Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türk İşaret Dili
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt Mezmurlar 1:1-150:6
  • Mezmurlar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Mezmurlar
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi
Mezmurlar

Mezmurlar

BİRİNCİ KİTAP

(Mezmur 1 - 41)

1 Ne mutludur+ o insan ki, kötülerin öğüdünü rehber almamış,+

Günahkârların yolunda durmamış,+

Ve alaycıların arasında oturmamıştır.+

2 Zevki Yehova’nın kanununda bulur,+

O’nun kanununu gece gündüz, üzerinde düşünerek okur.+

3 O, akarsular kenarına dikilmiş ağaç gibi olacak;+

Meyvesini mevsiminde verecek,+

Yaprağı solup gitmeyecek,+

Ve her işinde başarılı olacak.+

4 Oysa kötüler böyle değildir,

Onlar rüzgârın savurup götürdüğü saman gibidir.+

5 Bu yüzden kötüler hüküm zamanında ayakta kalamayacak,+

Günahkârlar, doğru insanların topluluğunda bulunmayacak.+

6 Çünkü Yehova doğruların yolunu iyi bilir,+

Kötülerin tuttuğu yol ise silinip gidecektir.+

2 Neden milletler kargaşa içinde+

Ve neden halklar boş yere fısıldaşıyor?+

2 Yeryüzünün kralları yerlerini alıyor,+

Yöneticileri bir araya toplanıyor,+

Yehova’ya karşı,+ mesihine+ karşı birlik oluyorlar.

3 “Onların bağlarını koparıp atalım,+

İplerini üzerimizden sıyıralım!” diyorlar.+

4 Fakat, göklerde oturan+ gülecek;

Evet, Yehova onlarla eğlenecek.+

5 O zaman onlara öfkeyle gürleyecek,+

Kızgınlığı onları kargaşaya düşürecek.+

6 “Evet, kralımı kutsal dağım+ Sion’a+ koyan,+

Onu oraya yerleştiren Benim” diyecek.

7 Yehova’nın buyruğunu dinleyin;

O bana, “Sen Benim oğlumsun”+ dedi.

“Ben bugün senin Baban oldum.+

8 Milletleri iste Benden,+ sana miras olarak vereyim+

Ve yeryüzü bir uçtan öbür uca mülkün olsun.+

9 Onları demir asayla kıracaksın,+

Çömlekçi kabı gibi parçalayacaksın.”+

10 Ve şimdi ey krallar, gelin de gerçekleri anlayın;

Ey yeryüzünün hâkimleri, bundan bir ders çıkarın,+

11 Yehova’ya korkuyla kulluk edin,+

O’nun önünde titreyin ve sevinin.+

12 Oğlu öpün+ ki Tanrı hiddetlenmesin,

Siz de tuttuğunuz yolda yok olup gitmeyin;+

Çünkü O’nun öfkesi ansızın parlar.+

Ne mutludur O’na sığınanlar!+

Davut’un, oğlu Abşalom’dan kaçtığı sırada yazdığı mezmur.+

3 Ah Yehova, düşmanlarım neden bu kadar çoğaldı?+

Neden bunca kişi bana karşı ayaklandı?+

2 Benim için diyorlar ki,

“Tanrı onu kurtarmaz.”+ (Selah)*

3 Yine de ey Yehova, Sen etrafımda kalkansın,+

Onurum+ Sensin, başımı dik tutansın.+

4 Ben Yehova’ya seslenirim,

Kutsal dağından bana cevap verir.+ (Selah)

5 Ben yatıp uykuya dalacağım;

Desteğim Yehova’dır, mutlaka uyanacağım.+

6 On binler kuşatsa da dört yanımı,

Onlardan korkmayacağım.+

7 Kalk+ ey Yehova! Kurtar beni+ Ey Tanrım!+

Sen düşmanlarımın çenesine vurursun,+

Kötülerin dişlerini kırarsın!+

8 Yehova, kurtuluş Senden gelir.+

Bereketin halkının üzerindedir.+ (Selah)

Başmüzisyene, telli sazlar+ için, Davut’un mezmuru.

4 Ey adil Tanrım,+ seslendiğimde cevap ver.

Sıkıntı içindeyken Sen beni feraha çıkarırsın.

Bana lütfet+ ve duamı işit.

2 Siz insanoğulları, daha ne kadar onurumu+ kıracaksınız,

Boş şeyleri daha ne kadar seveceksiniz,

Daha ne kadar yalan peşinde koşacaksınız? (Selah)

3 Bilin ki Yehova vefalı kulunu ayrı tutar;+

Seslendiğimde Yehova feryadımı duyar.+

4 Öfkelenseniz de günah işlemeyin;+

Yatağınızda, yüreğinizdekileri tartın+ ve sessiz kalın. (Selah)

5 Doğruluğa yaraşan kurbanlar sunun+

Ve Yehova’ya güvenin.+

6 Birçokları “Kim bize iyi günler gösterecek?” der.

Ey Yehova, bize lütfet, yüzünün ışığını göster.+

7 Öyle bir sevinç verirsin ki yüreğime,+

Bereketli tahıl ve yeni şarabın onlara verdiği sevinçten de öte.+

8 Ben huzur içinde yatar uyurum,+

Ey Yehova, yalnız Senin sayende güvende otururum.+

Başmüzisyene, Nehilot* için. Davut’un mezmuru.

5 Sözlerime kulak ver+ ey Yehova;

Ne olur iç çekişimi anla.

2 Feryadımı iyi dinle,+

Ey Kralım,+ Tanrım, Sanadır dualarım.+

3 Ey Yehova, sabahleyin sesimi işitirsin;+

Sana sabahleyin seslenir, kulak kesilip beklerim.+

4 Sen kötülükten zevk alan bir Tanrı değilsin;+

Kötü kimse Senin yanında asla barınamaz.+

5 Böbürlenenler Senin gözünün önünde duramaz.+

Hainlik edenlerden nefret edersin;+

6 Ey Yehova, yalan söyleyenleri yok edersin.+

Eli kanlı+ ve hilekâr+ adamdan tiksinirsin.

7 Ben ise vefanın* büyüklüğünden ötürü+

Senin evine geleceğim,+

Kutsal mabedine yönelip, önünde korkuyla eğileceğim.+

8 Ey Yehova, düşmanlarımın+ karşısında bana doğruluğunla rehber ol;+

Senin yolunda tökezlemeden yürümeme yardım et.+

9 Onların ağzından çıkan söze güvenilmez;+

İçlerini fesat bürümüş.+

Boğazları açık bir mezar;+

Dilleriyle yaltaklanıp dururlar.+

10 Sen onları suçlu çıkaracaksın Tanrım;+

Kendi kurdukları planlar onları mahvedecek.+

Suçlarının çokluğu yüzünden dağılıp gitsinler,+

Çünkü Sana isyan ettiler.+

11 Fakat Sana sığınanlar sevinecek;+

Sevinç nidaları devirlerce sürecek.+

Çünkü Sen onlara kol kanat gereceksin,

İsmini sevenler Seninle sevinip coşacak.+

12 Ey Yehova, Sen doğru kişiye nimetler verirsin,+

Lütfun onu büyük bir kalkan+ gibi kuşatır.+

Başmüzisyene; telli sazlar için, alt oktavdan.+ Davut’un mezmuru.

6 Ey Yehova, beni öfkeyle düzeltme,+

Beni hiddetle yola getirme.+

2 Bana lütfet ey Yehova, sararıp soluyorum.+

Kemiklerim sızlıyor ey Yehova, şifa ver bana.+

3 Evet, canım dehşet içinde;+

Daha ne kadar bekleyeceksin ey Yehova?+

4 Ne olur dön+ ey Yehova, kurtar canımı;+

Vefalı sevginden ötürü koru beni.+

5 Çünkü ölüler Seni anamaz;+

Ölüler diyarında* Seni kim yüceltir?+

6 İç çekmekten bitkin düştüm;+

Bütün gece ağlamaktan sırılsıklam oldu yatağım,+

Sedirime sel gibi akıyor gözyaşlarım.+

7 Derdimden gözümün feri söndü,+

Düşmanlarımdan ötürü gözümde nur kalmadı.+

8 Siz hainlik edenler gidin başımdan,+

Yehova ağlayışımı duyacak.+

9 Yehova lütuf dileğimi elbet işitecek;+

Yehova duamı kabul edecek.+

10 Bütün düşmanlarım utanca+ ve dehşete boğulacak;

Utanç içinde ansızın+ geri dönecekler.

Benyaminoğlu Kuş’un sözleri üzerine Davut’un Yehova’ya ağıtı.

7 Ey Yehova Tanrım,+ Sana sığınırım.+

Zulmedenlerden koru beni, kurtar;+

2 Beni* aslan gibi parçalamasınlar,+

Kurtarıcım yanımda yokken kapmasınlar.+

3 Ey Yehova Tanrım, bir yanlış yaptıysam,+

Ellerimde bir haksızlık varsa,+

4 Beni ödüllendirene kötülükle karşılık verdiysem,+

Bana zarar veremeyen düşmanımı soyduysam,+

5 Bir düşman canıma kastetsin,+

Beni* yakalasın, yere çalıp çiğnesin,

Onurumu ayaklar altına alsın. (Selah)

6 Hiddetle kalk ey Yehova,+

Bana öfke kusan düşmanlarımın karşısına çık,+

Benim için uyan;+ çünkü bu adil hüküm senin kararın.+

7 Milletler toplanıp çevreni kuşatınca,

Sen yüce makamına çık, onlara karşılık ver.

8 Evet Yehova, halklara Sen hüküm verirsin.+

Ey Yehova, doğruluğuma göre beni yargıla,+

Dürüstlüğüme*+ göre hüküm ver bana.

9 Ne olur kötülerin kötülüğü son bulsun,+

Doğru insanı yurdunda kalıcı kıl.+

Adil+ Tanrı yürekleri+ ve gönülleri*+ sınar.

10 Benim kalkanım Tanrı’da duruyor,+ yürekten doğru olanların kurtarıcısında.+

11 Tanrı adil Hâkimdir,+

Tanrı onlara her gün gazap yağdırır.

12 Kötü yolundan dönmeyen olursa,+ O kılıcını biler,+

Yayını gerer, kurup hazır eder.+

13 Ölüm silahlarını hazırlar;+

Yaptığı oklar alev alev yanar.+

14 Bakın! Fenalıklar kuran biri var,+

Fesada gebe ve yalan doğuracak.+

15 Bir çukur açtı, kazdıkça kazdı;+

Fakat kazdığı kuyuya kendisi düşecek.+

16 Kurduğu fesat kendi başına gelecek,+

Zorbalığı kendi tepesine inecek.+

17 Ben Yehova’yı doğruluğundan ötürü yüceltirim,+

Yüce Tanrı+ Yehova’nın ismine ilahiler söylerim.+

Başmüzisyene, Gittit* için.+ Davut’un mezmuru.

8 Ey Rabbimiz Yehova, bütün yeryüzünde ne görkemli adın var,+

İtibarını gökler üzerinde anlatırlar!+

2 Sana düşmanlık edenlerden+ ötürü,

Hasmını ve öç peşinde koşanı+ vazgeçirmek için,

Çocukların ve emziktekilerin ağzından gücünü gösterdin.+

3 Yarattığın gökleri, elinin eserlerini,+

Yaptığın ay ve yıldızları+ görünce düşündüm:

4 Ölümlü insan+ kim ki, onu hatırlayasın,+

İnsanoğlu ne ki, onunla ilgilenesin?+

5 Sen ise onu ilahlardan* biraz aşağı kıldın,+

Başına ihtişam+ ve görkem tacı taktın.+

6 Elinin eserlerini onun yetkisine verdin;+

Her şeyi ayakları altına serdin:+

7 Bütün davarları ve sığırları,+

Kırlarda yaşayan hayvanları;+

8 Gökteki kuşları, denizdeki balıkları+

Ve denizlerde dolaşan bütün canlıları.+

9 Ey Rabbimiz Yehova, bütün yeryüzünde ne görkemli adın var!+

Başmüzisyene, Mut-labben* için. Davut’un mezmuru.

א [Alef]

9 Tüm yüreğimle yüceltirim Seni ey Yehova;+

Yaptığın bütün harikaları bildiririm.+

2 Seninle sevinir, Seninle kıvanç duyarım,+

Ey Yüceler Yücesi, adına ilahiler söylerim.+

ב [Bet]

3 Düşmanlarım gerisingeri kaçarken,+

Huzurunda tökezleyecek, yok olup gidecekler.+

4 Sen davama baktın, hakkımı korudun,+

Adil hâkim olarak tahtta oturursun.+

ג [Gimel]

5 Milletleri azarladın,+ kötüleri yok ettin.+

Adlarını devirler boyu, sonsuza dek sildin.+

6 Ey düşmanlar, sonsuza dek yok olacaksınız.+

Şehirleriniz temelinden sökülüp atılacak.+

Adınız da büsbütün unutulacak.+

ה [He]

7 Oysa Yehova’nın saltanatı devirler boyu sürer,+

O tahtını hüküm için hazırlamıştır.+

8 O yeryüzüne doğrulukla hükmedecek;+

Milletleri adaletle yargılayacak.+

ו [Vav]

9 Yehova ezilenlere yükseklerde bir hisar,+

Sıkıntılı zamanlarda güvenli bir dağ olur.+

10 Adını bilenler sana güvenir ey Yehova,+

Seni arayanları asla bırakmazsın.+

ז [Zayin]

11 Sion’da oturan Yehova’ya ilahiler söyleyin;+

Yaptıklarını milletler arasında bildirin.+

12 O, kan dökücüleri arar+ ve mazlumları hatırlar;+

Onların feryadını asla unutmaz.+

ח [Het]

13 Lütfet ey Yehova; benden nefret edenlerin zulmüne bak,+

Ölümün kapılarından beni çekip al;+

14 Ben de övülecek işlerini bildireyim,+

Sion kızının+ kapılarında,+

Ve sağladığın kurtuluşla sevineyim.+

ט [Tet]

15 Milletler kendi kazdıkları çukura düştü;+

Ayakları gizledikleri ağa+ yakalandı.+

16 Yehova hükmünü uygulayıp Kendini tanıtır.+

Kötüyü eliyle kurduğu tuzağa düşürdü.+

Higgayon.* (Selah)

י [Yod]

17 Kötüler+ ve Tanrı’yı unutan bütün milletler+

Ölüler diyarına dönecek.+

18 Oysa fakirler büsbütün unutulmaz,+

Yumuşak başlıların ümidi asla solmaz.+

כ [Kaf]

19 Kalk ey Yehova! Ölümlü insan üstün gelmesin.+

Milletler Senin önünde hüküm giysin.+

20 Ey Yehova, milletlere korku sal,+

Ölümlü insanlar olduklarını anlasınlar.+ (Selah)

ל [Lamed]

10 Neden uzak duruyorsun ey Yehova?+

Sıkıntı zamanında neden gizleniyorsun?+

2 Kötü adam kibirlenmiş, mazlumu amansızca kovalıyor.+

Fesat düşünceleri onu tuzağa düşürüyor.+

3 Kötü adam bencil arzularıyla böbürleniyor,+

Haksız kazanç elde eden+ gururlanıyor,

נ [Nun]

Yehova’ya saygısızlık ediyor.+

4 Kötü adam küstahlığından ötürü Tanrı’yı aramaz,+

“Tanrı yok” diye düşünür hep.+

5 Hayatı refah içinde geçer,+

Senin hükümlerine aklı ermez;+

Bütün hasımlarına dudak büker.+

6 İçinden, “Beni hiçbir şey sarsamaz” der,+

“Nesiller gelir geçer, felaket görmem.”+

פ [Pe]

7 Ağzı lanet, hile ve zulüm dolu.+

Fesat ve fenalık dilinin altında saklı.+

8 Köylerde pusuya yatar,

Kuytu yerlerde masumları öldürür.+

ע [Ayin]

Gözü hep zavallıların üzerindedir.+

9 İnindeki aslan gibi kuytu yerlerde gizlenir,+

Mazlumları kapmak için pusuda bekler+

Ve ağına düşürünce kapıp götürür.+

10 Mazlum ezilir, beli bükülür,

Kederliler yığın yığın pençesine düşer.+

11 O yüreğinden der ki,+ “Tanrı unutmuş,+

Yüzünü çevirmiş.+

Asla görmez.”+

ק [Kof]

12 Kalk ey Yehova;+ elini kaldır+ Tanrım.

Mazlumları unutma.+

13 Neden kötü adam Sana saygısızlık ediyor,+

Yüreğinden “Tanrı hesap sormaz” diye geçiriyor?+

ר [Reş]

14 Çekilen sıkıntıları, dertleri görüyorsun.

Karşılığını vermek için, yapılanları izliyorsun.+

Zavallı+ ve yetim, kendini sana teslim eder,

Sen onların yardımcısı olursun.+

ש [Şin]

15 Kötü ve fesat adamın kolunu kanadını kır.+

Kötülüklerinin hesabını sonuna kadar sor.+

16 Yehova devirler boyu, ebediyen kraldır.+

Milletler O’nun mülkü olan yeryüzünden silinip gider.+

ת [Tav]

17 Ey Yehova, yumuşak başlıların dileğini elbet duyarsın.+

Onların yüreğini hazırlarsın+

Ve kulak verip yakarışlarını dinlersin;+

18 Öyle ki yetimin, ezilenin hakkını veresin+

Ve topraktan yaratılmış ölümlü insan artık dehşet saçmasın.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

11 Ben Yehova’ya sığındım,+

Bana nasıl dersiniz,

“Kuş gibi kaç şimdi dağına!+

2 Bak, kötüler yaylarını geriyor,+

Doğru yüreklilere kör karanlıkta fırlatmak için,

Yay kirişinde oklarını hazırlıyorlar.+

3 Bütün temeller çökerse,+

Doğru kişi ne yapabilir?”

4 Yehova kutsal mabedindedir,+

Yehova’nın tahtı göklerdedir.+

Gözleri herkesi görür; ışık saçan gözleriyle insanoğullarını inceler.+

5 Yehova hem doğru hem kötü insanı inceler+

Ve şiddeti sevenden canı nefret eder.+

6 Kötüler O’nun tuzaklarından kaçamayacak. Başlarına ateş ve kükürt yağdıracak,+

Onların kâsesine düşen pay+ kavurucu rüzgâr olacak.

7 Yehova adildir,+ doğru işlerden hoşlanır,+

Dürüst insanlar O’nun lütfunu* görür.+

Başmüzisyene. Alt oktavdan.+ Davut’un mezmuru.

12 Kurtar beni+ ey Yehova, vefalı kimse kalmadı;+

Güvenilir insan bulunmaz oldu.

2 Herkes birbirine yalan söylüyor;+

Dil döküp yaltaklanıyorlar,+ ikiyüzlülükle*+ konuşup duruyorlar.

3 Yehova hilekâr dili koparacak,

Büyük laflar eden ağzı kapatacak,+

4 Onlar ki “Dilimizle üstün çıkarız”+ diyorlar,

“Ağzımız laf yapar. Bize efendilik edecek kim var?”

5 “Şimdi kalkacağım” diyor Yehova,+

“Çünkü mazlumlar soyuluyor, yoksullar iç çekiyor.+

Onları hor görenlerden+ kurtaracağım.”

6 Yehova’nın sözleri saftır,+

Yer fırınında arıtılmış, yedi kez saflaştırılmış gümüş gibi.

7 Ey Yehova, Sen onlara kanat gerersin,+

Bu nesilden hepsini daima korursun.

8 Bakın, kötüler her yanda kol geziyor,

Çünkü insanoğlu rezilliği göklere çıkardı.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

13 Ey Yehova, daha ne kadar unutacaksın beni?+ Ebediyen mi?+

Daha ne kadar yüz çevireceksin benden?+

2 Canım acılara daha ne kadar direnecek?

Yüreğimdeki kederi günler boyu taşıyacak mıyım?

Düşmanım daha ne kadar üstün gelecek bana?+

3 Ne olur halime bak, cevap ver ey Yehova Tanrım.

Gözlerimi aydınlat da,+ ölüm uykusuna dalmayayım.+

4 Öyle ki, düşmanım “Galip geldim” diyemesin,

Sendeledim diye hasımlarım sevinmesin.+

5 Ben Senin vefalı sevgine güvenirim.+

Yüreğim sağladığın kurtuluşla sevinsin.+

6 Yehova’ya ilahiler söyleyeceğim, çünkü iyiliğini benden esirgemedi.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

14 Akılsız adam,

Yüreğinden “Yehova yok”+ diye geçirdi.

Davranışları iyice yozlaştı,+ işleri iğrençleşti.

Doğru olanı yapan kimse kalmadı!+

2 Yehova göklerden insanoğluna baktı.+

Görmek istedi Yehova, anlayış sahibi, O’nu arayan biri var mı.+

3 Hepsi birden yoldan sapmış,+ hepsi birden bozulmuş.+

Doğru olanı yapan kimse yok,+

Bir kişi bile kalmamış.+

4 Halkımı ekmek yer gibi yiyenlerin,+

Fenalığı iş edinenlerin, hiç mi bilgisi yok?+

Onlar Yehova’ya yakarmıyor.+

5 Orada, içleri dehşetle doldu,+

Yehova’nın doğruların* yanında olduğunu gördüler.+

6 Mazlumun tasarılarını hor görürsünüz,

Oysa onun sığınağı Yehova’dır.+

7 Ah ne olur, Sion’dan İsrail’e kurtuluş gelse!+

Yehova, halkından esir olanları geri getirince,+

Yakup sevinsin, İsrail neşeyle coşsun.+

Davut’un mezmuru.

15 Ey Yehova, çadırına kim konuk olacak?+

Kutsal dağında kim oturacak?+

2 Temiz bir yaşam süren,+ doğruluktan ayrılmayan+

Ve yürekten doğru konuşan insan.+

3 O insan ki, diliyle iftira atmaz.+

Arkadaşına kötülük etmez,+

Yakın dostunu karalamaz.+

4 Alçak adam onun gözünde değersizdir.+

Yehova’dan korkanlara saygı duyar.+

Kendi zararına da olsa yemininden dönmez.+

5 Parasını faizle vermez,+

Masum insanın zararına rüşvet almaz.+

İşte bunları yapan asla sarsılmaz.+

Davut’un miktamı.*

16 Koru beni ey Tanrım, çünkü Sana sığındım.+

2 Yehova’ya dedim ki, “İyiliğimin Sana bir yararı olmaz; Sen Yehova’sın.+

3 İyiliğim yeryüzündeki kutsal kullarına yarar,

Bütün zevkim onlardır benim, onlardır soylular.”+

4 Başka ilah peşinden koşanın acıları çoğalır,+

Onların kanlı sunularını ben dökmem,+

Adlarını ağzıma almam.+

5 Benim payıma düşen,+ kâsemdeki+ hissem Sensin, ey Yehova.

Senin ellerindedir benim payım.

6 Hisseme hep güzel yerler düştü,+

Mülkümden öyle memnunum ki!

7 Bana öğüt veren Yehova’ya şükürler olsun.+

İçime* öyle işledi ki öğütleri, geceleri bana doğruyu gösterdi.+

8 Yehova hep önümdedir benim.+

O sağ yanımda durduğu için sarsılmam.+

9 Bu yüzden yüreğimde sevinç var, içim* neşe dolu;+

Bedenim güven içinde.+

10 Çünkü Sen canımı ölüler diyarında bırakmazsın.+

Vefalı kulunu çukura terk etmezsin.+

11 Bana hayat yolunu öğretirsin.+

Yüzüme baktığında içimi sevinç kaplar;+

Sağ elinden iyilik eksilmez sonsuza kadar.+

Davut’un duası.

17 Haklı davamı işit, ey Yehova; yakarışımı dinle;+

Dilimde hile yoktur, duama kulak ver.+

2 Hükmüm Senin huzurundan çıksın;+

Gözlerin doğru olanı görsün.+

3 Yüreğimi araştırdın, beni geceleyin yokladın,+

Beni Sen arıttın.+ Düzenler kurmadığımı,

Dilimin haddini aşmayacağını göreceksin.+

4 İnsanların yaptıkları konusunda,

Sözünle uyardın beni, soyguncunun yolundan sakındım.+

5 Adımlarım Senin yollarından hiç ayrılmasın.+

Orada asla sendelemez ayaklarım.+

6 Sana yakarırım, cevap verirsin ey Tanrım.+

Bana kulak ver, dediklerimi duy.+

7 Sağ elinin gücüne+ isyan edenlerden kaçıp sığınak arayanların kurtarıcısı,

Olağanüstü vefanı göster.+

8 Beni gözbebeğin gibi koru,+

Kanatlarının gölgesinde sakla,+

9 Çünkü kötüler bana zorbalık ediyor.

Düşman canıma kastetmiş, çevremi sarıyor.+

10 Yürekleri nasır* bağlamış,+

Ağızlarından kibir akıyor;+

11 İzimizi sürüyorlar, işte çevremizi kuşattılar,+

Gözleri üzerimizde, bizi yere vuracaklar.+

12 Düşman, avını parçalamak için sabırsızlanan bir aslan gibi;+

Kuytu yerlerde gizlenen genç bir aslan.

13 Kalk ey Yehova, onun karşısına dikil;+

Kötünün belini bük, kılıcınla kurtar canımı onun elinden,+

14 Kurtar beni, bu dünyanın+ sunduklarıyla yetinenlerden,+

Karınlarını hazinendeki nimetlerle doldurduğun insanlardan,+

Oğullara doymuş olanlardan,+

Biriktirdiklerini çocuklarına bırakanlardan.+

Elinle kurtar beni ey Yehova.+

15 Ben ise, doğruluğumla yüzüne bakacağım,+

Uyanınca suretini görüp, mutluluğa doyacağım.+

Başmüzisyene. Yehova’nın kulu Davut’un mezmuru. Yehova onu Saul’un ve bütün düşmanlarının elinden kurtardığında Yehova’ya söylediği ilahi:+

18 Seni severim ey Yehova, kuvvetim Sensin.+

2 Yehova, sarp kayam, kalem, kurtuluş yolumu açandır.+

Tanrım kayamdır, O’na sığınırım.+

Kalkanım, güçlü kurtarıcım,* hisarım.+

3 Yehova yüceltilmeye layıktır, O’na yakarırım,+

Ve düşmanlarımın elinden kurtulurum.+

4 Ölüm ipleri etrafımı sardı;+

Alçak adamların baskınları beni dehşete düşürdü.+

5 Ölüler diyarının ipleri çevremi sardı;+

Karşıma ölüm tuzakları çıktı.+

6 Sıkıntıya düşünce hep Yehova’ya yakardım,

Yardım için hep Tanrıma yakardım;+

Mabedinden duyar sesimi,+

Önündeki feryadım şimdi kulaklarına ulaşır.+

7 Yeryüzü sarsılmaya, sallanmaya başladı,+

Dağların temelleri yerinden oynadı,+

İleri geri sallandılar; çünkü O öfkelenmişti.+

8 Burnundan dumanlar püskürdü, ağzından çıkan ateş yiyip bitirdi,+

Ve O’ndan kor alevleri savruldu.

9 O gökleri eğip aşağı indi,+

Zifiri karanlık ayaklarının dibindeydi.

10 Kerubi üzerinde uçarak geldi,+

Bir ruhun* kanatları üzerinde, ok gibi.+

11 Sonra bir örtü gibi karanlığa büründü,+

Karanlık sular, yoğun bulutlar,

Çardak gibi çevresini sarmıştı.+

12 Önündeki parıltının içinden bulutlar geçiyordu,+

Dolu ve kor aleviydi.+

13 Yehova göklerde gürledi,+

Yüceler Yücesi sesini duyurdu,+

Dolu ve kor aleviydi.

14 Oklarını fırlatıp onları dağıttı,+

Çakan şimşekleriyle şaşkına çevirdi.+

15 Ey Yehova Sen azarlayınca, burnundan çıkan soluk şiddetle vurunca,+

Akarsuların yatakları göründü,+

Yeryüzünün temelleri ortaya çıktı.+

16 Yükseklerden elini uzatıp beni tuttu,+

Ve suların derinliklerinden çekip çıkardı.+

17 Benden güçlü, nefret dolu adamlardan,+

Zorlu düşmanın elinden kurtardı.+

18 Felakete uğradığım gün karşıma onlar çıkardı,+

Fakat desteğim hep Yehova’ydı.+

19 Beni ferah yere çıkarır,+

Beni kurtarırdı, çünkü benden hoşnuttu.+

20 Yehova doğruluğuma bakar, beni ödüllendirir,+

Ellerimin temizliğine bakar, karşılığını verir.+

21 Çünkü Yehova’nın yolundan ayrılmadım,+

Tanrımı bırakarak kötülüğe sapmadım.+

22 O’nun bütün hükümleri gözümün önünde,+

Yasalarına daima uyarım.+

23 O’nun gözünde lekesiz olacağım,+

Kendimi suçlardan uzak tutacağım.+

24 Yehova doğruluğuma baksın,+

Ellerimin temiz olduğunu gözleriyle görsün ve karşılığını O versin.+

25 Vefalı kişiye vefa gösterir,+

Kusursuz adama da kusursuz davranırsın.+

26 Temiz insana Sen de temiz olduğunu gösterirsin,+

Düzenbaz adama ise kurnazlığın ne olduğunu.+

27 Mazlumları Sen kurtarırsın;+

Kibirli bakışları ise alçaltırsın.+

28 Ey Yehova, ışığımı Sen yakarsın.+

Karanlığımı Sen aydınlatırsın Tanrım.+

29 Yardımınla yağmacıların karşısına çıkar,+

Seninle surlar aşarım Tanrım.+

30 Tanrı’nın* yolu kusursuzdur,+

Yehova’nın sözü saftır.+

Kendisine sığınanların hepsine kalkandır.+

31 Yehova’dan başka Tanrı var mı?+

Tanrımızın dışında kaya var mı?+

32 Tanrı’dır beni büyük güçle donatan,+

O’dur yolumu kusursuz kılan,+

33 Ayaklarımı geyiklerinki gibi kılar,+

Beni yükseklerde dimdik tutar.+

34 Ellerimi eğitir, savaşa hazırlar,+

Ve kollarım bakır yayı gerer.+

35 Bana Kendi kurtuluş kalkanını verirsin,+

Sağ elinle beni destekler,+

Alçakgönüllülüğünle yüceltirsin.+

36 Adımlarıma yer açarsın,+

Ayak bileklerim asla titremez.+

37 Düşmanlarımı kovalar, yakalarım,

Yok edene kadar da geri dönmem.+

38 Paramparça ederim onları, doğrulamazlar,+

Ayaklarımın altına serilir kalırlar.+

39 Beni savaş için büyük güçle donatırsın.

Bana başkaldıranları ayaklarımın dibine yığarsın.+

40 Yardımınla düşmanlarım önümde boyun eğer,+

Bana nefret besleyenleri sustururum.+

41 Feryat ederler, bir kurtarıcı çıkmaz.+

Yehova’ya yakarırlar, onlara cevap vermez.+

42 Onları rüzgârda savrulan toz gibi ezerim,+

Sokakların çamuru gibi saçarım.+

43 Beni halkımın suçlamalarından kurtaracaksın,+

Milletlerin başına atayacaksın,+

Tanımadığım bir halk bana hizmet edecek.+

44 Kulaktan duyduklarıyla bana itaat edecekler,+

Yabancılar sinerek önüme gelecekler.+

45 O yabancıların benzi solacak,

Siperlerinden titreyerek çıkacaklar.+

46 Yaşayan Tanrı Yehova’ya,+ kayama+ şükürler olsun.

Beni kurtaran Tanrıma övgüler olsun.+

47 Tanrı’dır öcümü alan,+

Halklara önümde boyun eğdiren.+

48 O beni öfkeli düşmanlarımdan kurtarır,+

Üzerime saldıranlardan üstün kılar,+

Zorbaların elinden çeker alır.+

49 Bunun için ey Yehova, Seni milletler arasında öveceğim,+

İsmine ilahiler söyleyeceğim.+

50 O kralını büyük işleriyle kurtarır,+

Mesihine, Davut’a ve onun soyuna+

Devirler boyu vefalı sevgi gösterir.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

19 Gökler Tanrı’nın haşmetini bildirir;+

Gök kubbe elinin eserlerini anlatır.+

2 Gün güne söz söyler,+

Gece geceye bilgi aktarır.+

3 Konuşmazlar, tek kelime etmezler;

Sesleri duyulmaz.+

4 Fakat tanıklıkları* dünyayı kaplamış,+

Sözleri yerin ucuna varmış.+

Tanrı güneş için orada bir çadır kurmuş.+

5 Gerdekten çıkan güveye benzer güneş;+

Koşarak yoluna gidecek bir yiğit gibi sevinçli.+

6 Göğün bir ucundan çıkar,

Diğer ucuna varır, devrini tamamlar.+

Sıcaklığından hiçbir şey kaçamaz.+

7 Yehova’nın kanunu+ kusursuzdur,+ cana can katar.+

Yehova’nın hatırlatması+ güvenilirdir,+ deneyimsiz insanı hikmetli kılar.+

8 Yehova’nın buyrukları+ doğrudur,+ yüreği sevindirir,+

Yehova’nın emri+ paktır,+ gözleri aydınlatır.+

9 Yehova korkusu+ temizdir, sonsuza dek kalır.

Yehova’nın hükümleri+ doğrudur;+ hepsi adildir.+

10 Altından, bol miktarda saf altından da çok arzulanır;+

Tadı baldan güzeldir;+ süzme petek balından tatlıdır.+

11 Kulunu uyaran da bu hükümlerdir,+

Onlara uymanın yararı büyüktür.+

12 Kendi yanlışlarını kim fark edebilir?+

Bilmediğim* günahlarımdan dolayı suçlu tutma beni Tanrım.+

13 Kulunu küstah davranışlardan uzak tut;+

Onlar bana hâkim olmasın.+

O zaman kusursuz olurum,+

Ve birçok suçtan uzak kalırım.

14 Ağzımdan çıkan sözler, yüreğimden geçen düşünceler,+

Seni hoşnut etsin ey Yehova, kayam,+ kurtarıcım.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

20 Sıkıntılı gününde Yehova sana cevap versin.+

Yakup’un Tanrısının adı seni korusun.+

2 Yardımını kutsal yerden göndersin,+

Sana Sion’dan kuvvet versin.+

3 Verdiğin bütün sunuları ansın,+

Yakılan sununu kabul etsin.+ (Selah)

4 Sana yüreğine göre versin,+

Bütün niyetlerini gerçekleştirsin.+

5 O zaman, sağladığın kurtuluştan dolayı sevinç çığlıkları atacağız,+

Sancaklarımızı Tanrımızın ismiyle kaldıracağız.+

Yehova senin bütün dileklerini gerçekleştirsin.+

6 Şimdi anlıyorum ki, Yehova mesihini mutlaka kurtarır.+

Ona kutsal göklerinden cevap verir+

Ve sağ eliyle kurtarıcı gücünü gösterir.+

7 Kimi savaş arabalarıyla, kimi atlarla övünür,+

Biz ise hep Tanrımız Yehova’nın adını anarız.+

8 Onlar çöküp yere serildiler,+

Biz ise ayağa kalktık ve dimdik durduk.+

9 Ey Yehova, kralını koru!+

Seslendiğimiz gün bize cevap ver.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

21 Kral Senin gücünle sevinir,+ ey Yehova;

Senin kurtarışınla mutlu olmayı ne çok ister!+

2 Ona yüreğinin arzusunu verdin,+

Dudaklarından dökülen dileği geri çevirmedin.+ (Selah)

3 Onu güzel nimetlerle karşıladın,+

Başına saf altından bir taç koydun.+

4 Senden yaşam istedi, ona verdin,+

Ömür uzunluğu verdin, hem de sonsuz bir ömür.+

5 Onu kurtardın, büyük bir ihtişam verdin.+

İtibar ve görkemle donattın.+

6 Sonsuz nimetler bağışladın,+

Yüzüne bakmanın sevincini tattırdın.+

7 Çünkü kral Yehova’ya güvenir,+

Yüceler Yücesinin vefasına güvenir ve sarsılmaz.+

8 Düşmanlarının hepsini elinle bulursun,+

Senden nefret edenleri sağ elinle yakalarsın.

9 Sen yüzünü gösterdiğin zaman, ateşli fırına atılmış gibi olacaklar.+

Yehova hepsini öfkesiyle yutacak, onları ateş yiyip bitirecek.+

10 Onların çocuklarını yeryüzünden silip atacaksın,+

İnsanoğulları arasında soylarını bırakmayacaksın.+

11 Sana kötülük etmeye çalıştılar,+

Başaramayacakları tertipler kurdular.+

12 Yay kirişini yüzlerine doğru gerince,+

Arkalarına bakmadan kaçacaklar.+

13 Ey Yehova, gücün Seni yüceltsin,+

İlahilerle, mezmurlarla yüceltiriz kudretini.+

Başmüzisyene. “Seher Geyiği” makamında. Davut’un mezmuru.

22 Tanrım, Tanrım, beni neden bıraktın?+

Neden uzaktasın,

Neden haykırışımı duyup+ beni kurtarmıyorsun?+

2 Ey Tanrım, gündüzün sesleniyorum, cevap vermiyorsun,+

Geceleyin de, feryadım dur durak bilmiyor.+

3 Sen kutsalsın,+

İsrail’in övgüleri kuşatmış tahtını.+

4 Atalarımız Sana bel bağladı,+

Sana güvendiler ve onları daima kurtardın.+

5 Sana feryat ettiler,+ kurtuldular,+

Sana güvendiler, mahcup olmadılar.+

6 Ben ise bir solucanım,+ insan değil,

Herkesin kınadığı, halkın hor gördüğü biriyim.+

7 Beni görenler alaya alıyor,+

Sırıtarak başlarını sallıyorlar.+

8 “Kendini Yehova’ya emanet etti;+ O kurtarsın!+

Mademki ondan hoşlanıyor, O azat etsin!”+ diyorlar.

9 Çünkü beni ana karnından çıkaran,+

Anamın göğsünde+ güven içinde yatıran Sensin.

10 Dünyaya geldim geleli Senin ellerindeyim,+

Ana karnından beri Tanrım Sensin.+

11 Benden uzak durma çünkü sıkıntı yakınımda,+

Senden başka yardımcım yok.+

12 Boğalar etrafımı sardı,+

Başan’ın güçlü boğaları çevremi kuşattı.+

13 Bana diş gösteriyorlar,+

Avını parçalayan ve kükreyen bir aslan gibi.+

14 Su gibi yere saçıldım,+

Bütün kemiklerim yerinden oynadı,+

Yüreğim balmumu gibi oldu,+

Eriyip içime aktı.+

15 Gücüm kalmadı, çömlek parçası gibi kurudum,+

Dilim damağıma yapıştı,+

Beni ölüm toprağına yatırdın.+

16 Çünkü köpekler çevremi sardı;+

Kötüler topluluğu etrafımı kuşattı.+

Bir aslan gibi, ellerime ayaklarıma saldırıyorlar.*+

17 Bana bakıyorlar, gözleri üzerimde.+

Bütün kemiklerimi sayabilirim.+

18 Giysilerimi aralarında paylaşıyor,+

Elbisem için kura çekiyorlar.+

19 Fakat Sen ey Yehova, ne olur uzak durma.+

Benim kuvvetimsin,+ ne olur yardımıma koş.+

20 Canımı kılıçtan,+

Değerli hayatımı köpeğin pençesinden kurtar;+

21 Beni aslanın ağzından çek çıkar,+

Ne olur cevap ver bana, yaban sığırının boynuzlarından kurtar.+

22 Senin adını kardeşlerime+ bildireceğim;+

Cemaatin ortasında Seni yücelteceğim.+

23 Siz Yehova’dan korkanlar, O’na övgüler sunun!+

Siz Yakup’un soyu, O’nu yüceltin!+

Ve O’ndan korkun, siz İsrail’in soyu.+

24 Çünkü O mazlumun derdini hor görmedi,+

Ondan iğrenmedi,+

Ona yüz çevirmedi,+

Yardım için ettiği feryadı işitti.+

25 Büyük cemaat içinde yücelttiğim Sensin,+

Senden korkanlar önünde adaklarımı yerine getireceğim.+

26 Yumuşak başlılar yiyecek ve doyacaklar,+

Yehova’ya yönelenler O’nu yüceltecekler,+

Onların yüreği sonsuza dek çarpsın.+

27 Yeryüzünün bir ucundan öbür ucuna herkes Yehova’yı hatırlayacak, O’na dönecek.+

Milletlerin bütün boyları O’nun önünde eğilecek.+

28 Çünkü krallık Yehova’nındır,+

O milletler üzerinde saltanat sürer.+

29 Yeryüzünün bütün zenginleri yiyip içecekler ve O’nun önünde eğilecekler;+

Toprağa gidenlerin, kendi canını kurtaramayanların+ hepsi,

O’nun önünde diz çökecekler.+

30 Bir soy O’na hizmet edecek;+

Yehova’yı sonraki nesle anlatacaklar.+

31 Gelecekler ve O’nun doğruluğundan+ söz edecekler,

Doğacak insanlara O’nun yaptıklarını bildirecekler.+

Davut’un mezmuru.

23 Yehova çobanımdır,+

Benim eksiğim olmaz.+

2 Beni yeşil çayırlarda yatırır;+

Huzur veren sulak yerlerde dolaştırır.+

3 Canımı ferahlatır.+

Kendi adı uğruna beni doğruluk yollarında güder.+

4 Ölüm gölgesi vadisinde yürüsem bile,+

Kötülükten korkmam.+

Çünkü Sen yanımdasın,+

Değneğin, çomağın içimi rahatlatır.+

5 Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın.+

Başıma yağ sürersin;+

Kâsem dopdoludur.+

6 İyilik ve vefa hayatım boyunca beni bırakmayacak,+

Ömrüm oldukça Yehova’nın evinde oturacağım.+

Davut’un mezmuru.

24 Yehova’nındır yeryüzü ve onu dolduran her şey,+

Yer ve üzerinde yaşayanlar.+

2 Çünkü onu denizler üzerine kuran,+

Akarsular üzerine sağlamca yerleştiren O’dur.+

3 Yehova’nın dağına kim çıkabilir?+

O’nun kutsal mekânına kim girebilir?+

4 Elleri kirlenmemiş, yüreği temiz insan,+

O’nun adını boş yere ağza almayan,*+

Ve yalan yere ant etmeyen.+

5 O insan ki, Yehova’dan nimetler alacak,+

Kurtarıcı Tanrısından+ doğruluk görecek.

6 Ey Yakup’un Tanrısı, işte böyledir Sana yönelen topluluk,

Senin lütfunu* arayanlar.+ (Selah)

7 “Başınızı kaldırın ey kapılar,+

Yükselin ey eski zaman kemerleri,+

Yüce Kral girsin içeri!”+

8 “Kimdir o yüce Kral?”+

“Yehova’dır O, güçlü ve yiğit;+

Savaşta yiğit olan Yehova.”+

9 “Başınızı kaldırın ey kapılar;+

Yükseltin başınızı ey eski zaman kemerleri,

Yüce Kral girsin içeri!”+

10 “Kimdir o yüce Kral?”

“Göklerin* hâkimi Yehova, O’dur yüce Kral.”+ (Selah)

Davut’un mezmuru.

א [Alef]

25 Sana tüm benliğimle dua ediyorum, ey Yehova.+

ב [Bet]

2 Ben Sana güvenirim Tanrım;+

Ne olur utanmayayım.

Düşmanlarım halime sevinmesin.+

ג [Gimel]

3 Sana ümit bağlayanlardan hiçbiri utanmayacak,+

Amaçlarına ulaşamayan hainler utanç içinde kalacak.+

ד [Dalet]

4 Bana yollarını göster, ey Yehova,+

Yollarını bana öğret.+

ה [He]

5 Beni hakikat yolunda yürüt ve eğit,+

Çünkü Sen kurtarıcımsın Tanrım.+

ו [Vav]

Gün boyu ümidim Sensin.+

ז [Zayin]

6 Eski devirlerden beri+ yaptıklarını an ey Yehova,

Merhametli, vefalı+ işlerini unutma.+

ח [Het]

7 Ne olur anma gençlik günahlarımı, isyanlarımı.+

Vefalı sevginle beni hatırla,+

Çünkü Sen iyisin ey Yehova.+

ט [Tet]

8 Yehova doğrudur, iyidir.+

Bu yüzden günahkârı doğru yolda eğitir.+

י [Yod]

9 Yumuşak başlıları hükümlerinin yolunda yürütür,+

Onlara Kendi yolunu öğretir.+

כ [Kaf]

10 Ahdine+ ve hatırlatmalarına+ uyanlar için,

Yehova’nın bütün yolları vefa ve hakikat üzerinedir.

ל [Lamed]

11 Kendi adın uğruna ey Yehova,+

Ne olur beni bağışla, çünkü suçum büyük.+

מ [Mem]

12 Tanrı korkusu kimde varsa,+

Yehova seçeceği yolda onu eğitir.+

נ [Nun]

13 İyilikler tadarak yaşar o insan,+

Soyu da yeryüzünü miras alır.+

ס [Sameh]

14 Yehova Kendisinden korkanların yakınıdır,+

Ahdini de onlara bildirir.+

ע [Ayin]

15 Gözlerim hep Yehova’dadır,+

Çünkü ayaklarımı ağdan O kurtarır.+

פ [Pe]

16 Ne olur yüzüme bak, bana lütfet;+

Çünkü yalnız ve acılıyım.+

צ [Tsade]

17 Yüreğimdeki sıkıntılar çoğaldı;+

Üzerimdeki baskılardan kurtar beni ne olur.+

ר [Reş]

18 Acımı, sıkıntımı gör.+

Ve bütün günahlarımı affet.+

19 Bak, düşmanlarım ne kadar çoğaldı,+

Benden şiddetle nefret ediyorlar.+

ש [Şin]

20 Canımı koru, beni kurtar.+

Beni utandırma, çünkü Sana sığındım.+

ת [Tav]

21 Doğruluk* ve dürüstlük korusun beni,+

Çünkü Sana ümit bağladım.+

22 Bütün sıkıntılarından kurtar İsrail’i, ey Tanrım.+

Davut’un mezmuru.

26 Beni yargıla+ ey Yehova; doğruluk yolundan ayrılmadım,+

Sarsılmamak için Sana güvendim Yehova.+

2 Ey Yehova, beni incele, sına;+

Gönlümü* ve yüreğimi arıt.+

3 Çünkü vefanı gözden kaçırmadım,

Senin hakikat yolundan sapmadım.+

4 Hilekârlarla oturup kalkmadım;+

İçyüzlerini gizleyenlerin arasına karışmadım.+

5 Fesatçılar topluluğundan nefret ettim,+

Kötülerle birlikte oturmadım.+

6 Ellerimi suçsuzluk suyunda yıkar,+

Sunağının çevresinde dolaşırım ki ey Yehova,+

7 Şükranlarımı yüksek sesle duyurayım,+

Yaptığın tüm harikaları bildireyim.+

8 İhtişamını barındıran mekânı,+

Oturduğun evi severim Yehova.+

9 Canımı günahkârlarla birlikte yok etme.+

Hayatıma eli kanlı adamlarla+ birlikte son verme.

10 Onların eli edepsizliğe batmıştır,+

Sağ elleri rüşvetle doludur.+

11 Ben ise doğruluk yolundan ayrılmayacağım.+

Fidyenle kurtar beni,+ ne olur lütfet.+

12 Ayaklarım düz yere basacak,+

Büyük topluluklarla birlikte Yehova’ya şükredeceğim.+

Davut’un mezmuru.

27 Yehova ışığım,+ kurtarıcımdır.+

Beni kim korkutabilir?+

Yehova, yaşamımın hisarıdır.+

Beni kim dehşete düşürebilir?+

2 Düşmanım, hasmım olan o kötüler,+

Etime diş geçirmek için üzerime gelince,+

Tökezleyip düştüler.+

3 Karşımda bir ordu kamp kursa,+

Yüreğime korku düşmez;+

Bana karşı savaş açılsa,+

Güvenim asla eksilmez.+

4 Yehova’dan bir şey diledim . . .+

İstedim ki:+

Yehova’nın iyiliğini+ görmek için,

Mabedine hayranlıkla bakmak için,+

Ömrüm boyunca Yehova’nın evinde oturayım.+

5 Felaket gününde beni sığınağında saklar,+

Çadırında kuytu bir köşeye gizler,+

Yüksek bir kaya üzerine çıkarır.+

6 Artık çevremdeki düşmanlarıma karşı başım dik duracak,+

O’nun çadırında sevinç nidalarıyla kurbanlar sunacağım,+

Yehova’ya ilahiler, mezmurlar söyleyeceğim.+

7 Sana seslendiğimde beni işit ey Yehova,+

Bana lütfet, cevap ver.+

8 Yüreğim Senin emrini tekrarlar: “Lütfumu* arayın!”+

Lütfunu arayacağım ey Yehova.+

9 Benden yüz çevirme.+

Kulunu öfkeyle kovma.+

Ne olur yardımcım ol.+

Beni bırakma, terk etme ey Tanrım, kurtarıcım.+

10 Anam babam beni bıraksa da,+

Yehova kabul eder.+

11 Beni yolunda eğit ey Yehova,+

Doğruluk yolunda yürüt, düşmanlarıma bırakma.

12 Beni hasımlarımın arzusuna terk etme;+

Çünkü bana karşı yalan şahitlik ediyorlar,+

Dilleriyle şiddet saçıyorlar.+

13 Yaşayanlar diyarında+ Yehova’nın iyiliğini göreceğime imanım olmasa, halim ne olurdu! . . .

14 Sen Yehova’ya ümit bağla;+ cesur ol, yürekli ol.+

Evet, Yehova’ya ümit bağla.+

Davut’un mezmuru.

28 Sana yakarıyorum ey Yehova.+

Ey kayam, sesime kulağını tıkama,+

Bana karşı sessiz kalma,+

Yoksa ölüm çukuruna girenlere dönerim.+

2 Yardım için Sana feryat ettiğimde,

Mabedinin iç odasına doğru+ el açtığımda,+ yalvarışıma kulak ver.

3 Beni kötülerle, hain adamlarla aynı kefeye koyma,+

Onlar ki komşularıyla dost gibi konuşur,+ fakat yüreklerinde kötülük var.+

4 Onlara davranışlarının karşılığını,+

Kötülüklerinin cezasını,+

İşlerinin hak ettiği cevabı ver.+

Yaptıklarını kendi başlarına getir.+

5 Onlar Yehova’nın işleriyle,+

Elinin eserleriyle+ ilgilenmezler.

Bu yüzden onları yıkacak ve ayağa kaldırmayacak.

6 Yehova’ya şükrolsun, yalvarışlarımı duydu.+

7 Yehova gücüm,+ kalkanım,+

O’na yürekten bel bağladım,+

Ve O’ndan yardım gördüm, yüreğim sevinç dolu.+

O’nu ilahimle yücelteceğim.+

8 Yehova halkının gücüdür,+

Mesihine büyük kurtuluş sağlayan+ bir kaledir.

9 Ey Tanrım, halkını kurtar, Kendi mirasına nimetler ver;+

Onlara çobanlık et ve kollarında taşı devirler boyu.+

Davut’un mezmuru.

29 Onuru Yehova’ya verin, ey kudretliler,*

İhtişamından ve kudretinden ötürü onuru Yehova’ya verin.+

2 Yüce adının hak ettiği onuru Yehova’ya verin.+

Yehova’nın önünde kutsal giysiler+ içinde eğilin.

3 Yehova’nın sesi sular üzerinde,+

Yüce Tanrı+ gürlüyor.+

Yehova engin sular üzerinde.+

4 Yehova’nın sesi ne güçlü!+

Yehova’nın sesi ne haşmetli!+

5 Yehova’nın sesi sedir ağaçlarını kırar,

Evet, Yehova Lübnan sedirlerini parçalar.+

6 Onları buzağı gibi sıçratır,+

Lübnan’ı ve Siryon’u+ yaban sığırı yavruları gibi zıplatır.

7 Yehova’nın sesi alevler saçar.+

8 Yehova’nın sesi çölü titretir.+

Yehova Kadeş Çölünü+ sarsar.

9 Yehova’nın sesi, geyikleri doğum sancısıyla titretir,+

Ormanları çıplak bırakır,+

Ve mabedinde herkes O’na “Yücesin!” der.+

10 Yehova tufan suları üzerine taht kurdu;+

Yehova kral olarak devirler boyu tahtındadır.+

11 Yehova halkına güç verir.+

Yehova halkını barışla nimetlendirir.+

Mezmur. Evin+ hizmete açılışı için Davut’un ilahisi.

30 Seni yüceltirim ey Yehova. Beni yerden kaldırdın.+

Düşmanlarımı düşüşüme sevindirmedin.+

2 Yardım için Sana yakardım Yehova Tanrım ve Sen bana şifa verdin.+

3 Ey Yehova, canımı ölüler diyarından çıkardın,+

Ölüm çukuruna girmeyeyim diye beni yaşattın.+

4 Yehova’ya ilahiler söyleyin O’nun vefalı kulları,+

Şükürlerle anın kutsal adını.+

5 Çünkü öfkesi bir anlıktır,+

Fakat lütfu ömür boyu sürer.+

Akşamleyin gözyaşları bastırsa da,+ sabahla sevinçler doğar.+

6 Ben rahata erince,+

“Asla sarsılmam”+ dedim.

7 Ey Yehova lütfunla dağımı pekiştirdin,+

Fakat bana yüz çevirince tedirginleştim.+

8 Sana yakarıyorum,+ ey Yehova;

Senden lütuf diliyorum,+ ey Yehova.

9 Ölüm çukuruna+ girersem kanımın ne yararı olur?

Toprak Seni yüceltir mi,+ Senin sadakatini bildirir mi?+

10 Sesimi duy ey Yehova, lütfet.+

Yardımcım+ olduğunu göster, ey Yehova.

11 Yasımı sildin, şenlik dansına çevirdin,+

Çulumu çıkardın ve sevince büründüm.+

12 Öyle ki, gönlüm* sessiz kalmasın, Sana ilahiler söylesin.+

Seni devirler boyu yüceltirim Yehova Tanrım.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

31 Sana sığındım ey Yehova.+

Beni asla utandırma.+

Doğruluğunla kurtar beni.+

2 Kulak ver bana,+

Kurtar beni, yardımıma yetiş,+

Kayalar üzerinde bir kale ol benim için.+

Güçlü bir hisar gibi koru beni.+

3 Sen benim sarp kayam, kalemsin,+

Adın uğruna+ beni yönlendirir, bana yol gösterirsin.+

4 Tuzak olarak kurdukları ağdan kurtarırsın,+

Çünkü Sen benim hisarımsın.+

5 Ruhumu ellerine teslim ederim.+

Beni kurtarırsın+ ey Yehova, Sen güvenilir Tanrısın.+

6 İşe yaramaz, boş putlara+ değer verenden nefret ederim.

Yehova, ben Sana güvenirim.+

7 Senin vefandır benim neşem, sevincim,+

Çünkü çektiğim ıstırabı gördün;+

İçimdeki dertleri anladın.+

8 Beni düşman eline vermedin,+

Ayak bastığım yeri ferahlattın.+

9 Lütfet bana ey Yehova, sıkıntıdayım.+

Derdimden gözümün feri söndü,+ canım çekildi, içim daraldı.+

10 Ömrüm kederler içinde bitti,+

Yıllarım iç çekerek tükendi,+

Suçum yüzünden bende takat kalmadı,+

Kemiklerim eriyip gitti.+

11 Düşmanlarımın+ gözünde yüzkarasıyım,+

Komşularımın gözünde daha da beteri,+

Tanıdıklarım dehşete kapılıp beni terk etti,+

Yolda görünce hepsi kaçıp gitti.+

12 Kalplerden silinmiş bir ölü gibi unutuldum,+

Kırık bir çömlek gibi oldum.+

13 Kötü söylentilerin yayıldığını duydum,+

Her yanda dehşet kol geziyor,+

Bana karşı birleşip toplanıyorlar+

Ve canımı almak için düzen kuruyorlar.+

14 Fakat ben Sana güvendim ey Yehova.+

“Tanrım Sensin”+ dedim.

15 Ömrüm Senin ellerinde,+

Beni düşmanımın elinden, peşime düşenlerden kurtar.+

16 Yüzünün ışığını göster bu kuluna,+

Vefalı sevginle kurtar beni.+

17 Ey Yehova beni utandırma; çünkü Sana yakardım.+

Kötüler utanca düşsün,+

Ölüler diyarında sesleri kesilsin.+

18 Yalancı dudaklardan söz dökülmez olsun.+

Doğru insanı kötüleyen,+ dizginsiz, kibirli, küstah diller+ sussun.

19 Senden korkanlar için sakladığın iyiliğin,+

İnsanoğullarının gözü önünde,

Sana sığınanlara gösterdiğin iyiliğin ne büyük!+

20 Onları insanların düzenlerinden korur,+

Yanında gizli bir yere saklarsın,+

Onları çardağına alır, ağız kavgalarından+ esirgersin.

21 Yehova’ya şükrolsun,+

Kuşatılmış şehirde+ olağanüstü vefasını+ gördüm.

22 Ben telaşa kapılınca,+

“Gözlerinin önünde yok olup gidiyorum”+ dedim.

Fakat yardım için yakardığımda, feryadımı işittin.+

23 Yehova’yı sevin, ey vefalı kulları.+

Yehova sadık kullarını korur,+

Kibirlilere ise karşılıklarını fazlasıyla verir.+

24 Ey Yehova’yı bekleyenler,+

Cesur olun, yürekli olun.+

Davut’un mezmuru. Maskil.*

32 İsyanı affedilen, günahı örtülen insana ne mutlu!+

2 Suçu Yehova tarafından hesaba alınmayan,+

Ruhunda hile barınmayan+ insana ne mutlu!

3 Ben suskun kalınca, gün boyu iniltimle kemiklerim eridi.+

4 Elinin ağırlığı gece gündüz üzerimdeydi.+

Yaz sıcağındaymış gibi kurudum,+ gücüm kalmadı. (Selah)

5 Sana sonunda günahımı itiraf ettim, suçumu örtmedim.+

“Suçlarımı Yehova’ya itiraf edeceğim”+ dedim.

Sen de suçumu, günahlarımı affettin.+ (Selah)

6 Vefalı kulların bunun için Sana dua eder;+

Henüz vakit varken sana yönelirler.+

Sular coşup taşsa da, onlara erişemez.+

7 Sen benim sığınağımsın; beni sıkıntıdan kurtarırsın.+

Beni kurtarır, çevremi sevinç nidalarıyla kuşatırsın.+ (Selah)

8 “Sana anlayış vereceğim” dersin, “Gideceğin yolda seni eğiteceğim.+

Sana öğüt vereceğim, gözüm üzerinde olacak.+

9 At ya da katır gibi anlayışsız olma,+

Onların azgınlığı ancak dizginle, yularla zaptedilir,+

Yoksa yanlarına yaklaşılmaz.”+

10 Kötünün acıları çoktur,+

Fakat Yehova’ya güvenenin her yanı iyiliklerle doludur.+

11 Doğru kişiler Yehova’yla sevinsin, coşsun,+

Yürekten dürüst olanlar sevinç çığlıkları atsın.+

33 Ey doğru kişiler, Yehova sevinciyle haykırın.+

Dürüst insanın diline övgüler yaraşır.+

2 Lir* çalarak+ şükredin Yehova’ya,

On telli sazla+ ilahiler söyleyin.

3 O’na yeni bir ilahi söyleyin;+

Gönülden çalın sazınızı, sevinçle yükseltin sesinizi.+

4 Çünkü Yehova’nın sözü doğrudur,+

Yaptığı her iş sağlamdır.+

5 Yehova doğruluğu, adaleti sever.+

Yeryüzü O’nun iyiliğiyle* doludur.+

6 Gökler Yehova’nın sözüyle oluştu,+

İçindekiler ağzından çıkan solukla yaratıldı.+

7 Denizin sularını set gibi yığar,+

Kabaran suları ambarlarına toplar.

8 Bütün dünya Yehova’dan korksun.+

Yeryüzünde yaşayanlar dehşete düşsün.+

9 Çünkü O söyledi ve sözü gerçekleşti,+

O emretti ve her şey var oldu.+

10 Yehova milletlerin amacını bozdu,+

Halkların niyetlerini boşa çıkardı.+

11 Yehova’nın amacı devirler boyu bozulmaz;+

Yüreğindeki niyetler nesilden nesle değişmez.+

12 Ne mutlu Tanrısı Yehova olan millete!+

Ne mutlu Kendi halkı olarak seçtiklerine!+

13 Yehova göklerden baktı,+

Bütün insanoğullarını gördü.+

14 Kalıcı meskeninden+ baktı,

Yeryüzünde yaşayan herkesi gözledi.

15 Hepsinin yüreğini şekillendiren,+

Bütün işlerini değerlendiren O’dur.+

16 Hiçbir kralı ordusunun büyüklüğü kurtaramaz;+

Yiğit de kendi gücü ve kuvvetiyle kurtulamaz.+

17 Kurtuluş için ata güvenmek aldanmaktır,+

Büyük gücüne rağmen o kimseyi kurtaramaz.+

18 Fakat Yehova’nın gözü Kendisinden korkanların üzerindedir,+

Vefalı sevgisine ümit bağlayanların üzerinde.+

19 Canlarını ölümden kurtarmak,+

Kıtlık zamanında yaşatmak için onları gözler.+

20 Canımız hep Yehova’yı bekler.+

O’dur yardımcımız, kalkanımız.+

21 Yüreklerimiz O’nda sevinç bulur;+

Çünkü O’nun kutsal adına güvendik.+

22 Ey Yehova, vefalı sevgin hep bizimle olsun,+

Çünkü biz hep Seni bekleriz.+

Davut’un, Abimelek’in önünde kendisini deli gibi göstererek+ kovulup gittiği zaman yazdığı mezmur.

א [Alef]

34 Yehova’ya her zaman şükrederim;+

O’na sunduğum övgüler dilimden düşmez.+

ב [Bet]

2 Ben Yehova ile övünürüm;+

Yumuşak başlılar da işitir, sevinirler.+

ג [Gimel]

3 Yehova’nın büyüklüğünü benimle birlikte övün,+

O’nun adını hep beraber yüceltelim.+

ד [Dalet]

4 Yehova’ya danıştım, bana cevap verdi,+

Beni bütün korkularımdan kurtardı.+

ה [He]

5 O’na bakanların çehresi ışıldar,+

Yüzleri asla utançtan kızarmaz.+

ז [Zayin]

6 Bu mazlum yakardı, Yehova işitti,+

Ve onu bütün sıkıntılarından kurtardı.+

ח [Het]

7 Yehova’nın meleği O’ndan korkanların çevresine ordugâh kurar,+

Ve onları kurtarır.+

ט [Tet]

8 Yehova’nın iyiliğini tadın ve görün;+

O’na sığınan adam ne mutludur!+

י [Yod]

9 Siz kutsal kulları Yehova’dan korkun,+

O’ndan korkanın hiçbir eksiği olmaz.+

כ [Kaf]

10 Genç aslanlar bile yiyeceksiz kalır, acıkır;+

Yehova’ya yönelenler ise hiçbir nimetten yoksun kalmaz.+

ל [Lamed]

11 Gelin oğullarım, bana kulak verin;+

Size Yehova korkusunu öğreteyim.+

מ [Mem]

12 Kim hayattan zevk almak,+

Günler görüp nimetler tatmak isterse,+

נ [Nun]

13 Dilini kötülükten,+

Dudaklarını hileli sözlerden sakınsın.+

ס [Sameh]

14 Kötü olandan yüz çevirsin, iyi olanı yapsın,+

Barışı arasın, onun peşinden koşsun.+

ע [Ayin]

15 Yehova’nın gözleri doğruların üzerindedir,+

Kulakları onların yakarışına açıktır.+

פ [Pe]

16 Yehova kötülük yapanlardan yüz çevirir,+

Adlarını yeryüzünden siler.+

צ [Tsade]

17 Doğrular yakardı, Yehova işitti,+

Onları bütün sıkıntılarından kurtardı.+

ק [Kof]

18 Yehova kalbi kırık olanlara yakındır,+

Ruhu ezik olanları kurtarır.+

ר [Reş]

19 Doğru kişinin başındaki belalar çoktur,+

Fakat Yehova onu hepsinden kurtarır.+

ש [Şin]

20 Bütün kemiklerini esirger,

Hiçbiri kırılmaz.+

ת [Tav]

21 Kötü adamı başına gelen bela öldürür;+

Doğru kişiden nefret eden suçlu çıkar.+

22 Yehova kullarının canını bedelle kurtarır;+

O’na sığınanların hiçbiri suçlu çıkmaz.+

Davut’un mezmuru.

35 Hasımlarıma karşı davamı gör ey Yehova.+

Benimle savaşanlarla Sen savaş.+

2 Küçük kalkanı, büyük kalkanı al.+

Yardımıma koşmak için kalk.+

3 Peşime düşenlere+ mızrağını, baltanı çek.

Bana “Kurtarıcın Benim!”+ de.

4 Canıma kastedenler utansın, küçük düşsün.+

Benim için felaket düzenleri kuranlar rezil olup geri dönsün.+

5 Rüzgârın savurduğu saman ufağı gibi olsunlar,+

Yehova’nın meleği onları önüne katıp götürsün.+

6 Yolları kaygan olsun, karanlığa bürünsün,+

Yehova’nın meleği peşlerine düşsün.

7 Mademki neden yokken çukura ağ gerdiler,+

Neden yokken tuzak kazdılar benim için,+

8 Başlarına yıkım ansızın gelsin,+

Gizledikleri ağa kendileri yakalansın,+

Kendileri felakete uğrasın.+

9 Benim canım ise Yehova’yla sevinç bulsun.+

Beni kurtardığı için sevineyim.+

10 Bütün benliğimle+ diyeyim ki:

“Ey Yehova, Senin gibi kim var,+

Mazlumu güçlünün elinden kurtaran,+

Mazlumu ve yoksulu soyguncunun elinden alan?”+

11 Zorba şahitler kalkıyor;+

Bilmediğim şeyleri soruyorlar.+

12 İyiliğime kötülükle karşılık veriyorlar,+

Ve canım mateme boğuluyor.+

13 Ben ise onlar hastalanınca çula bürünürdüm,+

Oruç tutup nefsimi kırardım,+

Fakat dualarım bana cevaplanmadan dönerdi.+

14 Arkadaşı için, kardeşi için kaygılanan,+

Annesi için yas tutan biri gibi dolaşırdım,+

Üzüntüden belim bükülürdü.

15 Onlar ise ben topallayınca sevindiler, bir araya geldiler,+

Toplanıp bana karşı birleştiler,+

Ansızın vurmaya başladılar;+

Parçaladılar, durmadan karaladılar.+

16 Tanrı’yı terk etmiş alaycılar,+

Bir lokma ekmek karşılığında bana diş gıcırdattı.+

17 Ey Yehova daha ne kadar seyirci kalacaksın?+

Canımı onların vahşetinden kurtar,+

Hayatımı genç aslanın pençesinden geri al.+

18 Büyük cemaat içinde Seni yücelteceğim;+

Kalabalıklar ortasında Seni öveceğim.+

19 Bana boş yere düşman kesilenler halime sevinmesin;+

Sebepsiz yere benden nefret edenler birbirine göz kırpmasın.+

20 Çünkü onların ağzından barışçı söz çıkmaz;+

Dünyadaki sakin insanlara karşı

Hileler düzerler,+

21 Sırıtarak alay ediyorlar.+

“Oh olsun! Oh olsun! Bunu da gördük!”+ diyorlar.

22 Görüyorsun ey Yehova.+ Sessiz kalma.+

Ey Yehova, benden uzak durma.+

23 Kalk ey Tanrım, davamı gör,+

Hükmümü ver ey Yehova.+

24 Beni doğruluğunla yargıla ey Yehova,+

Onlar halime sevinmesin Tanrım.+

25 İçlerinden “Oh, canımıza değsin!” demesinler.+

“Onu yedik bitirdik” diyemesinler.+

26 Ben felakete uğrayınca sevinenler,+

Hepsi birden utansın, rezil olsun.+

Karşımda böbürlenenler,+ utanca ve rezalete bürünsün.+

27 Benim doğruluğumdan ötürü sevinçle coşanlar,+

“Yehova’yı yüceltin” diye hiç durmadan bağırsınlar,+

“Kullarının barışından zevk alan Tanrı’yı yüceltin.”+

28 Doğruluğun dilimden düşmesin,+

Gün boyu Seni yücelteyim.+

Başmüzisyene. Yehova’nın kulu Davut’un mezmuru.

36 Günah kötü adama yüreğinin içinden fısıldar;+

Onun içinde Tanrı korkusu yoktur.+

2 Kendini öylesine kayırıp aldatır ki,+

Ne suçunu görür, ne de ondan iğrenir.+

3 Ağzından hep hainlik ve hile dökülür;+

İyi olanı yapmaz, çünkü anlayış edinmekten vazgeçmiştir.+

4 Yatağında hep hainlik kurar,+

Uygunsuz yolda ayak direr.+

Kötülüğü reddetmez.+

5 Ey Yehova, vefalı sevgin göklere,+

Sadakatin bulutlara erişir.+

6 Doğruluğun, yarattığın dağlar gibidir ey Tanrım,+

Hükmün engin sulara benzer,+

İnsanı da hayvanı da Sen korursun ey Yehova.+

7 Vefalı sevgin ne değerlidir ey Tanrım!+

İnsanoğulları kanatlarının gölgesine sığınır.+

8 Evinin nimetlerinden kana kana içerler,+

Kendi zevk ırmağından içirirsin onlara.+

9 Çünkü hayatın kaynağı Sensin;+

Senin ışığınla ışık görürüz.+

10 Vefalı sevgin daima Seni tanıyanlarla olsun,+

Doğruluğun yürekten dürüst olanları bırakmasın.+

11 Kibirli kişi beni ayak altına almasın,+

Kötünün eli yerimden yurdumdan etmesin.+

12 İşte, hainlik edenler düştü,+

Yere yıkıldılar, artık ayağa kalkamazlar.+

Davut’un mezmuru.

א [Alef]

37 Kötülük edenlerden ötürü öfkelenme.+

Haksızlık yapanların durumuna imrenme.+

2 Çünkü onlar ot gibi çabucak kurur,+

Yeşil çimenler gibi solar giderler.+

ב [Bet]

3 Sen Yehova’ya güven, iyi olanı yap,+

Yeryüzünde otur, sadakatten ayrılma.+

4 Zevki Yehova’da bul,+

O da yüreğindeki dilekleri verir.+

ג [Gimel]

5 Yolunu Yehova’ya bırak,+

Ve O’na güven;+ O da gerekeni yapar.+

6 Senin doğruluğunu ışık gibi parlatır,+

Adaletini öğle güneşi gibi ışıtır.+

ד [Dalet]

7 Yehova’nın önünde sessizce dur,+

O’nu özlemle bekle.+

İşini beceren adam yüzünden öfkelenme,+

Emellerine ulaşanlar yüzünden kızma.+

ה [He]

8 Kızgınlığı bırak, hiddetten vazgeç,+

Ve öfkelenme; bu yalnızca kötülüğe götürür.+

9 Çünkü kötülerin kökü kazınacak,+

Fakat Yehova’ya ümit bağlayanlar yeryüzünü mülk edinecek.+

ו [Vav]

10 Az kaldı! Artık kötüler olmayacak,+

Yerlerini arayacaksın, bulamayacaksın.+

11 Fakat yumuşak başlılar yeryüzünü mülk edinecek,+

Barış bolluğunda mutluluk bulacaklar.+

ז [Zayin]

12 Kötü adam doğru olana karşı düzen kurar,+

Ona diş gıcırdatır.+

13 Fakat Yehova ona gülecek,+

Çünkü biliyor ki onun günü gelecek.+

ח [Het]

14 Mazlumu ve yoksulu yere sermek,+

Doğru yoldan ayrılmayanları katletmek için,+

Kötüler kılıç çekti, yaylarını gerdiler.+

15 Fakat kılıçları kendi yüreklerine saplanacak,+

Onların yayları kırılacak.+

ט [Tet]

16 Doğru kişinin elindeki az şey+

Kötülerin elindeki çok şeyden iyidir,+

17 Kötülerin elleri kırılır,+

Fakat Yehova doğrulara destek olur.+

י [Yod]

18 Yehova temiz insanların tuttuğu yolun farkındadır;+

Ve onların mirası devirler boyu kalır.+

19 Felaket zamanında utanca düşmezler,+

Ve kıtlık günlerinde doyarlar.+

כ [Kaf]

20 Kötüler ise yok olup gidecek,+

Yehova’nın düşmanları yeşil çayırlar gibi solacak.

Sonları geldi.+ Duman gibi dağılacaklar.+

ל [Lamed]

21 Kötü kişi ödünç alır, geri ödemez,+

Fakat doğru kişi lütfeder, armağanlar verir.+

22 O’nun kutsadıkları yeryüzünü mülk edinecek,+

Lanetlediklerinin ise kökü kazınacak.+

מ [Mem]

23 Yehova insanın adımlarını pekiştirir+

Ve onun yolundan hoşlanır.+

24 O insan düşse de yere serilip kalmaz,+

Çünkü elinden tutan Yehova’dır.+

נ [Nun]

25 Bir zamanlar gençtim, şimdi yaşlandım,+

Fakat doğru kişinin terk edildiğini,+

Çocuklarının ekmek dilendiğini görmedim.+

26 O her gün iyilik eder, borç verir,+

Çocukları da nimetler görecektir.+

ס [Sameh]

27 Sen kötülükten yüz çevir, iyilik et,+

Yeryüzünde devirler boyu oturursun.+

28 Çünkü Yehova adaleti sever,+

Vefalı kullarını bırakmaz.+

ע [Ayin]

Onları devirler boyu korur;+

Fakat kötülerin soyu kurur.+

29 Doğrular yeryüzünü mülk edinir,+

Orada sonsuza dek otururlar.+

פ [Pe]

30 Doğru insanın ağzından hikmet dökülür.+

Dili adalet damlatır.+

31 Tanrısının kanunu onun yüreğindedir.+

Adımları sarsılmaz.+

צ [Tsade]

32 Kötü adam doğru kişiyi gözlüyor,+

Onu öldürmek için fırsat kolluyor.+

33 Fakat Yehova onu kötünün eline bırakmaz,+

Ve yargıladığında suçlu çıkarmaz.+

ק [Kof]

34 Yehova’ya ümit bağla, O’nun yolundan ayrılma,+

Yeryüzünü mülk edinmen için seni yükseltecek,+

Kötülerin kökünün kazındığını o zaman göreceksin.+

ר [Reş]

35 Kötü ve zorba adamı gördüm.+

Kendi toprağında yeşeren bir ağaç gibi yayılıyordu.+

36 Yine de kuruyup gitti; artık yoktu.+

Yerini aradım durdum, ortadan kaybolmuştu.+

ש [Şin]

37 Temiz insana bak, gözünü dürüst insandan ayırma,+

Çünkü onun geleceği barış dolu olacak.+

38 Fakat isyancıların hepsi birden yok olacak,+

Kötüler için bir gelecek olmayacak.+

ת [Tav]

39 Doğruları kurtaran Yehova’dır,+

Sıkıntı zamanında onlara kale olur.+

40 Yehova onların yardımcısı ve kurtarıcısıdır.+

Onları korur, kötünün elinden kurtarır,+

Çünkü Kendisine sığınmışlardır.+

Davut’un hatırlatıcı mezmuru.

38 Ey Yehova, beni hiddetle düzeltme,+

Öfkeyle yola getirme.+

2 Çünkü okların içime dek saplandı.+

Ve elin üzerime indi.+

3 Gazabın yüzünden hiçbir yerim tutmaz oldu,+

Günahımın huzursuzluğu iliklerime dek işledi.+

4 Çünkü suçlarım başımdan aştı;+

Beni ezen bir yük gibiler.+

5 Akılsızlığım öylesine büyük ki,

Bu yüzden yaralarım pis kokulu, irinli.+

6 Şaşkınlaştım, iyice belim büküldü,+

Günlerce üzgün üzgün dolaştım.+

7 Belim alev alev yanıyor,

Hiçbir yerim tutmaz oldu.+

8 Uyuşmuş gibiyim, ezildikçe ezildim,

Yüreğimden kopan feryatla inledim.+

9 Ey Yehova, bütün dileklerim Senin önünde.

İç çekişlerim Senden gizli değil.+

10 Yüreğim hızla çarpıyor, takatim tükendi,

Gözlerimin feri sönüp gitti.+

11 Sevenlerim, arkadaşlarım derdim yüzünden yanıma yanaşmıyor,+

Yakınlarım uzakta durmuş halime bakıyor.+

12 Canıma kastedenler tuzak kuruyor,+

Başıma dert açmaya niyetlenenler aleyhimde konuşuyor,+

Gün boyu hileler fısıldaşıyorlar.+

13 Ben ise bir sağır gibiyim, dinlemiyorum.+

Dilsizden farkım yok, ağzımı açmıyorum.+

14 Kulakları duymayan birine döndüm,

Ağzımda verecek cevap yok.

15 Çünkü ben Seni bekledim ey Yehova,+

Ey Tanrım Yehova, bana cevap verdin.+

16 “Yoksa halime sevinecekler”+ dedim,

“Ayağım kayınca+ karşımda böbürlenecekler.”+

17 Çünkü az kalsın tökezleyecektim,+

Istırabım her zaman yanı başımdaydı.+

18 Ve suçumu anlatmaya başladım,+

Günahım yüzünden kaygı içindeydim.+

19 Düşmanlarım gitgide güçlendi, hepsi capcanlı,+

Benden nedensiz nefret edenler çoğaldı.+

20 İyiliğime kötülükle karşılık verdiler,+

Ben iyi olanı yapmak isterken hep karşıma çıktılar.+

21 Beni terk etme ey Yehova,

Ey Tanrım, benden uzak durma.+

22 Ne olur yardımıma koş,+

Kurtarıcım Sensin Yehova.+

Başmüzisyene, Yedutun+ için. Davut’un mezmuru.

39 Kendi kendime dedim ki,

“Dilimi günahtan sakınmak için,+ adımlarıma dikkat edeceğim.+

Kötü adam karşımda durdukça,+

Ağzıma gem vuracağım.”+

2 Evet, dilimi tuttum, ses çıkarmadım,+

İyilik için bile konuşmadım,+

Acımı bağrıma gömdüm,

3 İçimde yüreğim tutuştu,+

Ben iç çekerken alev alev yandı,

Dilimden dökülenler şunlardı:

4 “Ey Yehova, sonum ne zaman gelecek söyle,+

Ne olacak ömrümün uzunluğu?+

Söyle ki ne denli fani olduğumu bileyim.+

5 İşte, verdiğin kısacık bir hayat,+

Senin önünde bütün ömrüm bir hiç,+

En sağlam haliyle bile, insanın bir soluktan farkı yok.+ (Selah)

6 İnsan ki bir gölge gibi dolaşır,+

Boş yere koşuşur durur,+

Kime kalacağını bilmeden küpünü doldurur.+

7 Öyleyse bekleyecek neyim var, ey Yehova?

Ümidim Sende.+

8 Bütün suçlarımdan kurtar beni.+

Akılsızın önünde rezil etme.+

9 Sustum,+ ağzımı açamadım,+

Çünkü bunu yapan Sendin.+

10 Başıma getirdiğin derdi kaldır.+

Vurduğun darbelerle bittim tükendim.+

11 Sen suç işleyen insanı azarlar, düzeltirsin.+

Onun güzel şeylerini güve+ gibi tüketirsin,

Gerçekten, bir soluktan farkı yok insanın.+ (Selah)

12 Duamı işit ey Yehova,

Feryadıma kulak ver,+

Gözyaşlarıma sessiz kalma,+

Senin önünde bir garipten başka neyim ki,+

Bütün atalarım gibi gurbette bir yabancıyım.+

13 Gözünü üzerimden ayır da,+

Yüzüm gülsün, hiçliğe göçüp gitmeden.”+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

40 Yehova’yı ümitle bekledim,+

Bana kulak verdi, feryadımı işitti.+

2 Uğultulu bir çukurdan,+

Çamur tortusu içinden çıkardı beni,+

Kaya üzerinde ayağa dikti,+

Adımlarımı pekiştirdi.+

3 Ve dilime yeni bir ilahi koydu,

Tanrımıza bir övgü.+

Çokları bakıp korkacak,+

Ve Yehova’ya güvenecekler.+

4 Ne mutlu Yehova’ya güven duyana,+

Asilere yüz vermeyene,

Yalana sapanlardan uzak durana.+

5 Yaptıkların ne çok Yehova Tanrım,+

Ne çok harikaların, bizimle ilgili düşüncelerin.+

Sen kimseye benzemezsin.+

Onları duyurmaya, anlatmaya kalksam,

Öyle çoklar ki sayamam.+

6 Sen kurbandan, sunudan hoşnut olmadın,+

Bana işiten kulak verdin.*+

Yakılan sunu, günah sunusu istemedin.+

7 O zaman dedim ki, “İşte geldim,+

Kitabın bir yerinde benim hakkımda yazılıdır.+

8 Senin isteğini yapmaktan zevk alırım ey Tanrım,+

Kanunun yüreğimin içindedir.+

9 Büyük cemaat içinde doğruluk müjdesini bildirdim,+

Söylemekten geri durmadım,+

Ey Yehova, bunu iyi bilirsin.+

10 Senin doğruluğunu yüreğimde saklamadım,+

Güvenilir ve kurtarıcı olduğunu bildirdim,+

Vefanı ve sadakatini büyük cemaat içinde gizlemedim.”+

11 Merhametini esirgeme benden ey Yehova,+

Vefan ve sadakatin her zaman korusun beni.+

12 Felaketler etrafımı sardı, sayamıyorum,+

Suçlarım başımdan aştı, seçemiyorum,+

Başımdaki saçlardan daha çok oldular,+

Yüreğim yılgınlığa kapıldı.+

13 Ne olur ey Yehova kurtar beni.+

Yardımıma koş ey Yehova.+

14 Canımı almaya uğraşanların hepsi,+

Utansın, küçük düşsün.+

Felaketime sevinenler rezil olup geri dönsün.+

15 Halime bakıp “Oh olsun! Oh olsun!” diyenler,+

Utançlarından dolayı şaşkınlığa düşsünler.+

16 Sana yönelenler,+

Seninle sevinip coşsun.+

Senden gelen kurtuluşu sevenler,+

Daima “Yehova yücedir” desin.+

17 Ben ise mazlum ve yoksulum,+

Beni Sen düşünürsün Yehova,+

Yardımcım ve kurtarıcımsın,+

Ne olur gecikme ey Tanrım.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

41 Ne mutlu düşküne anlayışlı davranana,+

Yehova onu kötü günde kurtarır.+

2 Yehova onu korur, yaşatır.+

Mutluluğu yeryüzünde herkesin dilindedir;+

Onu asla düşman eline vermez.+

3 Hastalanıp yatağa düştüğünde, desteği Yehova’dır;+

Hasta yatağında onu rahatlatır.+

4 Ve ben “Ey Yehova” dedim, “Lütfet bana.+

Sana karşı günah işledim, canıma şifa ver.”+

5 Düşmanlarım hakkımda kötü sözler söylüyor,+

“Ne zaman ölecek de adı unutulup gidecek?” diyorlar.

6 Biri beni görmeye gelse, yüreğinden yalan geçiriyor,+

Fesatlık etmek için bir şeyler arıyor;

Sonra dışarı çıkıp etrafa yayıyor.+

7 Benden nefret edenler birlik olmuş fısıldaşıyor,+

Bana karşı bir kötülük tasarlıyorlar.+

8 “Öyle bir illet musallat oldu ki ona,+

Yatağa düştü, kalkamaz artık” diyorlar.+

9 Ekmeğimi yiyen+ beni tekmelemeye kalktı,+

Oysa güvendiğim dostumdu, yakınımdı.+

10 Ey Yehova, Sen lütfet de ayağa kalkayım,+

Onlara hak ettikleri karşılığı vereyim.+

11 Düşmanımın zafer nidasını duymazsam,

Senin benden hoşnut olduğunu bilirim.+

12 Doğruluğumdan* ötürü beni desteklersin,+

Devirler geçse de gözünün önünden ayırmazsın.+

13 İsrail’in Tanrısı Yehova’ya,+

Ezelden ebede kadar şükrolsun.+

Amin! Amin!+

İKİNCİ KİTAP

(Mezmur  42- 72)

Başmüzisyene. Korahoğulları+ için Maskil.*

42 Akarsuları özleyen geyik gibi,

Canım da Seni özlüyor ey Tanrım.+

2 Canım Tanrımı özlüyor,+ yaşayan Tanrımı.+

Ne zaman gidip O’nun önünde görüneceğim, bilmiyorum.+

3 Gece gündüz gözyaşlarımla doyuyorum,+

Çünkü bütün gün “Nerede senin Tanrın?” diyorlar.+

4 O eski günleri andıkça içim eriyor.

Kalabalıklarla birlikte yürürdüm o zamanlar,

Bayram alayından,+

Sevinç ve şükran sesleri yükselirken+

Tanrı’nın evine doğru yürürdüm önlerinden.+

5 Neden kırıksın böyle ey gönlüm,+

Neden içimi kemiriyorsun?+

Sen Tanrı’yı bekle,+

Çünkü ben yine Tanrımı, yüce kurtarıcımı öveceğim.+

6 Ey Tanrım, bağrımda gönlüm kırık.+

Bu yüzden anıyorum Seni,+

Ürdün topraklarında, Hermon doruklarında,+

Ve küçük dağda.+

7 Çağlayanların uğuldayınca,

Enginler enginlere sesleniyor,

Bütün o ulu dalgaların, sellerin,+

Üzerimden geçiyor.+

8 Gündüzün Yehova vefasını gösterir,+

Geceleyin ilahisi dilimdedir,+

Ve hayat kaynağıma, Tanrıma dua ederim.+

9 Tanrı’ya, yalçın kayama,+

“Beni neden unuttun?” derim,+

“Düşmanlarımın eziyeti yüzünden neden kederli gezeyim?”+

10 Düşmanlarım bütün gün “Nerede senin Tanrın?” diyor,+

Suçlamaları yüzünden sanki kemiklerim eziliyor.+

11 Neden kırıksın böyle ey gönlüm,+

Neden içimi kemiriyorsun?+

Sen Tanrı’yı bekle,+

Çünkü ben yine Tanrımı, yüce kurtarıcımı öveceğim.+

43 Yargıla beni+ ey Tanrım,

Vefasız milletle aramdaki davamı gör,+

Hilekâr ve hain adamdan kurtar.+

2 Sen benim kalemsin Tanrım,+

Neden beni terk ettin?

Düşmanlarımın eziyeti yüzünden neden kederli gezeyim?+

3 Işığını ve hakikatini gönder.+

Bana yol göstersinler,+

Kutsal dağına, görkemli çadırına beni götürsünler.+

4 O zaman Tanrı’nın sunağına giderim,+

Beni sevinçten coşturan Tanrıma yaklaşırım.+

Ey Tanrı! Tanrım, Seni lir eşliğinde överim.+

5 Neden kırıksın böyle ey gönlüm,+

Neden içimi kemiriyorsun?

Sen Tanrı’yı bekle,+

Çünkü ben yine Tanrımı, yüce kurtarıcımı öveceğim.+

Başmüzisyene. Korahoğullarının+ ilahisi. Maskil.*

44 Ey Tanrı, kulaklarımızla işittik,

Atalarımız bize anlattı,+

Onların zamanındaki işlerini,+

Senin uzun zaman önce yaptıklarını.+

2 Sen milletleri Kendi elinle kovdun,+

Onların yerine atalarımızı yerleştirdin,+

Halkları bozguna uğrattın, uzaklara gönderdin.+

3 Onlar diyarı kendi kılıçlarıyla mülk edinmediler,+

Kendi kollarının gücüyle kurtulmadılar,+

Bileğinin gücü, sağ elin+ ve yüzünün ışığı sayesinde oldu bütün bunlar,

Çünkü onları sevmiştin.+

4 Sen benim kralımsın, ey Tanrım,+

Sen emret, büyük kurtuluşa ersin Yakup.+

5 Düşmanlarımızı Senin sayende kovarız,+

Bize saldıranları Senin adınla ezeriz.+

6 Çünkü güvendiğim yayım değil,+

Beni kurtaran kılıcım değil.+

7 Düşmanlarımızdan bizi Sen kurtardın,+

Bize nefret besleyenleri utandırdın.+

8 Biz her gün Tanrı’yı yüceltiriz,+

Devirler boyu Senin ismine övgüler sunarız.+ (Selah)

9 Fakat şimdi bizi bıraktın, küçük düşürüyorsun.+

Ordularımızla birlikte savaşa çıkmıyorsun.+

10 Düşmanımızın önünden kaçırttın bizi,+

Bize nefret besleyenlerin ganimeti olduk.+

11 Kesimlik koyunlar gibi ellerine verdin bizi,+

Milletler arasına dağıttın.+

12 Halkını yok pahasına sattın,+

Onların bedeliyle bir kazanç edinmedin.

13 Bizi komşularımıza yüzkarası ettin,+

Çevremizdekilere eğlence ve alay konusu olduk.+

14 Milletlerin diline düşürdün,+

Bize baş sallıyor halklar.+

15 Rezilliğim gün boyu gözümün önünde,

Yüzümdeki utanç tüm bedenimi kaplıyor,+

16 Çünkü beni kınayanın, aşağılayanın sesi duyuluyor,

Ve düşman, öç peşinde olan, ardımdan ayrılmıyor.+

17 Başımıza bunlar geldi, fakat Seni unutmadık,+

Seninle ahdimize ihanet etmedik.+

18 Yüreğimiz döneklik etmedi,+

Adımlarımız Senin yolundan sapmadı.+

19 Bizi çakalların mekânında ezdin,+

Zifiri karanlığa gömdün.+

20 Tanrımızın adını unutursak,

Yabancı bir ilaha ellerimizi açarsak,+

21 Tanrı bunu ortaya çıkarmaz mı?+

Çünkü O yürekte gizlenenleri de bilir.+

22 Bizler her gün Senin uğruna öldürülüyoruz,

Kesimlik koyunlar gibi görülüyoruz.+

23 Uykuda mısın ey Yehova? Ne olur kalk!+

Bizi ebediyen terk etme.+ Ne olur uyan!

24 Neden bizden yüz çeviriyorsun,

Neden çektiğimiz zulmü, eziyeti unutuyorsun?+

25 Bak, iki büklüm olduk toprağa yapıştık,+

Yüzüstü yere serildik.

26 Ne olur kalk, yardımımıza koş,+

Vefalı sevginle kurtar bizi.+

Başmüzisyene. Zambaklar için. Korahoğullarının Maskili.* Sevgiliye dair ilahi.

45 Güzel bir düşünceyle coşuyor yüreğim,+

“Bütün yazdıklarım bir kral için”+ derim.

Dilim usta bir yazıcının+ kalemi+ gibi işlesin.

2 Sen tüm insanoğullarından daha güzelsin,+

Dudaklarından dökülen sözler ne tatlı!+

Bu yüzden Tanrı sana devirler boyu nimetler verecek.+

3 Ey kudretli,+ kılıcını+ beline tak,

İtibarını ve görkemini kuşan.+

4 Hakikat, alçakgönüllülük ve doğruluk adına,+

Atına bin, zaferden zafere koş bütün görkeminle,+

Sağ elin sana yol gösterir yapacağın korkunç işlerde.+

5 Okların öyle sivri ki, kralın düşmanlarının yüreğine saplanıyor.+

Halklar ayaklarının altına seriliyor.+

6 Tahtının temeli Tanrı’dır devirler boyu, sonsuza dek,+

Krallık asan da doğruluk asası.+

7 Doğruluğu sevdin,+ kötülükten nefret ettin,+

Bu yüzden Tanrı, senin Tanrın,+ seni arkadaşlarından+ daha çok sevinç+ yağıyla meshetti.+

8 Bütün giysilerin mürrüsafi, sarısabır ve tarçın kokuyor.+

Muhteşem fildişi+ saraydan gelen saz sesleri sana sevinç veriyor.

9 Saygın kadınlarının arasında kral kızları+ var,

Ofir altınıyla+ bezenmiş kraliçe+ sağ yanında duruyor.

10 Sen ey kızım, dinle ve anla; sözlerime kulak ver,

Artık halkını unut, baba evini de.+

11 Kral senin güzelliğini arzulayacak,+

Eğil onun önünde,+

Çünkü o senin efendin.+

12 Sur kızı da armağanıyla orada olacak . . .+

Halkın zenginleri senden lütuf dileyecek.+

13 Kral kızı, evde tüm ihtişamıyla bekliyor,+

Altın nakışlı giysileriyle.

14 Senin önüne işlemeli elbisesiyle çıkarılacak ey kral,+

Nedime alayıyla birlikte huzuruna getirilecek.+

15 Sevinç ve neşe içinde gelecekler,

Kral sarayına girecekler.

16 Atalarının+ yerini oğulların alacak,+

Onları tüm yeryüzüne yönetici atayacaksın.+

17 Adını gelecek nesillere de öğreteceğim,+

Ve halklar seni yüceltecek, devirler boyu, sonsuza dek.

Başmüzisyene. Korahoğullarının+ ilahisi. Kızlar* makamında.

46 Tanrı bizim gücümüz, sığınağımızdır,+

Sıkıntı zamanında her an yardıma hazırdır.+

2 Bu yüzden, dünya altüst olsa da,+

Dağlar sarsılıp denizin bağrına gömülse de korkmayız;+

3 Denizin suları kabarıp köpürse de,+

Uğultusundan dağlar titrese de korkmayız.+ (Selah)

4 Bir ırmak var ki, suları sevinç akıtır Tanrı’nın şehrine,+

Yüceler Yücesinin görkemli kutsal meskenine.+

5 O şehir asla sarsılmaz,+ Tanrı oradadır.+

Gün doğarken Tanrı onun yardımcısıdır,+

6 Milletler kargaşa içinde,+ krallıklar sarsılıyor,

O’nun sesi gürledi, yeryüzü eriyip gidiyor.+

7 Göklerin hâkimi Yehova bizimle,+

Yakup’un Tanrısı yükseklerde bir hisar bize.+ (Selah)

8 Gelin, Yehova’nın yaptıklarını görün,+

Yeryüzünde ne şaşırtıcı işler yaptığına bakın.+

9 Yerin bir ucundan öbür ucuna savaşları bitirir,+

Yayları kırar, mızrakları parçalar;+

Savaş arabalarını ateşte yakar.+

10 “Boyun eğin ey insanlar, bilin ki Tanrı Benim.+

Milletler arasında yüceleceğim,+

Tüm yeryüzünde yüceleceğim.”+

11 Göklerin hâkimi Yehova bizimle,+

Yakup’un Tanrısı yükseklerde bir hisar bize.+ (Selah)

Başmüzisyene. Korahoğullarının mezmuru.

47 El çırpın bütün halklar,+

Zafer haykırışlarıyla, sevinçle seslenin Tanrı’ya.+

2 Çünkü Yüceler Yücesi Yehova korku uyandırır,+

Tüm yeryüzünün yüce Kralıdır.+

3 Halklara önümüzde boyun eğdirir+

Ve milletler ayaklarımızın altına serilir.+

4 Sevdiği Yakup’un gururunu,+

Mirasımızı, bizim için O seçer.+ (Selah)

5 Yehova Tanrı sevinç nidalarıyla,+

Boru sesleriyle yükseldi.+

6 Tanrı’ya ilahiler söyleyin, ilahiler,+

Kralımıza ilahiler söyleyin, ilahiler.

7 Çünkü Tanrı tüm yeryüzünün kralıdır;+

Sağgörülü olun, ilahiler söyleyin.+

8 Tanrı milletler üzerinde kral oldu,+

Tanrı kutsal tahtına oturdu.+

9 İbrahim’in Tanrısının halkıyla+

Bir araya toplandı milletlerin önderleri.+

Çünkü yeryüzünün kalkanları* Tanrı’ya aittir.+

O gökte en yücelerdedir.+

Bir ilahi. Korahoğullarının+ mezmuru.

48 Yehova büyüktür;

Tanrımızın şehrinde,+ Kendi kutsal dağında,+ O’na Övgüler sunulmalı.+

2 Tüm yeryüzünün kıvancı, bütün güzelliğiyle yükselir,+

Kuzey ufuklarındaki Sion Dağı,+

Yüce Kralın kenti.+

3 Tanrı onun burçlarında, yükseklerde bir hisar olarak gösterdi Kendini.+

4 İşte, krallar sözleşip buluştu,+

Birlikte geldiler ve geçip gittiler.+

5 Kendi gözleriyle gördüler, şaşkına döndüler,

Telaşa düştüler ve dehşet içinde kaçtılar.+

6 Doğuran kadın gibi sancı tuttu,+

Bir titreme aldı onları.+

7 Bir doğu rüzgârı çıkardın, Tarşiş gemilerini parçaladın.+

8 Göklerin hâkimi Yehova’nın şehrinde, Tanrımızın şehrinde,+

Önceden ne işittiysek onu gördük,+

Tanrı o şehri devirler boyu ayakta tutacak.+ (Selah)

9 Ey Tanrı, mabedinin ortasında durup+

Vefalı sevgini düşündük.+

10 İsmin gibi,+ Sana sunulan övgüler de

Yerin uçlarına yayılır ey Tanrı,

Sağ elinde doğruluk vardır.+

11 Senin hükümlerinden ötürü,+ Sion Dağı+ sevinsin,

Yahuda kentleri* sevinçle coşsun.+

12 Sion’un etrafında gezinin, çevresini dolaşın,+

Kulelerini sayın;+

13 Savunma duvarına dikkatle bakın,+

Burçlarını yoklayın ki,

Gelecek nesillere de anlatın.+

14 Tanrı bizim Tanrımızdır, devirler boyu, sonsuza kadar,+

Ölene dek bize O rehberlik eder.+

Başmüzisyene. Korahoğullarının+ mezmuru.

49 Dinleyin ey halklar.

Kulak verin bu devirde yaşayanlar.+

2 Ey âdemoğulları, siz insanoğulları,

Zenginler, yoksullar hepiniz dinleyin.+

3 Ağzımdan hikmetli sözler dökülecek,+

Yüreğimden derin* düşünceler çıkacak.+

4 Özdeyişe kulak vereceğim,+

Bilmecemi lir eşliğinde açıklayacağım.+

5 Açığımı arayan hainler etrafımı sardığında,+

Kötü günler gelip çattığında neden korkayım?+

6 Malına mülküne güvenenlerin,+

Servetleriyle böbürlenenlerin hiçbiri,+

7 Bir bedel ödeyip kardeşini kurtaramaz,+

Onun için Tanrı’ya fidye veremez.

8 (İnsan canının bedeli öyle yüksektir ki,+

Devirler boyu uğraşsa da ödeyemez)

9 Onu sonsuza dek yaşatamaz, mezara girmekten kurtaramaz.+

10 Anlar ki, budala ve akılsızla birlikte+

Hikmetliler de ölüp gidiyor,+

Mallarını mülklerini başkalarına bırakıyor.+

11 Oysa gönüllerindeki şudur: Evleri devirler boyu yıkılmasın,+

Nesiller geçse de çadırları kalsın,+

Toprakları kendi adlarıyla anılsın.+

12 İnsanoğlu ne kadar itibarlı olsa da kısa ömürlüdür;+

Yok olup giden hayvanlara benzer sonu.+

13 Budalaların tuttuğu yol böyledir,+

Kibirli sözlerine kanıp peşlerine takılanların da. (Selah)

14 Sürü gibi ölüler diyarına sürülecek hepsi,+

Ölüm onları güdecek,+

Sabah olunca doğrulara boyun eğecekler,+

Endamlarından eser kalmayacak,+

Konakta değil ölüler diyarında olacaklar.+

15 Tanrı canımı ölüler diyarının elinden kurtarır,+

Ve beni kabul eder. (Selah)

16 Birisi servet edindi diye,+

Ailesinin itibarı arttı diye+ korkma.

17 Çünkü ölüp giderken yanına hiçbir şey alamaz,+

İtibarını da kendisiyle birlikte götüremez.+

18 Ömrü boyunca için için övünmüştür.+

(İşlerin yolundaysa seni herkes över)+

19 Sonunda, atalarının devrinde yaşayanlara,+

Artık ışığı görmeyecek olanlara katılır.+

20 İnsanoğlu ne kadar itibarlı olsa da, anlayışı yoksa,+

Yok olup giden hayvanlara benzer sonu.+

Asaf’ın+ mezmuru.

50 Kudretli+ Tanrı, Yehova+ konuştu,+

Gündoğusundan günbatısına,+

Tüm yeryüzüne seslendi.+

2 Sion’dan, güzelliğin doruğundan+ Tanrı parladı.+

3 Tanrımız gelecek, O suskun kalamaz.+

Önünden çıkan ateş silip süpürür.+

Çevresinde şiddetli fırtınalar eser durur.+

4 Halkına verdiği hükmü yerine getirsinler diye,+

Göklere ve yere seslenir:+

5 “Vefalı kullarımı yanıma toplayın,+

Kurbanla ahde girdiklerimi.”+

6 Gökler O’nun adaletini anlatır,+

Çünkü hâkimlik eden Tanrı’dır.+ (Selah)

7 “Dinle ey halkım, Ben konuşayım,+

Ey İsrail, önüne kanıtlar koyayım,+

Ben Tanrıyım, senin Tanrın.+

8 Seni kurbanlarından ötürü azarlamıyorum,+

Önümde sürekli sunduğun yakılan kurbanlardan ötürü de.+

9 Ne evinden bir boğa,

Ne de ağıllarından bir teke alırım.+

10 Çünkü ormandaki bütün yaban hayvanları,+

Binlerce dağda yaşayan tüm hayvanlar Benimdir.+

11 Dağlardaki bütün kuşları iyi bilirim,+

Kırlardaki hayvan sürüleri+ Benimdir.

12 Acıksam da sana söylemezdim;

Çünkü yeryüzü+ ve üzerindeki her şey Benimdir.+

13 Güçlü boğaların etini yer miyim,+

Tekelerin kanını içer miyim?+

14 Sen Tanrı’ya şükran kurbanı sun,+

Yüceler Yücesine adaklarını yerine getir.+

15 Sıkıntı zamanında Bana seslen,+

Seni kurtarırım, sen de Beni yüceltirsin.”+

16 Kötü kişiye ise Tanrı şunu diyecek:+

“Ne hakla kurallarımı tekrarlayıp duruyorsun,+

Ve ahdimi ağzına alıyorsun?+

17 Sen ki, terbiyeden nefret ediyor+

Ve sözlerime sırt çeviriyorsun.+

18 Bir hırsız görsen onunla ahbap oluyor,+

Zina yapanlarla işbirliği ediyorsun.+

19 Ağzına gem vurmayıp kötülük saçıyor,+

Dilinden de hileyi düşürmüyorsun.+

20 Oturup kardeşinin aleyhinde konuşuyor,+

Annenin oğlunun kusurunu ortaya seriyorsun.+

21 Tüm bunları yaptın, ses çıkarmadım,+

Beni de kendine benzeteceğini sandın.+

Fakat seni terbiye edeceğim,+ yaptıklarını gözünün önüne sereceğim.+

22 Ey Tanrı’yı unutanlar,+ bunu iyi anlayın,

Yoksa sizi parçalarım, kurtaran çıkmaz.+

23 Şükran kurbanı sunan Beni yüceltir,+

Ben de doğru yoldan şaşmayana,

Tanrı nasıl kurtarır gösteririm.”+

Başmüzisyene. Davut’un, Bat-şeba+ ile ilişkisinden sonra Natan peygamber yanına geldiği zaman yazdığı mezmur.

51 Vefalı sevginden ötürü lütfet bana ey Tanrı.+

Büyük merhametinden ötürü suçlarımı sil.+

2 Suçumdan tamamen temizle,+

Ve günahımdan arıt beni.+

3 Çünkü suçlarımı iyi bilirim,+

Günahım gözümün önünden gitmiyor.+

4 Sana karşı, yalnız Sana karşı günah işledim,+

Senin gözünde kötü olanı yaptım;+

Öyle ki Sen konuştuğunda haklı çıktın,+

Ve yargıladığında hatasızdın.+

5 Çünkü ben doğum sancılarıyla, suç içinde dünyaya geldim,+

Annem bana gebe kaldığından beri günah içindeyim.+

6 Fakat Sen içten gelen sadakati seversin,+

Yüreğime tam bir hikmet aşıla.+

7 Zufaotuyla günahtan arıt beni, temiz olayım,+

Beni yıka, kardan ak olayım.+

8 Bana sevinç ve neşe sesleri işittir ki,+

Ezdiğin kemikler şifa bulsun.*+

9 Günahlarıma dönüp bakma,+

Bütün suçlarımı sil.+

10 Bende temiz bir yürek yarat ey Tanrım,+

Kararlı, yeni bir ruh ver içime.+

11 Beni huzurundan atma,+

Kutsal ruhunu ne olur benden alma.+

12 Senden gelen kurtuluş sevincini yeniden tattır,+

Beni destekle, içimde istekli bir ruh uyandır.+

13 Kanununu çiğneyenlere Senin yollarını öğreteyim ki,+

Günahkârlar Sana geri dönsün.+

14 Kan dökme suçundan+ kurtar beni ey Tanrım, kurtarıcım.+

Dilim de neşe içinde doğruluğunu anlatsın.+

15 Ey Yehova aç dudaklarımı,+

Ağzımdan Sana övgüler dökülsün.+

16 Çünkü sen kurbandan zevk almazsın; yoksa verirdim,+

Yakılan sunudan hoşlanmazsın.+

17 Tanrı’nın istediği kurban kırılmış ruhtur.+

Ey Tanrı, kırılmış, ezilmiş yüreği hor görmezsin.+

18 Lütfunla iyilik et Sion’a,+

Yeruşalim’in surlarını inşa et.+

19 O zaman sunağında boğalar sunulur,+

Ve Sen doğruluğa yaraşır kurbanlardan,+

Yakılan sunudan, bütün kurbandan+ hoşnut olursun.

Başmüzisyene. Davut’un Maskili.* Edomlu Doeg Saul’a gidip Davut’un Ahimelek’in evine geldiğini söylediği zaman+ yazılan mezmur.

52 Kötülükle neden övünüyorsun ey zorba?+

Bil ki Tanrı’nın vefalı sevgisi hiç bitmez.+

2 Dilin ustura gibi keskin,+

Fesat düzer, hileyle işler.+

3 Sen iyilikten çok kötülüğü,+

Doğrudan çok yalan konuşmayı sevdin.+ (Selah)

4 Ey hilekâr dilli,+

Hep yıkıcı sözleri sevdin,+

5 Tanrı da seni sonsuza dek yıkacak,+

Seni yere serecek, çadırından koparacak,+

Ve yaşayanlar diyarından söküp atacak.+ (Selah)

6 Doğrular bunu görecek ve korkacaklar,+

Onun haline gülecekler.+

7 Tanrı’yı hisarı yapmayan,+

Servetinin bolluğuna güvenen,+

Yol açtığı sıkıntılara sığınan adamın sonu işte böyledir.+

8 Ben ise, Tanrı’nın evinde yemyeşil bir zeytin ağacı+ olurum,

Devirler boyu, sonsuza dek, Tanrı’nın vefalı sevgisine güvenirim.+

9 Yaptıklarından ötürü Seni devirler boyu överim;+

Vefalı kullarının önünde, adına ümit bağlarım;+ çünkü bu iyidir.

Başmüzisyene, Mahalat*+ makamında. Davut’un Maskili.*

53 Akılsız adam yüreğinden

“Yehova yok” diye geçirdi.+

Davranışları yozlaştı, iğrençlikleri, haksızlıkları çoğaldı.+

Doğru olanı yapan kimse kalmadı.+

2 Tanrı göklerden insanoğluna baktı.+

Görmek istedi Yehova, anlayış sahibi, O’nu arayan biri var mı.+

3 Hepsi birden yoldan çıkmış, hepsi bozulmuş,+

Doğru olanı yapan yok,+

Bir kişi bile kalmamış.

4 Halkımı ekmek yer gibi yiyenlerin,+

Fenalığı iş edinenlerin, hiç mi bilgisi yok?+

Onlar Yehova’ya yakarmıyor.+

5 Dehşetin olmadığı yerde,+

İçleri dehşetle doldu;+

Tanrı sana saldıranların kemiklerini dağıtır.+

Sen de hepsini utandırırsın; çünkü onları reddeden Yehova’dır.+

6 Ah ne olur, Sion’dan İsrail’e kurtuluş gelse!+

Yehova halkından esir olanları geri getirince,+

Yakup sevinsin, İsrail neşeyle coşsun.+

Başmüzisyene, telli sazlar için. Davut’un Maskili.* Zifliler Saul’a gelip “Davut’un bizim orada gizlendiğinden haberin var mı?” dedikleri zaman+ yazdığı mezmur.

54 Ey Tanrım, adınla kurtar,+

Davamda kudretinle savun beni.+

2 Ey Tanrım, duamı dinle;+

Ağzımdan çıkan söze kulak ver.+

3 Çünkü yabancılar bana karşı ayaklandı,

Zorbalar canıma kastetti.+

Ve hiçbiri Tanrı’yı umursamıyor.+ (Selah)

4 Fakat Tanrı benim yardımcım!+

Yehova bana destek olanlar arasında.

5 Düşmanlarıma kötülüklerini ödetirsin Tanrım,+

Sadakatinle onları susturursun.+

6 Ben de Sana gönüllü kurbanlar sunarım.+

Ve ismine övgüler sunarım; çünkü bu iyidir ey Yehova!+

7 Çünkü beni her sıkıntıdan kurtardın;+

Düşmanımın düşüşünü gözümle gördüm.+

Telli sazlar için, başmüzisyene. Davut’un Maskili.*

55 Duama kulak ver ey Tanrım;+

Lütuf dileğime sırt çevirme.+

2 Ne olur dinle beni; cevap ver.+

Kaygıdan yüreğim rahat bulmuyor,+

İçimi bir huzursuzluk kaplıyor.

3 Düşmanın sesi, kötünün baskısı yüzünden tedirginim.+

Çünkü üzerime fesat kusuyorlar,+

Bana karşı öfkeliler, içlerinde düşmanlık besliyorlar.+

4 Bağrımda yüreğim derin acılar içinde,+

Üzerime ölümün dehşeti çöktü.+

5 Evet, içim korkudan titriyor,+

Ve tüm bedenimi ürperti sarıyor.

6 “Ah keşke güvercin gibi kanatlarım olsaydı!” diyorum,+

“Uçar gider uzaklarda yaşardım.+

7 Uzak diyarlara uçup giderdim;+

Çöllerde konaklardım.+ (Selah)

8 Sert rüzgârlar, kasırgalar çıkınca,+

Hemen bir korunağa girerdim.”

9 Şaşkına çevir onları ey Yehova, dillerini karıştır,+

Çünkü şehirde şiddet ve kavga görüyorum.+

10 Gece gündüz surlar üzerinde dolanıyorlar,+

Şehrin içindeyse hainlik ve sıkıntı var.+

11 İçeride bela kol geziyor,

Meydanından zulüm ve hile eksik olmuyor.+

12 Beni kınayan bir düşman değildi;+

Yoksa katlanırdım.

Karşımda böbürlenen bir hasım değildi;+

Yoksa ondan gizlenirdim.+

13 Sendin o, benim dengim, bir ölümlü insan;+

Tanıdığım, yakın arkadaşım.+

14 Tatlı bir muhabbetimiz vardı,+

Topluca Tanrı’nın evine giderdik.+

15 Böylelerinin başına yıkım gelsin!+

Diri diri ölüler diyarına insinler;+

Çünkü nereye giderlerse gitsinler içlerinde kötülük vardır.+

16 Ben Yehova’ya yakarırım,+

Tanrım beni kurtarır.+

17 Sabah, öğlen, akşam kaygım dinmiyor, inliyorum,+

Ve Tanrım sesimi işitiyor.+

18 Düşmanlar akın akın üzerime geliyor,+

Tanrı canımı onların saldırısından kurtaracak, beni huzura erdirecek.+

19 Eski devirlerden beri tahtında oturan Tanrı,+

Beni duyacak, yaptıklarını onlara ödetecek.+ (Selah)

Onlar ki hiç değişmez,+

İçlerinde Tanrı korkusu yok.+

20 O adam* kendisiyle barış içinde olanlara el kaldırdı,+

Ve yaptığı ahdi bozdu.+

21 Onun ağzından çıkan sözler yağdan yumuşak,+

Fakat yüreğinde kavga var.+

Sözleri zeytinyağından da yatıştırıcı,+

Fakat kılıç gibi tehditkâr.+

22 Sen yükünü Yehova’ya bırak,+

O sana destek olur.+

Doğru insanın sarsılmasına asla izin vermez.+

23 Sen Tanrım, onları çukurun dibine indireceksin,+

Çünkü eli kanlı, hilekâr adamlar, ömürlerinin yarısına bile varamazlar.+

Ben ise Sana güvenirim ey Tanrım.+

Başmüzisyene. Uzaklardaki Sessiz Güvercin makamında, Davut’un ilahisi. Miktam. Gat’ta+ Filistîlerin eline geçtiğinde yazdı.

56 Lütfet bana ey Tanrı, ölümlü insan beni kapmak istiyor.+

Bütün gün benimle savaşıyor, beni durmadan eziyor.+

2 Düşmanlarım gün boyu beni kapmak istiyor,+

Kibirle üzerime saldıran hasımlarım öyle çok ki!+

3 Ne zaman korkuya kapılsam, güvendiğim Sensin.+

4 Ben Tanrı yolunda, O’nun sözünü yüceltirim.+

Tanrı’ya güvenirim, korkmam.+

İnsan bana ne yapabilir?+

5 Bütün gün işlerimi bozuyorlar,

Bana karşı hep kötü niyet besliyorlar.+

6 Saldırıyor ve gizleniyorlar;+

Attığım her adımı gözlüyor,+

Canımı almak için bekliyorlar.+

7 Ey Tanrı, hainliklerinden ötürü onları reddet,+

Öfkenle halkları yere ser.+

8 Nasıl bir kaçak gibi dolaştığımı Sen kaydettin.+

Gözyaşlarımı tulumunda biriktir.+

Bunlar zaten Senin kitabında yazılı değil mi?+

9 Sana seslendiğim gün, düşmanlarım geri dönüp gidecek;+

Tanrım benimle, iyi bilirim.+

10 Ben Tanrı yolunda,+ O’nun sözünü yüceltirim.

Yehova’nın yolunda, sözünü yüceltirim.+

11 Tanrı’ya güvenirim, korkmam.+

İnsanoğlu bana ne yapabilir?+

12 Ey Tanrı, Sana adaklar adadım.+

Sana şükran kurbanları sunacağım.+

13 Çünkü yaşam ışığında, Senin yolunda yürüyeyim diye,+

Canımı ölümden,+

Ayaklarımı tökezlemekten kurtardın.+

Başmüzisyene. Davut’un “Beni yıkma!” temalı ilahisi. Miktam. Saul’dan kaçıp bir mağaraya+ sığındığı zaman yazdı.

57 Lütfet bana ey Tanrı, lütfet,+

Çünkü canım Sana emanet.+

Sıkıntılar geçene dek kanatlarının gölgesine sığınayım.+

2 Yüceler Yücesine, sıkıntılarıma son veren gerçek Tanrı’ya yakarırım.+

3 O gökten yardım gönderir, kurtarır,+

Beni kapmaya çalışanları şaşırtır.+ (Selah)

Tanrı vefasını, sadakatini gönderir.+

4 Canım aslanların arasında;+

Çaresizim, insanları yutanların arasında yatıyorum,

Dişleri mızrak gibi, ok gibi,+

Dilleri keskin birer kılıç sanki.+

5 Yüceliğin gökleri aşsın, ey Tanrı;+

İhtişamın tüm yeryüzü üzerinde olsun.+

6 Ayaklarım dolansın diye ağ kurdular,+

Belim büküldü.+

Yoluma çukur kazdılar;

Fakat içine kendileri düştü.+ (Selah)

7 Yürekten kararlıyım ey Tanrı,+

Yürekten kararlı.

İlahiler, ezgiler söyleyeceğim.+

8 Uyan ey gönlüm,+

Uyan, ey telli sazım; sen de uyan ey lir.+

Seheri ben uyandırayım.

9 Seni halklar arasında yüceltirim ey Yehova;+

Sana milletler arasında ilahi söylerim.+

10 Çünkü vefalı sevgin gökler üzerindedir,+

Sadakatin bulutlara erişir.+

11 Yüceliğin gökleri aşsın, ey Tanrı;+

İhtişamın tüm yeryüzü üzerinde olsun.

Başmüzisyene. Davut’un “Beni yıkma!” temalı ilahisi. Miktam.

58 Böyle suskun kalıp doğruluktan söz edebilir misiniz?+

Gerçekten doğru hüküm verebilir misiniz, ey insanoğulları?+

2 Hayır, siz canla başla tüm yeryüzüne haksızlık yayarsınız,+

Eliniz şiddet saçsın diye kendinize yol yaparsınız.+

3 Kötüler daha ana rahminden bozuktur,+

Doğuştan yoldan sapar,

Hep yalan konuşurlar.+

4 Zehirleri yılan zehrine benzer,+

Sese kulak tıkayan kobra gibi sağırlar.+

5 Büyücülerin sesine kulak vermeyen,+

Usta afsuncuları dinlemeyen kobra gibidir onlar.+

6 Ey Tanrım, onların dişlerini kır,+

Genç aslanların çenesini parçala ey Yehova.

7 Akıp giden sular gibi dağılıp yok olsunlar,+

Onlar yere yığılırken Sen oklarını hazırla.+

8 Eriyip giden salyangoz gibi sürünsünler,

Kadının düşürdüğü çocuk gibi gün ışığı görmesinler.+

9 Tutuşmuş çalının sıcaklığı kazanınıza varmadan,+

Yaş dalları da yananları da Tanrı kasırgayla savuracak.+

10 Doğru adam öcünün alındığını görüp sevinecek,+

Ayakları kötülerin kanında yıkanacak.+

11 O zaman insanlar diyecek ki,+ “Gerçekten, doğruların bir ödülü var,+

Dünyayı yargılayan bir Tanrı var.”+

Başmüzisyene. Davut’un “Beni yıkma!” temalı ilahisi. Miktam. Saul’un gönderdiği adamlar onu öldürmek için evi gözlediklerinde yazdı.+

59 Beni düşmanlarımdan kurtar ey Tanrım,+

Üzerime saldıranlardan koru.+

2 Hainlik edenlerin elinden kurtar,+

Eli kanlı adamlardan koru beni.

3 İşte! Canımı almak için pusuda bekliyorlar,+

Güçlüler üzerime saldırıyor,+

Oysa ben isyan etmedim, günah işlemedim ey Yehova.+

4 Bir suçum yokken, koşuşturup saldırıya hazırlanıyorlar.+

Yakarışımı duyup kalk, halime bak.+

5 Sen ey göklerin hâkimi Yehova, İsrail’in Tanrısı,+

Bütün milletleri yoklamak için kalk,+

Fesat düşkünü hainlerin hiçbirine merhamet etme.+ (Selah)

6 Onlar akşamleyin dönerler,+

Köpek gibi havlayarak+ tüm şehri dolaşırlar.+

7 İşte! Ağızları köpük saçıyor,+

Dudaklarından kılıç çıkıyor,+

“Kim duyacak?” diyorlar.+

8 Sen ey Yehova, onların haline gülersin,+

Bütün milletlerle eğlenirsin.+

9 Sen benim gücümsün Tanrım, gözümü Senden ayırmam;+

Yükseklerdeki hisarımsın.+

10 Tanrım vefalı sevgisiyle karşılar beni,+

Düşmanımın düşüşünü gösterir bana.+

11 Onları öldürme ki, halkım olanları unutmasın,+

Büyük gücünle dağıt+ ve yere ser onları,

Ey kalkanımız Yehova.+

12 Ağızlarının günahı, dudaklarından dökülen sözler,+

Dillerinden düşmeyen lanet ve yalanlar yüzünden,

Kibirleri onlara tuzak olsun.+

13 Onları öfkenle bitir;+

Bitir ki artık var olmasınlar,

Tanrı’nın Yakup üzerinde saltanat sürdüğünü bilsinler, yerin uçlarına kadar.+ (Selah)

14 Ve akşamleyin dönsünler,

Köpek gibi havlayarak tüm şehri dolaşsınlar.+

15 Yiyecek bulmak için gezinsinler;+

Karınları doymasın, geceleyecek yer bulamasınlar.+

16 Ben ise Senin gücün hakkında ilahiler söylerim,+

Sabahleyin vefalı sevgini neşeyle anlatırım,+

Çünkü Sen bana yükseklerde bir hisar,+

Sıkıntılı günümde sığınak oldun.+

17 Gücüm Sensin, Sana ilahiler söylerim.+

Tanrı bana yükseklerde hisardır, O vefalı Tanrı’dır.+

Başmüzisyene, “Hatıra Zambağı” için. Davut’un öğretici ilahisi.+ Miktam. Davut, Aram-naharaim ve Aram-tsoba kuvvetleriyle çatışmaya girdiğinde, Yoab geri dönüp Tuz Vadisinde on iki bin Edomluyu vurduğunda yazılan ilahi.+

60 Ey Tanrım, bizi terk ettin; hiddetlendin,+ saflarımızı yarıp geçtin,

Ne olur yine kabul et bizi.+

2 Yeryüzünü salladın, üzerinde yarıklar açtın,+

Yer sarsılıyor; ne olur çatlaklarını onar.+

3 Kendi halkını sıkıntıya düşürdün,+

Bize sersemletici bir şarap içirdin.+

4 Senden korkanlar oklardan kaçabilsin* diye

Onlar için bir sancak diktin.+ (Selah)

5 Sağ elinle kurtar bizi, cevap ver,+

Ve sevdiklerin feraha çıksın.+

6 Kutsal Tanrı konuştu.+

“Sevinçle coşacağım, Sukkot Ovasını ölçüp böleceğim”+ dedi,

“Ve Şekem’i dilediğime pay olarak vereceğim.+

7 Gilead Benimdir, Manasse de Benim.+

Efraim önderimin kalesi,

Yahuda önderlik değneğimdir.+

8 Moab leğenimdir,*+

Çarığımı Edom’a fırlatacağım,+

Filistiye’ye karşı zaferi haykıracağım.”+

9 Kuşatılmış şehre beni kim götürecek?+

Edom’a kadar kim bana yol gösterecek?+

10 Ey Tanrım Sen değil misin?

Sen ki bizi terk ettin,+ Sen ki ordularımızdan desteğini çektin.+

11 Sıkıntıdan çıkmamıza ne olur yardım et,+

Çünkü insandan kurtuluş beklemek boş.+

12 Biz tüm gücümüzü Tanrı’dan alırız,+

Ve O düşmanlarımızı çiğner geçer.+

Başmüzisyene. Telli sazlar için. Davut’un ilahisi.

61 Yakarışımı duy,+ ey Tanrım,

Duamı dinle.+

2 Yüreğimde derman kalmayınca, yerin öte ucundan Sana feryat ederim.+

Erişemeyeceğim kayaya beni Sen çıkar.+

3 Sen hep sığınak oldun bana,+

Düşman karşısında güçlü kulemsin.+

4 Çadırında daima konuk olurum,+

Kanatlarının gölgesine sığınırım.+ (Selah)

5 Çünkü Sen ey Tanrım, adadığım adakları+ duydun,

İsminden korkanlara ayırdığın mirası verdin bana.+

6 Kralın günlerine günler eklersin,+

Ve ömrü nesiller boyu sürer.+

7 O, Senin önünde devirler boyu tahtında oturur;+

Vefalı sevgini, sadakatini gönder, onu korusunlar.+

8 Ben sonsuza dek Senin ismine ilahiler söylerim,+

Her gün adaklarımı yerine getiririm.+

Başmüzisyene, Yedutun için. Davut’un mezmuru.

62 Gönlüm sessizce Tanrı’yı bekler.+

Kurtuluşum O’ndan gelir.+

2 O kayamdır, kurtarıcım, yükseklerdeki hisarım;+

Ben yıkılacak kadar sarsılmam.+

3 Daha ne kadar öldüresiye saldıracaksınız nefret ettiklerinize?+

Hepiniz derme çatma duvarlarsınız, üflesen devrilecek taş duvarlar.+

4 İnsanın itibarını+ zedelemek için öğüt verirler,

Yalandan zevk alırlar,+

Ağızlarıyla hayırdua eder, içlerinden lanet okurlar.+ (Selah)

5 Ey gönlüm, sen sessizce Tanrı’yı bekle,+

Çünkü ümidin O’na bağlıdır.+

6 O kayamdır, kurtarıcım, yükseklerdeki hisarım,+

Ben sarsılmayacağım.+

7 Kurtuluşum ve onurum Tanrı’dır,+

Sağlam kayam, sığınağım Tanrı’dır.+

8 Siz daima O’na güvenin,+

Yüreğinizi O’na dökün.+

Tanrı sığınağımızdır.+ (Selah)

9 Âdemoğulları bir soluktan farksız,+

İnsanoğulları bir yalan.+

Hep birden teraziye konsalar, bir soluk bile etmezler.+

10 Dolandırıcılığa güvenmeyin,+

Sırtınızı soygun malına+ dayamayın,

Malınız mülkünüz çoğalsa da, ona gönül bağlamayın.+

11 Tanrı bir kez söyledi, ben iki kez duydum:+

Güç Tanrı’nındır.+

12 Vefalı sevgi de Senindir ey Yehova,+

Herkese yaptığının karşılığını verirsin.+

Davut’un Yahuda Çölündeyken+ yazdığı mezmur.

63 Ey Tanrı, Sensin benim Tanrım; hep Senin rehberliğini ararım.+

Susuz topraklarda, sıcaktan kavrulan kurak diyarda,+

Gönlüm Seni özlüyor,+

Bedenim hasretinden bayılıyor.

2 Kutsal yerde+ gücünü ve ihtişamını görünce,+

Seni görmüş gibi olurum.

3 Vefalı sevgin hayattan iyidir,+

Bu yüzden Seni över dudaklarım.+

4 Ömrüm boyunca Sana şükreder,+

Ellerimi Senin adınla açarım.+

5 Canım her şeyin en iyisiyle, en semiziyle doyar,+

Dudaklarımı sevinç nidalarıyla, ağzımı övgülerle açarım.+

6 Seni yatağımda anarım,+

Geceleri* derin derin Seni düşünürüm.+

7 Çünkü Sen bana destek oldun,+

Kanatlarının gölgesinde sevinçten coşarım.+

8 Gönlüm Senin yolundan ayrılmaz,+

Sağ elin beni hiç bırakmaz.+

9 Canıma kastedenler ise,+

Toprağın derinlerine inecekler.+

10 Kılıçtan geçirilecekler,+

Tilkilere yem olacaklar.+

11 Kral ise Tanrı’da sevinç bulacak,+

Tanrı’nın adıyla ant eden herkes kıvanç duyacak,+

Fakat yalan konuşanların ağzı kapanacak.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

64 Sesime kulak ver ey Tanrım, kaygılıyım,+

Düşmanın saçtığı dehşetten koru hayatımı.+

2 Kötülerin gizlice konuştuğu tasarılardan,+

Hainlerin kargaşasından sakla beni.+

3 Onlar ki dillerini kılıç gibi bilemiş,+

Acı sözlerini ok gibi hedefe nişan almışlar.+

4 Gizlendikleri kuytudan masum insanı vurmak isterler,+

Ve ansızın vururlar, hiç korkmadan.+

5 Ağızlarından kötü sözler eksik olmaz,+

Tuzaklar kurmaktan söz ederler,+

Ve “Kim görecek bunları?” derler.+

6 Yeni kötülükler arayıp duruyorlar,+

Kurnazca bir düzen bulup tuzak kuruyorlar.+

Ve karanlık bir sır gibi yürekleri, içleri.+

7 Fakat Tanrı onlara ansızın ok atacak,+

Ve yaralar içinde kalacaklar.+

8 Onlar ki insanı tökezletirler;+

Fakat dilleri kendi aleyhlerine işleyecek,+

Hallerini görenler baş sallayacak.+

9 Bütün âdemoğulları korkacak;+

Tanrı’nın yaptıklarını anlatacak+

Ve O’nun işlerinin derinliğini anlayacaklar.+

10 Doğru insan sevinci Yehova’da bulacak, O’na sığınacak,+

Ve yürekten dürüst olanlar övünç duyacak.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru. Bir ilahi.

65 Sion’daki+ övgüler de sessizlik de Senin için ey Tanrım.

Sana adanan adaklar yerine getirilecek.+

2 Ey Sen, duayı dinleyen, her tür insan Sana gelecek.+

3 Suçlarım bana üstün geldi.+

Fakat Sen günahlarımızı örtersin.+

4 Ne mutludur avlularında otursun+ diye seçtiğin

Ve Kendine yaklaştırdığın insan!+

Biz Senin evinin bereketiyle doyacağız,+

Mabedinden, kutsal mekânından+ gelen nimetlerle.

5 Doğruluk adına yaptığın muhteşem işlerle bize karşılık verirsin,+

Ey Kurtarıcı Tanrımız,+

Yeryüzünün dört bucağı ve uzak denizlerde yaşayanlar Sana güvenir.+

6 Sen kudretini kuşanır,+

Gücünle dağları pekiştirirsin.+

7 Denizlerin gürlemesini yatıştırır,+

Dalgaların uğultusunu, halkların kargaşasını dindirirsin.+

8 Uzak diyarlarda yaşayanlar Senin alametlerinden korkar,+

Günün doğuşuna, akşamın gelişine sevinç çığlıkları attırırsın.+

9 Sen bolluk vermek için yeryüzüne baktın,+

Onu nimetlerle donattın.

Ey Tanrı, ırmağının suları boldur.+

İnsanın ekmeğini Sen sağlarsın,+

Yeryüzünü bu şekilde hazırladın.+

10 Topraktaki saban yarıklarını ıslatır, topaklarını düzlersin,+

Yağmurlarla toprağı yumuşatır; filizlerine bereket verirsin.+

11 Yılı iyiliğinle taçlandırırsın,+

Geçtiğin yollarda nimetler akar.+

12 Kırlardaki otlaklar bereket akıtıyor,+

Tepeler sevince bürünmüş.+

13 Sürüler otlakları doldurmuş,+

Ekinler ovaları kaplamış,+

Sevinçle haykırıyor, şarkılar söylüyorlar.+

Başmüzisyene. Bir ilahi, mezmur.

66 Ey bütün dünya, sevincinizi haykırın Tanrı’ya.+

2 O’nun ismini yücelten ilahiler söyleyin,+

O’nu övgülerle yüceltin.+

3 Tanrı’ya “İşlerin ne muhteşem!” deyin,+

“Büyük gücünden ötürü düşmanların ayaklarına kapanacak.+

4 Bütün dünya Senin önünde eğilecek+

Ve Sana ilahi söyleyecek, ismine ilahiler.”+ (Selah)

5 Gelin, Tanrı’nın yaptıklarını görün.+

İnsanlar arasında ne muhteşem işler yaptı.+

6 Denizi kuru toprağa çevirdi;+

Irmak içinden yürüyerek geçtiler.+

Ve biz orada O’nunla sevinç bulduk.+

7 O kudretiyle devirler boyu saltanat sürer.+

Gözleri milletler üzerindedir.+

Bu yüzden, dik başlılar büyüklenmesin.+ (Selah)

8 Ey halklar, Tanrımıza şükredin,+

Övgülerinizi O’na işittirin.+

9 Çünkü canımızı hayatta tutan O’dur,+

Ayaklarımızın kaymasına izin vermez.+

10 Bizi sınadın ey Tanrım,+

Gümüş arıtır gibi arıttın.+

11 Bizi avcının ağına düşürdün,+

Sırtımıza ağır bir yük verdin.

12 Ölümlü insanı tepemize bindirdin,+

Ateşlerden, sulardan geçtik,+

Ve sonra bizi rahata erdirdin.+

13 Senin evine yakılan sunularla geleceğim,+

Sana adadığım adakları yerine getireceğim,+

14 Dudaklarımdan dökülen adakları,+

Sıkıntıdayken ağzımdan çıkanları.+

15 Yakılan sunu olarak Sana besili hayvanlar,+

Kurban ettiğim koçlardan tüten dumanı sunacağım.

Boğayla tekeler vereceğim.+ (Selah)

16 Gelin Tanrı’dan korkanlar, dinleyin,+

Benim için neler yaptığını anlatayım.+

17 Ağzımı açıp O’na seslendim,+

Dilimden dökülen övgülerle O’nu yücelttim.+

18 Yüreğimden hainlik geçirseydim,

Yehova beni işitmezdi.+

19 Oysa Tanrı sesimi işitti;+

Dualarıma kulak verdi.+

20 Tanrı’ya şükürler olsun, duamı geri çevirmedi,

Vefalı sevgisini benden esirgemedi.+

Başmüzisyene, telli sazlar için mezmur. Bir ilahi.

67 Tanrı bize lütfedecek, nimetler verecek,+

Bize yüzünün ışığını gösterecek.+ (Selah)

2 Tanrım, Senin yolun yeryüzünde bilinsin,+

Kurtarıcı olduğunu tüm milletler işitsin.+

3 Halklar Seni yüceltsin ey Tanrım;+

Halklar Seni hep bir ağızdan yüceltsin.+

4 Milletlerden neşe ve sevinç nidaları yükselsin,+

Çünkü Sen halkları adaletle yargılarsın,+

Milletlere yeryüzünde rehberlik edersin. (Selah)

5 Halklar Seni yüceltsin ey Tanrım,+

Halklar Seni hep bir ağızdan yüceltsin.+

6 Yeryüzü ürününü esirgemeyecek;+

Tanrı, bizim Tanrımız nimetler verecek.+

7 Tanrı bize nimetler verecek,+

Ve yeryüzünün dört bucağında yaşayanlar O’ndan korkacak.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru, bir ilahi.

68 Tanrı kalksın,+ düşmanları dağılsın,+

O’ndan nefret edenler önünden kaçsın.+

2 Duman nasıl dağılır giderse, onları öyle dağıtsın.+

Mum ateşte nasıl erirse,+

Kötüler O’nun önünde öyle yok olup gitsin.+

3 Doğru insanlar ise sevinsin,+

Tanrı’nın önünde mutlu olsunlar,+

Ve neşe içinde coşsunlar.+

4 Tanrı’ya ilahiler okuyun, ismini mezmurlarla yüceltin;+

Çöller aşan biniciye ezgiler söyleyin,+

O’nun ismi Yah’tır,*+ önünde sevinçten coşun.

5 Tanrı kutsal mekânında,+

Yetimlerin babası, dulların hâkimidir.+

6 Tanrı kimsesizlere yuva verir;+

Tutsakları kurtarır, refaha erdirir.+

Dik başlıların mekânı ise çorak yerlerdir.+

7 Ey Tanrım, Sen halkına rehberlik ederken,+

Çölde önlerinden yürürken,+ (Selah)

8 Senin önünde yeryüzü sarsıldı,+

Gökler yağmur olup aktı.+

Tanrı’nın önünde, İsrail’in Tanrısının+ önünde Sina Dağı sarsıldı.+

9 Sen yağmurlar yağdırdın, ey Tanrım,+

Güçsüz düşen halkını canlandırdın.+

10 Halkın Senin çadırlarında+ oturdu,+

Sen onları iyiliğinle, mazlum için kurdun ey Tanrım.+

11 Söz Yehova’dan gelir,+

Müjdeyi duyuran kadınlar büyük bir ordudur.+

12 Orduların başındaki krallar kaçıyor; kaçıyorlar.+

Evi bekleyen kadınlar ganimeti paylaşıyor.+

13 Siz ordugâhın kül yığınları arasında yatarken,

Orada bir güvercin durur,

Kanatları gümüş kaplı, tüyleri yeşil altından.+

14 Mutlak Gücün Sahibi, memlekette kralları dağıtırken,+

Tsalmon’da+ kar yağmaya başladı.

15 Başan dağları,+ Tanrı’nın dağıdır,+

Başan dağları, dorukları yüce dağlar.+

16 Ey dorukları yüce dağlar,

Tanrı’nın oturmak istediği dağa neden kıskanarak bakıyorsunuz?+

Yehova orada sonsuza dek oturacak.+

17 Tanrı’nın savaş arabaları öyle çok ki, binlerce, on binlerce.+

Yehova Sina Dağından kutsal mekânına geldi.+

18 Ey Tanrım Yah, Sen yukarılara çıktın,+

Tutsakları da alıp götürdün,+

Hediye olarak insanlar aldın,+ dik başlı olanları da;+

Aralarında oturmak için+ aldın onları.

19 Yükümüzü her gün taşıyan Yehova’ya,+

Kurtarıcı Tanrımıza şükürler olsun.+ (Selah)

20 Tanrı bizim için kurtarıcıdır,+

Ve ölümden kurtuluşun yolu+ Ulu+ Rab Yehova’dadır.

21 Tanrı düşmanlarının kafalarını kıracak,+

Suç yollarında gezinenin tepesini ezecek.+

22 Yehova dedi ki, “Onları Başan’dan getireceğim,+

Denizin diplerinden çekip çıkaracağım,+

23 Öyle ki, ayakların kanda yıkansın,+

Köpeklerinin dili de düşmandan payını alsın.”+

24 Senin zafer alaylarını gördüler ey Tanrım,+

Tanrımın, Kralımın zafer alaylarını, kutsal mekâna giden alayları.+

25 Önde ilahiciler vardı, arkada telli saz çalanlar,+

Ortalarında da tef çalan kızlar.+

26 Ey sizler, İsrail’in pınarından hayat alanlar,+

Büyük topluluklar içinde şükredin Yehova Tanrı’ya.+

27 Küçük olan Benyamin onlara baş eğdiriyor,+

Ve haykıran kalabalıklarla beraber Yahuda önderleri,

Zebulun önderleri, Naftali+ önderleri de.

28 Sana güç verilsin diye emretti Tanrın,+

Gücünü göster ey Tanrım, bizim için kullandığın gücünü.+

29 Yeruşalim’deki mabedinden ötürü,+

Krallar Sana armağan getirecek.+

30 Kamışlıkların yaban hayvanlarını,+ sığır sürülerini,+

Ve onların buzağılarını azarla; hepsi gümüş külçeleri çiğniyor.+

Savaşmaktan hoşlanan+ halkları dört bir yana dağıt.

31 Mısır’dan tunç* gelecek,+

Kuş* diyarı elindekileri hemen Tanrı’ya uzatacak.+

32 Ey yeryüzünün krallıkları, Tanrı’ya ilahiler söyleyin,+

Yehova’ya ezgiler okuyun. (Selah)

33 Eski devirlerden beri göklerin göğünde oturan biniciye.+

Bakın O sesleniyor, güçlü sesiyle gürlüyor.+

34 Güç Tanrı’nındır, kabul edin.+

Yüce makamı İsrail’in üzerinde, gücü bulutların içindedir.+

35 Yüce mabedinden çıkan Tanrı dehşet uyandırır,+

O İsrail’in Tanrısıdır, halkına güç kuvvet verir.+

Şükürler olsun Tanrı’ya.+

Başmüzisyene. Zambaklar için.+ Davut’un mezmuru.

69 Kurtar beni ey Tanrım, canım sulara gömülüyor.+

2 Çamurun dibine battım, ayak basacak yer bulamıyorum.+

Engin sulara gömüldüm,

Akıntıya kapılıp sürüklendim.+

3 Feryat etmekten bitkin düştüm,+

Boğazım kurudu,

Tanrımı beklemekten gözlerimin feri söndü.+

4 Benden sebepsiz nefret edenler, başımdaki saçlardan da çok,+

Bana boş yere düşman kesilenler, beni sessizliğe gömmek isteyenler, gitgide çoğaldı.+

Soygunculukla almadığım şeyi vermeye zorladılar.

5 Ey Tanrım, akılsızlığımı bilirsin,

Suçlarım da Senden gizli değil.+

6 Ey Ulu Rab, göklerin hâkimi Yehova,+

Sana ümit bağlayanlar benim yüzümden utanmasın.+

Ey İsrail’in Tanrısı,+

Sana yönelenler benim yüzümden küçük düşmesin.+

7 Senin uğruna hakarete katlandım,+

Yüzümü utanç kapladı.+

8 Kardeşlerimden uzaklaştım,+

Annemin oğullarına yabancı oldum.+

9 Çünkü Senin evin için olan gayretim beni yiyip bitirdi,+

Seni kınayanların hakaretlerine ben hedef oldum.+

10 Oruç tutup ağladım,+

Fakat yine hakarete uğradım.+

11 Giysi yerine çula büründüğümde,

Dillere düştüm.+

12 Şehir kapısında oturanlar beni konuştu,+

Ayyaşların şarkılarına konu oldum.+

13 Fakat benim duam Sanadır ey Yehova,+

Kabul vaktinde işit beni ey Tanrım.+

Engin vefalı sevginle bana cevap ver, gerçek kurtarıcım.+

14 Çamurdan çıkar beni, batmayayım,+

Benden nefret edenlerden,+ derin sulardan kurtulayım.+

15 Taşkın sular beni alıp götürmesin,+

Derin denizler yutmasın,

Ölüm çukuru ağzını açıp kapmasın.+

16 Cevap ver bana ey Yehova, çünkü vefalı sevgin çok derin!+

Büyük merhametinle yüzüme bak.+

17 Yüz çevirme bu kuluna,+

Başım darda, ne olur bana hemen cevap ver.+

18 Bana yaklaş, canımı kurtar,+

Bedel ödeyip beni düşmanın elinden al.+

19 Uğradığım hakaretleri, nasıl utanıp küçük düştüğümü gördün,+

Bana düşmanlık edenler Senin gözünün önünde.+

20 Hakaretler kalbimi öyle kırdı ki, yaram şifa bulmaz.+

Derdimi anlayacak birini bekledim, kimse gelmedi,+

Bir tesellici aradım, kimse çıkmadı.+

21 Bana yiyecek yerine zehirli ot verdiler,+

Susayınca sirke içirmek istediler.+

22 Önlerindeki sofra* onlara kapan olsun,+

Refah içinde yaşarken tuzağa düşsünler.+

23 Gözleri kararsın, göremez olsunlar;+

Bacaklarından* titremeyi eksik etme onların.+

24 Gazabını yağdır üzerlerine,+

Alev alev yanan öfken peşlerini bırakmasın.+

25 Obaları ıssız kalsın,+

Çadırlarında oturan kalmasın.+

26 Senin vurduğun insanın peşine düşüyorlar,+

Yaraladığın insanın acısını konuşup duruyorlar.

27 Onların suçlarına suç kat,+

Senin tarafından doğru sayılmasınlar.+

28 Yaşayanlar kitabından silinsinler,+

Adları doğrularla birlikte yazılmasın.+

29 Ben ise sıkıntı içindeyim, acılıyım,+

Sen kurtar, koru beni ey Tanrım.+

30 Tanrı’nın adını ilahilerle öveceğim,+

Ve O’nu şükranlarla yücelteceğim.+

31 Yehova sunulan boğadan çok bundan hoşnut olur,+

İri boynuzlu, yarık toynaklı genç boğadan çok bu O’nu memnun eder.+

32 Siz yumuşak başlılar, bunu görecek, sevineceksiniz,+

Siz Tanrı’ya yönelenler, yürekleriniz hep canlı kalsın.+

33 Çünkü Yehova yoksulları dinler,+

Tutsak düşen halkını hor görmez.+

34 Gök ve yer O’nu yüceltsin,+

Denizler ve içindeki canlılar da.+

35 Çünkü Tanrı Sion’u kurtaracak,+

Yahuda şehirlerini inşa edecek;+

Ve orada insanlar yaşayacak, memleketi mülk edinecekler.+

36 Kullarının soyu orayı miras alacak,+

O’nun adını sevenler orada yaşayacak.+

Başmüzisyene, Davut’un hatırlatıcı mezmuru.+

70 Ne olur kurtar beni ey Tanrım,+

Yardımıma koş ey Yehova.+

2 Canımı almaya uğraşanlar utansın, küçük düşsün,+

Felaketime sevinenler rezil olup geri dönsün.+

3 “Oh olsun, oh olsun!” diyenler utanç içinde geri çekilsin.+

4 Sana yönelenler Seninle sevinip coşsun,+

Senden gelen kurtuluşu sevenler daima “Tanrı yücedir” desin.+

5 Ben ise mazlum ve yoksulum.+

Yardımıma koş ey Tanrım,+

Sen benim yardımcım, kurtarıcımsın.+

Ne olur gecikme ey Yehova.+

71 Ey Yehova, Sana sığındım.+

Ne olur utanmayayım.+

2 Doğruluğunla kurtar beni, sıkıntıdan çıkar.+

Ne olur kulak ver bana, kurtar beni.+

3 Kayalar üzerinde bir kale ol bana, her zaman Sana sığınayım,+

Ne olur emret de kurtulayım,+

Çünkü Sensin yalçın kayam, hisarım.+

4 Ey Tanrım, kötünün elinden,+

Adaletsizin ve zalimin avcundan kurtar beni.+

5 Çünkü ümidim Sensin+ Ulu Rab Yehova, gençliğimden beri güvendiğimsin.+

6 Doğduğum günden beri Sensin desteğim;+

Beni ana rahminden çıkaran Sensin.+

Daima Sanadır övgülerim.+

7 Birçokları için şaşılacak bir şey oldum,+

Fakat Sen benim güçlü sığınağımsın.+

8 Sana övgülerim dilimden düşmez,+

Güzelliğini gün boyu anarım.+

9 Yaşlılığımda beni reddetme,+

Dermanım tükendiğinde beni terk etme.+

10 Çünkü düşmanlarım beni konuşuyor,+

Canımı almak için fırsat bekleyenler birbirine danışıyor.+

11 “Tanrı onu bıraktı” diyorlar,+

“Peşine düşüp yakalayın, kurtaracak kimsesi yok.”+

12 Ey Tanrım, benden uzak durma.+

Ey Tanrım, ne olur yardımıma koş.+

13 Bana düşmanlık edenler utansın, yok olup gitsin.+

Felakete düşmemi isteyenler rezil olsun, yerin dibine girsin.+

14 Ben ise sabırla bekleyeceğim,+

Sana sunduğum övgülere yenilerini ekleyeceğim.

15 Senin doğruluğun dilimdedir,+

Kurtarıcı olduğunu gün boyu anlatırım,+

Bu uğurda yaptıkların öyle çok ki, sayamam.+

16 Ey Ulu+ Rab Yehova, gelip Senin görkemli kudretini anlatırım,+

Senin, yalnız Senin doğruluğunu anarım.+

17 Ey Tanrım, bana gençliğimden beri öğrettin,+

Ben de bugüne dek Senin harika işlerini anlattım.+

18 Yaşlandığımda, saçlarıma ak düştüğünde de beni bırakma ey Tanrım,+

Ben de Senin kolunun gücünü sonraki nesle anlatayım,+

Gelecek nesillere kudretini duyurayım.+

19 Doğruluğun göklere erişir ey Tanrım;+

Ne büyük işler yaptın!+

Senin gibisi var mı ey Tanrım?+

20 Bana çok sıkıntılar, dertler gösterdin,+

Beni yeniden canlandır,+

Yeryüzünün engin sularından çıkar yeniden.+

21 Büyüklüğüme büyüklük kat,+

Beni sar, teselli et.+

22 Ben de Seni telli sazla yücelteceğim,+

Sadakatini öveceğim ey Tanrım.+

Ey İsrail’in Kutsalı,+ Sana lirle ilahiler söyleyeceğim.

23 Sana ilahi söylemeye başladığımda,+

Dudaklarım, kurtardığın canım,+ sevincini dile getirir.

24 Dilim de gün boyu senin doğruluğunu mırıldanır,+

Çünkü felaketimi isteyenler rezil oldu, utanca gömüldüler.+

Süleyman için.

72 Ey Tanrı, krala hükümlerini bildir,+

Kralın oğluna doğruluğunu öğret.+

2 Ve halkının davasına doğrulukla baksın,+

Mazlum kullarını Senin hükümlerinle yargılasın.+

3 Doğruluk sayesinde,

Dağlardan, tepelerden, halka barış gelsin,+

4 Halkının mazlumlarına o hüküm versin,+

Yoksulun çocuklarını esirgesin,

Ve soyguncuyu ezsin.

5 Güneş var oldukça,+

Ay yerinde durdukça, nesiller boyu Senden korksunlar.+

6 O, yeni biçilmiş çimenlere yağmur gibi inecek,+

Toprağı ıslatan bereketli yağmurlar gibi düşecek.+

7 Onun saltanatında doğrular filizlenecek,+

Ay var oldukça barış hep çoğalacak.+

8 Denizden denize,+

Irmaktan+ yerin uçlarına kadar+ onun tebaaları olacak.

9 Kurak toprakların halkı onun önünde eğilecek,+

Düşmanları toprağa yapışacak.+

10 Tarşiş ve ada kralları,+

Hediyeler getirecek.+

Seba ve Saba kralları

Armağanlar verecek.+

11 Bütün krallar ayağına kapanacak,+

Bütün milletler ona kulluk edecek.+

12 Çünkü yardım için feryat eden yoksulu,+

Yardımcısı olmayan mazlumu sıkıntıdan o çıkarır.+

13 Düşküne ve yoksula acır,+

Fakirin canını kurtarır.+

14 Canlarını baskıdan, zorbalıktan o kurtarır,

Onun gözünde kanları değerlidir.+

15 Yaşasın+ kral! Seba altınından ona pay verilsin,+

Onun için hep dualar edilsin;

Ve her gün övülsün.+

16 Yeryüzünde tahıl bolluğu olacak,+

Dağların tepesi ekinlerle dolup taşacak,+

Toprağının ürünü Lübnan’ınki gibi olacak.+

Şehir halkı topraktan fışkıran ot gibi çok olacak.+

17 Onun adı devirler boyu yaşasın,+

Güneş yüzünü gösterdikçe ünü yayılsın,

Onun sayesinde nimetler elde etsinler;+

“Ne mutlu ona!”+ desin bütün milletler.

18 Şükürler olsun Yehova Tanrı’ya, İsrail’in Tanrısına,+

Harika işler yapan yalnız O’dur.+

19 Yüce ismine şükredilsin devirler boyu,+

İhtişamı tüm yeryüzünü doldursun.+

Amin, amin!

20 Yesse oğlu Davut’un+ duaları burada bitiyor.

ÜÇÜNCÜ KİTAP

(Mezmur 73 - 89)

Asaf’ın+ mezmuru.

73 Tanrı İsrail’e, yüreği temiz olana gerçekten iyidir.+

2 Fakat benim adımlarım neredeyse yoldan sapıyordu,+

Ayaklarım az kalsın kayacaktı.+

3 Çünkü kötüleri huzur içinde gördüm,+

Küstahça böbürlenenleri kıskandım,+

4 Çünkü onlar ölüm sancıları çekmezler,+

Göbekleri yağ bağlamış.+

5 Şu ölümlü insanın dertlerinden uzaklar,+

Diğerleri gibi çile çekmiyorlar.+

6 Bu yüzden kibir onlara gerdanlık olmuş,+

Zorbalık giysi gibi üzerlerini örtmüş.+

7 Gözleri şişmanlıktan dışarı fırlamış,+

Yüreklerindeki arzular fazlasıyla gerçekleşmiş.+

8 Etrafı küçümser, kötülükler anlatırlar,+

Dolandırıcılıktan söz ederken küstahtırlar.+

9 Ağızlarını açınca adeta göklerden konuşurlar,+

Dillerinden dökülen sözler de yeryüzünde dolaşır.+

10 Böylece O’nun halkını da döndürür,

Ve onlar içsin diye dolu kuyulardan su çekerler.

11 “Tanrı nereden bilsin?” diyorlar+

“Yüceler Yücesinde bilgi ne arar?”+

12 İşte, kötüler böyledir, hep rahat içindedirler,+

Mal mülk çoğaltıp dururlar.+

13 Demek ki ben yüreğimi boşuna temizlemişim,+

Ellerimi suçsuzluk suyunda boşuna yıkamışım.+

14 Bütün gün dertlerden başımı alamıyorum,+

Üstelik her sabah azar işitiyorum.+

15 Bunları böylece hikâye etsem ne olurdu?

İşte o zaman Senin çocuklarına

Hainlik etmiş olurdum.+

16 Bunları anlamak için düşünüp durdum;+

Fakat benim için zordu.

17 Tanrı’nın yüce mabedine+ gelene dek anlayamadım.

Onların geleceği ne olacak bilmek istiyordum.+

18 Gerçekten de Sen onları kaygan yerlere koydun,+

Hepsini yıkıma uğrattın.+

19 Nasıl da bir anda şaşılacak duruma düştüler!+

Nasıl da sonları geldi ve ani felaketlerle tükeniverdiler!

20 Ey Yehova, Sen ayağa kalkınca,

Onları bir hayal gibi, uykudan sonra unutulan bir rüya gibi+ sileceksin.+

21 Benim yüreğim buruklaşmış,+

Gönlüme* derin acılar dolmuştu.+

22 Senin önünde akılsız ve bilgisizdim,+

Bir hayvandan farkım yoktu.+

23 Yine de daima Seninleyim,+

Benim sağ elimden tuttun.+

24 Öğüdünle yol gösterirsin;+

Sonra da beni onurlandırırsın.+

25 Göklerde Senden başka kimim var?+

Yeryüzünde de tek sevincim Sensin.+

26 Bedenim ve yüreğim tükendi;+

Fakat Tanrı yüreğimin kayasıdır, devirler boyu payım O’dur.+

27 İşte! Senden uzaklaşanları yok edersin,+

Seni ahlaksızca terk edenlerin soluğunu kesersin.+

28 Fakat benim için en doğrusu Tanrı’ya yaklaşmak.+

Ulu Rab Yehova’ya sığındım,+

O’nun bütün işlerini bildireceğim.+

Asaf’ın+ mezmuru. Maskil.*

74 Ey Tanrım, neden bizi sonsuza dek terk ettin?+

Neden otlağının koyunlarına öfken hiç dinmiyor?+

2 Devirler önce edindiğin cemaati an,+

Bedelle kurtarıp sahiplendiğin bu kabileyi,+

Üzerinde oturduğun şu Sion Dağını unutma.+

3 Uzun zaman harap kalmış yerlere doğru yürü,+

Kutsal yerdeki her şeyi düşman yakıp yıktı.+

4 Düşmanların Senin toplantı yerinde kükrediler,+

İşaret+ olarak kendi sancaklarını diktiler.

5 Kötü namlı düşman, sık ağaçlı ormana baltayla dalar gibiydi.

6 Hep birden saldırdılar, onun oymalarını baltayla, balyozla parçaladılar.+

7 Senin kutsal mekânını ateşe verdiler.+

Adını taşıyan çadırı yere çalıp kirlettiler.+

8 Onlar ve çocukları, içlerinden dediler ki,

“Bu diyarda Tanrı’ya ait ne kadar toplantı yeri varsa yakacağız.”+

9 Sancaklarımızı görmüyoruz; artık peygamber de kalmadı,+

Ve bu daha ne kadar sürecek, bilenimiz yok.

10 Ey Tanrım, hasmın hakareti daha ne kadar sürecek?+

Düşman Senin ismine sonsuza dek mi saygısızlık edecek?+

11 Neden elini geri çektin, bağrından çıkardığın sağ elini,+

Bizi yok etmek için mi?

12 Yine de Tanrı eskiden beri kralımdır benim,+

Yeryüzünde büyük kurtuluşlar sağlar.+

13 Sen gücünle denizi çalkaladın,+

Deniz canavarlarının kafalarını sularda kırdın.+

14 Levyatanın*+ başlarını ezip parçaladın,

Ve çorak toprakların halkına onu yiyecek yaptın.+

15 Kayayı yarıp sular, taşkın dereler çıkaran Sendin;+

Hiç durmadan akan ırmakları da Sen kuruttun.+

16 Gün senindir, gece de Senin,+

Işık kaynağını, güneşi Sen yaptın.+

17 Yeryüzünün bütün sınırlarını çizen Sensin,+

Yazı, kışı Sen var ettin.+

18 Unutma ey Yehova, düşmanın hakaretini,+

Ve akılsız bir halkın Senin ismine saygısızlık ettiğini.+

19 Kendi kumrunun+ canını canavarın pençesine bırakma,

Mazlum kullarının hayatını sonsuza dek unutma.+

20 Bizimle yaptığın ahdi hatırla,+

Yeryüzünün karanlık yerleri şiddet yuvası oldu.+

21 Ezilenler başı eğik dönmesin,+

Mazlumlar ve yoksullar Senin ismine şükretsin.+

22 Kalk ey Tanrım, Kendi davanı gör,+

Akılsızın gün boyu yaptığı hakareti an.+

23 Sana düşmanlık edenlerin sesini,+

Sana başkaldıranlardan yükselen yaygarayı unutma.+

Başmüzisyene. Asaf’ın+ “Beni yıkma!” temalı mezmuru. İlahi.

75 Sana şükrederiz ey Tanrım, şükrederiz,+

Senin adın bizimle.+

Harika işlerin bildirilecek.+

2 Tanrı diyor ki,* “Bir zaman belirledim;+

Doğrulukla yargılayacağım.+

3 Dünya ve üzerinde yaşayanlar dağılıp gitmişti,+

Yerin direklerini+ Ben düzelttim.” (Selah)

4 Akılsıza, “Aptallık etme”,+

Kötüye de, “Diklenme”*+ dedim.

5 “Diklenmeyin.

Küstahça konuşmayın.+

6 Ne doğudan ne batıdan,

Ne de güneyden bir yücelme bekleyin.

7 Çünkü hâkim Tanrı’dır.+

Birini alçaltır, öbürünü yükseltir.+

8 Yehova’nın elinde bir kâse var,+

İçinde de baharat katılmış, köpüren bir şarap.

Onu dibinin tortusuna dek boşaltacak;

Ve dünyanın bütün kötüleri son damlasına dek içecek.”+

9 Ben de bunu devirler boyu anlatacağım,

Yakup’un Tanrısına ilahiler söyleyeceğim.+

10 Tanrı diyor ki, “Kötülerin itibarını* yere çalacağım,+

Doğruların itibarını yükselteceğim.”+

Telli sazlar için. Başmüzisyene. Asaf’ın+ mezmuru. İlahi.

76 Tanrı Yahuda’da tanınır,+

İsrail’de adı yücedir.+

2 Ve O’nun çardağı Salem’de,+

Oturduğu yer Sion’dadır.+

3 Yaydan fırlayan alevli okları orada kırdı,+

Kalkanı, kılıcı, tüm savaş araçlarını.+ (Selah)

4 Sen ışığa bürünmüşsün; av hayvanlarıyla dolu dağlardan daha heybetlisin.+

5 Cüretkâr yürekliler yağmalandı,+

Yatıp uykuya daldılar,+

Yiğitlerin eli kolu tutmaz oldu.+

6 Ey Yakup’un Tanrısı, Sen azarlayınca, sürücü de atı da derin uykuya daldı.+

7 Korku uyandıran yalnız Sensin!+

Öfkenin şiddeti karşısında kim durabilir?+

8 Sen hükmünü göklerden bildirdin,+

Yeryüzü korktu, sessizliğe gömüldü.+

9 Çünkü Tanrı hüküm vermek için,+

Yeryüzündeki yumuşak başlıları kurtarmak için kalktı.+ (Selah)

10 İnsanın gazabı Seni yüceltir,+

Gazaplarından geriye kalanı da Sen kuşanırsın.

11 Ey siz, O’nun etrafındakiler, Tanrınız Yehova’ya adak adayın ve adağınızı yerine getirin.+

O’na korkuyla armağan getirin.+

12 O ki, önderlerin kibrini kırar,+

Yeryüzünün krallarına dehşet saçar.+

Başmüzisyene, Yedutun için. Asaf’ın+ mezmuru.

77 Sesimi yükseltir, Tanrı’ya feryat ederim.+

Tanrı’ya seslenirim, bana mutlaka kulak verir.+

2 Sıkıntılı günümde Yehova’ya yöneldim,+

Gece göklere açtığım ellerim uyuşmadı,

Gönlüm bir türlü rahatlamak bilmedi.+

3 Tanrı’yı anarım, içim huzursuz olur,+

Kaygımı dökerim, ruhum daralır.+ (Selah)

4 Gözkapaklarımı açık tuttun;+

Tedirgindim, konuşamıyordum.+

5 Eski günler hakkında düşünüp durdum,+

Geçmiş devirler üzerinde düşünceye daldım.

6 Geceleri sazla söylediğim ilahileri hatırlarım,+

Yüreğim düşüncelere dalar,+

Ruhum da inceden inceye sorular sorar.

7 Yehova bizi sonsuza dek mi terk etti?+

Bizden artık hoşnut olmayacak mı?+

8 Vefalı sevgisi sonsuza dek mi bitti?+

Dedikleri nesiller boyu boşa mı çıkacak?+

9 Tanrı lütuf göstermeyi unuttu mu,+

Öfkesi merhametini durdurdu mu?+ (Selah)

10 “Yüceler Yücesi sağ elini üzerimizden çekti,+

İşte bu dert içimi kemiriyor” mu diyeyim?+

11 Yah’ın yaptıklarını hatırlarım,+

Eski devirlerdeki harikalarını anarım.+

12 Senin bütün işlerini derin düşünürüm,+

Ve yaptıkların hakkında düşünceye dalarım.+

13 Ey Tanrı, Senin yolun kutsal yerdedir,+

Tanrımız gibi yüce bir Tanrı var mı?+

14 Sen gerçek Tanrısın, harikalar yaparsın,+

Halklar arasında gücünü gösterdin.+

15 Kolunun gücüyle kurtardın halkını,+

Yakup’un ve Yusuf’un oğullarını. (Selah)

16 Seni sular gördü ey Tanrı,

Sular gördü Seni, acıdan kıvrandılar,+

Ve derin sular çalkalandılar.+

17 Gürüldeyen bulutlardan sular boşandı,+

Bulutlu gökler gürledi,

Senin okların dört bir yana uçuştu.+

18 Savaş arabalarının tekerlekleri gibi gürledin,+

Şimşeklerin toprağı aydınlattı,+

Yeryüzü sarsılmaya, sallanmaya başladı.+

19 Yolun denizden geçiyordu,+

Engin sularda geçit açtın,

Ve ayak izlerin belli olmadı.

20 Musa ve Harun’un eliyle,+

Sürü güder gibi, halkına yol gösterdin.+

Maskil. Asaf’ın+ mezmuru.

78 Kanunuma kulak ver ey halkım;+

Ağzımdan çıkan sözlere kulağını aç.+

2 Ağzımı özdeyişlerle açacağım,+

Dilimden eski zaman bilmeceleri dökülecek.+

3 Duyduğumuz, bildiğimiz sözler,+

Babalarımızın bize anlattığı şeyler.+

4 Biz de onların torunlarından gizlemedik,+

Hepsini gelecek nesillere anlattık,+

Yehova’nın övülecek işlerini, gücünü,+

Ve yaptığı harikaları.+

5 O Yakup’a bir hatırlatıcı verdi,+

İsrail’e bir kanun koydu,+

Çocuklarına öğretsinler diye,+

Atalarımıza emirler verdi.+

6 Öyle ki gelecek nesil, doğacak çocuklar bunları bilsin,+

Onlar da kalkıp kendi çocuklarına anlatsın.+

7 Tanrı’ya güven duysunlar,+

Tanrı’nın yaptıklarını unutmasın,+ emirlerine uysunlar.+

8 Ataları gibi olmasınlar;+

Onlar gibi inatçı ve isyankâr bir nesil,+

Tanrı’ya sadakatsiz bir halk,+

Yüreğini hazırlamamış bir nesil olmasınlar.+

9 Oklarını kuşanmış, nişancı Efraimoğulları,+

Savaş gününde geri çekildiler.+

10 Tanrı’nın ahdine uymadılar,+

Kanununun gösterdiği yolda yürümeyi reddettiler.+

11 O’nun yaptıklarını,+

Gösterdiği harikaları da unutmaya başladılar.+

12 Oysa O, Mısır diyarında,+ Tsoan topraklarında,+

Atalarının gözü önünde olağanüstü işler yaptı.+

13 Geçsinler diye denizi yardı,+

Suları bir bent gibi tuttu.+

14 Onlara gündüzün bulutla,+

Ve bütün gece ateş ışığıyla yol gösterdi.+

15 Bol bol su içsinler diye çölde kayaları yardı,+

Onlara içirdiği sular, coşkun kaynaklar gibiydi.+

16 Sarp kayadan akarsular çıkardı,+

Suları ırmak gibi akıttı.+

17 Fakat çorak topraklarda Yüceler Yücesine isyan edip,+

O’na karşı daha çok günah işlediler,+

18 Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek+

Yüreklerinde Tanrı’yı sınadılar.+

19 Tanrı’ya karşı söylenmeye başladılar,+

“Tanrı çölde sofra kurabilir mi?”+ dediler.

20 Sular aksın, dereler taşsın diye,+

Kayaya vurdu,+

Ve onlar “Ekmek de verebilir mi?+

Halkına yiyecek sağlayabilir mi?”+ dediler.

21 Yehova bunu duydu ve hiddetlendi,+

Ve Yakup’a ateş püskürdü,+

İsrail’e öfkesi kabardı.+

22 Çünkü Tanrı’ya iman etmiyorlardı,+

Kendilerini kurtaracağına güvenmiyorlardı.+

23 O da yukarıda bulutlu göklere emretti,

Ve göğün kapılarını açtı.+

24 Onlar yesin diye man yağdırdı,+

Göklerin tahılını verdi onlara.+

25 İnsan, kudretlilerin*+ ekmeğini yedi;

Doysunlar diye Tanrı yiyecek gönderdi.+

26 Göklerde bir doğu rüzgârı estirdi,+

Ve gücüyle bir güney rüzgârı üfledi.+

27 Üzerlerine toz gibi yiyecek yağdırdı,+

Kuşlar denizlerin kumu gibiydi.+

28 Onları konak yerinin ortasına,+

Çadırlarının etrafına indirdi.+

29 Tıka basa yediler, doydular,+

Onlara istediklerini verdi.+

30 Yedikleri daha ağızlarındayken,+

Daha da çok yiyecek istediler.

31 Ve Tanrı’nın gazabı onlara karşı kabardı,+

Güçlü kuvvetli olanları öldürmeye başladı;+

İsrail’in genç yiğitlerini yere serdi.

32 Bütün bunlara rağmen daha da çok günah işlediler,+

O’nun harika işlerine iman etmediler.+

33 Bu yüzden onların günlerini bir soluk gibi bitirdi,+

Yıllarını bir felaketle sona erdirdi.

34 Tanrı ne zaman onları öldürse, o zaman O’nu aradılar,+

O zaman O’na yöneldiler ve danıştılar.+

35 Tanrı’nın kendi kayaları+ olduğunu ancak o zaman hatırladılar,

Yüceler Yücesi Tanrı’nın onlar için öç aldığını o zaman anladılar.+

36 Dilleriyle O’nu aldatmaya çalıştılar,+

Ağızlarıyla yalanlar düzmeye uğraştılar.+

37 O’na bağlı kalmaya yürekten kararlı değillerdi,+

O’nun ahdine sadık kalmadılar.+

38 O yine de merhametliydi;+ suçlarını örttü,+ onları mahvetmedi,+

Birçok kez öfkelenmekten vazgeçti,+

Bütün gazabını ortaya sermedi.

39 Onların etten kemikten olduğunu,+

Ruhun çıkınca geri dönmediğini unutmadı.+

40 Çölde kaç kez O’na isyan ettiler,+

Issız topraklarda O’nu incittiler.+

41 Tanrı’yı tekrar tekrar sınadılar,+

İsrail’in Kutsalına acı verdiler.+

42 O’nun güçlü elini hatırlamadılar,+

Onları düşmandan kurtardığı günü unuttular.+

43 Mısır’da alametlerini nasıl gösterdiğini,+

Ve Tsoan topraklarındaki mucizelerini;+

44 Kendi akarsularından içemesinler diye,+

Nil kanallarını nasıl kana çevirdiğini unuttular.+

45 Onları yiyip bitirsin diye atsinekleri,+

Mahvolsunlar diye kurbağalar gönderdi.+

46 Ekinlerini hamamböceklerine verdi,

Emeklerinin ürününü de çekirgelere.+

47 Asmalarını doluyla,+

Firavunincirlerini* iri dolu taneleriyle yok etti.+

48 Yük hayvanlarını doluya,+

Sürülerini şiddetli ateşe teslim etti.

49 Yakıcı öfkesini üzerlerine gönderdi,+

Hiddet, gazap ve sıkıntı yağdırdı,+

Bölük bölük melekler felaket getirdi.+

50 Öfkesine yol verdi,+

Canlarını ölümden esirgemedi,

Yaşamlarını salgın hastalığın pençesine verdi.+

51 Ve sonunda Mısır’ın ilk çocuklarını,+

Kudretlerinin ilk meyvesini Ham’ın çadırlarında vurdu.+

52 Ve halkını oradan koyunlar gibi çıkardı,+

Onları çölde bir sürü gibi güttü.+

53 Onlara güvenlik içinde yol gösterdi ve dehşete kapılmadılar;+

Düşmanları ise denize gömüldü.+

54 Onları Kendi kutsal topraklarına,+

Sağ eliyle edindiği bu dağlık bölgeye getirdi.+

55 Onlar uğrunda milletleri tek tek kovdu,+

O toprakları onlara ölçü ipiyle bölüştürdü,+

Ve İsrail kabilelerini kendi evlerinde oturttu.+

56 Onlar ise Tanrı’yı sınamaya, Yüceler Yücesine başkaldırmaya başladılar,+

O’nun hatırlatmalarına uymadılar.+

57 Onlar da ataları gibi döneklik ettiler, haince davrandılar,+

Gevşek bir yay gibi hedeften saptılar.+

58 Yaptıkları yüksek yerlerle* O’nu öfkelendirdiler,+

Oyma putlarıyla O’nu kıskandırdılar.+

59 Tanrı bunları duydu,+ çok öfkelendi,+

Ve İsrail O’nun gözünden büsbütün düştü.+

60 Sonunda Şilo’daki mekânını bıraktı,+

İnsanoğulları arasında oturduğu çadırdan ayrıldı.+

61 Kuvvetini esarete gönderdi,+

Güzelliğini düşmanın eline verdi.+

62 Ve halkını kılıca teslim etti,+

Mirasına karşı gazaplandı.+

63 Gençlerini ateş yuttu,

Kızlarına düğün türküsü yakılmaz oldu.+

64 Kâhinleri kılıçla yere serildi,+

Dulları gözyaşı dökmedi.+

65 O zaman Yehova, uykudan uyanan biri gibi,+

Şarabın ardından ayılan bir yiğit gibi kalktı.+

66 Önünden kaçan düşmanlarını vurdu,+

Onları devirler boyu yüzkarası etti.+

67 Ve Yusuf’un çadırını reddetti,+

Efraim kabilesini de seçmedi.+

68 Fakat Yahuda kabilesini,+

Sevdiği Sion Dağını seçti.+

69 Ve mabedini dağların dorukları gibi inşa etti,+

Sonsuza dek dursun diye kurduğu yeryüzü gibi.+

70 Ve kulu Davut’u seçti,+

Onu koyun ağıllarından çıkardı.+

71 Sürüdeki emzikli koyunların peşinden aldı,+

Halkı Yakup’a çobanlık etsin,+

Mirası İsrail’i gütsün diye başa geçirdi.+

72 O da sadık* bir yürekle onlara çobanlık etti,+

Becerikli elleriyle halka yol gösterdi.+

Asaf’ın mezmuru.

79 Ey Tanrı, milletler Senin mülküne girdi.+

Kutsal mabedini kirlettiler,+

Yeruşalim’i yıkıntıya çevirdiler.+

2 Kullarının cesetlerini göklerin kuşlarına yem ettiler,+

Vefalı kullarının etlerini yerin hayvanlarına verdiler.+

3 Yeruşalim çevresinde, kanlarını su gibi döktüler,

Ve ölüleri gömecek kimse kalmadı.+

4 Komşularımıza yüzkarası,+

Çevremizdekilere eğlence ve alay konusu olduk.+

5 Kızgınlığın daha ne kadar sürecek ey Yehova? Sonsuza dek mi?+

Öfken daha ne kadar ateş gibi yakacak?+

6 Seni tanımayan milletler,+

Adını anmayan krallıklar üzerine gazabını yağdır.+

7 Çünkü Yakup’u yiyip bitirdiler,+

Onun evini yurdunu ıssız bıraktılar.+

8 Atalarımızın suçlarını yüzümüze vurma,+

Bir an önce merhametinle teselli et bizi,+

Çünkü artık hiç takatimiz kalmadı.+

9 Adının yüceliği uğruna+

Yardım et bize ey Kurtarıcı Tanrımız,+

Adın uğruna kurtar bizi ve günahlarımızı ört.+

10 Neden milletler, “Nerede onların Tanrısı?” desin?+

Kullarının dökülen kanının öcü alınacak,+

Milletler bunu bilsin; biz de gözümüzle görelim.+

11 Tutsakların iç çekişi Senin katına ersin,+

Ölüme mahkûm edilenleri büyük gücünle koru.+

12 Komşularımızın Sana hakaretlerinin karşılığını,+

Kucaklarına yedi kat boşalt ey Yehova.+

13 Biz ki senin halkın, otlağının koyunlarıyız,+

Sana devirlerce şükürler sunacağız,

Övülecek işlerini nesiller boyu duyuracağız.+

Başmüzisyene. Zambaklar için.+ Asaf’ın+ hatırlatıcı mezmuru.

80 Ey İsrail’in çobanı, kulak ver,+

Sen ki Yusuf’u sürü gibi güdersin.+

Sen kerubiler üzerinde oturan,+ ışığını saç.+

2 Efraim’in, Benyamin’in ve Manasse’nin önünde kudretini göster,+

Gel, kurtar bizi.+

3 Eski günlerimize döndür bizi ey Tanrım;+

Yüzünün ışığını göster ki kurtulalım.+

4 Ey göklerin hâkimi Yehova Tanrı, halkının duasına daha ne kadar ateş püsküreceksin?+

5 Onları ekmeğe doyurur gibi gözyaşına doyurdun,+

Gözyaşı üzerine gözyaşı içiriyorsun.+

6 Komşularımızın bizim için çekişmesine neden oldun,+

Düşmanlarımız gönüllerince alay ediyor.+

7 Ey göklerin hâkimi Tanrı, eski günlerimize döndür bizi,+

Yüzünün ışığını göster ki kurtulalım.+

8 Mısır’dan bir asma çubuğu koparıp getirdin,+

Onu dikmek için milletleri kovdun.+

9 Köklensin, tüm memlekete yayılsın+ diye toprağı temizledin.+

10 Öyle büyüdü ki, gölgesi dağları kapladı,

Dalları Tanrı’nın sedir ağaçlarını örttü.+

11 Kolları denize kadar uzandı,+

Dalları Irmağa* kadar yayıldı.+

12 Neden onun taş duvarlarını yıktın,+

Neden yoldan geçen herkes meyvesini kopardı?+

13 Ormandan çıkan bir yabandomuzu onu yiyip bitiriyor,+

Kırlardaki hayvan sürüleri onunla besleniyor.+

14 Ey orduların hâkimi Tanrı, ne olur dön,+

Göklerden bak da bu asmanın halini gör ve onunla ilgilen.+

15 Kendi sağ elinle diktiğin fidanın,+

Kendin için güçlendirdiğin filizin halini gör.+

16 Kesildi, ateşe atılıp yakıldı.+

Sen kaşını çatınca mahvoldular.+

17 Elin, sağ yanındaki adamın üzerinde,+

Kendin için güçlendirdiğin insanoğlunun üzerinde olsun;+

18 O zaman Senin yolundan dönmeyiz.+

Bizi yaşat ki ismine yakaralım.+

19 Ey göklerin hâkimi Yehova Tanrı, eski günlerimize döndür bizi;+

Yüzünün ışığını göster ki kurtulalım.+

Başmüzisyene, Gittit+ için. Asaf’ın mezmuru.

81 Sevinçle haykırın kuvvetimiz olan Tanrı’ya;+

Zafer nidalarınızı duyurun Yakup’un Tanrısına.+

2 Bir ezgi tutturun,+ bir tef alın elinize,+

Telli sazı, hoş sesli liri de alın yanında.+

3 Yeni Ay zamanında, dolunay vaktinde,+

Bayram günümüzde boruyu üfleyin.+

4 Çünkü bu İsrail için bir kuraldır,+

Yakup’un Tanrısının hükmüdür.

5 Tanrı Mısır diyarı üzerine yürüdüğünde,+

Bunu Yusuf’a hatırlatıcı olarak verdi.+

Ben ki orada bilmediğim bir dil işitirdim.+

6 “Omzundaki yükü kaldırdım”+ dedi,

“Ellerin küfe taşımaktan kurtuldu.+

7 Sıkıntıdayken yakardın, seni kurtardım,+

Gök gürültüsünün gizlendiği yerden sana cevap verdim,+

Meriba sularında seni sınadım.+ (Selah)

8 Dinle ey halkım, önüne kanıtlar koyayım,+

Ey İsrail, keşke sözümü dinlesen!+

9 O zaman aranızda başka tanrı olmaz,+

Yabancı bir ilahın önünde eğilmezsin.+

10 Ben Yehova, senin Tanrınım,+

Ben ki seni Mısır diyarından çıkardım.+

Ağzını iyice aç, seni doyurayım.+

11 Fakat halkım sesime kulak vermedi,+

İsrail Bana itaat etmeye hiç gönüllü değildi.+

12 Ben de onları yüreklerinin inadına teslim ettim,+

Kendi bildikleri yolda yürüsünler dedim.+

13 Ah ne olurdu halkım beni dinleseydi!+

Ne olurdu İsrail Benim yolumda yürüseydi!+

14 Düşmanlarına hemen boyun eğdirirdim,+

Elimin tersiyle hasımlarını bozguna uğratırdım.+

15 Yehova’ya nefret besleyenler, gelip ayaklarına kapanacak,+

Bu halleri devirler boyu sürecek.

16 Halkım en iyi buğdayla* beslenecek;+

Onu kayadan çıkan balla+ doyuracağım.”

Asaf’ın mezmuru.

82 Kudretli Tanrı,+ meclisinde+ yerini alıyor;

İlahlar arasında şu hükmü veriyor:+

2 “Daha ne kadar yargıda adaletsizlik yapacaksınız,+

Ve taraf tutup kötüleri kayıracaksınız?+ (Selah)

3 Düşkünün ve yetimin davasına bakın,+

Mazluma ve fakire adaletle davranın.+

4 Düşkünü, yoksulu sıkıntıdan kurtarın,+

Onları kötünün elinden alın.”+

5 Fakat onlar bilmezden geliyor, anlamıyorlar;+

Karanlıkta gezinip duruyorlar,+

Yeryüzünün bütün temelleri sarsılıyor.+

6 “‘Siz ilahlarsınız’ dedim,+

‘Yüceler Yücesinin oğullarısınız hepiniz.+

7 Fakat insanlar gibi öleceksiniz;+

Ve herhangi bir önder gibi yere serileceksiniz!’”+

8 Kalk ey Tanrım, yeryüzünü yargıla,+

Çünkü bütün milletlerin sahibi Sensin.+

Asaf’ın+ mezmuru. İlahi.

83 Ey Tanrım, ne olur susma;+

Ne olur suskun durma kudretli Tanrım, sessiz kalma.+

2 İşte düşmanların kükrüyor,+

Sana nefret besleyenler dikleniyor.+

3 Senin halkına karşı gizli hileler fısıldaşıyorlar,+

Sana sığınanlar için düzenler kuruyorlar.+

4 “Gelin o milleti yeryüzünden silelim,+

İsrail adı artık anılmasın”+ diyorlar.

5 Birbirlerine danışıp yürekten birleşmişler,+

Sana karşı bir antlaşma yapmışlar.+

6 Edom’un,+ İsmailoğullarının çadırları; Moab+ ve Haceriler,+

7 Gebal, Ammon+ ve Amalek,

Ve Filistiye+ ile beraber Sur+ halkı.

8 Asur da onlara katılmış,+

Lût’un oğullarına* el vermişler.+ (Selah)

9 Midyan’a+ ve Sisera’ya+ yaptığını,

Kişon Vadisinde Yabin’e+ yaptığını+ onlara da yap.

10 Onlar ki En-dor’da+ yok edildi;

Toprağa gübre oldular.+

11 Soylularını Oreb ve Zeeb gibi yap,+

Beylerine Zebah ve Tsalmunna’ya yaptığını yap.+

12 Onlar ki, “Gelin Tanrı’nın mekânını sahiplenelim” demişlerdi.+

13 Ey Tanrım, rüzgâra kapılmış saman çöpüne,+

Döne döne sürüklenen çalıya çevir onları.+

14 Ormanı yakan ateş gibi,+

Dağları kavuran alev gibi,+

15 Kasırganla önüne kat,+

Fırtınanla darmadağın et hepsini.+

16 Yüzlerini utançla kapla,+

Ve insanlar Senin ismine yönelsin ey Yehova.+

17 Utançtan, kargaşadan başları hiç kurtulmasın,+

Rezil olsun, mahvolsunlar.+

18 Ve insanlar bilsin ki,+ adı Yehova olan Sen,+

Bütün yeryüzü+ üzerinde yalnız Sen Yücesin.+

Başmüzisyene. Gittit+ için. Korahoğullarının mezmuru.

84 Ey göklerin hâkimi Yehova,

Senin yüce mabedin ne güzeldir!+

2 Yehova’nın avlularını özlüyorum, orada olmaya can atıyorum,+

Yüreğimle, tüm varlığımla, yaşayan Tanrı’ya sevinçle haykırıyorum.+

3 Senin yüce sunağında kuşlar bile ev bulmuş,

Kırlangıç kendine yuva kurmuş,

Yavrularını oraya koymuş,

Ey göklerin hâkimi Yehova; Kralım, Tanrım!

4 Senin evinde oturanlara ne mutlu!+

Hiç durmadan Seni yüceltirler.+ (Selah)

5 Sende güç bulan insana,+

Evinin yollarına gönül verene ne mutlu!+

6 Onlar baka* çalılarıyla dolu kurak vadiden geçerken,+

Orayı bile su pınarlarına çevirirler;

Onları eğiteni+ övgüler kuşatır.

7 Yürürken gitgide kuvvet bulurlar,+

Her biri Sion’a, Tanrı’nın huzuruna çıkar.+

8 Ey göklerin hâkimi Yehova Tanrı, duamı işit,+

Kulak ver bana ey Yakup’un Tanrısı.+ (Selah)

9 Ey Tanrım, kalkanımız, halimizi gör,+

Ve mesihinin yüzüne bak.+

10 Çünkü Senin avlularında geçen bir günü, bin güne değişmem.+

Kötülük çadırlarında gezinmektense,+

Tanrımın evinde eşikte durmayı yeğlerim.+

11 Yehova Tanrı güneştir,+ kalkandır,+

Lütfeder ve onur verir.+

Yehova, temiz bir yaşam sürenlerden hiçbir iyiliği esirgemez.+

12 Ey göklerin hâkimi Yehova, Sana güvenen insana ne mutlu!+

Başmüzisyen için. Korahoğullarının mezmuru.

85 Kendi diyarından hoşnut oldun, ey Yehova;+

Yakup’un tutsak çocuklarını geri getirdin.+

2 Halkının suçunu affettin,+

Bütün günahlarını örttün.+ (Selah)

3 Şiddetli gazabını dizginledin,+

Yakıcı öfkeni dindirdin.+

4 Bizi yine eski günlerimize döndür, ey kurtarıcı Tanrımız,+

Bize kızgınlığın geçsin.+

5 Hiddetin devirlerce sürecek mi?+

Öfken nesiller boyu bitmeyecek mi?+

6 Halkın Sende sevinç bulsun diye,+

Bizi tekrar canlandırmayacak mısın?+

7 Bize vefalı sevgini göster, ey Yehova,+

Bize kurtuluş bağışla.+

8 Gerçek Tanrı Yehova’nın ne dediğini dinleyeceğim,+

Çünkü O, halkına ve vefalı kullarına barış sözleri söyleyecek;+

Yeter ki yine kendilerine güvenmesinler.+

9 Memleketimiz ihtişamına kavuşsun diye,+

Kendisinden korkanları yakında mutlaka kurtaracak.+

10 Vefa ve sadakat* buluştu,+

Doğruluk ve barış öpüştü.+

11 Sadakat yeryüzünde filizlenecek,+

Doğruluk göklerden bakacak.+

12 Yehova da nimetler bağışlayacak,+

Ve toprağımız bol ürün verecek.+

13 Doğruluk O’nun önü sıra yürüyecek,+

Ve adımlarıyla bize yol çizecek.+

Davut’un duası.

86 Bana kulak ver ey Yehova, cevap ver.+

Çünkü mazlum ve yoksulum.+

2 Canımı gözet ey Tanrım, ben vefalıyım.+

Sen benim Tanrımsın, Sana güvenen bu kulunu kurtar.+

3 Bana lütfet ey Yehova,+

Çünkü bütün gün Sana yakarıyorum.+

4 Kulunun canını sevindir ey Yehova,+

Önünde tüm benliğimle dua ediyorum.+

5 Çünkü Sen iyisin ey Yehova,+ bağışlamaya hazırsın;+

Sana yakaranlara vefalı sevgini bol bol gösterirsin.+

6 Duama kulak ver ey Yehova;+

Ne olur yalvarışımı dinle.+

7 Sıkıntılı günümde yakardığım Sensin,+

Ve Sen bana cevap verirsin.+

8 Tanrılar arasında Senin gibisi yok, ey Yehova,+

Seninkine benzer işler de görülmemiştir.+

9 Yarattığın tüm milletler Sana gelecek,+

Senin önünde eğilecekler ey Yehova,+

Ve Senin adını yüceltecekler.+

10 Çünkü Sen büyüksün, harika işler yaparsın,+

Sen, yalnız Sen Tanrısın.+

11 Beni Kendi yolunda eğit ey Yehova.+

Senin hakikat yolunda yürüyeyim.+

Yüreğimi tam kıl ki adından korkayım.+

12 Ey Tanrım Yehova, tüm yüreğimle Sana şükrederim,+

Senin adını devirler boyu yüceltirim.

13 Çünkü bana büyük vefa gösterdin,+

Ve canımı ölüler diyarının derinliklerinden kurtardın.+

14 Küstahlar bana karşı ayaklandı ey Tanrım;+

Zorbalar güruhu canıma kastetti,+

Ve hiçbiri Sana aldırmıyor.+

15 Fakat Sen ey Yehova, merhametli ve lütufkârsın,+

Çabuk öfkelenmezsin,+ vefalı sevgini, sadakatini bol bol gösterirsin.+

16 Halime bak da lütfet,+

Bu kuluna güç ver,+

Ne olur hizmetçinin oğlunu kurtar.+

17 İyiliğinin benimle olduğunu göster,

Benden nefret edenler görsün de utansın.+

Çünkü ey Yehova, yardımcım Sensin, beni teselli edersin.+

Korahoğullarının mezmuru. İlahi.

87 Onun temeli kutsal dağlar üzerindedir.+

2 Yehova Sion’un kapılarını,+

Yakup’un bütün çadırlarından çok sever.+

3 Ey gerçek Tanrı’nın şehri, senden hep övgüyle söz ederler.+ (Selah)

4 “Beni tanıyanlar arasında Rahab’ı*+ ve Babil’i+ anacağım;

Filistiye,+ Sur ve Kuş hakkında,

‘Bu orada doğdu’+ diyeceğim.”

5 Sion’dan söz ederken,

“Bu ve şu da o şehirde doğdu”+ denecek.

Ve Yüceler Yücesi+ onu pekiştirecek.+

6 Yehova halkları kaydederken,+

“Bu orada doğdu”+ diye bildirecek. (Selah)

7 İlahiciler ve halay çekenler de orada olacak;+

Ve “Bütün pınarlarım sende”+ diyecekler.

Korahoğullarının mezmuru. İlahi. Karşılıklı söylenmek üzere, başmüzisyene. Mahalat* için. Ezrahoğlu Heman’ın+ Maskili.*

88 Ey Yehova, bu kulunu kurtaran Tanrım,+

Gündüzün Sana yakardım,+

Geceleyin de, Senin önünde dinmedi feryadım.+

2 Duam Senin katına erişsin,+

Yakarışıma kulak ver.+

3 Çünkü canım felakete doydu,+

Hayatım ölüler diyarının eşiğine vardı.+

4 Ölüm çukuruna inenler arasında sayıldım;+

Gücü tükenmiş yiğide döndüm.+

5 Ölüler arasında rahata erenler gibi,+

Katledilip mezarda yatanlar gibiyim;+

Onlar ki artık hatırına gelmezler,

Yardım elini onlardan çekmişsin.+

6 Sen beni çukurun dibine soktun,

Dipsiz derinliklere, karanlıklara gömdün.+

7 Öfken omuzlarıma çöktü,+

Bütün o koca dalgaların beni ezip geçti.+ (Selah)

8 Tanıdıklarımı benden uzaklaştırdın;+

Onların gözünde iğrenç biri oldum.+

Kısılıp kaldım, öteye geçemiyorum.+

9 Çektiğim ıstıraptan gözümün feri söndü.+

Gün boyu yakardım Sana ey Yehova;+

Sana açtım ellerimi.+

10 Harikalarını ölülere mi göstereceksin?+

Ölümün tutsakları mı kalkacak,+

Seni yüceltmek için?+ (Selah)

11 Vefalı sevgin mezarda duyurulur mu,

Sadakatin helak yerinde bildirilir mi?+

12 Harikaların karanlıklarda,+

Doğruluğun unutulanlar diyarında bilinir mi?+

13 Ey Yehova, yardım için feryadım Sanadır,+

Sabahları Seni duamla karşılarım.+

14 Neden beni terk ettin ey Yehova?+

Neden benden yüz çevirdin?+

15 Ben mazlumum, çocukluğumdan beri ölümün eşiğindeyim,+

Ve Senden gelen onca dehşeti çektim.+

16 Yakıcı öfken şimşekler gibi üzerimden geçti,+

Dehşetli işlerin beni sessizliğe gömdü.+

17 Taşkın sular gibi etrafımı kuşattılar gün boyu,+

Ve hep birden çevremi sardılar.

18 Dostumu, yakınımı da benden uzaklaştırdın;+

Tek tanıdığım karanlık kaldı.+

Ezrahoğlu Etan’ın+ Maskili.*

89 Ey Yehova! Senin vefalı işlerini devirler boyu ilahilerle öveceğim.+

Nesiller boyu ağzım sadakatini bildirecek.+

2 “Vefalı sevgin devirler boyu silinmez”+ dedim,

“Sadakatini de göklerde pekiştirirsin.”+

3 Sen dedin ki, “Seçtiğim kulumla bir ahit yaptım;+

Kulum Davut’a yemin ettim:+

4 Senin soyunu devirler boyu sürdüreceğim,+

Tahtını nesiller boyu pekiştireceğim.”+ (Selah)

5 Gökler Senin harikalarını över ey Yehova,+

Evet, kutsallar cemaati sadakatini yüceltir.

6 Göklerde Yehova gibi kim var?+

Tanrı oğulları* arasında kim Yehova’ya benzer?+

7 Etrafındaki kutsallar topluluğunda Tanrı derin saygı uyandırır,+

Çevresine toplananlar arasında O yüce ve dehşetlidir.+

8 Ey göklerin hâkimi Yehova Tanrı,+

Ey Yah, kim Senin gibi kuvvetli?+

Sadakatin çevreni kuşatmış.+

9 Yükselen deniz üzerinde saltanat sürersin,+

Kabaran dalgaları Sen dindirirsin.+

10 Sen Rahab’ı*+ bir ceset gibi ezip geçtin,+

Kolunun gücüyle düşmanlarını dağıttın.+

11 Gökler Senindir;+ yer de Senin,+

Yeryüzünü ve üzerindeki+ her şeyi Sen kurdun.+

12 Kuzeyi ve güneyi Sen var ettin,+

Tabor+ ve Hermon+ sevinçle yüceltir Senin adını.+

13 Senin kolun güçlüdür,+

Elin kudretli,+

Sağ elin yücelerdedir.+

14 Doğruluk ve adalet tahtının temelidir;+

Vefalı sevgi ve sadakat hep önünde durur.+

15 Ne mutlu sevinç bağırışlarına katılan halka!+

Yüzünün ışığında yürür onlar, ey Yehova.+

16 Senin adın gün boyu onların sevincidir,+

Doğruluğunla coşarlar.+

17 Çünkü Sen onların kuvvetinin tacısın;+

Senin lütfun başımızı* dik tutar.+

18 Kalkanımız Yehova’nın,+

Kralımız İsrail’in Kutsalınındır.+

19 Sen o zaman,

Vefalı kullarınla bir görüntüde konuştun,+

“Bir yiğide yardım ettim”+ dedin,

“Halk arasından seçtiğim birini yükselttim.+

20 Kulum Davut’u buldum,+

Onu kutsal yağımla meshettim,+

21 Sağ elim onu ayakta tutacak,+

Kolum da güçlendirecek.+

22 Düşman onu haraca kesemeyecek,+

Kötülük çocukları ona eziyet edemeyecek.+

23 Onun önünde düşmanlarını paramparça ettim,+

Ona nefret besleyenleri hep bozguna uğrattım.+

24 Sadakatim, vefalı sevgim onunla,+

Benim adımdan ötürü başı dik durur.+

25 Onun elini denizlere,+

Sağ elini ırmaklar üzerine koydum.+

26 ‘Sen benim Babamsın’+ diye seslenir Bana,

‘Tanrım,+ kurtarıcı kayam!’+

27 Ben de onu ilk oğlum yapacağım,+

Yeryüzündeki kralların en yücesi kılacağım.+

28 Devirler boyu vefamı ondan esirgemeyeceğim,+

Ve onunla ahdim hiç bozulmayacak.+

29 Onun soyunu sonsuza dek sürdüreceğim,+

Tahtı da gökler gibi uzun ömürlü olacak.+

30 Eğer oğulları Kanunumu bırakır,+

Hükümlerimin gösterdiği yoldan ayrılırlarsa,+

31 Yasalarımı çiğnerlerse,

Emirlerime uymazlarsa,

32 Suçlarının karşılığını değnekle,+

Kabahatlerinin karşılığını dayakla vereceğim.+

33 Fakat vefalı sevgimi ondan ayırmam,+

Sadakatimi boşa çıkarmam.+

34 Ahdimi çiğnemem,+

Ağzımdan çıkan sözü değiştirmem.+

35 Kutsallığım üstüne bir kez yemin ettim,+

Davut’a yalan söylemem.+

36 Onun soyu devirler boyu sürecek,+

Tahtı önümde güneş gibi parlayacak.+

37 Ay gibi duracak,

Gökyüzündeki sadık şahit gibi, devirler boyu yerinde kalacak.” (Selah)

38 Fakat Sen, mesihini reddettin, hor gördün,+

Ona karşı hiddetlendin.+

39 Kulunla yaptığın ahde sırt çevirdin,

Onun tacını yere çalıp kirlettin.+

40 Taş duvarlı ağıllarını yıktın,+

Hisarlarını harabeye çevirdin.+

41 Yoldan gelip geçen onu yağmaladı,+

Komşularına yüzkarası oldu.+

42 Düşmanın sağ elini tepesine bindirdin,+

Bütün düşmanlarını sevindirdin.+

43 Onun kılıcını da kendisine düşman ettin,+

Savaşı kazansın diye ona destek olmadın.+

44 Onun parıltısını söndürdün,+

Tahtını yere çaldın.+

45 Gençlik günlerini kısalttın,

Onu utanca boğdun.+ (Selah)

46 Ey Yehova, daha ne kadar yüz çevireceksin? Sonsuza dek mi?+

Öfken daha ne kadar alev alev yanacak?+

47 Ömrüm ne kadar kısa, hatırla.+

Bunca insanoğlunu boşuna mı yarattın?+

48 Yaşayıp da ölümü görmeyen,+

Ölüler diyarının elinden canını kurtaran yiğit var mı?+ (Selah)

49 Ey Yehova, nerede eski vefalı işlerin?

Sen ki Davut’a sadakatin üstüne yemin etmiştin.+

50 Hatırla ey Yehova, kullarının uğradığı hakareti,+

Halkların ettiği hakareti nasıl bağrıma gömdüğümü,+

51 Ey Yehova, düşmanların nasıl hakaret etti,+

Mesihinin ayak izlerine nasıl hakaret yağdırdı, hatırla.+

52 Yehova’ya devirler boyu şükrolsun. Amin, amin!+

DÖRDÜNCÜ KİTAP

(Mezmur 90 - 106)

Tanrı adamı Musa’nın duası.+

90 Ey Yehova,

Nesiller boyunca+ meskenimiz Sen oldun.+

2 Sen dünyayı,+ yeryüzünü,+ büyük emeklerle var etmeden,

Dağlar doğmadan+ çok önce Tanrı’ydın,

Ve ezelden ebede kadar da Tanrısın.+

3 “Ey insanoğulları, toprağa dönün”+ der,

Ölümlü insanı toprağa döndürürsün.+

4 Senin gözünde bin yıl, geçip giden gün gibi,+

Bir gece nöbeti* gibidir.+

5 Onları silip süpürdün,+ bir rüya gibi yok oldular;+

Sabahleyin biten yeşil ot misali.+

6 Sabah çiçek açar, serpilir,+

Akşam ise solar, kuruyup giderler.+

7 Biz de öfkenin şiddetiyle bitip tükendik,+

Gazabından ötürü dehşete düştük.+

8 Suçlarımızı önüne dizdin,+

Yüzünün ışığıyla gizli işlerimizi ortaya serdin.+

9 Bütün günlerimiz Senin öfkenle eridi,+

Yıllarımız bir fısıltı gibi geçip gitti.+

10 Ömrümüz ancak yetmiş yıl sürer,+

En sağlıklı halimizle bile seksen yıl;+

O da sıkıntı ve kederle doludur.+

Yıllar çabucak geçer, biz de uçup gideriz.+

11 Senin öfkenin şiddetini, gazabını kim bilir?+

Hak ettiğin korku da o kadar büyüktür.+

12 Günlerimizi öyle değerlendirmeyi* bize öğret ki,+

Hikmetli bir yürek edinelim,+

13 Ne olur dön ey Yehova!+ Bu daha ne kadar sürecek?+

Kullarının haline bak da acı.+

14 Bizi sabahleyin vefalı sevginle doyur ki,+

Sevinçle haykıralım, ömrümüz boyunca neşeli olalım.+

15 Bize sıkıntı çektirdiğin günler kadar,+

Felaketle geçen yıllarımız kadar sevindir bizi.+

16 Öyle ki, yaptıklarını kulların görsün,+

Görkemin de oğulları üzerinde parlasın.+

17 Ve Tanrımız Yehova’nın lütfu* üzerimizden ayrılmasın,+

Elimizin emeğini Sen pekiştir Tanrımız.+

Elimizin emeğini Sen pekiştir.+

91 Yüceler Yücesinin+ sığınağında gizlenen,+

Mutlak Güce Sahip Olanın gölgesinde barınır.+

2 Yehova’ya derim ki, “Sen benim sığınağım, hisarımsın,+

Tanrım, ben Sana güvenirim.”+

3 Çünkü O seni kuş avcısının tuzağından,+

Kırıp geçiren salgından kurtarır.+

4 Üzerine kol kanat gerer+

Ve kanatlarının altına sığınırsın,+

Sadakati*+ sana büyük bir kalkan+ ve siper olur.

5 Ne gecenin dehşetinden,+

Ne de gündüz uçan oktan+ korkarsın;

6 Ne karanlıkta kol gezen salgından,+

Ne de gün ortasında+ kasıp kavuran yıkımdan yılarsın.

7 Yanı başında bin kişi,

Sağ yanında on bin kişi yere serilir,

Fakat sana hiçbir bela yaklaşmaz.+

8 Sen yalnızca olanları izler,+

Kötülerin çektiği cezayı görürsün.+

9 Mademki “Yehova sığınağım”+ dedin,

Yüceler Yücesini meskenin yaptın;+

10 Senin başına felaket gelmeyecek,+

Çadırına bela uğramayacak.+

11 Attığın her adımı gözetsinler diye,+

Meleklerine senin için emredecek.+

12 Ayağını taşa çarpmayasın diye,+

Seni elleri üzerinde taşıyacaklar,+

13 Aslanın ve kobranın üzerine basıp geçeceksin,+

Genç aslanı ve koca yılanı çiğneyeceksin.+

14 Tanrı dedi ki, “Bana sevgiyle bağlandığı için+

Onu kurtaracağım,+

Beni adımla tanıdığı için onu koruyacağım;+

15 Bana seslenecek, ona cevap vereceğim,+

Sıkıntılı gününde yanında olacağım,+

Onu kurtaracağım ve onurlandıracağım.+

16 Onu uzun ömre doyuracağım,+

Ve kurtarma gücümü ona göstereceğim.”+

Sebt günü için ilahi, mezmur.

92 Ey Yehova, Sana şükretmek,+

Ey Yüceler Yücesi, adına ilahiler okumak ne iyidir!+

2 Sabahleyin vefalı sevgini anlatmak,+

Geceler boyu sadakatinden söz etmek;+

3 On telli saz ve ut ile,+

Lir ile ezgiler çalmak ne iyidir!+

4 Yaptıklarınla beni sevindirdin ey Yehova;

Elinin işlerini görünce sevinçle haykırırım.+

5 Senin işlerin ne büyüktür ey Yehova!+

Düşüncelerin ne derin!+

6 Akılsız bunları bilemez,+

Budala da akıl erdiremez.+

7 Kötüler ot gibi türese,+

Bütün hainler yeşerse de,

Sonunda sonsuza dek yok olacaklar.+

8 Fakat Sen devirler boyu yücelerdesin ey Yehova.+

9 İşte, Senin düşmanların,+

Düşmanların yok olacak, ey Yehova,+

Hainlerin hepsi bozguna uğrayacak.+

10 Fakat Sen beni yaban sığırı gibi kudretle donatırsın,+

Ben de içimi ferahlatan yağdan sürünürüm.+

11 Düşmanımın halini gözlerimle göreceğim;+

Üzerime saldıran kötülerin bozgununu kulaklarımla duyacağım.

12 Doğru kişi hurma ağacı gibi yeşerecek;+

Lübnan’ın sedir ağacı gibi büyüyecek.+

13 Yehova’nın evine dikilenler,+

Tanrımızın avlularında+ yeşerecek.

14 Saçları ağardığında da meyve verecekler;+

Dipdiri ve taze olacaklar ki,+

15 Yehova’nın doğruluğunu anlatsınlar.+

Çünkü O’nda haksızlık yoktur;+ benim kayam O’dur.+

93 Yehova kral oldu!+

Haşmetine büründü;+

Yehova giyindi; gücünü üzerine kuşandı.+

Yeryüzü de pekiştirildi ki sarsılmasın.+

2 Tahtın devirler öncesinden kurulmuş,+

Sen ezelden beri varsın.+

3 Irmaklar coştu ey Yehova,

Irmaklar çağlıyor;+

Irmaklar gürül gürül akıyor.+

4 Yehova yücelerdedir,+

Engin suların gürleyişinden, denizlerin ulu dalgalarından da heybetlidir.+

5 Senin hatırlatmaların her zaman+ güvenilirdir ey Yehova.+

Kutsallık daima Senin evine yaraşır.+

94 Ey Yehova, kötülüğün öcünü alan Tanrı,+

Ey kötüden öç alan Tanrı, ışığını saç.+

2 Ey yeryüzünün hâkimi, kalk.+

Kibirlilerin cezasını ver.+

3 Kötüler daha ne kadar sevinçten coşacak,+

Daha ne kadar ey Yehova?+

4 Onların dilleri zaptedilmez, boş boş konuşurlar,+

Hainler böbürlenip dururlar.+

5 Senin halkını eziyorlar ey Yehova,+

Senin toplumuna eziyet ediyorlar.+

6 Dulu ve gurbette yaşayanı öldürüyor,+

Yetimi katlediyorlar.+

7 Ve “Yah görmez” diyorlar,+

“Yakup’un Tanrısı olan biteni anlamaz.”+

8 Ey siz, halkın akılsızları, artık anlayın;+

Ve siz budalalar, ne zaman gerçeği göreceksiniz?+

9 Kulağı veren duyamaz mı?+

Göze biçim veren göremez mi?+

10 Milletleri terbiye eden,

İnsana bilgiyi öğreten,+ doğruyu gösteremez mi?+

11 Yehova insanın düşüncelerini bilir; onlar ki bir soluktan farksızdır.+

12 Ey Yah! Terbiye ettiğin,+

Kanununu öğrettiğin adama ne mutlu!+

13 Böylece kötülerin çukuru kazılana dek,+

Felaket günlerinde ona huzur verirsin.+

14 Yehova halkını terk etmez,+

Kendi toplumunu bırakmaz.+

15 Hüküm yine doğrulukla verilecek,+

Ve yürekten dürüst herkes buna uyacak.

16 Kim benim için kötülerle savaşacak?+

Kim benim için hainlerin karşısında duracak?+

17 Yehova yardımcım olmasaydı,+

Çok geçmeden canım sessizliğe gömülürdü.+

18 “Ayaklarım kayıyor”+ dediğimde,

Vefalı sevgin beni ayakta tutar ey Yehova.+

19 Huzursuz düşünceler içimi sardığında,+

Tesellilerin gönlümü okşar.+

20 Kanun yoluyla kötülük edenin,+

Makamında fesatlık tasarlayanın Seninle ortaklığı olur mu?+

21 Onlar doğru insanın canına amansızca saldırır,+

Masumun kanını dökmek için onu suçlu çıkarırlar.+

22 Fakat Yehova bana yükseklerde bir hisar oldu,+

Tanrım sığındığım kayamdır benim.+

23 Tanrı onların fenalıklarını kendi başlarına getirecek,+

Kendi tasarladıkları felaketler onları sessizliğe gömecek.+

Tanrımız Yehova onları susturacak.+

95 Gelin, Yehova’nın önünde sevinçle haykıralım,+

Kurtarıcı kayamızın önünde zafer nidalarımız duyulsun.+

2 Gelin, O’nun huzuruna şükrederek çıkalım,+

Önünde zafer ilahileri okuyalım.+

3 Çünkü Yehova Tanrı büyüktür,+

Diğer tanrıların üstünde yüce Kraldır.+

4 Yeryüzünün derinlikleri O’nun elindedir,+

Dağların dorukları da O’nun.+

5 Deniz O’nundur, O yarattı,+

Karayı da Kendi elleri biçimlendirdi.+

6 Gelin, O’na tapınalım, huzurunda eğilelim;+

Yaratıcımız+ Yehova’nın önünde diz çökelim.+

7 Çünkü O bizim Tanrımızdır; O’nun otlağının koyunları, eliyle güttüğü halkıyız.+

Bugün O’nun sesini duyarsanız,+

8 Çölde, Massa’da* olduğu gibi,+

Atalarınızın Meriba’da* yaptığı gibi, yüreklerinizi nasırlaştırmayın,+

9 O zaman yaptıklarımı gördüler,+

Fakat Beni denediler, sınadılar.+

10 Kırk yıl boyunca bu nesilden tiksindim,+

“Bu, yüreği dönek bir halk;+

Yolumu bir türlü anlamıyorlar”+ dedim.

11 Sonunda öfkelendim,+

“Rahatlık diyarıma girmeyecekler”+ diye yemin ettim.

96 Ey bütün dünya, Yehova’ya yeni bir ilahi söyleyin,+

Yeni bir ilahi söyleyin Yehova’ya.+

2 Yehova’ya ilahi söyleyin, adını yüceltin.+

O’ndan gelen kurtuluş müjdesini her gün bildirin.+

3 Milletlere O’nun ihtişamını,+

Halklara harika işlerini duyurun.+

4 Çünkü Yehova büyüktür,+ tüm övgülere layıktır,

Diğer tanrılardan değil O’ndan korkulur.+

5 Çünkü halkların bütün tanrıları, değersiz ilahlardır;+

Fakat gökleri yaratan Yehova’dır.+

6 İtibar ve görkem O’nun huzurunda,+

Kudret ve güzellik kutsal mekânındadır.+

7 Onuru Yehova’ya verin ey halklar,+

İhtişamından ve kudretinden ötürü onuru Yehova’ya verin.+

8 Yüce adının hak ettiği onuru Yehova’ya verin,+

Armağanlar getirip avlularına girin.+

9 Yehova’nın huzurunda kutsal giysiler içinde eğilin;+

Ey bütün dünya, O’nun önünde titre.*+

10 Milletler arasında deyin ki, “Yehova kral oldu!+

Yeryüzü sapasağlam kuruldu; sonsuza dek sarsılmaz,+

Ve O, halkları adaletle yargılar.”+

11 Gökler sevinsin, yeryüzü neşeyle coşsun,+

Deniz ve bütün içindekiler gürlesin.+

12 Kırlar ve üzerinde yaşayanlar sevinçten coşsun,+

Ormandaki bütün ağaçlar da sevinçle haykırsın+ Yehova’nın önünde.

13 Çünkü O geldi,+

Dünyayı yargılamaya geldi,+

Yeryüzünü doğrulukla,+

Halkları sadakatle yargılayacak.+

97 Yehova kral oldu!+ Yeryüzü sevinsin.+

Adalar neşelensin.+

2 O’nun etrafını bulutlar ve koyu karanlık sarmış,+

Tahtının temeli doğruluk ve adalettir.+

3 Önü sıra bir ateş akıp gider,+

Ve düşmanlarını her yanda yiyip yutar.+

4 Şimşekleri yeri aydınlattı;+

Yeryüzü bunu gördü, acıyla kıvrandı.+

5 Dağlar balmumu gibi eridi,+

Tüm yeryüzünün Rabbi Yehova’nın önünde.+

6 Gökler O’nun doğruluğunu anlattı,+

Tüm halklar ihtişamını gördü.+

7 Oyma putlara kulluk edenler,+

Değersiz ilahlarıyla övünenler utansın.+

Ey bütün tanrılar, O’nun önünde eğilin.+

8 Ey Yehova,

Sion hükümlerini duydu,+ sevindi,+

Yahuda kentleri* neşelendi.+

9 Çünkü Sen ey Yehova, bütün yeryüzü üzerinde Sen En Yücesin,+

Gökteki makamında bütün tanrıların çok üstündesin.+

10 Siz Yehova’yı sevenler,+ kötülükten nefret edin.+

O vefalı kullarının canını korur;+

Kötülerin elinden onları kurtarır.+

11 Doğru kişi için ışık parladı,+

Ve yürekten dürüst olanlara sevinç saçıldı.+

12 Siz doğruluktan ayrılmayanlar, Yehova’da sevinç bulun,+

O’nun kutsal ismine şükürler sunun.+

Bir mezmur.

98 Yehova’ya yeni bir ilahi söyleyin,+

Çünkü harika işler yaptı,+

Kutsal koluyla, sağ eliyle kurtuluş getirdi.+

2 Yehova nasıl kurtardığını gösterdi,+

Doğruluğunu milletlerin gözü önüne serdi.+

3 İsrail evine vaat ettiği sadakati, vefalı sevgiyi hatırladı.+

Tanrımızın sağladığı kurtuluşu yeryüzünün her köşesi gördü.+

4 Ey bütün dünya, Yehova’ya zafer nidalarıyla haykırın,+

Neşeli olun, sevinçle ilahiler söyleyin.+

5 Yehova’ya lir ile ilahi söyleyin,+

Lir ve ezgiler eşliğinde.+

6 Borazan ve boru sesleri eşliğinde,+

Kral Yehova’nın önünde zafer nidalarınız çınlasın.

7 Denizler ve bütün içindekiler,+

Yeryüzü ve üzerinde yaşayanlar gürlesin.+

8 Irmaklar el çırpsın,

Dağlar hep beraber Yehova’nın önünde sevinçle haykırsın.+

9 Çünkü O dünyayı yargılamaya geldi.+

Yeryüzünü adaletle,+

Halkları doğrulukla yargılayacak.+

99 Yehova kral oldu!+ Halklar titresin.+

O, kerubiler üzerinde oturur.+ Yeryüzü sarsılsın.+

2 Yehova Sion’dadır, büyüktür,+

Tüm halkların üzerinde, yücelerdedir.+

3 Adını yüceltsinler.+

Kutsal adın büyüktür, korku uyandırır.+

4 Güçlü bir kral olarak adaleti sevdin.+

Doğruluğu Sen pekiştirdin.+

Yakup’a adaleti ve doğruluğu gösterdin.+

5 Tanrımız Yehova’yı yüceltin;+ ayağının basamağı*+ önünde eğilin,

O kutsaldır!+

6 Musa ile Harun O’nun kâhinlerindendi,+

O’na adıyla yakaranlar arasında Samuel de vardı.+

Yehova’ya yakarırlardı, O da cevap verirdi.+

7 Onlarla hep bulut sütunu içinden konuştu,+

O’nun hatırlatmalarına, verdiği kurallara bağlı kaldılar.+

8 Ey Tanrımız Yehova, Sen onlara cevap verdin.+

Bağışlayıcı bir Tanrı olduğunu gösterdin,+

Ama rezilce işlerini de cezasız bırakmadın.+

9 Tanrımız Yehova’yı yüceltin+

Ve kutsal dağında O’nun önünde eğilin.+

Çünkü Tanrımız Yehova kutsaldır!+

Şükran mezmuru.+

100 Ey bütün dünya, zafer haykırışlarıyla seslenin Yehova’ya.+

2 Yehova’ya sevinçle kulluk edin,+

O’nun huzuruna sevinç nidalarıyla girin.+

3 Bilin ki Yehova Tanrı’dır.+

Bizi O yarattı, kendimiz değil;*+

Biz O’nun halkı, otlağının koyunlarıyız.+

4 O’nun kapılarına şükranla,+

Avlularına övgülerle girin,+

O’na şükredin, adını yüceltin.+

5 Çünkü Yehova iyidir;+

Vefalı sevgisi sonsuzdur+

Ve sadakati nesiller boyu sürer.+

Davut’un mezmuru.

101 Vefalı sevgini, adaletini ilahilerle anacağım,+

Seni ezgilerle öveceğim ey Yehova.+

2 Dürüstlük yolunda sağgörüyle yürüyeceğim.+

Ne zaman yardımıma geleceksin?+

Evimdeyken de yüreğim doğruluktan* sapmayacak.+

3 Adi şeyi gözümün önünde tutmam.+

Yoldan sapanların işlerinden nefret ederim,+

Yanıma bile yaklaştırmam.+

4 Yüreği bozuk adam yanımda barınamaz,+

Ben kötülük nedir bilmem.+

5 Komşusuna arkasından iftira atanı+

Sustururum.+

Bakışları kibirli, yüreği küstah adama+

Katlanamam.+

6 Gözlerim dünyanın sadık insanlarını arar,+

Yanımda hep onlar bulunsun isterim.+

Dürüstlük yolunda yürüyen insan,+

O bana hizmet edecektir.+

7 Düzenbaz adam evimde barınmayacak,+

Ve yalan konuşan hiç kimse,+

Gözümün önünde durmayacak.+

8 Yehova’nın şehrinden+ hainleri söküp atmak için,+

Dünyanın kötülerini her sabah sessizliğe gömerim.+

Dermansız kalıp da derdini Yehova’ya döken mazlumun duası.+

102 Ey Yehova duamı işit,+

Yardım feryadım Sana ulaşsın.+

2 Sıkıntılı günümde benden yüz çevirme,+

Seslendiğim gün bana kulak ver,+

Ne olur, bir an önce duamı cevapla.+

3 Günlerim duman gibi uçup gidiyor,+

Kemiklerim ocaktaki kor gibi yanıyor.+

4 Yüreğim sıcağın kavurduğu ot gibi kurudu.+

Önümdeki ekmeği yemeyi bile unuttum.+

5 İç çekip durmaktan,+

Derim kemiğime yapıştı.+

6 Bozkırdaki pelikana döndüm,+

Issız viranelerdeki kukumav gibi oldum.

7 Açlıktan bir deri bir kemik kaldım,*

Dam üzerinde bir başına duran kuş gibiyim.+

8 Düşmanlarım bütün gün hakaret ediyor.+

Benimle eğlenenler, adımla lanet ediyor.+

9 Kül benim ekmeğim oldu,+

Gözyaşım içeceğime karıştı;+

10 Çünkü Sen öfkelendin, hiddetlendin,+

Beni uzaklara atmak için tutup kaldırdın.+

11 Günlerim akşamleyin kaybolan gölgeler gibi,+

Ben de ot gibi kuruyup gidiyorum.+

12 Fakat Sen ey Yehova, devirler boyu var olacaksın,+

Adın da nesilden nesle anılacak.+

13 Sen harekete geçecek, Sion’a merhamet edeceksin;+

Şimdi ona lütuf göstermenin zamanı,

Çünkü belirlenen vakit geldi.+

14 Senin kulların ki, onun taşlarından hoşlanır,+

Tozuna toprağına gönül verirler.+

15 Milletler Yehova’nın adından,+

Dünyanın bütün kralları ihtişamından korkacak.+

16 Çünkü Yehova Sion’u inşa edecek,+

Ve bütün ihtişamıyla görünecek.+

17 Her şeyleri alınmış olanların duasını dinleyecek,+

Onların yakarışını asla hor görmeyecek.+

18 İleride doğacak* olanlar Yah’a şükretsin diye,+

Gelecek nesiller için bunlar yazıldı.+

19 O, yücelerdeki kutsal makamından baktı,+

Yehova göklerden yeryüzünü gözledi;+

20 Tutsakların iç çekişini duymak,+

Ölüme mahkûm edilenleri salıvermek için.+

21 Yehova’nın adı Sion’da duyurulacak,+

O Yeruşalim’de yüceltilecek,+

22 O zaman halklar ve krallıklar+

Yehova’ya kulluk etmek için bir araya toplanmış olacak.+

23 Daha yolun yarısındayken, O gücümü kırdı,+

Ömrümü kısalttı.+

24 “Ey Tanrım” dedim,

“Ömrümün yarısında beni silip atma,+

Senin yılların nesiller boyu sürer.+

25 Uzun zaman önce yerin temellerini Sen attın,+

Gökler de elinin eseri.+

26 Sen hep var olacaksın; oysa onlar yok olur gider,+

Bir giysi gibi eskirler,+

Devirlerini bitirirler, onları bir kaftan gibi değiştirirsin.+

27 Sen ise hep aynısın, yılların hiç bitmeyecek.+

28 Kullarının çocukları yurtlarında yaşayacak+

Ve soyları daima Senin önünde duracak.”+

Davut’un mezmuru.

103 Yehova’ya şükret ey gönlüm,+

Bütün varlığım O’nun kutsal ismine şükretsin.+

2 Yehova’ya şükret ey gönlüm,

O’nun yaptıklarının hiçbirini unutma,+

3 O ki, bütün suçlarını affeden,+

Bütün dertlerine şifa verendir;+

4 Hayatını ölüm çukurundan kurtarır,+

Seni vefalı sevgi ve merhametle taçlandırır;+

5 Ömrünü iyiliklere doyuran,+

Gençliğini bir kartalınki gibi tazeleyen O’dur.+

6 Yehova’nın işleri hep doğruluk uğrunadır,+

Hükümleri de mağdurlar yararınadır.+

7 O Kendi yolunu Musa’ya,+

İşlerini de İsrailoğullarına gösterdi.+

8 Yehova merhametli, lütufkârdır,+

Çabuk öfkelenmez, vefalı sevgisi büyüktür.+

9 Sürekli hata aramaz,+

Devirlerce kızgınlık beslemez.+

10 Bize günahlarımıza göre davranmadı,+

Suçlarımızın hak ettiği karşılığı vermedi.+

11 Çünkü gökler yerden ne kadar yüksekse,+

O’ndan korkanlara vefası da öyle yücedir.+

12 Gündoğusu günbatısından ne kadar uzaksa,+

Suçlarımızı bizden o kadar uzaklaştırdı.+

13 Baba evlatlarına nasıl merhamet gösterirse,+

Yehova da Kendisinden korkanlara öyle merhamet gösterir.+

14 Çünkü yapımızı iyi bilir+

Ve toprak olduğumuzu unutmaz.+

15 Ölümlü insanın ömrü yeşil otunkine benzer,+

Kırlarda açan çiçeğinki gibi kısa sürer.+

16 Bir rüzgâr esmeye görsün, yok olur gider;+

Yerine yurduna yabancı olur.+

17 Fakat Yehova’nın vefalı sevgisi

Devirler boyunca+ Kendisinden korkanlarladır,+

Doğruluğunu onların torunlarına da gösterir,+

18 Ahdine bağlı kalanlara+

Ve emirlerini hiç unutmadan uygulayanlara.+

19 Yehova tahtını göklerde pekiştirdi,+

Yönetimi her şeye egemen oldu.+

20 O’nun sözünü dinleyip+ emrini yerine getiren

Güçlü melekleri,+ Yehova’ya şükredin.+

21 Yehova’ya şükredin bütün orduları,+

O’nun isteğini yapan hizmetkârları.+

22 O’nun egemenliğindeki her yerde,+

Siz bütün eserleri, Yehova’ya şükredin.+

Yehova’ya şükret ey gönlüm.+

104 Yehova’ya şükret ey gönlüm.+

Sen çok büyüksün Yehova Tanrım,+

İtibarı ve görkemi kuşanmışsın.+

2 Gökleri bir çadır gibi geren,+

Işığa bir giysi gibi bürünen Sensin,+

3 Yukarıdaki odalarını sular üzerine kuran,*+

Bulutları Kendine araba yapan,+

Rüzgârın kanatları üzerinde gezen Sensin.+

4 Meleklerini rüzgâr,*+

Hizmetkârlarını, yiyip bitiren bir ateş yaparsın.+

5 Yeri sağlam temeller üzerine kurdun,+

Sonsuza dek, asla sarsılmayacak.+

6 Engin suları ona giysi gibi giydirdin+

Ve sular dağlar üzerinde duruyordu.+

7 Sen azarlayınca sular kaçmaya başladı,+

Sen gürleyince telaşa kapıldılar,

8 Ve onlar için hazırladığın yerlere kaçtılar.

Dağlar yükselmeye,+

Ovalar alçalmaya başladı.

9 Önlerine sınır koydun; öteye geçmesinler,+

Yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye.+

10 Sen vadilerden sular çıkarırsın,+

Dağlar arasında akar dururlar.

11 Onlar ki kırlardaki yaban hayvanlarına su verir,+

Zebralar+ orada susuzluğunu giderir.

12 Göklerin kuşları onların etrafına konar,+

Dallar arasında cıvıldaşır dururlar.+

13 Yukarıdaki odalarından dağları sularsın,+

Eserlerinin meyvesiyle yeryüzü doyar.+

14 Hayvanlar için yeşil ot çıkarır,+

İnsanlar yararlansın diye bitkiler verirsin.+

Öyle ki ölümlü insan ekmeğini topraktan çıkarsın,+

15 Yüreğini sevindiren şarap,+

Yüzünü ışıldatan yağ,+

Yüreğine can veren ekmek elde etsin.+

16 Yehova’nın ağaçları,

Kendi diktiği Lübnan sedirleri+ suya doydu,

17 Kuşlar onlarda yuva kurar,+

Leyleğin evi de ardıç ağacıdır.+

18 Yüce dağlar+ dağ keçileri içindir,+

Yalçın kayalıklar kaya damanlarına* sığınaktır.+

19 Belirli vakitler için ay yaratıldı,+

Güneş de batacağı yeri iyi bilir.+

20 Karanlığı getirirsin, gece olur,+

Ormanın bütün hayvanları o zaman ortaya çıkar.

21 Genç aslanlar av için kükrer,+

Tanrı’dan yiyeceklerini isterler.+

22 Gün ışığı belirince+ ortadan kaybolur,

İnlerine çekilip yatarlar.

23 O zaman insan işine gider,+

Akşama dek çalışır didinir.+

24 İşlerin ne çok, ey Yehova!+

Onların hepsini hikmetle yaptın,+

Yeryüzü Senin eserlerinle dolu.+

25 Şu deniz ne büyük, ne engin!+

İçinde sayısız canlı kaynaşır,+

Küçük ve büyük yaratıklar.+

26 Orada gemiler dolaşır,+

İçinde oynaşsın diye yarattığın+ Levyatan*+ da oradadır.

27 Zamanında yiyeceklerini veresin diye,+

Seni bekler hepsi.+

28 Ve onlara verdiklerini toplarlar,+

Elini açarsın, nimetlere doyarlar.+

29 Yüzünü gizlersin tedirginleşirler,+

Ruhlarını alırsın, ölür gider+

Ve toprağa dönerler.+

30 Ruhunu gönderirsin yaratılırlar,+

Ve yerin üzerini yenilersin.

31 Yehova’nın ihtişamı devirler boyu sürecek,+

Eserleri Yehova’ya sevinç verecek.+

32 O yeryüzüne bakar, yer titrer,+

Dağlara dokunur, tüterler.+

33 Ben ömrüm boyunca Yehova’ya ilahi okuyacağım,+

Yaşadıkça Tanrımı ezgilerle anacağım.+

34 Hakkındaki düşüncelerimden Rab hoşnut olsun,+

Ve ben hep Yehova’da sevinç bulayım.+

35 Yeryüzünden günahkârın kökü kazınacak,+

Kötüler artık orada barınmayacak.+

Yehova’ya şükret ey gönlüm. Yah’ı yüceltin!*+

105 Yehova’ya şükürler sunun, O’na adıyla yakarın,+

Yaptıklarını halklar arasında bildirin.+

2 O’nu ilahilerle, ezgilerle anın,+

Harika işlerini aklınızdan çıkarmayın.+

3 O’nun kutsal adı övüncünüz olsun.+

Yehova’ya yönelenlerin yüreği sevinçle dolsun.+

4 Yehova’nın rehberliğini arayın, O’nun gücünü dileyin.+

Her zaman O’ndan yardım bekleyin.*+

5 Yaptığı harika işleri hatırlayın,+

Mucizelerini, ağzından çıkan hükümleri unutmayın.+

6 Ey siz, kulu İbrahim’in soyu,+

Siz Yakup’un oğulları, seçtiği kulları!+

7 O, Tanrımız Yehova’dır,+

Hükümleri tüm yeryüzünde geçerlidir.+

8 Devirler geçse yaptığı ahdi,

Binlerce nesil geçse verdiği emri hatırlar.+

9 İbrahim’le yaptığı ahdi,+

İshak’a ettiği yemini unutmaz.+

10 Bunu Yakup için bir kural,

İsrail için devirlerce geçerli bir ahit kıldı,+

11 Ve “Sana miras olarak+

Kenan diyarını vereceğim” dedi.+

12 O sırada henüz birkaç kişiydiler,+

Evet, gurbette bir avuç yabancıydı onlar.+

13 Bir milletten öbürüne dolaşıp durdular,+

Bir krallıktan çıkıp başka memlekete girdiler.+

14 Onları mağdur ettirmedi,+

Onlar uğruna kralları azarladı,+

15 “Meshettiklerime dokunmayın,+

Peygamberlerime kötülük etmeyin” dedi.+

16 Ve memleket üzerine bir kıtlık getirdi,+

Bütün ekmek teknelerini* kırdı.+

17 Onların önü sıra bir adam gönderdi,

Bu, köle olarak satılan Yusuf’tu.+

18 Ayaklarını prangalarla yaraladılar,+

Onu demir zincirlere vurdular.+

19 Dedikleri yerine gelene dek,+

Yehova’nın sözü onu arıttı.+

20 Kral onu serbest bırakmak için,

Halkların hükümdarı onu salıvermek için adam gönderdi.+

21 Onu ev halkının efendisi yaptı,+

Bütün varlığını onun yönetimine bıraktı.+

22 Adamlarına canının istediği gibi hükmetsin,+

İhtiyarlarına da hikmet öğretsin diye.+

23 Ve İsrail Mısır’a geldi,+

Yakup, Ham’ın topraklarında yabancı olarak yaşadı.+

24 Tanrı halkını orada çoğalttı,+

Düşmanları karşısında gitgide güçlendirdi.+

25 Yüreklerinin değişmesine izin verdi ki, halkından nefret etsinler,+

Kullarına kurnazca davransınlar.+

26 Kulu Musa’yı,+

Seçtiği Harun’u+ gönderdi.

27 Kulları O’nun alametlerini gözler önüne serdiler,+

Ham’ın topraklarında mucizeler gösterdiler.+

28 Karanlığı gönderip her tarafı kararttı,+

Musa’yla Harun sözüne karşı gelmedi.+

29 Sularını kana döndürdü+

Ve balıklarını öldürdü.+

30 Tüm memleket kurbağalarla dolup taştı,+

Krallarının odalarına kadar girdiler.

31 Atsineklerinin gelmesini emretti;+

Ve bütün topraklarına tatarcıklar üşüştü.+

32 Yağmur yerine dolu yağdırdı,+

Topraklarına ateş püskürttü.+

33 Üzüm bağlarını, incir ağaçlarını vurdu,

Ülkelerindeki bütün ağaçları kırdı.+

34 Çekirgelerin gelmesini emretti,+

Ve sayısız yavru çekirge akın etti.+

35 Memleketteki bütün bitkileri,

Ve toprağın tüm ürününü yediler.+

36 Ve diyardaki bütün ilk çocukları,+

Kudretlerinin ilk meyvesini vurdu.+

37 Halkını altın ve gümüşle oradan çıkardı,+

Kabileleri arasında tökezleyen yoktu.

38 Gittiklerinde Mısırlılar sevindi,

Çünkü üzerlerine onların korkusu çökmüştü.+

39 Tanrı bulutu bir perde gibi gerdi,+

Geceyi aydınlatsın diye ateş verdi.+

40 İstediklerinde bıldırcın gönderdi,+

Onları göklerin ekmeğiyle doyurdu.+

41 Kayayı yardı, sular fışkırdı,+

Çorak topraklarda sular ırmak gibi aktı.+

42 Çünkü kulu İbrahim’e verdiği kutsal sözü hatırladı.+

43 Halkını coşkun bir sevinçle,+

Seçtiklerini sevinç nidalarıyla oradan çıkardı.+

44 Milletlerin topraklarını onlara verdi,+

Kavimlerin emeğinin ürününü onlar edindi ki,+

45 O’nun kurallarına uysunlar,+

Kanunlarına+ bağlı kalsınlar.

Yah’ı yüceltin!+

106 Yah’ı yüceltin!+

Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O iyidir;+

Vefalı sevgisi sonsuzdur.+

2 Yehova’nın görkemli işlerini kim anlatabilir,+

Kim O’nu yeterince övebilir?+

3 Ne mutlu adalet yolundan ayrılmayana,+

Her zaman doğru olanı yapana!+

4 Halkına lütfettiğinde beni an ey Yehova.+

Benimle ilgilen, kurtar beni.+

5 Öyle ki seçtiklerine+ gösterdiğin iyiliğini göreyim,

Milletinle birlikte sevineyim,+

Senin halkının övüncünü paylaşayım.+

6 Biz de atalarımız gibi günah işledik,+

Yanlış ve kötü işler yaptık.+

7 Mısır’daki atalarımız gibi davrandık,

Onlar ki, Senin harika işlerini kavrayamamıştı.+

Bol bol gösterdiğin yüce vefanı hatırlamamışlardı,+

Denizde, Kızıldeniz kıyısında isyan etmişlerdi.+

8 O ise Kendi adı uğruna,+

Kudreti bilinsin diye onları kurtardı.+

9 Bu yüzden Kızıldeniz’i azarladı, sular çekilmeye başladı;+

Ve onları derin sular arasından çölde yürütür gibi geçirdi.+

10 Kendilerinden nefret edenlerin elinden kurtardı+

Ve düşmanın avcundan çekip aldı.+

11 Sular hasımlarının üzerine kapandı,+

Bir teki bile hayatta kalmadı.+

12 O zaman sözüne iman ettiler,+

O’nu ilahilerle yücelttiler.+

13 Fakat yaptıklarını hemen unuttular,+

Öğüdünü beklemediler.+

14 Issız yerde bencil arzularını ortaya döktüler,+

Çölde Tanrı’yı sınadılar.+

15 O da istediklerini onlara verdi,+

Ama aralarına* kırıp geçiren bir hastalık gönderdi.+

16 Konaklama yerinde Musa’yı

Ve Yehova’nın kutsal kulu+ Harun’u kıskandılar.+

17 O zaman yer açıldı, Datan’ı yuttu,+

Abiram’ın ve yanına toplananların üzerine kapandı.+

18 Toplananlar arasına bir ateş girdi,+

Alevler kötüleri yalayıp yuttu.+

19 Sonra da Horeb’de buzağı yaptılar,+

Dökme putun önünde eğildiler.+

20 Tanrıları yerine,

Bir boğanın, ot yiyen bir hayvanın+ tasvirini yücelttiler.+

21 Kurtarıcı Tanrılarını unuttular,+

Mısır’da büyük işler yapanı,+

22 Ham’ın topraklarında harikalar,+

Kızıldeniz’de korkunç işler yapanı unuttular.+

23 Seçtiği kulu Musa,

Araya girip O’nun önünde durmasa,+

O’nu yıkıcı gazabından vazgeçirmese,+

Yok edilmelerini emredecekti.+

24 Bu güzel diyarı hor gördüler,+

O’nun sözüne iman etmediler.+

25 Çadırlarında homurdanıp durdular;+

Yehova’nın sesine kulak tıkadılar.+

26 O da elini kaldırdı,

Ve onları çölde yere sereceğine+ ant etti,+

27 Soylarını milletler arasında yere çalacak+

Ve onları başka topraklara dağıtacaktı.+

28 Sonra da Peor Baali’ne bağlandılar,+

Cansız şeylere sunulan kurbanları yediler.+

29 Yaptıklarıyla Tanrı’yı öfkelendirdiler,+

O da aralarına bir bela gönderdi.+

30 Finehas kalkıp müdahale etti+

Ve o zaman bela durdu.

31 Böylece nesiller ve devirler boyunca,

O doğru bir kişi sayıldı.+

32 Ayrıca Meriba sularında öfkeye yol açtılar,+

Onlar yüzünden Musa zarar gördü.+

33 Çünkü onu kızdırdılar,

O da düşünmeden konuşmaya başladı.+

34 Ve Yehova’nın emrettiği gibi,+

O halkları yok etmediler.+

35 Böylece diğer milletlerle karıştılar,+

Ve onların işlerini öğrenmeye başladılar.+

36 Onların putlarına tapındılar,+

Ve bu onlara bir tuzak oldu.+

37 Oğullarını ve kızlarını

Cinlere+ kurban ediyorlardı.+

38 Masumların kanını döküp durdular;+

Kenan putlarına kurban ettikleri

Oğullarının, kızlarının kanına girdiler.+

Ve döktükleri onca kanla diyarı kirlettiler.+

39 Yaptıklarıyla kendilerini de kirlettiler,+

Davranışlarıyla ahlaksızlığa battılar.+

40 Ve Yehova halkına öfkelendi,+

Kendi milletinden iğrendi.+

41 Kendilerinden nefret edenlerin hâkimiyetine girsinler diye,+

Onları defalarca milletlerin eline verdi,+

42 Ve düşmanları tarafından ezildiler,

Onların yönetimine boyun eğdiler.+

43 Onları birçok kez kurtardı,+

Fakat itaatsizlik yolundan ayrılmayıp başkaldırdılar+

Ve suçları yüzünden alçaltıldılar.+

44 Yine de yakarışlarını duyunca,+

Sıkıntılarıyla ilgilendi.+

45 Onlar uğrunda yaptığı ahdi hatırladı,+

Yüce vefasından ötürü onlara acıdı.+

46 Ve kendilerini tutsak edenlerin

Onlara merhamet etmesini sağladı.+

47 Kurtar bizi Tanrımız Yehova.+

Kutsal ismine şükürler sunalım,+

Seni kıvançla yüceltelim diye+

Hepimizi milletler arasından topla.+

48 İsrail’in Tanrısı Yehova’ya,

Devirler boyu şükürler olsun;+

Ve bütün halklar Amin, desin.+

Yah’ı yüceltin!+

BEŞİNCİ KİTAP

(Mezmur 107 - 150)

107 Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O iyidir;+

Vefalı sevgisi sonsuzdur.+

2 Böyle desin Yehova’nın kurtardıkları,+

Çünkü düşmanın elinden onları geri aldı,+

3 Başka ülkelerden bir araya topladı,+

Gündoğusundan ve günbatısından,+

Kuzeyden ve güneyden getirdi.+

4 Issız topraklarda, çölde, oradan oraya dolaştılar;+

Oturacakları şehre+ giden bir yol bulamadılar.

5 Acıktılar, susadılar;+

Hiçbirinde can kalmadı.+

6 Sıkıntıya düşünce Yehova’ya feryat ettiler,+

Onları çektikleri dertlerden kurtardı.+

7 Oturacakları bir şehre gelene dek,+

Onları doğru yolda yürüttü.+

8 Şükretsinler Yehova’ya vefalı sevgisinden ötürü,+

İnsanoğulları için yaptığı harikalardan dolayı.+

9 Çünkü susamış cana bol su verdi,+

Acıkmış canı nimetlerle doyurdu.+

10 Zincire vurulmuş, ıstırap içinde mahkûmlar,+

Karanlıkta, ölüm gölgesinde oturanlar vardı.+

11 Çünkü Tanrı’nın sözlerine isyan etmişler,+

Yüceler Yücesinin öğüdüne saygı göstermemişlerdi.+

12 Sıkıntılarla onlara baş eğdirdi,+

Tökezlediler, yardım eden yoktu.+

13 Sıkıntıya düşünce Yehova’ya yakardılar,+

Onları yine dertlerinden kurtardı.+

14 Bağlarını parçaladı+

Ve onları ölüm gölgesinden, karanlıktan çıkardı.+

15 Şükretsinler Yehova’ya vefalı sevgisinden ötürü,+

İnsanoğulları için yaptığı harikalardan dolayı.+

16 Çünkü tunç* kapıları kırdı,+

Demir sürgüleri parçaladı.+

17 İsyanları ve suçları yüzünden,+

Akılsızlar başlarına dert açmıştı.+

18 Canları her yiyecekten tiksinir olmuş,+

Ölümün kapılarına gelmişlerdi.+

19 Sıkıntıya düşünce Yehova’ya yakardılar,+

Onları yine dertlerinden kurtardı.+

20 Emretti, onları iyileştirdi,+

Düştükleri çukurdan kurtardı.+

21 Şükretsinler Yehova’ya vefalı sevgisinden ötürü,+

İnsanoğulları için yaptığı harikalardan dolayı.+

22 Şükran kurbanları sunsunlar+

Ve O’nun işlerini sevinç nidalarıyla duyursunlar.+

23 Gemilerle denize açılanlar,+

Engin sularda ticaret yapanlar,+

24 Onlar Yehova’nın işlerini,+

Derin sulardaki harikalarını,+

25 Bir sözüyle nasıl şiddetli rüzgâr çıkardığını,+

Ve dalgaları kabarttığını gördüler.+

26 Onlar göklere yükselir,

Ve diplere inerler,

Felaket yüzünden canları erir gider.+

27 Sarhoş gibi sallanır, sendeler dururlar,+

Bütün hikmetleri de boşa çıkar.+

28 Sıkıntıya düşünce Yehova’ya feryat ettiler,+

Ve onları dertlerinden kurtardı.+

29 Fırtınayı dindirir,+

Denizin dalgalarını yatıştırır.+

30 Ortalık yatışınca sevinirler,

O da onları diledikleri limana götürür.+

31 Şükretsinler Yehova’ya vefalı sevgisinden ötürü,+

İnsanoğulları için yaptığı harikalardan dolayı.+

32 Halkın cemaatinde O’nu yüceltsinler,+

Ve ihtiyar meclisinde övsünler.+

33 O ırmakları çöle,+

Taşkın suları kuru toprağa çevirir.+

34 Orada yaşayanların kötülüğünden ötürü,

Verimli toprakları tuz diyarına döndürür.+

35 Çölü sazlık göle çevirir,+

Susuz topraklarda sular akıtır.+

36 Yaşayacak bir şehir kursunlar diye,+

Açları oraya yerleştirir.+

37 Tarlalar eker, bağlar kurarlar+

Ve bereketli ürünü toplarlar.+

38 Çoğalsınlar diye onlara bereket verir,+

Sığırlarını da eksiltmez.+

39 Fakat sonra, baskı, felaket ve keder yüzünden+

Yine azalır, iki büklüm olurlar.+

40 Yolu izi olmayan yerlerde dolaşıp dursunlar diye,+

Soyluları utanca boğar.+

41 Fakat yoksulu sıkıntıdan esirger,+

Ailesini büyütür, bir sürü gibi çoğaltır.+

42 Dürüst insanlar bunu görüp sevinir,+

Kötüler ise ağızlarını kapatır.+

43 Hikmetli kişi kimdir? Bütün bunları göz önünde tutan+

Ve Yehova’nın vefalı işlerine dikkat eden.+

İlahi. Davut’un mezmuru.

108 Yürekten kararlıyım ey Tanrı.+

İlahiler, ezgiler söyleyeceğim,+

Gönlüm de susmayacak.+

2 Uyan ey telli sazım, sen de uyan ey lir.+

Seheri ben uyandırayım.+

3 Seni halklar arasında yüceltirim ey Yehova;+

Sana milletler arasında ilahi söylerim.+

4 Çünkü vefalı sevgin gökler üzerindedir,+

Sadakatin bulutlara erişir.+

5 Yüceliğin gökleri aşsın ey Tanrı;+

İhtişamın tüm yeryüzü üzerinde olsun.+

6 Sağ elinle kurtar beni, cevap ver,+

Ve sevdiklerin feraha çıksın.+

7 Kutsal Tanrı konuştu.+

“Sevinçle coşacağım, Sukkot Ovasını+ ölçüp böleceğim” dedi,

“Ve Şekem’i+ dilediğime pay olarak vereceğim.+

8 Gilead+ Benimdir, Manasse+ de Benim;

Efraim önderimin kalesi,+

Yahuda önderlik değneğimdir.+

9 Moab+ leğenimdir.+

Çarığımı Edom’a+ fırlatacağım.+

Filistiye’ye karşı+ zaferi haykıracağım.”+

10 Surlu şehre beni kim götürecek?+

Edom’a kadar kim bana yol gösterecek?+

11 Ey Tanrım Sen değil misin? Sen ki bizi terk ettin,+

Sen ki ordularımızdan desteğini çektin.+

12 Sıkıntıdan çıkmamıza yardım et ne olur,+

Çünkü insandan kurtuluş beklemek boştur.+

13 Biz tüm gücümüzü Tanrı’dan alırız,+

O düşmanlarımızı çiğner geçer.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

109 Ey yücelttiğim Tanrım,+ suskun kalma ne olur.+

2 Çünkü kötüler, hilekârlar bana diş gösteriyorlar.+

Hakkımda yalanlar söylüyorlar.+

3 Nefret dolu sözlerle etrafımı sardılar,+

Yok yere benimle kavga ediyorlar.+

4 Sevgime suçlamayla karşılık veriyorlar,+

Bense duama devam ediyorum.+

5 İyiliğime kötülükle,+

Sevgime nefretle karşılık veriyorlar.+

6 Kötü adamı onun başına koy,

Sağ yanında hep bir suçlayan+ olsun.

7 Yargılandığında kötülüğü ortaya çıksın,

Duası bir günah olsun.+

8 Ömrü kısa sürsün,+

Onun gözetim işini başkası alsın.+

9 Çocukları yetim,+

Karısı dul kalsın.+

10 Oğulları avare dolaşsın,+

Dilenip dursunlar,

Viranelerinden çıkıp yiyecek arasınlar.+

11 Varı yoğu tefecinin tuzağına düşsün,+

Emek verdiği ürünü yabancılar+ yağmalasın.+

12 Hiç kimseden vefa görmesin,+

Yetim kalan çocuklarına kimse sahip çıkmasın.

13 Soyu kesilsin,+

Sonraki nesilde adı silinip gitsin.+

14 Yehova atalarının suçunu ansın,+

Anasının günahı+ silinmesin.+

15 Suçları hep Yehova’nın önünde olsun,+

O da adını yeryüzünden söküp atsın.+

16 Çünkü o vefa göstermeyi unuttu,+

Mazlumu ve yoksulu,+

Yüreği kırık olanı öldürmek için+ peşine düştü.

17 Hep laneti sevdi,+ o da kendi başına geldi,+

Lütuf göstermekten hoşlanmadı,+

O da ondan uzaklaştı.+

18 Lanet bir giysi gibi üzerini örttü.+

Su gibi karnına girdi,+

Yağ gibi kemiklerine işledi.

19 O lanet, bir giysi gibi onu sarsın,+

Bir kuşak gibi hep beline dolansın.+

20 Beni suçlayana, bana hakaret edene,+

Yehova’nın karşılığı bu olsun,+

21 Fakat Sen Ulu+ Rab Yehova’sın.

Adın uğruna+ lütfet bana.

Kurtar beni, çünkü vefalı sevgin büyüktür.+

22 Ben mazlum ve yoksulum,+

Bağrımda yüreğim paramparça.+

23 Gün batınca yok olan gölge gibi geçip gidiyorum,+

Çekirge gibi silkelenip atılıyorum.

24 Dizlerim oruç tutmaktan+ titriyor,

Bedenim eriyip bitti, tenimde yağın ışıltısı kalmadı.+

25 Etrafıma yüzkarası oldum,+

Beni görünce başlarını sallıyorlar.+

26 Yardım et bana ey Yehova Tanrım;+

Vefalı sevginden ötürü kurtar beni.+

27 Onlar da bilsin ki bu Senin elin;+

Sen ey Yehova, bunu Sen yaptın.+

28 Onlar lanet okuyup dursun,+

Sen ise bana olan lütfunu bildir.+

Saldırıya geçtiler, fakat mahcup olsunlar,+

Ve Senin kulun sevinsin.+

29 Beni suçlayanlar rezilliğe bürünsün,+

Üzerlerine utancı kaftan gibi giysinler.+

30 Ağzımdan Yehova’ya övgüler dökülecek,+

Halklar arasında O’nu yücelteceğim.+

31 Çünkü O yoksulun sağında durur,+

Onu mahkûm edenlerden canını korur.

Davut’un mezmuru.

110 Yehova Efendime+ dedi ki,

“Ben düşmanlarını ayaklarının altına basamak yapıncaya dek+

Sağımda otur.”+

2 Yehova kudret asanı+ Sion’dan+ gönderecek,

“Git, düşmanlarının arasında hâkimiyet kur” diyecek.+

3 Sen ordularını topladığın gün,+ halkın+ kendini gönüllü olarak+ sunacak.

Gençlerin Sana, seherin bağrından* doğan çiy damlaları gibi,+

Göz alıcı bir kutsallık içinde+ gelecek.

4 Yehova yemin etti;+ kararından caymaz.+

“Sen Melkisedek usulüne göre,+

Devirler boyu kâhinsin!” dedi.+

5 Yehova senin sağındadır,+

Öfke günü geldiğinde, kralları paramparça edecek.+

6 Milletler arasında hükmünü gerçekleştirecek,+

Her yeri cesetlerle dolduracak.+

Kalabalık bir diyarın reisini paramparça edecek.+

7 Yol üzerindeki dereden su içecek,+

Bu yüzden başını dik tutacak.+

111 Yah’ı yüceltin!+

א [Alef]

Dürüst insanların meclisinde, onların topluluğunda+

ב [Bet]

Yehova’yı bütün yüreğimle yüceltirim.+

ג [Gimel]

2 Yehova’nın işleri büyüktür,+

ד [Dalet]

Onlardan zevk alanlar onları araştırır.+

ה [He]

3 O’nun yaptıkları+ itibarlı ve görkemlidir,+

ו [Vav]

Ve doğruluğu sonsuza dek sürer.+

ז [Zayin]

4 Harika işleriyle unutulmaz bir isim yaptı.+

ח [Het]

Yehova lütufkârdır, merhametlidir.+

ט [Tet]

5 Kendisinden korkanlara yiyecek verir.+

י [Yod]

Ahdini devirler boyu unutmaz.+

כ [Kaf]

6 Halkına milletlerin mirasını verirken,+

ל [Lamed]

İşlerinin gücünü onlara gösterdi.+

מ [Mem]

7 Elinin eserleri hakikat ve adalettir;+

נ [Nun]

Verdiği tüm buyruklar güvenilirdir,+

ס [Sameh]

8 Devirler boyu, sonsuza dek pekiştirilmişler,+

ע [Ayin]

Özlerinde hakikat ve doğruluk var.+

פ [Pe]

9 O yardım gönderip halkını kurtardı.+

צ [Tsade]

Ahdinin devirlerce sürmesini emretti.+

ק [Kof]

O’nun adı kutsaldır, korku uyandırır.+

ר [Reş]

10 Hikmet Yehova korkusuyla başlar.+

ש [Sin]

Emirlerine uyanlar sağgörülüdür,+

ת [Tav]

O sonsuza dek yüceltilmeli.+

112 Yah’ı yüceltin!+

א [Alef]

Ne mutlu Yehova’dan korkan insana,+

ב [Bet]

O’nun emirlerinden+ çok zevk alana!+

ג [Gimel]

2 Onun soyu yeryüzünde güçlenecek.+

ד [Dalet]

Dürüst insanların nesli nimetler görecek.+

ה [He]

3 Onun evinde değerli şeyler ve servet vardır;+

ו [Vav]

Doğruluğu da sonsuza dek kalır.+

ז [Zayin]

4 Dürüstler için karanlıkta doğan bir ışıktır,+

ח [Het]

Lütufkârdır, merhametli ve doğrudur.+

ט [Tet]

5 Lütfeden+ ve ödünç veren+ adam iyidir,

י [Yod]

İşlerini adaletle yürütür.+

כ [Kaf]

6 O asla sarsılmaz,+

ל [Lamed]

Doğru insanın adı devirler boyu unutulmaz.+

מ [Mem]

7 Kötü haberden de korkmaz,+

נ [Nun]

Yüreği kararlıdır,+ Yehova’ya güvenir.+

ס [Sameh]

8 Yüreği titremez,+ asla korkmaz,+

ע [Ayin]

Sonunda düşmanının düşüşünü görecektir.+

פ [Pe]

9 Çevresine bol bol dağıtır, yoksullara verir.+

צ [Tsade]

Doğruluğu sonsuza dek kalır.+

ק [Kof]

Gücü ve ihtişamı artar.+

ר [Reş]

10 Kötü adam bunu görünce sinirlenir.+

ש [Şin]

Diş gıcırdatır, için için kendini tüketir.+

ת [Tav]

Oysa kötülerin arzuları silinip gidecektir.+

113 Yah’ı yüceltin!+

Ey Yehova’nın kulları, O’nu yüceltin,+

Yehova’nın ismini yüceltin!+

2 Şimdi ve devirler boyunca,+

Yehova’nın ismine şükredilsin.+

3 Gündoğusundan günbatısına+

Yehova’nın ismi yüceltilecek.+

4 Yehova tüm milletler üzerinde yücedir,+

İhtişamı gökleri aşmıştır.+

5 Tanrımız Yehova gibisi var mı,+

Var mı O’nun gibi yücelerde oturan?+

6 Göklere ve yere bakmak için eğilir,+

7 Düşkünü topraktan kaldırır,+

Yoksulu kül yığınından çıkarır,+

8 Onu soyluların+ yanına,

Halkının ileri gelenleri+ arasına oturtur.

9 Kısır kadını bir eve yerleştirir,+

Çocuk sahibi sevinçli bir anne yapar.+

Yah’ı yüceltin!+

114 İsrail Mısır’dan çıktığında,+

Yakup evi anlaşılmaz bir dil konuşan halkın+ arasından ayrıldığında,

2 Yahuda O’nun kutsal yeri,+

İsrail saltanat diyarı oldu.+

3 Deniz olanları gördü, geri kaçtı,+

Ürdün Irmağı da geri geri aktı.+

4 Dağlar koç gibi zıpladı,+

Tepeler kuzu gibi sıçradı.

5 Ey deniz, sana ne oldu da kaçıyorsun,+

Sen Ürdün, neden geri geri akıyorsun?+

6 Ey dağlar, neden koç gibi zıplıyorsunuz,+

Siz tepeler, neden kuzu gibi sıçrıyorsunuz?+

7 Rabbin, Yakup’un Tanrısının önünde,

Acıyla kıvran ey yeryüzü.+

8 Çünkü O, kayayı sazlık göle çevirir,+

Çakmaktaşından su pınarı çıkarır.+

115 Biz bir şeye layık değiliz ey Yehova;+

Vefalı sevgin ve sadakatin+ uğruna,

Bizi değil Kendi adını yücelt.+

2 Neden milletler,+

“Nerede şimdi onların Tanrısı” desin?+

3 Bizim Tanrımız göklerde;+

Ve dilediği her şeyi yaptı.+

4 Onların putları ise gümüş ve altın,+

Hepsi insan elinin eseri.+

5 Ağızları var, konuşamazlar,+

Gözleri var, göremezler;+

6 Kulakları var, duyamazlar.+

Burunları var, koku alamazlar.+

7 Elleri var, dokunamazlar.+

Ayakları var, yürüyemezler;+

Boğazlarından ses çıkaramazlar.+

8 Onları yapanlar da,+

Onlara güvenenler de+ onlar gibi olacak.

9 Ey İsrail, sen Yehova’ya güven;+

O yardımcın ve kalkanındır.+

10 Ey Harun evi, sen Yehova’ya güven;+

O yardımcın ve kalkanındır.+

11 Siz Yehova’dan korkanlar, Yehova’ya güvenin;+

O yardımcınız ve kalkanınızdır.+

12 Yehova bizi andı; bize nimetler verecek,+

İsrail evine nimetler verecek,+

Harun evine nimetler verecek.+

13 Yehova Kendisinden korkanlara,+

Küçüklere ve büyüklere+ nimetler verecek.

14 Yehova sizi,+

Sizi ve oğullarınızı çoğaltacak.+

15 Siz Yehova’nın nimetlerini,+

Göğü ve yeri yaratanın+ bereketini görenlersiniz.

16 Gökler Yehova’nın gökleri,+

Fakat yeryüzünü insanoğullarına verdi.+

17 Ölüler, sessizlik diyarına inenler,+

Yah’ı yüceltemez.+

18 Fakat biz Yah’a şükredeceğiz,+

Şimdi ve devirler boyu.+

Yah’ı yüceltin!+

116 Yehova sesimi, yalvarışımı+ duyunca+

İçim sevgiyle dolar.

2 O bana kulak verdi,+

Ben de ömrüm boyunca O’na yakarırım.+

3 Ölüm ipleri etrafımı sarmıştı,+

Ölüler diyarının sıkıntısı beni bulmuştu,+

Derde ve kedere boğulmuştum.+

4 Fakat Yehova’ya adıyla yakardım;+

“Ah Yehova, kurtar canımı!” dedim.+

5 Yehova lütufkâr ve doğrudur,+

Tanrımız merhamet gösterir.+

6 Yehova deneyimsiz olanı korur.+

Takatim kalmamıştı, beni de kurtardı.+

7 Yeniden rahata kavuş ey gönlüm,+

Çünkü Yehova sana iyilik etti.+

8 O canımı ölümden kurtardı,+

Beni gözyaşı dökmekten, tökezlemekten kurtardı.+

9 Yaşayanlar diyarında,+ Yehova’nın huzurunda yürüyeceğim.+

10 İman ettim+ ve konuşmaya başladım,+

Büyük ıstıraplar içindeydim.

11 Telaşa kapılınca,+

“Her insan yalancı” dedim.+

12 Bana yaptığı iyilikler karşılığında

Yehova’ya ne vereyim?+

13 Büyük kurtuluş+ kâsesini alayım,

Ve Yehova’ya adıyla yakarayım.+

14 Yehova’ya adadığım adakları

O’nun halkının huzurunda yerine getireyim.+

15 Vefalı kullarının ölümü

Yehova’nın gözünde değerlidir.+

16 Ah Yehova,+

Ben Senin kulunum.+

Kulunum; hizmetçinin oğluyum.+

Beni saran bağları Sen çözdün.+

17 Sana şükran kurbanı sunacağım,+

Sana adınla yakaracağım ey Yehova.+

18 Yehova’ya adadığım adakları

O’nun halkının huzurunda yerine getireyim,+

19 Ey Yeruşalim, adaklarımı senin içinde,+

Yehova’nın evinin avlularında yerine getireyim.+

Yah’ı yüceltin!+

117 Yehova’yı yüceltin, tüm milletler;+

O’na övgüler sunun tüm boylar.+

2 Çünkü bize büyük vefa gösterdi,+

Yehova’nın sadakati+ devirler boyu sürer.

Yah’ı yüceltin!+

118 Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O iyidir;+

Vefalı sevgisi sonsuzdur.+

2 İsrail desin ki,

“Vefalı sevgisi sonsuzdur.”+

3 Harun evinden olanlar desin ki,+

“Vefalı sevgisi sonsuzdur.”+

4 Yehova’dan korkanlar desin ki,+

“Vefalı sevgisi sonsuzdur.”+

5 Sıkıntılar içindeyken Yah’a yakardım;+

Yah cevap verdi, beni feraha çıkardı.+

6 Yehova yanımda; ben korkmam.+

İnsan bana ne yapabilir?+

7 Benden nefret edenlerin düşüşünü görmem için,+

Yehova bana yardım edenlerin yanında.+

8 Yehova’ya sığınmak,+

İnsanoğluna güvenmekten iyidir.+

9 Yehova’ya sığınmak,+

Soylulara güvenmekten iyidir.+

10 Tüm milletler etrafımı sardı,+

Yehova’nın adıyla püskürttüm onları.+

11 Etrafımı sardılar, evet beni kuşattılar,+

Yehova’nın adıyla püskürttüm onları.

12 Arılar gibi başıma üşüştüler;+

Fakat çalı ateşi gibi sönüverdiler.+

Yehova’nın adıyla püskürttüm onları.+

13 Düşeyim diye ittiler,+

Fakat Yehova bana yardım etti.+

14 Yah sığınağım, gücüm,+

O beni kurtarır.+

15 Doğruların çadırlarından,+

Sevinç ve kurtuluş+ nidaları yükselir.+

Yehova sağ eliyle büyük gücünü gösterir.+

16 Yehova’nın sağ eli yükselir;+

Yehova sağ eliyle büyük gücünü gösterir.+

17 Ölmeyeyim, yaşayayım ki,+

Yah’ın işlerini bildireyim.+

18 Yah beni ağır şekilde terbiye etti,+

Fakat ölüme terk etmedi.+

19 Bana doğruluğun kapılarını açın,+

Oradan girip Yah’ı yücelteyim.+

20 Bu Yehova’nın kapısıdır,+

Oradan ancak doğrular girer.+

21 Seni yüceltirim, çünkü bana cevap verdin+

Ve benim kurtarıcım oldun.+

22 Yapı ustalarının reddettiği taş+

Köşenin baş taşı oldu.+

23 Bu Yehova’dandır,+

Ve bizim gözümüzde harikadır.+

24 O gün, Yehova’nın yarattığı gündür,+

Biz o gün sevinçli, neşeli olacağız.+

25 Ah Yehova, ne olur kurtar!+

Ah Yehova, ne olur başarılı kıl!+

26 Yehova’nın adıyla gelen kutlu olsun;+

Yehova’nın evinde size hayırdua ettik.+

27 Yehova kudretli Tanrı’dır,+

Bize ışık verir.+

Sunağın boynuzlarına kadar+

Bayram alayını+ dallarla süsleyin.+

28 Sen benim kudretli Tanrımsın, Sana övgüler sunarım;+

Seni yüceltirim ey Tanrım.+

29 Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O iyidir;+

Vefalı sevgisi sonsuzdur.+

א [Alef]

119 Ne mutlu temiz bir yaşam sürene,+

Yehova’nın kanunundan sapmayana.+

2 Ne mutlu O’nun hatırlatmalarına uyana,+

Bütün yüreğiyle O’na yönelene.+

3 O’nun yolunda yürüyenler+

Hiçbir haksızlık yapmaz.+

4 Sen buyruklar verdin,+

Onlara dikkatle uyulmasını emrettin.+

5 Keşke sağlam adımlarla yürüyüp+

Kurallarına uyabilsem!+

6 O zaman, Senin bütün emirlerine+ baktığımda

Mahcup olmam.+

7 Adil hükümlerini öğrenince,+

Seni dürüst bir yürekle yüceltirim.+

8 Senin kurallarına hep uyarım.+

Ne olur büsbütün terk etme beni.+

ב [Bet]

9 Bir genç+ yolunu nasıl temiz tutar?

Senin sözüne göre kendine dikkat ederek.+

10 Bütün yüreğimle Sana yöneldim,+

Emirlerinden sapmama izin verme.+

11 Sana karşı günah işlememek için,+

Sözlerini yüreğimde sakladım.+

12 Sana şükürler olsun ey Yehova,

Bana kurallarını öğret.+

13 Ağzından çıkan bütün hükümleri,+

Benim dilim bildirdi.+

14 Hatırlatmalarının rehberliğinde yürürken,

Her tür servete sahipmişim gibi sevindim.+

15 Ben hep buyruklarını düşüneceğim,+

Yollarına dikkat edeceğim.+

16 Çünkü yasalarına sevgiyle bağlıyım,+

Sözünü unutmam.+

ג [Gimel]

17 Bu kuluna iyilik et ki yaşayayım+

Ve Senin sözünü tutayım.+

18 Gözlerimi aç da

Kanunundaki+ harikalara bakayım.+

19 Bu diyarda bir garipten başka neyim,+

Emirlerini+ saklama benden.

20 Senin hükümlerinin özlemiyle+

İçim yanıp tutuşuyor.+

21 Sen o lanetli küstahları,+

Emirlerinden sapanları+ azarladın.

22 Utancı ve hakareti üzerimden kaldır,+

Çünkü hatırlatmalarına bağlı kaldım.+

23 Önderler oturdu, aralarında bana karşı konuştular.+

Fakat kulun hep Senin kurallarını düşünür.+

24 Senin hatırlatmalarını da çok severim,+

Bana akıl veren onlardır.+

ד [Dalet]

25 Neredeyse toprak olacağım,+

Verdiğin sözden ötürü yaşat beni.+

26 Bana cevap veresin diye bütün yaptıklarımı anlattım,+

Kurallarını öğret bana.+

27 Buyruklarının gösterdiği yolu öğret ki,+

Harika işlerin üzerinde düşüneyim.+

28 Kederden gözüme uyku girmiyor,+

Verdiğin sözden ötürü ayağa kaldır beni.+

29 Sahtekârlık yolundan beni uzak tut,+

Kanununu öğreterek lütfet bana.+

30 Ben sadakat yolunu seçtim,+

Çünkü hükümlerini haklı gördüm.+

31 Beni utandırma ey Yehova.+

Hatırlatmalarına sımsıkı bağlandım.+

32 Emirlerinin öğrettiği yolda koşacağım,+

Çünkü Sen yüreğimde onlara yer açtın.+

ה [He]

33 Kurallarının yolunda eğit beni ey Yehova,+

Ben de sonuna kadar onlara bağlı kalayım.+

34 Beni anlayışlı kıl ki, kanununa uyayım+

Ve onu bütün yüreğimle uygulayayım.+

35 Beni emirlerinin yolunda yürüt,+

Çünkü bundan zevk alırım.+

36 Yüreğimi kazanca* değil,+

Hatırlatmalarına yönelt.+

37 Gözümü adi şeylerden çevir,+

Beni Kendi yolunda yaşat.+

38 Kuluna verdiğin sözleri yerine getir ki+

Senden korksun.+

39 Beni korkutan utancı sona erdir,+

Çünkü Senin hükümlerin doğrudur.+

40 Senin buyruklarını özlüyorum,+

Doğruluğundan ötürü yaşat beni.+

ז [Vav]

41 Vefalı sevgin bana erişsin,+

Verdiğin sözlerden ötürü kurtar beni ey Yehova.+

42 Ve bana hakaret edene verecek bir cevabım olsun,+

Çünkü sözüne güvendim.+

43 Hakikat sözünü dilimden büsbütün alma,+

Çünkü ben Senin hükmüne umut bağladım.+

44 Daima kanununa uyarım,+

Devirler boyu, sonsuza dek.+

45 Ben ferah yerlerde yürüyeceğim,+

Çünkü buyruklarını araştırdım.+

46 Senin hatırlatmalarını krallar önünde de söyleyeceğim,+

Asla utanmayacağım.+

47 Ve sevdiğim emirlerinde+

Zevk bulacağım.+

48 Sevdiğim emirlerinden+ ötürü ellerimi Sana açacağım

Ve Senin kurallarını düşüneceğim.+

ז [Zayin]

49 Kuluna verdiğin sözü hatırla,+

Bundan ötürü bekledim.+

50 Sıkıntılı günümde böyle teselli buldum,+

Çünkü Senin sözlerin yaşattı beni.+

51 Küstahlar benimle çok alay etti,+

Fakat Senin kanunundan sapmadım.+

52 Devirler önce verdiğin hükümleri andım,+

Ve teselli buldum, ey Yehova.+

53 Kanununu terk eden+ kötüler yüzünden,

Şiddetli bir öfke kaplıyor içimi.+

54 Şu gurbet evimde+

Senin kuralların bana ilahi oldu.+

55 Kanununa hep uymak için,+

Geceleyin adını anarım ey Yehova.+

56 İşte bütün bunları yaşadım,

Çünkü Senin buyruklarından çıkmadım.+

ח [Het]

57 Benim payım Sensin Yehova,+

Sözünü tutmaya ant ettim.+

58 Bütün yüreğimle Sana yakardım,+

Sözlerinden ötürü lütfet bana.+

59 Tuttuğum yolu düşündüm ki,+

Hatırlatmalarına göre adım atayım.+

60 Emirlerine uymak için,+

Çabuk davrandım, gecikmedim.+

61 Kötülerin ipleri etrafımı sardı.+

Fakat ben Senin kanununu unutmadım.+

62 Adil hükümlerinden+ ötürü şükretmek için

Gece yarıları kalkarım.+

63 Senden korkanların, buyruklarını tutanların+

Hepsine arkadaşım ben.+

64 Yeryüzü vefalı sevginle dolu ey Yehova.+

Kurallarını öğret bana.+

ט [Tet]

65 Sözünü tuttun ey Yehova,+

Bu kuluna çok iyi davrandın.+

66 Bana iyilik,+ sağduyu+ ve bilgi+ öğret,

Çünkü emirlerine iman ettim.+

67 İstemeden günah işlemiştim ve sıkıntıya düşmüştüm,+

Fakat şimdi sözlerini tutuyorum.+

68 Sen iyisin, iyilik edersin.+

Kurallarını öğret bana.+

69 Küstahlar yalanlarla beni karaladı.+

Ben ise buyruklarına bütün yüreğimle uyarım.+

70 Onların yüreği yağlanıp duyarsızlaşmış,+

Ben ise kanununa sevgiyle bağlıyım.+

71 Senin kurallarını öğrenmek için,+

Sıkıntı çekmem iyidir.+

72 Ağzından çıkan kanun+ benim için iyidir,+

Binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir.+

י [Yod]

73 Beni Senin ellerin yarattı; onlar biçimlendirdi.+

Bana anlayış ver ki emirlerini öğreneyim.+

74 Senden korkanlar beni gördü ve sevindi,+

Çünkü ben Senin sözüne umut bağladım.+

75 Senin hükümlerin adil ey Yehova, iyi bilirim,+

Beni terbiye ederken de sadakatini gösterdin.+

76 Bu kuluna verdiğin sözlerden ötürü,+

Vefalı sevgin beni teselli etsin ne olur.+

77 Merhametin bana erişsin ki yaşayayım,+

Kanununa sevgiyle bağlıyım.+

78 Beni yok yere aldatan küstahlar utansın,+

Ben ise hep Senin buyruklarını düşünürüm.+

79 Senden korkanlar

Ve hatırlatmalarını+ bilenler bana gelsin.+

80 Utanç duymamak için,+

Yüreğim kurallarına kusursuz şekilde uysun.+

כ [Kaf]

81 Kurtaracağın günü görmeye can atıyorum,+

Çünkü Senin sözüne umut bağladım.+

82 “Beni ne zaman teselli edeceksin?” diyerek+

Sözlerini beklemekten gözümün feri söndü,+

83 Dumanda kurumuş tuluma+ döndüm.

Fakat Senin kurallarını unutmadım.+

84 Bu kulun daha ne kadar bekleyecek?+

Bana zulmedenlere ne zaman hükmedeceksin?+

85 Kanununa uymayan küstahlar+

Kuyumu kazıyorlar.+

86 Senin bütün emirlerin güvenilirdir.+

Yardımıma gel, bana yok yere zulmediyorlar.+

87 Az kalsın beni yeryüzünden silip atacaklardı,+

Fakat ben, Senin buyruklarından sapmadım.+

88 Vefalı sevginden ötürü beni yaşat ki,+

Ağzından çıkan hatırlatmalara uyayım.+

ל [Lamed]

89 Senin sözün göklerde,+

Devirler boyu durur ey Yehova.+

90 Sadakatin nesiller boyu sürer,+

Sapasağlam dursun diye yeri Sen pekiştirdin.+

91 Hepsi Senin hizmetinde,+

Koyduğun hükümlerden ötürü hâlâ yerlerinde.+

92 Kanununa sevgiyle bağlı olmasam,+

Sıkıntılar içinde tükenir giderdim.+

93 Buyruklarını hiçbir zaman unutmam,+

Çünkü beni onlarla yaşattın.+

94 Ben Sana aitim, kurtar beni,+

Çünkü buyruklarını araştırdım.+

95 Kötüler beni yok etmek için bekliyor.+

Fakat ben hatırlatmalarına dikkat ediyorum.+

96 Her kusursuz şeyin bir sonu olduğunu gördüm.+

Fakat Senin emirlerine sınır yoktur.

מ [Mem]

97 Kanununu öyle severim ki,+

Bütün gün onu düşünürüm.+

98 Emirlerin beni düşmanlarımdan daha hikmetli kılar+

Çünkü daima benimledir onlar.+

99 Öğretmenlerimden daha derin bir anlayış edindim,+

Çünkü hep hatırlatmalarını düşünüyorum.+

100 Büyüklerimden daha akıllı davrandım,+

Çünkü buyruklarına bağlı kaldım.+

101 Senin sözünü tutmak için,+

Adımlarımı her kötü yoldan sakındım.+

102 Senin hükümlerinden sapmadım,+

Çünkü beni Sen eğittin.+

103 Sözlerin ağzımda eridi,

Damağıma baldan da tatlı geldi.+

104 Buyrukların sayesinde akıllıca davranıyorum.+

Bu yüzden her yalan yoldan nefret ediyorum.+

נ [Nun]

105 Sözün adımlarım için kandil,+

Yolum için ışıktır.+

106 Senin adil hükümlerine uymak için+

Ant ettim ve andımı yerine getireceğim.+

107 Çok sıkıntılar çektim,+

Ey Yehova, verdiğin sözden ötürü yaşat beni.+

108 Ey Yehova, ağzımdan çıkan gönüllü sunulardan hoşnut ol,+

Ne olur hükümlerini öğret bana.+

109 Canım her an tehlikede;+

Fakat kanununu unutmuyorum.+

110 Kötüler bana tuzak kurdu,+

Fakat buyruklarından sapmadım.+

111 Hatırlatmalarını daima kendime mal ettim,+

Çünkü yüreğimin sevinci onlardır.+

112 Senin kurallarına uymaya yüreğimi hazırladım,+

Daima, sonuna kadar.+

ס [Sameh]

113 İki yana yalpalayanlardan* nefret ettim,+

Fakat Senin kanununu sevdim.+

114 Sen benim sığınağım ve kalkanımsın,+

Çünkü sözüne umut bağladım.+

115 Ey kötüler benden uzak durun ki,+

Tanrımın emirlerini yerine getireyim.+

116 Verdiğin sözlerden ötürü beni destekle de yaşayayım,+

Ve ümidimden dolayı beni utandırma.+

117 Bana destek ol ki kurtulayım,+

Senin kurallarından gözümü ayırmayacağım.+

118 Kurallarından sapanları savurup attın,+

Çünkü onlar hilekâr ve sahtekârdır.+

119 Dünyanın bütün kötülerini cüruf gibi atarsın,+

Hatırlatlamalarını bu yüzden seviyorum.+

120 Senin dehşetinden bedenim ürperiyor;+

Hükümlerinden ötürü korku içindeyim.+

ע [Ayin]

121 Ben adil ve doğru olanı yaptım,+

Ne olur hakkımı yiyenlerin eline bırakma beni!+

122 Bu kulunun iyiliğinin güvencesi ol,+

Küstahlar hakkımı yemesin.+

123 Kurtaracağın günü, adil sözlerinin yerine gelmesini beklemekten,+

Gözlerimin feri söndü.+

124 Bu kuluna vefalı sevgine göre davran+

Ve kurallarını öğret bana.+

125 Ben Senin kulunum.+ Beni anlayışlı kıl ki,+

Hatırlatmalarını kavrayayım.+

126 Ey Yehova, harekete geçmenin zamanı geldi,+

Çünkü Senin kanununu çiğniyorlar.+

127 Ben ise emirlerini,

Altından, saf altından+ da çok seviyorum.+

128 Bu yüzden her konudaki buyrukların benim için doğrudur;+

Her yalan yoldan nefret ediyorum.+

פ [Pe]

129 Hatırlatmaların ne harika!+

Bu yüzden onlara uyarım.+

130 Sözün açıklanınca ışık saçılır,+

Ve deneyimsiz kişi anlayış kazanır.+

131 Ağzım açık, soluk soluğayım,+

Çünkü emirlerini özlüyorum.+

132 Adını sevenler hakkındaki hükmüne göre,+

Halime bak da lütfet.+

133 Sözlerinin izinde adımlarımı pekiştir,+

Hiçbir kötülük bana hâkim olmasın.+

134 Hakkımı yiyen insanlardan kurtar beni,+

Senin buyruklarına uyayım.+

135 Bu kuluna yüzünün ışığını göster,+

Kurallarını öğret bana.+

136 Gözyaşlarım sel gibi akıyor,+

Çünkü insanlar Senin kanununa uymuyor.+

צ [Tsade]

137 Sen adilsin ey Yehova,+

Hükümlerin de doğru.+

138 Hatırlatmalarına uymamızı+

Doğrulukla ve büyük bir sadakatle+ emrettin.

139 Gayretim beni yedi bitirdi,+

Çünkü düşmanlarım Senin sözünü unuttu.+

140 Sözlerin öylesine saf ki,+

Bu kulun onları çok seviyor.+

141 Önemsizim, hor görülüyorum.+

Fakat buyruklarını unutmuyorum.+

142 Senin doğruluğun ebedi doğruluktur,+

Kanunun da hakikattir.+

143 Sıkıntılar, zorluklar peşimi bırakmıyor.+

Fakat ben emirlerine sevgiyle bağlıyım.+

144 Hatırlatmaların daima doğru.+

Beni anlayışlı kıl ki yaşayayım.+

ק [Kof]

145 Tüm yüreğimle yakardım.+ Cevap ver ey Yehova!+

Senin kurallarına hep uyacağım.+

146 Sana yakarıyorum, ne olur kurtar beni!+

Senin hatırlatmalarına bağlı kalacağım.+

147 Yardım için yakarayım diye, gün ağarmadan+ kalktım.+

Çünkü Senin sözüne umut bağladım.+

148 Sözlerini düşünmek için,+

Gece boyu gözümü yummadım.+

149 Vefalı sevginden ötürü sesimi duy,+

Ey Yehova, verdiğin hükümden ötürü yaşat beni.+

150 Edepsizliğe düşkün olanlar+ üzerime geliyor,

Senin kanunundan uzaklaşıyorlar.+

151 Sen kullarına yakınsın ey Yehova+

Ve bütün emirlerin hakikat.+

152 Senin hatırlatmalarını+ çoktandır bilirim,

Onları ebedi temeller üzerine kurdun.+

ר [Reş]

153 Sıkıntımı gör, kurtar beni+

Çünkü Senin kanununu unutmadım.+

154 Davamı gör, kurtar,+

Verdiğin sözlerden ötürü yaşat beni.+

155 Kurtuluş kötülerden uzaktır,+

Çünkü Senin kurallarını araştırmazlar.+

156 Merhametin çok büyük ey Yehova.+

Verdiğin hükümlerden ötürü yaşat beni.+

157 Bana zulmedenler, düşmanlarım öyle çok ki.+

Fakat ben Senin hatırlatmalarından sapmadım.+

158 Hainlik edenleri gördüm+

Ve tiksindim; çünkü Senin sözlerine uymuyorlar.+

159 Buyruklarını ne çok sevdiğimi gör.+

Ey Yehova, vefalı sevginden ötürü yaşat beni.+

160 Sözünün özü hakikattir,+

Ve adil hükümlerinin tümü ebedidir.+

ש [Sin] ya da [Şin]

161 Önderler bana yok yere zulmediyor,+

Fakat yüreğim Senin sözünden korkuyor.+

162 Büyük ganimet bulmuş adam gibi,+

Sözlerinle sevinç bulurum.+

163 Sahtekârlıktan nefret ederim,+ tiksinirim.+

Fakat Senin kanununu severim.+

164 Adil hükümlerinden ötürü,+

Günde yedi kez Sana şükrederim.+

165 Kanununu sevenlerin barışı bol olur,+

Onları hiçbir şey tökezletmez.+

166 Sağlayacağın kurtuluşa umut bağladım ey Yehova,+

Ve emirlerini yerine getirdim.+

167 Hatırlatmalarına uyarım+

Ve onları çok severim.+

168 Senin buyruklarına ve hatırlatmalarına bağlı kaldım,+

Çünkü bütün işlerim gözünün önünde.+

ת [Tav]

169 Yakarışım huzuruna ersin ey Yehova,+

Verdiğin sözden ötürü anlayışlı kıl beni.+

170 Lütuf dileğim huzuruna erişsin,+

Verdiğin sözlerden ötürü kurtar beni.+

171 Dudaklarımdan Sana şükürler dökülsün,+

Çünkü kurallarını bana öğretiyorsun.+

172 Dilim sözlerini ilahilerle ansın,+

Çünkü bütün emirlerin doğru.+

173 Elin yardımıma hazır olsun,+

Çünkü ben Senin buyruklarını seçtim.+

174 Beni kurtaracağın günü özlemle bekledim,+

Ey Yehova, kanununa sevgiyle bağlıyım.+

175 Yaşadıkça Sana şükredeyim,+

Ve hükümlerin yardımcım olsun.+

176 Kaybolmuş bir koyun gibi dolanıyorum.+ Ne olur bu kulunu ara,+

Çünkü emirlerini unutmuyorum.+

Şehre çıkış ilahisi.

120 Sıkıntıdayken Yehova’ya yakardım+

Ve bana cevap verdi.+

2 Ey Yehova, kurtar canımı sahtekâr ağızdan,+

Hilekâr dilden.+

3 Ey hilekâr dil,+ biliyor musun

Sana ne verilecek, eline geçen ne olacak?

4 Yiğidin sivri okları,+

Ve süpürgeçalısının* yanan korları.+

5 Vay halime, çünkü Meşek’te+ garip kaldım,

Kedar çadırları+ arasına çadır kurdum.

6 Çok uzun zamandır

Barıştan nefret edenler arasında+ oturuyorum.+

7 Ben barış istiyorum;+ fakat ne zaman bundan söz etsem

Onlar savaşa hazırlanıyor.+

Şehre çıkış ilahisi.

121 Gözümü dağlara+ dikiyorum,

Yardımım nereden gelecek?+

2 Yardımım, göğü ve yeri yaratan+

Yehova’dan gelir.+

3 Ayaklarının sendelemesine O asla izin vermez,+

Seni koruyan asla uyuklamaz.+

4 İsrail’in koruyucusu+

Ne uyur, ne de uyuklar.+

5 Yehova seni korur.+

Yehova sağ yanında+ gölgendir.+

6 Gündüzün güneş,+

Geceleyin ay ışığı sana dokunmaz.+

7 Yehova seni her beladan korur.+

Canını gözetir.+

8 Senin gidişini, gelişini+

Şimdi ve daima Yehova gözetir.+

Davut’un, şehre çıkış ilahisi.

122 Bana “Yehova’nın evine+ gidelim”+

Dediklerinde çok sevindim.+

2 Senin kapılarından içeri ayak bastık,+

Ey Yeruşalim.+

3 Tek bir yapı gibi inşa edilmiş,+

Bir bütün olmuş Yeruşalim şehri.+

4 Kabileler gelsin,+

Yah’ın kabileleri yukarı çıksın,+

İsrail’e verilen hatırlatmaya+ göre

Yehova’nın ismine şükürler sunsun diye.+

5 Çünkü orada hüküm tahtları kurulmuş,+

Davut evinin tahtları.+

6 Sizler Yeruşalim’e barış dileyin,+

Ey şehir, seni sevenler kaygıdan uzak olsun.+

7 Savunma duvarları+ arkasında hep barışta ol,

Burçlarının içinde kaygıdan uzak kal.+

8 Ve şimdi, kardeşlerim ve arkadaşlarım uğruna,+

“Hep barış içinde ol” diyorum.+

9 Tanrımız Yehova’nın evi uğruna+

Sana hep iyilik diliyorum.+

Şehre çıkış ilahisi.

123 Ey Sen göklerde oturan,+

Gözlerimi Sana dikiyorum.+

2 Nasıl hizmetkâr efendisinin eline,+

Hizmetçi hanımının eline bakarsa;+

Biz de Tanrımız Yehova’ya bakar,+

O’ndan lütuf bekleriz.+

3 Bize lütfet ey Yehova, bize lütfet,+

Uğradığımız hakaretler canımıza yetti.+

4 Rahat içinde yaşayanların alayları,+

Kibirlilerin hakareti canımıza yetti.+

Davut’un, şehre çıkış ilahisi.

124 İsrail şimdi desin ki,+

“Yehova bizimle olmasaydı,+

2 İnsanlar üzerimize yürüdüğünde,+

Yehova bizimle olmasaydı,+

3 Bize karşı öfkeleri kabardığında+

Bizi diri diri yutarlardı.+

4 Sular silip süpürür+

Seller ezer geçerdi bizi.*+

5 Kabaran sular

Ezer geçerdi bizi.+

6 Yehova’ya şükrolsun,

Bizi onlara yem+ etmedi.+

7 Avcıların tuzağından kurtulan+

Kuş gibiydi canımız.+

Tuzak kırıldı,+

Biz de kaçıp kurtulduk.+

8 Göğü ve yeri yaratanın,+

Yehova’nın adıdır yardımcımız.”+

Şehre çıkış ilahisi.

125 Yehova’ya güvenenler+ Sion Dağı gibidir,+

Sarsılmaz, devirler boyu ayakta kalırlar.+

2 Yeruşalim’in çevresini saran dağlar gibi,+

Yehova da halkının çevresini sarar,+

Şimdi ve devirler boyu.+

3 Doğrular suça el uzatmasın diye,+

Kötülük asası doğruların toprağında kalmaz.+

4 İyilere, yürekten dürüst olanlara+

İyilik et, ey Yehova.+

5 Çarpık yollara sapanları,+

Yehova hainlerle birlikte kovacak.+

İsrail üzerine barış olsun.+

Şehre çıkış ilahisi.

126 Yehova Sion’un sürgünlerini toplayıp geri getirdiğinde,+

Sanki rüyada gibiydik.+

2 O zaman ağzımız gülüşlerle,+

Dilimiz sevinç nidalarıyla dolmuştu.+

O zaman milletler arasında denildi ki,+

“Yehova onlar için büyük işler yaptı.”+

3 Evet, Yehova bizim için büyük işler yaptı,+

İçimiz sevinçle doldu.+

4 Sürgündeki kardeşlerimizi geri getir ey Yehova,+

Necef’e, yataklarına döndürdüğün sular gibi.+

5 Gözyaşı dökerek tohum eken,+

Sevinç nidalarıyla ürün biçecek.+

6 Tohum torbasını alıp+

Ağlayarak giden,+

Demetlerini yüklenip+

Sevinç nidalarıyla dönecek.+

Süleyman’ın, şehre çıkış ilahisi.

127 Evi Yehova inşa etmezse,+

Ustaların çalışıp didinmesi boşunadır.+

Şehri Yehova korumazsa,+

Bekçinin uyanık durması boşunadır.+

2 Sizin erken kalkmanız,+

Geç vakitlere dek ayakta kalmanız,+

Zahmetle ekmek yemeniz boşunadır.+

Rahat uykuyu O ancak sevdiğine verir.+

3 Çocuklar* Yehova’dan mirastır;+

Rahmin ürünü bir ödüldür.+

4 İnsanın gençliğinde doğan çocuklar,+

Yiğidin elindeki oklar gibidir.+

5 Ok kılıfı onlarla dolu+ olan adama ne mutlu!

Düşmanla şehir kapısında konuştukları için

Utanç duymazlar.+

Şehre çıkış ilahisi.

128 Ne mutlu Yehova’dan korkan,+

O’nun yolunda yürüyen herkese!+

2 Çünkü kendi elinin emeğini yersin,+

Mutlu olursun ve iyilik bulursun.+

3 Evinin içinde karın,

Meyveli asma gibi olur.+

Sofranın etrafında oğulların zeytin fidanları gibi olur.+

4 İşte Yehova’dan korkan adam+

Böyle bereket görür.+

5 Yehova sana Sion’dan nimetler versin+

Ve ömrün boyunca Yeruşalim’i refah içinde gör.+

6 Oğullarının oğullarını gör.+

İsrail üzerine barış olsun!+

Şehre çıkış ilahisi.

129 “Gençliğimden beri bana çok düşmanlık ettiler”+

Desin İsrail,+

2 “Gençliğimden beri bana çok düşmanlık ettiler,+

Ama üstün gelemediler.+

3 Çiftçiler sırtımda saban sürdü,+

Uzun yarıklar açtılar.

4 Fakat Yehova adildir.+

Kötülerin iplerini parçaladı.+

5 Sion’dan nefret edenlerin hepsi,+

Utanç içinde geri dönecekler.+

6 Damlarda biten,

Koparılmadan kuruyup giden+ yeşil ot gibi olacaklar.+

7 O ot ki biçenin avcunu,

Demet toplayanın kucağını doldurmaz.+

8 Oradan gelip geçenler de,

“Yehova’nın bereketi sizinle olsun.+

Yehova’nın adıyla size hayırdua ederiz”+ demezler.

Şehre çıkış ilahisi.

130 Ey Yehova, Sana derinlikler içinden yakarıyorum.+

2 Sesimi duy ey Yehova,+

Kulağın yakarışlarıma açık olsun.+

3 Sen suçları dikkate alsaydın+ ey Yah,

Ey Yehova, kim ayakta kalırdı?+

4 Fakat Sen gerçekten bağışlayıcısın,+

Öyle ki Senden korkulsun.+

5 Ümidim Sende ey Yehova, canım Sana ümit bağladı,+

Senin sözünü bekliyorum.+

6 Sabahı bekleyen gözcüden,+

Sabahı gözleyenlerden çok+

Canım Yehova’yı bekliyor.+

7 İsrail hep Yehova’yı beklesin,+

Çünkü Yehova’da vefalı sevgi vardır,+

Her zaman kurtarmaya isteklidir.+

8 İsrail’i bütün suçlarından bedelle kurtaracaktır.+

Davut’un, şehre çıkış ilahisi.

131 Ey Yehova, yüreğim kibirlenmedi,+

Gözüm de yükseklerde değil.+

Ne büyük şeyler peşinde koştum,+

Ne de beni aşan şeylerin peşinde.+

2 Ana kucağında sütten kesilmiş çocuk gibi+

Gönlümü yatıştırdım, susturdum.+

Bağrımda gönlüm, sütten kesilmiş çocuk gibi.+

3 Ey İsrail, Yehova’yı bekle+

Şimdi ve daima.+

Şehre çıkış ilahisi.

132 Davut’u+ hatırla ey Yehova,

Nasıl defalarca aşağılandığını;+

2 Sana nasıl yemin ettiğini, ey Yehova,+

Yakup’un güçlü Tanrısına+ nasıl adak adadığını:+

3 “Evime,+ çadırıma gitmeyeceğim,

Yatağıma, sedirime+ çıkmayacağım” dedi,

4 “Gözüme uyku girmeyecek,+

Gözümü kırpmayacağım,+

5 Yehova’ya bir yer,+

Yakup’un güçlü Tanrısına+ görkemli bir çadır bulana dek.”

6 İşte! Efrata’dayken+ haberini aldık,

Onu ormanlık yerde bulduk.+

7 O’nun görkemli çadırına+ gidelim,

Ayaklarının basamağında eğilelim.+

8 Kalk ey Yehova,+ kudretinin sandığıyla+ birlikte

Kalıcı mekânına geç.+

9 Kâhinlerin doğruluğa sarınsın,+

Vefalı kulların sevinçle haykırsın.+

10 Kulun Davut’un hatırına,+

Mesihine yüz çevirme.+

11 Yehova Davut’a yemin etti,+

Kararından asla caymaz;+

“Senin soyundan+ birini,

Tahtına oturtacağım”+ dedi.

12 “Oğulların ahdime bağlı kalırsa+

Ve öğreteceğim hatırlatmalara uyarlarsa,+

Onların oğulları+ da senin tahtında

Sonsuza dek oturacaklar.”+

13 Çünkü Yehova Sion’u+ seçti,

Oturacağı yer orası olsun istedi:+

14 “Mekânım sonsuza dek burası”+ dedi,

“Burada oturacağım, çünkü onu istedim.+

15 Onun ambarlarını bereketli kılacağım,+

Yoksullarını ekmeğe doyuracağım.+

16 Kâhinlerine kurtuluş giydireceğim,+

Oradaki vefalı kullarım sevinçle haykıracak.

17 Davut’un kudretini* orada büyüteceğim,+

Mesihime orada bir kandil hazırladım.+

18 Düşmanlarına utanç giydireceğim,+

Fakat onun tacı+ gitgide parlayacak.”+

Davut’un, şehre çıkış ilahisi.

133 Kardeşlerin birlikte uyum içinde oturması

Ne hoş, ne güzel!+

2 Başa sürülen güzel yağ gibi,+

Sakaldan aşağı süzülen,

Harun’un sakalından,+

Giysisinin yakasına inen yağ gibi.+

3 Sion dağları+ üzerine inen

Hermon+ çiyi+ gibi.

Çünkü Yehova orada bereketin,+

Sonsuz yaşamın olmasını emretti.+

Şehre çıkış ilahisi.

134 Siz, Yehova’nın bütün kulları,+

Geceleri Yehova’nın evinde bekleyenler,+

Hepiniz Yehova’ya şükredin.+

2 Kutsallığınızı koruyarak ellerinizi açın+

Ve Yehova’ya şükredin.+

3 Göğü ve yeri yaratan+ Yehova,

Sana Sion’dan nimetler versin.+

135 Yah’ı yüceltin!+

Yehova’nın ismini yüceltin,+

O’na övgüler sunun, ey Yehova’nın kulları,+

2 Ey siz, Yehova’nın evinde,+

Tanrımızın evinin avlularında duranlar.+

3 Yah’ı yüceltin, çünkü Yehova iyidir.+

İsmine ilahiler söyleyin, çünkü bu hoştur.+

4 Çünkü Yah Yakup’u Kendisine seçti,+

İsrail O’nun Kendi halkı oldu.+

5 İyi bilirim ki Yehova büyüktür,+

Rabbimiz bütün tanrılardan üstündür.+

6 Göklerde ve yerde, denizlerde ve bütün enginlerde,+

Yehova dilediği her şeyi yaptı.+

7 O yerin ucundan buhar çıkarır;+

Yağmur için de bent kapakları yapmıştır,+

Rüzgârı ambarlarından estirir,+

8 İnsan olsun hayvan olsun+

Mısır’ın tüm ilk doğanlarını O vurdu.+

9 Ey Mısır, senin topraklarında Firavuna ve bütün hizmetkârlarına,+

O alametler ve mucizeler gösterdi.+

10 Birçok milleti O vurdu,+

Kudretli kralları öldürdü,+

11 Amorilerin kralı Sihon’u,+

Başan kralı Og’u;+

Bütün Kenan krallıklarını vurdu.+

12 Ve onların memleketini halkına miras olarak verdi,+

İsrail’e miras olarak verdi.+

13 Ey Yehova, Senin adın devirler boyu kalır,+

Ey Yehova, Sen nesilden nesle anılırsın.+

14 Çünkü Yehova halkının davasına bakar,+

Ve kullarına acır.+

15 Milletlerin putları gümüş ve altından,+

Hepsi insan elinin eseri.+

16 Ağızları var, konuşamazlar;+

Gözleri var, göremezler;+

17 Kulakları var, duyamazlar.+

Ağızlarında da soluk yoktur.+

18 Onları yapanlar+

Ve onlara güvenen herkes onlar gibi olacak.+

19 Ey İsrail evi, Yehova’ya şükredin.+

Ey Harun evi Yehova’ya şükredin.+

20 Ey Levi evi Yehova’ya şükredin.+

Siz Yehova’dan korkanlar, Yehova’ya şükredin.+

21 Yeruşalim’de oturan Yehova’ya,+

Sion’dan şükredilsin.+

Yah’ı yüceltin!+

136 Şükürler sunun Yehova’ya, çünkü O iyidir:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

2 Şükürler sunun tanrılar Tanrısına:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

3 Şükürler sunun rabler Rabbine:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

4 Tek başına büyük işler, harikalar yapana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

5 Anlayışıyla gökleri yapana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

6 Yeryüzünü sular üzerine yayana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

7 Büyük ışıkları yapana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

8 Gündüze hâkim olsun diye güneşi yapana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

9 Birlikte geceye hâkim olsunlar diye ay ve yıldızları yapana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

10 Mısır’ın ilk doğanlarını vurana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

11 İsrail’i onların içinden çıkarana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

12 Güçlü koluyla, uzattığı eliyle:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;

13 Kızıldeniz’i ikiye ayırana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

14 İsrail’i onun ortasından geçirene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

15 Firavunu ve ordusunu Kızıldeniz’e dökene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

16 Halkını çölde yürütene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

17 Büyük kralları yere serene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

18 Heybetli kralları öldürene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

19 Amorilerin kralı Sihon’u:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

20 Ve Başan kralı Og’u öldürene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

21 Onların memleketini miras olarak verene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

22 Kulu İsrail’e miras olarak verene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

23 Düşkünlüğümüzde bizi hatırlayana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

24 Ve düşmanlarımızın elinden bizi defalarca kurtarana:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

25 Bütün canlılara yiyecek verene:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur;+

26 Şükürler sunun göklerin Tanrısına:+

Çünkü vefalı sevgisi sonsuzdur.+

137 Babil ırmakları+ kıyısında oturduk.+

Ve Sion’u andıkça ağladık.+

2 Oradaki kavak+ ağaçlarına

Lirlerimizi astık.+

3 Çünkü bizi tutsak edenler bizden ilahi istedi,+

Bizimle alay edenler, neşelenmek için,+

“Bize bir Sion ilahisi söyleyin”+ dediler.

4 Ama yabancı topraklarda,+

Yehova’nın ilahisini nasıl söyleriz?+

5 Eğer seni unutursam ey Yeruşalim,+

Sağ elim hünerini unutsun.

6 Eğer Seni anmazsam,+

Yeruşalim’i en büyük sevincimden

Üstün tutmazsam+

Dilim damağıma yapışsın.+

7 Yeruşalim’in düştüğü günü+ an,+ ey Yehova!

Edomoğullarının+ “Onu yıkın! Temellerine kadar yıkın!”+ dedikleri günü an.

8 Ey sen, yağmalanacak Babil kızı,+

Senin bize yaptığını sana yapacak olana,+

Sana bunu ödetecek olana ne mutlu!+

9 Evlatlarını tutup kayalara çarpacak

Ve parçalayacak olana ne mutlu!+

Davut’un mezmuru.

138 Seni bütün yüreğimle yücelteceğim,+

Başka ilahlar önünde Sana ilahiler söyleyeceğim.+

2 Kutsal mabedine doğru eğileceğim,+

Vefalı sevgin+ ve sadakatinden ötürü+

Senin adını yücelteceğim.+

Çünkü Sen sözlerini+ bütün şöhretinden büyük ettin.+

3 Sana seslendiğim gün bana cevap verdin;+

Beni güçlendirdin, cesaretlendirdin.+

4 Dünyanın bütün kralları Seni yüceltecek ey Yehova,+

Çünkü ağzından çıkan sözleri duyacaklar.

5 Ve Yehova’nın yolları hakkında ilahi söyleyecekler,+

Çünkü Yehova’nın ihtişamı büyüktür.+

6 Yehova yüksekte olsa da, alçakgönüllüyü görür,+

Kibirli olanı ise ancak uzaktan tanır.+

7 Sıkıntılar içinde olsam da, beni yaşatırsın,+

Düşmanlarım öfkelenince elini uzatırsın,+

Ve sağ elinle beni kurtarırsın.+

8 Yehova benim için yaptığı işi tamamlayacak.+

Ey Yehova, vefalı sevgin sonsuzdur,+

Ne olur, Kendi elinin eserlerini terk etme.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

139 Ey Yehova, beni inceledin, iyi tanırsın.+

2 Oturuşumu, kalkışımı bilirsin.+

Düşüncemi uzaktan anlarsın.+

3 Gittiğim yolu, yattığım yeri ölçüp biçersin,+

Attığım her adımı iyi bilirsin.+

4 Daha söz dilimin ucundayken+

Ey Yehova, ne diyeceğimi bilirsin.+

5 Arkadan, önden, çevremi sardın

Ve elini üzerime koydun.

6 Bu bilgi benim için olağanüstü+

Ve erişemeyeceğim kadar yüksek.+

7 Senin ruhundan uzağa nereye gidebilirim,+

Senin önünden nereye kaçabilirim?+

8 Göğe çıksam Sen oradasın,+

Döşeğimi ölüler diyarına sersem, yine oradasın.+

9 Seherin kanatlarını alsam,+

En uzak denizlerin kıyısına konsam,+

10 Senin elin orada da bana yol gösterir,+

Sağ elin beni tutar.+

11 “Karanlık üzerime çöküyor!”+ desem,

Gece, ışık olup sarar beni.+

12 Kapkaranlık gece bile senin için karanlık sayılmaz,+

Gece gün gibi ışıldar;+

Karanlık tıpkı ışık gibidir.+

13 Çünkü böbreklerimi Sen yaptın,+

Ana karnında beni perdeyle gizledin.+

14 Seni yüceltirim; ne muhteşem, ne harika yaratılmışım!+

Senin işlerin olağanüstü,+

Ve canım bunu çok iyi bilir.+

15 Gizli yerde yaratıldığım zaman,+

Yeryüzünün derinliklerinde örüldüğüm zaman,+

Kemiklerim Senden gizli değildi.+

16 Gözlerin beni ceninken* gördü,+

Bedenimin bütün kısımları,

Ve onların ne zaman biçimlenecekleri+

Daha hiçbiri ortada yokken, Senin kitabında yazılıydı.

17 Düşüncelerin benim için ne değerlidir!+

Ey Tanrım, onların tümü ne çoktur!+

18 Saymaya kalksam, kum tanelerinden de çok.+

Uyuyup uyansam yine Seninleyim.+

19 Ah Tanrım, keşke kötüyü öldürsen,+

O zaman eli kanlı adamlar+ benden uzaklaşırdı.

20 Senin hakkında kendi fikirlerini söylüyorlar,+

Adını boş yere ağza alıyorlar;+ onlar Senin düşmanın.+

21 Ey Yehova, Senden nefret edenlerden nefret etmez miyim?+

Sana başkaldıranlardan iğrenmez miyim?+

22 Onlardan tümüyle nefret ediyorum.+

Onları tam bir düşman sayıyorum.+

23 Beni incele, ey Tanrım, yüreğimdekileri bil,+

Beni yokla, kaygılarımı anla.+

24 Bende zararlı bir eğilim var mı gör,+

Ve sonsuzluk yolunda rehberim ol.+

Başmüzisyene. Davut’un mezmuru.

140 Beni kötü adamlardan kurtar ey Yehova,+

Zorbalığı seven adamdan da koru.+

2 Onlar ki yüreklerinde kötü niyetler kurarlar,+

Savaştaymış gibi bütün gün saldırıp dururlar.+

3 Yılan gibi dillerini bilediler,+

Dudaklarında boynuzlu engereğin zehri var.+ (Selah)

4 Beni kötünün elinden esirge ey Yehova,+

Zorbalığı seven adamdan koru,+

Onlar ki beni çelmelemeyi tasarlıyor.+

5 Kibirliler bana tuzak kurdu,+

İplerden ağ yapıp yol kenarına serdiler.+

Bana kapan kurdular.+ (Selah)

6 Yehova’ya dedim ki, “Sen benim Tanrımsın.+

Yakarışlarıma kulak ver ey Yehova.”+

7 Ey Ulu Rab Yehova,+ güçlü kurtarıcım,+

Savaş gününde başımı korudun.+

8 Kötü adamın arzusunu yerine getirme ey Yehova,+

Onların sinsi düzenlerini destekleme ki kibirlenmesinler.+ (Selah)

9 Etrafımı kuşatanların,

Dudaklarından dökülen fesat+ kendi başlarına gelsin.+

10 Tepelerine kızgın korlar yağsın,+

Ateşe, su dolu çukurlara düşsünler de+ kalkamasınlar.+

11 Büyük laflar eden,* yeryüzünde barınamasın,+

Zorbalığa düşkün olan, kötülüğün sillesini yesin.+

12 Biliyorum ki Yehova

Mazlumun davasını görürsün,+ yoksulun hakkını alırsın.+

13 Doğru kişiler Senin ismine şükredecek,+

Dürüst insanlar Senin önünde oturacak.+

Davut’un mezmuru.

141 Sana yakarıyorum, ey Yehova.+

Yardımıma koş ne olur.+

Sana seslenince, yakarışıma kulak ver.+

2 Duam, önünde+ hazırlanmış buhur+ gibi makbul olsun,

Ellerimi Sana açışım, akşamın tahıl sunusu gibi olsun.+

3 Ağzıma bir bekçi koy, ey Yehova,+

Dudaklarımın kapısına da bir nöbetçi.+

4 Yüreğimin kötülüğe yönelmesine izin verme ki,+

Hainlik peşindeki adamlarla birlikte+

Kötü ve kirli işlere bulaşmayayım+

Ve onların lezzetli yiyeceklerinden yemeyeyim.+

5 Doğru kişi bana vursun, vefasındandır,+

Yanlışımı göstersin, başa sürülen yağ gibidir.+

Başım bunu reddetmez.+

Felakete uğradığında onu duamda anarım.+

6 Hâkimler kayalardan aşağı atıldı,+

Halk ise sözlerimi dinledi, hoş sözler olduğunu anladı.+

7 Odun yarıldığında toprağa dağılan parçalar gibi,

Kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına saçıldı.+

8 Ancak benim gözlerim Sende,+ ey Ulu Rab Yehova,+

Ben Sana sığındım,+

Canımı ölüme teslim etme.+

9 Bana kurulan kapanın dişlerinden+

Hain adamların tuzaklarından kurtar beni.+

10 Kötüler hep birden kendi ağlarına düşecek,+

Ben ise güvenle geçip gideceğim.

Davut’un mağaradayken+ yazdığı maskil.* Bir dua.

142 Yehova’ya sesleniyor, O’nu yardıma çağırıyorum.+

Yehova’ya sesleniyor, O’ndan lütuf diliyorum.+

2 O’nun önünde, içimdeki kaygıyı döküyorum,+

O’nun önünde, sıkıntımı anlatıp duruyorum+

3 Ruhum+ daraldığında.

Bu yüzden yolumu iyi bilirsin.+

Yürüdüğüm yola+

Benim için tuzaklar kurdular.+

4 Sağ yanıma bak da gör

Beni kimse umursamıyor.+

Kaçacağım yer kalmamış;+

Kimse arayıp sormuyor.+

5 Seni yardıma çağırdım ey Yehova.+

“Sen benim sığınağımsın,+

Yaşayanlar diyarında+ payım Sensin”+ dedim.

6 Yakarışıma kulak ver,+

Çünkü takatim kalmadı.+

Zulmedenlerden kurtar beni,+

Çünkü benden güçlüler.+

7 Canımı bu zindandan çıkar ki+

İsmini yücelteyim.+

Etrafıma doğru kişiler toplansın,+

Çünkü Sen bana iyilik edersin.+

Davut’un mezmuru.

143 Ey Yehova, duamı işit;+

Yalvarışıma kulak ver.+

Sadakatinle ve doğruluğunla bana cevap ver.+

2 Bu kulunla davalı olma;+

Çünkü Senin önünde hiç kimse haklı çıkamaz.+

3 Düşman canıma kastetti;+

Hayatımı yere çaldı.+

Karanlıklarda oturttu beni, devirlerdir ölü olanlar gibi.+

4 Ruhum+ daraldı,

Yüreğim hissizleşti.+

5 Geçmiş günleri anıyorum,+

Senin yaptıklarını derin düşünüyorum;+

Elinin eserleri üzerinde düşünceye dalıyorum.+

6 Ellerimi Sana açtım;+

Canım susuz toprak gibi, Seni özlüyor.+ (Selah)

7 Ne olur bir an önce cevap ver bana, ey Yehova.+

Ruhum tükendi.+

Bana yüz çevirme,+

Yoksa ölüm çukuruna inenlere dönerim.+

8 Sabahleyin bana vefalı sevgini işittir,+

Çünkü Sana güvendim.+

Yürüyeceğim yolu bana göster,+

Çünkü Sana tüm benliğimle dua ediyorum.+

9 Beni düşmanlarımdan kurtar ey Yehova.+

Sadece Sana sığınıyorum.+

10 Bana isteğini yerine getirmeyi öğret,+

Çünkü Sen benim Tanrımsın.+

Senin ruhun iyidir;+

Doğruluk diyarında bana o yol göstersin.+

11 Adın uğruna+ yaşat beni ey Yehova.+

Doğruluğundan ötürü+ canımı sıkıntıdan çıkar.+

12 Vefalı sevginden ötürü düşmanlarımı sustur;+

Canıma kasteden tüm düşmanlarımı yok et,+

Çünkü ben Senin kulunum.+

Davut’un mezmuru.

144 Yehova kayamdır,+ O’na şükrolsun,

Ellerime mücadeleyi,+

Parmaklarıma savaşı O öğretti.

2 O benim kalemdir,+ bana vefa gösterir;

Yükseklerde hisarım, kurtarıcım,+

Kalkanım+ ve sığınağımdır,+

Halklara önümde boyun eğdiren O’dur.+

3 Ey Yehova, insan nedir ki ona dikkat edesin,+

Ölümlü insanoğlu+ nedir ki onu hesaba katasın?

4 İnsan ki bir soluğa benzer;+

Günleri, geçip giden gölge gibidir.+

5 Ey Yehova, göklerini eğ de aşağı in,+

Dağlara dokun ki tütsünler.+

6 Şimşekler çaktır, düşmanı dağıt,+

Oklarını gönder, şaşkına dönsünler.+

7 Yükseklerden elini uzat;+

Beni kurtar, coşkun sular içinden çıkar,+

Yabancıların elinden al.+

8 Onların ağzı yalan saçar,+

Sağ elleri sahtekârlık elidir.+

9 Ey Tanrım, Sana yeni bir ilahi okuyacağım.+

On telli sazla mezmurlar söyleyeceğim;+

10 Sen ki krallara kurtuluş yolunu açtın,+

Kulun Davut’u kötülük kılıcından kurtardın.+

11 Beni kurtar, yabancıların elinden al,+

Onların ağzı yalan saçar,+

Sağ elleri sahtekârlık elidir.+

12 “Oğullarımız, serpilmiş körpe fidan gibi,+

Kızlarımız da sarayın oymalı köşe taşları gibi” derler.

13 “Ambarlarımız çeşit çeşit ürünle dolu,+

Sürülerimiz yollarda binlerce, on binlerce yavruluyor.

14 Sığırlarımız gebe; ne düşük yapan var ne de doğururken ölen,+

Meydanlarımızda bir feryat duyulmuyor.+

15 Bu durumda olan halka ne mutlu!”

Tanrısı Yehova olan halka ne mutlu!+

Davut’un mezmuru, Tanrı’ya övgü.

א [Alef]

145 Seni yüceltirim ey Tanrım, Kralım,+

Ve daima, sonsuza dek ismine şükrederim.+

ב [Bet]

2 Bütün gün Sana şükrederim,+

Ve daima, sonsuza dek ismini yüceltirim.+

ג [Gimel]

3 Yehova büyüktür, çok yüceltilmelidir,+

O’nun büyüklüğüne akıl ermez.+

ד [Dalet]

4 Bir nesil diğerine Senin işlerini övecek+

Ve kudretli işlerini anlatacak.+

ה [He]

5 Ben de yüce ve haşmetli itibarın,+

Harika işlerin üzerinde düşüneceğim.+

ו [Vav]

6 Korku uyandıran işlerinin gücü hakkında konuşulacak,+

Ben de Senin büyüklüğünü duyuracağım.+

ז [Zayin]

7 Senin iyiliğinin bolluğu onların dilinden düşmeyecek,+

Ve doğruluğundan ötürü sevinç çığlıkları atacaklar.+

ח [Het]

8 Yehova lütufkâr ve merhametlidir,+

Tez öfkelenmez, vefalı sevgisi büyüktür.+

ט [Tet]

9 Yehova herkese iyilik eder,+

Ve bütün işleri merhametini yansıtır.+

י [Yod]

10 Bütün işlerin Seni yüceltecek ey Yehova,+

Vefalı kulların Sana şükredecek.+

כ [Kaf]

11 Krallığının ihtişamı hakkında konuşurlar+

Ve Senin kudretini anlatırlar ki,+

ל [Lamed]

12 Senin kudretli işlerin insanoğullarına bildirilsin,+

Krallığının yüce ihtişamı duyurulsun.+

מ [Mem]

13 Senin krallığın devirlerin krallığıdır,+

Hâkimiyetin de nesiller boyunca sürer.+

ס [Sameh]

14 Yehova düşenlerin hepsine destek olur,+

Ve beli bükülmüş olanı ayağa kaldırır.+

ע [Ayin]

15 Hepsi umutla Sana bakar,+

Sen de yiyeceklerini zamanında verirsin.+

פ [Pe]

16 Elini açarsın,+

Ve her canlıyı arzusuna göre doyurursun.+

צ [Tsade]

17 Yehova’nın bütün yolları adildir,+

Ve O bütün işlerini vefayla yapar.+

ק [Kof]

18 Yehova Kendisine yakaranlara,+

O’na içtenlikle yakaran herkese yakındır.+

ר [Reş]

19 Kendisinden korkanların dileğini yerine getirir,+

Yardım yakarışlarını işitir ve onları kurtarır.+

ש [Şin]

20 Yehova Kendisini sevenlerin hepsini korur,+

Fakat bütün kötüleri yok edecektir.+

ת [Tav]

21 Yehova’ya övgüler dilimden düşmeyecek;+

O’nun kutsal ismine bütün canlılar şükretsin; devirler boyu, sonsuza dek.+

146 Yah’ı yüceltin!+

Yehova’yı yücelt ey gönlüm.+

2 Ömrüm boyunca Yehova’yı yücelteceğim.+

Yaşadıkça Tanrıma ilahiler söyleyeceğim.+

3 Soylulara,+

Sizi kurtaramayacak olan insanoğluna güvenmeyin.+

4 Onun ruhu çıkar,+ kendisi toprağa döner;+

Ve bütün düşünceleri o gün biter.+

5 Yakup’un Tanrısından yardım bekleyene,+

Tanrısı Yehova’ya ümit bağlayana ne mutlu!+

6 Göğün, yerin,+

Denizin ve içlerindeki her şeyin yaratıcısı O’dur,+

Sadakati devirler boyu sürer.+

7 Mağdurun hakkını almak için hükmünü uygulayan,+

Açlara ekmek veren O’dur.+

Yehova tutsakları özgür kılar.+

8 Yehova körlerin gözlerini açar;+

Yehova beli bükülmüş olanı ayağa kaldırır;+

Yehova doğru kimseleri sever.+

9 Yehova gurbete düşmüş olanı korur,+

Yetimi ve dulu rahata kavuşturur,+

Fakat kötülerin yolunu+ saptırır.+

10 Ey Sion, Tanrın Yehova devirler boyu kral olacak,+

O’nun krallığı nesillerce sürecek.+

Yah’ı yüceltin!+

147 Yah’ı yüceltin,+

Tanrımızın ismine ilahiler söylemek ne güzel, ne hoştur;+

O’na övgüler yaraşır.+

2 Yehova Yeruşalim’i inşa ediyor;+

İsrail’in sürgünlerini bir araya topluyor.+

3 Kalbi kırık+ olanları iyileştiriyor,+

Sızlayan yaralarını sarıyor.+

4 O yıldızların sayısını hesaplar,+

Her birini ismiyle çağırır.+

5 Rabbimiz büyüktür ve çok güçlüdür,+

Anlayışı sözlerle anlatılmaz.+

6 Yehova yumuşak başlıları rahata kavuşturur,+

Kötüleri ise alçaltıp yere serer.+

7 Yehova’ya şükranla karşılık verin,+

Tanrımıza lir ile ilahi söyleyin.+

8 Gökleri bulutlarla kaplayana,+

Yeryüzü için yağmur hazırlayana,+

Dağlarda yeşil çayırlar bitirene,+

9 Hayvanlara ve bağrışan kuzgun yavrularına+

Yiyeceklerini verene ilahi söyleyin.+

10 O’na zevk veren atın kuvveti değildir,+

O’nu hoşnut eden insanın çevik ayakları değildir.+

11 Yehova Kendisinden korkanlardan,+

Vefalı sevgisine umut bağlayanlardan hoşlanır.+

12 Yehova’yı öv,+ ey Yeruşalim.

Tanrını yücelt, ey Sion.+

13 Çünkü senin kapı sürgülerini O pekiştirdi;

İçindeki evlatlarına O bereket verdi.+

14 Topraklarında barışı sağlayan O’dur;+

Seni en iyi buğdayla* doyurur.+

15 Yeryüzüne emrini gönderir;+

Sözü hızla yayılır.

16 Yapağı gibi kar yağdırır;+

Kırağıyı kül gibi saçar.+

17 Buzu parça parça atar,+

O’nun soğuğuna kim dayanabilir?+

18 Emir verir,+ onları eritir,

Rüzgârını estirir;+

Ve sular damla damla akmaya başlar.

19 Sözünü Yakup’a söyler,+

Kurallarını+ ve hükümlerini İsrail’e bildirir.+

20 Başka hiçbir millete böyle yapmadı;+

O’nun hükümlerini onlar bilmez.+

Yah’ı yüceltin!+

148 Yah’ı yüceltin!+

Yehova’yı göklerden+ yüceltin,

O’nu yükseklerde+ yüceltin.

2 O’nu yüceltin bütün melekleri,+

Emrindeki bütün ordusu,+ O’nu yüceltin.

3 O’nu yüceltin güneş ve ay.+

O’nu yüceltin ışıldayan tüm yıldızlar.+

4 Göklerin gökleri+ O’nu yüceltin,

Göğün üzerindeki sular+ O’nu yüceltin.

5 Yehova’nın ismini yüceltsinler;+

Çünkü O emretti ve onları yarattı.+

6 Sonsuza dek, daima dursunlar diye yerleştirdi onları.+

Bir kural koydu ki, asla geçerliliğini yitirmez.+

7 Yehova’yı yeryüzünden+ yüceltin,

Siz deniz canavarları, engin sular,+

8 Ey ateş ve dolu, kar ve koyu duman,+

Emrini yerine getiren şiddetli rüzgâr,+

9 Ey dağlar ve bütün tepeler,+

Meyve ağaçları ve bütün sedir ağaçları,+

10 Siz yaban hayvanları ve evcil hayvanlar,+

Sürünen canlılar, kanatlı kuşlar,+

11 Siz yeryüzünün kralları+ ve bütün milletler,

Siz önderler+ ve yeryüzünün tüm hâkimleri,+

12 Delikanlılar+ ve siz genç kızlar,+

Yaşlılar+ ve çocuklar.+

13 Hepiniz Yehova’nın ismini yüceltin,+

Çünkü O’nun isminin yüceliğine erişilmez.+

İtibarı göklerin ve yerin üzerindedir.+

14 O, halkının gücünü* artıracak,+

Bütün vefalı kullarının,+ İsrailoğullarının,

Kendisine yakın olan halkın+ övgülerini çoğaltacak.

Yah’ı yüceltin.+

149 Yah’ı yüceltin!+

Yehova’ya yeni bir ilahi söyleyin,+

Vefalı kullarının cemaatinde O’nu yüceltin.+

2 İsrail Yüce Yaratıcısında sevinç bulsun,+

Sion evlatlarının sevinci Kralları+ olsun.

3 Dans ederek O’nun ismini yüceltin,+

Tef ve lir çalarak O’na ilahi söyleyin.+

4 Yehova halkından hoşlanır,+

Yumuşak başlıları kurtuluşla taçlandırır.+

5 Vefalı kulları onur ve kıvanç duysun,

Yataklarında sevinç ezgileri okusunlar.+

6 Ağızlarında Tanrı’yı yücelten ilahiler,+

Ellerinde iki ağzı keskin kılıç olsun;+

7 Öyle ki milletlerden öç alsınlar,+

Halkları yola getirsinler,+

8 Krallarını prangaya vurup+

İleri gelenlerini demir zincirle bağlasınlar,

9 Ve yazılı hükmü onlara uygulasınlar.+

Bu onur bütün vefalı kullarınındır.+

Yah’ı yüceltin!+

150 Yah’ı yüceltin!+

Kutsal mekânında Tanrı’yı yüceltin.+

Gücünün eseri olan bu gök kubbede O’nu yüceltin.+

2 Kudretli işlerinden dolayı O’nu yüceltin.+

Eşsiz büyüklüğüne yaraşır biçimde O’nu yüceltin.+

3 Boru sesiyle O’nu yüceltin,+

Telli saz ve lir ile O’nu yüceltin.+

4 Tef çalarak,+ halay çekerek+ O’nu yüceltin,

Telli ve nefesli sazlarla+ O’nu yüceltin.

5 Güzel sesli zillerle O’nu yüceltin,+

Çınlayan zillerle O’nu yüceltin.+

6 Nefes alan her canlı Yah’ı yüceltsin.+

Yah’ı yüceltin!+

[Dipnotlar]

Me 3:2 Anlamı tam olarak bilinmeyen İbranice bir müzik terimi. “Ara” ya da “durak” anlamına geldiği düşünülüyor.

Me 5:Üst. Anlamı tam olarak bilinmeyen İbranice sözcük. Nefesli bir sazın ya da makamın adı olabilir.

Me 5:7 İbranice hesed, sevgiden kaynaklanan iyiliği tanımlar.

Me 6:5 “Şeol”; Ek 4’e bakın.

Me 7:2 Sözcük anlamıyla, “canımı.” Ek 3’e bakın.

Me 7:5 Sözcük anlamıyla, “yaşamımı”

Me 7:8 İbranice tom; mükemmellik, ahlaksal sağlamlık ve bütünlük ifade eder.

Me 7:9 Sözcük anlamıyla, “böbrekleri.” En derin duyguları ifade eder.

Me 8:Üst. Anlamı tam olarak bilinmeyen İbranice bir müzik terimi.

Me 8:5 Ya da “meleklerden”

Me 9:Üst. Anlamı tam olarak bilinmeyen İbranice bir ifade. Bazen “oğlun ölümü” şeklinde çevrilmiştir.

Me 9:16 Anlamı tam olarak bilinmeyen bir müzik terimi.

Me 11:7 Sözcük anlamıyla, “yüzünü”

Me 12:2 Ya da “iki yürekle”

Me 14:5 Sözcük anlamıyla, “doğrular neslinin”

Me 16:Üst. Anlamı tam olarak bilinmeyen bir müzik terimi.

Me 16:7 Sözcük anlamıyla, “böbreklerime”

Me 16:9 Sözcük anlamıyla, “onurum”

Me 17:10 Sözcük anlamıyla, “yağ”

Me 18:2 Sözcük anlamıyla, “kurtuluş boynuzum”

Me 18:10 Ya da, “rüzgârın”

Me 18:30 Başlangıç 5:22’deki dipnota bakın.

Me 19:4 Sözcük anlamıyla, “ölçü ipi”

Me 19:12 Ya da “gizli”

Me 22:16 Ya da “ellerimi ayaklarımı deşiyorlar”

Me 24:4 Ya da “O’nun canını değersiz görmeyen”

Me 24:6 Sözcük anlamıyla, “yüzünü”

Me 24:10 Sözcük anlamıyla, “gökteki orduların” ya da “gökteki kuvvetlerin”

Me 25:21 İbranice tom; mükemmellik, ahlaksal sağlamlık ve bütünlük ifade eder. 26:1 ve 11 için de geçerli.

Me 26:2 Sözcük anlamıyla, “böbreklerimi”

Me 27:8 Sözcük anlamıyla, “yüzümü”

Me 29:1 Ya da “kudretli oğullar”

Me 30:12 Sözcük anlamıyla, “onurum”

Me 32:Üst. Muhtemelen, “derin düşünceler uyandıran şiir” anlamında İbranice ifade.

Me 33:2 İbranice kinnor. Eski İbranilerin kullandığı telli çalgı.

Me 33:5 Ya da “vefalı sevgisiyle”

Me 40:6 Septuagint çevirisinin bazı elyazmalarında “Kurban ve sunu istemedin, fakat bana bir beden hazırladın.” İbraniler 10:5’e bakın.

Me 41:12 İbranice tom; mükemmellik, ahlaksal sağlamlık ve bütünlük ifade eder.

Me 42:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 44:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 45:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 46:Üst. 1. Tarihler 15:20’deki dipnota bakın.

Me 47:9 Yeryüzünün yöneticileri, koruyucuları kastediliyor olabilir.

Me 48:11 Ya da “yavru kentleri”, sözcük anlamıyla “kızları”

Me 49:3 Ya da “anlayış gerektiren”

Me 51:8 Sözcük anlamıyla, “sevinsin”

Me 52:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 53:Üst. Anlamı tam olarak bilinmeyen İbranice müzik terimi. Ezginin tekniğine değiniyor olabilir. Karamsar ve hüzünlü bir tonu ifade ettiği düşünülüyor.

Me 53:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 54:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 55:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 55:20 Mezmur yazarının 12-14. ayetlerde değinilen eski arkadaşı.

Me 60:4 Zikzaklar çizerek kaçma fikri içerir.

Me 60:8 Ya da “yıkama leğenim”

Me 63:6 Ya da “gece nöbetlerinde”

Me 68:4 “Yah”, tetragrammaton’un (YHVH) ilk iki harfinden, Yehova adının kısaltılmış hali.

Me 68:31 İbranice ifadenin anlamı tam olarak bilinmiyor, “elçiler” anlamına gelebileceği düşünülüyor.

Me 68:31 Ya da “Habeş”

Me 69:22 Kurban sofrası.

Me 69:23 Sözcük anlamıyla, “bellerinden”

Me 73:21 Sözcük anlamıyla, “böbreklerime”

Me 74:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 74:14 Muhtemelen “timsah” ya da “deniz canavarı”

Me 75:2 “Tanrı diyor ki” ifadesi İbranice metinde olmamakla birlikte, kimin konuştuğunu belirtmek üzere eklenmiştir. 10. ayet için de geçerli.

Me 75:4 Sözcük anlamıyla, “boynuzunu dikme.” 5. ayet için de geçerli.

Me 75:10 Sözcük anlamıyla “boynuzunu”

Me 78:25 “Kudretliler”, İbranice abbirim, insanüstü varlıklar, melekler.

Me 78:47 Duta benzer yaprakları olan bir tür incir ağacı, Ficus sycomorus.

Me 78:58 İbranice bama, tapınma amacıyla kurulan özel yerler.

Me 78:72 İbranice tom; mükemmellik, ahlaksal sağlamlık ifade eder.

Me 80:11 Fırat Irmağı.

Me 81:16 Sözcük anlamıyla, “buğdayın yağıyla”

Me 83:8 6 ve 7. ayetlerde geçen Moablılar ve Ammonlular kastediliyor.

Me 84:6 “Ağlamak” kökünden gelen İbranice ifadenin harf çevirisidir.

Me 85:10 Ya da “hakikat.” 11. ayet için de geçerli.

Me 87:4 Muhtemelen Mısır.

Me 88:Üst. 53. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 88:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 89:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 89:6 Ya da “melekler”

Me 89:10 Muhtemelen Mısır’a veya Firavuna atfeder.

Me 89:17 Sözcük anlamıyla “boynuz”; güç ve itibarı simgeler. 24. ayet için de geçerli.

Me 90:4 Muhtemelen, bir nöbet günbatımından gündoğumuna kadar geçen sürenin üçte birlik bölümüydü; mevsime bağlı olarak değişmekle birlikte yaklaşık dört saatti.

Me 90:12 Sözcük anlamıyla, “saymayı”

Me 90:17 Sözcük anlamıyla, “güzelliği” ya da “hoşluğu”

Me 91:4 Ya da “hakikati”

Me 95:8 Anlamı “Sınama; Deneme”

Me 95:8 Anlamı “Tartışma; Kavga; Çekişme”

Me 96:9 Ya da “acılar içinde kıvran”

Me 97:8 Ya da “yavru kentleri”, sözcük anlamıyla “kızları”

Me 99:5 Ya da “ayak taburesi”

Me 100:3 Bazı elyazmalarına göre, “biz O’nunuz”

Me 101:2 Ya da “kusursuzluk, lekesizlik.” İbranice tamim.

Me 102:7 Ya da “gözüme uyku girmiyor”

Me 102:18 Sözcük anlamıyla, “yaratılacak”

Me 104:3 Ya da “kirişlerle kuran”

Me 104:4 Ya da “ruhlar”

Me 104:18 Kayalık yerlerde yaşayan, tavşana benzer bir hayvan.

Me 104:26 74:14’teki dipnota bakın.

Me 104:35 İbranice Halleluya.

Me 105:4 Sözcük anlamıyla, “yüzünü arayın”

Me 105:16 Sözcük anlamıyla, “halka şeklindeki ekmeklerin geçirildiği sırıklar”

Me 106:15 Sözcük anlamıyla, “canlarına”

Me 107:16 Sözcük anlamıyla, “bakır”

Me 110:3 Sözcük anlamıyla, “rahminden”

Me 119:36 Ya da “haksız kazanca”

Me 119:113 Ya da “yarım yürekli olanlardan”

Me 120:4 Bir çöl bitkisi; İbranice retem.

Me 124:4 Sözcük anlamıyla, “canımızı”

Me 127:3 Sözcük anlamıyla, “oğullar”

Me 132:17 Sözcük anlamıyla, “boynuzunu”

Me 139:16 Sözcük anlamıyla, “embriyon”

Me 140:11 Ya da “iftiracı”

Me 142:Üst. 32. Mezmurun başındaki dipnot açıklamasına bakın.

Me 147:14 Sözcük anlamıyla, “buğdayın yağı ile”

Me 148:14 Sözcük anlamıyla, “boynuzunu”

    Türk İşaret Dili Yayınları (2007-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türk İşaret Dili
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş