteklemek üzere başka kişiler bulmak amacıyla cemaatlere bu konuyu tartışmaya devam ederlerse, durum ne olur? Bu şekilde, ayrılıklar yaratılır ve bazılarının imanı yıkılabilir. Bu nedenle, Pavlus şu öğüdü verdi: “Öğrendiğiniz talime karşı gelen ayrılıklara ve sürçmelere sebep olanlara dikkat etmenizi sizden rica ederim: ve onlardan çekinin.” Pavlus, Titus’a “karşı söyliyenleri tedip” (YD) etmesini de nasihat etti. Devamen şöyle dedi: “Onların ağzını kapatmak lâzımdır; onlar yakışıksız kazanç uğruna lâzım olmıyan şeyleri öğreterek bütün evleri yıkarlar. . . . Bu sebepten . . . . onları şiddetle tedip (YD) et.”—Rom. 16:17, 18; Tit. 1:9-13.
17. Biz, bugün Davud’un mükemmel tutumunu nasıl örnek alabiliriz?
17 Tanrı’nın Sözü şöyle der: “Bilgi kibirlendirir, fakat sevgi bina eder.” (I. Kor. 8:1) Dolayısıyla, Yehova’nın bizzat tayin ettiği kanal vasıtasıyla iradesini yerine getirmesini sabırla beklerken, bina edici şeyleri konuşup, kendimizin ve diğerlerinin imanını kuvvetlendirerek, ilk başta Tanrı’nın harikulade krallığını ilan etmekle meşgul olmak, ne kadar daha iyidir! (Rom. 14:19; Fil. 4:8, 9) “Çünkü ya Yehova (YD), ümidim sendedir seni bekledim, (YD) Ya Yehova Tanrım (YD), sen cevap vereceksin” diyen Davud’u örnek al. (Mezm. 38:15) Pavlus’un dile getirdiği şu önemli düşünceyi her zaman aklında tut: “Aynı şeyi söylemenizi, ve aranızda fırkalar olmamasını, fakat aynı reyde birleşmiş olmanızı . . . . rica ederim.” (I. Kor. 1:10) Bu prensip, Yehova’nın küre çapındaki ailesinde uygulandığı için, biz onun fevkalade sonuçlarını görmekteyiz. Gerçekten, “kardeşlerin birleşmiş olarak oturması, ne iyidir, ve ne hoştur!”—Mezm. 133:1.
Bu Sorulara Cevap Verebilir Misiniz?
● İsa, teokratik düzene tabi olmak konusunda nasıl mükemmel bir örnek bıraktı?
● Teokratik düzene gereken tabiiyeti göstermemek ne ile sonuçlanabilir?
● Özellikle neden bugün Şeytan’a karşı uyanık olmalıyız?
● Tavsiyelerde bulunurken, hangi zihni tutuma sahip olmalıyız?
[Sayfa 21’deki resim]
Teokratik düzene tabi olmadığı için, Kral Uzziya cüzam ile vurulmuştu.