Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w92 1/3 s. 28-32
  • ‘Bir Nazır Nefsine Hâkim Biri Olmalıdır’

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • ‘Bir Nazır Nefsine Hâkim Biri Olmalıdır’
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Zaptı Nefs—İhtiyarlar İçin Bir Zorunluluktur
  • Başkalarıyla İlgilenirken
  • İhtiyarlar Kurulu Buluşmasında veya Adli Duruşmalarda Zaptı Nefs Göstermek
  • Karşı Cinsle İlgili Zaptı Nefs Göstermek
  • Başka Alanlarda da Zaptı Nefs Göstermek
  • Zaptı Nefs Meyvesini Geliştirmek
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Zaptı Nefs—Neden Çok Önemlidir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Ödülü Almak İçin Özdenetim Gösterin!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
  • Zaptınefs Mesih’in Takipçileri İçin Hayatidir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
w92 1/3 s. 28-32

‘Bir Nazır Nefsine Hâkim Biri Olmalıdır’

‘Bir nazır nefsine hâkim biri olmalıdır.’—TİTUS 1:7, 8.

1, 2. Oranjlı Wilhelm kendini tutma konusunda ne gibi bir örnek verdi ve bu hangi yararları sağladı?

TARİH bize, duyguları denetim altında tutmanın çok dikkate değer bir örneğini sunar. 16. yüzyılın ortalarında, genç Hollanda prensi Oranjlı Wilhelm, Fransa Kralı II. Henry ile birlikte bir av gezisine çıkmıştı. Gezileri sırasında, Fransa Kralı, Wilhelm’e, Fransa, Hollanda ve aslında tüm Hıristiyan âleminden bütün Protestanları yok etmek üzere İspanya kralı ile hazırlamış olduğu planı açıkladı. Kral Henry, genç Wilhelm’in de kendisi gibi sadık bir Katolik olduğuna inandığından, ona bu komplonun bütün ince ayrıntılarını anlattı. Yakın dostlarının çoğu Protestan olan Wilhelm duydukları karşısında dehşete düştü ise de, duygularını belli etmedi ve dıştan, kralın kendisine anlattığı ayrıntılara sanki büyük ilgi gösteriyormuş gibi davrandı.

2 Wilhelm, mümkün olduğu kadar kısa zamanda, bu komployu bozmak için önlemler aldı ve bu, sonunda Hollanda’nın İspanyol Katolik egemenliğinden kurtulmasıyla sonuçlandı. Wilhelm, bu komployu ilk öğrendiği sırada kendini zaptedebildiğinden, “Sakin Wilhelm” diye adlandırıldı. O derece başarılı oldu ki, “Hollanda Krallığının bağımsızlık ve büyüklüğe kavuşmasının temellerini onun attığı” söylenir.

3. İhtiyarlar zaptı nefs gösterdiğinde, bundan kimler yararlanır?

3 Sakin Wilhelm kendini zaptetmekle, hem kendisine, hem de ulusuna büyük yarar sağladı. Benzer şekilde, İsa’nın takipçisi olan ihtiyar veya nazırlar da, mukaddes ruhun bir meyvesi olan zaptı nefs niteliğini göstermelidirler. (Galatyalılar 5:22, 23) Bu niteliği göstermekle hem kendilerine, hem de cemaatlere yarar sağlarlar. Fakat tersine, zaptı nefs gösteremezlerse, akla hayale gelmeyen zararlara yol açabilirler.

Zaptı Nefs—İhtiyarlar İçin Bir Zorunluluktur

4. Resul Pavlus, hangi öğütleriyle, ihtiyarların zaptı nefs göstermesinin gereği üzerinde durdu?

4 Kendisi de bir ihtiyar olan Pavlus, nefsi zaptetmenin önemini takdir ediyordu. Efesos’tan kendisini ziyarete gelmiş olan ihtiyarlara öğüt verirken, onlara: “Kendinize, ve . . . . bütün sürüye dikkat edin” demişti. Kendilerine dikkat etmeleri, diğer noktaların yanı sıra, zaptı nefs göstermelerini ve davranışlarını göz önünde bulundurmalarını gerektiğini hatırlatıyordu. Pavlus, Timoteos’a yazdığı mektupta yine aynı noktayı dile getirdi: “Kendine ve öğretişine dikkat et.” Bu öğütler, vaazlarına uygun yaşamaktansa, yalnız vaaz etmekle yetinen bazılarının sahip olduğu insani eğilimi Pavlus’un fark etmiş olduğunu gösterdi. Bu nedenle o, ilk önce, insanın kendisine dikkat etmesinin gereği üzerinde durdu.—Resullerin İşleri 20:28; I. Timoteos 4:16.

5. İhtiyarlar görevlerine nasıl tayin edilirler ve onlarda aranması gereken nitelikler Kutsal Yazıların neresinde kayıtlıdır?

5 Yıllar geçtikçe, Kutsal Yazılara göre ihtiyarların cemaatteki rollerinin ne olduğu daha da açıklığa kavuştu. Bugün ihtiyarlığın, tayinle verilen bir memuriyet olduğunu artık biliyoruz. İhtiyarlar, ya Yehova’nın Şahitlerinin Yönetim Kurulu, ya da bu kurulun temsilcileri tarafından görevlerine tayin edilirler. Bu kurul da ‘sadık ve basiretli köleyi’ temsil eder. (Matta 24:45-47) Bir ihtiyar ya da nazırda aranan nitelikler resul Pavlus tarafından I. Timoteos 3:1-7 ve Titus 1:5-9’da belirtildi.

6, 7. İhtiyarlarda aranan hangi nitelikler de zaptı nefs gerektirir?

6 Pavlus, I. Timoteos 3:2, 3’te bir nazırın alışkanlıklarında ölçülü olması gerektiğini belirtir. Hem bu durum, hem de düzenlilik talebi, bir ihtiyarın zaptı nefs göstermesini gerektirir. Nazır olma yeterliği olan bir adam vurucu ve kavgacı biri olamaz. Aranan bu özellikler de ihtiyarın zaptı nefs göstermesini gerektirir. Ayrıca bir ihtiyar, sarhoşluğa eğilimli, şaraba düşkün biri olmamak için yine zaptı nefs göstermelidir.

7 Pavlus, Titus 1:7, 8’de, bir nazırın zaptı nefs gösteren biri olması gerektiğini açıkça belirtir. Fakat bu ayetlerde sıralanan başka kaç talebin de zaptı nefs gerektirdiğine lütfen dikkat et. Örneğin, bir nazır başkaları tarafından suçlanılmayan, evet, kendisinde kusur bulunmayan biri olmalıdır. Şüphesiz, bir ihtiyar nefsine hâkim olmazsa, bu talepleri karşılayamaz.

Başkalarıyla İlgilenirken

8. İhtiyarların başkalarına öğüt verirken göstermesi gereken hangi nitelikler zaptı nefsin önemini vurgular?

8 Bir nazır, iman kardeşleriyle ilgilenirken, sabır ve tahammül göstermelidir ve bu da zaptı nefs gerektirir. Örneğin, Galatyalılar 6:1’de şunları okuyoruz: “Ey kardeşler, siz ki, ruhanîsiniz (ruhi niteliklere sahipsiniz), eğer bir adam bir suçta tutulursa, böyle birini hilim ruhu (yumuşak ruh) ile ıslah edin (düzeltmeye çalışın); sen de imtihan olunmıyasın diye, kendini sakın.” Yumuşak bir ruh göstermek de zaptı nefs gerektirir. Bir kimsenin kendisine dikkat etmesi de zaptı nefs göstermeden olamaz. Aynı şekilde, bir ihtiyarın, sıkıntıda olan biri tarafından yardıma çağrıldığında, zaptı nefs göstermesi yine çok önemlidir. İhtiyar, kendisini çağıran kardeş hakkında ne düşünürse düşünsün, ona karşı nazik, sabırlı ve anlayışlı olmak zorundadır. Alelacele bir öğüt vereceği yerde, dinlemeye hazır olmalı ve karşısındakinin sıkıntısının nereden kaynaklandığını bulmaya çalışmalıdır.

9. İhtiyarlar, sağlıklı düşünemeyen kardeşlerle görüşürken, hangi öğüdü zihinlerinde tutmalıdırlar?

9 Özellikle sağlıklı düşünemeyen kimselerle görüşürken, Yakup 1:19’daki öğüt çok yerindedir: “Ey sevgili kardeşlerim, bunu bilirsiniz. Fakat her adam işitmekte çabuk, söylemekte ağır, gazapta ağır olsun.” Evet ihtiyarlar, özellikle duygusal davranan veya öfkeli kimseler karşısında, aynı tarzda karşılık vermemek için çok dikkat göstermelidirler. Karşılarındakinin duygularına kapılarak yaptığı suçlamalara yine aynı tarzda karşılık vermemek, yani ‘kötülüğe karşı kötülük etmemek’ için zaptı nefs göstermeleri gerekir. (Romalılar 12:17) Aynı tarzda karşılık vermek, zaten fena olan durumu yalnızca daha da kötüleştirir. Tanrı’nın Sözü, ihtiyarlara yine mükemmel bir öğüt verip, ‘yumuşak cevabın gazabı yatıştırdığını’ hatırlatır.—Süleymanın Meselleri 15:1.

İhtiyarlar Kurulu Buluşmasında veya Adli Duruşmalarda Zaptı Nefs Göstermek

10, 11. İhtiyarlar kurulu buluşmasında başgösteren hangi durum, zaptı nefsin çok gerekli olduğunu gösterir?

10 İsa’nın izinden giden nazırların, zaptı nefs göstermeye dikkat etmesi gereken başka bir alan da ihtiyarlar kurulu buluşmalarıdır. Adalet ve hakikat uğrunda sakin konuşmak bazen büyük zaptı nefs gerektirir. Ayrıca böyle bir buluşmada üstünlük kurmaya çalışmaktan kaçınmak için de zaptı nefs göstermek gerekir. Eğer bir ihtiyarın bu tarz eğilimleri olduğu ortaya çıkarsa, başka bir ihtiyarın ona bu konuda öğüt vermesi iyi olacaktır.—III. Yuhanna 9 ile karşılaştır.

11 İhtiyarlar kurulu buluşmasında, aşırı gayretli bir ihtiyar belki duygusal davranıp diğerlerine karşı sesini yükseltebilir. Bu tarz bir davranış, zaptı nefs eksikliğini ne denli ortaya koyar! Aslında bu durum, o kişinin aleyhine olacaktır. Bir yandan, denetimsizce duygusal sözler sarf ettiği ölçüde, sunmak istediği meselenin önemini azaltır, zira duyguların mantığa gölge düşürmesine izin verir. Öte yandan, duygusal davranışlarıyla diğer ihtiyarları tedirgin edecek, hatta onları kendisine karşı çevirecektir. İhtiyarlar dikkat etmezlerse, aralarındaki kuvvetli fikir ayrılıkları gerçek ayrılıklara yol açabilir. Bu ise, hem kendilerinin, hem de cemaatin zararına olur.—Resullerin İşleri 15:36-40 ile karşılaştır.

12. İhtiyarlar, hangi durumlarda zaptı nefs göstermeye dikkat etmelidirler?

12 İhtiyarların taraf tutmamaları ve ellerindeki yetkiyi kötüye kullanmamaları için de zaptı nefse çok ihtiyaçları vardır. İnsan kolaylıkla ayartılabilir, ya da nakâmil insani düşüncelerin söz ve davranışlarını etkilemesine izin verebilir. İhtiyarların, kendi çocuklarından ya da yakınlarından biri bir suç işlediğinde gerektiği şekilde kararlı davranmamaları sık sık ortaya çıkan bir sorundur. Böyle durumlarda, kan bağının adil davranmaktan kendilerini alıkoymaması için zaptı nefs göstermeleri gerekir.—Tesniye 10:17.

13. Adli duruşmalarda hizmet eden ihtiyarların zaptı nefs göstermesi neden özellikle gereklidir?

13 İhtiyarların, adli duruşmalarda zaptı nefs göstermeleri yine çok önemlidir. Yersiz şekilde duygularının etkisi altında kalmamaları için, kendilerini fazlasıyla denetim altında tutmalıdırlar. Gözyaşları tarafından kolayca etkilenmemek için dikkat etmelidirler. Ayrıca, irtidat eden bazılarının olayında görüldüğü gibi, kendilerine yöneltilen suçlama veya iftiralar karşısında sakinliklerini yitirmemek için dikkatli olmalıdırlar. Pavlus’un şu sözleri tam bu duruma uygulanabilir: ‘Rabbin kuluna kavga lâzım değildir, herkese karşı yumuşak huylu olmalıdır.’ Baskı altında nazik davranmak için zaptı nefs gerekir. Pavlus devamen, ‘Rabbin kulunun tahammül eden ve karşı duranları huy yumuşaklığıyla yola getirici olması’ gerektiğini gösterir. Muhalefet edenlerle uğraşırken, huy yumuşaklığı göstermek ve kendini tutmak için zaptı nefs gerekir.—II. Timoteos 2:24, 25.

Karşı Cinsle İlgili Zaptı Nefs Göstermek

14. İhtiyarlar, karşı cinsten olanlarla görüşürken, hangi öğüde özellikle dikkat etmelidirler?

14 İhtiyarlar, karşı cinsten olanlarla görüşürken, zaptı nefs göstermeye özellikle dikkat etmelidirler. Bir ihtiyarın yalnız başına bir hemşireye çobanlık ziyareti yapması tavsiye edilmez. Başka bir ihtiyarı, ya da hizmet-yardımcısını beraberinde götürmelidir. Bu problemi herhalde yakından bilen Pavlus, yine bir ihtiyar olan Timoteos’a “yaşlı kadınları analar gibi, genç kadınları tam iffetle kızkardeşler gibi teşvik et” öğüdünü vermişti. (I. Timoteos 5:1, 2) Bazı ihtiyarların, babacan bir tavırla, ellerini bir hemşirenin omuzuna koydukları gözlenmiştir. Fakat onlar kendilerini aldatıyor da olabilirler, çünkü davranışları, kardeşçe saf bir sevgiden değil de, romantik içtepiden kaynaklanıyor olabilir.—I. Korintoslular 7:1 ile karşılaştır.

15. Burada anlatılan olay, ihtiyarların zaptı nefs göstermemesinin Yehova’nın ismine utanç getirebileceğini nasıl gösterir?

15 Bazı ihtiyarların cemaatteki hemşirelere karşı davranışlarında zaptı nefs göstermemeleri, hakikate ne kadar zarar vermiştir. Birkaç yıl önce, bir ihtiyar, kocası hakikatte olmayan bir hemşire ile zina ettiğinden müşareketten kesildi. O ihtiyarın müşareket kesiminin ilan edildiği akşam, aldatılan koca, elinde bir tüfekle İbadet Salonuna girdi ve suç işlemiş iki kişiyi kurşunladı. Her ne kadar kurşunlanan kişiler ölmediler ve silah adamın elinden hemen alındıysa da, ertesi gün bölgenin en çok satılan gazetesinin ön sayfasında, ‘Kilisede Kurşun Yağmuru’ başlıklı bir haber çıktı. Zaptı nefs göstermeyen o ihtiyar, cemaate ve Yehova’nın ismine ne büyük utanç getirmişti!

Başka Alanlarda da Zaptı Nefs Göstermek

16. İhtiyarlar, umumi konuşma sunarken, zaptı nefs göstermeye neden dikkat etmelidirler?

16 Umumi konuşma sunan ihtiyarların da zaptı nefs göstermeleri gerekir. Böyle bir konuşma sunmakla görevlendirilen bir ihtiyar, güven ve denge konusunda örnek biri olmalıdır. Bazıları, birçok esprilerle dinleyicilerini güldürüp eğlendirmeye çalışırlar. Bu, onların, dinleyicilerinin hoşuna gitmeye çalışmak zayıflığına kapıldıklarının bir belirtisi olabilir. Aslında her hangi bir zayıflığa yenilmek, hiç kuşkusuz zaptı nefs eksikliğidir. Hatta konuşma verirken, ayrılan vakti geçmenin, hazırlıksızlığı olduğu kadar, zaptı nefs eksikliğini de gösterdiği söylenebilir.

17, 18. Zaptı nefs, bir ihtiyarın çeşitli yükümlülüklerini dengeli olarak yerine getirebilmesinde hangi rolü oynar?

17 Gayretle çalışan her ihtiyarın, zaman ve enerji vermesi gereken yükümlülüklerini dengede tutması kendisi için aşılması gereken bir engeldir. Herhangi bir konuda aşırılığa kaçmamak için zaptı nefs göstermelidir. Bazı ihtiyarlar, cemaat işlerine, ailelerini ihmal edecek kadar dalmışlardır. Bir defasında bir hemşire, bir ihtiyarın eşine, kocasının kendisine ne kadar teşvik edici bir çobanlık ziyareti yaptığını söylediğinde, ihtiyarın eşi: “Arada bir bana da böyle çobanlık ziyareti yapmasını çok isterdim” diye karşılık vermişti.—I. Timoteos 3:2, 4, 5.

18 Bir ihtiyarın, şahsi tetkik, vaaz faaliyeti ve çobanlık işinde harcadığı vakti dengeli olarak paylaştırabilmesi için de zaptı nefs göstermesi gerekir. İnsan yüreği aldatıcı olduğundan, bir ihtiyarın, kendisine daha çok zevk veren yükümlülüklere gereğinden fazla zaman ayırması çok kolaydır. Örneğin, okumayı çok seviyorsa, şahsi tetkike gereğinden fazla vakit verebilir. Evden eve hizmetini oldukça zor buluyorsa, çobanlık ziyareti yapma bahanesiyle onu ihmal edebilir.

19. İhtiyarların başka hangi yükümlülükleri, zaptı nefs göstermenin önemini vurgular?

19 Mahremiyeti koruma yükümlülüğü de bir ihtiyarın kesinlikle zaptı nefs göstermek üzere uyanık olmasını gerektirir. Şu öğüt bu alanda çok uygundur: “Başkasının sırrını açma.” (Süleymanın Meselleri 25:9) Tecrübeler bunun ihtiyarlar tarafından en sık bozulan taleplerden biri olduğunu gösterir. Bir ihtiyar, kendisiyle iyi iletişim kurduğu akıllı, sevgili bir eşe sahipse, cemaatteki mahrem meseleleri belki onunla görüşmeye, ya da ona anlatmaya eğilim duyabilir. Oysa bu, uygunsuz ve hikmetsiz bir davranıştır. Aslında güvene ihanettir. İman kardeşleri özel meselelerini kesinlikle mahrem tutacaklarına güvenerek ihtiyarlara açıyorlar. Bir ihtiyarın, böyle mahrem meseleleri eşine anlatması, eşine gereksiz yük ve sorumluluk yüklediğinden dolayı da, yanlış, hikmetsiz ve sevgisiz bir davranıştır.—Süleymanın Meselleri 10:19; 11:13.

20. İhtiyarların zaptı nefs göstermesi neden o denli önemlidir?

20 Zaptı nefsin herkes ve özellikle ihtiyarlar için ne denli önemli olduğu şüphe götürmez. Kendilerine Yehova’nın kavminde önderlik etme imtiyazı emanet edildiğinden, ihtiyarların sorumluluğu daha da büyüktür. Onlara çok verildiğinden, çok da istenecek. (Luka 12:48; 16:10; Yakup 3:1 ile karşılaştır.) Başkalarına iyi örnek olmak, ihtiyarların hem imtiyazı, hem de görevidir. Yalnız bu kadarla da kalmaz, onlar başkalarına oranla daha çok yarar da zarar da verebilecek durumdadırlar ki, bu da çoğu kez zaptı nefs gösterip göstermemelerine bağlıdır. Bu nedenle Pavlus’un, ‘bir nazır nefsine hâkim biri olmalıdır’ sözlerine şaşmayalım.

Hatırlıyor musunuz?

◻ Kutsal Yazılardaki hangi talepler, ihtiyarların zaptı nefs göstermelerinin gerekli olduğunu gösterir?

◻ İhtiyarlar, iman kardeşleriyle ilgilenirken, neden zaptı nefs göstermelidirler?

◻ İhtiyarlar kurulu buluşmasında nasıl zaptı nefs gösterilmeli?

◻ Mahremiyeti koruma ihtiyacı, ihtiyarlar için nasıl aşılması gereken bir engel oluşturur?

[Sayfa 29’daki resim]

İhtiyarlar kurulu buluşmasında zaptı nefs göstermek çok önemlidir

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş