Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türk İşaret Dili
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt 2. Petrus 1:1-3:18
  • 2. Petrus

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • 2. Petrus
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi
2. Petrus

Petrus’un İkinci Mektubu

1 İsa Mesih’in hizmetkârı+ ve elçisi+ Simun Petrus’tan, Tanrımızın ve kurtarıcımız İsa Mesih’in+ doğruluğu+ sayesinde bizimkine eşit bir ayrıcalıkla+ imana erişmiş olanlara,

2 Tanrımızla ve Efendimiz İsa Mesih’le ilgili edindiğiniz tam bilgi+ sayesinde, sahip olduğunuz lütuf ve barış daha da artsın.+ 3 Çünkü, yüceliğini+ ve erdemini göstererek bizi davet eden+ hakkında edindiğimiz tam bilgi sayesinde, Tanrı’ya bağlılık+ ve yaşamla+ ilgili her şey bize Tanrısal güç tarafından bağışlanmıştır. 4 O, yüceliği ve erdemiyle karşılıksız olarak çok büyük ve değerli vaatlerde+ bulundu. Öyle ki, bunlar sayesinde bu dünyada+ ihtirasın yol açtığı yozlaşmadan uzak kalıp, tanrısallık+ niteliğinden+ pay alabilirsiniz.

5 Evet, siz de buna karşılık, bütün gayretinizi ortaya koyarak,+ imanınıza erdemi,+ erdeminize bilgiyi,+ 6 bilginize özdenetimi, özdenetiminize+ tahammülü, tahammülünüze Tanrı’ya bağlılığı,+ 7 Tanrı’ya bağlılığınıza kardeş sevgisini, kardeş sevginize sevgiyi+ katın. 8 Çünkü bu nitelikler sizde olur ve bol bol artarsa, Efendimiz İsa Mesih hakkındaki tam bilgiyi uygulamakta faaliyetsiz ya da verimsiz+ olmazsınız.

9 Çünkü bu niteliklere sahip olmayan biri kördür, gözlerini ışığa kapatmıştır+ ve geçmişteki günahlarından temizlendiğini+ unutmuştur.+ 10 Bunun için kardeşlerim, sizinle ilgili daveti+ ve seçimi+ kesinleştirmek üzere daha büyük bir gayretle, elinizden geleni yapın; çünkü bunları yapmaya devam ederseniz asla başarısızlığa uğramazsınız.+ 11 Ayrıca, Efendimiz ve kurtarıcımız İsa Mesih’in+ sonsuz+ krallığına girme+ onuru size bağışlanır.

12 Dolayısıyla, bu şeyleri bilmenize ve sahip olduğunuz hakikat+ inancında kararlı olmanıza rağmen, bunları size her zaman hatırlatmaya+ hazır olacağım.+ 13 Bir insan olarak yaşadığım*+ sürece, hatırlatmalarla sizi canlandırmayı+ doğru buluyorum. 14 Çünkü, Efendimiz İsa Mesih’in bana gösterdiği gibi+ yakında insan olarak varlığımın son bulacağını*+ biliyorum. 15 Dolayısıyla, ben aranızdan ayrıldıktan+ sonra da bunları hatırlayabilmeniz için her zaman elimden geleni yapacağım.

16 Biz size Efendimiz İsa Mesih’in gücünü ve hazır bulunuşunu+ kurnazca uydurulmuş masallara+ dayanarak bildirmedik, çünkü onun ihtişamına kendi gözlerimizle tanık olmuştuk.+ 17 Kendisine o muhteşem ışıktan, “Bu Benim sevgili oğlumdur, ondan memnunum”+ sözleri geldiğinde, Babamız Tanrı tarafından onurlandırılıp yüceltildi.+ 18 Evet, onunla birlikte kutsal dağdayken,+ gökten gelen bu sözleri biz de duyduk.+

19 Sonuç olarak, daha kesin+ bir peygamberlik sözüne+ sahip olduk. Sizler de, gün ağarıp sabah yıldızı+ doğuncaya dek, karanlık yerde, yüreklerinizde ışık saçan bir kandil+ gibi olan bu söze dikkat etmekle iyi yapıyorsunuz. 20 Her şeyden önce şunu biliyorsunuz ki, Kutsal Yazılardaki hiçbir peygamberlik sözü kişisel yorum değildir.+ 21 Çünkü peygamberlik sözü hiçbir zaman insan iradesiyle ortaya çıkmamıştır;+ insanlar kutsal ruhun yönlendirmesiyle,+ Tanrı’dan aldıklarını aktarmışlardır.+

2 Ancak, İsrail halkının arasında sahte peygamberler bulunduğu gibi, sizin aranızda da sahte öğretmenler olacaktır.+ Bunlar, içeri gizlice yıkıcı mezhepler sokacaklar ve kendilerini satın almış+ Efendilerini bile inkâr ederek başlarına ani bir yıkım getireceklerdir. 2 Ayrıca, birçokları onların edepsiz davranışlarını*+ izleyecek+ ve bunlar yüzünden hakikat yolu kötülenecektir.+ 3 Aynı zamanda sizi hileli sözlerle,+ açgözlülükle sömürecekler. Fakat onlar için çok eskiden+ verilmiş olan hükmün günü gecikmiyor ve yıkıma uğrayacakları gün uyuklamıyor.+

4 Çünkü şu kesindir ki, Tanrı günah işlemiş melekleri+ cezadan esirgemeyip Tartaros’a*+ atarak, hüküm gününü beklemek üzere zifiri karanlık çukurlarda bırakmıştır.+ 5 Tanrı’dan korkmayan bir insanlık dünyasının başına tufan getirdiğinde,+ o eski dünyayı+ cezadan esirgemeyip, doğruluk habercisi+ Nuh’u diğer yedi kişiyle+ birlikte korumuştur. 6 Ayrıca, Sodom ve Gomorra şehirlerini küle çevirerek onları mahkûm etmiş+ ve böylece Tanrı’dan korkmayan kimselere, başlarına gelecek şeyler konusunda bir örnek bırakmıştır.+ 7 Tanrı, kanun tanımayan insanların edepsiz davranışları+ yüzünden büyük keder duyan, doğru insan Lût’u+ da kurtarmıştır. 8 Çünkü, doğruluktan ayrılmayan bu adam, her gün onların arasındayken gördükleri ve duyduklarından, onların kanunsuz işlerinden ötürü, kendine eziyet ederdi. 9 Yehova,* Kendisine bağlı insanları geçirdikleri sınavlardan nasıl kurtaracağını,+ doğruluktan uzak insanları ise yok etmek için hüküm gününe dek nasıl alıkoyacağını+ bilir; 10 özellikle de, başkalarını kirletme arzusuyla beden peşinde koşanları+ ve otoriteyi hor görenleri.+

Bu küstahlar ve kendini beğenmişler, Tanrı’nın onurlandırdığı kişiler hakkında korkmadan aşağılayıcı şekilde konuşurlar.+ 11 Oysa, güç ve kudret bakımından daha üstün olan melekler bile, Yehova’ya saygılarından ötürü+ onları aşağılayıcı sözlerle+ suçlamazlar. 12 Fakat bunlar, yakalanıp yok edilmek üzere doğmuş olan akıldan yoksun hayvanlar gibi, bilgisiz oldukları konulardaki aşağılayıcı konuşmalarıyla,+ yıkıma giden yollarında yok olacaklar; 13 kötülüklerinin karşılığı,+ kendilerine verdikleri zarar olacak.+

Gündüzleri sefa sürmek onlar için zevktir.+ Sizinle birlikte katıldıkları ziyafetlerde, aldatıcı öğretilerini yaymaktan büyük keyif alan birer leke ve yüzkarasıdırlar.+ 14 Onların zina arzusuyla dolu ve günaha doymayan+ bakışları+ vardır; kararsız kimseleri* ayartırlar. Yürekleri ihtiras yolunda ustalaşmıştır;+ lanetli çocuklardır.+ 15 Onlar doğru yolu bırakarak saptırılmışlardır. Kötülüğüne karşılık ödül alma sevdasına kapılan+ Beor oğlu Balam’ın+ yolundan gitmişlerdir. 16 Balam doğruluğa aykırı davranışından+ dolayı azarlanmıştı. Konuşamayan bir yük hayvanı insan sesiyle konuşmuş+ ve peygamberin çılgınca davranışını engellemişti.+

17 Onlar, susuz pınarlar+ ve kasırgayla sürüklenen sislerdir; onları zifiri karanlık beklemektedir.+ 18 Çünkü hiçbir yararı olmayan büyük sözler söylerler; ve beden arzularını,+ edepsiz alışkanlıkları kullanarak, yanlış yoldaki insanların elinden yeni yeni kurtulanları+ da ayartırlar.+ 19 Onlara özgürlük+ vaat ederler, oysa kendileri yozluğun kölesidir.+ Çünkü karşısındakine yenilen kimse onun kölesi olur.+ 20 Eğer, Efendimiz ve kurtarıcımız İsa Mesih hakkındaki tam bilgiyle bu dünyanın kirletici şeylerinden kurtulduktan sonra,+ yine bu işlere bulaşıp yenilirlerse,+ elbette ki son durumları ilk durumlarından beter olur.+ 21 Çünkü, doğruluk yolunu tam olarak öğrendikten sonra, kendilerine iletilen kutsal emirden yüz çevirmektense,+ bu yolu bilmemeleri onlar için daha iyi olurdu.+ 22 Onların başına gelen, şu özdeyişin doğruluğunu gösterir: “Köpek+ kendi kusmuğuna, yıkanmış domuz da çamurda yuvarlanmaya döndü.”+

3 Sevgili kardeşlerim, şimdi bu size yazdığım ikinci mektup. İlk mektubumda+ yaptığım gibi bunda da, net düşünebilmeniz için hatırlatmalarla+ zihninizi harekete geçirmek istiyorum; 2 öyle ki, hem kutsal peygamberlerin+ önceden söylediklerini, hem de aranızdaki elçiler aracılığıyla Efendimiz ve kurtarıcımızın ilettiği emri hatırlayasınız.+ 3 Çünkü öncelikle şunu bilirsiniz ki, son günlerde+ alaylı sözler söyleyen ve kendi arzularına göre davranan+ alaycılar+ çıkacak, 4 şöyle diyecekler:+ “Onun vaat edilen hazır bulunuşu nerede kaldı?+ Bakın, atalarımızın ölüm uykusuna daldığı günlerden beri, yaratılışın başlangıcından bu yana her şey olduğu gibi sürüp gidiyor.”+

5 Onlar şu gerçeği bile bile göz ardı ediyorlar: Eskiden beri gökler+ ve Tanrı’nın emriyle* suların ortasında+ olan ve sulardan yükselerek+ pekişmiş şekilde duran bir yer vardı. 6 Ve o zamanın dünyası sular altında kaldığında bunlarla yıkıma uğramıştı.+ 7 Aynı emirle, şu anki gökler+ ve yer+ de ateş+ için saklanıyor; Tanrı’dan korkmayan insanların+ yok edileceği hüküm gününe+ dek alıkonuyor.

8 Ancak sevgili kardeşlerim, şu gerçeği gözden kaçırmayın: Yehova’nın gözünde bir gün bin yıl, bin yıl da bir gün gibidir.+ 9 Bazılarının gecikme sandığı gibi, Yehova vaadini yerine getirmekte gecikmez;+ aslında O hiç kimsenin yok olmasını istemediğinden ve herkesin tövbe etmesini istediğinden, sizin için sabrediyor.+ 10 Ancak, Yehova’nın günü+ hırsız+ gibi gelecek. O gün gökler büyük bir uğultuyla+ silinip gidecek,+ fakat göğün ve yerin yapıtaşları şiddetle ısınarak dağılacaklar;+ yer+ ve orada yapılanlar ortaya serilecek.+

11 Bütün bu şeyler böyle dağılıp gideceğinden, kutsal davranışlar ve Tanrı’ya bağlılık yansıtan işler açısından ne gibi kişiler olmanız gerektiğini bilin. 12 Ve Yehova’nın gününü*+ aklınızdan hiç çıkarmadan bekleyin;+ çünkü o gün gökler yanarak dağılacak+ ve yapıtaşları şiddetli sıcakla eriyip gidecek! 13 Fakat biz O’nun vaadine dayanarak, yeni gökler+ ve yeni bir yer+ bekliyoruz; onlar doğruluğun barınağı olacaktır.+

14 O halde sevgili kardeşlerim, mademki bu şeyleri bekliyorsunuz, sonuçta O’nun sizi lekesiz,+ kusursuz ve barış içinde bulması için elinizden geleni yapın.+ 15 Ayrıca, Rabbimizin sabrını bir kurtuluş fırsatı olarak görün; nitekim sevgili kardeşimiz Pavlus da kendine verilen hikmetle+ size aynı şeyi yazmış+ 16 ve bütün mektuplarında olduğu gibi bu konulardan söz etmiştir. Ancak o mektuplarda zor anlaşılan bazı şeyler vardır ki, bilgisiz ve kararsız kimseler, Kutsal Yazıların diğer kısımları+ gibi bunları da çarpıtarak kendi yıkımlarını hazırlarlar.

17 Dolayısıyla sevgili kardeşlerim, bunu önceden bilerek,+ kanun tanımayan insanların hilelerine kapılıp kararlılığınızı bozmamak üzere tetikte olun.+ 18 Efendimiz, kurtarıcımız İsa Mesih’in+ lütfu ve bilgisi açısından gelişmeye de devam edin. Şimdi ve sonsuza dek yücelik onun olsun!+

[Dipnotlar]

2Pe 1:13 Sözcük anlamıyla, “Bu çadırda kaldığım”

2Pe 1:14 Sözcük anlamıyla, “çadırımın söküleceğini”

2Pe 2:2 Galatyalılar 5:19’daki dipnota bakın.

2Pe 2:4 Nuh’un zamanında Tanrı’ya itaatsiz olan meleklerin atıldığı, hapishaneye benzer alçaltılmış durum.

2Pe 2:9 Ek 1’e bakın.

2Pe 2:14 Sözcük anlamıyla, “canları”; Ek 3’e bakın.

2Pe 3:5 Sözcük anlamıyla, “sözüyle”; 7. ayet için de geçerli.

2Pe 3:12 Sözcük anlamıyla, “Yehova’nın gününün gelişi [parousia].” Etkisi hissedilecek bütün bir döneme atfeder. Ek 16’ya bakın.

    Türk İşaret Dili Yayınları (2007-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türk İşaret Dili
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş