Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w82 1/2 s. 16-20
  • Vakfolmak—Kime? Neden?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Vakfolmak—Kime? Neden?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • “Senin İradeni Yapmak İçin, İşte Geldim”
  • Okuyucuların Soruları
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2003
  • Tanrı’nın Seçilmiş Milletinin Fertleri Olarak Doğanlar
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
  • Mesih İle İlgili Başka Sırların Açıklanması
    İnsanın İyiliği İçin Tanrı’nın Şimdi Zafere Ulaşan “Ebedi Maksadı”
  • Vaftizinizin Anlamı
    Tek Gerçek Tanrı’ya Tapının
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
w82 1/2 s. 16-20

Vakfolmak—Kime? Neden?

“Siz seçme nesil, mülûkâne kahinlik mukaddes millet [takdis ve tahsis edilmiş millet; vakfolmuş millet] has kavmsınız.”—I. Petrus 2:9, New Worlda Translation; The Jerusalem Bible; The New English Bible.

1, 2. (a) Abraham Lincoin Hıristiyan âleminin herhangi bir kilisesine mensup muydu? Fakat Gettysbourg’daki konuşmasında başkanı olduğu millet için ne dedi? (b) Hangi davranış bu milletin Tanrı’ya ne kadar güvendiğini ortaya koyar? Dünya sıkıntısını takip eden hükümet “insanlar için” ne yapacak?

HIRİSTİYAN âleminin tüm kiliselerinden bir tanesi bile, Amerika Birleşik Devletlerinin 16. başkanının üyesi olduğunu iddia edemezdi. Buna rağmen, Mukaddes Kitabı okuyan bu adam, Abraham Lincoln, 15 Kasım 1863’te meşhur Gettysbourg’daki nutkunda şu kuvvetli sözleri söyledi:

“Atalarımız seksen yedi yıl önce bu kıtada, özgürlüğü kavramış ve bütün insanların eşit olarak yaratılmış oldukları görüşüne vakfolmuş yeni bir millet meydana getirdiler . . . . Fakat daha kapsamlı bir anlamda –bu toprağı vakfedemeyiz– onu takdis ve tahsis edemeyiz– onu mukaddes kılamayız. Burada mücadele etmiş olan ister diri, isterse ölü olsun, tüm cesur adamlar, buna bir şey katmak veya bundan çıkarmak üzere aciz gücümüzün çok ötesinde olarak, bunu zaten takdis ve tahsis etmişlerdi. . . . . Daha ziyade biz, yaşayanlar burada onların mücadele ettikleri ve şimdiye kadar bu kadar asil şekilde ilerlettikleri henüz bitmiş olan bu işe vakfolmalıyız. Daha ziyade önümüzde bulunan büyük işe vakfolmalıyız. . . . .”

2 Gettysbourg Pennsylvania’daki milli mezarlıkta yapılan bu unutulmaz konuşmadan beri, Amerika Birleşik Devletleri, bir dolarlık kâğıt para üzerindeki “Tanrı’ya Güveniyoruz” ibaresine göre davranmamıştır. Başkanı veya diğer herhangi bir Amerikalı, milletine ne kadar vakfolmuş olursa olsun “halk için halkın yönettiği hükümet” “yerden silinip yok edilecektir.” Fakat “halk” şükredebilir, zira bu felâket, sürekli bir felâket olmayacak, çünkü şimdi Amerika kıtası sayılan kısmı dahil, bu kürenin bütün sakinlerini mübareklemek için Tanrı’nın tayin ettiği Kral İsa Mesih’in elindeki yüksek kraliyet hükümeti bundan sonra hemen işe başlayacaktır.

3, 4. (a) O vakit hangi “millet” ortaya çıkacak? (b) Petrus bu yeni “millet”le ilgili sözleri hangi kayıttan iktibas etti?

3 O vakit yeni bir millet ortaya çıkacak. Bu millet hangi millettir? Bu millet, ilham edilmiş olan “siz seçme nesil, mülûkâne kâhinlik, mukaddes millet, has kavmsınız” sözlerinin konu ettiği millettir.—I. Pet. 2:9.

4 Resul Petrus, bu sözleri, Tanrı’nın seçtiği kavme, yani İsrail’e Arabistan’daki Sina dağında söylediği ve Çıkış 19:5, 6’da kayıtlı bununan sözlerden iktibas ediyor. Orada şunları okuyoruz: “Ve şimdi, eğer gerçekten sözümü dinleyecek ve ahdimi tutacaksanız, bana bütün kavmlardan has kavm olacaksınız; çünkü bütün dünya benimdir; ve siz bana kâhinler melekûtu, ve mukaddes millet olacaksınız.”

5. Mukaddes Kitaptaki kullanışa göre, “takdis ve tahsis” ve “vakfetmek” sözcükleri aynı anlamı taşıyorlar mı?

5 Bazı tercümanlar Çıkış 19:6’da bulunan ve I. Petrus 2:9’da iktibas edilen kayıtta basit olarak geçen “mukaddes millet” ifadesini “takdis ve tahsis edilmiş millet” veya “vakfolmuş millet” anlamında tercüme etmişlerdir.a (The Jerusalem Bible; Moffat; Knox; The New English Bible’a bak.) Yehova’nın Standartlarını kabul etmek ve onlara göre yaşamak, İsraillileri, “takdis ve tahsis” veya vakfolmuş bir kavm olarak diğer kavimlerden ayırt edecekti. Tanrı, bir şeyi veya kişiyi veyahut insanlardan oluşan bir grubu “takdis ve tahsis” veya “vakfedebilir.” Tanrı’nın görüş açısından bu iki sözcük, esas itibarıyla aynı anlamı taşıyabilir. Bununla beraber nakâmil insanlar, herhangi bir şeyi “takdis ve tahsis etmeğe”, yani onu kutsal bir maksat için temiz duruma getirme yeteneğine sahip değilken, kendilerini veya herhangi bir şeyi uygun olarak sevgi ile “vakfedebilirler.”

6. (a) İsrail milleti ferden ve toplum olarak “Yehova’nın (YD) bütün söyledikerini yapacağız” diyerek hangi adımı atmış oldu? (b) Tanrı, onları zorlamadan hangi düzene getirdi?

6 Tanrı, kurtarmış olduğu İsraillilere, ‘sözünü dinlemek ve ahdini tutmak’ şartıyla, kendisine mukaddes bir kavm olabileceklerini önerdi. Onlar ise: “Yehova’nın (YD) bütün söylediklerini yapacağız” diye cevap verdiler. Böylece onlar, ferden ve toplum olarak, sözlerini geri almamak üzere kendilerini Kurtarıcılarına, yani Yehova Tanrı’ya vakfettiler. Her ne kadar Yehova, İbrahim’in bedeni zürriyeti olduklarından dolayı onları zaten seçtiyse ve Mısır’dan kurtarıp Kızıl Deniz’den geçirdiyse de, kendilerini gönüllü olarak vakfetmelerini bekliyordu. Böylece onlar, bu esasa dayanarak Yehova’nın ahit kavmi oldular. Bununla ilgili şunları okuyoruz:

“Çünkü Musa tarafından bütün kavma şeriate göre her emir söylendikten sonra, al yapağı, ve zufa otu, ve su ile buzağıların ve ergeçlerin kanını alıp bizzat kitaba ve bütün kavma: ‘Allahın size emrettiği ahdin kanı budur’ diyerek serpti.”—İbr. 9:19, 20; Çık. 24:1-8.

7. (a) Artık Yahudilerin nesillerinin durumu ne olacaktı? (b)Vakfolmuş durumlarını nasıl kaybedebilirlerdi?

7 Böylece artık Yahudilerin nesilleri bu vakfolmuş milletin içinde ve sonuç olarak, Tanrı ile olan vakfolmuş bir ilişkide doğacaklardı. Ancak sorumluluk çağına gelince, ferden yüreklerindeki saikleriyle ve davranışlarıyla bu mukaddes milletin içinde iyi bir durumda kalmağa devam etmek için, Yehova’ya gerçekten vakfolmuş olduklarını ispat etmeli ve Sina dağındaki atalarını örnek almalıydılar. Bir millet olarak gerçekten refahları ve hayatları söz konusu idi. Bu, gerçekten böyle idi, çünkü Tanrı, layık olmadıklarını ispat eden bir kavmdan kutsallığı kaldırabilir ve layık olduklarını ispat edenlere onu verebilirdi. Bu nedenle resul Petrus, Tanrı’nın bedeni İsrail’e söylediği “kâhinler melekûtu, ve mukaddes millet” olacaklarına dair sözleri, M. S. 33 yılının Pentikost’unda kurulmağa başlayan yeni Hıristiyan milletine uygulayabilirdi. Bu millet nasıl kutsal olarak tanınmaya başladı?

8. (a) Petrus, ilham altında ilk mektubunu yazdığı zaman, hangi felâket İsrail’in başına gelmek üzereydi? Yahudiler Yehova Tanrı ile artık hangi ilişkide değillerdi? (b) O halde “takdis ve tahsis edilmiş millet”i şimdi kimler teşkil ediyordu?

8 Resul, I. Petrus 2:9’daki bu sözleri yazdığı zaman, Yahudi kavmi milli bir felakete yaklaşmak üzere idi. Mabedin bulunduğu Yeruşalim şehri Romalı lejyonlar tarafından harap edilmek üzere kuşatılacaktı ve İsa’nın önceden bildirdiği gibi, İsrail milleti uluslararası çapta dağıtılacaktı. (Luka 21:20-24) Ne yazık ki, M. S. 33’te onlar milletçe İsa Mesih’i, yani Tanrı’nın yeni ahdinin Meyancısını reddetmişlerdi; Musa’nın meyancılığıyla yürürlüğe girmiş olan eski Kanun ahdi ise, şüphe götürmez şekilde, artık yürürlükte değildi. “Bedene göre İsrail” milleti şimdi reddedilmişti. (I. Kor. 10:18; Matta 23:38) Yehova Tanrı, ruhi İsrail’den oluşan yeni bir millet meydana getirmişti. (Rom. 9:6; Gal. 6:15, 16) Bu yeni “takdis ve tahsis edilmiş millet”, Petrus’un mektubunda hitap ettiği İsa Mesih’in şakirtlerinden, yani “Baba Allahın ezeli ilmine göre, ruhun (YD) takdisile. . . .seçilmiş ol”anlardan oluşuyordu.—I. Pet. 1:1, 2.

9. Acaba Tanrı, o mukaddes milleti oluşturacak fertleri önceden biliyor muydu? Onlar nasıl bir seçme “nesil” oldular?

9 Petrus’un sözleri, Tanrı’nın fertleri önceden isimleriyle bilip onları tayin ettiği anlamına gelmez. Daha ziyade Tanrı, yeni bir millet “mukaddes bir millet” meydana getireceğini ve bu mukaddes millete alınacak kişilerden neler talep edileceğini önceden bildiriyordu. Aynı zamanda, bu ruhi millete mensup olan herkes, Tanrı’nın ruhi oğlu olmak üzere mukaddes ruhla tevlit edilerek, Tanrı’nın mukaddes ruhu sayesinde özel olarak kutsal duruma getirilecekti. (Tit. 3:4-7) Onlar, böylece mukaddes veya takdis edilmiş durumda bir “krallar kâhinliği”nde (YD) hizmet edebilirlerdi. Ruhla tevlit edilmiş olanlar artık bir “nesil”, bir “seçme nesil”dirler.

10. Tanrı, meshedilmiş Hıristiyanlara bir “millet” veya grup olarak davrandığına göre, kişisel sorumlulukla ilgili hangi sorular doğuyor?

10 Fakat yeni millete mensup olan bir kişinin, Yehova’ya yaptığı vakfının bu meselede ne rolü var? Her ne kadar Tanrı onları bir grup veya millet olarak “takdis ve tahsis” ediyor veya “vakfediyorsa” da onlardan her birinin bu yeni milletin bir ferdi olarak kabul edilmesi için, onlar kendilerini kayıtsız şartsız Tanrı’ya vakfetmeli midirler? Mukaddes Yazılar gayet basit olarak: ‘Rab İsa Mesihe iman et ve kurtulacaksın’ veya sadece ‘tövbe edin ve dönün’ demiyor mu? Böylece bir kimsenin İsa’nın bir şakirdi, yani bir Hıristiyan olması için, talep edilen ve özel olarak belirtilen şeyler sadece inanmak, tövbe etmek ve dönmek değil mi? Tanrı’nın Oğlu İsa yerdeyken acaba Kendini vakfetti mi? Bunları görelim.

“Senin İradeni Yapmak İçin, İşte Geldim”

11. İsa, Tanrı ile hangi ahit düzenlemesi içinde doğdu? Neden böyle oldu?

11 Galatyalılar 4:4, 5 bize İsa’nın insan olarak doğuşuna dair şunları söylüyor: “Vaktin tamamiyeti gelince. . . .Allah kendi Oğlunu, kadından doğmuş, şeriat (Musa kanunu) altında doğmuş olarak gönderdi.” İsa Yahudi bir bakireden mucizevi şekilde doğduktan sonra sekizinci günde sünnet edildi; bu, kendisinin doğuştan Tanrı’nın ahit kavmine mensup biri olduğunu doğruladı. Yusuf ile Meryem bu maksatla onu “RABBE takdim için . . . . Yeruşalime götürdüler.”—Luka 2:22-24.

12. Vaftizci Yahya, kendisine gelen Yahudileri neyin sembolü olarak vaftiz ediyordu? Acaba neden İsa’yı vaftiz etmeye itiraz etti?

12 İsa Mesih için yol hazırlayacak olan vaftizci Yahya, bu vakfolmuş milleti tövbeye davet etmek için de gönderilmişti. Tıpkı İsa’nın söylediği gibiydi: “Ben İsrail evinin kaybolmuş koyunlarından başkasına gönderilmedim.” (Mat. 15:24) Tanrı’ya vakfolmuş olan bu kavma gönderilen bu mesaj, İsrailli olmayan milletleri kapsamayan özel bir mesajdı. Vaftizci Yahya, “İsrail evinin kaybolmuş koyunları”nı kanun ahdine karşı işledikleri günahlarından tövbe etmek üzere davet etti. (Mat. 3:1-6) “Yahya kendisinden sonra gelene, yani İsaya iman etmelerini kavma söyliyerek tövbe vaftiziyle vaftiz etti.” (Res. İşl. 19:4) Fakat İsa, suda vaftiz edilmek üzere kendini Yahya’ya takdim ettiği zaman, açıkça bellidir ki, bu, tövbenin bir sembolü değildi; zira İsa günahsız idi; içinde doğmuş olduğu Kanun ahdini bozan biri değildi. Yahya bunu bildiğinden, İsa’yı vaftiz etmekte tereddüt etti; fakat İsa ona: “Şimdi bırak, çünkü her salâhı böylece yerine getirmek bize gerektir” deyince, Yahya, İsa’nın ricasına göre hareket etti. (Mat. 3:13-17) Acaba İsa ne demek istedi?

13. (a) İsa, Mezmur 40:7, 8’i nasıl yerine getirdi? (b) İsa’nın vaftizi neyin bir sembolü idi?

13 İsa, burada kendisi için yazılmış olan Mezmur 40:7, 8’deki peygamberliğe uygun olarak davrandı: “O zaman dedim: İşte geliyorum; kitabın tomarında benim için yazılmıştır; senin iradeni yapmaktan zevk alırım, ey Allahım.” İbraniler 10:5-10 ayetlerinde, Tanrı’nın Musa Kanununa göre artık takdim edilen kurbanlar istemediğini, fakat Kendi Oğluna, yeni ahdin temelini oluşturmak üzere kurban edilmesi için kâmil bir insan bedeni hazırladığını belirterek, bu peygamberlik İsa Mesih’e uygulanmıştır. Böylece İsa, vaftiz edildiği zaman kendini Tanrı’ya vakfetmedi, zira zaten vakfomuş bir milletin üyesiydi; ayrıca günahsız olduğundan, dönmesine de gerek yoktu. (İbr. 7:26) Onun vaftizi semavi Babasının gelecekteki iradesini yapmak üzere kendisini O’na takdim etmesinin bir sembolüydü. Böylece İsa, bu hususta şakirtlerinin vaftiz olunmaları için bir örnek bıraktı.

14. (a) Yahya’nın hapsedilmesinden sonra İsa hangi mesajı va’zetmeye başladı? (b) O zaman yapılan tövbe vaftizi, insanları hangi şeye hazırlıyordu?

14 İsa, Vaftizci Yahya’nın hapsedildiğini duyunca, vakfolmuş İsrail milletine va’zetmek üzere bir kampanya açtı. “İsa va’zedip: Tövbe edin, çünkü göklerin krallığı yaklaşmıştır (YD), demeğe o vakitten başladı.” (Mat. 4:17) Tövbenin sembolü olan vaftiz yeniden hızlandırıldı. (Yuh. 3:26; 4:1, 2) Daha Büyük Musa olan İsa Mesih, göğe çıkıp insan kurbanlığının pahasının değerini Yehova Tanrı’ya takdim ettiği zaman, Kanun Ahdi iptal edildi ve önceden bildirilen “yeni ahit”in yürürlüğe konulması için bir temel oluştu. (Yer. 31:31-34) Böylece İsa’nın Yahudi olan şakirtleri, M. S. 33 yılının Pentikost gününde, Kanun Ahdinden, Daha Büyük Musa olan İsa Mesih’in meyancısı olduğu “yeni ahdin içine getirildiler.b

15. (a) Kanun ahdi iptal edilir edilmez Yahudiler için hangi şey sona ermedi? (b) Tanrı ile vakf ilişkilerine önem veren Yahudiler için, şimdi Tanrı’nın iradesi ne idi?

15 Her ne kadar Kanun Ahdi yürürlükten kaldırıldıysa da, Tanrı’nın İbrahim’in bedeni zürriyeti olmaları esasına dayanarak Yahudilere gösterdiği özel lütuf süresi henüz sona ermemişti; bu süre ancak M. S. 36’da sona erdi. Böylece mukaddes ruhun M. S. 33’teki ilk dökülüşünden sonra ruhla meshedilen resul Petrus, Yeruşalim’de, Yahudilerden oluşan bir kalabalığa: “İmdi günahlarınızın silinmesi için tövbe edin, ve [çevrilmek için] dönün, ta ki, Rabbin önünde tazelenmek vakitleri gelsin; ve size tayin olunan Mesih İsa’yı göndersin,” dedi. Tanrı ile vakf ilişkilerini onarmak üzere şimdi bu tövbe , sadece hâlâ iddialarına göre içinde bulundukları Kanun ahdine karşı işlenen günahlardan ötürü değil, fakat aynı zamanda, bu yeni milletin müstakbel üyeleri olarak kendilerini takdim etmeyi de kapsıyordu; zira bu talep, İsa’nın şakirtleri, yani Hıristiyan olan herkes için Tanrı’nın iradesiydi. Bu görüş, Petrus’un daha önce İsa’nın öldürülmesinden dolayı ‘yürekleri iğnelenen’ Yahudilere söylediği sözlerle doğrulanmıştı. Petrus onlara: “Tövbe edin; ve günahlarınızın bağışlanması için her biriniz İsa Mesihin ismile vaftiz olunsun; ve Ruhülkudüs [mukaddes ruh, YD] vergisini alacaksınız” dedi. Böylece bu talep, sadece tövbe etmek ve genel olarak İsa’ya olan imana dayanarak daha iyisini yapmak üzere kararlı olmaktan çok daha fazlasını talep ediyordu.—Res. İşl. 3:19, 20; 2:37-40.

16. (a) Krallık mesajı sünnetli Samiriyelilere erişince onların suda vaftiz edilmeleri neyin bir sembolü idi? Neden? (b) Onların Tanrı’nın yeni ahdine alındıklarını doğrulayan şey ne idi?

16 İsa, göğe çıkmadan önce, resullerine kendisiyle ilgili şahadet etme işini “Samiriyede ve dünyanın en uzak yerine kadar” genişleteceklerini söyledi. (Res. İşl. 1:8) Samiriyeliler, İsrailli olmayan “başka bir milletten” oldukları halde, Musa tarafından yazılan Mukaddes Yazıları benimsemişler ve Musa’yı kendileriyle Tanrı arasında meyancı olarak kabul ettiklerinden dolayı da sünnet edilmişlerdi. (Luka 17:16-18) Yehova hak edilmemiş inayeti sayesinde, Petrus’un sünnetli olmayan Milletler için krallığın anatarlarını kullanmasından önce, Samiriyeliler için de özel bir anahtar kullanmasını, böylece onlara göklerin krallığına giriş fırsatının açılmasını sağladı. Fakat Samiriyeliler, aslında Musa’nın meyancı olduğu Kanun Ahdinde bulunmadıklarından ve ‘bilmediklerine tapındıklarından’ dolayı, şimdi, vaftiz edilmeden önce yeni ahdin meyancısı olan Maşiah’ın, yani İsa’nın ismiyle Yehova Tanrı’ya kendilerini bilinçli olarak vakfetmeleri gerekiyordu. Onların daha sonra mukaddes ruhla vaftiz edilmeleri, yeni ahde kabul edildiklerini doğrulayacaktı.—Mat. 16:18, 19; Yuh. 4:4-42; Res. İşl. 8:5-25.

17. (a) Tanrı ne zaman ve nasıl “kendi ismine bir kavm almak için” sünnetsiz Yahudi olmayanları ilk defa ziyaret etti? (b) Onların suda vaftiz edilmeleri neyi sembolize etti?

17 M. S. 36 yılında Tanrı’nın Yahudilere gösterdiği özel lütuf süresi sona erince, Yehova Tanrı, sünnetsiz, yani İsrailli olmayan Milletlere de “kendi ismine bir kavm almak için” dikkatini çevirdi. (Res. İşl. 15:14-18) Petrus, “anahtarlar”dan başka birini kullanmak üzere Yahudilere karşı iyi bir tutum gösteren Kornellius adlı Romalı yüzbaşının evine gönderildi. Milletlerden gelenler, Yehova Tanrı ve izzetlendirilmiş Maşiah hakkındaki şahadeti kabul ettiler, zira mukaddes ruh üzerlerine döküldü ve onlar farklı dillerle konuşmağa başladılar. Tanrı merhametli şekilde “dünyanın günahını kaldıran Allah Kuzusu” olan İsa Mesih vasıtasıyla “hayat için tövbeyi Milletlere de ihsan et”meye başladı. (Res. İşl. 11:18; Yuh. 1:29) Yehova da onları, yüreklerinde Kendisine yaptıkları vakfa dayanarak, ruhi milletine kabul etti. Mukaddes ruh bunu doğruladı. Böylece, Petrus’a refakat eden Hıristiyan olmuş Yahudilerden hiç biri onların “İsa Mesih ismine vaftiz olunmaları” için Petrus’un verdiği emre itiraz etmeğe lüzum görmediler. Bu, ‘Milletlere mensup insanların (çevrilip) dönmelerini’ başlattı. (Res. İşl. 10:1-48; 15:3) O zamandan beri, ister Yahudi, ister Milletlerden olsun, Tanrı’ya hizmet etmeyi arzu eden herkes, yüreğinde Yehova’ya kendini vakfetmelidir. Ve onlar, daha sonra suda vaftiz edilmeleriyle İsa’yı örnek alarak Tanrı’nın iradesini yapmak üzere kendilerini takdim ediyorlar.

[Dipnotlar]

a İbranice Mukaddes Yazılarda “vakfolmuş” sözcüğü ilk defa Tekvin 5:18-24’te bulunuyor; başka sözlerle “Hanok” isminin anlamında, zira onun anlamı “vakfolmuş” demektir. İbranice metinde bu isim Hhanokh diye yazılır ve “Vakf” anlamına gelen Hanukah sözüyle bağlantılıdır. Yuhanna 10:22’de İsa’nın hazır bulunduğu “takdis bayramı”ndan söz edilmektedir. (Rotherham; Authorized Version burada “vakf bayramı” diyor) Yahudiler bugüne kadar Yuhanna 10:22’nin İbraniceye yapılan tercümelerinden anlaşılacağı gibi, bu bayrama “vakf” anlamına gelen Hanukah bayramı diyorlar.

b İsa’nın ilk şakirtlerinin Pentikost’ta mukaddes ruhun üzerlerine dökülmesinden önce, kendilerini Tanrı’ya takdim ettiklerini sembolize etmek için bir kere daha vaftiz edildiklerine dair hiç bir kayıt yoktur. Görüldüğü gibi, hâlâ Kanun altında iken onların tövbe vaftizleri, bu özelliği kapsıyordu; o vaftiz İsa’yı örnek alarak yapılıyordu, zira Yahya’nın vaftizi, Maşiah’ın zuhurunun bekleyişi ile yapılıyordu ve onun gelişiyle ilgili olarak onları Tanrı’nın kendileriyle ilgili iradesi için hazırlıyordu.

VAKFOLMAK—KİME? NEDEN?

● I. Petrus 2:9’da sözü edilen “mukaddes” veya “vakfolmuş millet”i kimler oluşturuyor?

● Bedeni İsrailliler, kendilerini Yehova Tanrı’ya nasıl vakfettiler?

● İsa vaftiz edildiği zaman, kendini Tanrı’ya vakf mı ediyordu?

● İman eden Samiriyeliler ve Milletlerden olanların su vaftiziyle hangi şey sembolize ediliyordu?

● İsa’nın takipçileri olmaları için Yahudi olmayan sünnetsiz olanlar ne yapmalıydılar?

[Sayfa 17’deki resim]

Eski İsrailliler kendilerini Yehova Tanrı’ya vakfettiler

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş