Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g96 Mart s. 8-10
  • Gelecekte Gerçekten Neler Olacak?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Gelecekte Gerçekten Neler Olacak?
  • Uyanış!—1996
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Boşa Çıkanlar
  • Uzayda Koloni Kurmak mı?
  • İnsanlık Ailesinin Geleceği
  • Gerçek Bilimsel Keşif
  • Günümüzün Bilimkurgusuna Bir Bakış
    Uyanış!—1996
  • Bilimkurgu—Artan Popülerliği
    Uyanış!—1996
  • İman ve Geleceğiniz
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Uzay Araştırmaları Gelecekte Neler Olabilir?
    Uyanış!—1993
Daha Fazla
Uyanış!—1996
g96 Mart s. 8-10

Gelecekte Gerçekten Neler Olacak?

BİLİMKURGU hayranlarının birçoğu öğrenmeye açık bir zihne sahip, ayrıca insan toplumunda bir değişikliğin olmasını isteyen ve geleceğe fazlasıyla ilgi duyan kişilerdir. Mukaddes Kitap ilerisiyle ilgili çok şey söyler, fakat onun insanlığın geleceği hakkındaki görüşüyle bilimkurgu yazarlarının tahminleri arasında uzaktan ya da yakından hiçbir benzerlik yoktur.

Bilimkurgu, geleceğin nasıl olacağı konusunda birçok seçenek sunuyor. Siz yaşamınızı bu seçeneklerden herhangi birine bağlar mıydınız? Seçiminizi neye göre yapardınız? Bu senaryoların veya olayların izleyeceği akışla ilgili düşünülenlerin hepsi birden doğru olamaz. Aslında tümü de varsayımlar, başka sözlerle kurgu içerdiğine göre, onlardan biri için bile güvenle hakikattir, diyebilir misiniz? Aslında, hiçbirinin hakikat olmaması daha büyük bir olasılıktır.

Boşa Çıkanlar

Daha şimdiden birçok bilimkurgu senaryosu boşa çıkmaktadır. Nasıl? Bu senaryolardan bilimin yeryüzünde daha iyi bir uygarlığa yol açabileceğini konu alanlar gerçekleşmiyor. Bugünün gerçeği daha iyi bir uygarlıktan çok uzaktır, hatta bunun tam tersidir. Alman yazar Karl Michael Armer şöyle diyor: “Gelecek bizi alt etti.” Bu yazar, “küre çapında nükleer ölüm tehditleri, çevre felaketleri, açlık, yoksulluk, enerji kıtlığı, [ve] devlet destekli terörizme” işaret ediyor.

Başka sözlerle, yerkürenin ve insanlık ailesinin geleceği, birçok bilimkurgu öyküsünde anlatılanların gerçekleşmesi yönünde gelişmiyor. Tam tersine, yeryüzündeki koşullar bozuldukça insanlık zıt yönde yol alıyor. Bilimsel veya teknolojik ilerlemelere rağmen, dünya çapında insan toplumu giderek daha fazla suç, şiddet, yoksulluk, etnik nefret ve aile çöküşüne tanık oluyor.

Bazı bilimsel girişimler insanın dertlerine büyük ölçüde katkıda bulunmuştur. Şu örnekleri düşünün: Hava, su ve besinlerin kimyasal maddelerle kirlenmesi; bir fabrikadaki kaza sonucunda zehirli gazın açığa çıkmasıyla oluşan ve 2.000 kişinin ölümüne, yaklaşık 200.000 kişinin yaralanmasına yol açan Bhopal’daki (Hindistan) felaket; çok sayıda ölümle ve geniş bir bölgede kanser ve başka sağlık sorunlarında artışla sonuçlanan, Çernobil (Ukrayna) nükleer santralındaki erimeyle bağlantılı sızıntı.

Uzayda Koloni Kurmak mı?

Gelecek hakkındaki birçok bilimkurgu öyküsü yaşamdaki dertlerden ve insanın yeryüzünde kurduğu düzenlerden kurtuluşu farklı bir şekilde sunuyor. Hayranlarını uzayda geçen kurgusal senaryolara götürüyor. Başka gezegenlerde ve evrenin başka yerlerinde koloni kurmak üzere gökadalar arası uzay gemileri kullanan insanlar sık işlenen konulardır. Bu, birçok kişide New York gazetesinin editörüne şunları yazan kişininkine benzer duygular uyandırıyor: “İnsanlığın geleceği uzay araştırmalarına bağlıdır.”

Gerçi, uzay araştırmaları yerkürenin yakınlarında uçuş yapan uzay mekikleriyle ve uzayda araştırma yapmak üzere fırlatılan aygıtlarla sürmektedir. Fakat uzayda yaşamakla ilgili ne denebilir? İnsanların uzayda daha uzun yolculuklar yapması üzerinde konuşuluyorsa da, diğer gökadalar şöyle dursun, şu anda ayda veya yakın gezegenlerden herhangi birinde koloni kurmak üzere ilkeleri saptanmış uygulanabilir bir çalışma planı bile yoktur. Gerçekten, insanların uzayda koloni kurma girişimlerinde bulunması yakın gelecek için gerçekçi bir seçenek değildir. Ayrıca, değişik ulusların şu an yürüttükleri uzay programları çok masraflı olduklarından ya kapsamı daraltılmakta ya da iptal edilmektedir.

Gerçek şu ki, insanlığın geleceği, sizin geleceğiniz, insanlar tarafından girişilen herhangi bir uzay serüvenine bağlı değildir. Sizin geleceğiniz burada, yeryüzündedir. Ve o gelecek, bilim adamları, devletler veya senaryo yazarları tarafından belirlenmeyecektir. Neden bu kadar emin olabiliriz?

Çünkü yeryüzünün geleceği, Yaratıcısı Yehova Tanrı tarafından belirlenecek. Hiçbir bilimkurgu senaryosu Mukaddes Kitapta sözü edilen vaatlerle rekabet edemez. Tanrı, insanlara ilettiği, ilham edilmiş Sözü olan bu kitapta bize insanlığın geleceğinin nasıl olacağını söylüyor. (II. Timoteos 3:16, 17; II. Petrus 1:20, 21) Neler söylüyor?

İnsanlık Ailesinin Geleceği

Tanrı’nın Sözü, Yaratıcı’nın amacının, İsa Mesih’in eli altındaki yeni bir hükümet aracılığıyla insan toplumunun baştan aşağı onarımdan geçirilmesi olduğunu açıkça göstermektedir. Mukaddes Kitapta, gökteki bu hükümet Tanrı’nın Krallığı olarak adlandırılmaktadır.—Matta 6:9, 10.

Gökteki bu Krallıkla ilgili Daniel 2:44’teki ilham edilmiş peygamberlik şu duyuruda bulunuyor: “[Günlerimizde var olan] o kıralların günlerinde göklerin Allahı ebediyen harap olmıyacak bir kırallık kuracak, ve onun hâkimiyeti başka bir kavma bırakılmıyacak; ancak [şimdiki] bu kırallıkların hepsini o parçalıyacak ve bitirecek, ve kendisi ebediyen duracak.”

Tanrı’nın etkili ve etkin kuvvetinin ilhamıyla, resul Petrus ayrıca Tanrı’nın Gökteki Krallığının yönetimi altında yeryüzündeki yaşamın nasıl olacağı hakkında şöyle yazdı: “[Tanrı’nın] vadine göre yeni gökler [Tanrı’nın gökteki Krallığı] ve yeni yer [o Krallık altındaki yeni bir insan toplumu] bekliyoruz; onlarda salâh (adalet) duracaktır.”—II. Petrus 3:13.

Tanrı’nın gökteki Krallığının yönetimi altında yeryüzünde yaşama imtiyazına sahip olanlar için yaşam nasıl olacak? Yaratıcı şöyle vaat ediyor: “[Tanrı] gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek; ve artık ölüm olmıyacak; ve artık matem ve ağlayış ve acı da olmıyacak; çünkü evelki şeyler geçtiler, dedi. Ve tahtta oturan dedi: İşte, her şeyi yeni yapıyorum. Ve: Yaz, çünkü bu sözler sadık ve hakikîdirler, dedi.”—Vahiy 21:4, 5.

Yaratıcı’nın vaat ettiği bu tür bir gelecek harikuladedir. Bilimkurgu yazarlarının ya da bilim adamlarının hazırladığı, içinde çoğu kez tuhaf, fantastik varlıklar ve ortamlar bulunan kurgusal senaryolardan tamamen farklıdır. İsa’nın hakiki takipçileri Tanrı’nın gelecek için verdiği kesin vaatlere iman ederler. Hatta, daha fazlasını yaparlar. Yaşamlarını bu vaatlere bağlarlar.

Bunu neden bu kadar güvenle yapabiliyorlar? Çünkü Tanrı’nın Sözünden, ‘Tanrı yalan söyleyemediği’ için bu ‘ümidin düş kırıklığına götürmeyeceğini’ biliyorlar. Hatta, “Allahın . . . . yalan söylemesi imkânsız”dır. (Titus 1:2; Romalılar 5:5; İbraniler 6:18) Tıpkı Tanrı’nın bir hizmetçisi olan Yeşu’nun uzun zaman önce söylediği gibi: “Allahınız RABBİN hakkınızda söylediği bütün iyi şeylerden hiç bir şey boşa çıkmadı; size hepsi oldu, ondan hiç bir şey boşa çıkmadı.”—Yeşu 23:14.

Bilimkurgunun büyük kısmı bu eski kötü sistemin ideolojilerini yansıtıyor. Nasıl? Bilimkurgu, birçok kişinin geleneksel otoriteyi reddettiği ve insanın kendi geleceğini belirleyebileceğine inandığı, aydınlanma diye adlandırılan bir dönemde başladı. Haklı olarak, birçok toplumsal sorundan dünyanın dinlerini sorumlu tuttular, fakat sonra Tanrı’nın varlığı ve amacı hakkındaki hakikati de bir kenara attılar. Gelişen olaylar yüzünden düş kırıklığına uğrayıp başka fikirler aradılar.

Oysa, ne kadar derinlemesine düşünülürse düşünülsün, insan fikirlerinin kapsamı sınırlıdır. Yaratıcımız şöyle diyor: “Gökler nasıl yerden yüksekse, yollarım sizin yollarınızdan, ve düşüncelerim sizin düşüncelerinizden öyle yüksektir.”—İşaya 55:9.

Gerçek Bilimsel Keşif

Tanrı’nın yeni dünyasında, insanlığın bilgiye olan doğal özleminin giderilmesinde gerçek anlamdaki bilimsel araştırmaların payı olacak. Senaryolar icat etmeye gerek kalmayacak, çünkü gerçek, insan zihnini etkisi altına alacak ve sağlıklı, hakikate uygun şekilde eğitecektir.

O zaman birçok kişi, kendisini ‘önünde büyük hakikat okyanusu hâlâ keşfedilmemiş olarak dururken . . . . deniz kenarında oynayan bir çocuğa’ benzeten ünlü bilim adamı Isaac Newton’un duygularını anlayacak. Kuşkusuz, Tanrı, yeni dünyasında, ardı ardına birçok heyecan verici keşif için sadık insanları yönlendirecektir.

Evet, o zaman bilimsel araştırma tamamen hakikate dayanacak, çünkü Yehova “hakikat Allahı”dır. O, bizi insanın yeryüzündeki çevresinden ve hayvanlar âleminden pek çok şey öğrenmek üzere isteklendiriyor. (Mezmur 31:5; Eyub 12:7-9) Hakikat Tanrısının yönlendirmesiyle yapılan dürüst bilimsel girişimler kesinlikle Tanrı’nın yeni sisteminin ilginç bir özelliği olacaktır. O zaman bütün buluşların, keşiflerin, insan yaşamıyla ve yaşam düzeyiyle ilgili harikulade ilerlemelerin onuru herhangi bir insana değil, evrenin Yaratıcısı Yehova Tanrı’ya verilecek.

Hızla yaklaşan o yeni dünyada, tüm itaatli insanlar sevgi dolu özeni ve yönlendirmesinden ötürü Tanrı’yı yüceltecek. O’na büyük bir sevinçle hizmet edip Vahiy 4:11’de tarif edildiği gibi söyleyecekler: “Ya Rabbimiz ve Allahımız, izzeti ve hürmeti ve kudreti almağa lâyıksın, çünkü bütün şeyleri sen yarattın, ve senin iradenle mevcut idiler, ve yaratıldılar.”

[Sayfa 9’daki resim]

İnsanlığın geleceği yeryüzündedir

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş