Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türk İşaret Dili
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt Yeremya 1:1-52:34
  • Yeremya

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Yeremya
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi
Yeremya

Yeremya

1 Benyamin topraklarında,+ Anatot’taki+ kâhinlerden Hilkiya’nın oğlu Yeremya’nın sözleri.+ 2 Yahuda kralı, Amon+ oğlu Yoşiya’nın+ saltanatının on üçüncü yılında+ Yeremya’ya Yehova’nın sözü geldi. 3 Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ zamanından, Yahuda kralı Yoşiya oğlu Tsedekiya’nın* on birinci yılının sonuna,+ Yeruşalim beşinci ayda sürgüne+ götürülene kadar Tanrı’dan sözler gelmeye devam etti.

4 Yehova’nın bana ilk sözü şöyleydi: 5 “Seni ana karnında biçimlendirmeden+ önce tanıdım;+ rahimden çıkmadan önce kutsadım.+ Seni milletlere peygamber yaptım.”

6 Ama ben “Ah, Ulu Rab Yehova! Ben çocuğum,+ nasıl konuşacağımı bilmiyorum”+ dedim.

7 Bunun üzerine Yehova “Ben çocuğum deme” dedi. “Seni kime gönderirsem gideceksin; sana ne emredersem söyleyeceksin.+ 8 Onların karşısında korkma.+ Çünkü ‘Seni kurtarmak için Ben seninleyim.’+ Yehova’nın sözü.”

9 Yehova sonra elini uzatıp ağzıma dokundu.+ Ve Yehova bana “İşte sözlerimi ağzına koydum”+ dedi. 10 “Bugün seni milletler, krallıklar üzerine koyuyorum;+ sana kökünden sökme, yıkma, harap etme ve yerle bir etme,+ kurma ve dikme+ görevi veriyorum.”

11 Ve bana Yehova’nın sözü geldi. “Ne görüyorsun Yeremya?” diye sordu.

“Bir badem* dalı görüyorum” dedim.

12 Yehova “Doğru görüyorsun” dedi, “Çünkü Ben sözümü yerine getirmek+ için uyanık* duruyorum.”

13 Ve Yehova’nın sözü bana ikinci kez geldi, “Ne görüyorsun?” diye sordu.

“Ateşi körüklenen koca bir kazan görüyorum, ağzı kuzeyden güneye doğru eğik” dedim.

14 Bunun üzerine Yehova bana “Kuzeyden felaket kopup gelecek; ülkede yaşayan herkesi vuracak”+ dedi. 15 “‘İşte, Ben kuzeydeki krallıkların bütün kabilelerini çağırıyorum’, Yehova’nın sözü.+ ‘Gelecekler ve her biri tahtını Yeruşalim kapılarının girişine,+ çepçevre surların karşısına, tüm Yahuda’nın şehirlerine doğru kuracak.+ 16 Ve Beni bırakıp+ başka tanrılara kurban dumanı* sunarak,+ kendi ellerinin eserleri önünde eğilerek+ yaptıkları kötülükten ötürü verdiğim hükmü onlara bildireceğim.’+

17 Sana gelince, kuşağını beline dolayıp+ ayağa kalk; emrettiğim her şeyi onlara söylemeye hazırlan. Onlar yüzünden dehşete kapılma,+ yoksa seni onların önünde Ben dehşete düşürürüm. 18 Bak, seni bugün bütün memleket,+ Yahuda kralları, yöneticileri, kâhinleri, ülke halkı+ karşısında surlu bir şehir, demir bir sütun, tunç bir duvar yaptım.+ 19 Seninle savaşacaklar, ama yenemeyecekler.+ Çünkü ‘Seni kurtarmak+ için Ben seninleyim.’+ Yehova’nın sözü.”

2 Yehova’dan bana gelen söz:+ 2 “Git, Yeruşalim’e duyur, ‘Yehova şöyle diyor’+ de: ‘Gençliğindeki vefanı,+ nişanlıyken gösterdiğin sevgini,+ çölde, ekilmemiş topraklarda ardım sıra gelişini+ çok iyi hatırlıyorum. 3 İsrail Benim için kutsaldı;+ hasadımın ilk ürünüydü’,+ diyor Yehova. ‘Kim onu yutmaya kalksa suçlu olur,+ başına felaket gelirdi.’ Yehova’nın sözü.”+

4 Ey Yakup evi,+ İsrail evinin tüm aşiretleri,+ Yehova’nın sözüne kulak verin. 5 Yehova diyor ki, “Atalarınız Bende ne haksızlık buldu da+ Benden uzaklaşıp+ değersiz putların ardından giderek+ kendilerini de değersiz kıldı?+ 6 Onlar, ‘Yehova nerede, bizi Mısır diyarından çıkaran,+ çölden,+ kimsenin geçmediği, kimsenin yaşamadığı, çukurlar ve bozkırlarla kaplı, kurak,+ karanlık bir diyardan geçiren+ Tanrı nerede?’ demediler.

7 Ben sizi, meyvesini, güzel ürünlerini yemeniz için meyve bahçeleriyle dolu bir diyara götürdüm.+ Ama siz girdiğiniz o diyarı, Benim toprağımı kirlettiniz; mülkümü iğrenç hale getirdiniz.+ 8 Kâhinler, Yehova nerede, diye sormadı.+ Kanunu öğretenler Beni tanımadı.+ Çobanlar Bana başkaldırdı.+ Peygamberler bile Baal adına peygamberlik edip+ işe yaramaz şeylerin ardınca gitti.+

9 ‘Bu nedenle sizden şikâyetçi olacağım’,+ Yehova’nın sözü, ‘Oğullarınızın oğullarından da şikâyetçi olacağım.’+

10 ‘Kittim+ kıyılarına geçip bakın. Evet, Kedar’a+ da adam gönderin, iyice araştırın; böyle bir şey hiç olmuş mu bakın.+ 11 Tanrılarını+ tanrı olmayan şeylere+ değişen bir millet hiç görülmüş mü? Oysa halkım yararsız şeyleri Benim yüceliğime yeğledi.+ 12 Ey gökler, hayretten donakalın; dehşetten tir tir titreyin.’ Yehova’nın sözü.+ 13 ‘Çünkü halkım iki kötü şey yaptı: Beni, diri suların kaynağını+ bıraktı;+ ve kendine su tutmayan çatlak sarnıçlar kazdı.’

14 ‘İsrail kul mu+ ya da evde doğmuş köle mi? Neden yağma edilecek duruma geldi? 15 Yeleli genç aslanlar ona karşı kükredi,+ ortalığı inletti.+ Ülkesini şaşılacak bir yer haline getirdiler. Şehirlerini ateşe verdiler; içlerinde oturan kalmadı.+ 16 Nof*+ ve Tahpenes+ oğulları senin tepeni kazıdılar.+ 17 Seni yolda yürüttüğü sırada+ Tanrın Yehova’yı bırakıp da bütün bunları başına kendin getirmedin mi?+ 18 Peki şimdi Şihor*+ suyundan içmek için Mısır+ yolunda ne işin var? Irmak* suyundan içmek için Asur+ yolunda ne işin var? 19 Kötülüğün seni yola getirsin,+ sadakatsizliğin seni terbiye etsin.+ Ve Tanrın Yehova’yı bırakmanın ne denli kötü ve acı bir şey olduğunu,+ Benden korkmamanın başına neler getirdiğini+ görüp anla.’ Göklerin* hâkimi Ulu+ Rab Yehova’nın sözü.

20 ‘Oysa Ben senin boyunduruğunu uzun zaman önce parçalamış,+ bağlarını koparıp atmıştım. Sen ise, ben Sana kulluk etmeyeceğim dedin; her yüksek tepenin üstünde, gür yapraklı her ağacın altında+ sereserpe yatıp+ fahişelik yaptın.+ 21 Ben seni iyi tohumdan, seçme kırmızı üzüm veren bir asma olarak dikmiştim.+ Böyleyken nasıl oldu da Bana karşı değişip yabani bir asmanın yoz çubuklarına döndün?’+

22 ‘Sodayla yıkansan, bol bol küllü su+ kullansan bile suçun gözümün önünde bir leke gibi duracak.’+ Ulu Rab Yehova’nın sözü. 23 Nasıl oluyor da, kendimi kirletmedim,+ Baallerin peşinden gitmedim, diyebiliyorsun?+ Vadide tuttuğun yola bak.+ Ne yaptığını gör. Sen amaçsızca oradan oraya koşan genç bir hecin devesisin. 24 Kızıştığında rüzgârı koklayan,+ çöle alışık bir zebrasın;+ çiftleşme zamanında kim onu yolundan çevirebilir? Onu arayanların yorulması gerekmez, o ay geldiğinde bulurlar. 25 Yalınayak kalmaktan sakın, susuzluktan boğazın kurumasın.+ Ama sen, ‘Boşuna uğraşma!+ Ben yabancılara âşık oldum,+ onların peşinden gidiyorum’,+ dedin.

26 Bir hırsız yakalandığında nasıl utanırsa, krallarıyla, yöneticileriyle, kâhinleriyle, peygamberleriyle birlikte+ tüm İsrail evi de öyle utanç içinde.+ 27 Onlar, ağaca babamsın,+ taşa beni sen doğurdun, diyorlar. Bana ise yüzlerini değil,+ sırtlarını dönüyorlar. Oysa başlarına felaket geldiğinde, kalk bizi kurtar, diyecekler.+

28 Peki, kendine yaptığın tanrılar nerede?+ Başına felaket geldiğinde onlar kalkıp seni kurtarsın.+ Çünkü şehirlerinin sayısı kadar tanrın var, ey Yahuda.+

29 ‘Neden Benden şikâyetçi oluyorsunuz?+ Neden hepiniz Bana başkaldırdınız?’+ Yehova’nın sözü. 30 Oğullarınıza vurmamın hiçbir yararı olmadı.+ Hiç terbiye olmadılar.+ Kılıcınız yırtıcı aslan gibi peygamberlerinizi yiyip yok etti.+ 31 Ey bu neslin insanları, Yehova’nın sözünü iyi düşünün:+

Ben İsrail için bir çöl ya da kapkaranlık bir diyar gibi mi oldum?+ Neden Benim bu halkım, ‘Biz dilediğimiz yere gideriz. Artık Sana dönmeyeceğiz’,+ dedi? 32 Evlenmemiş bir kız takılarını, gelin göğsüne sardığı kuşağı unutabilir mi? Oysa halkım Beni sayısız kez unuttu.+

33 Ey kadın, aşk peşinde koşmak için nasıl da yolunu hazırlıyorsun? Bunun için, kötülük yolunun ustası oldun.+ 34 Üstelik, senin eteklerin masum+ fakir canların kanlarıyla+ lekelenmiş. Bu lekeleri hırsızlık yapılan yerde değil, senin eteklerinde buldum.+

35 Oysa sen, ‘Ben suçsuzum, bana öfken mutlaka geçmiştir’,+ diyorsun.

‘Ben günah işlemedim’,+ dediğin için, senden davacıyım. 36 Yolunu değiştirmeyi neden bu kadar hafife alıyorsun?+ Asur yüzünden utandığın+ gibi Mısır yüzünden de utanacaksın.+ 37 Oradan da ellerin başının üzerinde+ çıkacaksın, çünkü Yehova senin bel bağladıklarını reddetti; onların sana yararı olmayacak.”

3 Bir söz vardır: “Bir adam karısını gönderirse, kadın da gidip başka bir adamın olursa, eski kocası bir daha ona döner mi?”+

Bu ülke büsbütün kirli değil mi?+

“Sen de birçok oynaşınla fahişelik yaptın,+ şimdi Bana dönebilir misin?”+ Yehova’nın sözü. 2 “Başını kaldır da gelip geçilen yollara bak.+ Senin ırzına geçmedikleri bir yer kalmış mı?+ Çölde yaşayan Arap gibi, sen de yol kenarlarında oturup onları beklerdin.+ Diyarı fahişeliğinle, kötülüğünle kirletip duruyorsun.+ 3 Bu yüzden bereketli yağışların ardı kesildi,+ ilkbahar yağmurları da yağmaz oldu.+ Yüzün* fahişelik yapan bir kadınınki gibi oldu. Utanmak nedir bilmiyorsun.+ 4 Şimdi de Bana ‘Babamsın,+ gençliğimden beri yakın dostumsun.+ 5 Hep kızgın mı kalacaksın? Günahımdan gözünü ayırmayacak mısın?’+ diyorsun. Evet bunları diyor, ama kötülük yapmaya devam ediyorsun.”+

6 Kral Yoşiya’nın+ zamanında Yehova bana şunları dedi: “‘Sadakatsiz İsrail’in yaptığını gördün mü?+ Fahişelik yapmak+ için her yüksek dağa çıkıyor,+ gür yapraklı her ağacın altına gidiyor.+ 7 O bunları yapıp dururken Ben hep, “Bana dön” dedim ama dönmedi.+ Yahuda ise gözünü hain kız kardeşinden+ ayırmıyordu. 8 Bunu görünce, sadakatsiz İsrail’e zina yaptığı için boşanma belgesi verip+ onu gönderdim.+ Hain kız kardeşi Yahuda yine korkmadı, o da gidip fahişelik yapmaya başladı.+ 9 Havailiği yüzünden fahişelik yaparak diyarı kirletip durdu.+ Taşlarla, ağaçlarla zina yaptı.+ 10 Tüm bunlara rağmen, hain kız kardeşi Yahuda Bana bütün yüreğiyle+ dönmedi, sadece dönermiş gibi yaptı.’+ Yehova’nın sözü.”

11 Yehova bana şunları da dedi: “Sadakatsiz İsrail, kendisinin hain Yahuda’dan daha doğru+ olduğunu gösterdi. 12 Git, şu sözleri kuzeye+ duyur ve de ki:

‘Ey dönek İsrail, Bana dön.’ Yehova’nın sözü.+ ‘Size öfkeyle yüzümü asmayacağım,+ çünkü Ben vefalıyım.’+ Yehova’nın sözü. ‘Sonsuza dek kızgın kalmayacağım.+ 13 Yeter ki işlediğin suçu fark et; çünkü Tanrın Yehova’ya karşı geldin.+ Oradan oraya koşup gür yapraklı her ağacın+ altında kendini yabancılara veriyor+ ve Beni dinlemiyorsun.’ Yehova’nın sözü.”

14 “Ey dönek oğullar,+ Bana dönün.” Yehova’nın sözü. “Çünkü koca olarak sizi sahiplenen Benim.+ Şehirlerden ve kabilelerden sizi birer ikişer alıp Sion’a getireceğim.+ 15 Ve size gönlüme göre çobanlar vereceğim.+ Onlar sizi bilgi ve anlayışla besleyecekler.+ 16 O günlerde öyle olacak ki, diyarda çoğalıp verimli olacaksınız.” Yehova’nın sözü.+ “Artık kimse, Yehova’nın ahit sandığı!+ demeyecek. Onu bir daha ne yüreğinden geçiren, ne hatırlayan,+ ne özleyen, ne de yenisini yapan olacak. 17 O zaman Yeruşalim’e Yehova’nın tahtı denecek.+ Yehova’nın adını yüceltmek için+ bütün milletler Yeruşalim’e toplanacak.+ Onlar artık kötü yüreklerinin inadını sürdürmeyecekler.”+

18 “O günlerde Yahuda eviyle İsrail evi+ yan yana yürüyerek kuzeydeki topraklardan çıkacak+ ve atalarınıza miras olarak vermiş olduğum topraklara gelecek.+ 19 Ben, ‘Seni oğullarımın arasına koymayı, o güzel toprakları, birçok milletin hayran kaldığı o mirası sana vermeyi ne kadar çok istiyorum’+ deyip şunu eklemiştim: ‘Bana Baba+ diyeceksiniz, peşimden ayrılmayacaksınız.’ 20 ‘Oysa siz eşine ihanet eden bir kadın gibi+ Bana ihanet ettiniz,+ ey İsrail evi.’ Yehova’nın sözü.”

21 Gelip geçilen yollarda İsrailoğullarının ağlayış, yakarış sesi duyuluyor. Çünkü onlar yoldan saptılar,+ Tanrıları Yehova’yı unuttular.+

22 “Ey dönek oğullar,+ Bana dönün de sizi döneklikten kurtarıp iyi edeyim.”+

“İşte buradayız! Sana geldik, çünkü Sen bizim Tanrımızsın, ey Yehova.+ 23 Tepeler de, dağlardaki kargaşa+ da aslında aldatıcı.+ İsrail’in kurtuluşu sadece Tanrımız Yehova’da.+ 24 Atalarımızın emeğini, koyunlarını, sığırlarını, kızlarını, oğullarını gençliğimizden beri o rezil şey+ yedi. 25 Utanç içinde yatıyoruz,+ rezilliğe bürünüyoruz,+ çünkü gençliğimizden bu yana biz de atalarımız da+ Tanrımız Yehova’ya karşı günah işledik,+ Tanrımız Yehova’nın sözünü dinlemedik.”+

4 “Ey İsrail, eğer yolundan dönersen”, Yehova’nın sözü, “Bana da dönebilirsin.+ Eğer iğrenç şeylerini karşımdan kaldırırsan+ oradan oraya dolaşmazsın. 2 Ve eğer ‘Hakikat,+ adalet ve doğruluk+ Tanrısı Yehova’nın hakkı için!’ diyerek yemin edersen,+ o zaman milletler O’ndan nimetler alır, O’nunla övünürler.”+

3 Çünkü Yehova, Yahuda ve Yeruşalim halkına şöyle diyor: “Ekilebilir araziyi sürün; dikenler arasına tohum ekmeyin.+ 4 Ey Yahuda halkı ve Yeruşalim’de yaşayanlar, Yehova için sünnet olun, yüreğinizi sünnet edin;+ yoksa kötülükleriniz yüzünden, öfkem kimsenin söndüremeyeceği bir ateş olur, yakıp yok eder.”+

5 Yahuda’da söyleyin, Yeruşalim’de bildirin,+ bağırın, ülkenin her yerinde boru çalın.+ Haykırarak deyin ki, “Toplanın, surlu şehirlere girelim.+ 6 Sion’a doğru sancak dikin. Sığınacak bir yer bulun. Öyle dikilip durmayın.” Çünkü Ben kuzeyden felaket,+ büyük bir yıkım getiriyorum. 7 Milletleri mahveden,+ yola çıktı, yattığı fundalıktan çıkan bir aslan gibi kalktı,+ senin topraklarını şaşılacak hale getirmek için yerinden ayrıldı. Şehirlerin yıkılıp harabe olacak, içlerinde oturan kalmayacak.+ 8 Bu yüzden çula sarının;+ göğsünüze vura vura dövünün, feryat edin,+ çünkü Yehova’nın yakıcı öfkesi üzerimizden gitmedi.+

9 “Ve o gün öyle olacak ki”, Yehova’nın sözü, “Kralda da yöneticilerde de yürek kalmayacak.+ Kâhinler şaşkına dönecek, peygamberler hayretler içinde kalacak.”+

10 Ve ben, “Ah Ulu Rab Yehova!” dedim. “Barış gelecek diyerek+ bu halkı ve Yeruşalim’i kandırdın.+ Oysa kılıç boğazımıza* dayandı.”

11 O zaman bu halka ve Yeruşalim’e şöyle denecek: “Çöl boyunca gelip geçilen yollardan halkım kızına+ doğru kavurucu bir yel esiyor;+ bu yel harman savurmak, tahılı temizlemek için değil. 12 Tüm şiddetiyle esen bu yel oralardan Bana geliyor. Şimdi Ben de onlara hükümlerimi bildireceğim.+ 13 Bak, düşman yağmur bulutu gibi geliyor, savaş arabaları da fırtına gibi.+ Atları kartallardan daha çevik.+ Vay halimize, bizi talan edecekler! 14 Ey Yeruşalim, kurtulabilmek için yüreğini kötülüklerden arındır.+ Daha ne kadar yanlış düşünceler besleyeceksin?+ 15 Çünkü Dan’dan+ bir ses duyuluyor; Efraim dağlarından+ kötü bir haber yayılıyor. 16 Ey sizler, bu haberi verin, evet milletlere duyurun. Yeruşalim’e ilan edin.”

“Gözcüler uzak bir diyardan geliyorlar;+ Yahuda şehirlerine karşı naralar atıyorlar. 17 Tarlayı bekleyenler gibi onu her taraftan kuşatıyorlar,+ çünkü o Bana başkaldırdı.”+ Yehova’nın sözü. 18 “Kendi tuttuğun yolun, yaptığın işlerin karşılığı işte bu.+ Bu senin başına gelen bir felaket; ve çok acı. Çünkü ta yüreğine işliyor.”

19 Ah içim, içim!* Yüreğim kan ağlıyor.+ Kalbim küt küt atıyor.+ Savaş naralarını, boru seslerini+ duyup da nasıl sessiz kalırım. 20 Çöküş üzerine çöküş haberi veriliyor, tüm ülke talan ediliyor.+ Çadırlarım ansızın yağmalandı,+ çadır bezlerim bir anda mahvoldu. 21 Daha ne kadar bu sancağı göreceğim, bu boru sesini duyacağım?+ 22 Halkım budala.+ Beni umursamıyor.+ Akılsız oğullar, onlarda anlayıştan eser yok.+ Akılları kötülüğe çalışır, iyilik nedir bilmezler.+

23 Ülkeye baktım, ıssız ve boş;+ göklere baktım, artık ışık yok.+ 24 Dağlara baktım, sarsılıyorlar; tepeler yerinden oynuyor.+ 25 Baktım, işte etrafta insan kalmamış, göğün kuşları hep kaçmış.+ 26 Baktım, meyve bahçeleri çöle dönmüş; tüm şehirleri yerle bir olmuş.+ Bütün bunlar Yehova’nın işi, O’nun yakıcı öfkesi yüzünden oldu.

27 Çünkü Yehova dedi ki, “Ülkenin tümü ıssız bir çöle dönecek.+ Ben onu büsbütün imha etmez miyim?+ 28 Ülke bu yüzden yas tutacak;+ yukarıda gökler kararacak.+ Çünkü Ben söyledim, Ben tasarladım, fikrimi değiştirmeyeceğim, kararımdan caymayacağım.+ 29 Atlıların, okçuların gürültüsünden şehrin tüm halkı kaçışıyor.+ Çalılıklara giriyor, kayalıklara tırmanıyorlar.+ Her şehir terk edildi, içinde yaşayan kalmadı.”

30 Talan edildiğine göre şimdi ne yapacaksın? Çünkü kırmızılar giymeye, altın takılarla süslenmeye, sürme çekerek gözlerini iri göstermeye alışmıştın.+ Güzelleşmek için yaptıkların boşuna.+ Senin için yanıp tutuşanlar şimdi seni reddediyor, canına kastediyorlar.+ 31 Hasta kadının iniltisi, ilk doğumunu yapan kadının feryadı gibi+ bir ses işittim; nefesi kesilen Sion kızının sesiydi. Ellerini açmış+ “Vay halime, bu katiller yüzünden canımdan bezdim!”+ diye feryat ediyor.

5 Yeruşalim sokaklarını dolanın, meydanlarını araştırın, bakın bakalım adaletle davranan,+ sadakat peşinde olan+ tek bir adam bulabilecek misiniz.+ Eğer bulursanız Ben de bu şehri bağışlarım. 2 Onlar “Yehova’nın hakkı için!” derken bile, sırf sahtekârlık için yemin ederler.+

3 Ey Yehova, gözlerin sadakat aramıyor mu?+ Onlara vurdun+ ama rahatsız olmadılar.+ Onları harap ettin+ ama yola gelmediler.+ Yüzlerini kayadan da çok sertleştirdiler.+ Yollarından dönmeyi reddettiler.+ 4 Ben kendi kendime “Bunlar cahil insanlar” dedim. “Akılsızlık ediyorlar, çünkü Yehova’nın yolunu, Tanrılarının kanununu göz ardı ettiler.+ 5 Gidip ileri gelenlerle konuşayım,+ Yehova’nın yolunu, Tanrılarının kanununu onlar mutlaka biliyordur”+ dedim. “Ne var ki, onların hepsi boyunduruğu kırmış, bağları koparmışlardı.”+

6 İşte bu yüzden ormandan çıkan aslan onlara saldırdı, bozkırdan gelen kurt onları paralıyor,+ şehirlerinin dışında pusuda bekleyen leopar+ oradan çıkanı parça parça ediyor. Çünkü onların suçları çok, sadakatsizlikleri sayısız.+

7 Bu yaptıklarından dolayı seni nasıl bağışlarım? Oğulların Beni terk etti, gerçek olmayan tanrıların+ adıyla yemin ediyorlar.+ Ben onları doyuruyorum,+ onlarsa durmadan zina yapıyor,+ fahişe kadının evine ordu halinde gidiyorlar. 8 Azgın, kızışmış aygırlara benziyorlar. Her biri komşusunun karısına kişniyor.+

9 “Bütün bunların hesabını sormaz mıyım?” Yehova’nın sözü.+ “Böyle bir milletten öç almaz mıyım?”*+

10 “Teraslarının üzerine çıkıp asmaları yıkın,+ ama tamamen yok etmeyin.+ Dallarını koparıp atın, çünkü onlar Yehova’ya ait değil.+ 11 İsrail evi ve Yahuda evi Bana ihanet etti.” Yehova’nın sözü.+ 12 “Beni, Yehova’yı inkâr ettiler. ‘Öyle biri yok.+ Asla belaya uğramayız, ne kılıç ne de kıtlık görürüz’+ diyorlar. 13 Peygamberler boş laf ediyor, Tanrı’nın sözü onlarda değil.+ Onlar da sözleri gibi hiçe indirilecek.”

14 İşte bu nedenle göklerin hâkimi Yehova Tanrı, “Mademki bunu söylüyorsunuz, Ben de sözümü ağzınızda ateş,+ bu halkı da odun haline getiriyorum” diyor, “Ve ateş onları yiyip bitirecek.”+

15 “Uzaklardan bir milleti üzerinize getiriyorum,+ ey İsrail evi.” Yehova’nın sözü. “Uzun zamandan beri var olan,+ çok eski bir milleti. Dilini bilmediğin, ne konuştuğunu anlamadığın bir ulusu. 16 Hepsi birer yiğit olan bu adamların ok kılıfları açık birer mezar gibi.+ 17 Onlar senin hasadını, ekmeğini yiyip bitirecekler.+ Oğullarını, kızlarını sömürecekler. Sürülerini, sığırlarını silip süpürecekler. Asmanı, incirini yalayıp yutacaklar.+ Güvendiğin surlu şehirlerini kılıçla yıkacaklar.”

18 “O günlerde bile”, Yehova’nın sözü, “Sizi tamamen yok etmeyeceğim.+ 19 Öyle olacak ki, ‘Tanrımız Yehova bütün bunları bize neden yaptı?’+ diyeceksiniz. Ve sen onlara şöyle diyeceksin: ‘Beni bırakıp ülkenizde yabancı bir tanrıya kulluk ettiğiniz için. Madem bunu yaptınız, sizin olmayan bir ülkede yabancılara kulluk edeceksiniz.’”+

20 Yakup evine söyleyin, Yahuda’da ilan edin: 21 “Ey gözü olup da göremeyen,+ kulağı olup da işitemeyen,+ yüreği anlayıştan yoksun,+ akılsız halk, dinle. 22 ‘Benden de mi korkmuyorsunuz?’+ Yehova’nın sözü. ‘Benim karşımda da mı titremiyorsunuz?*+ Denize kumlarla sınır çeken, öteye geçmemesi için sonsuza dek kalacak bir yasa koyan Benim; dalgalar kabarsa da bu sınırı aşamaz, gürleseler de üstünden geçemez.+ 23 Ne var ki, bu halkın yüreği inatçı ve isyankâr. Beni bırakmış kendi bildikleri yolda yürüyorlar.+ 24 “Mevsiminde sağanağı, sonbahar ve ilkbahar yağmurlarını yağdıran,+ hasat için belirlediği haftaları bizim yararımıza koruyan+ Tanrımız Yehova’dan korkalım”,+ demeyi yüreklerinden geçirmiyorlar. 25 İşlediğiniz suçlar bunları altüst etti, günahlarınız sizi nimetlerden yoksun bıraktı.+

26 Çünkü halkımın içinde kötüler bulunuyor.+ Onlar kuş avlamak için pusuya sinenler gibi dikkatle gözetliyor,+ ölüm tuzağı kuruyor, insan avlıyorlar. 27 Kuş dolu bir kafes nasılsa onların evleri de hile dolu.+ Bu sayede büyüdüler, servet edindiler.+ 28 Semirdiler,+ ciltleri parlıyor. İyice kötülüğe batmışlar. Kendi işleri yolunda gitsin diye,+ yoksulun hakkını savunmuyorlar; hiçbir davaya,+ yetiminkine bile bakmıyorlar.’”+

29 “Bütün bunların hesabını sormaz mıyım?” Yehova’nın sözü, “Böyle bir milletten öç almaz mıyım?+ 30 Ülkede şaşırtıcı, korkunç bir durum var.+ 31 Peygamberler yalan haberler bildiriyor;+ kâhinler güçlerini kullanarak hâkimiyet kuruyor.+ Ve Benim halkım bundan hoşlanıyor.+ Bakalım bu gidişle sonunuz ne olacak?”+

6 Ey Benyaminoğulları, Yeruşalim’in içinden kaçın, sığınağa girin. Tekoa’da+ boru çalın.+ Beyt-hakkerem’de+ ateşle işaret verin, çünkü kuzeyden bir felaket, büyük bir yıkım+ gözüküyor. 2 Sion kızı alımlı, şımarık bir kadını andırıyor.+ 3 Çobanlar sürüleriyle ona geliyor, çevresinde çadır kuruyorlar.+ Her biri sürüsünü kendi yerinde otlatıyor.+ 4 “Kalkın, öğle vakti saldıralım!”+ deyip Sion’a savaş ilan ediyorlar.*+

“Vay halimize, çünkü gün batıyor, akşamın gölgeleri gitgide uzuyor!”

5 “Kalkın, geceleyin çıkalım, onun hisarlarını yıkalım!”+

6 Çünkü göklerin hâkimi Yehova “Ağaç kesin!”+ dedi, “Yeruşalim’e karşı kuşatma rampası+ kurun. O hesap vermesi gereken bir şehir.+ İçinde zorbalıktan başka bir şey yok.+ 7 Sarnıç, suyunu nasıl koruyorsa, o da kötülüğünü öyle koruyor. Zorbalık ve soygun haberleri her yerde duyuluyor,+ gözümün önünden hastalık ve bela eksik olmuyor. 8 Canımın senden tiksinmesini,+ seni ıssız ve viran bir ülkeye+ çevirmemi istemiyorsan kendini düzelt,+ ey Yeruşalim.”

9 Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, “İsrail’in artakalanını asmada kalanları toplar gibi toplayacaklar.+ Üzüm toplayan biri gibi, elini tekrar asmanın kıvrımlı dallarına uzat.”

10 “Dinlesinler diye kimleri uyarayım, kimlerle konuşayım? Onların kulakları sünnetsiz, bu yüzden kulak veremiyorlar.+ Yehova’nın sözünü hor görüyor,+ ondan hiç hoşlanmıyorlar.+ 11 Bu yüzden içim Yehova’nın öfkesiyle dolu. Bunu içimde tutmaktan yoruldum.”+

“Sokaktaki çocuğun da,+ gençlerin arkadaş grubunun da üzerine öfkeni yağdır; çünkü hepsi, adam ve karısı da, ihtiyar ve ömrünün sonuna gelmiş olan da kıskıvrak yakalanacak.+ 12 Evleri de, tarlaları da, karıları da başkalarına verilecek.+ Çünkü elimi ülke halkına karşı kaldıracağım.” Yehova’nın sözü.+

13 “Çünkü küçüğünden büyüğüne kadar hepsi haksız kazanç elde ediyor;+ peygamberinden kâhinine kadar hepsi sahtekârlık yapıyor.+ 14 Barış yokken ‘Barış var! Barış var!’ diyerek+ halkımın yarasını üstünkörü iyileştirmeye çalışıyorlar.+ 15 Yaptıkları iğrençliklerden utanç duyuyorlar mı?+ Hayır, hiçbir utanç duymadıkları gibi, utanmak nedir bilmiyorlar da.+ Bu yüzden, düşenler arasında onlar da düşecek;+ kendilerinden hesap sorduğumda tökezleyecekler.” Yehova böyle diyor.

16 Yehova, “Yollarda durup bakının, iyi yol nerede diyerek eski yolları sorun+ ve o yolda yürüyün+ ki rahata kavuşasınız”+ dedikçe, onlar “O yolda yürümeyeceğiz” diyorlar.+ 17 “Ve Ben başınıza gözcüler koydum,+ ‘Boru sesine+ kulak verin!’” dedikçe, onlar “Kulak vermeyeceğiz” diyorlar.+ 18 “Bu yüzden dinleyin ey milletler! Ey halk, onların başına neler geleceğini sen de öğren. 19 Dinle ey yer! Bu halkın başına bir felaket getiriyorum,+ kendi düşüncelerinin+ sonucunu görecekler; çünkü söylediklerime kulak vermediler. Kanunumu da reddediyorlar.”+

20 “Seba’dan+ akgünlük, uzak diyardan hoş kokulu kamış getirmenizin Benim için ne anlamı var? Yakılan sunularınız Bana zevk vermiyor,+ kurbanlarınız Beni hoşnut etmiyor.”+ 21 Bu nedenle Yehova, “Bu halkın yoluna taşlar+ koyuyorum” diyor, “Onlara takılıp tökezleyecekler. Babalar da oğullar da, komşu da arkadaşı da, hep birlikte yok olacak.”+

22 Yehova “Bakın!” diyor, “Kuzey ülkesinden bir halk geliyor, dünyanın en uzak yerlerinden büyük bir millet ayağa kalkıyor.+ 23 Yayını, kargısını sımsıkı kavramış,+ acımasız, zalim bir millet. Sesleri denizin gürlemesi gibi.+ At binmişler;+ tek bir savaşçı gibi senin karşında savaş düzeni almışlar, ey Sion kızı.”+

24 Bu haberi aldık, elimiz ayağımız tutmaz oldu.+ Bizi keder sardı. Doğuran kadın gibi ağrı çekiyoruz.+ 25 Kırlara çıkmayın, yolda bile yürümeyin; çünkü düşman kılıcı orada, her yanı dehşet sarmış.+ 26 Ey halkım kızı, çula sarın,+ külde yuvarlan.+ Biricik evladın için yas tutar gibi acı acı feryat et,+ çünkü yağmacı aniden üzerimize gelecek.+

27 “Seni halkımın arasına, madenin değerini sınayan, iyice araştıran biri gibi koydum. Tuttukları yola dikkat edecek, onları sınayacaksın.+ 28 Hepsi de ona buna iftira atarak dolaşan,+ tunç gibi, demir gibi sert, dik başlı adamlar;+ yıkıcı insanlar.+ 29 Körükler+ sıcaktan kavruluyor. Onların ateşinden geriye yalnızca kurşun kalıyor.+ Arıtmak için çalışıp didinen, boşuna uğraşıyor; içinden kötüleri ayırmak mümkün olmuyor.+ 30 Onlara ‘gümüş atığı’ denecek,+ çünkü Yehova onları kaldırıp attı.”+

7 Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz: 2 “Yehova’nın evinin kapısında durup şu sözü duyur;+ de ki, ey Yahuda halkı, ey siz Yehova’nın önünde eğilmek için bu kapılardan girenler, Yehova’nın sözüne kulak verin. 3 Göklerin hâkimi, İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, ‘Yollarınızı düzeltin, doğru işler yapın da sizi bu yerde tutayım.+ 4 “Bu Yehova’nın mabedi!” diyorlar, “Yehova’nın mabedi, Yehova’nın mabedi!”; siz böyle aldatıcı sözlere bel bağlamayın.+ 5 Yollarınızı düzeltir, doğru işler yaparsanız; gerçekten, adamla komşusu arasında adaleti sağlar,+ 6 aranızda yaşayan yabancıyı, yetimi, dul kadını ezmez,+ bu yerde masum kanı dökmez,+ başka tanrıların ardınca gidip başınıza bela getirmezseniz,+ 7 Ben de sizi bu yerde, atalarınıza verdiğim bu diyarda çağlar boyu oturturum.’”+

8 “Ne var ki, siz aldatıcı sözlere bel bağlıyorsunuz; onların size hiçbir yararı olmayacak.+ 9 Çalmak,+ adam öldürmek,+ zina yapmak,+ yalan yere yemin etmek,+ Baal’e kurban dumanı sunmak,+ daha önce tanımadığınız ilahların peşinden gitmek;+ 10 bütün bu iğrençlikleri yaptığınız halde, nasıl oluyor da adımı taşıyan+ bu eve gelip huzurumda duruyor ve ‘Mutlaka kurtulacağız’ diyorsunuz? 11 Adımı taşıyan bu evi+ haydut yatağı olarak mı görüyorsunuz?+ Evet, Ben de öyle görüyorum.”+ Yehova’nın sözü.

12 ‘Şimdi kalkıp bir zamanlar adımı koymuş olduğum+ Şilo’daki+ mekânıma gidin de, halkım İsrailoğullarının kötülüğünden ötürü oraya ne yaptığımı görün.+ 13 Mademki bütün bu işleri yaptınız’ Yehova’nın sözü, ‘Size defalarca söylediğim, erkenden harekete geçip konuştuğum+ halde dinlemediniz,+ seslendiğim halde karşılık vermediniz,+ 14 Ben de, adımı taşıyan, güvendiğiniz+ bu eve,+ size ve atalarınıza verdiğim bu yere, Şilo’ya yaptığımın aynısını yapacağım.+ 15 Kardeşiniz olan bütün Efraim soyunu attığım gibi+ sizi de huzurumdan atacağım.’+

16 Sana gelince, bu halk için dua etme, onlar için yalvarıp yakarma,+ çünkü seni dinlemeyeceğim.+ 17 Yahuda şehirlerinde, Yeruşalim sokaklarında neler yaptıklarını görmüyor musun?+ 18 Oğullar çalı çırpı topluyor, babalar ateş yakıyor, analar gökler kraliçesine+ pide yapmak için hamur yoğuruyor. Başka tanrılar onuruna içki sunusu dökerek+ Beni öfkelendiriyorlar.+ 19 ‘Zarar verdikleri Ben miyim?’ Yehova’nın sözü.+ ‘Yüzlerini kızartacak işler yaparak kendilerine zarar vermiyorlar mı?’+ 20 İşte bu yüzden Ulu Rab Yehova ‘Bakın!’ diyor, ‘Bu ülkenin, insanının, hayvanının, kırdaki ağacının+ ve toprağın ürününün üzerine öfke ve gazap yağdıracağım.+ Öfkem her tarafı yakacak, sönmeyecek.’+

21 Göklerin hâkimi, İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, ‘Bu yakılan sunularınızı kurbanlarınıza ekleyin de et yiyin.+ 22 Çünkü atalarınızı Mısır’dan çıkardığım gün yakılan sunular ve kurbanlar hakkında ne bir söz söylemiş ne de bir emir vermiştim.+ 23 Ancak onlara buyruk olarak “Sözümü dinleyin,+ o zaman Ben sizin Tanrınız olurum,+ siz de Benim halkım olursunuz; size emrettiğim yolda yürüyün,+ o zaman işiniz iyi gider” demiştim.’+ 24 Ama dinlemediler, kulak asmadılar;+ kendi kararlarına göre hareket edip kötü yüreklerinin+ inadını sürdürdüler. Böylece, ileri değil geri gittiler.+ 25 Atalarınızın Mısır diyarından çıktığı günden bugüne dek+ sizlere bütün peygamber kullarımı gönderdim. Her gün erkenden harekete geçip onları yolladım.+ 26 Ama kimse Beni dinlemedi, kimse kulak asmadı.+ Dik başlılık edip*+ durdular. Atalarından daha beter işler yaptılar!+

27 Bütün bu sözleri onlara söyleyeceksin,+ ama seni dinlemeyecekler; onlara sesleneceksin ama sana karşılık vermeyecekler.+ 28 Onlara diyeceksin ki, ‘Bu millet, Tanrısı Yehova’nın sözünü dinlemeyen,+ yola gelmeyen+ bir halk. Sadakat kalmamış, ağza alınmaz olmuş.’+

29 Hiç kesilmemiş saçını kes at;+ çıplak tepeler üzerinde ağıt yak,+ çünkü Yehova öfkelendiği bu nesli reddetti,+ onu terk edecek.+ 30 ‘Yahudaoğulları gözümde kötü olanı yaptılar’, Yehova’nın sözü. ‘Adımı taşıyan evi kirletmek üzere oraya iğrenç putlarını koydular.+ 31 Oğullarını ve kızlarını ateşte yakmak+ üzere Hinnomoğlu Vadisindeki+ Tofet’te+ yüksek yerler* yaptılar. Ben böyle bir şey emretmedim, yüreğimden bile geçirmedim.’+

32 ‘Bu nedenle göreceksiniz, öyle günler gelecek ki’, Yehova’nın sözü, ‘Artık oraya Tofet ya da Hinnomoğlu Vadisi değil, Katliam Vadisi+ denecek. Hiç yer kalmayıncaya kadar Tofet’te ölü gömecekler.+ 33 Bu halkın cesetleri göklerin kuşlarına, yerin hayvanlarına yiyecek olacak; kimse onları ürkütmeyecek.+ 34 Ve Ben Yahuda şehirlerinden, Yeruşalim sokaklarından neşe ve sevinç sesini, gelin ve güvey sesini kaldıracağım;+ ülke harabeye dönecek.’”+

8 “O zaman” Yehova’nın sözü, “Yahuda krallarının ve yöneticilerinin kemiklerini, kâhinlerin kemiklerini, peygamberlerin kemiklerini ve de Yeruşalim halkının kemiklerini mezarlarından çıkaracaklar.+ 2 Onları, sevip tapındıkları, artlarınca gittikleri,+ önünde eğilmek için yöneldikleri güneşin, ayın ve tüm gökler ordusunun+ önüne serecekler. Bu kemikler toplanmayacak, gömülmeyecek, toprağın üzerinde gübre olacak.”+

3 “Bu kötü soyu dağıtacağım+ her yerde, onlardan artakalanlar, geriye kalanların hepsi ölümü yaşama yeğleyecek.”+ Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü.

4 “Ve sen onlara şöyle diyeceksin: Yehova dedi ki, ‘İnsan yere düşünce kalkmaz mı?+ Biri geri dönünce öbürü de dönmez mi?+ 5 Neden bu Yeruşalim halkı sadakatsizlikten vazgeçmeyip ihanetini sürdürüyor? Hilekârlığa sımsıkı sarılmış,+ geri dönmeyi reddediyorlar.+ 6 Ben kulak verip+ dinledim.+ Doğru konuşmuyorlardı. “Ah ben ne yaptım?” diyen, yaptığı kötülükten tövbe eden yoktu.+ Savaşa dört nala koşan bir at gibi, herkes yine çoğunluğun gittiği yola koşuyor.+ 7 Göklerdeki leylek bile kendisi için belirlenmiş zamanı iyi bilir;+ kumru,+ ebabil, arapbülbülü, her biri göç vaktine uyar. Benim halkım ise Yehova’nın hüküm vaktini bilmez.’+

8 ‘Siz nasıl oluyor da biz hikmetliyiz, Yehova’nın kanunu bizde, diyebiliyorsunuz?+ Yazmanların yalancı kalemi+ yalanı iş edinmiş. 9 Hikmetliler utandı,+ dehşete düştü; hepsi kıskıvrak yakalanacak. Yehova’nın sözünü reddettiler; onlarda hikmet ne arar?+ 10 Bu yüzden karılarını başka erkeklere, tarlalarını yeni sahiplerine vereceğim.+ Çünkü en küçüğünden en büyüğüne kadar hepsi haksız kazanç elde ediyor;+ peygamberinden kâhinine kadar hepsi sahtekârlık yapıyor.+ 11 Barış yokken, “Barış var, barış var!” diyerek+ halkım kızının yarasını üstünkörü iyileştirmeye çalışıyorlar.+ 12 Yaptıkları iğrençliklerden utanç duyuyorlar mı?+ Hayır, hiçbir utanç duymadıkları gibi, utanmak nedir bilmiyorlar da.+

Bu yüzden, düşenler arasında onlar da düşecek; hesap verecekleri zaman+ tökezleyecekler.’ Yehova böyle diyor.+

13 ‘Toplama işi yapılırken onları yok edeceğim’, Yehova’nın sözü.+ ‘Asmada üzüm,+ incir ağacında incir olmayacak, yaprakları kuruyacak. Onlara verdiklerim ellerinden gidecek.’”

14 “Neden böyle oturuyoruz? Toplanıp surlu şehirlere girelim,+ oralarda ölelim. Çünkü Tanrımız Yehova bizi ölüme mahkûm etti;+ bize içmemiz için zehirli su verdi,+ çünkü Yehova’ya karşı günah işledik. 15 Barış bekledik, ama iyilik gelmedi.+ İyileşme vakti gelecek diye umduk; ama işte dehşet geldi!+ 16 Atlarının soluması Dan’dan+ işitiliyor. Aygırlarının kişnemesi bütün ülkeyi titretiyor.+ Memlekete girdiler, içindeki her şeyi, şehri de halkını da yiyip yutuyorlar.”

17 “Aranıza yılanlar, zehirli yılanlar+ gönderiyorum, çünkü onlara büyü işlemez;+ sizi sokacaklar.” Yehova’nın sözü.

18 Şifa bulmaz bir keder kapladı içimi.+ Yüreğim hasta. 19 Uzak bir diyardan+ halkım kızının feryadı duyuluyor: “Yehova Sion’da değil mi?+ Kral orada değil mi?”+

“Oyma putlarıyla, işe yaramaz yabancı tanrılarıyla Beni neden öfkelendirdiler?”+

20 “Hasat zamanı geçti, yaz sona erdi ama biz kurtulamadık!”+

21 Halkım kızının yarası+ yüzünden içim parçalanıyor,+ çok üzgünüm. Düpedüz şaşkınlık sardı beni.+ 22 Gilead’da hiç merhem yok mu?+ Orada hiç hekim yok mu?+ Öyleyse halkım kızı neden iyi edilmedi?+

9 Ah keşke başım bir pınar, gözlerim gözyaşı çeşmesi olsaydı!+ O zaman, halkımdan* öldürülenler için gece gündüz ağlardım.+

2 Keşke çöldeki yolcular gibi benim de konaklayacak bir yerim olsaydı!+ O zaman halkımı terk edip oraya giderdim; çünkü onların hepsi zina yapıyor;+ hainler topluluğu olmuşlar.+ 3 Yalan söylemek için dillerini yay gibi geriyorlar;+ ama ülkede sadakat uğruna yiğitlik eden yok.

“Kötülükten kötülüğe koşuyor, Bana hiç aldırış etmiyorlar.”+ Yehova’nın sözü.

4 “Herkes eşinden dostundan sakınsın,+ kardeşlerinizden hiçbirine güvenmeyin.+ Çünkü her kardeş diğerinin yerini kapmaya çalışıyor,+ her komşu diğerine iftira atarak dolaşıyor.+ 5 Herkes komşusunu aldatıyor,+ doğru konuşan yok; dillerine yalan söylemeyi öğretmişler.+ Kötü işler yapmaktan yorgun düşüyorlar.+

6 Sen bu hilekârlığın ortasında oturuyorsun.+ Hilekârlıklarıyla Beni tanımayı reddettiler.”+ Yehova’nın sözü.

7 Bu nedenle, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, “Onları potada eriterek sınayacağım.+ Halkım kızına başka nasıl davranayım?+ 8 Dilleri öldürücü bir ok,+ hep aldatıyor. Komşularına tatlı sözler söylüyor, ama içlerinden pusu kuruyorlar.”+

9 “Bütün bu yaptıklarının hesabını onlardan sormayayım mı?” Yehova’nın sözü. “Böyle bir milletten öcümü almayayım mı?+ 10 Dağlar için ağlayıp yas tutacağım;+ bozkırdaki otlaklar için ağıt yakacağım; çünkü yanacaklar.+ Öyle ki, oralardan hiçbir insan geçmeyecek, oralarda davar sesi duyulmayacak.+ Göklerin kuşları, yerin hayvanları oralardan kaçıp gidecek.+ 11 Ve Ben Yeruşalim’i taş yığını,+ çakal yatağı+ haline getireceğim; Yahuda şehirlerini viraneye çevireceğim, içlerinde kimse oturmayacak.+

12 Bunu anlayabilecek kadar hikmetli olan kim, evet bunu anlatabilsin diye Yehova’nın konuştuğu adam kim?+ Ülke ne yüzden mahvoldu? İçinden kimsenin geçmediği bir çöl gibi neden kavruldu?”+

13 Yehova şöyle diyor: “Kendilerine verdiğim kanunu bıraktılar, sözümü dinlemediler, ona göre davranmadılar,+ 14 bunun yerine yüreklerinin inadını sürdürdüler;+ atalarının kendilerine öğrettiği gibi,+ Baallerin ardınca gittiler.+ 15 Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Ben bu halka pelinotu yedireceğim,+ zehirli su içireceğim.+ 16 Onları ne kendilerinin ne de atalarının tanıdığı milletler arasına dağıtacağım+ ve hepsini yok edinceye kadar peşlerine kılıç salacağım.’+

17 Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Akıllı davranın, ağıt yakan kadınları+ çağırın da gelsinler; bu işte becerikli kadınlara haber gönderin de gelsinler.+ 18 Acele etsinler, bizim için ağıt yaksınlar. Gözlerimizden yaşlar boşalsın, parıldayan gözlerimizden damla damla yaşlar aksın.+ 19 Çünkü yakılan ağıtlar Sion’dan duyuluyor:+ “Nasıl da yağmalandık!+ Ne büyük utanç içindeyiz! Çünkü ülkeyi terk ettik; evlerimizi yerle bir ettiler.”+ 20 Ey kadınlar, Yehova’nın sözünü dinleyin, O’nun ağzından çıkan söze kulak verin. Her kadın kızına yas tutmayı,+ eşine dostuna ağıt yakmayı+ öğretsin. 21 Çünkü sokaklarda çocukları, meydanlarda gençleri yok etmek için ölüm pencerelerimize tırmandı, kalelerimize girdi.’+

22 Onlara de ki, Yehova’nın sözü şöyle: ‘İnsan cesetleri gübre gibi, orakçının ardında kalan yeni biçilmiş ekinler gibi sıra sıra toprağın üzerine serilecek, onları toplayan olmayacak.’”+

23 Yehova şöyle diyor: “Bilge adam bilgeliğiyle,+ güçlü adam gücüyle,+ zengin adam zenginliğiyle övünmesin.”+

24 “Ancak, övünen, Benim hakkımda bilgi ve anlayış sahibi+ olmakla, dünyaya vefa, adalet ve doğrulukla davrananın+ Ben Yehova+ olduğumu bilmekle övünsün, çünkü Ben bunlardan hoşlanırım.”+ Yehova’nın sözü.

25 “İşte”, Yehova’nın sözü, “Sünnet edildiği halde sünnetsiz olan+ herkesten hesap soracağım günler geliyor. 26 Mısır’dan,+ Yahuda’dan,+ Edom’dan,+ Ammonoğullarından,+ Moab’dan+ ve çölde yaşayan, şakaklarındaki saçları kesen+ herkesten hesap soracağım. Çünkü bütün bu milletler sünnetsiz, İsrail evinin de yüreği sünnetsiz.”+

10 Yehova’nın senin hakkında söylediği sözleri dinle, ey İsrail evi. 2 Yehova diyor ki, “Milletlerin yolunu öğrenmeyin;+ gök işaretlerini görünce dehşete kapılmayın, çünkü milletler bunları görünce dehşete kapılır.+ 3 Halkların âdetleri+ boştur. Ormandan ağaç+ kesilir, zanaatçı elindeki keskiyle onu biçimlendirir.+ 4 Gümüş ve altınla güzelleştirilir,+ sallanmasın diye çivi ve çekiçle yerine çakılır.+ 5 Hepsi salatalık bostanındaki korkuluğa benzer, konuşamazlar.+ Kendiliklerinden bir adım bile atamazlar, bu yüzden taşınmaları gerekir.+ Onlardan korkmayın, çünkü bir fenalık yapamazlar. İyilik de edemezler.”+

6 Ey Yehova, Senin gibisi yok.+ Sen yücesin, ismin de kudretli ve yüce.+ 7 Ey milletlerin Kralı,+ Senden kim korkmaz,+ çünkü Sen buna layıksın. Milletlerin bütün bilgeleri arasında, bütün krallıklarında Senin gibisi yok.+ 8 Hepsi hem akılsız hem de budala.+ Bir ağaç parçası insanı ancak boş işlere özendirir.+ 9 Tarşiş’ten+ dövme gümüş levhalar, Ufaz’dan+ altın getirilir, zanaatçı, metal işçisi onları eliyle işler; giysileri mavi iplikten, erguvani yündendir. Hepsi de usta elinden çıkmıştır.+

10 Oysa Yehova gerçek Tanrı’dır;+ yaşayan Tanrı’dır,+ sonsuza dek Kraldır.+ Öfkesinden yeryüzü titrer;+ gazabına hiçbir millet dayanamaz.+ 11 Onlara deyin ki, “Yeri göğü yaratmayan bu ilahlar+ yerden de göklerin altından da silinecek.”+ 12 Gücüyle yeryüzünü yapan,+ hikmetiyle verimli toprağı pekiştiren,+ anlayışıyla gökleri geren+ O’dur. 13 O gürleyince göklerde sular çağlar,+ yeryüzünün dört bucağından buhar yükselir.+ Yağmur için bentler* yapan da,+ rüzgârı ambarlarından çıkaran+ da O’dur.

14 Herkes öylesine akılsızca davranıyor ki bilgisizliği ortaya çıkıyor.+ Her metal işçisi yaptığı oyma put yüzünden utanç duyacak,+ çünkü dökme ilahı bir aldatmaca;+ onların içinde ruh yok.+ 15 Hepsi boş, gülünç şeyler.+ Hesap gününde yok olacaklar.+

16 Yakup’un payı+ bunlar gibi değildir. Her şeyi biçimlendiren O’dur.+ İsrail O’nun mirasının değneğidir.+ O’nun ismi göklerin hâkimi Yehova’dır.+

17 Ey sen, baskı altında yaşayan kadın, yerden bohçanı topla.+ 18 Çünkü Yehova diyor ki, “Bu defa yeryüzünde yaşayanları sapanla fırlatıp atıyorum.+ Onları sıkıntıya sokuyorum; belki bu sayede anlarlar.”+

19 Aldığım yaradan ötürü vay halime!+ Yediğim darbe beni hasta etti. İçimden dedim ki, “Bu benim hastalığım, ona dayanmalıyım.+ 20 Çadırım yerle bir edildi, ipleri koptu.+ Evlatlarım yanımdan ayrıldı, artık yoklar.+ Çadırımı gerecek, çadır bezimi kaldıracak kimse yok. 21 Çobanlar akılsızlık etti,+ Yehova’ya yönelmedi.+ Bu yüzden sağgörülü davranmadılar ve otlattıkları sürüler dağıldı.”+

22 Dinle! Bir haber var! Kuzey ülkesinden büyük bir gürültü geliyor;+ Yahuda şehirlerini viraneye çevirecek, çakal yatağı+ haline getirecek bir saldırının gürültüsü.

23 Ey Yehova, bilirim ki, kendi yolunu belirlemek insanoğluna düşmez. Adımlarına yön vermek insana düşmez.+ 24 Yolumu Sen düzelt ey Yehova, öfkenle değil+ adaletinle;+ yoksa beni hiçe indirirsin.+ 25 Gazabını Seni umursamayan+ milletler,+ adını anmayan+ kabileler üzerine yağdır. Çünkü onlar Yakup’u yiyip bitirdiler,+ evet onu yiyip yok ettiler, ortadan kaldırdılar.+ Ve evini yurdunu ıssız bıraktılar.+

11 Yeremya’ya Yehova’dan gelen söz: 2 “Bu ahitteki sözleri herkes dinlesin!

Yahuda halkına, Yeruşalim’de oturanlara bunları söyle;+ 3 onlara de ki, İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘Bu ahitteki emirleri dinlemeyen adam lanetli olsun.+ 4 Ben bu emirleri atalarınıza, onları Mısır diyarından, demir fırınından+ çıkardığım gün vermiştim.+ Şöyle demiştim: Sözümü dinleyin, size emrettiğim her şeyi yapın ki,+ Benim halkım olasınız, Ben de sizin Tanrınız olayım.+ 5 Böylece bugün olduğu gibi, atalarınıza süt ve bal akan diyarı+ vermek üzere ettiğim andı+ tutayım.’”

Bunun üzerine ben, “Amin ey Yehova” karşılığını verdim.

6 Ve Yehova bana şunları da söyledi: “Bütün bu dediklerimi Yahuda şehirlerinde, Yeruşalim sokaklarında duyur;+ de ki, bu ahitteki emirleri dinleyin, onları yerine getirin.+ 7 Çünkü atalarınıza, onları Mısır diyarından çıkardığım günden bugüne dek defalarca tembihte bulundum;+ erkenden harekete geçip onları ‘Sözümü dinleyin’ diye uyardım.+ 8 Ama dinlemediler, kulak asmadılar,+ kötü yüreklerinin inadını sürdürdüler;+ bu yüzden Ben de yapmalarını emrettiğim ama yerine getirmedikleri bu ahitte söylenenlerin hepsini başlarına getirdim.”

9 Ve Yehova bana dedi ki, “Yahuda halkının, Yeruşalim’de yaşayanların arasında Bana karşı hainlik tasarlayanlar var.+ 10 Onlar Benim sözümü dinlemek istemeyen, tapınmak için başka tanrıların ardınca giden+ atalarının baştan beri işlediği suçlara geri döndüler.+ İsrail evi ve Yahuda evi, atalarıyla yaptığım ahdi bozdu.+ 11 Bu yüzden Yehova diyor ki, ‘Başlarına kurtulamayacakları+ bir felaket getiriyorum.+ Beni yardıma çağıracaklar ama onları dinlemeyeceğim.+ 12 Yahuda şehirleri ve Yeruşalim halkı gidip kurban dumanı sundukları tanrılarını yardıma çağıracaklar,+ ama başlarına felaket geldiğinde bu ilahlar onları kesinlikle kurtaramayacak.+ 13 Kaç şehrin varsa o kadar da tanrın var, ey Yahuda;+ Yeruşalim’de kaç sokağın varsa şu rezil şey+ için kurulmuş o kadar da sunağın var; üzerlerinde Baal’e kurban dumanı sunuyorsun.’+

14 Sana gelince, bu halk için dua etme, onlar için Bana yalvarıp yakarma,+ çünkü başlarına felaket geldiğinde Bana feryat edecekler ama dinlemeyeceğim.+

15 Mademki içlerinden çoğu bu kötülüğü+ yapıyor,+ o halde sevgili halkımın Benim evimde ne işi var?+ Başına gelecek felaketi sundukları kurban etiyle savuşturabilecekler mi?+ O zaman sevinçten coşabilecek misin?+ 16 Yehova sana ‘Meyvesi hoş, görünüşü güzel, yemyeşil zeytin ağacı’ adını vermişti.+ Tanrı büyük bir gürültüyle bu ağacı tutuşturacak. Onun dalları kırılacak.+

17 Seni diken+ göklerin hâkimi Yehova, İsrail evinin ve Yahuda evinin yaptığı kötülükten dolayı senin başına felaket geleceğini söyledi;+ çünkü Baal’e kurban dumanı sunarak+ Beni öfkelendirdiler.”

18 Ey Yehova onların neler yaptığını bana bildirdin, yaptıklarını bana o zaman gösterdin.+ 19 Bense kesilmeye götürülen bir ev kuzusu gibiydim,+ bana karşı düzen kurduklarını,+ “Ağacı meyveleriyle birlikte mahvedelim, adı bir daha anılmasın diye onu yaşayanlar diyarından+ kesip atalım” dediklerini bilmiyordum. 20 Ne var ki, göklerin hâkimi Yehova adaletle yargılar,+ insanın gönlünü,* yüreğini araştırır.+ Ey Tanrım, ne olur onlardan öç aldığını göreyim, çünkü davamı Sana sundum.+

21 İşte bu nedenle, “Ölümünün elimizden olmasını istemiyorsan Yehova adına peygamberlik etme”+ diyerek canımı almak isteyen Anatot+ halkı hakkında Yehova diyor ki, 22 “Onlardan hesap soracağım.” Göklerin hâkimi Yehova “Delikanlıları kılıçtan geçirilecek,+ oğulları, kızları açlıktan ölecek”+ diyor. 23 “Geriye hiç kimse kalmayacak, çünkü hesap verecekleri yıl+ Anatot+ halkının başına felaket getireceğim.”

12 Ey Yehova Sen adilsin;+ Sana şikâyette bulunduğumda, hükümlerin konusunda Seninle konuştuğumda, Sen hep adil davrandın. Ama neden kötülerin işi iyi gidiyor?+ Neden hainlik edenler hep tasasız? 2 Onları Sen diktin; onlar da kök saldı. Serpildiler, meyve de verdiler. Sen hep onların ağzındasın ama gönüllerinden çok uzaksın.+ 3 Ey Yehova, beni iyi tanıyorsun,+ beni görüyorsun; yüreğimi araştırdın, Sana bağlı olup olmadığını gördün.+ Kesimlik koyun gibi+ seçip ayır onları; kıyım günü için bir kenara ayır. 4 Ne zamana kadar ülke böyle mahvolacak,+ kırlardaki bitkiler kuruyacak?+ İçinde yaşayanların kötülüğü yüzünden hayvanlar, kuşlar yok olup gitti.+ Çünkü “O başımıza gelecekleri görmüyor” dediler.

5 Yayalarla koştuğunda yoruldunsa, atlarla nasıl yarışabilirsin?+ Kendini ancak barış diyarında güvende hissediyorsan,+ Ürdün Irmağı boyunca uzanan mağrur çalılar arasında ne yapacaksın?+ 6 Çünkü öz kardeşlerin, babanın ev halkı bile sana ihanet etti.+ Onlar bile arkandan bağırdı. Sırf sana güzel sözler söylüyorlar diye onlara kanma.+

7 “Evimi terk ettim,+ Kendi halkımı bıraktım,+ candan sevdiğimi düşmanının eline verdim.+ 8 Kendi halkım Benim için ormandaki aslan gibi oldu. Ağzını açıp Bana kükredi. Bu yüzden ondan nefret ettim.+ 9 Halkım+ Benim gözümde rengârenk bir yırtıcı kuş gibi. Başka yırtıcı kuşlar tepesine üşüşmüş.+ Ey bütün yaban hayvanları gelin, onu yemek için bir araya toplanın.+ 10 Çobanlar+ bağımı harap etti;+ payımı ayak altına aldı.+ Benim payım olan güzel+ toprağı ıssız bir çöle çevirdi. 11 O viran edildi,+ mahvedildi, karşımda ıssız duruyor.+ Bütün ülke viraneye dönmüş, çünkü aldıran yok.+ 12 Çölden geçen bütün yollarda yağmacılar kol geziyor. Yehova’nın kılıcı ülkeyi bir uçtan bir uca yiyip bitiriyor.+ Hiçbir canlıya rahat yüzü yok. 13 Buğday ekmişlerdi, ama diken biçiyorlar.+ Ölesiye çalışmışlardı, ama yararını görmüyorlar.+ Yehova’nın yakıcı öfkesi yüzünden, ürünlerinden utanacaklar.”

14 “Ben Yehova, halkım İsrail’e miras olarak verdiğim mülke el uzatan+ bütün kötü komşularım+ hakkında şunları diyorum: Onları topraklarından söküp atacağım;+ ortalarından Yahuda evini de sökeceğim.+ 15 Ve öyle olacak ki, onları yerlerinden söküp attıktan sonra kendilerine yine merhamet göstereceğim,+ her birini ülkesine, mirası olan topraklara döndüreceğim.”+

16 “Ve öyle olacak ki, onlar halkıma eskiden Baal adıyla yemin etmeyi+ öğrettikleri gibi, bu kez de kendileri halkımın yolunda yürümeyi ve ‘Yehova’nın hakkı için’ diyerek Benim adımla yemin etmeyi+ öğrenirlerse, halkımın arasında yer edinecekler.+ 17 Öte yandan söz dinlemezlerse Ben bu milleti de söküp atacağım. Onu yerinden söküp yok edeceğim.”+ Yehova’nın sözü.

13 Yehova bana dedi ki, “Git, kendine keten bir kuşak al, onu beline bağla, ama sakın suya sokma.” 2 Ben de Yehova’nın söylediği gibi kuşağı aldım, belime bağladım. 3 Ve Yehova’nın sözü bana ikinci kez geldi: 4 “Beline bağladığın kuşağı al, kalkıp Fırat’a+ git ve onu orada bir kaya kovuğuna sakla.” 5 Yehova’nın emrettiği gibi kalkıp gittim, kuşağı Fırat kıyısında bir yere sakladım.

6 Aradan çok günler geçtikten sonra Yehova bana “Kalk, Fırat’a git, saklamanı emrettiğim kuşağı oradan al” dedi. 7 Ben de kalkıp Fırat’a gittim, kuşağı gizlediğim yeri kazıp onu çıkardım. Baktım ki kuşak mahvolmuştu, artık hiçbir işe yaramazdı.

8 O zaman bana yine Yehova’nın sözü geldi: 9 “Yehova diyor ki, ‘Yahuda’nın gururunu,+ Yeruşalim’in o büyük kibrini böyle mahvedeceğim. 10 Sözümü dinlemeyi reddedip+ yüreklerinin inadını sürdüren,+ başka tanrıların peşinden giderek önlerinde yere kapanıp tapınan+ bu kötü halk, artık hiçbir işe yaramayan bu kuşak gibi olacak. 11 Çünkü kuşağın bele bağlandığı gibi, Ben de tüm İsrail evini ve Yahuda evini Kendime bağlamıştım.’+ Yehova’nın sözü. ‘Onlar Benim halkım,+ şanım,+ Bana övgü ve onur olsun diye bunu yapmıştım. Ne var ki, sözümü dinlemediler.’+

12 Onlara şu sözü söyleyeceksin: İsrail’in Tanrısı Yehova, ‘Her küpün içine şarap dolmalı’+ diyor. Onlar da sana ‘Her küpün içine şarap dolması gerektiğini biz sanki bilmiyor muyuz?’ diyecek. 13 O zaman onlara diyeceksin ki, Yehova, ‘İşte Ben bu ülkenin tüm halkının, Davut adına onun tahtında oturan+ kralların, kâhinlerin, peygamberlerin ve Yeruşalim’de oturanların içlerine, onlar sarhoş oluncaya kadar şarap dolduruyorum’+ diyor. 14 ‘Onları, hem babaları hem de oğulları, birbirlerine çarpıp parçalayacağım.’+ Yehova’nın sözü. ‘Merhamet göstermeden, hiç üzülmeden, acımadan onları yok edeceğim.’”+

15 “Dinleyin, kulak verin. Kibirlenmeyin,+ çünkü Yehova konuşuyor.+ 16 O sizi karanlığa gömmeden,+ karanlık dağlar üzerinde ayaklarınız dolaşmadan+ Tanrınız Yehova’yı yüceltin.+ Yoksa siz ışık beklerken+ O karanlık getirecek,+ karanlığı da koyu karanlığa çevirecek.+ 17 Eğer dinlemezseniz,+ sizin gururunuz yüzünden ben gizli gizli ağlayacağım, gözyaşı dökeceğim; gözlerimden yaşlar boşalacak,+ çünkü Yehova’nın sürüsü+ sürgüne götürülecek.

18 Krala ve ana kraliçeye+ söyle, ‘Alçak bir yere oturun,+ çünkü başınızdan güzellik tacınız düşecek.’+ 19 Güneydeki şehirler kapandı, onları açan yok. Yahuda’nın tümü sürgüne götürüldü, hepsi sürgün edildi.+

20 Başını kaldırıp kuzeyden gelenlere bak.+ Sana verilen sürü, o güzel koyunların nerede?+ 21 İlk başta senin yanında olanlar,+ yakın dostluğu senden öğrenenler üzerine gelince+ ne diyeceksin? Doğum yapan kadın gibi sancılar tutmayacak mı seni?+ 22 ‘Bunlar neden başıma geldi?’+ diye yüreğinden geçirirsen,+ bil ki, suçlarının çokluğu yüzünden eteğin çıkarıldı,+ topukların hırpalandı.

23 Bir Kuşî,*+ derisinin rengini, leopar da beneklerini değiştirebilir mi?+ Kötülük yapmayı öğrenmiş+ sizler de ancak o zaman iyilik yapabilirsiniz. 24 İşte bu yüzden, sizi çöl rüzgârıyla oradan oraya savrulan+ saman ufağı gibi dağıtacağım.+ 25 Sana düşen hisse, senin için ölçüp ayırdığım pay budur.”+ Yehova’nın sözü. “Çünkü Beni unuttun+ ve yalana bel bağladın.+ 26 Ben de senin eteğini yüzüne dek kaldıracağım; ayıbın görülecek.+ 27 Nasıl kişnediğin,+ nasıl ahlaksızlık,+ edepsizlik, fahişelik yaptığın ortaya çıkacak. Tepelerde, kırlarda yaptığın iğrenç putperestlikleri+ gördüm. Vay haline, ey Yeruşalim! Sen hiç arınamaz mısın,+ daha ne kadar böyle kalacaksın?”+

14 Kuraklık+ konusunda Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz: 2 Yahuda yas tutuyor,+ kapıları çürümüş,+ toprağa oturmuş.+ Yeruşalim’in feryatları göklere yükseliyor.+ 3 İleri gelenler, adamlarını suya gönderiyor.+ Onlar sarnıçlara gidiyor, ama su bulamıyorlar.+ Boş kaplarla geri dönüyorlar. Utanç+ ve düş kırıklığı içinde başlarını örtüyorlar.+ 4 Ülkeye yağmur yağmadığından toprak çatlamış,+ çiftçiler utanç içinde. Başlarını örtmüşler.+ 5 Kırdaki geyik bile doğurduğu yavrusunu terk ediyor, çünkü taze ot yok. 6 Zebralar+ çıplak tepelerde öylece duruyor; çakal gibi rüzgârı koklayıp baygın baygın bakıyor, çünkü yeşillik yok.+ 7 Ey Yehova, suçlarımız bize karşı tanıklık ediyorsa da, ne olur ismin uğruna+ harekete geç. Defalarca sadakatsizlik yaptık,+ Sana karşı günah işledik.+

8 Ey Sen, İsrail’in umudu,+ sıkıntılı zamanında+ kurtarıcısı,+ neden memlekette yaşayan bir yabancı gibi, sadece geceyi geçirmek için uğrayan bir yolcu gibisin?+ 9 Neden şaşkın bir adama, kimseyi kurtaramayan bir yiğide döndün?+ Oysa Sen aramızdasın+ ey Yehova, ve biz Senin adını taşıyoruz.+ Bizi bırakma.

10 Yehova bu halk hakkında “Orada burada dolaşmayı severler,+ ayaklarını alıkoymazlar”+ diyor. “Yehova bu yüzden onlardan hoşnut değil.+ İşledikleri günahları şimdi anacak, suçlarını ele alacak.”+

11 Ve Yehova bana “Bu halk için Bana yalvarma”+ diyor. 12 “Oruç tutsalar da yakarışlarına kulak asmıyorum;+ yakılan sunular ve tahıl sunuları sunsalar da onlardan hoşnut olmuyorum.+ Sonlarını kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla getireceğim.”+

13 Bunun üzerine, “Eyvah, Ulu Rab Yehova!” dedim. “Burada peygamberler onlara ‘Kılıç görmeyeceksiniz, kıtlık olmayacak, bu yerde size gerçek barışı sağlayacağım’ diyorlar.”+

14 Ve Yehova bana dedi ki, “Peygamberlerin Benim adımla bildirdikleri yalan.+ Onları Ben göndermedim. Ne bir buyruk verdim ne de onlarla konuştum.+ Size anlattıkları, uydurma görüntüler, kehanetler, boş şeyler,+ yüreklerindeki düzenbazlıklar.+ 15 İşte bu yüzden Ben Yehova, Benim göndermediğim ama adımla peygamberlik edip bu ülkede kılıç veya kıtlık olmayacağını söyleyen peygamberler hakkında diyorum ki, ‘Bu peygamberlerin sonu kılıçla ve kıtlıkla gelecek.+ 16 Onların peygamberlik ettiği bu halk kıtlık ve kılıç yüzünden ölecek, cesetleri Yeruşalim sokaklarına atılacak; onları gömen olmayacak, ne onları, ne karılarını ne de oğullarını ve kızlarını.+ Hak ettikleri felaketi başlarına getireceğim.’+

17 Ve sen onlara şu sözü söyleyeceksin: ‘Gözlerimden gece gündüz hiç durmadan yaşlar boşalsın,+ çünkü halkım kızı büyük bir yıkımla darmadağın oldu.+ Korkunç bir darbe aldı.+ 18 Kırlara çıksam, kılıçtan geçirilenler görüyorum!+ Şehre girsem, kıtlığın neden olduğu hastalıklar!+ Peygamber de kâhin de, oradan oraya dolanarak bilmedikleri topraklara gidiyorlar.’”+

19 Sen Yahuda’yı tamamen mi reddettin?+ Sion’dan da mı canın tiksindi?+ Neden bize böyle vurdun? Yaralarımız iyileşecek gibi değil.+ Barış umduk ama gelmedi; iyileşme vakti gelecek sandık ama sadece dehşet bulduk!+ 20 Ey Yehova, kötülük yaptığımızı, atalarımızın suç işlediğini kabul ediyoruz,+ Sana karşı günah işledik.+ 21 İsmin uğruna, bizi gözden çıkarma,+ görkemli tahtını+ hor görme. Aramızdaki ahdi unutma, onu bozma.+ 22 Milletlerin işe yaramaz putları+ arasında yağmur yağdırabilen var mı? Ya da gökler kendiliğinden sağanak indirebilir mi?+ Ey Tanrımız Yehova, bunları yapan Sen değil misin?+ Sana umut bağladık, çünkü bütün bunları Sen yaptın.+

15 Yehova bana dedi ki, “Musa+ ve Samuel+ karşımda dursaydı bile Ben* bu halkın yüzüne bakmazdım.+ Onlar gözümün önünden sürülecek, uzaklaştırılacak.+ 2 Sana ‘Nereye gideceğiz?’ dediklerinde onlara şunu söyleyeceksin: “Yehova diyor ki, kırgın için olan kırgına, kılıç için olan kılıca, kıtlık için olan kıtlığa,+ sürgün için olan sürgüne!”’+

3 ‘Başlarına dört tür bela göndereceğim.’+ Yehova’nın sözü. ‘Öldürmek için kılıcı, sürükleyip götürmek için köpekleri, yiyip yok etmek için göklerin kuşlarını+ ve yerin canavarlarını. 4 Yahuda kralı, Hizkiya oğlu Manasse’nin Yeruşalim’de yaptıklarından ötürü+ bu belalarla dünyanın bütün krallıklarına dehşet salacağım.+ 5 Kim sana acıyacak ey Yeruşalim, halini kim anlayacak,+ hatırını sormak için kim yolunu değiştirip sana gelecek?’

6 ‘Sen Beni terk ettin’,+ Yehova’nın sözü. ‘Durmadan geri gittin.+ Seni mahvetmek için elimi kaldıracağım.+ Merhamet etmekten usandım.+ 7 Ülke kapılarında onları yabayla savurup atacağım.+ Hepsini çocuklarından yoksun bırakacağım.+ Halkımı yok edeceğim, çünkü tuttuğu yoldan dönmedi.+ 8 Gözümün önünde dul kadınları denizin kumundan çok olacak. Annelerin, delikanlıların üzerine güpegündüz yağmacıyı getireceğim.+ Onları ansızın dehşete ve kargaşaya düşüreceğim.+ 9 Yedi çocuk annesi yıkılıp gitti, can çekişerek öldü;+ gün ortasında güneşi battı,+ güneşinin yüzü utançtan kızardı. Ve Ben onlardan geride kalanları düşmanlarının önünde kılıca vereceğim.’+ Yehova’nın sözü.”

10 Vay halime+ ah anam, çünkü sen beni bütün dünyayla çekişeyim, kavga konusu olayım diye doğurmuşsun.+ Ne ödünç verdim, ne de ödünç aldım. Ama hepsi bana lanet okuyor.+

11 Yehova dedi ki, “Sana iyiliğin için yardımcı olacağım,+ felaket sırasında, sıkıntı vaktinde yanında bulunacağım,+ düşmanla arana gireceğim.+ 12 Demiri, kuzeyin demirini kim kırabilir? Tuncu kim parçalayabilir? 13 Ülkenin her yanında işlediğin onca günahtan ötürü hazinelerini, servetini bedel olarak değil,+ ganimet olarak vereceğim.+ 14 Bu malları düşmanlarının eliyle tanımadığın bir ülkeye yollayacağım.+ Çünkü öfkem yangın gibi büyüyor,+ size ateş püskürüyorum.”

15 Ey Yehova, çektiklerimi biliyorsun,+ beni an,+ ilgilen benimle, zulmedenlerden öcümü al.+ Öfkeni geciktirme ki canımdan olmayayım.+ Senin uğrunda hakaretlere katlandığımı dikkate al.+ 16 Sözlerin bana geldi, onları yuttum.+ Sözün benim için kıvanç oldu,+ yüreğimi sevindirdi;+ çünkü Senin adını taşıyorum,+ ey göklerin hâkimi Yehova Tanrı.+ 17 Şakalaşıp gülüşenlerin+ arasında oturmadım, sevinçten coşmadım.+ Elin üzerimde olduğundan tek başıma oturdum,+ çünkü içimi öfkeyle doldurdun.+ 18 Çektiğim acı neden dinmiyor,+ aldığım yara neden ümitsiz,+ şifa bulmuyor? Sen benim için güvenilmez bir pınar,+ aldatıcı sular gibi oldun.+

19 Bu nedenle Yehova dedi ki, “Eğer Bana dönersen sana yine lütuf gösteririm,+ yine önümde durursun.+ Değerliyi değersizden ayırırsan Benim ağzım gibi olursun. Onlar sana döner, ama sen onlara dönmezsin.”

20 “Ve Ben seni bu halkın karşısında sağlamlaştırılmış, tunçtan bir sura çevirdim.+ Onlar seninle savaşacak ama seni yenemeyecek.+ Çünkü korumak ve kurtarmak için Ben seninleyim.”+ Yehova’nın sözü. 21 “Ve seni kötülerin elinden kurtaracağım,+ zorbaların avcundan alacağım.”

16 Bana Yehova’nın şu sözü geldi: 2 “Bu yerde kendine kadın almayacaksın, oğulların ve kızların olmayacak.+ 3 Çünkü bu yerde doğan oğullar ve kızlar, bu ülkede onları doğuran analar, hayata gelmelerini sağlayan babalar hakkında+ Yehova diyor ki, 4 ‘Korkunç hastalıklardan ölecekler.+ Onlar için yas tutulmayacak.+ Gömülmeyecekler,+ toprağın üzerinde gübre olacaklar.+ Sonları kılıçla ve kıtlıkla gelecek,+ cesetleri göklerin kuşlarına, yerin canavarlarına yem olacak.’+

5 İşte bu yüzden Yehova dedi ki, ‘Cenaze yemeği verilen eve girme, yas tutmaya gitme, onlara derttaş olma.’+

‘Çünkü Ben bu halktan barışımı geri çekiyorum’, Yehova’nın sözü, ‘Vefamı da merhametimi de.+ 6 Bu ülkede herkes ölecek, büyük de küçük de. Gömülmeyecekler;+ onlar için kimse dövünmeyecek, kimse bedeninde yara açmayacak,+ saçını kazımayacak.+ 7 Ölenin arkasından yas tutanı avutmak için onunla ekmek yiyen olmayacak.+ Babasının ya da anasının arkasından içmesi için kimseye teselli kadehi verilmeyecek.+ 8 Sen de hiçbir ziyafet evine girip oturmayacak, onlarla yiyip içmeyeceksin.’+

9 Çünkü İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Ben sizin günlerinizde, bu yerde sevinç ve neşe sesini, gelin ve güvey sesini gözünüzün önünde sona erdiriyorum.’+

10 Ve öyle olacak ki, sen bu halka bütün bunları söylediğinde, onlar da sana ‘Yehova neden başımıza bu büyük felaketin geleceğini söyledi? Tanrımız Yehova’ya karşı ne suç ettik, ne günah işledik?’ dediklerinde,+ 11 onlara şöyle karşılık vereceksin: ‘Atalarınız Beni bıraktı’,+ Yehova’nın sözü, ‘Başka tanrıların ardından gidip onlara kulluk ettiler, önlerinde eğildiler.+ Beni terk ettiler, kanunuma uymadılar.+ 12 Sizler ise atalarınızdan beter davranıyorsunuz;+ her biriniz sözümü dinlemeyerek+ kötü yüreğinin inadını sürdürüyor.+ 13 Ben de sizi bu diyardan, sizin de atalarınızın da bilmediği bir diyara savurup atacağım.+ Orada gece gündüz başka ilahlara kulluk etmek zorunda kalacaksınız,+ çünkü size hiç lütuf göstermeyeceğim.’

14 ‘Öyle günler geliyor ki’,+ Yehova’nın sözü, ‘Artık “İsrailoğullarını Mısır diyarından çıkarıp getiren Yehova’nın hakkı için”+ denmeyecek. 15 Bunun yerine “İsrailoğullarını kuzey ülkesinden ve dağıtmış olduğu tüm diğer ülkelerden çıkarıp getiren Yehova’nın hakkı için” denecek. Ve Ben onları atalarına vermiş olduğum topraklara geri döndüreceğim.’+

16 ‘Bak, pek çok balıkçı çağırıyorum’, Yehova’nın sözü, ‘Onları yakalayacaklar ve sonra pek çok avcı çağıracağım,+ her dağda, her tepede, kaya kovuklarında onları avlayacaklar.+ 17 Çünkü gözümü üzerlerinden ayırmıyorum. Benden gizlenemeyecekler; suçları da gözümden kaçmıyor.+ 18 İlk olarak, işledikleri suçların,+ günahların karşılığını onlara tamı tamına vereceğim; çünkü ülkemi kirlettiler,+ mülkümü iğrenç şeyleriyle, tiksindirici putlarının leşleriyle doldurdular.’”+

19 Ey Yehova, Sen benim gücüm, hisarımsın, sıkıntılı günde sığınağımsın.+ Dünyanın dört bucağından milletler Sana gelecek+ ve “Atalarımız, düpedüz sahte,+ hiçbir yararı olmayan+ boş şeyler edinmişler” diyecekler. 20 İnsanoğlu hiç kendine tanrı yapabilir mi? Yapsa da onlar gerçek tanrı olur mu?+

21 “Bu nedenle onlara öğretiyorum; bu defa elimin gücünü ve kudretimi onlara göstereceğim.+ Ve adımın Yehova olduğunu hepsi bilecek.”+

17 “Yahuda’nın günahı demir kalemle+ yazılmış, yüreklerinin levhasına,+ sunaklarının boynuzlarına+ elmas uçla oyulmuşken, 2 oğulları hâlâ gür yapraklı ağaçların yanı başına, yüksek tepelere, 3 kırlarda dağ yamaçlarına diktikleri kutsal direkleri, sunakları düşünüyorlar.+ Senin varını yoğunu, tüm hazinelerini talan ettireceğim.+ Ülkenin her yerinde işlenen günahlar yüzünden yüksek yerlerini de yağma ettireceğim.+ 4 Ve sen, Benim miras olarak vermiş olduğum topraklardan kendiliğinden ayrılacaksın.+ Sana, bilmediğin bir ülkede düşmanlarına kulluk ettireceğim.+ Öfkem sizi ateş gibi yakacak+ ve çağlar boyu sürecek.”

5 Yehova diyor ki, “İnsanoğluna güvenen,+ âdemoğlunun gücüne bel bağlayan,+ yüreği Yehova’dan uzaklaşan lanetli olsun.+ 6 Böyle biri çölde tek başına duran bir ağaç gibi olacak, iyilik geldiğinde görmeyecek.+ Bozkırda, susuzluktan kavrulan yerlerde, kimsenin yaşamadığı tuz diyarında+ oturacak. 7 Yehova’ya bel bağlayan, Yehova’ya güvenen adam ise nimetler görsün.+ 8 O adam, su kıyısına dikilen, akarsuya doğru kök salan ağaca benzeyecek; kavurucu sıcaktan korkmayacak; yaprakları gür olacak.+ Kurak+ yılda kaygılanmayacak, ürün vermekten geri durmayacak.

9 Yürek en büyük haindir, ondan her şey beklenir.+ Onu kim anlayabilir? 10 Ben Yehova, herkese tuttuğu yola,+ yaptıklarının sonucuna göre+ karşılık vermek için insanın yüreğini yoklar,+ gönlünü* sınarım.+ 11 Kendi yumurtlamadığı yumurtaları bir araya toplayan keklik nasılsa, haksız yoldan servet toplayan da öyledir.+ Ömrünün yarısında onları bırakır gider,+ hayatının sonunda ne kadar akılsız olduğunu ortaya serer.”+

12 Tanrı’nın görkemli tahtı başlangıçtan beri yücelerdedir;+ orası bizim kutsal mekânımızdır.+ 13 Ey Yehova, İsrail’in umudu,+ Seni bırakanların hepsi utandırılacak.+ Sana* isyan edenler+ toprağa yazılacak, çünkü diri suların kaynağı olan Seni, Yehova’yı bıraktılar.+ 14 Ey Yehova bana şifa ver ki, iyi olayım.+ Beni koru ki, kurtulayım.+ Çünkü yücelttiğim Sensin.+

15 Görüyorsun, bana “Yehova’nın sözüne ne oldu?+ Doğru çıksın da görelim” diyenler var. 16 Bense Senin ardından giden bir çoban olmaktan vazgeçmedim; o karanlık günü ben arzulamadım. Dudaklarımdan dökülenleri biliyorsun, hepsi Senin önünde söylendi. 17 Beni dehşete düşürme;+ felaket gününde sığınağım Sensin.+ 18 Bana zulmedenleri utandır+ beni utandırma.+ Onları dehşete düşür beni düşürme. Başlarına felaket gününü getir+ de iki kat yıkımla onları çökert.+

19 Yehova dedi ki, “Yahuda krallarının girip çıktığı halk oğulları kapısına ve Yeruşalim’in tüm diğer kapılarına+ git, orada dur. 20 Ve onlara de ki: Ey sizler, bu kapılardan girenler, Yahuda kralları, Yahuda halkı ve Yeruşalim’de oturanlar, Yehova’nın sözüne kulak verin.+ 21 Yehova şöyle diyor: ‘Sakının,+ Yeruşalim kapılarından sokacağınız yükleri Sebt günü taşımayın.+ 22 Sebt günü evinizden yük çıkarmayın; hiçbir iş yapmayın.+ Sebt gününün kutsallığını bozmayın. Bunu atalarınıza da emretmiştim,+ 23 ama onlar dinlemedi, kulak asmadı;+ işitmemek, yola gelmemek için+ dik başlılık etti.+

24 Ve eğer sözümden çıkmazsanız’,+ Yehova’nın sözü, ‘Sebt günü bu şehrin kapılarından yük sokmazsanız+ ve hiçbir iş yapmayarak Sebt gününün kutsallığını korursanız,+ 25 O zaman Davut’un tahtında oturan+ krallarla yöneticiler arabalara atlara binip bu şehrin kapılarından girer;+ krallar da yöneticiler de, Yahuda halkı da Yeruşalim’de yaşayanlar da. Ve bu şehirde çağlar boyu oturulur. 26 Yahuda şehirlerinden, Yeruşalim dolaylarından, Benyamin topraklarından,+ ovalık+ ve dağlık bölgelerden,+ güneyden*+ gelenler Yehova’nın evine yakılan sunu,+ kurban,+ tahıl sunusu,+ akgünlük+ ve şükran kurbanı getirir.+

27 Ama sözümü dinlemez, Sebt gününün kutsallığını bozar, o gün yük taşır,+ Yeruşalim kapılarından yükle girerseniz, Ben de onun kapılarını ateşe veririm;+ bu ateş Yeruşalim hisarlarını yakıp+ yok eder ve hiç söndürülemez.’”+

18 Yehova’dan Yeremya’ya şu söz geldi: 2 “Kalk, çömlekçinin evine in,+ sözlerimi sana orada bildireceğim.”

3 Ben de çömlekçinin evine indim; çömlekçi çarkın başında çalışıyordu. 4 Balçıktan yaptığı kap elinde bozulunca, çömlekçi ondan, dilediği biçimde başka bir kap yaptı.+

5 Ve sonra bana Yehova’dan şu söz geldi: 6 “‘Ey İsrail evi, bu çömlekçinin yaptığını Ben size yapamaz mıyım?’ Yehova’nın sözü, ‘İşte, balçık çömlekçinin elinde olduğu gibi siz de Benim elimdesiniz, ey İsrail evi.+ 7 Ben bir milletin, bir krallığın kökünden söküleceğini, yıkılıp yok edileceğini söylediğimde,+ 8 hakkında konuştuğum o millet kötü yolundan gerçekten dönerse,+ Ben de düşünmüş olduğum felaketi başlarına getirmekten vazgeçerim.+ 9 Fakat bir milletin, bir krallığın temelinin atılıp kurulacağını söylediğimde,+ 10 o millet sözümü dinlemeyerek gözümde kötü olanı yaparsa,+ Ben de ona yapmayı düşündüğüm iyilikten vazgeçerim.’

11 Şimdi lütfen Yahuda halkına ve Yeruşalim’de oturanlara de ki, ‘Yehova şunları diyor: Başınıza bir felaket getirmeyi tasarlıyorum, hakkınızda bir şey düşünüyorum.+ Her biriniz kötü yolundan dönsün; davranışlarını, işlerini düzeltsin.’”+

12 Onlar ise “Boşuna uğraşma.+ Biz bildiğimiz yolda yürüyeceğiz, her birimiz kötü yüreğinin inadını sürdürecek” dediler.+

13 Bu yüzden Yehova diyor ki, “Milletler arasında soruşturun. Böylesini kim duymuş? El değmemiş İsrail kızı ne korkunç bir iş yaptı.+ 14 Lübnan’ın karları, kırlardaki kayalardan hiç kalkar mı? Yabancı topraklardan akıp gelen soğuk sular hiç kurur mu? 15 Halkım Beni öylesine unuttu ki,+ değersiz ilahlara kurban dumanı sunar oldu.+ Eski yollarda+ yürüyenleri tökezlettiler,+ yoldan çıkarıp bozuk yollara saptırdılar. 16 Bu yüzden ülkeleri çağlar boyu şaşılacak,+ ıslık çalınacak bir yer olacak.+ Oradan her geçen şaşkın şaşkın bakınıp başını sallayacak.+ 17 Onları düşmanlarının önünde doğu rüzgârının yaptığı gibi dağıtacağım.+ Yaşayacakları felaket gününde onlara yüzümü değil,+ sırtımı döneceğim.”

18 Ve onlar “Gelin, Yeremya’ya karşı düzen kuralım,+ çünkü kâhinde kanun,+ bilgede öğüt, peygamberde söz hiçbir zaman eksik olmayacak.+ Gelin, onu dilimizle yıpratalım,+ hiçbir sözüne kulak vermeyelim” dediler.

19 Beni dinle ey Yehova, bana karşı koyanların dediklerini de duy.+ 20 İyiliğe kötülükle mi karşılık vermeli?+ Çünkü onlar benim kuyumu* kazıyor.+ Onlara duyduğun öfkeyi yatıştırmak için Senin önünde durup haklarında nasıl iyi sözler söylediğimi an.+ 21 Bu yüzden, onların evlatlarını açlığa terk et,+ kendilerini kılıcın önüne at;+ karıları çocuklarından olsun, dul kalsın.+ Kocaları hastalıktan kırılsın, gençleri savaşta kılıçla yere serilsin.+ 22 Yağmacıları ansızın üzerlerine getirdiğinde+ evlerinden feryatlar işitilsin. Çünkü beni ele geçirmek için kuyumu kazdılar, ayağım takılsın diye gizli tuzaklar kurdular.+

23 Fakat Sen ey Yehova, onların beni öldürmek için neler tasarladığını çok iyi bilirsin.+ İşledikleri suçların üstünü örtme; onların bu günahını gözünün önünden silme. Bırak önünde yıkılsınlar,+ öfke vaktinde onlara karşı harekete geç.+

19 Yehova şunu dedi: “Git, çömlekçiden+ bir çömlek al, halkın ve kâhinlerin ileri gelenlerinden bazılarını da yanına al. 2 Kırık Çömlekler Kapısının* önündeki Hinnomoğlu Vadisine+ çık. Sana söyleyeceklerimi orada bildir.+ 3 Onlara de ki, ‘Ey Yahuda kralları ve Yeruşalim’de oturanlar, Yehova’nın dediklerini dinleyin.+ İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova+ şöyle diyor:

“Ben bu yere öyle bir felaket getiriyorum ki, duyan şaşkınlıktan donup kalacak.*+ 4 Çünkü Beni terk ettiler+ ve bu yeri tanınmaz hale getirdiler;+ burada önceleri kendilerinin de atalarının da Yahuda krallarının da tanımadığı ilahlara+ kurban dumanı sunuyorlar; burayı masumların kanıyla doldurdular.+ 5 Ve Baal’e yakılan sunu olarak evlatlarını ateşte yakmak+ için yüksek yerler yaptılar. Böyle bir şeyi Ben emretmedim; ne ağzımdan çıktı+ ne de yüreğimden geçti.”’+

6 ‘“İşte bundan ötürü öyle günler geliyor ki”, Yehova’nın sözü, “Buraya artık Tofet+ ya da Hinnomoğlu Vadisi+ değil, Katliam Vadisi denecek. 7 Ve Ben burada Yahuda ile Yeruşalim’in tasarısını boşa çıkaracağım.+ Onları canlarına kastedenlerin eliyle, düşmanlarının önünde kılıçla yere sereceğim.+ Ve cesetlerini yesinler diye göğün kuşlarına, yerin hayvanlarına vereceğim.+ 8 Bu şehri şaşkınlıktan ıslık çalınacak bir yer haline getireceğim.+ Buradan her geçen uğradığı belalar yüzünden şehre şaşkın şaşkın bakıp ıslık çalacak.+ 9 Onlara oğullarının ve kızlarının etini yedireceğim; etraflarını saran düşmanlarının, canlarına kastedenlerin yarattığı darlık ve sıkıntı yüzünden her biri komşusunun etini yiyecek.”’+

10 Ve sen, yanındaki adamların gözü önünde elindeki çömleği kır. 11 Onlara şunu söyle: Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Ben bu halkı ve bu şehri işte böyle kıracağım, aynen çömlekçinin kabının onarılmaz şekilde kırıldığı gibi.+ Tofet’te+ hiç yer kalmayıncaya kadar ölü gömecekler.’+

12 ‘Bu yere ve içinde yaşayanlara aynen böyle yapacağım’, Yehova’nın sözü. ‘Bu şehri Tofet’e benzeteceğim.+ 13 Damlarında gökler ordusuna+ kurban dumanı sundukları ve başka tanrılara içki sunusu döktükleri+ Yeruşalim evleriyle Yahuda krallarının evlerinin hepsi Tofet gibi kirli olacak.’”+

14 Ve peygamberlik etmesi için Yehova’nın Tofet’e göndermiş olduğu Yeremya oradan döndü.+ Yehova’nın evinin avlusunda durup tüm halka şunları söyledi:+ 15 “İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Ben bu şehir ve çevresindeki tüm yerleşimler hakkında söylediğim belaların hepsini getiriyorum, çünkü dik başlılık edip sözümü dinlemediler.’”+

20 Yehova’nın evindeki baş görevli,+ kâhin İmmer+ oğlu Paşhur, Yeremya’nın peygamberlik ederken bildirdiği sözleri işitti. 2 Bunun üzerine Paşhur, Yeremya peygamberi dövüp+ Yehova’nın evinin Yukarı Benyamin Kapısında tomruğa vurdu.+ 3 Ancak ertesi gün tomruktan çıkardı.+ O zaman Yeremya ona,

“Yehova senin ismini+ Paşhur* değil, Magor-missabib* koydu” dedi.+ 4 “Yehova diyor ki, Ben seni, hem kendin hem de sevenlerin için dehşet uyandıran bir hale getireceğim. Onlar, gözlerinin önünde+ düşman kılıcıyla yere serilecek.+ Tüm Yahuda’yı Babil kralının eline vereceğim; onları Babil’e sürgün edecek, kılıçla vurup öldürecek.+ 5 Bu şehrin tüm ürününü, her değerli malını, topladığı, biriktirdiği nesi varsa hepsini ona vereceğim. Yahuda krallarının bütün hazinelerini düşmanlarının eline teslim edeceğim.+ Onları yağma edecek, alıp Babil’e götürecekler.+ 6 Sana gelince ey Paşhur, evindekilerle birlikte tutsak edilip+ Babil’e götürüleceksin. Orada ölecek, tüm sevenlerinle birlikte gömüleceksin.+ Çünkü peygamberlik ederek onlara bildirdiğin sözler yalandı.”+

7 Ah Yehova, beni kandırdın, ben de kandım. Gücünü kullanıp beni alt ettin.+ Gün boyu alay konusu oldum, herkes benimle eğleniyor.+ 8 Çünkü konuştukça feryat ediyorum; zorbalık, soygun diye haykırıyorum.+ Yehova’nın sözü yüzünden bütün gün kınanıyor, alaya alınıyorum.+ 9 “Bir daha O’ndan söz etmeyeceğim, O’nun adına konuşmayacağım” dedim,+ ama sözü yüreğimde alev alev yanan, kemiklerimin içine kapatılmış bir ateş gibi oldu; onu içimde tutmaktan yoruldum, artık dayanacak gücüm kalmadı.+ 10 Kötü söylentilerin yayıldığını duydum.+ Her yerde dehşet kol geziyor. “Onun hakkında çekinmeden konuşun ki, biz de konuşabilelim” diyorlar.+ Bana dost görünüp “Selam!” diyen her adam tökezlememi bekliyor.+ “Belki kanar+ da onu yeneriz, böylece öcümüzü alırız” diyorlar. 11 Oysa Yehova korku uyandıran bir yiğit+ gibi benimledir.+ Bu yüzden bana eziyet edenler tökezleyecek, beni alt edemeyecek.+ Başarısızlığa uğrayıp büyük utanca düşecekler. İçine düştükleri rezillikten asla kurtulamayacaklar ve bu asla unutulmayacak.+

12 Fakat sen, ey göklerin hâkimi Yehova, doğru insanı yoklarsın;+ onun yüreğindekini, gönlündekini* görürsün.+ Davamı Sana getirdim,+ ne olur onlardan öç aldığını göreyim.+

13 Yehova’ya ilahi söyleyin! Yehova’yı yüceltin! Çünkü yoksulun canını kötülerin elinden kurtardı.+

14 Doğduğum güne lanet olsun! Anamın beni doğurduğu gün kutlu sayılmasın!+ 15 Babama ‘Bir oğlun oldu!’ müjdesi getirip onu sevindiren+ adama lanet olsun! 16 O adam Yehova’nın hiç acımadan yıktığı şehirler gibi olsun.+ Sabahleyin çığlıklar, öğle vakti boru sesleri duysun.+

17 Neden beni ana rahmindeyken öldürmedi? O zaman anam mezarım olur, rahmi hep yüklü kalırdı.+ 18 Ben zahmet ve dert çekmek,+ hayatımın sonuna dek utanç içinde yaşamak+ için mi ana rahminden çıktım?+

21 Kral Tsedekiya,+ Yeremya’ya, Malkiya oğlu Paşhur’u+ ve Maaseya oğlu kâhin Tsefanya’yı+ gönderdiğinde, Yeremya’ya Yehova’nın sözü+ geldi. 2 Onlar, “Lütfen bizim için Yehova’ya danış,+ çünkü Babil kralı Nabukadrezar bize savaş açtı.+ Yehova belki bize o olağanüstü işlerinden birini gösterir de Nabukadrezar çekilip gider”+ demişti.

3 Yeremya onlara “Tsedekiya’ya deyin ki” dedi, 4 “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘Surların dışında çevrenizi kuşatan Babil kralı+ ve Kaldelilerle+ savaşmakta kullandığınız silahları kendi üzerinize çevireceğim. Onları bu şehrin ortasına toplayacağım.+ 5 Ve elimi size karşı kaldırıp güçlü kolumla, öfkeyle, gazapla, büyük hiddetle+ sizinle Ben savaşacağım.+ 6 Ve bu şehirde yaşayanları, insanı da hayvanı da vuracağım. Korkunç bir salgın hastalıkta ölecekler.+

7 Ve sonra’ Yehova’nın sözü, ‘Yahuda kralı Tsedekiya’yla hizmetkârlarını ve halkı, bu şehirde salgın hastalıktan, kılıçtan, kıtlıktan artakalanları Babil kralı Nabukadrezar’ın eline, düşmanlarının eline, canlarına kastedenlerin eline vereceğim; o hepsini kılıçtan geçirecek.+ Onlara acımayacak; ne merhamet edecek, ne de insafa gelecek.’+

8 Ve sen bu halka şunu diyeceksin: Yehova diyor ki, ‘Hayat yolunu da ölüm yolunu da önünüze koyuyorum.+ 9 Bu şehirde kalan, ya kılıçla ya kıtlıktan ya da salgın hastalıktan ölecek;+ oysa dışarı çıkıp şehri kuşatan Kaldelilere sığınan hayatta kalacak ve canı kendisine ganimet olacak.’+

10 ‘Çünkü Ben bu şehre iyilik değil, bela getirmek için gözlerimi diktim’,+ Yehova’nın sözü. ‘Onu Babil kralının eline vereceğim;+ o da şehri ateşe verecek.’+

11 ‘Yahuda kralının ev halkından olan sizlere gelince, Yehova’nın sözüne kulak verin.+ 12 Ey Davut evi,+ Yehova şunu diyor: Her sabah+ adaletle hüküm verin,+ mağduru soyguncunun elinden kurtarın,+ yoksa kötülükleriniz yüzünden öfkem kimsenin söndüremeyeceği+ bir ateş olur,+ etrafı yakıp yok eder.’

13 ‘Ey ovada oturan, ey düzlükteki kaya, Ben sana karşıyım’,+ Yehova’nın sözü. ‘Kim üzerimize saldıracak? Kim meskenimize girecek?’ diyenler,+ 14 ‘Ben sizlere de yaptıklarınızın+ hesabını soracağım’+ Yehova’nın sözü. ‘Onun ormanını ateşe vereceğim,+ o ateş etrafında ne varsa hepsini yakıp yok edecek.’”+

22 Yehova, “Yahuda kralının evine in ve ona şunu söyle” dedi: 2 “Ey Davut’un tahtında oturan+ Yahuda kralı, bu kapılardan giren hizmetkârların, halkın ve sen, Yehova’nın sözüne kulak verin.+ 3 Yehova şunları diyor: ‘Adaletin ve doğruluğun gereğini yapın; mağduru soyguncunun elinden kurtarın; aranızdaki yabancılara, yetimlere, dullara kötü davranmayın,+ onlara zorbalık etmeyin;+ bu yerde masum kanı dökmeyin.+ 4 Eğer bu söylenenlere harfi harfine uyarsanız, Davut’un tahtında oturan+ krallar arabalarla, atlarla bu evin kapılarından girer; hem krallar girer, hem de hizmetkârları ve halkları.’”+

5 “‘Fakat söylenenlere uymazsanız, varlığım üzerine ant ederim ki’+ Yehova’nın sözü, ‘Bu ev harabeye döner.’+

6 Çünkü Yehova, Yahuda kralının evi hakkında şunları diyor: ‘Sen Benim için Gilead gibi, Lübnan dağlarının doruğu+ gibisin. Ama şunu bil ki, seni çöle döndüreceğim,+ şehirlerinde tek kişi bile kalmayacak.+ 7 Ve seni yok edecek kişileri Ben seçeceğim;*+ her birini silahlarıyla birlikte+ Ben ayıracağım. Senin en gözde sedir+ ağaçlarını kesip ateşe atacaklar.+ 8 Ve birçok milletten insan bu şehrin yanından geçerken birbirlerine, “Yehova bu büyük şehre acaba neden böyle yapmış”, diye soracaklar.+ 9 Karşılık olarak da, “Tanrıları Yehova’nın ahdine bağlı kalmadıklarından;+ başka tanrılara kulluk edip onların önünde eğildiklerinden”,+ diyecekler.’

10 Ölen için ağlamayın,+ onun için yas tutmayın. Giden için bol bol ağlayın, çünkü o bir daha geri dönmeyecek, anayurdunu bir daha görmeyecek. 11 Babası Yoşiya’nın yerine kral olan+ ve sonra buradan giden Yahuda kralı Yoşiya oğlu Şallum*+ hakkında Yehova, ‘Bir daha buraya dönmeyecek’, dedi. 12 Çünkü sürgüne gittiği yerde ölecek ve bu ülkeyi bir daha görmeyecek.+

13 Vay haline, evini haksızlıkla, üst kattaki odalarını adaletsizlikle yapanın;+ işçisini karşılıksız çalıştıranın, ücretini vermeyenin;+ 14 kendime geniş bir ev, üst katına da ferah odalar yapacağım;+ pencerelerim geniş tutulacak, kaplamalar sedir ağacından olacak,+ üzerleri kırmızıya boyanacak,+ diyenin. 15 Sen, herkesten daha çok sedir ağacı kullandın diye saltanatını sürdüreceğini mi sanıyorsun? Baban yerken içerken adalet ve doğruluğun gereğini yapmadı mı?+ Bunun için işi iyi gitti.+ 16 Mağdurun, yoksulun davasına baktı.+ Bunun için işi iyi gitti. ‘Beni tanımak bu değil mi?’ Yehova’nın sözü. 17 ‘Senin gözlerin de yüreğin de hep elde edeceğin haksız kazançta,+ dökeceğin masum kanlarda;+ soygunculuğunu ve gaspçılığını sürdürmenin yolunu arıyorsun.’

18 Bu nedenle, Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim+ hakkında Yehova şunu diyor: ‘Onun için, Ah kardeşim, vah kız kardeşim! diye dövünülmeyecek. Onun için, Ah efendim, vah vah, yazık oldu itibarına! diye dövünülmeyecek.+ 19 Yeruşalim kapılarından sürüklenerek dışarı atılacak,+ eşek gömülür gibi gömülecek.’+

20 Lübnan’a+ çık da feryat et, Başan’da+ sesin duyulsun. Abarim’den+ haykır; çünkü bütün âşıkların yok edildi.+ 21 Kaygısız günlerinde sana söylemiştim.+ Sen ise, ‘Sözünü dinlemeyeceğim’+ demiştin. Gençliğinden beri de hep böyle davrandın, sözümü dinlemedin.+ 22 Bir rüzgâr tüm çobanlarını sürü gibi önüne katacak;+ âşıkların sürgüne götürülecek.+ Başına gelen onca felaket yüzünden o zaman utanacak, aşağılandığını hissedeceksin.+ 23 Ey sen, Lübnan’da oturan,+ yuvasını sedir ağaçlarına kuran;+ doğuran kadın gibi sancın tutup ağrı çektiğinde+ nasıl da inim inim inleyeceksin!”+

24 “‘Varlığım üzerine ant ederim ki’, Yehova’nın sözü, ‘Ey Yahuda kralı Yehoyakim+ oğlu Konya,*+ sağ elimde mühür yüzüğü+ olsaydın bile, seni çıkarıp atardım.+ 25 Seni canına kastedenlerin eline vereceğim;+ korktuğun insanların eline, Babil kralı Nabukadrezar’ın, Kaldelilerin eline.+ 26 Seni ve seni doğuran anneni,+ doğup büyümediğiniz başka bir ülkeye fırlatıp atacağım, orada öleceksiniz.+ 27 Ve dönmeye can attığınız ülkeye dönemeyeceksiniz.+ 28 Konya denilen bu adam+ hor görülen kırık bir çömlek parçası+ ya da kimsenin beğenmediği bir kap değil mi?+ Soyu sopuyla birlikte bilmediği bir ülkeye neden atıldı?’+

29 Yer, ey yer! Yehova’nın dediğine kulak ver, ey yer!+ 30 Yehova diyor ki, ‘Bu adamı çocuksuz kalmış,+ ömrünce başarısız olmuş biri olarak kayıtlara geçirin; çünkü onun soyundan tek bir kişi bile başarılı olmayacak,+ Davut’un tahtına oturmayacak,+ bir daha Yahuda’da saltanat sürmeyecek.’”

23 “Otlağımın koyunlarını mahveden, dağıtan çobanların vay haline!”+ Yehova’nın sözü.

2 Bu nedenle, İsrail’in Tanrısı Yehova, halkına çobanlık edenler hakkında şunları diyor: “Koyunlarımı siz dağıttınız ve dağıtmaya devam ediyorsunuz; onlarla ilgilenmiyorsunuz.”+

“Ama şimdi Ben işlerinizin kötülüğü yüzünden sizinle ilgileneceğim.”+ Yehova’nın sözü.

3 “Ve koyunlarımın artakalanını, onları dağıtmış olduğum ülkelerin hepsinden toplayıp+ otlaklarına geri getireceğim;+ verimli olup çoğalacaklar.+ 4 Başlarına onları gerçekten güdecek çobanlar koyacağım.+ Artık korkmayacak, dehşete kapılmayacaklar;+ içlerinden hiçbiri kaybolmayacak.” Yehova’nın sözü.

5 “İşte! Davut’un soyundan doğru bir filiz çıkaracağım günler geliyor.”+ Yehova’nın sözü. “Bir kral sağgörülü davranarak saltanat sürecek,+ ülkede adaletin ve doğruluğun gereğini yapacak.+ 6 Onun döneminde Yahuda kurtulacak,+ İsrail güvenlik içinde oturacak.+ Ve o, ‘Doğruluğumuz Yehova’dan’+ adıyla anılacak.”

7 “Bu nedenle, öyle günler geliyor ki”, Yehova’nın sözü, “Artık ‘İsrailoğullarını Mısır diyarından çıkarıp getiren Yehova’nın hakkı için’ denmeyecek.+ 8 Bunun yerine, ‘İsrail evinin soyunu, kuzey ülkesinden ve dağıttığı tüm diğer ülkelerden çıkarıp getiren Yehova’nın hakkı için’ denecek. Ve kendi topraklarında oturacaklar.”+

9 Peygamberlere gelince, onlar yüzünden yüreğim kırık. Bütün kemiklerimi bir titreme aldı. Yehova’dan ve kutsal sözlerinden ötürü sarhoş gibiyim,+ şaraba yenik düşen yiğide döndüm. 10 Çünkü ülke zina yapanlarla+ dolu.+ Üzerindeki lanetten ötürü memleket yas tutuyor,+ bozkırdaki otlaklar kurudu.+ Onların davranış tarzı kötü, güçlerini doğru kullanmıyorlar.

11 “Peygamber de kâhin de kirlenmiş.+ Benim evimde bile yaptıkları kötülüğü gördüm.”+ Yehova’nın sözü. 12 “Bu yüzden, gittikleri yol karanlıkta kaygan bir zemin gibi olacak;+ karanlığa doğru sürüklenip düşecekler.”+

“Çünkü hesap verecekleri yıl, başlarına felaket getireceğim.”+ Yehova’nın sözü. 13 “Samiriye+ peygamberlerinde uygunsuz bir durum görüyorum. Baal adına peygamberlik ediyor;+ halkım İsrail’i yoldan saptırıyorlar.+ 14 Yeruşalim peygamberlerinde de korkunç şeyler görüyorum:+ Zina yapıyorlar,+ sahtekârlık peşindeler;+ hiçbiri yolundan, yaptığı kötülükten dönmesin+ diye kötülük edenlere destek oluyorlar. Benim gözümde hepsi Sodom gibi,+ içinde yaşayanlar Gomorra gibi oldu.”+

15 Bu nedenle, göklerin hâkimi Yehova peygamberler hakkında, “Onlara pelinotu yedireceğim, zehirli su içireceğim”+ diyor. “Çünkü hakikate isyan+ bütün ülkeye Yeruşalim peygamberlerinden yayıldı.”

16 Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, “Size peygamberlik eden peygamberlerin söylediklerini dinlemeyin.+ Sizi boş şeylere sürüklüyorlar;+ Yehova’nın ağzından çıkanları değil,+ kendi yüreklerinden geçenleri, gördükleri hayalleri anlatıyorlar.+ 17 Bana saygısızlık edenlere tekrar tekrar ‘Yehova esenlikte olacağınızı söylüyor’,+ yüreklerinin inadını sürdürenlere+ de, ‘Başınıza hiçbir felaket gelmeyecek’+ diyorlar. 18 Yehova’nın sözünü duymak ve anlamak+ için O’na yakın olanların+ arasında bulunan oldu mu? İyice işitmek için O’nun sözüne kulak veren oldu mu?+ 19 İşte, Yehova’nın öfke fırtınası; önüne geleni süpürüp götüren bir kasırga kopuyor.+ Kötülerin tepesinde fırıl fırıl dönecek.+ 20 Yüreğinden geçenleri yapıncaya, tasarılarını gerçekleştirinceye+ dek Yehova’nın öfkesi geçmeyecek.+ Son günlerde bunu görüp açıkça anlayacaksınız.+

21 O peygamberleri Ben göndermedim, kendiliklerinden koştular. Onlara Ben söylemedim, kendiliklerinden peygamberlik ettiler.+ 22 Eğer Bana yakın olanların arasında+ dursalardı, halkıma Benim sözlerimi duyururlardı, onları kötü yollarından çevirir, kötü işlerinden vazgeçirirlerdi.”+

23 “Ben yakından Tanrıyım da, uzaktan Tanrı değil miyim?”+ Yehova’nın sözü.

24 “Benim göremeyeceğim bir yer var mı ki insan oraya gizlenebilsin?”+ Yehova’nın sözü.

“Gökleri ve yeri dolduran Ben değil miyim?”+ Yehova’nın sözü. 25 “Peygamberlik diye Benim adımla+ yalanlar uyduran peygamberlerin ‘Bir düş gördüm! Bir düş!’ dediklerini duydum.+ 26 Peygamberlik diye yalanlar uyduranların, hilekâr yüreklerinin dilediği gibi peygamberlik edenlerin yüreği bunu daha ne kadar sürdürecek?+ 27 Atalarının Baal yüzünden Benim adımı unuttuğu gibi,+ onlar da durmadan birbirlerine düşlerini anlatarak halkıma Benim adımı unutturmayı tasarlıyor.+ 28 Anlatacak düşü olan peygamber düşünü anlatsın; ama Benim sözüm kimdeyse, sözümü doğrulukla söylesin.”+

“Saman buğdayla boy ölçüşebilir mi?”+ Yehova’nın sözü.

29 “Benim sözüm ateş gibi değil mi?”+ Yehova’nın sözü. “Sarp kayalıkları parçalayan balyoz gibi değil mi?”+

30 “Bu yüzden Ben peygamberlere+ karşıyım”, Yehova’nın sözü, “Her biri arkadaşından sözlerimi çalan peygamberlere.”+

31 “Evet, peygamberlere karşıyım” Yehova’nın sözü; “‘O’nun sözü!’ diyerek kendi fikrini dile getirenlere.”+

32 “Uydurma düşler anlatan peygamberlere karşıyım” Yehova’nın sözü; “Yalanlar söyleyip+ böbürlenerek+ halkımı yoldan saptıranlara.”

“Onları Ben göndermedim, onlara Ben emretmedim; dolayısıyla bu halka hiç yararları olmayacak.”+ Yehova’nın sözü.

33 “Ve bu halktan biri veya bir peygamber ya da kâhin sana ‘Yehova’nın yükü* nedir?’+ diye sorunca onlara de ki, ‘Sizsiniz; hem de nasıl bir yük!+ Bu yüzden sizi üzerimden atacağım.’”+ Yehova’nın sözü. 34 “‘Yehova’nın yükü!’ diyen peygambere veya kâhine ya da halktan birine gelince, Ben o adamdan da evindekilerden de hesap soracağım.+ 35 Her biriniz arkadaşına, her biriniz kardeşine, Yehova ne cevap verdi? Yehova ne dedi? diye sorup duruyor.+ 36 Artık Yehova’nın yükünden+ söz etmeyeceksiniz,+ çünkü her birinize kendi sözü yük oluyor;+ siz yaşayan Tanrı’nın, göklerin hâkimi Yehova’nın, Tanrımızın sözlerini değiştirdiniz.+

37 Peygambere de ki, ‘Yehova sana ne cevap verdi? Yehova sana ne dedi?+ 38 Ve hâlâ, “Yehova’nın yükü!” diyorsanız, Yehova da size şunu diyor: Madem size, “Yehova’nın yükü demeyeceksiniz” diye defalarca haber gönderdiğim halde siz bu söz “Yehova’nın yükü” diyorsunuz, 39 o halde, işte Ben buradayım! Sizi büsbütün unutacağım.+ Sizden de, sizlere ve atalarınıza verdiğim bu şehirden de yüz çevireceğim.+ 40 Ve size çağlar boyu sürecek bir utanç, çağlar boyu unutulmayacak bir aşağılanma yaşatacağım.’”+

24 Babil kralı Nabukadrezar, Yahuda kralı Yehoyakim+ oğlu Yekonya’yı,*+ Yahuda yöneticilerini, zanaatçıları,+ istihkâmcıları Yeruşalim’den sürüp Babil’e götürdükten+ sonra, Yehova bana bir görüntü gösterdi; baktım, Yehova’nın mabedi önünde iki sepet incir duruyordu. 2 Sepetlerden birinin içindeki incirler yılın ilk incirleri gibi çok iyiydi;+ diğerinin içindekilerse çok kötü, yenmeyecek kadar bozuktu.

3 Ve Yehova bana “Ne görüyorsun Yeremya?” diye sordu. “İncirler” dedim, “İyileri çok iyi, kötüleriyse çok kötü, yenmeyecek kadar bozuk.”+

4 O zaman bana Yehova’nın şu sözü geldi: 5 “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘Buradan Kalde ülkesine gönderdiğim+ Yahuda sürgünleri Benim için bu iyi incirler gibi iyi olacak.+ 6 İyilikleri için gözümü onlardan ayırmayacağım,+ kendilerini bu ülkeye geri getireceğim.+ Onları ayağa kaldıracak, yıkmayacağım; onları topraklarına dikecek, yerlerinden sökmeyeceğim.+ 7 Onlara öyle bir yürek vereceğim ki, Benim Yehova olduğumu anlayacaklar.+ Bütün yürekleriyle Bana döndükleri için,+ onlar Benim halkım olacak,+ Ben de onların Tanrısı olacağım.

8 Yahuda kralı Tsedekiya’yla+ yöneticilerine, Yeruşalim halkından bu ülkede kalanlara+ ve Mısır diyarında oturanlara+ şu yenmeyecek kadar bozuk incirlere+ yapılanı yapacağım’ diyor Yehova. 9 ‘Başlarına öyle bir felaket getireceğim ki, yeryüzünün bütün krallıkları titreyecek.+ Kendilerini sürmüş olduğum her yerde+ utanç içinde kalacak, dillere düşecekler; alaya alınacak,+ lanetlenecekler.+ 10 Kendilerine ve atalarına verdiğim topraklarda+ sonları gelinceye dek üzerlerine kılıç,+ kıtlık+ ve salgın hastalık+ göndereceğim.’”

25 Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ dördüncü yılında (Babil kralı Nabukadrezar’ın ilk yılı), Yeremya’ya tüm Yahuda halkı hakkında Tanrı’nın sözü geldi. 2 Yeremya peygamber tüm Yahuda halkı ve Yeruşalim’de oturanlara şunları dedi:

3 “Yahuda kralı Amon oğlu Yoşiya’nın+ on üçüncü yılından bugüne dek geçen bu yirmi üç yıl boyunca bana Yehova’nın sözü geldi. Ben de sizlere bu sözleri ilettim; sabah erkenden kalkıp söyledim ama dinlemediniz.+ 4 Yehova sizlere tüm peygamber kullarını da gönderdi; erkenden harekete geçip onları gönderdi ama siz ne dinlediniz+ ne de söylenenlere kulak astınız.+ 5 Onlar size hep şunları dediler: ‘Lütfen hepiniz kötü yolunuzdan dönün, kötü davranışlarınızı bırakın ki,+ Yehova’nın atalarınıza ve size çok zaman önce verdiği topraklarda daha uzun süre oturasınız.+ 6 Başka tanrıların peşinden gitmeyin, onlara kulluk edip önlerinde eğilmeyin, elinizle yaptığınız putlarla Beni öfkelendirmeyin ki, Ben de başınıza felaket getirmeyeyim.’+

7 ‘Ama Bana kulak asmadınız’, Yehova’nın sözü, ‘Elinizle yaptığınız putlarla Beni öfkelendirerek başınıza felaket getirdiniz.’+

8 İşte bu yüzden göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Mademki sözlerimi dinlemediniz, 9 Ben de haber gönderip kuzeydeki bütün kabileleri getiriyorum.’+ Yehova’nın sözü, ‘Babil kralı kulum Nabukadrezar’ı+ çağırıyorum; onları bu ülkenin,+ içinde yaşayanların, çevresindeki tüm milletlerin üzerine getireceğim.+ Bu insanları yok edeceğim, bu yeri şaşkınlıktan ıslık çalınacak hale+ getireceğim, çağlar boyu viran bırakacağım.+ 10 Sevinç sesini, neşe sesini,+ güvey sesini, gelin sesini,+ el değirmeni sesini+ ve kandil ışığını+ ortadan kaldıracağım. 11 Bütün ülke viraneye dönecek, şaşılacak duruma gelecek ve bu milletler Babil kralına yetmiş yıl kulluk edecek.’+

12 ‘Öyle olacak ki, yetmiş yıl dolunca+ Ben Babil kralından ve o milletten hesap soracağım.’+ Yehova’nın sözü. ‘Kalde+ ülkesinden suçlarının hesabını soracağım. Orayı virane haline getireceğim; çağlar boyu öyle kalacak.+ 13 Ve orası hakkında söylediğim bütün sözleri, Yeremya peygamberin bu kitapta bütün milletler aleyhinde yazdığı her şeyi o ülkenin başına getireceğim.+ 14 Birçok ülke ve büyük kral+ onları köle gibi kullanacak;+ işlerinin, elleriyle yaptıklarının karşılığını o milletlere vereceğim.’”+

15 İsrail’in Tanrısı Yehova bana şunu dedi: “Elimden bu gazap şarabı kâsesini al ve seni gönderdiğim tüm milletlere bu şarabı içir.+ 16 Onu içsinler, yalpalasınlar, aralarına gönderdiğim kılıç yüzünden çılgına dönsünler.”+

17 Bunun üzerine, Yehova’nın elinden kâseyi aldım ve Yehova’nın beni gönderdiği tüm milletlere onu içirdim.+ 18 Bugün olduğu gibi,+ harabeye çevirmek, şaşılacak, ıslık çalınacak, lanetli+ bir duruma getirmek üzere Yeruşalim’e, Yahuda şehirlerine, krallarına ve yöneticilerine; 19 Mısır kralı Firavuna, hizmetkârlarına, yöneticilerine, tüm halkına;+ 20 çeşitli halklardan bir topluma, Uts+ diyarının tüm krallarına, Filistî+ diyarının tüm krallarına, Aşkelon’a,+ Gazze’ye,+ Ekron’a+ ve Aşdod’dan+ artakalanlara; 21 Edom’a,+ Moab’a+ ve Ammonoğullarına;+ 22 tüm Sur+ krallarına, tüm Sayda+ krallarına, denizdeki adaların* krallarına; 23 Dedan’a,+ Tema’ya,+ Buz’a, şakaklarındaki saçları kesen herkese;+ 24 tüm Arap krallarına,+ çölde yaşayan karışık halkın tüm krallarına; 25 tüm Zimri krallarına, tüm Elam+ krallarına, tüm Med krallarına;+ 26 hem uzaktaki hem yakındaki tüm kuzey krallarına, yer üzerindeki tüm diğer krallıklara birer birer içirdim. Hepsinden sonra da Şeşak*+ kralı içecek.

27 “Onlara şöyle diyeceksin: İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Aranıza gönderdiğim kılıç yüzünden+ içip sarhoş olun, kusun, bir daha ayağa kalkmamacasına yere yığılın.’+ 28 Ve olur da, elinden kâseyi alıp içmeyi reddederlerse, onlara şunu söyle: Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Mutlaka içeceksiniz.+ 29 Çünkü işte, Ben felaket getirmeye Kendi adımla anılan şehirden başlıyorum,+ siz hiç cezasız kalır mısınız?’+

‘Cezasız kalmayacaksınız, çünkü Ben yeryüzündeki herkesin üzerine inmesi için kılıcı çağırıyorum.’ Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü.

30 Sana gelince, onlara bütün bu sözleri bildireceksin, şöyle diyeceksin: ‘Yücelerden Yehova kükreyecek,+ kutsal mekânından sesini duyuracak.+ Meskenine kükreyecek. Yeryüzünde yaşayan herkese karşı, şıra teknesinde üzüm çiğneyenler gibi zafer şarkıları söyleyecek.’+

31 ‘Gürültü dünyanın ucuna varacak, çünkü Yehova’nın milletlerle davası var.+ Tüm insanlarla davasını görecek.+ Kötülere gelince, onları kılıca teslim edecek.’+ Yehova’nın sözü.

32 Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘İşte, felaket milletten millete yayılıyor,+ yerin uçlarından büyük bir kasırga kopuyor.+ 33 O gün yerin bir ucundan diğer ucuna kadar Yehova’nın öldürdüğü insanlar olacak.+ Onlar için ağlanmayacak; ne toplanılacak ne de gömülecekler.+ Toprağın üzerinde gübre gibi olacaklar.’+

34 Ey çobanlar, haykırıp feryat edin!+ Ey sürü+ başları, toprakta debelenip durun,+ çünkü süreniz doldu, boğazlanacağınız ve dağıtılacağınız günler geldi;+ güzel bir kap+ gibi devrileceksiniz. 35 Çobanlara kaçacak yer, sürü başlarına kurtuluş yolu kalmayacak.+ 36 Dinleyin! Çobanların feryadı, sürü başlarının haykırışı duyuluyor, çünkü Yehova otlaklarını harap etti. 37 Huzur içinde yaşanan yerlerde Yehova’nın yakıcı öfkesi yüzünden canlı kalmadı.+ 38 Yeleli genç aslan gibi ininden çıktı;+ kılıcın gaddarlığı ve Tanrı’nın yakıcı öfkesi yüzünden ülkeleri şaşılacak duruma geldi.”+

26 Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ saltanatının başlangıcında Yehova’dan gelen söz: 2 “Yehova şöyle diyor: Yehova’nın evinin avlusunda dur+ ve tapınmak için Yehova’nın evine tüm Yahuda şehirlerinden gelenler hakkında sana söylemeni buyurduğum sözleri onlara bildir.+ Tek söz bile atlama.+ 3 Belki dinlerler de her biri kötü yolundan döner.+ Ben de yaptıkları kötülükler yüzünden başlarına getirmeyi düşündüğüm felaketten vazgeçerim.+ 4 Onlara de ki, ‘Yehova şöyle diyor: Eğer Beni dinlemeyip size verdiğim+ kanuna uygun davranmazsanız,+ 5 erkenden harekete geçip sizlere gönderdiğim halde şimdiye kadar dinlemediğiniz peygamber kullarımın sözlerine yine kulak asmazsanız,+ 6 Ben de bu evi Şilo’daki+ gibi yaparım; bu şehri de yeryüzündeki tüm milletler arasında lanetli bir yer haline getiririm.’”+

7 Kâhinler, peygamberler ve halkın tümü Yeremya’nın, Yehova’nın evinde söylediği bu sözleri işitti.+ 8 Yeremya, Yehova’nın halka söylemesini emrettiği her sözü söyleyince kâhinler, peygamberler ve tüm halk onu kıskıvrak yakalayıp “Öleceksin!”+ dediler. 9 “Neden Yehova’nın adını kullanarak ‘Bu ev Şilo’daki+ gibi olacak, bu şehir de öylesine harap olacak ki, içinde oturan kalmayacak’ diyorsun?” Ve bütün halk Yehova’nın evinde Yeremya’nın başına üşüştü.

10 Sonunda, bu sözler Yahuda yöneticilerinin kulağına gitti ve kralın evinden kalkıp Yehova’nın evine+ geldiler; Yehova’nın evindeki yeni kapının girişinde oturdular.+ 11 Kâhinler ve peygamberler, yöneticilere ve halka “Bu adam ölüm cezasını hak etti,+ çünkü şehrimiz aleyhinde peygamberlik ettiğini kendi kulaklarınızla duydunuz”+ dediler.

12 Bunun üzerine Yeremya bütün yöneticilere ve halka “Bu ev ve bu şehir hakkında işittiğiniz bütün sözleri size bildirmem için beni Yehova gönderdi”+ dedi. 13 “Artık yollarınızı düzeltin, doğru işler yapın+ ve Tanrınız Yehova’nın sözünü dinleyin ki, Yehova da başınıza getireceğini söylediği felaketten vazgeçsin.+ 14 Bana gelince, işte elinizdeyim.+ Size göre iyi ve doğru neyse bana onu yapın.+ 15 Yalnız şunu kesinlikle bilmelisiniz ki, eğer beni öldürürseniz, hem sizler hem de bu şehir ve içindekiler masum kanı dökmekten suçlu tutulur.+ Çünkü bu sözleri kulaklarınızla duymanız için beni size gerçekten Yehova gönderdi.”+

16 O zaman, yöneticilerle+ halk, kâhinlere ve peygamberlere “Bu adama ölüm hükmü verilemez,+ çünkü bizimle Tanrımız Yehova adına konuştu”+ dediler.

17 Ayrıca, ülkenin ihtiyarlarından bazıları ayağa kalkıp tüm cemaate şunları dedi:+ 18 “Yahuda+ kralı Hizkiya’nın zamanında Moreşetli+ Mika+ peygamberlik edip tüm Yahuda halkına, ‘Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, Sion tarla gibi sürülecek,+ Yeruşalim taş yığınına dönecek+ ve mabedin bulunduğu dağ ormanlık bir tepe gibi olacak’+ dediğinde, 19 Yahuda kralı Hizkiya ve Yahuda’da yaşayanlar onu öldürmüş müydü? Hizkiya Yehova’dan korkup Yehova’nın lütfunu dilememiş miydi?+ Böylece Yehova başlarına getireceğini söylediği felaketten vazgeçmişti.+ Bizse başımıza büyük bir felaket getirmeye çalışıyoruz.+

20 Yehova adına peygamberlik eden bir adam daha vardı, Kiryat-yearimli+ Şemaya oğlu Uriya. O da Yeremya’nın dediklerini aynen söylüyor, bu şehir ve bu ülke aleyhinde peygamberlik ediyordu. 21 Ve Kral Yehoyakim+ ile tüm yiğit askerleri ve yöneticileri onun söylediklerini işittiler; kral onu öldürmek istedi.+ Uriya bunu duyunca korkup+ kaçtı, Mısır’a gitti. 22 Fakat Kral Yehoyakim Mısır’a adam gönderdi; onları Akbor+ oğlu Elnatan’la birlikte Mısır’a yolladı. 23 Uriya’yı Mısır’dan alıp Kral Yehoyakim’e getirdiler. Kral onu kılıçla öldürdü+ ve cesedini halk mezarlığına attı.”

24 Ancak, Şafan+ oğlu Ahikam+ Yeremya’ya arka çıktı; bu sayede Yeremya halkın eline düşüp öldürülmedi.+

27 Yahuda kralı Yoşiya+ oğlu Yehoyakim’in krallığının başlangıcında Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz: 2 Yehova bana dedi ki, “Kendine koşum kayışları ve boyunduruk kirişleri yap;+ onları boynuna geçir.+ 3 Ve Yeruşalim’e, Yahuda kralı Tsedekiya’ya gelen ulaklar eliyle bunları Edom+ kralına, Moab+ kralına, Ammonoğulları+ kralına, Sur+ kralına ve Sayda+ kralına gönder. 4 Efendilerine şunları bildirmelerini emret:

‘Efendilerinize söyleyin, İsrail’in Tanrısı,+ göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: 5 Elimi uzatıp+ büyük gücümle+ yeryüzünü,+ üzerindeki insanlar+ ve hayvanlarla+ birlikte Ben yarattım; onu uygun gördüğüm kişiye veririm.+ 6 Ve şimdi bütün bu ülkeleri, yaban hayvanlarını bile Babil+ kralı kulum+ Nabukadnezar’a* veriyorum; hepsi ona hizmet edecek.+ 7 Sıra onun ülkesine gelinceye dek+ tüm milletler ona,+ oğluna, torununa kulluk edecek. Sonra da birçok millet ve büyük kral onu köle gibi kullanacak.’+

8 ‘Ve öyle olacak ki, Babil kralı Nabukadnezar’a kulluk etmeyen, Babil kralının boyunduruğuna boyun eğmeyen milleti ve krallığı Ben kılıçla,+ kıtlıkla+ ve salgın hastalıkla+ cezalandıracağım.’ Yehova’nın sözü. ‘Ve bu durum, onun eliyle köklerini kurutuncaya dek sürecek.’+

9 ‘Sizlere gelince, “Babil kralına kulluk etmeyeceksiniz” diyen+ peygamberlerinizi,+ falcılarınızı, düş görenlerinizi,+ sihirbazlarınızı, büyücülerinizi+ dinlemeyin. 10 Çünkü size peygamberlik ederek bildirdiklerinin hepsi yalan; niyetleri sizi topraklarınızdan uzaklaştırmak. Bu gidişle sizi dağıtmak zorunda kalacağım; yok olacaksınız.+

11 Babil kralının boyunduruğu altına girip ona kulluk eden millete gelince, Ben onu kendi topraklarında bırakacağım’, Yehova’nın sözü. ‘Toprağını işleyecek, üzerinde yaşayacak.’”+

12 Yahuda kralı Tsedekiya’ya+ bütün bunları bildirdim:+ “Babil kralının boyunduruğu altına girip ona ve halkına kulluk edin ki, yaşayasınız.+ 13 Yehova’nın Babil kralına kulluk etmeyen her millet için söylediği gibi, sen de neden halkınla birlikte kılıçla,+ kıtlıkla,+ salgın hastalıkla+ ölesin? 14 Size ‘Babil kralına kulluk etmeyeceksiniz’ diyen peygamberlerin sözlerine kulak asmayın,+ çünkü bu peygamberlerin bildirdiği her söz yalan.+

15 ‘Onları Ben göndermedim.’ Yehova’nın sözü. ‘Sizi dağıtayım+ ve sonuçta sizler de, size peygamberlik eden peygamberler de,+ hepiniz yok olun+ diye Benim adımla yalan sözler bildiriyorlar.’”

16 Kâhinlere ve bu halka dedim ki, “Yehova şöyle diyor: ‘Göreceksiniz, Yehova’nın evinin takımları yakında Babil’den geri getirilecek’ diyerek size peygamberlik edenlerin sözlerine kulak asmayın.+ Çünkü size bildirdikleri yalan.+ 17 Onları dinlemeyin. Babil kralına kulluk edin ki yaşayasınız.+ Neden bu şehir viraneye dönsün?+ 18 Eğer onlar peygamberse ve Yehova’nın sözü onlardaysa, göklerin hâkimi Yehova’ya yalvarsınlar da,+ Yehova’nın evinde, Yahuda kralının evinde ve Yeruşalim’de kalan takımlar Babil’e götürülmesin.

19 Çünkü göklerin hâkimi Yehova, sütunlar,+ havuz,+ arabalar+ hakkında, bu şehirde kalan takımlar hakkında;+ 20 Babil kralı Nabukadnezar’ın, Yahuda kralı Yehoyakim oğlu Yekonya’yı+ tüm Yahuda ve Yeruşalim soylularıyla+ birlikte Yeruşalim’den Babil’e sürgüne götürürken yanına almadığı o eşyalar hakkında sözünü bildirdi. 21 Yehova’nın evinde ve Yahuda kralının evinde ve de Yeruşalim’de kalan takımlar hakkında+ İsrail’in Tanrısı göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: 22 ‘Babil’e götürülecekler+ ve onlarla tekrar ilgileneceğim güne dek orada kalacaklar.’+ Yehova’nın sözü. ‘O zaman onları geri getirip yeniden buraya yerleştireceğim.’”+

28 Aynı yıl, Yahuda kralı Tsedekiya’nın+ krallığının başlangıcında, dördüncü yılın beşinci ayında Gibeonlu+ Azzur oğlu Hananya+ peygamber Yehova’nın evinde, kâhinlerin ve halkın gözü önünde bana şunları söyledi: 2 “İsrail’in Tanrısı göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Babil kralının boyunduruğunu kıracağım.+ 3 Babil kralı Nabukadnezar’ın Babil’e götürmek için buradan aldığı Yehova’nın evinin tüm takımlarını tam iki yıl sonra buraya geri getireceğim.’”+ 4 “‘Yahuda kralı Yehoyakim+ oğlu Yekonya’yla+ Yahuda’dan Babil’e götürülen bütün sürgünleri+ buraya geri getireceğim.’ Yehova’nın sözü. ‘Çünkü Babil kralının boyunduruğunu kıracağım.’”+

5 Bunun üzerine Yeremya peygamber, Yehova’nın evindeki+ kâhinlerin ve halkın gözü önünde Hananya peygambere cevap verdi. 6 Ve Yeremya peygamber “Amin!”+ dedi, “Yehova böyle yapsın! Yehova, sürülen halkı, Yehova’nın evinin takımlarıyla birlikte Babil’den buraya geri getirsin, böylece senin peygamberlik edip bildirdiğin sözleri doğru çıkarsın.+ 7 Yalnız, şimdi sana ve halka söyleyeceklerime lütfen kulak ver.+ 8 Senden ve benden çok zaman önce yaşamış peygamberler+ de birçok ülkenin ve büyük krallığın başına savaş, felaket, salgın hastalık geleceğini bildirirlerdi.+ 9 Bir peygamber barış geleceğini bildirir+ ve söyledikleri yerine gelirse, onun gerçekten Yehova’nın gönderdiği peygamber olduğu anlaşılır.”+

10 Bunun üzerine Hananya peygamber, Yeremya peygamberin boynundan boyunduruğu çıkarıp kırdı.+ 11 Ve Hananya+ herkesin önünde şunları söyledi: “Yehova diyor ki,+ Babil kralı Nabukadnezar’ın tüm milletlerin boynuna taktığı boyunduruğu tam iki yıl sonra tıpkı bunun gibi kıracağım.”+ Ve Yeremya peygamber oradan çıkıp gitti.+

12 Hananya peygamber, Yeremya peygamberin boynundan boyunduruğu çıkarıp kırdıktan sonra Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz:+ 13 “Git Hananya’ya şunu söyle, Yehova diyor ki, ‘Tahta boyunduruğu+ kırdın, şimdi onun yerine demir boyunduruk yapacaksın.+ 14 İsrail’in Tanrısı göklerin hâkimi Yehova diyor ki, Babil kralı+ Nabukadnezar’a kulluk etmeleri+ için bütün bu milletlerin boynuna demir boyunduruk takacağım; ona kulluk edecekler. Yaban hayvanlarını bile onun eline vereceğim.’”+

15 Ve Yeremya peygamber, Hananya+ peygambere “Rica ederim dinle Hananya” dedi, “Seni Yehova göndermedi. Ama sen çıkıp bu halkın bir yalana güvenmesine neden oldun.+ 16 Bu yüzden Yehova diyor ki, ‘İşte, seni yeryüzünden siliyorum. Bu yıl öleceksin,+ çünkü söylediğin sözler düpedüz Yehova’ya isyan.’”+

17 Ve Hananya peygamber o yıl, yedinci ayda öldü.+

29 Sürgünlerden hayatta olan ihtiyarlara, kâhinlere, peygamberlere ve Nabukadnezar’ın Yeruşalim’den Babil’e sürmüş olduğu herkese, Yeremya peygamberin Yeruşalim’den gönderdiği mektup.+ 2 Bu mektup Kral Yekonya’yla+ ana kraliçe,+ saray memurları, Yahuda ve Yeruşalim yöneticileri,+ zanaatçılar, istihkâmcılar+ Yeruşalim’den sürüldükten sonra yazıldı. 3 Yahuda kralı Tsedekiya’nın+ Babil’e, Babil kralı Nabukadnezar’a gönderdiği Şafan+ oğlu Elasa ve Hilkiya oğlu Gemarya eliyle iletilen bu mektupta şunlar yazılıydı:

4 “İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova Yeruşalim’den Babil’e sürdürdüğü+ tüm sürgünlere şöyle diyor: 5 ‘Evler yapın, içlerinde oturun; bahçeler kurun, meyvesini yiyin.+ 6 Hepinizin karısı olsun, oğullar ve kızlar babası olun;+ oğullarınıza kız alın, kızlarınızı kocaya verin ki, oğullar ve kızlar doğursunlar; orada çoğalın, sayınız azalmasın. 7 Ayrıca, sizi sürdüğüm şehrin esenliği için uğraşın, bunun için Bana, Yehova’ya yakarın, çünkü orası esenlikte olursa sizler de esenlikte olursunuz.+ 8 Bu nedenle, İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: Aranızdaki peygamberlerin, falcıların sizi kandırmasına izin vermeyin;+ gördükleri düşlere kulak asmayın.+ 9 Çünkü size Benim adımla peygamberlik edip bildirdikleri sözler yalan. Onları Ben göndermedim.’+ Yehova’nın sözü.”

10 “Bunun için Yehova şöyle diyor: ‘Babil’de yetmiş yıl dolunca sizinle ilgileneceğim,+ sizi buraya döndürerek hakkınızdaki vaadimi yerine getireceğim.’+

11 ‘Çünkü hakkınızda neler düşündüğümü Ben bilirim’,+ Yehova’nın sözü, ‘Size umut vermeyi ve iyi bir gelecek sağlamayı düşünüyorum;+ felaket değil+ esenlik getirmeyi amaçlıyorum. 12 O zaman Bana seslenecek, gelip yakaracaksınız ve Ben de sizi dinleyeceğim.’+

13 ‘Beni gerçekten arayacak ve tüm yürekten+ aradığınız için de bulacaksınız.+ 14 Kendimi size bulduracağım’,+ Yehova’nın sözü. ‘Ve tutsak olan sizleri bir araya getireceğim; sizi aralarına dağıtmış olduğum bütün milletlerden, her yerden toplayacağım.’+ Yehova’nın sözü. ‘Ve sizi nereden sürdümse oraya geri getireceğim.’+

15 Siz ise ‘Yehova bizim için Babil’de peygamberler çıkardı’ dediniz.

16 Yehova, Davut’un tahtında oturan krala+ ve bu şehirde yaşayan halka, sizinle sürgüne gitmeyen kardeşlerinize sözünü bildiriyor,+ 17 evet göklerin hâkimi Yehova ‘İşte, onların üzerine kılıç,+ kıtlık+ ve salgın hastalık+ gönderiyorum’ diyor. ‘Onları içi dışına çıkmış, yenmeyecek kadar bozuk incirlere benzeteceğim.’+

18 ‘Kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla peşlerine düşeceğim; yeryüzündeki tüm krallıklar onlara bakıp titreyecek;+ onları dağıtacağım milletler arasında bir lanet, bir yüzkarası yapacağım, hallerini görenlere şaşkınlıktan ıslık çaldıracağım.+ 19 Çünkü söylediklerime kulak asmadılar.’ Yehova’nın sözü. ‘Erkenden harekete geçip, gönderdiğim peygamber kullarım aracılığıyla onlara söyledim.’+

‘Fakat dinlemediniz.’+ Yehova’nın sözü.

20 Ve şimdi siz, Yeruşalim’den Babil’e gönderdiğim+ sürgünler,+ Yehova’nın sözlerine kulak verin. 21 İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova, peygamberlik ediyorum diyerek size Kendi adıyla+ yalanlar söyleyen Kolaya oğlu Ahab ve Maaseya oğlu Tsedekiya hakkında şunları diyor: ‘İşte, onları Babil kralı Nabukadrezar’ın eline teslim ediyorum; gözünüzün önünde onları öldürecek.+ 22 Onların başına gelenlerden ötürü, Babil’deki tüm Yahuda sürgünlerine karşı bir lanet sözü çıkacak; “Yehova sizi de Babil kralının ateşe attırıp yaktırdığı+ Tsedekiya ve Ahab gibi etsin!”+ denecek. 23 Çünkü onlar İsrail’de akılsızca davranmayı sürdürdü,+ komşularının karısıyla zina yaptılar+ ve kendilerine emretmediğim sözü Benim adımla söyleyerek yalancılık yaptılar.+

“Ve bunları bilen de, bunlara tanık olan da Benim.”+ Yehova’nın sözü.’

24 Ve sen Nehelamlı Şemaya’ya+ şöyle diyeceksin: 25 İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, sen, Yeruşalim’deki halka ve kâhin Maaseya oğlu Tsefanya+ ile tüm kâhinlere kendi adına mektuplar+ gönderip şunları dedin: 26 ‘Yehova seni, Yehova’nın evinin baş gözetmeni+ olman ve çıldırıp+ peygamber gibi davranan her adamı boyunduruğa, tomruğa vurman+ için Yehoyada yerine kâhin yaptığı halde, 27 neden sizlere peygambermiş gibi davranan+ Anatotlu Yeremya’yı+ azarlamadın? 28 Çünkü o Babil’de olan bizlere haber gönderip, “Sürgün uzun sürecek! Evler yapın, içlerinde oturun, bahçeler kurun, meyvesini yiyin . . .”+ dedi.’”

29 Ve kâhin Tsefanya+ bu mektubu Yeremya peygambere okudu.

30 O zaman Yeremya’ya Yehova’nın şu sözü geldi: 31 “Sürgünlerin hepsine haber gönderip+ şunları de: ‘Yehova, Nehelamlı Şemaya hakkında şöyle diyor: Mademki Şemaya Ben göndermediğim halde sizlere peygamberlik ediyor, sizleri yalanlara inandırmaya çalışıyor,+ 32 işte bundan dolayı Yehova şöyle diyor: “Ben de Nehelamlı Şemaya’dan+ ve soyundan+ hesap soracağım.”

Onun bu halk arasında yaşayan kimsesi olmayacak+ ve halkıma yapacağım iyiliği o görmeyecek.’+ Yehova’nın sözü. ‘Çünkü sözleri Bana, Yehova’ya karşı apaçık isyan.’”+

30 Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz: 2 “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: Sana söyleyeceğim her sözü kendin için bir kitaba yaz.+ 3 Çünkü ‘Halkım İsrail’den ve Yahuda’dan tutsak götürülenleri bir araya toplayacağım günler geliyor.’+ Yehova’nın sözü. ‘Ve onları atalarına verdiğim topraklara geri getireceğim; orayı yeniden mülk edinecekler’+ Yehova böyle diyor.”

4 Yehova’nın İsrail’e ve Yahuda’ya söylediği sözler: 5 Yehova diyor ki, “Titreyenlerin sesini işittik. Yalnızca dehşet var,+ barıştan eser yok. 6 Haydi sorun bakın, bir erkek hiç doğurur mu? Öyleyse neden doğuran kadın gibi+ her yiğidin elini belinde görüyorum? Neden hepsinin yüzü solmuş?+ 7 Ah, o büyük gün,+ eşi benzeri yok;+ Yakup için sıkıntı vakti.+ Yine de o sıkıntıdan kurtulacak.”

8 “Ve o gün öyle olacak ki”, göklerin hâkimi Yehova’nın sözü, “Boynundaki boyunduruğu kıracağım, kayışlarını koparacağım+ ve yabancılar artık onu köle gibi kullanamayacak. 9 Bana, Tanrıları Yehova’ya ve başlarına koyacağım+ kralları Davut’a+ kulluk edecekler.”

10 “Sana gelince ey kulum Yakup, korkma!” Yehova’nın sözü. “Ey İsrail, dehşete kapılma!+ Çünkü işte, seni ta uzaklardan, soyunu da tutsak olduğu ülkeden kurtarıyorum.+ Yakup mutlaka geri dönecek, rahat ve huzur içinde yaşayacak; onu korkutan olmayacak.”+

11 “Çünkü seni kurtarmak için” Yehova’nın sözü, “Ben seninleyim;+ seni aralarına dağıttığım tüm milletleri tamamen yok edeceğim.+ Ancak seni tamamen yok etmeyeceğim,+ gerektiği ölçüde terbiye edecek, asla cezasız bırakmayacağım.”+

12 Çünkü Yehova şöyle diyor: “Yaran iyileşmez bir yara.+ Berelerin geçmeyecek bereler.+ 13 Yaranla ilgili şikâyetini dinleyen yok.+ Sana şifa verecek ilaç, seni saracak sargı yok.+ 14 Âşıklarının hepsi seni unuttu.+ Aradıkları artık sen değilsin. Çünkü Ben sana suçunun çokluğu yüzünden+ düşmanın indirdiği darbeyi indirdim;+ zalimin verdiği cezayı verdim.+ Günahın sayılamayacak kadar çok.+ 15 Yaran yüzünden neden feryat ediyorsun?+ Suçunun çokluğu yüzünden çektiğin acı geçmeyecek. Günahın sayılamayacak kadar çok.+ Bu yüzden bunları başına getirdim. 16 Seni yiyip yutan herkesin kendisi de yutulacak;+ bütün düşmanların sürgüne götürülecek.+ Seni yağmalayanlar elbette yağmalanacak; seni talan edenlerin hepsini talan ettireceğim.”+

17 “Seni sağlığına kavuşturacağım, yaralarını iyi edeceğim.”+ Yehova’nın sözü. “Çünkü sana kovulmuş kadın adını taktılar;+ ‘İşte kimsenin arayıp sormadığı Sion’ diyorlar.”+

18 Bundan ötürü Yehova şöyle diyor: “Yakup’un çadırlarından tutsak götürülenleri bir araya getireceğim,+ onun çadırlarına acıyacağım. Şehir kendi höyüğü üzerine yeniden kurulacak;+ hisar kendi yerine oturtulacak.+ 19 Ve oralardan şükran sesleri, kahkahalar yükselecek.+ Sayılarını Ben çoğaltacağım, artık azalmayacaklar;+ onları kalabalıklaştıracağım, artık küçük görülmeyecekler.+ 20 Oğulları eskisi gibi olacak; cemaati önümde pekişecek.+ Ve Ben onu ezen herkesi yoklayacağım.+ 21 Önderi kendi içinden biri olacak;+ hükümdarı kendisinden çıkacak.+ Onu Kendime yaklaştıracağım ve Bana yaklaşacak.”+

“Çünkü kim Bana yaklaşmak için yüreğini ortaya koyabilir?”+ Yehova’nın sözü. 22 “Böylece siz Benim halkım olacaksınız,+ Ben de sizin Tanrınız olacağım.”+

23 İşte! Yehova’nın öfke fırtınası; önüne geleni süpürüp götüren bir kasırga kopuyor.+ Kötülerin tepesinde fırıl fırıl dönecek.+ 24 Yüreğinden geçenleri yerine getirinceye, düşüncelerini gerçekleştirinceye dek+ Yehova’nın yakıcı öfkesi geçmeyecek. Son günlerde bunu fark edeceksiniz.+

31 “O zaman”, Yehova’nın sözü, “Ben bütün İsrail aşiretlerinin Tanrısı olacağım; onlar da Benim halkım olacak.”+

2 Yehova şöyle diyor: “İsrail rahat bulacağı+ yere giderken, kılıçtan kurtulmuş olan halk çölde lütuf gördü.”+ 3 Yehova uzaktan bana görünüp “Seni sonsuz bir sevgiyle sevdim”+ dedi. “Bundan dolayı vefayla seni Kendime çektim.+ 4 Ey el değmemiş İsrail kızı, seni yeniden inşa edeceğim, yeniden kurulacaksın.+ Teflerini alarak gidecek, gülüp oynayanlara katılacaksın.+ 5 Samiriye dağlarına yine bağlar kuracaksın.+ Bağ kuranlar üzümünü yiyecek.+ 6 Öyle bir gün gelecek ki, Efraim’in dağlık bölgesindeki gözcüler ‘Haydi kalkın, Tanrımız Yehova’ya, Sion’a çıkalım’ diye bağıracak.”+

7 Çünkü Yehova “Yakup’a sevinçle haykırın” dedi, “Milletlerin başında olana sevinçle bağırın.+ Bunu ilan edin.+ Övgüler sunarak, ‘Ey Yehova, halkını, İsrail’in artakalanını kurtar’+ deyin. 8 İşte, Ben onları kuzey ülkesinden getiriyorum,+ dünyanın dört bir yanından bir araya topluyorum.+ Kör de topal da, gebe kadın da doğum sancısı çeken de aralarında bulunacak.+ Büyük bir cemaat halinde buraya dönecekler.+ 9 Ağlayarak gelecekler;+ onları merhamet dilerlerken getireceğim; suların aktığı+ vadilerde, tökezlemeyecekleri düz yolda yürüteceğim. Çünkü Ben İsrail’in Babasıyım;+ Efraim ise Benim ilk oğlum.”+

10 Ey milletler, Yehova’nın sözüne kulak verin; uzaktaki adalarda anlatın,+ şunları deyin: “İsrail’i dağıtan onu toplayacak;+ sürüsünü koruyan çoban gibi onu koruyacak.+ 11 Yehova Yakup’u bedelle kurtaracak;+ onu kendisinden güçlü olanın elinden geri alacak.+ 12 Ve onlar gelecek, Sion tepesinde sevinçle haykıracaklar;+ Yehova’nın iyilikleri, verdiği tahıl, yeni şarap,+ yağ, koyun, sığır yavruları+ karşısında yüzleri parlayacak.+ İyi sulanmış bahçe+ gibi olacak, bir daha sararıp solmayacaklar.”+

13 “O zaman genç kız da, delikanlı da, kocamış adam da hep birlikte oynayıp coşacak.+ Ve Ben onların yasını sevince döndüreceğim; onları teselli edecek, kederden kurtarıp neşelendireceğim.+ 14 Kâhinleri bol yiyecekle doyuracağım;+ halkım Benim iyiliğimle doyacak.”+ Yehova’nın sözü.

15 “Yehova diyor ki, ‘Rama’da+ bir ses duyuluyor, ağıt ve acı feryatlar.+ Rahel+ oğullarının+ arkasından ağlıyor. Oğulları için teselli edilmek istemiyor,+ çünkü onlar artık yok.’”+

16 Yehova diyor ki, “‘Ağlayıp sızlamayı, gözyaşı dökmeyi bırak,+ çünkü işinin karşılığını göreceksin.’ Yehova’nın sözü. ‘Onlar düşman diyarından mutlaka geri gelecek.’+

17 ‘Senin geleceğin için umut+ var’ Yehova’nın sözü, ‘Çünkü oğulların kendi topraklarına mutlaka dönecek.’”+

18 “Efraim’in ağlayıp inlediğini duydum;+ ‘Düzeleyim diye, eğitilmemiş bir buzağıyı terbiye eder gibi+ beni yola getirdin.+ Beni Kendine döndür ki, geri döneyim,+ Sen benim Tanrım Yehova’sın.+ 19 Çünkü geri döndükten sonra büyük pişmanlık duydum;+ aklım başıma geldikten sonra dövündüm,+ utandım, kendimi aşağılanmış hissettim,+ çünkü gençliğimin utancını taşıyordum.’”+

20 “Efraim değer verdiğim bir oğul, üzerine titrediğim bir çocuk değil mi?+ Onun aleyhinde ne kadar konuşursam onu o kadar düşünüyorum.+ Bu nedenle, içim* kan ağlıyor.+ Elbette ona merhamet edeceğim.”+ Yehova’nın sözü.

21 “Kendin için yol işaretleri koy; kendine işaret direkleri dik.+ Yüreğin yolda, gitmen gereken yolda olsun.+ Geri gel, ey el değmemiş İsrail kızı. Senin olan bu şehirlere geri dön.+ 22 Daha ne kadar bir o yana bir bu yana sapacaksın,+ ey sadakatsiz kız?+ Çünkü Yehova dünyada yeni bir şey yarattı: Bir kadın bir yiğidin etrafında dönecek.”

23 İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: “Tutsaklarını bir araya topladığımda Yahuda diyarında, oradaki şehirlerde yine şu söz söylenecek: ‘Yehova seni kutsasın,+ ey doğruluk yurdu,+ ey kutsal dağ!’+ 24 Yahuda ile şehirlerinin halkı, çiftçiler ve sürüleriyle çıkıp gelenler orada hep birlikte oturacak.+ 25 Çünkü Ben yorgun canı ferahlatacağım, bitkin canı doyuracağım.”+

26 Bunun üzerine uyanıp baktım; uykum bana çok tatlı gelmişti.

27 “İşte, öyle günler geliyor ki” Yehova’nın sözü, “Ben İsrail evine ve Yahuda evine insan tohumu ve hayvan tohumu ekeceğim.”+

28 “Ve öyle olacak ki, onları kökünden sökmek, devirmek, yıkmak, harap etmek, bozmak+ için nasıl hazır olmuşsam,+ kurmak ve dikmek+ için de öyle hazır olacağım” Yehova’nın sözü. 29 “O günlerde artık ‘Babalar koruk yedi, ama oğulların dişi kamaştı’+ denmeyecek. 30 Herkes kendi suçu yüzünden ölecek.+ Koruk yiyenin kendi dişi kamaşacak.”

31 “Öyle günler geliyor ki” Yehova’nın sözü, “Ben İsrail eviyle+ ve Yahuda eviyle+ yeni bir ahit+ yapacağım. 32 Bu ahit, Mısır’dan çıkarmak için ellerinden tuttuğum gün atalarıyla yaptığım ahit gibi olmayacak.+ Onların efendisi*+ olduğum halde o ahdimi bozmuşlardı.”+ Yehova’nın sözü.

33 “O günlerden sonra İsrail eviyle yapacağım ahit+ şöyle olacak.”+ Yehova’nın sözü. “Kanunumu içlerine koyup+ yüreklerine yazacağım;+ Ben onların Tanrısı olacağım, onlar da Benim halkım olacak.”+

34 “Ve artık hiçbiri komşusuna, hiçbiri kardeşine ‘Yehova’yı tanıyın!’+ demeyecek;+ çünkü en küçüğünden en büyüğüne kadar hepsi Beni tanıyor olacak.”+ Yehova’nın sözü. “Çünkü suçlarını bağışlayacağım, günahlarını bir daha anmayacağım.”+

35 Gündüzü aydınlatsın diye güneşi veren,+ geceyi aydınlatsınlar diye ay+ ve yıldızlar+ için yasalar koyan,+ dalgaları gürlesin diye denizi karıştıran+ Yehova, adı göklerin hâkimi Yehova+ olan diyor ki, 36 “‘Kurduğum bu düzen gözümün önünden kalkarsa’+ Yehova’nın sözü, ‘İsrail soyu da hep gözümün önünde olan bir millet olmaktan ancak o zaman çıkar.’”+

37 Yehova şöyle diyor: “‘Yukarıda gökler ölçülebilirse, aşağıda yeryüzünün temelleri araştırılıp bulunabilirse,+ Ben de o zaman bütün yaptıklarından ötürü İsrail soyunu tümden reddederim.’+ Yehova’nın sözü.”

38 “İşte, öyle günler geliyor ki”, Yehova’nın sözü, “Yehova için bu şehir Hananel Kulesinden+ Köşe Kapısına+ kadar yeniden kurulacak.+ 39 Ve ölçü ipi+ dosdoğru Gareb tepesine doğru uzatılacak, oradan da dönüp Goa’ya ulaşacak. 40 Cesetler+ ve yağlı küller vadisinin+ her yeri, Kidron Vadisine+ kadar bütün taraçalar, gündoğusuna doğru At Kapısı+ köşesine dek uzanan kısım Yehova için kutsal olacak.+ Devirler boyu yerinden sökülmeyecek, yıkılmayacak.”+

32 Yahuda kralı Tsedekiya’nın onuncu yılında,+ (Nabukadrezar’ın on sekizinci yılıydı)+ Yeremya’ya Yehova’nın sözü geldi. 2 O sırada Babil kralının ordusu Yeruşalim’i kuşatmıştı.+ Yeremya peygamber ise, Yahuda kralının evinin Muhafız Avlusunda+ tutuklu bulunuyordu. 3 Çünkü Yahuda kralı Tsedekiya şunları söyleyerek onu tutuklatmıştı:+

“Neden böyle şeyler söyleyerek peygamberlik ediyorsun?+ Nasıl oluyor da ‘Yehova diyor ki, “İşte, Ben bu şehri Babil kralının eline veriyorum, şehri alacak;+ 4 ve Yahuda kralı Tsedekiya Kaldelilerin elinden kurtulamayacak, mutlaka Babil kralının eline verilecek; onunla yüz yüze konuşacak, onu kendi gözleriyle görecek;+ 5 Babil kralı, Tsedekiya’yı Babil’e götürecek ve Tsedekiya Ben onunla ilgileninceye dek orada kalacak.”+ Yehova’nın sözü. “Kaldelilerle savaşsanız da onları yenemezsiniz”’+ diyorsun?”

6 Ve Yeremya, “Bana Yehova’nın şu sözü geldi” dedi, 7 “Amcan Şallum’un oğlu Hanamel sana gelip ‘Anatot’taki+ tarlamı satın al, çünkü onu geri alma hakkı senin’+ diyecek.”

8 Bir süre sonra, amcamın oğlu Hanamel, aynen Yehova’nın dediği gibi, Muhafız Avlusuna+ girip yanıma geldi ve bana “Benyamin topraklarında+ Anatot’ta+ bulunan tarlamı lütfen satın al, çünkü miras hakkı senin, onu geri alma yetkisine sen sahipsin. Onu satın al” dedi. O zaman bunun Yehova’nın sözünden ötürü olduğunu anladım.+

9 Böylece amcamın oğlu Hanamel’den+ Anatot’taki+ tarlayı satın aldım. Ve ona yedi şekel* ile on parça gümüş tartıp bedelini ödedim.+ 10 Sonra tanıklar+ önünde satış belgesini imzalayıp+ mühürledim+ ve gümüşleri terazide tarttım.+ 11 Ve satış belgesini, hem emir ve yasalar gereği+ mühürlenmiş belgeyi, hem de mühürsüz olan açık belgeyi aldım. 12 Amcamın oğlu Hanamel’in satış belgesini,+ onu imzalayan tanıkların ve Muhafız Avlusunda+ oturan Yahudilerin gözü önünde Mahseya oğlu, Neriya oğlu+ Baruk’a+ teslim ettim.

13 Onların gözü önünde Baruk’a şu buyruğu verdim: 14 “İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Bu belgeleri, hem bu mühürlü satış belgesini hem de mühürsüz, açık olanı al,+ bozulmadan uzun süre kalması için bir çömleğin içine koy.’ 15 Çünkü İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Bu ülkede yine evler, tarlalar, bağlar satın alınacak.’”+

16 Satış belgesini Neriya oğlu+ Baruk’a verdikten+ sonra Yehova’ya dua edip+ şunları dedim: 17 “Ah Ulu Rab Yehova!+ Uzattığın elinle,+ büyük gücünle gökleri ve yeri Sen yarattın.+ Senin için olanaksız bir şey yok.+ 18 Binlerce insana vefa gösterirsin,+ babaların suçunun karşılığını onların ardından oğullarına* verirsin.+ Yüce+ ve kudretli+ gerçek Tanrısın. İsmin göklerin hâkimi+ Yehova’dır.+ 19 Amacın yücedir,+ işlerin çoktur.+ Herkese yollarına, işlerinin sonucuna göre karşılık vermek+ üzere gözlerini açık tutar,+ insanoğullarının her yaptığını görürsün. 20 Bugün olduğu gibi Kendine bir ad yapmak için+ Mısır diyarında, İsrail’de ve insanlar arasında şimdiye dek alametler gösterdin, mucizeler yaptın.+ 21 Alametlerle, mucizelerle,+ uzattığın elinle, kolunun gücüyle büyük bir korku yaratarak+ halkın İsrail’i Mısır diyarından çıkardın.+

22 Zamanı gelince, atalarına yemin ettiğin gibi bu toprakları, süt ve bal akan bu diyarı+ onlara verdin.+ 23 Bu topraklara girdiler, onu mülk edindiler;+ ama Senin sözünü dinlemediler, Senin kanununa uymadılar.+ Onlara yapmalarını emrettiğin hiçbir şeyi yapmadılar.+ Bu yüzden Sen de onların başına bütün bu belaları getirdin.+ 24 İşte, şehri ele geçirmek için kuşatma rampalarıyla+ geliyorlar;+ kılıç,+ kıtlık+ ve salgın hastalıktan+ ötürü bu şehir kendisine savaş açan Kaldelilerin eline verilecek.+ Sen ne dedinse aynen yerine geliyor; işte görüyorsun.+ 25 Ey Ulu Rab Yehova, şehir Kaldelilerin eline verilecek olmasına rağmen+ Sen bana ‘Tanıklar+ getirip önlerinde kendine tarla satın al’+ dedin.”

26 Bunun üzerine, Yeremya’ya Yehova’nın şu sözü geldi: 27 “Bütün insanların Tanrısı Yehova Benim.+ Benim için olanaksız bir şey var mı?+ 28 İşte bu yüzden Yehova diyor ki, ‘Ben bu şehri Kaldelilerin eline, Babil kralı Nabukadrezar’ın eline veriyorum; burayı ele geçirecek.+ 29 Ve bu şehre saldıran Kaldeliler şehre girecek, onu ateşe verecek.+ Bu halkın Beni öfkelendirmek için damlarında Baal’e kurban dumanı sundukları ve başka ilahlara içki sunusu döktükleri evlerle birlikte şehri yakıp yerle bir edecekler.’+

30 ‘Çünkü İsrailoğulları ve Yahudaoğulları gençliklerinden beri yalnızca gözümde kötü olanı yapan kimselerdir.+ İsrailoğulları elleriyle yaptıkları putlarla da Beni öfkelendiriyor.’+ Yehova’nın sözü. 31 ‘Çünkü bu şehir, kurulduğu günden bugüne dek, onu gözümün önünden kaldırayım+ diye Bende sadece kızgınlık ve öfke yarattı.+ 32 İsrailoğullarının+ ve Yahudaoğullarının,+ kendilerinin, krallarının,+ yöneticilerinin,+ kâhinlerinin,+ peygamberlerinin,+ Yahuda adamlarının, Yeruşalim’de oturanların Beni öfkelendirmek için yaptıkları bütün kötülükler buna neden oldu.+ 33 Bana durmadan yüzlerini değil, sırtlarını döndüler.+ Eğitildikleri halde, erkenden harekete geçip onları eğittiğim halde, hiçbiri verdiğim terbiyeye kulak asmadı.+ 34 Adımla anılan evi kirletmek için iğrenç şeylerini getirip içine koydular.+ 35 Üstelik oğullarını ve kızlarını Molek’e+ kurban olarak ateşte yakmak*+ için Hinnomoğlu Vadisinde Baal’e+ yüksek yerler yaptılar.+ Ben böyle bir şey emretmedim;+ Yahuda’yı günaha sokmak amacıyla+ bu iğrenç şeyi yaptırmayı yüreğimden bile geçirmedim.’+

36 Bu nedenle şimdi İsrail’in Tanrısı Yehova, kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla+ Babil kralının eline verilecek dediğiniz bu şehir hakkında diyor ki, 37 ‘Onları öfkeyle, gazapla ve büyük hiddetle tüm ülkelere dağıtacağım, ama sonra bir araya toplayacağım,+ buraya geri getirip güvenlik içinde oturtacağım.+ 38 Onlar Benim halkım olacak,+ Ben de onların Tanrısı olacağım.+ 39 Hem onların hem de onlardan sonra oğullarının iyiliği için+ Benden her zaman korksunlar diye, onlara tek yürek,+ tek yol vereceğim. 40 Ve onlara hiçbir zaman sırtımı dönmeyeyim, iyilik etmekten vazgeçmeyeyim diye+ kendileriyle devirler boyu geçerli bir ahit yapacağım.+ Benden ayrılmasınlar diye yüreklerine Tanrı korkusu koyacağım.+ 41 Onlara iyilik etmekten sevinç duyacağım;+ sadakatimi gösterip bütün yüreğimle, bütün canımla onları bu topraklara dikeceğim.’”+

42 “Çünkü Yehova diyor ki, ‘Bu halkın başına bütün o büyük belaları getirdiğim gibi, onlara sözünü ettiğim bütün iyilikleri de getireceğim.+ 43 Ve “İnsanın da hayvanın da yaşamadığı ıssız bir harabeye dönmüş,+ Kaldelilerin eline verilmiş”+ dediğiniz bu diyarda tarlalar satın alınacak.’”+

44 “‘Benyamin topraklarında,+ Yeruşalim çevresinde,+ Yahuda şehirlerinde,+ dağlık bölgedeki şehirlerde, ovadaki şehirlerde,+ güneydeki şehirlerde+ tarlalar satın alınacak, çağrılan tanıklar+ önünde satış belgeleri imzalanıp+ mühürlenecek. Çünkü oralardan tutsak alınanları geri getireceğim.’+ Yehova’nın sözü.”

33 Yeremya hâlâ Muhafız Avlusunda+ tutulurken Yehova’nın sözü ona ikinci kez geldi: 2 “Yeryüzünü yaratan+ Yehova, iyice pekişsin diye+ ona şekil veren+ Yehova, ismi Yehova olan+ diyor ki, 3 ‘Bana yakar, sana cevap vereyim;+ bilmediğin, büyük ve anlaşılması zor şeyleri sana hemen anlatayım.’”+

4 “İsrail’in Tanrısı Yehova kılıçla, kuşatma rampalarıyla yıkılacak olan bu şehrin evleri ve Yahuda krallarının evleri hakkında,+ 5 Kaldelilerle savaşmaya ve orayı kendi cesetleriyle doldurmaya gelenler hakkında şunları diyor: (O insanlar ki kötülükleriyle bu şehirden yüz çevirmeme+ neden oldukları için onları öfkemle, gazabımla vuracağım.)+ 6 ‘Bu şehri iyileştireceğim, sağlığına kavuşturacağım;+ halka şifa vereceğim, bol bol barış sağlayacağım, onları güven içinde yaşatacağım.+ 7 Yahuda tutsaklarını ve İsrail tutsaklarını geri getireceğim;+ onları tıpkı önceki gibi ayağa kaldıracağım.+ 8 Onları Bana karşı işledikleri tüm günahlardan arındıracağım,+ Bana karşı suç işleyerek, başkaldırarak işledikleri tüm günahları bağışlayacağım.+ 9 Yeryüzündeki bütün milletler karşısında bu şehir, adıyla kıvanç ve onur duyduğum bir güzellik tacı olacak.+ Benim bu halka yaptığım tüm iyilikleri duyacaklar,+ bu şehre yaptığım iyilik ve sağladığım barış karşısında+ dehşete düşecek,+ telaşa kapılacaklar.’”+

10 “Yehova diyor ki, insansız, hayvansız, bomboş kaldı diyeceğiniz bu yerde, insansız, hayvansız, içinde oturan olmayıp ıssız+ kalacak Yahuda şehirlerinde, Yeruşalim sokaklarında, 11 sevinç sesi, neşe sesi,+ güvey sesi, gelin sesi ve ‘Göklerin hâkimi Yehova’yı yüceltin, çünkü Yehova iyidir,+ vefalı sevgisi sonsuzdur’+ diyenlerin sesi duyulacak.+

Onlar Yehova’nın evine şükran sunusu getirecekler,+ çünkü Ben bu diyardan alınan tutsakları geri getireceğim; her şey önceki gibi olacak.+ Yehova’nın sözü.”

12 “Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘İnsansız, hayvansız,+ bomboş kalan bu yerde ve ülkenin tüm şehirlerinde yine çobanların sürülerini yatırdığı otlaklar olacak.’+

13 ‘Dağlık bölgedeki şehirlerde, ovadaki şehirlerde,+ güneydeki şehirlerde,+ Benyamin topraklarında,+ Yeruşalim çevresinde,+ Yahuda şehirlerinde+ yine çobanın eli altından tek tek sayılarak geçen sürüler olacak.’+ Yehova’nın sözü.”

14 “‘İsrail evi+ ve Yahuda evi hakkındaki vaadimi yerine getireceğim+ günler geliyor’,+ Yehova’nın sözü, 15 ‘O günlerde, o zaman, Davut’un soyundan doğru bir filiz çıkaracağım;+ ülkede adaletin ve doğruluğun gereğini yapacak.+ 16 O günlerde Yahuda kurtulacak,+ Yeruşalim güvenlik içinde yaşayacak.+ Ve o ‘Doğruluğumuz Yehova’dan’ adıyla anılacak.’”+

17 “Çünkü Yehova şöyle diyor: ‘İsrail evinin tahtında Davut’un soyundan bir erkek eksik olmayacak.+ 18 Ayrıca Levioğullarından, kâhinlerden de, önümde yakılan sunular ve tahıl sunusu dumanı sunanlar, her gün kurban kesenler eksik olmayacak.’”+

19 Yeremya’ya yine Yehova’nın sözü geldi: 20 “Yehova diyor ki, ‘Gece ve gündüz, vaktinde olmasın diye, geceyle ve gündüzle yaptığım ahdi bozabilseydiniz,+ 21 kulum Davut’la ve hizmetkârlarım+ Levioğullarıyla, kâhinlerle yaptığım ahit de bozulurdu+ ve Davut’un, tahtına geçip saltanat sürecek bir oğlu olmazdı.+ 22 Oysa Ben kulum Davut’un soyunu, hizmetimdeki+ Levioğullarını tüm gökler ordusu kadar, denizin hesapsız kumu kadar çoğaltacağım.’”+

23 Yeremya’ya Yehova’nın sözü gelmeye devam etti: 24 “Bu halkın içinden bazılarının ne dediğini görmüyor musun? ‘Yehova seçtiği iki kabileyi de reddedecek’+ diyorlar. Halkımı küçümseyip duruyorlar,+ onu artık bir millet olarak görmüyorlar.

25 Yehova diyor ki, ‘Eğer gece ve gündüzle ahit yapan,+ göğün ve yerin yasalarını+ koyan Ben olmasaydım, 26 o zaman Yakup’un ve kulum Davut’un soyunu reddederdim;+ Davut’un soyundan çıkardığım kralları İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un soyunun başına geçirmezdim. Oysa Ben onlardan tutsak alınanları bir araya toplayacağım,+ onlara acıyacağım.’”+

34 Babil kralı+ Nabukadrezar’la tüm ordusu+ ve egemenliği altındaki yeryüzünün tüm krallıkları,+ bütün halklar Yeruşalim’le ve çevresindeki tüm şehirlerle savaşmaktayken+ Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi:

2 “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: Git ve Yahuda kralı Tsedekiya’ya+ söyle, ona de ki, Yehova şunu diyor: ‘İşte, Ben bu şehri Babil kralının eline veriyorum;+ burayı ateşe verecek.+ 3 Ve sen onun elinden kurtulamayacaksın; mutlaka yakalanıp onun eline teslim edileceksin.+ Babil kralını kendi gözlerinle görecek,+ onunla yüz yüze konuşacaksın ve Babil’e gideceksin.’ 4 Bununla birlikte, ey Yahuda kralı Tsedekiya,+ Yehova’nın sözüne kulak ver, Yehova senin hakkında şöyle diyor: ‘Kılıçla ölmeyeceksin. 5 Huzur içinde öleceksin;+ ataların olan senden önceki krallar için ateş yakıldığı gibi+ senin için de ateş yakılacak.+ Ve senin için, “Vah Efendimiz!”+ diyerek ağıt yakacaklar,+ çünkü bunu Ben söylüyorum.’ Yehova’nın sözü.”

6 Yeremya peygamber bütün bu sözleri Yahuda kralı Tsedekiya’ya Yeruşalim’de söyledi.+ 7 O sırada Babil kralının ordusu Yeruşalim’le ve Yahuda’nın henüz ele geçirilmemiş şehirleri Lakiş+ ve Azeka’yla+ savaşıyordu.+ Çünkü Yahuda’nın+ surlu şehirlerinden+ geriye sadece bunlar kalmıştı.

8 Kral Tsedekiya kölelere özgürlük+ ilan etmek için Yeruşalim halkıyla bir ahit yaptıktan sonra Yeremya’ya Yehova’dan bir söz geldi. 9 Bu ahde göre herkes, erkek ve kadın İbrani+ kölelerini özgür bırakacak, Yahudi kardeşlerinden hiçbirini köle olarak kullanmayacaktı.+ 10 Bütün yöneticiler+ bu ahde uydular; bu ahde dahil olan halkın hepsi, erkek ve kadın kölelerini serbest bıraktı; onları artık köle olarak kullanmayarak ahde uydu, onları gönderdi.+ 11 Ama sonra fikir değiştirdiler,+ özgür kıldıkları erkek ve kadın kölelerini geri getirdiler; onları tekrar köle ettiler.+ 12 Bunun üzerine, Yeremya’ya Yehova’nın sözü geldi; Yehova’dan gelen söz şöyleydi:

13 “İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, ‘Atalarınızı Mısır diyarından,+ köleler evinden çıkardığım+ gün onlarla bir ahit yapmıştım.+ 14 Onlara, “Herkes kendisine satılan+ ve altı yıl hizmet eden İbrani+ kardeşini yedi yılın sonunda serbest bırakacak;+ yanından özgürce ayrılmasına izin verecek” demiştim. Ama atalarınız Beni dinlemedi, sözüme kulak asmadı.+ 15 Sizlerse bu tutumunuzu değiştirmiş, kardeşleriniz için özgürlük ilan ederek ve adımı taşıyan evde,+ önümde bir ahit yaparak+ gözümde doğru olanı yapmıştınız. 16 Ama sonra bundan vazgeçip+ adıma saygısızlık ettiniz;+ kendi isteğinizle özgür kıldığınız erkek ve kadın kölelerinizi geri getirdiniz; onları tekrar köle ettiniz.’+

17 Bu yüzden Yehova diyor ki, ‘Madem sözümü dinlemediniz; hiçbiriniz kardeşini, hiçbiriniz hemşerisini salıvermedi,+ öyleyse şimdi Ben kılıcı,+ salgın hastalığı,+ kıtlığı+ üzerinize salıveriyorum.’+ Yehova’nın sözü. ‘Ve yeryüzündeki tüm krallıklar sizlere bakıp titreyecek.+ 18 Ahdime uymaktan kaçınan+ adamları, buzağıyı ikiye kesip+ parçaları arasından geçerek+ önümde yaptıkları* ahde uymayanları düşmanlarının eline vereceğim. 19 Evet, buzağının parçaları arasından geçen Yahuda yöneticilerini, Yeruşalim yöneticilerini,+ saray memurlarını, kâhinleri ve tüm halkı 20 düşmanlarının eline, canlarına kastedenlerin eline teslim edeceğim.+ Cesetleri göklerin kuşlarına, yerin hayvanlarına yem olacak.+ 21 Ve Ben Yahuda kralı Tsedekiya+ ile yöneticilerini düşmanlarının eline, canlarına kastedenlerin eline, şehrinizden geri çekilen+ Babil kralının ordusunun eline vereceğim.’+

22 ‘Ben emrediyorum’, Yehova’nın sözü, ‘Onları tekrar bu şehrin üzerine getireceğim;+ bu şehirle savaşacak, onu ele geçirecek, ateşe verecekler.+ Ve Ben Yahuda şehirlerini içinde kimsenin oturmayacağı bir virane haline getireceğim.’”+

35 Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim+ zamanında Yehova’dan Yeremya’ya şu söz geldi: 2 “Rekaboğulları+ evine git, onlarla konuş; onları Yehova’nın evine getir, yemek odalarından birine sok ve içmeleri için şarap ver.”

3 Bunun üzerine ben, Habatsinya oğlu Yeremya oğlu Yaazanya ile kardeşlerini, bütün oğullarını ve Rekaboğulları evinden herkesi yanıma aldım. 4 Onları Yehova’nın evine götürdüm ve Tanrı* adamı İgdalya oğlu Hanan oğullarının yemek odasına+ soktum. Bu oda, kapı bekçisi Şallum oğlu+ Maaseya’nın yemek odasının üstünde bulunan, yöneticilere ait yemek odasının bitişiğindeydi. 5 Rekaboğullarının önüne şarap dolu kâseler ve kadehler koyup onlara “Şarap için” dedim.

6 Ama onlar “Biz şarap içmeyiz, çünkü atamız Rekab+ oğlu Yonadab bize şu emri verdi: ‘Siz de oğullarınız da devirler boyu şarap içmeyeceksiniz.+ 7 Ev yapmayacak, tohum ekmeyecek, bağ kurmayacaksınız; böyle şeyler edinmeyeceksiniz. Yabancı olarak yaşadığınız bu topraklarda uzun süre kalabilmeniz için ömrünüz boyunca çadırlarda oturacaksınız.’+ 8 Bizler de, atamız Rekab oğlu Yehonadab’ın her emrine uyduğumuzdan,+ ömrümüz boyunca şarap içmeyiz. Ne biz içeriz ne de karılarımız, oğullarımız ve kızlarımız içer.+ 9 İçinde oturmak üzere evler yapmayız, bağımız, tarlamız, tohumumuz yoktur. 10 Çadırlarda otururuz; atamız Yonadab’ın+ bize verdiği her emre uyar, her dediğini yaparız.+ 11 Ancak, Babil kralı Nabukadrezar bu topraklara saldırınca+ biz, ‘Gelin, Kalde ordusu ve Aram ordusu yüzünden Yeruşalim’e girip o şehirde oturalım’+ dedik.’”

12 Ve Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz: 13 “İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, git Yahuda halkına ve Yeruşalim’de oturanlara şunları söyle: ‘Sözümü dinleyin diye sürekli uyarılmadınız mı?’+ Yehova’nın sözü. 14 ‘Rekab+ oğlu Yehonadab, oğullarına şarap içmemelerini emretmişti, onlar sözünü tuttular. Bugüne dek şarap içmiyorlar, çünkü atalarının emrine uyuyorlar.+ Ama Ben erkenden harekete geçip söylediğim+ halde siz sözümü tutmuyorsunuz.+ 15 Size peygamber kullarımı defalarca gönderdim;+ erkenden harekete geçerek onları gönderdim; “Dönün, lütfen herkes kötü yolundan dönsün;+ davranışlarınızı düzeltin,+ başka tanrıların ardınca gidip onlara kulluk etmeyin;+ size ve atalarınıza verdiğim topraklarda oturun”+ dedim. Ancak Beni dinlemediniz; kulak asmadınız.+ 16 Rekab+ oğlu Yehonadab oğulları atalarının kendilerine verdiği emri yerine getirdi,+ fakat bu halk Beni dinlemedi.’”+

17 “Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘İşte, söylediğim bütün belaları Yahuda’nın ve Yeruşalim’de oturan herkesin başına getiriyorum.+ Çünkü onlara söyledim ama dinlemediler; onlara seslendim ama cevap vermediler.’”+

18 Ve Yeremya Rekaboğulları evinden olanlara şöyle dedi: “İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Mademki atanız Yehonadab’ın+ emrini yerine getirdiniz, bütün emirlerine uymaya devam ettiniz, size emrettiği her şeyi yaptınız,+ 19 işte bu nedenle İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, Rekab oğlu Yonadab’ın soyundan önümde hizmet eden+ bir adam hiçbir zaman eksik olmayacak.’”+

36 Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ dördüncü yılında Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi: 2 “Bir tomar+ al ve Yoşiya’nın zamanından bugüne dek+ İsrail, Yahuda+ ve bütün milletler+ hakkında sana söylediğim her sözü o tomara yaz.+ 3 Belki Yahuda evinden olanlar başlarına getirmeyi düşündüğüm bütün belaları duyunca+ her biri kötü yolundan döner;+ Ben de suçlarını, günahlarını bağışlarım.”+

4 Bunun üzerine Yeremya, Yehova’nın söylemiş olduğu her sözü kendi ağzından tomara yazması için+ Neriya oğlu Baruk’u+ çağırdı. 5 Yeremya sonra Baruk’a şu emri verdi: “Buraya kapatılmış olduğumdan Yehova’nın evine girmem mümkün değil.+ 6 Oraya sen gireceksin. Benim ağzımdan işitip yazdığın Yehova’nın sözlerini+ oruç günü+ Yehova’nın evinde herkesin duyacağı şekilde tomardan okuyacaksın; yaşadıkları şehirlerden oraya gelen tüm Yahuda halkına da yüksek sesle oku.+ 7 Belki Yehova’dan lütuf dilerler, O da yakarışlarını işitir;+ belki herkes kötü yolundan döner.+ Çünkü Yehova’nın Kendisinin de söylediği gibi, bu halka duyduğu öfke ve gazap çok büyük.”+

8 Neriya oğlu Baruk,+ Yeremya peygamberin emrettiği her şeyi yaptı; Yehova’nın sözlerini Yehova’nın evinde+ yüksek sesle okudu.+

9 Ve Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ beşinci yılının dokuzuncu ayında,+ Yeruşalim halkının hepsi ve Yahuda şehirlerinden Yeruşalim’e gelen herkes Yehova’nın önünde oruç ilan etti.+ 10 Baruk Yehova’nın evinde, yazıcı+ Şafan+ oğlu Gemarya’nın+ yemek odasında+ Yeremya’nın sözlerini herkesin duyacağı şekilde tomardan yüksek sesle okudu; oda yukarı avluda, Yehova’nın evinin yeni kapısının+ girişindeydi.

11 Şafan+ oğlu Gemarya oğlu Mikaya tomardan okunan Yehova’nın bütün sözlerini duydu. 12 Bunun üzerine kralın evine inip yazmanın yemek odasına gitti ve baktı, bütün yöneticiler oradaydı: yazman Elişama,+ Şemaya oğlu Delaya,+ Akbor+ oğlu Elnatan,+ Şafan+ oğlu Gemarya,+ Hananya oğlu Tsedekiya ve tüm diğer yöneticiler. 13 Mikaya+ onlara, Baruk’un halka tomardan yüksek sesle okuduğu+ her sözü bildirdi.

14 Bunun üzerine bütün yöneticiler Kuşi oğlu Şelemya oğlu Netanya oğlu Yehudi’yi+ Baruk’a gönderip+ “Halkın önünde yüksek sesle okuduğun tomarı al buraya gel” dediler. Neriya oğlu Baruk söylendiği gibi tomarı alıp onların yanına gitti.+ 15 Beyler ona “Lütfen otur, onu bize de oku” dediler. Baruk+ da tomarı onların duyacağı şekilde yüksek sesle okudu.

16 Onlar bütün bu sözleri duyunca dehşet içinde birbirlerine bakıp Baruk’a “Bu sözleri mutlaka krala bildirmeliyiz” dediler.+ 17 “Lütfen bize söyle, bütün bunları onun ağzından nasıl yazdın?” diye sordular.+ 18 Baruk “Hepsini o bana söyledi, ben de mürekkeple+ tomara yazdım” dedi. 19 Sonunda yöneticiler Baruk’a “Git gizlen, sen de Yeremya da gizlenin, kimse nerede olduğunuzu bilmesin” dediler.+

20 Sonra avluya,+ kralın yanına gittiler; tomarı yazman Elişama’nın+ yemek odasına+ bırakmışlardı. Duydukları bütün sözleri krala bildirdiler.

21 Kral tomarı getirmesi için Yehudi’yi+ gönderdi. Yehudi tomarı yazman+ Elişama’nın yemek odasından alıp getirdi;+ kralın ve yanında duran yöneticilerin önünde yüksek sesle okumaya başladı. 22 Dokuzuncu aydı.+ Kral kışlık evinde+ oturuyordu; önünde mangal yanıyordu.+ 23 Ve Yehudi üç dört sütun okudukça, kral yazıcı bıçağıyla o kısmı kesip mangaldaki ateşe atıyordu; sonunda bütün tomar mangalın ateşinde yandı kül oldu.+ 24 Bütün bu sözleri duyan kral ve hizmetkârları ne korktular+ ne de giysilerini yırttılar.+ 25 Elnatan,+ Delaya+ ve Gemarya+ krala tomarı yakmaması için yalvardılarsa da kral dinlemedi.+ 26 Üstelik kral, yazman Baruk’u ve Yeremya peygamberi+ tutup getirmeleri için kral oğlu Yerahmeel’e, Azriel oğlu Seraya’ya ve Abdeel oğlu Şelemya’ya emir verdi. Fakat Yehova onları gizlemişti.+

27 Kral, Baruk’un+ Yeremya’nın ağzından yazdığı sözlerin bulunduğu tomarı+ yaktıktan sonra Yeremya’ya tekrar Yehova’nın sözü geldi: 28 “Yine bir tomar, başka bir tomar al, Yahuda kralı Yehoyakim’in yaktığı ilk tomardaki sözlerin hepsini ona yaz.+ 29 Ve Yahuda kralı Yehoyakim hakkında şunları söyle: Yehova diyor ki, sen Yeremya’ya, ‘Babil kralı gelip bu ülkeyi harap edecek, üzerinden insanı da hayvanı da yok edecek+ diye neden yazdın?’ diyerek+ bu tomarı yaktın.+ 30 Bu yüzden, Yahuda kralı Yehoyakim, Yehova senin hakkında diyor ki, ‘Davut’un tahtına oturacak kimsesi olmayacak+ ve cesedi kaldırılıp dışarı atılacak;+ dışarıda gündüzün sıcağında, gecenin ayazında kalacak. 31 Ondan da, çocuklarından da, hizmetkârlarından da, işledikleri suçların+ hesabını soracağım.+ Söylediğim halde kulak asmadıkları+ bütün o belaları onların başına, Yeruşalim’de oturanların başına, Yahuda adamlarının başına getireceğim.’”+

32 Böylece Yeremya başka bir tomar alıp Neriya oğlu yazman Baruk’a verdi.+ Baruk, Yahuda kralı Yehoyakim’in ateşe atıp yaktığı+ tomardaki bütün sözleri Yeremya’nın ağzından o tomara yazdı.+ Ve o sözlere, bunlar gibi daha birçok söz de eklendi.

37 Babil kralı Nabukadrezar’ın Yahuda diyarına kral yaptığı+ Yoşiya+ oğlu Kral Tsedekiya,+ Yehoyakim+ oğlu Konya’nın+ yerine saltanat sürmeye başladı. 2 Ama Yehova’nın Yeremya peygamber aracılığıyla+ söylediği sözlere ne o, ne hizmetkârları, ne de memleket halkı kulak astı.+

3 Ve Kral Tsedekiya, Şelemya oğlu Yehukal+ ile kâhin Maaseya+ oğlu Tsefanya’yı+ Yeremya peygambere göndererek “Ne olur, Tanrımız Yehova’ya bizim adımıza yakar” dedi.+ 4 Yeremya hapishaneye atılmadan önce halkın arasında serbestçe dolaşırdı.+ 5 Bu arada Firavunun ordusu Mısır’dan yola çıkmıştı;+ Yeruşalim’i kuşatan Kaldeliler onların gelmekte olduğunu duyunca Yeruşalim’den çekildi.+ 6 O zaman Yeremya peygambere Yehova’dan şu söz geldi: 7 “İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, danışmak+ için sizi Bana gönderene, Yahuda kralına şöyle diyeceksiniz: ‘Size yardım amacıyla gelen Firavunun ordusu kendi ülkesine, Mısır’a dönmek zorunda kalacak.+ 8 Ve Kaldeliler geri dönecek, bu şehirle savaşacak, şehri ele geçirip ateşe verecek.’+ 9 Yehova diyor ki, “Kaldeliler mutlaka şehrimizden çekilip gidecek” diyerek kendinizi kandırmayın,+ çünkü gitmeyecekler. 10 Üzerinize saldıran bütün Kalde ordusunu+ yere serseniz ve geride sadece ağır yaralılar kalsa+ bile, o adamlar çadırlarında ayaklanıp bu şehri ateşe verecek.’”

11 Ve Kalde ordusu, Firavunun ordusu yüzünden+ Yeruşalim’den çekilince,+ 12 Yeremya, Benyamin topraklarına+ gitmek ve orada halkın ortasında kendi payını almak için Yeruşalim’den çıkıp yola koyuldu. 13 Benyamin Kapısına+ geldiğinde, Hananya oğlu Şelemya oğlu İriya adındaki görevli oradaydı. Yeremya peygamberi yakalayıp “Sen Kaldelilerin tarafına geçiyorsun!” dedi. 14 Fakat Yeremya “Yalan!+ Kaldelilerin tarafına geçmiyorum” cevabını verdi. İriya, Yeremya’yı dinlemedi, onu tutup yöneticilerin önüne götürdü. 15 Yöneticiler+ Yeremya’ya çok öfkelendiler+ ve onu dövüp+ yazman Yehonatan’ın+ evindeki pranga odasına kapadılar,+ çünkü orayı hapishaneye çevirmişlerdi.+ 16 Böylece Yeremya sarnıçlı+ evdeki zindanlara kapatıldı ve orada günlerce kaldı.

17 Sonunda Kral Tsedekiya adam gönderip onu oradan getirtti. Kral, evinin gizli bir köşesinde Yeremya’yı sorguya çekti.+ “Yehova’dan gelen bir söz var mı?” diye sordu. Yeremya “Var!” dedi, “Babil kralının eline verileceksin!”+

18 Sonra Yeremya Kral Tsedekiya’ya “Sana, hizmetkârlarına ve bu halka karşı ne suç işledim+ de beni hapishaneye attınız?” dedi. 19 “Babil kralı size de bu ülkeye de saldırmayacak diyen peygamberleriniz hani nerede?+ 20 Ve şimdi lütfen dinle efendim kral, ne olur dileğimi+ kabul et de beni yazman Yehonatan’ın evine+ geri gönderme, yoksa orada ölürüm.”+ 21 Bunun üzerine Kral Tsedekiya, Yeremya’nın Muhafız Avlusuna+ kapatılmasını emretti. Şehirde ekmek tamamen tükenene dek+ ona fırıncılar sokağından her gün bir somun ekmek verildi.+ Böylece Yeremya Muhafız Avlusunda kalmaya devam etti.+

38 Mattan oğlu Şefatya, Paşhur oğlu Gedalya, Şelemya oğlu Yukal+ ve Malkiya+ oğlu Paşhur, Yeremya’nın halka söylediği+ şu sözleri duydular: 2 “Yehova şöyle diyor: ‘Bu şehirde oturmaya devam eden ya kılıçla+ ya kıtlıktan+ ya da salgın hastalıktan+ ölecek. Oysa şehirden çıkıp Kaldelilere giden sağ kalacak ve canı kendisine ganimet olacak; yaşayacak.’+ 3 Yehova diyor ki, ‘Bu şehir er geç Babil kralının ordusunun eline verilecek, o kral burayı mutlaka ele geçirecek.’”+

4 Yöneticiler krala “Lütfen izin ver de bu adam öldürülsün,+ çünkü söylediği sözlerle burada kalan savaşçıların ve tüm halkın moralini bozuyor.*+ Bu adam halkımızın esenliğini değil felaketini istiyor” dediler. 5 Bunun üzerine Kral Tsedekiya “İşte o sizin elinizde” dedi. “Kralın sizi engellemek için yapabileceği bir şey yok.”+

6 Böylece Yeremya’yı alıp kral oğlu Malkiya’nın Muhafız Avlusundaki+ sarnıcına+ attılar; oraya halatlarla sarkıtarak indirdiler. Sarnıçta su yoktu, sadece çamur vardı; Yeremya çamura battı.+

7 Kral evinde görevli Habeş* Ebed-melek+ Yeremya’nın sarnıca atıldığını işitti. O sırada Kral, Benyamin Kapısında+ oturuyordu. 8 Ebed-melek kral evinden çıkıp kralla konuşmaya gitti. 9 “Efendim kral, bu adamlar Yeremya peygambere çok kötülük ettiler, onu sarnıca attılar, orada açlıktan ölecek,+ çünkü şehirde artık ekmek kalmadı”+ dedi.

10 Bunun üzerine kral, Habeş Ebed-melek’e “Buradan yanına otuz adam al ve Yeremya peygamberi ölmeden sarnıçtan çıkar” emrini verdi.+ 11 Ebed-melek denildiği gibi yanına adamları alıp kralın evine gitti; hazine dairesinin+ altındaki odaya girip oradan paçavralar ve eski giysiler aldı, onları halatla sarnıcın içine, Yeremya’ya sarkıttı.+ 12 Sonra Habeş Ebed-melek Yeremya’ya “Bu paçavraları ve eski giysileri koltuk altlarına koyup halatları kolunun altından geçir” dedi. Yeremya denileni yaptı.+ 13 Sonunda Yeremya’yı halatlarla yukarı çekip sarnıçtan çıkardılar. Yeremya Muhafız Avlusunda kalmaya devam etti.+

14 Kral Tsedekiya adam gönderip Yeremya peygamberi Yehova’nın evinin+ üçüncü girişine,+ kendi yanına getirtti+ ve Yeremya’ya “Sana bir sorum var. Benden bir şey gizleme” dedi.+ 15 Bunun üzerine Yeremya Tsedekiya’ya “Sana söylersem beni öldürmeyecek misin? Sana öğüt versem de beni dinlemezsin” dedi.+ 16 Kral Tsedekiya o gizli yerde Yeremya’ya yemin edip “Bize bu canı veren+ Yehova’nın hakkı için seni öldürmeyeceğim ve canına kasteden o adamların eline seni teslim etmeyeceğim” dedi.+

17 Yeremya Tsedekiya’ya şu karşılığı verdi: “İsrail’in Tanrısı,+ göklerin hâkimi+ Yehova diyor ki, ‘Eğer sen şehirden çıkıp Babil kralının+ yöneticilerine gidersen mutlaka canını kurtarırsın, bu şehir ateşe verilmez; sen de evindekiler de sağ kalırsınız.+ 18 Ama şehirden çıkıp Babil kralının yöneticilerine gitmezsen, bu şehir Kaldelilerin eline verilir; onu ateşe verirler,+ sen de ellerinden kurtulamazsın.’”+

19 Kral Tsedekiya Yeremya’ya “Kaldeliler tarafına geçen Yahudilerden korkuyorum;+ Kaldeliler beni Yahudilerin eline verir, onlar da bana gaddarlık eder diye korkuyorum” dedi.+ 20 Fakat Yeremya “Vermezler” dedi, “Lütfen, Yehova’nın dediğini, sana ilettiğim sözü dinle. Dinlersen senin için iyi olur,+ sağ kalırsın. 21 Ama şehirden çıkmayı reddedersen,+ Yehova bana bu konuda şunu gösterdi: 22 İşte, Yahuda kralının evinde kalan bütün kadınlar+ Babil kralının yöneticilerine götürülüyor.+ O kadınlar,

‘Dost bildiğin adamlar seni kandırıp+ dediklerini yaptırdılar.+

Senin ayaklarını çamura batırdılar; kendileri ise yüz geri kaçtılar’+ diyor.

23 Bütün karıların ve oğulların Kaldelilere götürülecek ve sen onların elinden kurtulamayacak,+ Babil kralının eline düşeceksin. Senin yüzünden bu şehir ateşe verilecek.”+

24 Ve Tsedekiya Yeremya’ya “Bunları kimse duymasın, yoksa ölürsün” dedi. 25 “Yöneticiler+ seninle konuştuğumu duyup da sana gelir, ‘Krala ne dedin? Haydi bize anlat, bizden bir şey gizleme; seni öldürmeyiz. Kral sana ne dedi?’ derlerse, 26 ‘Beni Yehonatan’ın evine geri gönderme yoksa orada ölürüm diye krala yalvardım’ dersin.”+

27 Derken bütün yöneticiler Yeremya’nın yanına gelip onu sorgulamaya başladılar. Yeremya onlara kralın kendisine söylemesini emrettiği sözleri söyledi.+ Yöneticiler de ona artık bir şey demediler; konuşulan mesele duyulmamıştı. 28 Ve Yeremya Yeruşalim’in alındığı güne dek Muhafız Avlusunda+ kaldı.+ Yeruşalim ele geçirildiğinde onun söyledikleri aynen gerçekleşti.+

39 Yahuda kralı Tsedekiya’nın dokuzuncu yılının onuncu ayında+ Babil kralı Nabukadrezar bütün ordusuyla Yeruşalim önlerine gelip şehri kuşattı.+

2 Tsedekiya’nın on birinci yılında, dördüncü ayın dokuzunda şehrin savunması kırıldı.+ 3 Ve Babil kralının bütün yöneticileri, Nergal-şaretser, Samgar-nebo, Sarsekim, Rabsaris,* Rabmag* Nergal-şaretser ve Babil kralının yöneticilerinin geri kalanları şehre girip Orta Kapıda+ oturdular.

4 Yahuda kralı Tsedekiya ve tüm savaşçıları onları görür görmez kaçmaya başladı;+ geceleyin şehirden çıkmak için kral bahçesine bitişik çift surun arasındaki kapıdan geçtiler,+ Araba* yolundan gittiler.+ 5 Kalde ordusu peşlerine düştü+ ve Tsedekiya’yı Eriha düzlüklerinde+ yakaladı. Onu tutup hakkında hüküm vermesi için, Hamat+ topraklarında Ribla’da+ bulunan Babil kralı Nabukadrezar’a götürdüler.+ 6 Babil kralı, Ribla’da Tsedekiya’nın oğullarını onun gözü önünde+ katletti.+ Yahuda’nın bütün soylularını da öldürttü.+ 7 Tsedekiya’nın gözlerini kör ettirdikten+ sonra onu Babil’e götürmek için tunç prangaya vurdurdu.

8 Kaldeliler kralın evini ve halkın oturduğu evleri ateşe verdiler;+ Yeruşalim surlarını yıktılar.+ 9 Ve başmuhafız+ Nebuzaradan,+ şehirde kalanları, şehri terk edip kendi tarafına geçenleri ve halkın gerisini Babil’e sürgüne götürdü.+

10 Başmuhafız Nebuzaradan o gün halktan bazılarına, hiçbir malı olmayan yoksullara bağlar ve zorunlu işler vererek+ onları Yahuda diyarında bıraktı.+

11 Ayrıca, Babil kralı Nabukadrezar, başmuhafız Nebuzaradan aracılığıyla Yeremya hakkında bir emir verdi: 12 “Ona göz kulak ol, ona hiçbir kötülük yapma.+ Sana ne söylerse yap.”+

13 Bu emir üzerine başmuhafız Nebuzaradan,+ Rabsaris Nebuşazban, Rabmag Nergal-şaretser ve Babil kralının tüm ileri gelen memurları adam gönderdiler; 14 ve Muhafız Avlusundan+ Yeremya’yı aldırdılar. Onu halkın arasında otursun diye evine götürmesi için Şafan+ oğlu Ahikam+ oğlu Gedalya’ya+ teslim ettiler.

15 Yeremya Muhafız Avlusunda tutulurken+ ona Yehova’nın sözü gelmişti: 16 “Git, Habeş Ebed-melek’e+ de ki, İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘İşte, bu şehrin başına iyilik değil, felaket getireceğime ilişkin sözümü gerçekleştiriyorum;+ o gün bunlar senin gözünün önünde olacak.’+

17 ‘Ama o gün seni kurtaracağım’,+ Yehova’nın sözü, ‘Korktuğun adamların eline teslim edilmeyeceksin.’+

18 ‘Kaçıp kurtulmanı Ben sağlayacağım, kılıçla öldürülmeyeceksin. Canın sana ganimet olacak,+ çünkü Bana güvendin.’+ Yehova’nın sözü.”

40 Başmuhafız Nebuzaradan,+ Yeruşalim ve Yahuda’dan bilekleri zincirli olarak Babil’e sürülmekte olanlar arasında bulunan Yeremya’yı Rama’da+ salıverdikten sonra, Yeremya’ya Yehova’nın sözü geldi.+ 2 Başmuhafız, Yeremya’yı karşısına alıp “Tanrın Yehova bu yerin böyle bir felakete uğrayacağını söylemişti”+ dedi. 3 “İşte Yehova sözünü gerçekleştirdi, aynen dediğini yaptı, çünkü Yehova’ya karşı günah işlediniz, O’nun sözünü dinlemediniz. Bu yüzden de başınıza bunlar geldi.+ 4 Şimdi, bileğindeki zincirleri çözüp seni serbest bırakıyorum. İstersen benimle Babil’e gel, sana göz kulak olurum.+ Ama benimle Babil’e gelmek istemiyorsan, gelme. İşte, bütün ülke önünde. Nereyi uygun buluyorsan, neresi senin için iyiyse oraya git.”+

5 Yeremya dönüp dönmemekte henüz kararsızken, Nebuzaradan ona, “Babil kralının Yahuda şehirlerinin başına koyduğu Şafan+ oğlu Ahikam+ oğlu Gedalya’nın+ yanına dön, onunla birlikte halkın arasında yaşa ya da nereyi uygun buluyorsan oraya git” dedi.+

Başmuhafız sonra azık ve hediye vererek Yeremya’yı gönderdi.+ 6 Yeremya Mitspa’ya+ Ahikam oğlu Gedalya’nın+ yanına gitti ve onunla birlikte ülkede bırakılan halkın arasında yaşamaya başladı.

7 Bir süre sonra kırdaki ordu komutanlarıyla+ adamları, Babil kralının Ahikam oğlu Gedalya’yı ülkenin başına getirdiğini, Babil’e sürülmeyen yoksul halkın, erkeklerin, kadınların, küçük çocukların başına koyduğunu duydular.+ 8 Bunun üzerine adamlarıyla+ Mitspa’ya Gedalya’nın yanına geldiler. Gelenler, Netanya oğlu İsmail,+ Kareahoğulları Yohanan+ ve Yonatan, Tanhumet oğlu Seraya, Netofalı+ Efayoğulları ve Maakatlı+ oğlu Yezanya’ydı.+ 9 Şafan+ oğlu Ahikam+ oğlu Gedalya+ onlara ve adamlarına yemin edip+ “Kaldelilere kulluk etmekten korkmayın” dedi, “Memlekette oturun ve Babil kralına kulluk edin; sizin için iyi olur.+ 10 Ben, yanımıza gelecek Kaldelilerin karşısında sizi temsil etmek için burada, Mitspa’da+ kalıyorum. Siz de, şarap,+ zeytinyağı, yaz meyvesi toplayıp kaplarınıza doldurun, şehirlere yerleşip oturun.”

11 Moab’da, Ammonoğulları arasında, Edom’da ve diğer ülkelerde yaşayan Yahudilerin hepsi,+ Babil kralının Yahuda halkından bir kısmını bıraktığını ve onların başına Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya’yı+ getirdiğini duydu. 12 Ve Yahudilerin hepsi dağılmış oldukları yerlerden geri dönmeye başladı; Yahuda diyarına, Mitspa’da+ bulunan Gedalya’nın yanına geliyorlardı. Bol bol şarap ve yaz meyvesi topladılar.

13 Kareah+ oğlu Yohanan+ ve kırdaki ordu komutanlarının hepsi+ Mitspa’da bulunan Gedalya’nın yanına geldi. 14 Ona “Ammon+ kralı Baalis’in senin canını almak için Netanya+ oğlu İsmail’i+ gönderdiğini bilmiyor musun?” dediler. Ne var ki, Ahikam oğlu Gedalya onlara inanmadı.+

15 Ve Kareah oğlu Yohanan+ Mitspa’da gizli bir yerde Gedalya’ya “Ben şimdi kimseye belli etmeden gidip Netanya oğlu İsmail’i öldüreyim” dedi.+ “Neden senin canını alsın da çevrende toplanan Yahudiler dağılsın, Yahuda’da kalanlar yok olsun?”+ 16 Fakat Ahikam+ oğlu Gedalya,+ Kareah oğlu Yohanan’a “Sakın yapma! İsmail hakkında söylediklerin yalan” diye karşılık verdi.+

41 Yedinci ayda, kraliyet soyundan+ gelen ve kralın ileri gelen memurlarından biri olan Elişama+ oğlu Netanya oğlu İsmail’le+ birlikte on adam+ Mitspa’ya+ Ahikam oğlu Gedalya’nın yanına geldi. Mitspa’da hep birlikte ekmek yediler.+ 2 Sonra Netanya oğlu İsmail’le birlikte on adam yerlerinden kalkıp Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya’yı kılıçla öldürdüler.+ Böylece İsmail, Babil kralının ülkenin başına getirdiği kişiyi öldürmüş oldu.+ 3 Ayrıca Mitspa’da Gedalya’nın yanındaki bütün Yahudileri ve orada bulunan Kalde askerlerini de İsmail öldürdü.

4 Gedalya’nın öldürülmesinin ikinci günü, henüz bunu bilen kimse yokken,+ 5 Şekem’den,+ Şilo’dan+ ve Samiriye’den+ sakallarını tıraş etmiş,+ giysileri yırtık, bedenlerinde yaralar açmış+ seksen adam geldi. Ellerinde Yehova’nın evine getirdikleri tahıl sunuları ve akgünlük+ vardı. 6 Netanya oğlu İsmail Mitspa’dan onları karşılamaya çıktı; ağlaya ağlaya yürüyordu.+ Karşılaştıklarında onlara “Ahikam oğlu Gedalya’nın yanına gelin” dedi. 7 Ama şehre girdiklerinde, Netanya oğlu İsmail yanındaki adamlarla birlikte onları öldürüp sarnıca attı.+

8 Fakat onların arasından on adam çıkıp İsmail’e “Bizi öldürme, kırda saklı hazinemiz, buğdayımız, arpamız, zeytinyağımız ve balımız var” demişti.+ Bunun üzerine İsmail vazgeçip onları kardeşleriyle birlikte öldürmemişti. 9 İsmail’in,+ öldürdüğü adamların cesetlerini attığı sarnıç büyük bir sarnıçtı; o sarnıcı Kral Asa, İsrail kralı Baaşa’nın korkusundan yaptırmıştı.+ Netanya oğlu İsmail onu cesetlerle doldurdu.

10 İsmail sonra başmuhafız Nebuzaradan’ın Ahikam oğlu Gedalya’nın gözetimine+ verdiği Mitspa’da artakalan halkı,+ kral kızlarını,+ Mitspa’da kalanların hepsini+ tutsak aldı. Netanya oğlu İsmail onları tutsak alıp Ammonoğulları tarafına geçmek için yola çıktı.+

11 Bir süre sonra Kareah oğlu Yohanan+ ve beraberindeki ordu komutanları,+ Netanya oğlu İsmail’in yaptığı kötülüklerin hepsini duydular. 12 Bunun üzerine bütün adamlarını toplayıp Netanya oğlu İsmail’le savaşmaya gittiler; onu Gibeon’daki suların yanında buldular.+

13 İsmail’in yanındaki halk, Kareah oğlu Yohanan’la beraberindeki ordu komutanlarını görünce sevindi. 14 Ve İsmail’in Mitspa’dan tutsak alıp götürdüğü insanlar+ geri dönüp Kareah oğlu Yohanan’ın yanına gittiler. 15 Netanya oğlu İsmail ise sekiz adamıyla Ammonoğullarına gitmek üzere Yohanan’ın önünden kaçtı.+

16 Kareah oğlu Yohanan’la+ yanındaki ordu komutanları, Netanya oğlu İsmail’in Ahikam oğlu Gedalya’yı öldürdükten sonra+ Mitspa’dan alıp götürdüğü insanları, yiğitleri, savaşçıları, kadınları, küçük çocukları ve saray memurlarını onun elinden kurtarıp yanlarına aldılar, onları Gibeon’dan geri getirdiler. 17 Hep birlikte yola koyuldular ve daha ileriye gidip Mısır’a girebilmek için+ Beytlehem+ yakınlarında, Kimham’daki konaklama yerinde durdular. 18 Kaldeliler+ yüzünden kaçıyorlardı; Netanya oğlu İsmail Babil kralının ülkenin başına getirdiği+ Ahikam oğlu Gedalya’yı öldürdüğü için+ Kaldelilerden korkuyorlardı.+

42 Bütün ordu komutanları, Kareah oğlu Yohanan,+ Hoşaya+ oğlu Yezanya+ ve küçüğünden büyüğüne bütün halk, 2 Yeremya peygamberin yanına geldiler, “Lütfen ricamızı dinle ve bizim için, geride kalan bu halk için Tanrın Yehova’ya yakar” dediler,+ “Çünkü kendi gözünle de gördüğün gibi onca insandan geriye çok azımız kaldı.+ 3 Tanrın Yehova gitmemiz gereken yolu, yapmamız gerekeni bize bildirsin.”+

4 Bunun üzerine Yeremya peygamber “Peki” dedi. “Dediğiniz gibi Tanrınız Yehova’ya yakaracağım+ ve Yehova’nın size vereceği cevabı aynen bildireceğim,+ sizden tek bir söz bile saklamayacağım.”+

5 Onlar da Yeremya’ya “Tanrın Yehova’nın senin aracılığınla bize vereceği her emri aynen yerine getirmezsek+ Yehova, gerçek ve güvenilir şahit olarak hakkımızda gerekeni yapsın” dediler.+ 6 “Seni gönderdiğimiz Tanrımız Yehova’nın sözü bizim için iyi de olsa kötü de olsa dinleyeceğiz; Tanrımız Yehova’nın sözünü dinleyeceğiz ki iyilik görelim.”+

7 On gün sonra Yeremya’ya Yehova’nın sözü geldi.+ 8 Bunun üzerine Yeremya, Kareah oğlu Yohanan’la yanındaki bütün ordu komutanlarını ve küçüğünden büyüğüne bütün halkı çağırdı.+ 9 Onlara “Yakarışlarınızı bildirmem için+ beni gönderdiğiniz İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor” dedi, 10 “‘Bu ülkede oturmaya devam ederseniz+ Ben de başınıza getirdiğim felaketten ötürü size acırım;+ ve sizi yıkmam, ayağa kaldırırım, sizi yerinizden sökmem, oraya dikerim.+ 11 Korktuğunuz Babil kralından artık korkmayın.’+

‘Ondan korkmayın’,+ Yehova’nın sözü, ‘Çünkü sizi korumak ve onun elinden kurtarmak için Ben sizinleyim.+ 12 Size merhamet edeceğim, o da size merhamet edecek ve sizi kendi topraklarınıza gönderecek.+

13 Fakat eğer Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemeyip “Bu ülkede oturmayacağız!” derseniz,+ 14 “Biz Mısır’a gideceğiz,+ orada savaş yüzü görmeyeceğiz, boru sesi duymayacağız, ekmeğe muhtaç olmayacağız; orada yaşayacağız” derseniz,+ 15 Yehova’nın sözüne kulak verin, ey Yahuda’nın artakalanı. İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, “Eğer Mısır’a gözünüzü dikerek oraya girip yerleşecek olursanız,+ 16 korktuğunuz kılıç Mısır diyarında da size yetişecek,+ sizi dehşete düşüren kıtlık peşinizden Mısır’a gelecek+ ve orada öleceksiniz.+ 17 Gözünü Mısır’a dikerek oraya yerleşmek isteyen her adam ya kılıçla, ya kıtlıktan ya da salgın hastalıktan ölecek.+ Hiçbiri başlarına getireceğim belalardan kaçıp kurtulamayacak, kimse sağ kalmayacak.”’+

18 Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Yeruşalim halkına öfkemi, gazabımı yağdırdığım gibi,+ Mısır’a girdiğiniz için size de gazabımı yağdıracağım. Lanet edilecek, şaşılacak duruma düşeceksiniz; bir lanet, bir utanç olacaksınız.+ Ve burayı bir daha görmeyeceksiniz.’+

19 Ey Yahuda’nın artakalanı, Yehova sizin için bunları söyledi. Mısır’a girmeyin.+ Şunu iyi bilin ki, bugün sizi uyarıyorum+ 20 ama siz kendi canınıza karşı günah işliyorsunuz;+ çünkü ‘Tanrımız Yehova’ya bizim için yakar ve Tanrımız Yehova ne derse bize bildir ki, dediğini yapalım’ diyerek Tanrınız Yehova’ya beni siz gönderdiniz.+ 21 Bugün size söylüyorum, ama Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemeyecek, benim aracılığımla ilettiği hiçbir söze kulak asmayacaksınız.+ 22 Ve şimdi şunu iyi bilin ki, gidip yerleşmeye can attığınız memlekette+ ya kılıçla ya kıtlıktan ya da salgın hastalıktan öleceksiniz.”+

43 Yeremya, Tanrıları Yehova’nın bütün söylediklerini halka bildirir bildirmez, (Tanrıları Yehova kendisini bunları bildirmesi için göndermişti)+ 2 Hoşaya+ oğlu Azarya, Kareah oğlu Yohanan+ ve bütün küstah adamlar+ Yeremya’ya “Yalan söylüyorsun.+ Mısır’a gidip yerleşmeyin demen için seni bize Tanrımız Yehova göndermedi.+ 3 Seni bize karşı Neriya oğlu Baruk+ kışkırtıyor. Amacı bizi Kaldelilerin eline teslim edip öldürtmek ya da Babil’e sürdürtmek”+ dediler.

4 Böylece Kareah oğlu Yohanan, tüm ordu komutanları ve halk, kendilerine Yahuda diyarında kalmalarını+ söyleyen Yehova’yı dinlemediler.+ 5 Kareah oğlu Yohanan’la ordu komutanları, Yahuda halkından artakalanı, dağılmış oldukları milletler arasından çıkıp Yahuda’ya dönmüş, oraya geçici olarak yerleşmiş halkın tümünü,+ 6 yiğitleri, karılarını, çocuklarını, kral kızlarını,+ başmuhafız Nebuzaradan’ın+ Şafan+ oğlu Ahikam+ oğlu Gedalya’nın+ yanında bıraktığı tüm canları ve Yeremya peygamberle Neriya oğlu Baruk’u+ yanlarına aldılar. 7 Ve Yehova’nın sözünü dinlemeyip sonunda Mısır topraklarına+ girdiler, Tahpanhes’e+ kadar gittiler.

8 Tahpanhes’te Yeremya’ya Yehova’nın sözü geldi: 9 “Eline büyük taşlar al ve onları Tahpanhes’te Yahudi erkeklerinin gözü önünde Firavunun evinin girişindeki tuğla döşemenin harcı içine gizle.+ 10 Ve onlara de ki, ‘İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: İşte Ben Babil kralı+ kulum+ Nabukadrezar’ı çağırıp buraya getireceğim; gizlediğim bu taşların üzerine onun tahtını kuracağım. Nabukadrezar otağını bunların üzerine kuracak. 11 Ve Mısır’a girip onu vuracak.+ Kırgın için olanlar kırgına, kılıç için olanlar kılıca, sürgün için olanlar sürgüne gidecek.+ 12 Ve Ben Mısır ilahlarının evlerini ateşe vereceğim;+ o kral onları yakacak, içindekileri tutsak alıp götürecek; çoban nasıl kepeneğini üzerine alırsa+ o da Mısır topraklarını öyle alacak, sonra selametle oradan çıkıp gidecek. 13 Mısır diyarındaki Beyt-şemeş’in* dikili taşlarını kıracak, Mısır ilahlarının evlerini ateşe verecek.’”

44 Mısır’ın+ Migdol,+ Tahpanhes,+ Nof+ şehirlerinde ve Patros+ bölgesinde oturan tüm Yahudiler hakkında Yeremya’ya gelen söz: 2 “İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Yeruşalim’e ve tüm Yahuda şehirlerine getirdiğim belaların hepsini gözünüzle gördünüz;+ işte bugün onlar harap durumda, içlerinde oturan yok.+ 3 Bütün bunlar sizin yaptığınız kötülük yüzünden oldu; Beni öfkelendirmek için, daha önce sizin de atalarınızın da tanımadığı başka tanrılara gidip kurban dumanı sundunuz,+ onlara kulluk ettiniz.+ 4 Size peygamber kullarımı defalarca gönderdim; erkenden harekete geçip onları göndererek,+ “Nefret ettiğim bu iğrenç işleri lütfen yapmayın”+ dedim. 5 Ama dinlemediniz,+ kulak asmadınız; başka tanrılara kurban dumanı sunmaktan vazgeçmediniz,+ kötülük yapmayı bırakmadınız. 6 Bu yüzden öfkemi, gazabımı üzerinize yağdırdım, Yahuda şehirlerini, Yeruşalim sokaklarını ateşe verdim;+ böylece onlar bugün olduğu gibi birer harabe, ıssız birer virane haline geldi.’+

7 Ve şimdi İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘Sizden geriye kimse kalmasın diye, Yahuda’nın içinde hiçbir erkek, kadın, çocuk, bebek bırakmayarak+ neden kendi felaketinizi hazırlıyorsunuz?+ 8 Yerleşmek için girdiğiniz Mısır’da başka tanrılara kurban dumanı sunuyor+ ve ellerinizle yaptığınız putlarla Beni öfkelendiriyorsunuz. Kendi kökünüzü kurutmak ve bütün milletler arasında bir lanet, bir utanç olmak için mi bunu yapıyorsunuz?+ 9 Atalarınızın kötü işlerini,+ Yahuda krallarının+ ve karılarının kötü işlerini,+ kendinizin ve karılarınızın kötü işlerini,+ Yahuda diyarında ve Yeruşalim sokaklarında yaptıklarınızı unuttunuz mu? 10 Bugüne kadar hiç eziklik duymadınız,+ hiç korkmadınız.+ Size ve atalarınıza verdiğim+ kanun ve emirlere uymadınız.’+

11 Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘İşte, başınıza felaket getirmek ve bütün Yahuda’yı silip atmak için gözlerimi size diktim.+ 12 Ve yerleşmek için gözlerini Mısır’a diken Yahuda’nın artakalanı+ elimden kurtulmayacak, Mısır diyarında hepsinin sonu gelecek.+ Küçüğünden büyüğüne kadar hepsi kılıçla yere serilecek, kıtlıktan yaşamını yitirecek.+ Kılıçla ve kıtlıktan ölecekler. Lanet edilecek, şaşılacak duruma düşecekler; bir lanet, bir utanç olacaklar.+ 13 Yeruşalim’den kılıçla, kıtlıkla, salgınla hesap sorduğum gibi, Mısır’da oturanlardan da öyle hesap soracağım.+ 14 Yerleşmek üzere Mısır’a giren Yahuda’nın geri kalan halkından kaçan, sağ kalan olmayacak;+ Yahuda’ya dönüp tekrar orada yaşama özlemi çekseler de+ kaçıp kurtulan birkaçı dışında kimse oraya dönemeyecek.’”

15 Karılarının başka tanrılara kurban dumanı sunduğunu bilen tüm erkeklerle+ yanlarına toplanmış olan çok sayıda kadın ve Mısır topraklarında+ Patros’ta+ yaşayan halk, Yeremya’ya şu karşılığı verdi: 16 “Bize Yehova’nın adıyla söylediğin sözleri dinlemeyeceğiz.+ 17 Ağzımızdan ne çıktıysa onu yapacağız,+ ‘gökler kraliçesine’+ kurban dumanı sunacağız, içki sunusu dökeceğiz.+ Tıpkı bir zamanlar kendimizin,+ atalarımızın,+ krallarımızın,+ yöneticilerimizin Yahuda şehirlerinde, Yeruşalim sokaklarında yaptığı gibi. Çünkü o zamanlar ekmeğe doyuyor, bolluk içinde yaşıyor ve felaket yüzü görmüyorduk.+ 18 Oysa ‘gökler kraliçesine’ kurban dumanı sunmayı,+ içki sunusu dökmeyi bıraktığımızdan beri her şeyden yoksunuz, kılıç ve kıtlıktan yok olup gidiyoruz.+

19 Bizler ‘gökler kraliçesine’ kurban dumanı sunarken,+ içki sunusu dökmeye kalkarken,+ onu tasvir eden sunu pideleri pişirmek, içki sunusu sunmak için kocalarımıza sormadık mı sanıyorsun?”+

20 Bunun üzerine Yeremya kendisine bu sözü söyleyen herkese, erkeklere, karılarına ve bütün halka şu karşılığı verdi: 21 “Yehova sizlerin,+ atalarınızın,+ krallarınızın,+ yöneticilerinizin+ ve memleket halkının Yahuda şehirlerinde, Yeruşalim sokaklarında kurban dumanı sunduğunu+ unuttu mu; bunlar yüreğinden silindi mi?+ 22 En sonunda, Yehova kötü işlerinize, yaptığınız iğrençliklere artık dayanamadı+ ve böylece ülkeniz, işte bugün olduğu gibi, harap, kimsenin oturmadığı, lanetlenmiş, şaşkınlık uyandıran bir yer haline geldi.+ 23 Kurban dumanı sunduğunuz,+ Yehova’ya karşı günah işlediğiniz,+ Yehova’nın sözünü dinlemediğiniz,+ O’nun hatırlatmalarına, kanun+ ve emirlerine uymadığınız için bugün yaşadığınız bu felaket başınıza geldi.”+

24 Ve Yeremya bütün halka ve bütün kadınlara “Mısır’da yaşayan Yahuda halkı, Yehova’nın sözüne kulak verin”+ diyerek sözünü sürdürdü. 25 “İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Ey siz erkekler ve karılarınız;+ ve ey kadınlar, siz ki, gökler kraliçesine kurban dumanı sunmak,+ içki sunusu dökmek için+ adak adadığınızı ve adağınızı mutlaka yerine getireceğinizi ağzınızla söylediniz+ (ve hepiniz kendi elinizle bunu yerine getirdiniz), adağınızı elbette gerçekleştireceksiniz ey kadınlar, verdiğiniz sözü hepiniz elbette tutacaksınız.’

26 Mısır topraklarında oturan bütün Yahuda halkı,+ Yehova’nın sözüne kulak verin: Yehova, ‘Yüce adım üzerine yemin ediyorum ki’+ diyor, ‘Mısır’da yaşayan Yahudalılardan hiçbiri bundan böyle ‘Ulu Rab Yehova’nın hakkı için’+ diyerek adımı ağzına alamayacak.+ 27 İşte, onlara iyilik değil, felaket getirmek için hazırım.+ Mısır diyarındaki Yahudalıların kılıç ve kıtlıktan sonu gelecek, sonunda hepsi ortadan kalkacak.+ 28 Ve kılıçtan kurtulan az sayıda insan Mısır’dan Yahuda’ya dönecek.+ Yerleşmek için Mısır’a gelen Yahuda artakalanının tümü, kendilerinin mi Benim mi, kimin sözünün doğru çıktığını o zaman görecek.’+

29 ‘Burada sizi yokladığımı ve başınıza gelecek felaket konusunda söylediğim sözün kesinlikle yerine geleceğini anlamanız için’,+ Yehova’nın sözü, ‘Size şu işaret verilecek:+ 30 Yehova şöyle diyor: Yahuda kralı Tsedekiya’yı, canına kasteden düşmanı Babil kralı Nabukadrezar’ın eline verdiğim gibi,+ şimdi de Mısır kralını,+ Firavun Hofra’yı düşmanlarının, canına kastedenlerin eline veriyorum.’”+

45 Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in dördüncü yılında,+ Neriya oğlu Baruk,+ Yeremya’nın ağzından bütün bu sözleri tomara yazarken,+ Yeremya peygamber ona şunları söyledi:

2 “Ey Baruk, İsrail’in Tanrısı Yehova senin hakkında diyor ki, 3 ‘Sen, vay halime,+ çünkü Yehova acıma acı kattı, inlemekten tükendim, rahat yüzü görmedim,+ diyorsun.’

4 Bu yüzden ona de ki, ‘Yehova şöyle diyor: Bu ülkeyi de, kurduklarımı da Ben yıkacağım, diktiğimi Ben sökeceğim.+ 5 Sana gelince, hep büyük şeyler peşindesin.+ Böyle şeyler peşinde olma.+

Çünkü Ben bütün insanların başına felaket getiriyorum’,+ Yehova’nın sözü, ‘Ve gideceğin her yerde canını sana ganimet olarak bağışlayacağım.’”+

46 Yehova’dan Yeremya peygambere milletler hakkında gelen söz:+ 2 Mısır için:+ Yahuda kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in dördüncü yılında,+ Fırat kıyısında, Karkamış’ta+ bulunan ve Babil kralı Nabukadrezar tarafından yenilgiye uğratılan Firavun Neko’nun, Mısır kralının+ ordusuyla ilgili bildiri: 3 “Küçük kalkanlarınızı da büyük kalkanlarınızı da sıra sıra dizin, savaş yerine doğru ilerleyin.+ 4 Ey atlılar, atların koşumlarını takın, atlarınıza binin, miğferlerinizi takıp yerinizi alın. Mızraklarınızı bileyin, zırhlarınızı kuşanın.+

5 ‘Ne görüyorum? Dehşete kapılmış, geri dönüyorlar; yiğitleri darmadağın olmuş, arkalarına bakmadan kaçıyorlar.+ Her yanı korku sarmış’+ Yehova’nın sözü. 6 ‘Çevik olanın kaçmasına, yiğit adamın kurtulmasına fırsat vermeyin.+ Kuzeyde,+ Fırat Irmağı kıyısında tökezleyip düştüler.’+

7 Nil Irmağı gibi kabaran, ırmak suları gibi çalkalanan kim?+ 8 Mısır; Nil Irmağı+ gibi kabarıyor, ırmak suları gibi çalkalanıyor.+ ‘Yükseleceğim. Yeryüzünü kaplayacağım. O şehri de içinde yaşayanları da yok edeceğim’+ diyor. 9 Şahlanın ey atlar; delicesine koşun ey savaş arabaları! Kuş+ ve Put+ halklarının kalkan taşıyan yiğitleri, yay kullanan Ludoğulları,+ ilerleyin.

10 O gün göklerin hâkimi Ulu Rab Yehova’nın günü; düşmanlarından öcünü alacağı öç günü.+ Ve kılıç doyana dek yalayıp yutacak, kanlarını kana kana içecek, çünkü göklerin hâkimi Ulu Rab+ Yehova kuzey ülkesinde, Fırat Irmağı+ kıyısında kurban kesecek.+

11 Ey el değmemiş Mısır kızı,+ Gilead’a çık da biraz merhem al.+ İlaçlarını çoğaltman boşuna, sana şifa yok.+ 12 Senin utancını milletler duydu,+ feryadın yeryüzünü kapladı.+ Yiğidin ayağı yiğide takıldı,+ her ikisi de yere yığıldı.”

13 Yehova’nın Yeremya peygambere, Babil kralı Nabukadrezar’ın Mısır’a saldırmak+ üzere gelişiyle ilgili söylediği sözler: 14 “Mısır’da bildirin, Migdol’da+ duyurun, Nof’ta,+ Tahpanhes’te+ bildirip deyin ki, ‘Yerini al, hazırlan,+ çünkü kılıç seni her yandan yiyip yutacak.+ 15 Güçlü adamların neden ortadan kayboldu?+ Karşı koyamadılar, çünkü Yehova onları sürdü.+ 16 Çok kişi tökezleyecek, hatta yere yığılacak. Birbirlerine, kalkın da halkımızın yanına, yurdumuza dönelim, çünkü kılıç bize acımıyor’, diyecekler. 17 Orada, ‘Mısır kralı Firavun kuru gürültü.+ Bayram vaktini geçirdi’,+ diyecekler.

18 ‘Varlığım üzerine ant ederim ki’, adı göklerin hâkimi Yehova olan Kralın+ sözü, ‘Dağlar arasında Tabor,+ deniz kıyısında Karmel+ nasıl duruyorsa o da gelip burada öyle duracak. 19 Ey sen orada oturan, Mısır kızı,+ sürgüne gitmek için bohçanı hazırla.+ Çünkü Nof+ şaşılacak duruma gelecek, ateşe verilecek, öyle ki içinde oturan kalmayacak.+ 20 Mısır çok güzel bir genç inek. Ama kuzeyden üzerine sivrisinek gelecek.+ 21 Üstelik kiralık askerleri de besili buzağılar gibi.+ Ama onlar da yenilgiyi kabul edip+ birlikte kaçacak, direnemeyecekler.+ Çünkü felaket günü üzerlerine çöktü, hesap verme zamanları geldi.’+

22 ‘Düşman ordusu büyük bir güçle ilerleyip odun kesmeye gidenler gibi elinde baltalarla topraklarına girince, Mısır yılan gibi tıslayacak.+ 23 Ormanını kesecekler’,+ Yehova’nın sözü, ‘Çünkü içinden geçilmeyecek kadar sık. Onlar ise çekirgelerden daha kalabalık,+ sayılamayacak kadar çoklar. 24 Mısır kızı+ mutlaka utanacak; kuzey halkının+ eline verilecek.’

25 İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘İşte şimdi, No*+ kentinin Amon’undan,+ Firavundan, Mısır’dan, ilahlarından,+ krallarından,+ evet Firavun ve ona güvenen herkesten+ hesap soracağım.’

26 ‘Ve onları canlarına kastedenlerin eline, Babil kralı Nabukadrezar’ın eline,+ onun adamlarının eline vereceğim. Ama daha sonra, yine eski günlerdeki gibi Mısır’da oturulacak.’+ Yehova’nın sözü.

27 ‘Sana gelince, korkma ey kulum Yakup, dehşete kapılma ey İsrail.+ Çünkü seni uzaklardan, soyunu tutsak olduğu ülkeden kurtaracağım.+ Yakup dönecek, rahata, huzura kavuşacak, artık onu korkutan olmayacak.+ 28 Evet, korkma ey kulum Yakup’, Yehova’nın sözü, ‘Çünkü seninleyim.+ Seni aralarına dağıttığım tüm milletleri tamamen yok edeceğim.+ Ancak seni tamamen yok etmeyeceğim.+ Seni gerektiği ölçüde terbiye edecek,+ asla cezasız bırakmayacağım.’”+

47 Firavun Gazze’ye+ saldırmadan önce, Yehova’nın Yeremya peygambere Filistîler+ hakkında söylediği söz: 2 Yehova diyor ki,

“Bak! Sular kuzeyden+ yükseliyor,+ sel olmuş akıyor. Ülkeyi ve içindekileri, şehirleri ve orada oturanları basacak.+ İnsanlar feryat edecek, ülkede yaşayan herkes inim inim inleyecek.+ 3 Aygırların+ toynaklarını yere vuruşu, savaş arabalarının takırtısı,+ tekerleklerinin gürültüsü+ yüzünden, babalar arkada kalan evlatlarına dönüp bakmayacak, çünkü elleri ayakları tutmaz olacak. 4 Bütün Filistîlerin yok edileceği,+ sağ kalıp Sur+ ve Sayda’ya+ yardım edebilecek herkesin ortadan kaldırılacağı+ gün geliyor. Yehova Filistîleri,+ Kaftor Adasından+ gelenlerin artakalanını yok edecek. 5 Gazze+ kel kalacak,+ Aşkelon+ susturulacak. Ey onların ovalarında artakalanlar, ne zamana kadar bedeninizde yaralar açacaksınız?+

6 Ey Yehova’nın kılıcı!+ Ne zamana kadar durmayacaksın? Kınına gir.+ Artık dur da dinlen.

7 Yehova kılıca emir vermişken o nasıl durabilir? Tanrı onu Aşkelon’a ve deniz kıyısına gönderdi;+ evet, orada görevlendirdi.”

48 İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova Moab+ hakkında şöyle diyor:+ “Nebo’nun+ vay haline, çünkü yağmalanıyor! Kiryataim+ utandırıldı, ele geçirildi. Yüksekteki hisar utandırıldı, dehşete kapıldı.+ 2 Moab artık övülmüyor.+ Onu mahvetmek için Heşbon’da+ düzen kurdular. ‘Gelin, bu milleti ortadan kaldıralım’+ dediler.

Ey Madmen, sen de susturulacaksın; kılıç peşin sıra gelecek. 3 Horonaim’den feryat yükseliyor;+ yağma ve büyük yıkım. 4 Moab yıkılıyor.+ Yavrularının hıçkırıkları duyuluyor. 5 Luhit yokuşundan+ ağlaya ağlaya çıkıyorlar. Horonaim’den inen yolda yıkım yüzünden acı feryatlar+ duyuluyor.

6 Kaçın, canınızı kurtarın;+ çöldeki+ ardıç ağacı* gibi olun. 7 Kendi başarılarına, hazinelerine güvendiğin için sen de ele geçirileceksin.+ Ve Kemoş+ rahipleriyle, soylularıyla birlikte sürülecek.+ 8 Yağmacı her şehre girecek,+ elinden hiçbiri kurtulamayacak.+ Ova mahvolacak, düzlük harap edilecek. Bunları Yehova söyledi.

9 Moab’a yol işareti koyun ki, şehirleri yıkılırken kendisi oradan geçip gitsin,+ çünkü o şehirler şaşılacak duruma gelecek, içlerinde oturan kalmayacak.+

10 Yehova’nın verdiği işi savsaklayana lanet olsun;+ kılıcını kandan esirgeyene lanet olsun!

11 Moablılar gençliklerinden bu yana hiç sarsılmadılar;+ tortusu+ üzerinde dinlenen şaraba benziyorlar. Kaptan kaba boşaltılmadılar; yerlerinden sürülmediler. Dolayısıyla tatları olduğu gibi kaldı, kokuları değişmedi.

12 ‘İşte bu yüzden, onları kaplarından boşaltacak adamları üzerlerine göndereceğim günler geliyor.’ Yehova’nın sözü. ‘O adamlar onları boşaltacak,+ kaplarını boşaltacak, küplerini paramparça edecek. 13 Ve İsrail evinden olanlar güvendikleri Beytel’den nasıl utandılarsa,+ Moablılar da Kemoş’tan öyle utanacak.+ 14 “Biz yiğit adamlarız,+ güçlü kuvvetli savaşçılarız” demeye nasıl cüret ediyorsunuz?’

15 ‘Moab yağmalanıyor; şehirlerine çıkıldı;+ en seçkin gençleri boğazlanmak için aşağı indirildi.’+ İsmi göklerin hâkimi Yehova olan Kralın sözü.+

16 Moablıların başına gelecek yıkım yakın, felaketleri hızla yaklaşıyor.+ 17 Çevrelerinde yaşayanlar, Moablıların ününü bilenler, siz de onların acısını paylaşın.+ ‘Kudret asası, güzellik değneği nasıl da kırıldı!’+ deyin.

18 Ey Dibon’da+ oturan kız,+ görkemli konumundan in, susuzluktan kurumuş halde otur, çünkü Moab’ı yağmalayan senin üzerine geliyor. Savunması güçlü yerlerini yıkacak.+

19 Ey Aroer’de+ oturan kız, öylece durup yolu gözle. Kaçan adama, kurtulan kadına, ‘Ne oldu?’+ diye sor. 20 Moab utandırıldı, dehşete kapıldı.+ İnleyip figan et. Moab’ın yağmalandığını Arnon’da+ anlatın. 21 Düzlükteki şehirlere, Holon, Yahats,+ Mefaat,+ 22 Dibon,+ Nebo,+ Beyt-diblataim, 23 Kiryataim,+ Beyt-gamul, Beyt-meon,+ 24 Keriyot+ ve Botsra’ya,+ Moab’ın uzak yakın bütün şehirlerine hüküm geldi.+

25 ‘Moab’ın boynuzu* kesildi,+ kolu kırıldı.’+ Yehova’nın sözü. 26 ‘Onu sarhoş edin,+ çünkü Yehova’ya karşı büyüklük tasladı.+ Moab kendi kusmuğu içinde yuvarlandı,+ alay konusu oldu.

27 İsrail sana alay konusu olmadı mı?+ Hırsızlar arasında mı yakalandı?+ Çünkü ne zaman onun hakkında konuşsan başını sallıyorsun.

28 Ey Moab’da oturanlar, şehirlerinizi terk edin, sarp kayalıklarda yaşayın;+ kovukların ağzına yuva yapan güvercinler gibi olun.’”+

29 “Moab’ın kibrini+ (çünkü kendini çok beğeniyor), büyüklenişini, gururlanışını, tepeden bakışını, yüreğinin mağrur olduğunu işittik.”+

30 “‘Onun gazabını bilirim’, Yehova’nın sözü, ‘Böbürlenmesi boşuna,+ hiçbir işi böbürlendiği gibi yapamıyor.+ 31 Bu nedenle, Moab için inleyeceğim, evet bütün Moab için feryat edeceğim.+ Kir-heres+ halkı için ah çekilecek.

32 Ey Sibma+ asması, senin için Yazer’e+ ağladığımdan daha çok ağlayacağım. Dal budak salan filizlerin göle ulaştı; gölü aşıp Yazer’e+ vardı. Yağmacı senin yaz meyvelerinin,+ toplanan üzümlerinin üzerine atıldı.+ 33 Meyve bahçelerinde ve bütün Moab diyarında neşe ve sevinçten eser kalmadı.+ Şıra teknesinden akan şarabı kestim.+ Kimse sevinç çığlıklarıyla üzüm ezmiyor. Bu çığlıklar sevinç çığlıkları değil.’+

34 ‘Heşbon’dan+ yükselen sesler, feryatlar, Eleale’den,+ hatta Yahats’tan+ duyuluyor.+ Tsoar’dan+ yükselen sesler Horonaim’den,+ hatta Eglat-şelişiya’dan+ işitiliyor, çünkü Nimrim suları+ bile tamamen kurudu. 35 Ve Ben Moab’da yüksek yere sunu götürenleri, ilahlarına kurban dumanı sunanları yok edeceğim.’+ Yehova’nın sözü. 36 ‘Bu yüzden yüreğim Moab için ney* gibi inliyor;+ yüreğim Kir-heres halkı için ney gibi inliyor.+ Topladığı servet yok oldu.+ 37 Bütün saçlar kazınmış,+ bütün sakallar kesilmiş,+ bütün ellerin üzerinde kesikler var;+ bellere çul sarılmış!’”+

38 “‘Moab’ın bütün damlarından, meydanlarından, her yerden feryatlar yükseliyor,+ çünkü Ben Moab’ı istenmeyen bir kap gibi kırdım.’+ Yehova’nın sözü. 39 ‘Moab nasıl da dehşete düştü! İnim inim inle Moab halkı! Utanç içinde+ nasıl da dönüp gitti! Moab çevresindeki herkeste dehşet uyandırdı; alay konusu oldu.’”

40 “Çünkü Yehova şöyle diyor: ‘Avının üzerine çullanan kartal gibi,+ kanatlarını açıp aniden Moab’ın üstüne çullanacak.+ 41 Kentler alınacak, onun güçlü kaleleri ele geçirilecek. Ve o gün Moab yiğitlerinin yüreği doğum sancısı çeken kadınınki gibi olacak.’”+

42 “‘Ve Moab yok edilip bir halk olmaktan çıkacak,+ çünkü Yehova’ya karşı büyüklük tasladı.+ 43 Ey Moab halkı, dehşet, çukur ve tuzak senin önünde.’+ Yehova’nın sözü. 44 ‘Dehşetten kaçan çukura düşecek, çukurdan çıkan tuzağa yakalanacak.’+

‘Çünkü Ben onun için, Moab için, hesap yılını getireceğim.’+ Yehova’nın sözü. 45 ‘Kaçanlar Heşbon’un gölgesinde bitkin halde öylece duracak. Çünkü Heşbon’dan+ ateş, Sihon’un+ ortasından alev çıkacak ve Moab’ın şakaklarını, kargaşa çıkaran oğulların tepesini yakıp yok edecek.’+

46 ‘Vay haline, ey Moab!+ Kemoş’un+ halkı yok oldu, çünkü senin oğulların tutsak alındı, kızların tutsak oldu. 47 Ve Ben son günlerde Moab’dan tutsak alınanları bir araya toplayacağım.’+ Yehova’nın sözü. ‘Moab’ın hükmü burada bitiyor.’”+

49 Ammonoğulları+ hakkında Yehova şöyle diyor: “İsrail’in hiç evladı yok mu? Hiç mirasçısı yok mu? Öyleyse neden Malkam+ Gad’ı+ mülk edindi? Neden onun halkı İsrail şehirlerinde oturuyor?”+

2 “‘İşte bu yüzden, Ammonoğullarının Rabba+ şehrine savaş naraları+ duyuracağım günler geliyor’, Yehova’nın sözü, ‘Orası ıssız bir höyük olacak,+ çevre kentleri*+ ateşe verilecek.’+

‘Ve İsrail kendisini mülk edinenleri mülk edinecek.’+ Yehova’nın sözü.

3 ‘İnle+ ey Heşbon,+ çünkü Ay şehri yağma ediliyor! Feryat edin ey Rabba’nın çevre kentleri. Çula sarınıp+ dövünün; ağılların taş duvarları arasında oradan oraya koşuşturun. Çünkü Malkam, rahipleriyle, soylularıyla birlikte+ sürülecek.+ 4 Ey hazinelerine güvenen,+ “Benim üzerime kim gelebilir?” diyen+ dönek kız, ovalarınla, sulak ovanla neden övünüp duruyorsun?’”+

5 “‘İşte Ben senin üzerine dört yandan dehşet getiriyorum’,+ göklerin hâkimi Ulu Rab+ Yehova’nın sözü. ‘Ve darmadağın olacaksınız, her biriniz bir tarafa dağılacak,+ kaçanları toplayan olmayacak.’”

6 “‘Ama sonra Ammonoğullarından tutsak alınanları bir araya toplayacağım.’+ Yehova’nın sözü.”

7 Edom hakkında göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: “Teman’da+ bilgelik+ tükendi mi? Anlayışlı kişilerde öğüt bitti mi? Onların bilgeliği kokuştu mu?+ 8 Kaçın!+ Geri çekilin! Saklanmak için derin yerlere inin,+ ey Dedan’da+ yaşayanlar! Çünkü Esav’dan hesap sorduğumda başına felaket getireceğim.+ 9 Eğer sana üzüm toplayanlar gelseydi, geride birkaç salkım bırakmazlar mıydı? Eğer geceleyin hırsızlar gelseydi, sadece istedikleri kadarını yağmalamazlar mıydı?+ 10 Oysa Ben Esav’ı çırılçıplak bırakacağım.+ Gizli yerlerini açacağım,+ kendini gizleyemeyecek.+ Evlatları, kardeşleri, komşuları yok edilecek,+ kendisi de ortadan kalkacak.+ 11 Yetim kalan çocuklarını bırak.+ Onları Ben yaşatırım. Dul kadınların da Bana güvenecek.”+

12 Çünkü Yehova şöyle diyor: “İşte! O kaptan içmeye alışkın olmayanlar bile ondan içmek zorundayken,+ sen nasıl cezasız kalırsın? Cezasız bırakılmayacaksın, ondan mutlaka içeceksin.”+

13 “Çünkü Kendi üzerime ant ederim ki”,+ Yehova’nın sözü, “Botsra+ şaşılacak duruma gelecek,+ bir utanç, bir lanet olacak, harabeye dönecek; tüm şehirleri çağlar boyu viran kalacak.”+

14 Yehova’dan duyduğum bir haber var, milletlere bir elçi gönderilmiş: “Toplanın, onun üzerine yürüyün, savaş için ayaklanın”+ diyor.

15 “Çünkü işte, Ben seni milletler arasında küçük, insanlar arasında hor görülen bir millet yaptım.+ 16 Yarattığın dehşete aldandın, yüreğinin küstahlığına kapıldın,+ ey sen, kaya kovuklarında oturan, tepelerin üstünü elinde tutan. Kartal gibi yuvanı yükseklere yapmış olsan da+ Ben seni oradan indireceğim.”+ Yehova’nın sözü. 17 “Ve Edom şaşılacak duruma gelecek.+ Oradan geçen herkes, uğradığı belalar yüzünden ona şaşkın şaşkın bakıp ıslık çalacak.+ 18 Sodom ve Gomorra’yla komşu kentlerinin yıkımından sonra olduğu gibi”+ diyor Yehova, “Orada da hiçbir adam oturmayacak, insanoğlu oraya gelip yerleşmeyecek.”+

19 “İşte birisi, Ürdün Irmağı boyunca uzanan mağrur çalılar arasından+ aslan gibi+ kalkıyor, güvenli otlaklara doğru çıkıyor. Ve Ben Edom’u bir anda yurdundan kaçıracağım;+ seçtiğimi onun başına geçireceğim. Var mı Benim gibisi?+ Var mı Bana meydan okuyan?+ Var mı karşımda durabilecek çoban?+ 20 Bu nedenle, Yehova’nın Edom için verdiği kararı,+ Teman’da oturanlar için neler düşündüğünü dinleyin:+ Sürünün küçükleri sürüklenerek götürülecek. Onlar yüzünden yurtlarını harabeye çevirecek.+ 21 Onların yıkılışının gürültüsünden yeryüzü sarsılacak.+ Feryatlar kopacak!+ Gürültüsü Kızıldeniz’den+ bile duyulacak. 22 İşte birisi, kartal gibi yükselip üzerine çullanacak;+ Botsra üzerinde kanat açacak.+ Ve o gün Edom yiğitlerinin yüreği doğum sancısı çeken kadınınki gibi olacak.”+

23 Şam+ için: “Hamat+ ve Arpad+ utandı, çünkü kötü bir haber işittiler. Dağıldılar.+ Deniz kaynamaya başladı, yatıştırılamaz duruma geldi.+ 24 Şam cesaretini yitirdi. Kaçmak için döndü, her yanını dehşet sardı.+ Doğuran kadın gibi onu da ıstırap ve sancı tuttu.+ 25 Övülen şehir, kıvanç duyulan kent nasıl oldu da terk edilmedi?+

26 Bundan dolayı onun gençleri meydanlarında düşecek, bütün savaşçıları o gün susturulacak.”+ Göklerin hâkimi Yehova’nın sözü. 27 “Ve Ben Şam’ın surlarını ateşe vereceğim; bu ateş Ben-hadad’ın hisarlarını yutacak.”+

28 Babil kralı Nabukadrezar’ın devirdiği+ Kedar+ ve Hatsor+ krallığı hakkında Yehova şöyle diyor: “Kalkın, Kedar’a gidin, Doğuluları+ talan edin. 29 Onların çadırları,+ sürüleri+ alınacak, çadır bezleri,+ tüm eşyaları, develeri+ alınıp götürülecek. Onlara ‘Her yanda dehşet var!’+ diye bağıracaklar.”

30 “Ey Hatsor’da+ oturanlar, kaçın, uzaklara gidin, saklanmak için derinlere inin”, Yehova’nın sözü, “Çünkü Babil kralı Nabukadrezar+ size karşı bir plan kurdu; sizin için bir düşüncesi var.”

31 “Kalkın, rahat içinde yaşayan,+ güvenlik içinde oturan+ milletin üzerine yürüyün.” Yehova’nın sözü.

“Onların kapıları da yok sürgüleri de. Kendi başlarına yaşıyorlar.+ 32 Develeri+ yağma edilecek, sürüleri talan olacak. Şakaklarındaki saçı kesenleri+ rüzgârın estiği her yöne dağıtacağım.+ Üzerlerine her yandan felaket getireceğim.” Yehova’nın sözü. 33 “Ve Hatsor+ çağlar boyu çakal yatağı,+ ıssız bir virane olacak. Orada hiçbir adam yaşamayacak, insanoğlu oraya gelip yerleşmeyecek.”+

34 Yahuda kralı Tsedekiya’nın+ krallığının başlangıcında, Elam+ hakkında Yehova’dan Yeremya peygambere gelen söz: 35 “Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, ‘İşte, Elam’ın yayını,+ asıl gücünü kırıyorum. 36 Ve Ben Elam’ın üzerine göklerin dört bir yanından dört rüzgâr getireceğim.+ Onları bütün bu rüzgârların estiği yönlere dağıtacağım;+ Elam’dan sürülenlerin+ gitmediği bir ulus kalmayacak.’”

37 “Elamlıları düşmanlarının, canlarına kastedenlerin önünde darmadağın edeceğim. Başlarına felaket getireceğim, ateş püsküreceğim.”+ Yehova’nın sözü. “Ve onları tamamen ortadan kaldırıncaya dek peşlerine kılıç salacağım.”+

38 “Tahtımı Elam’da+ kuracağım, orada kralı da ileri gelenleri de yok edeceğim.” Yehova’nın sözü.

39 “Ve günlerin sonunda+ öyle olacak ki, Elam’dan+ sürülenleri bir araya toplayacağım.” Yehova’nın sözü.

50 Babil hakkında,+ Kalde ülkesi+ hakkında Yehova’nın Yeremya peygamber aracılığıyla söylediği söz: 2 “Milletler arasında bildirin, duyurun.+ Sancak dikin,+ duyurun. Hiçbir şey gizlemeyin. Deyin ki, ‘Babil ele geçirildi,+ Bel* utandırıldı.+ Merodak* dehşete düşürüldü. Babil’in taptığı tasvirler utandırıldı;+ iğrenç putları dehşete düşürüldü.’ 3 Kuzeyden bir millet onun üzerine yürüyecek;+ ülkesini şaşılacak bir yer haline getirecek, öyle ki orada artık kimse oturmayacak.+ İnsan da hayvan da oradan kaçıp+ gidecek.”+

4 “O günlerde, o zaman”,+ Yehova’nın sözü, “İsrailoğulları Yahudaoğullarıyla birlikte gelecek.+ Yürüye yürüye gelecekler, yürürken ağlayacak+ ve Tanrıları Yehova’ya yönelecekler.+ 5 Yüzlerini Sion’a çevirip oraya giden yolu soracaklar;+ ‘Gelin, çağlar boyu geçerli, unutulmayacak bir ahitle Yehova’ya bağlanalım’+ diyecekler. 6 Halkım telef olup giden koyun sürüsüne benzedi.+ Çobanları onları yoldan saptırdı.+ Dağlarda dolandırıp durdular.+ Dağ tepe dolaştılar. Dinlendikleri yeri unuttular.+ 7 Onları kim bulduysa yedi.+ Düşmanları ‘Suç bizde değil’+ dedi,+ ‘Çünkü onlar Yehova’ya, doğruluğun mekânı+ ve atalarının umudu+ olan Yehova’ya karşı suç işlediler.’”

8 “Babil’in içinden kaçın, Kalde diyarından çıkın,+ sürünün başındaki koçlar, tekeler gibi olun.+ 9 Çünkü işte Ben, büyük milletlerden oluşan bir topluluğu kuzeydeki topraklardan kaldırıp Babil’in üzerine getiriyorum;+ onun karşısına dizilecekler;+ Babil oradan ele geçirilecek.+ Okları insanı çocuklarından eden yiğidinki gibi olacak, attıklarını vuracaklar.+ 10 Kalde yağma edilecek.+ Onu yağmalayanların hepsi doyacak.”+ Yehova’nın sözü.

11 “Mademki sizler Benim mirasımı yağmalarken+ sevinip coşuyordunuz,+ taze çimenler üstündeki düve+ gibi eşinip, aygır gibi kişniyordunuz,+ 12 ananız çok utanacak.+ Sizi doğuran düş kırıklığına uğrayacak.+ İşte o, milletlerin en önemsizi, susuz bir çöl, çorak bir düzlük.+ 13 Yehova’nın öfkesinden ötürü onun içinde kimse oturmayacak,+ orası tamamen virane olacak.+ Babil’den her geçen, uğradığı belalar yüzünden ona şaşkın şaşkın bakıp ıslık çalacak.+

14 Ey yay çekenler,+ Babil’in çevresine dizilin.+ Üzerine ok atın,+ oklarınızı esirgemeyin, çünkü o Yehova’ya karşı suç işledi.+ 15 Her yandan ona karşı savaş naraları atın;+ ellerini kaldırıp teslim oldu.+ Sütunları yıkıldı, surları yerle bir oldu.+ Bu Yehova’nın öcüdür.+ Siz de ondan öç alın; ne yaptıysa aynısını ona yapın.+ 16 Ekinciyi ve hasat zamanı orakçıyı Babil’den çıkarıp atın.+ Çünkü kılıcın gaddarlığı yüzünden her biri kendi halkına dönecek, her biri kendi memleketine kaçacak.+

17 İsrail, sürüsünden uzağa sürülmüş bir koyun.+ Onu aslanlar sürdü.+ Önce Asur kralı onu yedi,+ sonra da Babil kralı Nabukadrezar kemiklerini kemirdi.+ 18 Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Asur kralından hesap sorduğum+ gibi şimdi de Babil kralından ve ülkesinden hesap soracağım. 19 Ve İsrail’i kendi otlağına geri getireceğim;+ Karmel’de,+ Başan’da+ otlayacak, Efraim+ ve Gilead+ dağlarında karnı doyacak.’”

20 “O günlerde, o zaman”,+ Yehova’nın sözü, “İsrail’in suçu aranacak+ ama bulunmayacak; Yahuda’nın günahı+ aranacak ama bulunmayacak, çünkü Ben geride bıraktıklarımı bağışlayacağım.”+

21 “Merataim ülkesinin, evet onun+ ve Pekod halkının+ üzerine yürü. Hepsini kılıçtan geçir, tümüyle yok et”, Yehova’nın sözü, “Sana ne emrettiysem onu yap.+ 22 Ülkede savaş gürültüsü, büyük bir yıkım var.+ 23 Bütün dünyanın balyozu+ nasıl da kırılıp paramparça oldu!+ Babil bütün milletler arasında nasıl da şaşkınlık veren duruma düştü!+ 24 Ben sana tuzak kurdum ve sen bu tuzağa düştün ey Babil, farkına bile varmadın.+ Bulunup yakalandın, çünkü karşı çıktığın Yehova’ydı.+

25 Yehova ambarını açtı ve gazabını yağdıracak silahlarını çıkardı.+ Çünkü göklerin hâkimi Ulu+ Rab Yehova’nın Kalde ülkesinde yapacağı bir iş var.+ 26 Çok uzaklardan gelip oraya gir.+ Tahıl ambarlarını aç.+ Onu tahıl yığar gibi üst üste yığıp+ yok et,+ geriye hiçbir şey kalmasın.+ 27 Genç boğalarının hepsini öldür.+ Kıyım+ için aşağıya insinler. Vay hallerine onların; çünkü günleri, hesap verecekleri vakit geldi!+

28 Babil diyarından kaçanların, canını kurtarmaya çalışanların sesi,+ Tanrımız Yehova’nın öç aldığını,+ mabedinin öcünü aldığını+ Sion’da bildiriyor.

29 Babil’e karşı okçuları, yay çeken herkesi+ çağırın. Tüm çevresine ordugâh kurun. Kimse kaçamasın.+ Yaptıklarının karşılığını ona verin.+ Ne yaptıysa aynısını ona yapın.+ Çünkü o İsrail’in Kutsalına, Yehova’ya karşı küstahlık etti.+ 30 Bundan dolayı, onun gençleri meydanlarında düşecek,+ bütün savaşçıları da o gün susturulacak.”+ Yehova’nın sözü.

31 “Ben sana karşıyım+ ey küstah!”+ Göklerin hâkimi Ulu Rab+ Yehova’nın sözü. “Bu yüzden senin günün, senden hesap soracağım vakit mutlaka gelecek. 32 Küstah tökezleyip düşecek,+ onu ayağa kaldıran olmayacak.+ Ve Ben onun şehirlerini ateşe vereceğim, o ateş tüm çevresini yakıp yok edecek.”+

33 Göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: “İsrailoğulları ve Yahudaoğulları birlikte eziyet çekiyor. Tutsak alanlar onları sımsıkı tutuyor,+ salıvermeye yanaşmıyor.+ 34 Ama onların Kurtarıcısı* güçlüdür;+ adı göklerin hâkimi Yehova’dır.+ O davalarına mutlaka bakacak;+ bunu onların ülkesine huzur,+ Babil’de yaşayanlara ise kargaşa getirmek için yapacak.”+

35 “Kaldelilere karşı kılıç!”+ Yehova’nın sözü. “Babil’de yaşayanlara karşı,+ onun yöneticilerine+ ve bilgelerine+ karşı kılıç! 36 Boş konuşanlara karşı+ kılıç; onlar aptalca davranacak.+ Yiğitlerine karşı+ kılıç; onlar dehşete kapılacak.+ 37 Atlarına karşı,+ savaş arabalarına karşı ve aralarındaki karışık halka karşı+ kılıç; onlar kadın gibi olacak.+ Hazinelerine karşı+ kılıç; onlar yağma edilecek. 38 Suları yok olacak, kuruyacak.+ Çünkü orası oyma putlar+ ülkesidir; gördükleri korkunç görüntüler yüzünden çılgınlık yapıyorlar. 39 Bundan dolayı, çorak yerlere dadananlar orada uluyan hayvanlarla birlikte yaşayacak; devekuşları orada oturacak.+ Orası bir daha asla insanın oturduğu bir yer olmayacak; nesiller boyu orada kimse yaşamayacak.”+

40 “Altüst ettiğim Sodom, Gomorra+ ve komşu kentlerinde+ olduğu gibi”, Yehova’nın sözü, “Orada da hiçbir adam oturmayacak, insanoğlu oraya gelip yerleşmeyecek.+

41 İşte, kuzeyden bir halk geliyor; yerin bir ucundan büyük bir millet+ ve büyük krallar+ kalkmış geliyor.+ 42 Yay ve kargı kullanıyorlar.+ Zalim ve merhametsizler.+ Çıkardıkları gürültü köpüren denizin gürültüsü gibi.+ Atlara binmişler;+ seninle savaşmak için tek vücut olup karşına dizilmişler, ey Babil kızı.+

43 Babil kralı onların haberini aldı;+ eli ayağı gevşedi.+ Büyük bir sıkıntı! Doğuran kadın gibi onu şiddetli sancı tuttu.+

44 İşte birisi, Ürdün Irmağı boyunca uzanan mağrur çalılar arasından aslan gibi kalkıyor, güvenli otlaklara doğru çıkıyor.+ Ve Ben onları bir anda yurtlarından kaçıracağım;+ seçtiğimi onun başına geçireceğim.+ Var mı Benim gibisi?+ Var mı Bana meydan okuyan?+ Var mı karşımda durabilecek çoban?+ 45 Bu nedenle, Yehova’nın Babil için+ verdiği kararı,+ Kalde ülkesine karşı neler düşündüğünü+ dinleyin: Sürünün küçükleri sürüklenerek götürülecek.+ Onlar yüzünden yurtlarını harabeye çevirecek.+ 46 Babil alındığında gürültüden yeryüzü sarsılacak.+ Kopan feryatlar milletler arasında duyulacak.”+

51 Yehova şöyle diyor: “İşte Ben, Babil’i+ ve Leb-kamay halkını harap edecek bir rüzgâr çıkarıyorum.+ 2 Babil’e harman savuranları gönderiyorum; onu havaya savuracak, ülkesini boşaltacaklar.+ Felaket gününde her yandan üzerine saldıracaklar.+

3 Okçu yay çekmesin.+ Zırhlı asker yerinden kalkmasın.

Gençlerine merhamet göstermeyin.+ Bütün ordusunu yok edin.+ 4 Kalde+ topraklarında vurulup yere serilecekler, onun sokaklarında delik deşik edilecekler.+

5 İsrail ve Yahuda,+ Tanrıları, göklerin hâkimi Yehova tarafından dul gibi terk edilmedi.+ Oysa Kaldelilerin diyarı İsrail’in Kutsalının gözünde suçlarla doludur.+

6 Babil’in içinden kaçın,+ herkes canını kurtarsın.+ Onun suçları yüzünden siz de canınızdan olmayın.+ Çünkü Yehova’nın öç alma vakti geldi.+ Yaptıklarını ona ödetecek.+ 7 Babil Yehova’nın elinde altın bir kâseydi;+ bütün dünyayı sarhoş etti.+ Milletler onun şarabından içti;+ bu yüzden çılgınca davranıyorlar.+ 8 Babil ansızın düştü, parçalandı.+ Onun için feryat edin.+ Sızıları için merhem alın,+ belki iyileşir.”

9 “Babil’i iyileştirmek istedik, ama iyileşmedi. Terk edin onu,+ hepimiz kendi ülkemize dönelim.+ Çünkü suçları göklere erişti, göğün bulutlarına dek yükseldi.+ 10 Yehova bizim için doğruluğu ortaya koyan işler yaptı.+ Gelin Tanrımız Yehova’nın yaptığı işleri Sion’da anlatalım.”+

11 “Oklarınızı bileyin;+ yuvarlak kalkanlarınızın arkasına doluşun. Yehova Med krallarının ruhunu uyandırdı,+ Babil’i yıkmak amacıyla bunu tasarladı.+ Bu Yehova’nın öcü, mabedi için alacağı öç.+ 12 Babil surlarına karşı sancak kaldırın.+ Nöbetleri sıkılaştırın,+ gözcüleri yerleştirin. Pusuya yatanlar+ hazır olsun. Çünkü Yehova Babil’de yaşayanlar için bunu tasarladı, söylediklerini de gerçekleştirecek.”+

13 “Ey sen, bol sular üzerinde oturan,+ büyük hazinelere+ sahip olan kadın, senin sonun geldi, haksız kazancın+ sınıra dayandı.+ 14 Göklerin hâkimi Yehova Kendi canı üzerine ant etti:+ ‘Senin içine çekirge sürüsü gibi adam dolduracağım;+ sana karşı naralar atacaklar.’+ 15 Gücüyle yeryüzünü yapan,+ hikmetiyle+ verimli toprağı pekiştiren,+ anlayışıyla+ gökleri geren+ O’dur. 16 O gürleyince göklerde sular çağlar, yeryüzünün dört bucağından buhar yükselir.+ Yağmurun boşalması için bentler* yapan+ da, rüzgârı ambarlarından çıkaran da O’dur. 17 Herkes öylesine akılsızca davranıyor ki bilgisizliği ortaya çıkıyor.+ Her metal işçisi yaptığı oyma put yüzünden utanç duyacak,+ çünkü dökme ilahı bir aldatmaca;+ onların içinde ruh yok.+ 18 Hepsi boş,+ gülünç şeyler.+ Hesap gününde yok olacaklar.+

19 Yakup’un payı bunlar gibi değildir,+ çünkü her şeye şekil veren O’dur.+ Kendi halkının+ da asasıdır. O’nun ismi göklerin hâkimi Yehova’dır.+

20 Sen Benim savaş silahım, topuzumsun.+ Seninle milletleri paramparça edeceğim; seninle krallıkları ortadan kaldıracağım. 21 Seninle atları da binicilerini de paramparça edeceğim; seninle savaş arabalarını da sürücülerini de paramparça edeceğim.+ 22 Seninle erkekleri de kadınları da paramparça edeceğim; seninle yaşlıları da gençleri de paramparça edeceğim; seninle delikanlıları da kızları da paramparça edeceğim. 23 Seninle çobanları da sürülerini de paramparça edeceğim; seninle çiftçileri de çifte koştukları hayvanları da paramparça edeceğim; seninle valileri de vekil yöneticileri de paramparça edeceğim. 24 Babil’e ve bütün Kalde halkına, Sion’da gözünüzün önünde yaptıkları tüm kötülüklerin karşılığını vereceğim.”+ Yehova’nın sözü.

25 “İşte, Ben sana karşıyım,+ ey bütün yeryüzünü mahveden+ yıkıcı dağ”,+ Yehova’nın sözü, “Elimi uzatıp seni sarp kayalardan aşağı yuvarlayacağım; yanmış bir dağa çevireceğim seni.”+

26 “Kimse senden köşe taşı ya da temel taşı almayacak,+ çünkü çağlar boyu viran kalacaksın.”+ Yehova’nın sözü.

27 “Ülkede sancak dikin;+ uluslar arasında boru çalın. Milletleri onunla savaşa hazırlayın.*+ Ararat,+ Minni ve Aşkenaz+ krallıklarını ona karşı toplayın. Ona karşı asker toplamak için birini görevlendirin. Üzerine yavru çekirge sürüsü kadar at gönderin.+ 28 Milletleri, Med krallarını,+ valilerini, bütün vekil yöneticilerini ve egemenliği altındaki tüm ülkeleri onunla savaşa hazırlayın. 29 Dünya sarsılsın, acıyla kıvransın,+ çünkü Yehova’nın Babil’e karşı düşüncesi, Babil diyarını içinde oturulmayacak, şaşkınlık verecek bir yer haline çevirmektir.+

30 Babil yiğitleri savaşmayı bıraktı. Hisarlarında öylece oturuyorlar. Güçleri tamamen tükendi.+ Kadın gibi oldular.+ Evleri barkları ateşe verildi. Kapı sürgüleri kırıldı.+

31 Ulak üzerine ulak, haberci üzerine haberci koşup geliyor;+ Babil kralına, şehrinin her taraftan alındığını,+ 32 ırmak geçitlerinin ele geçirildiğini,+ papirüs teknelerin ateşe verildiğini, savaşçıların altüst olduğunu bildiriyorlar.”+

33 Çünkü İsrail’in Tanrısı, göklerin hâkimi Yehova şöyle diyor: “Babil kızı harman yerine benziyor.+ Şimdi onu ayak altında çiğneme zamanı. Hasadına az kaldı.”+

34 “Babil kralı Nabukadrezar beni yiyip bitirdi,+ kargaşaya düşürdü, boş bir kaba döndürdü, dev bir yılan gibi yuttu.+ Güzel şeylerimle karnını doyurdu; sonra beni çalkalayıp kenara attı. 35 Sion halkı diyecek ki, ‘Bana ve bedenime yaptığı eziyetin aynısı Babil’in de başına gelsin.’+ Yeruşalim diyecek ki, ‘Dökülen kanımızın hesabı Kaldelilerden sorulsun.’”+

36 Bu yüzden Yehova şöyle diyor: “İşte! Sizin davanıza Ben bakıyorum,+ öcünüzü mutlaka alacağım.+ Onun sularını kurutacağım, kuyularında su bırakmayacağım.+ 37 Ve Babil taş yığını,+ çakal yatağı,+ insana şaşkınlık verecek, ıslık çaldırtacak bir yer olacak, içinde kimse oturmayacak.+ 38 Hep birden yeleli genç aslanlar gibi kükreyecek, aslan yavruları gibi hırıldayacaklar.”

39 “Kızıştıklarında şölenlerini Ben yapacağım; coşsunlar,+ sonsuz bir uykuya dalıp hiç uyanmasınlar+ diye onları sarhoş edeceğim.” Yehova’nın sözü. 40 “Onları erkek kuzular gibi, tekeler ve koçlar gibi+ boğazlanmaya götüreceğim.”

41 “Şeşak nasıl da alındı;+ tüm dünyanın övgü kaynağı nasıl da ele geçirildi!+ Babil milletler arasında nasıl da şaşılacak bir yer haline geldi!+ 42 Babil’i deniz bastı; peş peşe gelen dalgalar üstünü örttü.+ 43 Şehirleri şaşılacak duruma geldi; kurumuş, çölleşmiş topraklara döndü.+ Oralarda kimse oturmayacak, içlerinden kimse geçmeyecek.+ 44 Ve Ben Babil’de Bel’den+ hesap soracağım; yuttuklarını ağzından çıkartacağım.+ Artık milletler ona akmayacak.+ Ve Babil’in surları da düşecek.+

45 Ey halkım, onun içinden çık.+ Herkes Yehova’nın yakıcı öfkesinden+ kaçıp canını kurtarsın!+ 46 Yoksa ülkenin duyacağı haberden ürkersin, korkarsın.+ Bir yıl bir haber gelir; ertesi yıl bir başka haber; ülkeyi şiddet sarar, hükümdar hükümdara saldırır. 47 İşte bu yüzden Babil’in oyma putlarına+ hükmedeceğim günler geliyor. Bütün ülke utanacak; katledilenlerin hepsi ülkenin ortasında yere serilecek.+

48 Gökler, yer ve içindekiler Babil’in başına gelenlerden ötürü sevinçle haykıracak;+ çünkü kuzeyden onun üzerine yağmacılar gelecek”+ Yehova’nın sözü. 49 “Babil sadece İsrailoğullarını katledip yere sermekle+ kalmadı, Babil’de tüm yeryüzünden insanlar da katledilip yere serildi.+

50 Kılıçtan kurtulan sizler, durmayın, kaçın.+ Uzaklarda Yehova’yı hatırlayın,+ Yeruşalim’i aklınıza getirin.”+

51 “Rezil olduk,+ çünkü aşağılayıcı sözler işittik.+ Yüzümüzü utanç kapladı,+ çünkü yabancılar Yehova’nın evinin kutsal yerlerine girdi.”+

52 “İşte bu yüzden”, Yehova’nın sözü, “Onun oyma putlarına hüküm vereceğim günler geliyor;+ ülkesinin her yerinde ağır yaralılar inleyecek.”+

53 “Babil göklere çıksa da,+ gücünü erişilmez kılsa da,+ Ben onun üzerine yağmacıları göndereceğim.”+ Yehova’nın sözü.

54 “Dinle! Babil’den feryatlar,+ Kalde ülkesinden büyük gürültü geliyor.+ 55 Çünkü Yehova Babil’i yağmalıyor, onun şamatasını susturuyor;+ gelen dalgalar engin sular gibi+ gümbürdüyor. Çıkardıkları gürültü yankılanıyor. 56 Çünkü onun üzerine, Babil üzerine yağmacı geliyor;+ onun yiğitleri tutsak edilecek.+ Yayları parçalanacak,+ çünkü Yehova yapılanların karşılığını veren bir Tanrı’dır.+ Karşılığını mutlaka verecektir.+ 57 Ve Ben onun ileri gelenlerini, bilgelerini, valilerini, vekil yöneticilerini, yiğitlerini sarhoş edeceğim.+ Hiç uyanmayacakları sonsuz bir uykuya dalacaklar.”+ İsmi göklerin hâkimi Yehova+ olan Kralın sözü.+

58 Göklerin hâkimi Yehova diyor ki, “Babil’in surları çok geniş ise de, yerle bir olacak;+ kapıları çok yüksek ise de, ateşe verilecek.+ Ve halklar boşu boşuna uğraşacak,+ milletler de sırf ateş için.+ Kendilerini yorduklarıyla kalacaklar.”

59 Yahuda kralı Tsedekiya’nın krallığının dördüncü yılında, Mahseya oğlu,+ Neriya oğlu+ Seraya, Tsedekiya’yla birlikte Babil’e giderken Yeremya peygamberin başlevazımcı Seraya’ya verdiği buyruk. 60 Yeremya Babil’in başına gelecek tüm felaketi, Babil hakkındaki bütün bu sözleri bir kitaba yazdı.+ 61 Sonra Seraya’ya “Babil’e varır varmaz, orayı görünce bütün bu sözleri yüksek sesle okuyacaksın”+ dedi. 62 “Ve de ki, ‘Ey Yehova, içinde insan da hayvan da yaşamasın, çağlar boyu viran kalsın+ diye bu yeri yok edeceğini Sen söyledin.’ 63 Bu tomarı okumayı bitirince, onu bir taşa bağlayıp Fırat’ın ortasına atacaksın.+ 64 Ve şöyle diyeceksin: ‘Babil de böyle batacak; başına getirdiğim felaketten ötürü bir daha asla ortaya çıkamayacak;+ bitip tükenecekler.’”+

Yeremya’nın sözleri burada son buluyor.

52 Tsedekiya+ kral olduğunda yirmi bir yaşındaydı;+ Yeruşalim’de on bir yıl saltanat sürdü.+ Annesi Libnalı+ Yeremya’nın kızı Hamutal’dı.+ 2 Yehoyakim’in+ yapmış olduğu gibi, Tsedekiya da Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı.+ 3 Yeruşalim ile Yahuda’da bunlar Yehova’nın öfkesinden ötürü oldu. Sonunda Tanrı onları gözünün önünden attı.+ Ve Tsedekiya Babil kralına isyan etti.+ 4 Sonunda, Tsedekiya’nın krallığının dokuzuncu yılında,+ onuncu ayın onuncu günü, Babil kralı Nabukadrezar bütün ordusuyla gelip Yeruşalim’in karşısına+ ordugâh kurdu; şehrin çevresine kuşatma duvarı yaptı.+ 5 Kral Tsedekiya’nın on birinci yılına dek şehir kuşatma altında kaldı.+

6 Dördüncü ayın dokuzuncu günü+ şehirde kıtlık çok şiddetlenmiş, memleket halkı ekmek bulamaz olmuştu.+ 7 En sonunda, şehrin savunması kırıldı+ ve tüm savaşçılar kaçmaya başladı.+ Kaldeliler her taraftan şehri kuşatmışken, onlar geceleyin kral bahçesine bitişik çift surun arasındaki kapıdan geçip+ şehirden çıktılar, Araba+ yolundan gittiler. 8 Kalde ordusu Tsedekiya’nın peşine düştü+ ve Eriha düzlüklerinde ona yetişti.+ Tsedekiya’nın tüm askerleri onu bırakıp dağıldı.+ 9 Kralı yakaladılar, hakkında hüküm vermesi için+ Babil kralına götürdüler.+ Babil kralı o sırada Hamat+ topraklarında, Ribla’da+ bulunuyordu; 10 Tsedekiya’nın gözü önünde oğullarını katletti+ ve tüm Yahuda yöneticilerini de Ribla’da öldürttü.+ 11 Tsedekiya’nın gözlerini kör ettirdikten+ sonra onu tunç prangaya vurdurup Babil’e+ götürdü ve öldüğü güne kadar hapishanede tuttu.

12 Babil kralı Nabukadrezar’ın+ on dokuzuncu yılında, beşinci ayın onuncu günü, Babil kralının hizmetindeki başmuhafız Nebuzaradan+ Yeruşalim’e girdi. 13 Yehova’nın evini,+ kralın evini, Yeruşalim’in tüm evlerini yaktı;+ önemli yapıların hepsini ateşe verdi.+ 14 Başmuhafızın beraberindeki Kalde ordusu, Yeruşalim’in çevresindeki tüm surları yıktı.+

15 Başmuhafız Nebuzaradan yoksullardan bazılarını, şehir halkından geride kalanları,+ Babil kralına sığınan kaçakları ve usta zanaatçıların geri kalanını sürgüne götürdü.+ 16 Nebuzaradan memleketteki yoksulların bir kısmını zorunlu hizmet için bağcı ve çiftçi olarak orada bıraktı.+

17 Kaldeliler Yehova’nın evinin bakır sütunlarını,+ Yehova’nın evindeki arabalarla+ bakır havuzu+ parçaladılar ve bu bakırın hepsini Babil’e götürdüler.+ 18 Hizmette kullanılan kovaları, kürekleri,+ fitil makaslarını,+ leğenleri,+ tasları ve tüm bakır takımları aldılar.+ 19 Başmuhafız+ has altın+ ve has gümüşten+ tüm takımları, leğenleri,+ ateş kaplarını, çanakları,+ kovaları, şamdanları,+ kâseleri, tasları aldı.+ 20 Kral Süleyman’ın Yehova’nın evi için yaptırmış+ olduğu iki sütuna,+ havuza+ ve altındaki on iki bakır boğaya,+ arabalara gelince, bu malzemelerde kullanılan bakırın ağırlığı ölçüye gelmezdi.+

21 Her sütunun yüksekliği on sekiz arşın,+ çevresi ölçü ipiyle on iki arşındı,+ kalınlığı ise dört parmaktı, içi boştu. 22 Sütun başlıkları bakırdandı.+ Başlığın yüksekliği beş arşındı;+ üzeri çepçevre nar ve ağ motifleriyle bezenmişti;+ tamamen bakırdan yapılmışlardı. Diğer sütun da, nar motifleri+ de bunun tıpatıp aynısıydı. 23 Yanlarda doksan altı nar motifi vardı; ağın üzerinde çepçevre yüz nar motifi bulunuyordu.+

24 Başmuhafız, yüksek kâhin Seraya’yı,+ ikinci kâhin Tsefanya’yı+ ve üç kapı bekçisini+ aldı. 25 Ayrıca şehirden, savaşçıların başına atanan bir saray memurunu, kralın şehirde bulunan yedi özel danışmanını,+ memleket halkından asker kaydeden ve ordu komutanının yazmanı olan görevliyi, memleket halkından olup şehrin içinde bulunan altmış adamı da aldı.+ 26 Başmuhafız Nebuzaradan+ bu kişileri yanına alıp Ribla’da+ bulunan Babil kralına götürdü. 27 Babil kralı Hamat+ diyarındaki Ribla’da+ hepsini vurup öldürdü.+ Böylece Yahuda halkı kendi toprağından sürüldü.+

28 Nabukadrezar’ın sürgüne götürdüğü kişiler şunlardır: Yedinci yıl üç bin yirmi üç Yahudi.+

29 Nabukadrezar’ın on sekizinci yılında,+ Yeruşalim’den sekiz yüz otuz iki can.

30 Nabukadrezar’ın yirmi üçüncü yılında, başmuhafız Nebuzaradan yedi yüz kırk beş canı sürgüne götürdü.+

Toplam dört bin altı yüz can.

31 En sonunda, Yahuda kralı Yehoyakin’in+ sürgünlüğünün otuz yedinci yılında, on ikinci ayın yirmi beşinci günü, Babil kralı Evil-merodak kral olduğu yıl, Yahuda kralı Yehoyakin’e lütfetti* ve onu hapishaneden çıkardı.+ 32 Ona iyi sözler söyledi ve tahtını Babil’de yanında bulunan+ diğer krallarınkinden daha yükseğe koydu. 33 Yehoyakin hapishane giysilerini üzerinden çıkardı+ ve ömrü boyunca+ her gün kralın sofrasında yemek yedi.+ 34 Ömrü boyunca, ölümüne kadar,+ Babil kralı tarafından ona sürekli olarak bir pay, günlük bir tayın verildi.

[Dipnotlar]

Yr 1:3 Ya da “Zedekya”; anlamı, “Yehova Doğruluk Tanrısı”

Yr 1:11 İbranicesi şaked, “uyanan”; ilkbaharda ilk çiçek açan ağaçlardan biri.

Yr 1:12 İbranicesi şoked, 11. ayetteki şaked sözcüğüyle bağlantılı.

Yr 1:16 İbranice ifade buhur yakmaya da atfedebilir.

Yr 2:16 İbranice Kutsal Yazılarda Memfis için genelde kullanılan isim.

Yr 2:18 Nil Irmağı.

Yr 2:18 Fırat Irmağı.

Yr 2:19 Sözcük anlamıyla, “gökteki orduların” ya da “gökteki kuvvetlerin”

Yr 3:3 Sözcük anlamıyla, “alnın”

Yr 4:10 Sözcük anlamıyla, “canımıza”

Yr 4:19 Sözcük anlamıyla, “bağırsaklarım”

Yr 5:9 Sözcük anlamıyla, “canım öç almaz mı?”

Yr 5:22 Sözcük anlamıyla, “acılar içinde kıvranmıyorsunuz”

Yr 6:4 Sözcük anlamıyla, “savaşı kutsuyorlar”

Yr 7:26 Sözcük anlamıyla, “boyunlarını sertleştirip”

Yr 7:31 İbranice bama, tapınma amacıyla kurulan özel yerler.

Yr 9:1 Sözcük anlamıyla, “halkım kızından”

Yr 10:13 Ya da “savaklar”

Yr 11:20 Sözcük anlamıyla, “böbreklerini.” En derin duyguları ifade eder. 12:2 için de geçerli.

Yr 13:23 Ya da “Habeş”

Yr 15:1 Sözcük anlamıyla, “can.” Ek 3’e bakın.

Yr 17:10 11:20’deki dipnota bakın.

Yr 17:13 İbranicede, muhtemelen Yehova’ya atfen, “Bana”

Yr 17:26 Ya da “Necef’ten”

Yr 18:20 Sözcük anlamıyla, “canımın kuyusunu”

Yr 19:2 Muhtemelen “Çöplük Kapısı”

Yr 19:3 Sözcük anlamıyla, “duyanın kulakları sızlayacak”

Yr 20:3 Anlamı, “Etrafta Kalan”

Yr 20:3 Anlamı “Etrafta Dehşet Uyandıran”

Yr 20:12 11:20’deki dipnota bakın.

Yr 22:7 Sözcük anlamıyla, “kutsayacağım”

Yr 22:11 2. Krallar 23:30, 31’de Yehoahaz.

Yr 22:24 “Yekonya”; 2. Krallar 24:6-15’te Yehoyakin; Yoşiya’nın torunu.

Yr 23:33 Ya da “bildirisi”

Yr 24:1 Yeremya 22:24, 28 ve 37:1’de kısaltılmış hali “Konya”, 2. Krallar 24:8’de “Yehoyakin.”

Yr 25:22 Sözcük anlamıyla ‘adanın’; ya da ‘kıyının’

Yr 25:26 Muhtemelen Babil.

Yr 27:6 27:6-29:3 ayetlerinde “Nabukadnezar”; 21:2’de ve Yeremya kitabındaki diğer yerlerde “Nabukadrezar”

Yr 31:20 4:19’daki dipnota bakın.

Yr 31:32 Ya da “koca olarak sahibi”

Yr 32:9 1 şekel, 11,4 gram. Ek 5’e bakın.

Yr 32:18 Sözcük anlamıyla, “oğullarının kucağına”

Yr 32:35 Sözcük anlamıyla, “ateşten geçirmek”

Yr 34:18 Sözcük anlamıyla, “kestikleri”

Yr 35:4 Başlangıç 5:22’deki dipnota bakın.

Yr 38:4 Sözcük anlamıyla, “elini zayıflatıyor”

Yr 38:7 Ya da “Kuşî”

Yr 39:3 Ya da “saray başmemuru; başhizmetkâr”

Yr 39:3 Ya da “başbüyücü (falcı; astrolog); ileri gelenlerin başı”

Yr 39:4 Ya da “Çöl Düzlüğü”

Yr 43:13 Sözcük anlamıyla “Güneş Evi”

Yr 46:25 Ya da “Teb”

Yr 48:6 Septuagint’te “yaban eşeği”

Yr 48:25 Ya da “gücü”

Yr 48:36 İbranice halil; eski çağda kullanılan bir tür üflemeli çalgı.

Yr 49:2 Ya da “yavru kentleri”, sözcük anlamıyla “kızları”

Yr 50:2 “Bel”, bir Babil tanrısı.

Yr 50:2 Ya da “Marduk”, bir Babil tanrısı.

Yr 50:34 Bedelle kurtarma fikri taşır.

Yr 51:16 Ya da “savaklar”

Yr 51:27 Sözcük anlamıyla, “ona karşı milletleri kutsayın.” 28. ayet için de geçerli.

Yr 52:31 Sözcük anlamıyla, “Yehoyakin’in başını yükseltti”

    Türk İşaret Dili Yayınları (2007-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türk İşaret Dili
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş