Efesoslulara Mektup
1 Tanrı’nın isteğiyle+ Mesih İsa’nın elçisi+ olarak atanmış Pavlus’tan, Efesos’ta Mesih İsa’yla birlik içinde+ olan sadık+ ve kutsal kişilere,
2 Babamız Tanrı’nın ve Efendimiz İsa Mesih’in lütfu+ ve barışı+ sizinle olsun.
3 Efendimiz İsa Mesih’in Tanrısı ve Babasına şükürler olsun;+ çünkü O, Mesih’le birlik içinde olan bizlere göğe ait konumumuzda+ her ruhi nimeti bağışladı.+ 4 Kendisine duyduğumuz sevgiyle,+ önünde kutsal ve kusursuz+ olalım diye, Mesih’le birlik içinde olmamız için bizi dünyanın kuruluşundan önce+ seçen+ de O’ydu. 5 Çünkü Kendi isteği doğrultusunda ve uygun gördüğü gibi,+ bizi İsa Mesih kanalıyla evlat edinmeyi+ önceden kararlaştırmıştı.+ 6 Şöyle ki, Kendi sevdiği kişi+ aracılığıyla bize bağışladığı yüce lütfundan+ dolayı övülsün.+ 7 Bu lütfun zenginliğinden+ ötürü, Mesih aracılığıyla, onun kanı sayesinde+ fidye ile kurtuluşa, evet, suçlarımızın bağışlanmasına+ eriştik.
8 Tanrı, bize tam bir hikmet+ ve anlayış bağışlayarak lütfunu bol bol gösterdi 9 ve Kendi amacındaki kutsal sırrı+ bize bildirdi. Kendi uygun gördüğü isteği+ doğrultusunda, 10 belirlenmiş dönemlerin+ sonunda yürürlüğe girecek bir idari düzenleme yapmayı,+ böylece gökteki+ ve yerdeki+ şeyleri, her şeyi Mesih’te+ yeniden bir araya getirmeyi+ amaçladı. Evet, her şey onda bir araya getirilecekti. 11 Her şeyin Kendi isteği doğrultusunda yürümesini sağlayanın+ amacına göre, bizim de Mesih’le birlikte mirasçılar+ olmamız önceden kararlaştırıldı. 12 Şöyle ki, Mesih’e ümit bağlayan ilk kişiler+ olarak bizler, O’nun övgüyle yüceltilmesine hizmet edelim.+ 13 Kurtuluşunuza+ ilişkin iyi haberi, hakikat sözünü duyduktan sonra siz de ona ümit bağladınız.+ İman ettikten sonra, yine onun aracılığıyla vaat edilmiş kutsal ruhla+ mühürlendiniz.+ 14 Bu ruh, O’nun yüceliğinin övülmesi için, Tanrı’ya ait olanların+ fidyeyle kurtarılması+ amacıyla bize verilen mirasın+ teminatıdır.+
15 Bunun için ben de, Efendimiz İsa’ya imanınızı ve bunu tüm kutsal kişilere karşı davranışlarınızla nasıl gösterdiğinizi duyduğumdan+ bu yana, 16 sizin için durmadan şükrediyor ve dualarımda sizi anıyorum.+ 17 Diliyorum ki Efendimiz İsa Mesih’in Tanrısı, yüce Babamız size Kendisi hakkındaki tam bilgiyi+ edinirken vahiylerini anlama gücü ve hikmet+ ruhu versin; 18 yürek gözleriniz+ aydınlanmış+ olsun ki, sizi davet ettiği ümidi,+ kutsal kişilerin+ mirası olarak sakladığı görkemli zenginliği+ 19 ve biz iman edenlere verdiği gücünün+ eşsiz büyüklüğünü bilesiniz. Tanrı’nın bu gücünün büyüklüğü işleyişiyle+ görülür; 20 O bu gücü Mesih için de kullanıp onu ölüyken diriltti+ ve göklerde+ sağına+ oturtarak, 21 yalnız bu ortamda+ değil gelecekteki ortamda+ da her yönetimin, otoritenin, iktidarın, hâkimiyetin ve her ismin+ çok üstünde olan bir konuma getirdi.+ 22 Ayrıca her şeyi ayakları altına sererek onun yetkisine verdi+ ve cemaatin yararı için kendisini her şeyin başı yaptı.+ 23 O cemaat ki Mesih’in bedenidir,+ Mesih’le doludur ve Mesih her şeyi+ tamamlayandır.+
2 Ayrıca, suçlarınız ve günahlarınızla ölmüş durumdayken, sizi Tanrı’nın yaşama döndürdüğünü+ unutmayın. 2 Bir zamanlar o suç ve günahlar içinde, bu dünyanın ortamına uygun bir yol+ tutmuştunuz. Havanın etkili gücünü denetiminde bulunduran hükümdara+ ve itaatsiz kimseler*+ üzerinde şimdi de etkili olan ruha+ göre yürüyordunuz. 3 Evet, hepimiz bir zamanlar o itaatsizler arasındaydık;+ bedenimizin+ ve zihnimizin isteklerine uyarak beden arzularına göre davranmıştık ve doğal olarak diğerleri gibi gazabı hak eden+ çocuklardık. 4 Fakat, merhameti bol olan+ Tanrı, büyük sevgisinden ötürü+ 5 bizi, suçlarımızla ölmüş durumdayken+ Mesih’le birlikte olmak üzere hayata döndürdü (yani lütufla kurtuldunuz)+ 6 ve Mesih İsa’yla birlik içinde olan bizleri onunla birlikte diriltip+ göğe ait konumlara yerleştirdi.+ 7 Şöyle ki, Mesih İsa’yla birlik içinde olan+ bizlere büyük bir cömertlikle gösterdiği lütfun eşsiz zenginliği,+ gelecek+ ortamlarda kanıtlarıyla ortaya konabilsin.
8 Gerçekten de, bu lütuf sayesinde, imanınızdan ötürü kurtuldunuz;+ ancak bunu kendiniz elde etmediniz,+ onu size armağan eden+ Tanrı’ya borçlusunuz. 9 Evet, kimseye övünme nedeni olmasın diye,+ kurtuluşunuz işlere bağlı değildir.+ 10 Çünkü biz O’nun eseriyiz,+ Mesih İsa’yla birlik içinde olduğumuzdan+ Tanrı’nın bizim için önceden+ hazırladığı iyi işlerde+ çalışabilelim diye O’nun tarafından yaratıldık.+
11 O halde şunu unutmayın, bedensel açıdan bakıldığında sizler daha önce, insanlarca “sünnet” edilenlerin+ “sünnetsiz” dediği, milletlerden kişilerdiniz.+ 12 O zamanlar Mesihsiz,+ İsrail toplumuna uzak+ ve vaatle bağlantılı ahitlere+ yabancıydınız; dünyada ümitsiz+ ve Tanrısızdınız.+ 13 Fakat bir zamanlar uzakta olan sizler, şimdi Mesih İsa yolunda olduğunuzdan, onun kanı aracılığıyla+ yakınlaştırıldınız. 14 Çünkü o bize barış getirendir;+ iki grubu+ birbirinden ayıran+ duvarı yıkarak+ onları birleştirendir.+ 15 O, her iki toplumdan+ kendisinde tek bir yeni insan+ yaratabilmek ve barışı sağlayabilmek üzere kendi bedeni yoluyla,+ düşmanlığı,+ emirlerden ve onlara dayanan hükümlerden oluşan Kanunu+ ortadan kaldırdı; 16 yani, kendi ölümüyle düşmanlığı+ öldürdü ve böylece işkence+ direği aracılığıyla her iki toplumu tek bir beden halinde+ Tanrı’yla tam olarak barıştırabildi.+ 17 Ayrıca gelip barış müjdesini+ hem uzakta olan sizlere, hem de yakındakilere bildirdi.+ 18 Böylece, her iki toplumun bireyleri+ olan bizler, onun sayesinde Babaya aynı ruhla+ yaklaşma+ olanağı bulduk.
19 O halde, siz artık ne yabancısınız+ ne de gurbettesiniz;+ kutsal kişilerle+ vatandaşsınız+ ve Tanrı’nın ev halkındansınız.+ 20 Elçiler+ ve peygamberler+ temeli üzerine kurulan+ bir yapısınız; temel köşe taşı ise Mesih İsa’nın kendisidir.+ 21 Tüm yapı uyum içinde onunla bütünleşerek,+ Yehova* için kutsal bir mabet+ olmak üzere yükseliyor. 22 Böylece hepiniz, onunla birlik içinde+ büyüyor ve Tanrı’nın ruhuyla oturacağı bir mekân haline getiriliyorsunuz.+
3 Bu nedenle ben Pavlus, Mesih İsa uğrunda, diğer milletlerden olan sizler için+ tutukluyum.+ 2 Tanrı’nın lütfuyla ilgili kâhyalık görevinin,+ sizin yararınıza bana verildiğini kuşkusuz duymuşsunuzdur. 3 Daha önce kısaca değindiğim gibi kutsal sır bana vahiy yoluyla bildirildi.+ 4 Dolayısıyla, bu sözleri okurken Mesih’in kutsal sırrı+ hakkında sahip olduğum anlayışı+ fark edebilirsiniz. 5 O sır,+ önceki nesillerde insanoğullarına bildirilmemiş, ancak şimdi ruh aracılığıyla Kendi kutsal elçilerine ve peygamberlerine+ açıklanmıştır.+ 6 Buna göre, diğer milletlerden insanlar iyi haber yoluyla Mesih İsa’yla birlik içinde, ortak mirasçılar, aynı bedenin üyeleri+ ve vaatten+ bizimle beraber pay alanlar olacaklardır. 7 Ben de, Tanrı’nın gücünü kullanmasının bir sonucu olarak, aldığım lütuf armağanından ötürü+ bu sırrın hizmetçisi+ oldum.
8 Bu lütuf,+ kutsal kimselerin hepsinden de küçük+ olan bana verildi; şöyle ki, Mesih’in akıl almaz zenginliği+ hakkındaki iyi haberi diğer milletlere duyurayım+ 9 ve her şeyi yaratan+ Tanrı’da çağlar boyu gizli kalmış kutsal sırla+ ilgili işlerin nasıl düzenlenip yürütüldüğünü+ insanlara göstereyim. 10 Böylelikle şimdi Tanrı’nın çok yönlü hikmeti,+ gökteki konumlarında bulunan yönetimlere ve otoritelere+ cemaat yoluyla tanıtılabiliyor.+ 11 Bu, O’nun Efendimiz İsa Mesih’le bağlantılı olarak kararlaştırdığı çağların amacıyla uyumludur.+ 12 Biz onun sayesinde bu konuşma cesaretine sahibiz ve ona olan imanımızdan ötürü Tanrı’ya güvenle yaklaşabiliyoruz.+ 13 Uğrunuzda çektiğim sıkıntılar+ sizi sakın yıldırmasın, çünkü bunlar sizin için onurdur.
14 Bundan dolayı, gökte ve yerde her ailenin+ ismini borçlu olduğu+ 15 Babanın+ önünde diz çöküyorum.+ 16 O, yüceliğindeki zenginliğe+ göre, size ruhu aracılığıyla verdiği güçle,+ içinizdeki insanın+ güçlenmesini 17 ve imanınız sayesinde yüreklerinizin Mesih’in yaşadığı sevgi dolu bir mekân olmasını+ sağlasın; siz de bu sağlam temel üzerinde pekişmiş+ ve kökleşmiş+ olun ki, 18 tüm kutsal kişilerle birlikte genişliği, uzunluğu, yüksekliği ve derinliği+ tam anlamıyla kavrayıp,+ 19 Mesih’in bilgiden çok daha üstün olan sevgisinin+ ne olduğunu görecek duruma gelebilesiniz ve Tanrı’nın tüm verdiklerine dolu dolu+ sahip olabilesiniz.
20 Evet, bizde etkisini gösteren Kendi gücüyle,+ isteklerimizin ya da hayallerimizin kat kat fazlasını gerçekleştirebilen+ Tanrı, 21 Mesih İsa ve cemaat aracılığıyla nesiller boyu, sonsuza dek yüceltilsin.+ Amin.
4 Efendimizin uğrunda tutuklu+ bulunan biri olarak size yalvarırım, aldığınız davete+ yaraşır bir yaşam sürün.+ 2 Tam bir alçakgönüllülükle,+ yumuşak başlılıkla, tahammülle,+ birbirinize sevgiden dolayı katlanarak,+ 3 barışın birleştirici bağı içinde, ruhun sağladığı birliği+ korumaya içtenlikle çaba gösterin. 4 Beden bir+ ve ruh birdir;+ aldığınız davetin içerdiği ümit+ de birdir. 5 Aynı şekilde, Efendi bir,+ iman bir+ ve vaftiz+ birdir. 6 Hepsinin üzerinde olan, hepsi aracılığıyla iş yapan ve hepsinin içinde olan, hepsinin Babası, Tanrı birdir.+
7 Şimdi, lütuf+ armağanını Mesih’in dağıttığı ölçüde her birimiz aldık.+ 8 Bu yüzden şöyle deniyor: “Yukarılara çıktığında tutsakları da alıp götürdü ve hediye olarak insanlar verdi.”+ 9 Demek ki o aşağılara,+ yeryüzüne inmiştir; yoksa neden “çıktığında”+ ifadesini kullansın? 10 Dolayısıyla, her şeyi tamamlayabilmek+ üzere, hem inen hem de göklerin en üstüne+ çıkan+ aynı kişidir.
11 Böylece de, kimini elçi,+ kimini peygamber,+ kimini incil vaizi,+ kimini de çoban ve öğretmen+ olarak verdi. 12 Hepimiz imanda ve Tanrı’nın Oğlu hakkındaki tam bilgide birleşip yetişkin+ insan durumuna, tam Mesih’in boyuna erişinceye+ dek, 13 Mesih’in bedeninin gelişmesi+ ve kutsal olanların vaizlik hizmeti için uygun duruma getirilmesi+ amacıyla bunu yaptı. 14 Şöyle ki, artık küçük çocuklar olmayalım ve insanların hilelerine,+ yalanlar düzmekteki ustalıklarına kapılarak, her öğreti rüzgârıyla oraya buraya sürüklenip+ dalgalarla savrulmayalım.+ 15 Bunun yerine, doğru sözlü+ olalım ve sevgiyle, baş+ olan Mesih’in önderliğinde her yönden olgunluğa doğru gelişelim.+ 16 Onun sayesinde tüm beden+ sevgiyle gelişip büyümek için üzerine düşeni yapar; eklemlerin yardımıyla bedenin bütün kısımları kaynaşmıştır ve her biri belli bir işlev görerek işbirliği içinde hareket eder.+
17 Dolayısıyla, size Efendimizin önünde söylüyorum, artık kendi boş düşüncelerine+ göre yaşayan milletlerin yolundan gitmeyin.+ 18 Onlar bilgisizliği+ seçtiklerinden ve yürekleri nasırlaşmış+ olduğundan zihnen karanlıkta+ olup Tanrı’nın sunduğu yaşama yabancılaşmışlardır.+ 19 Her türlü ahlak duygusunu yitirip,+ doyumsuzca+ her tür pisliği+ yapmak üzere edepsizliğe*+ dalmışlardır.
20 Oysa Mesih hakkında öğrendikleriniz böyle değildir.+ 21 Eğer, İsa’yı dinlediniz ve hakikati+ tam onun öğrettiği gibi öğrendinizse+ bilirsiniz ki, 22 önceki yaşam tarzınıza uyan ve kendi aldatıcı arzularıyla+ giderek kirlenip bozulan+ eski kişiliği üzerinizden atmalısınız;+ 23 zihinsel eğiliminizi yenilemelisiniz,+ 24 gerçek doğruluk+ ve vefaya uyan, Tanrı’nın isteğine göre yaratılmış+ yeni kişiliği+ giymelisiniz.+
25 Artık yalanı bıraktığınıza+ göre birbirinize doğruyu söyleyin,+ çünkü hepimiz bir bedenin üyeleri olarak birbirimize aitiz.+ 26 Öfkelenseniz de günah işlemeyin;+ öfkeniz gün batmadan dinsin.+ 27 İblis’e meydan vermeyin.+ 28 Hırsızlık yapan artık hırsızlığı bıraksın,+ elleriyle emek verip dürüstçe çalışsın,+ böylece ihtiyacı olana verebileceği bir şeyi olsun.+ 29 Ağzınızdan hiçbir kötü söz çıkmasın,+ fakat ihtiyaca göre yapıcı sözler söyleyin, böylece işitenler yarar görsün.+ 30 Ayrıca, Tanrı’nın kutsal ruhunu kederlendirmeyin;+ sizler fidyeyle kurtulacağınız+ o gün için mühürlendiniz.+
31 Her kötülükle+ birlikte kindarlık,+ öfke, gazap, bağırıp çağırma ve sövme+ sizden tümüyle uzak olsun. 32 Birbirinize karşı iyi+ ve şefkatli+ davranın; Tanrı sizi Mesih aracılığıyla gönülden bağışladığı gibi, siz de birbirinizi gönülden bağışlayın.+
5 Dolayısıyla, sevgili çocukları olarak Tanrı’ya benzemeye+ çalışın 2 ve tıpkı Mesih gibi sevgi yolunda yürüyün;+ o sizi sevdi+ ve sizin için kendisini Tanrı’ya hoş kokulu+ bir sunu ve kurban olarak verdi.+
3 Kutsal kimselere yaraşır şekilde,+ aranızda cinsel ahlaksızlığın,*+ hiçbir pisliğin ve açgözlülüğün+ sözü bile edilmesin;+ 4 utanç verici davranışlar,+ aptalca konuşmalar ya da açık saçık+ şakalar gibi yakışıksız şeyler de olmasın, bunun yerine şükürler edilsin.+ 5 Çünkü şunu biliyorsunuz ve çok iyi farkındasınız ki, cinsel ahlaksızlık yapan,+ kirli davranışlarda bulunan ya da açgözlü+ tutumuyla aslında putperestlik eden hiç kimsenin Tanrı’nın ve Mesih’in krallığında mirası yoktur.+
6 Kimse sizi boş sözlerle aldatmasın;+ çünkü itaatsiz kimseler,*+ saydığım bu davranışlar nedeniyle Tanrı’nın gazabına uğrayacaklar. 7 Bu yüzden onlarla hiçbir ortak şeyiniz olmasın.+ 8 Çünkü bir zamanlar siz de karanlıktınız;+ şimdiyse Efendimizden ötürü ışıksınız.+ Işığın çocukları olarak yolunuza devam edin. 9 Çünkü ışığın meyvesi her tür iyilik, doğruluk ve hakikattir.+ 10 Her durumda Rabbi neyin hoşnut ettiğini saptayın.+ 11 Onların karanlığa özgü+ verimsiz işlerine artık katılmayın;+ tam tersine, bunların yanlışlığını ortaya koyun,+ 12 çünkü onların gizlice yaptığı şeyler ağza alınmayacak kadar ayıptır.+ 13 Yanlışlığı gösterilen+ her şey ışıkla ortaya çıkarılmıştır, böylece ortaya çıkarılan+ her şey ışık olmuştur. 14 Bunun için şöyle deniyor: “Sen, ey uyuyan! Uyan,+ ölümden diril,+ Mesih senin üzerine ışık saçacak.”+
15 O halde akılsız insanlar gibi değil akıllı insanlar gibi yürüdüğünüz yola çok dikkat edin;+ 16 zamanı en iyi şekilde değerlendirin,*+ çünkü kötü günlerdeyiz.+ 17 Bunu bilerek, mantıksız davranmayı bırakın, Yehova’nın isteğinin+ her zaman bilincinde olun.+ 18 Aynı şekilde, şarapla sarhoş olmayın+ (çünkü insanı dizginsizliğe götürür)+ fakat ruhla dolu olun.+ 19 Bunun için de, birbirinize mezmurlar,+ Tanrı için övgüler+ ve ilahiler söyleyin. Yüreğinizde Yehova’ya ezgiler+ ve ilahiler okuyun.+ 20 Efendimiz İsa Mesih’in adıyla Tanrımıza, Babamıza her zaman her şey için şükürler sunun.+
21 Her biriniz içindeki Mesih korkusuyla diğerine istekle boyun eğsin.+ 22 Kadınlar Efendimize boyun eğer gibi kocalarına istekle boyun eğsinler.+ 23 Çünkü Mesih nasıl kurtarıcısı olduğu bedenin, cemaatin başıysa,+ koca da karısının başıdır.+ 24 Evet, cemaat Mesih’e boyun eğdiği gibi, kadınlar da her konuda kocalarına istekle boyun eğsinler.+ 25 Kocalar, karılarınızı her zaman sevin;+ Mesih de cemaati böyle sevdi ve kendisini onun uğruna teslim etti+ ki, 26 onu söz aracılığıyla+ yıkayıp temizleyerek kutsal duruma getirsin+ 27 ve kendi karşısına herhangi bir leke, kırışıklık ya da kusur olmaksızın, tüm güzelliğiyle,+ kutsal ve kusursuz+ durumda çıkmasını sağlasın.
28 Böylece, kocalar karılarını her zaman kendi bedenleri gibi sevmelidirler. Karısını seven kendisini sever. 29 Aslında kimse kendi bedeninden nefret etmez, tersine, onu besler ve ona çok değer verir.+ Mesih de cemaate böyle davranır, 30 çünkü biz onun bedeninin uzuvlarıyız.+ 31 “Bunun için insan annesini ve babasını bırakacak, karısına bağlanacak ve ikisi tek beden olacaklar.”+ 32 Bu kutsal sır+ büyüktür. Tabii, şu anda Mesih ve cemaatten söz ediyorum.+ 33 Ancak her biriniz karısını kendisi gibi sevsin;+ kadın da kocasına derin saygı duysun.+
6 Çocuklar, Rabbin isteğine uygun olarak+ ana babanızın sözünü dinleyin;+ çünkü doğru+ olan budur. 2 “Annene ve babana saygılı ol”+ emri, bir vaat içeren+ ilk emirdir. 3 “Böylece işin iyi gider ve yeryüzünde uzun ömürlü olursun.”+ 4 Babalar, siz de çocuklarınızı çileden çıkarmayın;+ onlara Yehova’nın yol gösteren düşünüşünü aşılayarak,+ O’nun terbiyesiyle+ yetiştirin.+
5 Siz köleler, insan olan efendilerinize Mesih’e itaat eder gibi, korkuyla titreyerek,+ tüm içtenliğinizle itaat edin.+ 6 Bunu insanlara yaranmak isteyenler gibi göz boyayarak değil,+ Mesih’in köleleri olarak, Tanrı’nın isteğini tüm benliğinizle+ yerine getirerek yapın. 7 İnsanlara değil Yehova’ya hizmet eder gibi,+ candan çalışan köleler olun. 8 Biliyorsunuz, ister köle, ister özgür olun,+ her biriniz ne iyilik yaparsanız karşılığını Yehova’dan alacaksınız.+ 9 Efendiler, siz de kölelerinizi tehdit etmekten vazgeçerek+ onlara her zaman böyle davranın, çünkü hem onların hem de sizin Efendinizin+ gökte olduğunu ve hiçbir şekilde ayrım yapmadığını+ biliyorsunuz.
10 Son olarak şunu da söyleyeyim, Rable ve O’nun gücünün büyüklüğüyle+ kuvvet bulun.+ 11 İblis’in sinsi oyunları karşısında sarsılmadan durabilmek+ için Tanrı’nın verdiği tüm silah donanımını+ kuşanın. 12 Çünkü mücadelemiz*+ etten kemikten* insanlarla değil, gökteki kötü ruhlardan+ oluşan kuvvetlerle, yönetimlerle,+ otoritelerle,+ bu karanlığın dünya hükümdarlarıyladır.+ 13 Bu nedenle, kötü günde dirençli olmak ve her şeyi tam olarak yaptıktan sonra sarsılmadan durabilmek+ için, Tanrı’nın sağladığı tüm silah donanımını+ kuşanın.
14 O halde, belinize hakikat+ kuşağını sarmış,+ göğsünüze doğruluk zırhını giymiş+ 15 ve ayaklarınızı+ barış müjdesini götürmeye hazırlamış+ olarak dimdik durun. 16 Hepsinin üzerine de, kötünün tüm ateşli oklarını söndürebilecek+ büyük iman kalkanını+ elinize alın. 17 Ayrıca, kurtuluş miğferini+ ve ruhun+ kılıcını,+ yani Tanrı’nın sözünü+ alın, 18 bir yandan da her tür dua+ ve yakarışla, her fırsatta ruhla dua etmeyi+ sürdürün. Bu amaçla da, tam bir sebatla ve tüm kutsal kişiler uğrundaki yalvarışlarla uyanık kalın. 19 Benim için de dua edin ki, iyi haberin kutsal sırrını bildirmek+ üzere ağzımı açtığımda bana gereği gibi+ ve cesaretle konuşma gücü+ verilsin. 20 Ben bu iyi haber uğrunda zincire vurulmuş bir krallık elçisi+ olarak hizmet ediyorum, dua edin de onun hakkında gerektiği gibi cesaretle konuşabileyim.+
21 Durumumu ve ne yaptığımı bilesiniz diye, Efendimizin yolunda sadık bir hizmetçi ve sevgili bir kardeş olan Tihikos+ size her şeyi anlatacak.+ 22 Onu size göndermekteki amacım, bizimle ilgili şeyleri öğrenmeniz ve onun sayesinde yüreklerinizin teselli bulmasıdır.+
23 Babamız Tanrı’dan ve Efendimiz İsa Mesih’ten kardeşlere iman, sevgi ve barış diliyorum. 24 Efendimiz İsa Mesih’e sonsuz bir sevgiyle bağlanan herkes lütuf+ görsün.
[Dipnotlar]
Ef 2:2 Sözcük anlamıyla, “itaatsizlik çocukları”
Ef 4:19 Galatyalılar 5:19’daki dipnota bakın
Ef 5:6 Sözcük anlamıyla, “itaatsizlik çocukları”
Ef 5:16 Ya da “fırsatı satın alın”
Ef 6:12 Sözcük anlamıyla, “güreşimiz”
Ef 6:12 Sözcük anlamıyla, “et ve kandan”