İyi Haberi Takdim Ederken—Mukaddes Kitapla
1 Ocak ayında Tanrı’nın Sözü olan Mukaddes Kitaba özellikle dikkati çekmek istiyoruz. Bu, ilgi gösterenleri ya bir Mukaddes Kitap almalarını ya da okumalarını teşvik etmek üzere olağanüstü bir fırsattır. Onlara, belki daha sonra “Sulh ve Güvenlik” kitabını da takdim edebiliriz; ve bunu kabul ederlerse, bir tetkike bile başlayabiliriz. Çünkü amacımız kitap dağıtmak değil, ancak hakikati arayan insanları bulup onlara Tanrı’nın Sözündeki bilgileri öğretmektir.—Mat. 28:19, 20.
2 Eğer bir kimse Hıristiyan âlemine mensup değilse ve bazı terimler ona garip geliyorsa, Mukaddes Kitabı takdim ederken, onun dikkatini daha kolay anlayabileceği kısımlara çekebiliriz. Örneğin, Mezmurlar kitabına veya Süleymanın Mesellerine dikkati çekmek için birkaç ilginç ayet okuyabiliriz; ayrıca bunları baştan sona kadar okumak üzere onları teşvik edebiliriz. Okurken ortaya çıkacak olan merak ettiği şeyler veya sorular varsa, bunları not etmesi için de teşvik edebiliriz. Böylece tekrar ziyaret için bir zemin hazırlamış oluruz. Gerekirse başlangıçta, sadece Mukaddes Kitabı kullanarak ve belirli bir konu işleyerek hemen bir tetkike başlayabiliriz.
3 Bundan başka, ev sahibinin dikkatini, Mukaddes Kitabın, Dördüncü Sultan Mehmet’in baş tercümanı Ali Bey tarafından ta M. S. 1666 yılında el yazması olarak Türkçeye tercüme edildiğine de çekebiliriz. Bu el yazması tercümenin Leyden Üniversitesinde muhafaza edildiğini ve şimdi kullandığımız Türkçe Mukaddes Kitabın temelini oluşturduğunu, Mukaddes Kitabın arka kapağındaki kayıttan da gösterebiliriz. Ayrıca Ali Bey’in Hıristiyan âleminin birçok ruhanisinden çok daha başarılı bir tercüme yaptığını ve Tanrı’nın Yehova ismini 365 yerde kullandığını belirtebiliriz. Bu nokta ilgi uyandırabilir; böylece Tanrı’nın isminin önemini ve kullanma gerekliliğini belirten temayı işleyebiliriz. Bu temaya ilişkin ayetleri not ederek veya “Hakikat” kitabının 3. bölümünü veya Dinsel Seri’nin 8. kitabında bu temayı işleyen makaleyi ve resimleri kullanarak bir müzakere yapabiliriz. Ayrıca Tanrı’nın ismini Yehova olarak sık sık kullanan bir Mukaddes Kitap tercümesine sahip olduğumuz için de takdirimizi dile getirebiliriz; bu ise, teşvik edici olabilir.
4 Mukaddes Kitabın tahrif edildiğini zanneden insanlara, Kur’an’ın yazıldığı zaman, yani 7. yüzyılda, bizzat Kur’an, böyle bir görüşü kabul etmeyip Tevrat, Zebur ve İncil’in Allah’tan indiğini söyler. (Bakara Sûresi 87. ve 136. ayet) Oysa M. S. 4. ve 5. yüzyıla ait olan ve hatta daha da eski, yani M. Ö. 2. yüzyıla ait olan ve şimdi elimizdeki Mukaddes Kitapla tamamen uyum içinde olan Mukaddes Kitabın el yazmalarının müzelerde bulunduğunu belirtebiliriz. Ayrıca, Tanrı her şeye kadir olduğuna göre, Sözünü de korumağa muktedir olduğunu ve bunu yapacağını da söylediğini ve yaptığını belirtebiliriz.—I. Pet. 1:24, 25.
5 Tanrı’dan gelen hakikati saklamanın, Mukaddes Kitaba göre doğru olmadığını ve Kur’an’ın da bunu söylediğini gösterebiliriz. (Yer. 23:21, 22 ve Kur’an’da Bakara Sûresi 140. ayete de bak.) Böylece biz, Tanrı’nın gözünde suçlu olmamak için, insanları Tanrı’dan gelen hakikati okumağa teşvik ettiğimizi gösterelim.
6 İnsanlarla Mukaddes Kitabın önemi hakkında konuşurken bunu yeni sohbet konusunu kullanarak etkili şekilde yapabiliriz. Herkes yeryüzünden cinayetlerin, bencilliğin, açlığın, savaşların, hastalığın, ölümün v.b. şeylerin ne zaman ve nasıl kalkacağını çok merak ediyor. Böylece insanlığın problemlerinin tek hal çaresinin ancak Tanrı’nın krallığı olduğunu izah edebiliriz. Bu krallığı, gayet tabii bir insan getiremez, ancak bizzat Tanrı getirebilir ve yakında getirecektir. Peygamber Daniel, bunu bize açıkça gösterir. (Dan. 2:44) Eğer Hıristiyan âlemine mensup olan bir kimse ile konuşursak, Matta 6:10’u kullanabiliriz, zira İsa şakirtlerine bunun için dua etmelerini emretti. Daha sonra bu krallığın neler yapacağını göstereceğiz ve ilgi gösterenin dinsel görüşünü göz önünde bulundurarak ya Vahiy 11:17, 18, ya da Mezmur 37:9-11 ayetlerini kullanacağız. Bu şekilde onların dikkatini Mukaddes Kitaba çekebiliriz ve eğer bir kitabı yoksa, bir tane almasını teklif edebiliriz. Fakat eğer varsa, onu tetkik etmesini tavsiye edeceğiz ve isterlerse, onlara yardım etmeği arzu ettiğimizi söyleyelim.