Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w96 1/1 s. 4-7
  • Karmakarışık Bir Dünyada Barışı Buldular

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Karmakarışık Bir Dünyada Barışı Buldular
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Gelecek Olan Gerçek Barış
  • Karışıklığın Ortasında Barış
  • Şimdiki Barış
  • Barışçı İnsanlar
  • Dirilme Ümidi
  • ‘Tanrı’nın Barışı’ Yüreklerinizi Korusun
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1991
  • Tanrısal Barışa Nasıl Daha Geniş Şekilde Sahip Olabilirsin?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1987 (Dinsel Seri 73-84)
  • Sulh Yeryüzüne Nasıl Gelebilir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
  • Barış Nasıl Elde Edilir?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2018
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
w96 1/1 s. 4-7

Karmakarışık Bir Dünyada Barışı Buldular

BU DERGİNİN kapağındaki resimde Bosna-Hersek’teki sıcak savaştan bir sahne görülüyor. Böyle bir yerde barış olabilir mi? Bu soruya “evet” diyebilmek şaşırtıcıdır. Bir trajedinin yaşadığı bu ülkede Roma Katolik, Doğu Ortodoks ve Müslüman toplumlar toprak için savaşırken birçok kişi barışın özlemini çekiyor, ama bazıları da bu barışı buldu.

Saraybosna’da oturan Djorem ailesi Yehova’nın Şahidiydi. Bu şehirdeki tüm karışıklığın ortasında, alışkanlıkları olduğu üzere, Tanrı’nın Gökteki Krallığının iyi haberini paylaşmak amacıyla komşularını ziyaret ettiler. (Matta 24:14) Neden? Çünkü Djorem ailesi bu Gökteki Krallığın gerçek olduğunu, zaten gökte kurulmuş olduğunu ve barış için insanlığın en iyi ve tek ümidi olduğunu biliyordu. Yehova’nın Şahitleri, resul Pavlus’un ‘barışın iyi haberi’ olarak adlandırdığı şeye tümüyle güvenirler. (Efesoslular 2:17) Bozo ve Hena Djorem gibi insanlar sayesinde birçokları Bosna Hersek’te barışı buluyorlar.

Gelecek Olan Gerçek Barış

Djorem ailesi hakkında söyleyeceklerimiz bu kadarla bitmiyor. Ancak daha önce, Tanrı’nın Gökteki Krallığına güvenen başka bir çiftten söz edelim. İsimleri Artur ve Arina. Onlar genç oğullarıyla birlikte eski Sovyetler Birliği topraklarına ait bir cumhuriyette yaşıyorlardı. İç savaş patlak verdiğinde, Artur taraflardan biri için savaştı. Bununla birlikte kısa süre sonra, ‘Benim komşularım olan bu insanlarla neden savaşıyorum?’ diye kendisine sordu. Bu genç ülkeyi terk etti ve birçok zorluktan sonra ailesiyle birlikte Estonya’ya geldi.

St. Petersburg’a gittiği bir sırada Artur Yehova’nın Şahitleri ile karşılaşmış ve Tanrı’nın Gökteki Krallığı hakkında öğrendiklerinden etkilenmişti. Yehova’nın iradesi, Tanrı’nın Gökteki Krallığının çok yakında insanlık üzerindeki tek yönetim olmasıdır. (Daniel 2:44) O zaman yeryüzü, artık iç savaşların ya da uluslararası çatışmaların olmadığı barış dolu bir yer olacaktır. İşaya o zamana ilişkin, şunu önceden bildirdi: “Bütün mukaddes dağımda zarar vermiyecekler ve helâk etmiyecekler; çünkü sular denizi nasıl kaplıyorsa, dünya da RAB bilgisi ile dolu olacak.”—İşaya 11:9.

Yehova’nın bir Şahidinin, Mukaddes Kitabı incelemeye yardımcı yayınların birinden kendisine gösterdiği, gelecekteki barış dolu yeryüzüyle ilgili resme dikkat eden Artur, kendisinin buna benzer bir yerde yaşadığını söyledi. Bununla birlikte şimdi orası iç savaşın yıkımına uğruyordu. Şimdi Estonya’ya dönen Artur ve ailesi, Yehova’nın Şahitleriyle birlikte Mukaddes Kitabı inceleyerek Tanrı’nın Gökteki Krallığı hakkında daha fazla bilgi ediniyorlar.

Karışıklığın Ortasında Barış

Mezmur 37:37 şunları söyler: “Kâmil (Suçsuz) insana göz koy, ve doğru adama bak; çünkü akıbet selâmet ehlinindir (onun sonu barış dolu olacaktır).” Gerçekte, Tanrı’nın gözünde suçsuz ve doğru olan biri barışı yalnızca gelecekte elde etmeyecektir. Şimdi de buna sahiptir. Bu nasıl mümkün olabilir? Paul adındaki bir kişinin yaşadıklarına bakın.

Paul, aslında komşu bir ülkeden gelmesine rağmen, güneybatı Etiyopya’nın ıssız bir yöresindeki sığınmacı kampında yaşıyor. Ülkesindeyken, petrol şirketinde çalışan bir Yehova’nın Şahidiyle karşılaştı ve bu Şahit ona Mukaddes Kitabı incelemeye yardımcı olan Hayata Sevk Eden Hakikat kitabını verdi.a Paul bu Şahitle bir daha hiç karşılaşmadı, ama kitabı dikkatle inceledi. İç savaş onu Etiyopya’daki bu sığınmacı kampına sürükledi ve orada, öğrendiği şeyler hakkında başkalarıyla konuştu. Küçük bir grup anlattıklarının hakikat olduğunu kabul etti. Kısa zaman sonra onlar da öğrendiklerine dayanarak kamptaki diğer kişilere vaaz ediyorlardı.

Paul, teşkilatın merkez bürolarına yazıp yardım istedi. Addis Ababa’dan gönderilen bir vaiz, karşısında, Tanrı’nın Gökteki Krallığı hakkında daha fazla bilgi almaya hazır 35 kişiyi bulunca çok şaşırdı. Devamlı yardım sağlamak üzere düzenlemeler yapıldı.

Paul gibi insanların barışa sahip olduğu nasıl söylenebilir? Onların yaşamı kolay değilse de, Tanrı’ya imanları var. Bu dünyanın karışıklığından etkilendiklerinde Mukaddes Kitabın şu öğüdünü uyguluyorlar: “Hiç bir şeyde kaygı çekmeyin, fakat her şeyde istekleriniz, Allaha dua ve yalvarışla, şükranla bildirilsin.” Bunun sonucu olarak onlar, bugün ender rastlanan bir hoşnutluk duygusuna sahiptirler. Resul Pavlus’un Filipi cemaatine yazdıkları onlar için de geçerlidir: “Allahın her anlayışın çok üstünde olan selâmeti (barışı) Mesih İsada yüreklerinizi ve düşüncelerinizi muhafaza edecektir.” Onlar, ‘barış Tanrısı’ olan Yehova ile gerçekten yakın bir ilişkiye sahiptirler.—Filipililer 4:6, 7, 9.

Şimdiki Barış

Tanrı’nın Gökteki Krallığının tahta geçmiş Kralı, Mukaddes Kitapta ‘Barış Prensi’ olarak adlandırılan İsa Mesih’tir. (İşaya 9:6) Onun hakkında, eskiden yaşamış bir peygamber şunları söyledi: “Selâmet sözünü milletlere söyliyecek; ve onun hâkimiyeti denizden denize, ve Irmaktan yerin uçlarına kadar olacak.” (Zekarya 9:10) İlham edilmiş bu gibi sözler José adlı bir adamın yaşamını derinden etkiledi.

José bir zamanlar hapisteydi. Bir teröristti ve polis binalarını havaya uçurma hazırlığı içindeyken tutuklanmıştı. Ülkesindeki koşulları iyileştirmek üzere hükümeti zorlayabilecek tek şeyin şiddet olduğunu düşünüyordu. O hapisteyken, Yehova’nın Şahitleri karısıyla Mukaddes Kitabı incelemeye başladılar.

Hapisten çıktıktan sonra José de Mukaddes Kitabı inceledi ve kısa zamanda Mezmur 85:8’deki şu sözler onun için de geçerli olmaya başladı: “RAB Allah ne söyliyecek, dinliyeyim; Çünkü kavmına ve müttakilerine (vefakâr olanlarına) selâmet söyliyecek.” Bununla birlikte ayet şu uyarıyla sona eriyor: “Onlar yine akılsızlığa (kendilerine güvenmeye) dönmesin.” Bu nedenle, Yehova’nın vereceği barışı isteyen bir kişi bağımsız ya da O’nun iradesine aykırı şekilde davranmayacaktır.

Bugün José ve karısı İsa’yı takip eden vaizlerdir. José’nin eskiden ev yapımı bombalarla çözmeye çalıştığı sorunların düzeltilmesi için başkalarının da Yehova’nın Gökteki Krallığına yönelmesine onlar yardım ediyorlar. Şunları söyleyen Mukaddes Kitaba güvenmeye isteklidirler: “Gerçek, RAB iyilik verecektir.” (Mezmur 85:12) José geçenlerde, yerle bir etmeyi planladığı polis binalarını ziyaret etti. Niçin? Oradaki ailelerle Tanrı’nın Gökteki Krallığı hakkında konuşmak için.

Barışçı İnsanlar

Mukaddes Kitap Mezmur 37:10, 11’de şunları söyler: “Biraz bekle ve kötü yok olacaktır; onun yerini araştıracaksın, ve yok olacaktır. Fakat halimler (yumuşak huylu olanlar) dünyayı miras alacaklar, ve selâmet bolluğunda lezzet bulacaklardır.” Ne muazzam bir bekleyiş!

Bununla birlikte Yehova’nın barışının, sadece “yumuşak huylu olanlar” için olduğuna dikkat edin. Barışı arayanların barışçı olmayı öğrenmeleri gerekebilir. Yeni Zelanda’da oturan Keith’in durumu da böyleydi. Keith “güçlü bir yapıya ve kişiliğe sahip, saldırgan, kavgacı” biri olarak tarif ediliyordu. Bir çetenin üyesiydi ve yaşadığı ev, bahçeye girmeye çalışanları engellemek amacıyla üç bekçi köpeğinin sürekli dolaştığı gerçek bir kaleydi. Altı çocuğunun annesi olan karısı ondan boşanmıştı.

Keith, Yehova’nın Şahitleriyle karşılaşınca, iyi haberin onun üzerinde derin bir etkisi oldu. Kısa zaman sonra o ve çocukları Şahitlerin ibadetlerine katılmaya başladı. Beline kadar inen saçlarını kesti ve eski arkadaşlarıyla Tanrı’nın Gökteki Krallığı hakkında konuşmaya başladı. Onlardan bazıları da Mukaddes Kitabı incelemeye başladı.

Dünya çapındaki dürüst yürekli milyonlarca kişi gibi Keith de, resul Petrus’un şu sözlerini uygulamaya başladı: “Hayatı sevmek, ve iyi günler görmek istiyen, . . . . şerden sakınsın, ve iyilik etsin, selâmeti arasın, ve onun ardınca koşsun.” (I. Petrus 3:10, 11) Eski karısı onunla tekrar evlenmeyi kabul etti ve Keith şimdi ‘barışı aramayı ve onun ardınca koşmayı’ öğreniyor.

Yehova’nın barışı birçok kişinin hayatını kurtardı; bunlardan biri, bir zamanların SSCB topraklarında doğmuş olan eski bir atletti. Bu adam Olimpiyat Oyunlarında madalyalar kazanmıştı, fakat düş kırıklığına uğrayıp uyuşturuculara ve alkole dönmüştü. Sibirya’da bir çalışma kampında geçen üç yıllık cezayı, Kanada’ya yaptığı kaçak gemi yolculuğunu ve uyuşturucu alışkanlığı nedeniyle iki kez ölümle burun buruna gelmesini de kapsayan 19 maceralı yıldan sonra, yaşamın gerçek amacını bulmasına yardım etmesi için Tanrı’ya dua etti. Rusça konuşan Şahitlerle Mukaddes Kitabı incelemesi sorularına yanıt bulmasına yardım etti. Başka milyonlarca kişi gibi bugün bu adam da, hem Tanrı ile ilişkisinde hem de kendi içinde barışı buldu.

Dirilme Ümidi

Son olarak, tekrar Saraybosna’daki Bozo ve Hena Djorem’e dönelim. Bu çiftin Magdalena adında beş yaşında bir kızları vardı. Geçen Temmuz’da üçü birden, yine vaaz faaliyeti için evden çıkarken, patlayan büyük bir top mermisi yüzünden hayatlarını kaybettiler. Başkalarına vaaz ettikleri barış hakkında ne denebilir? Onların hayatını alan mermi, bunun gerçek bir barış olmadığını mı gösterdi?

Kesinlikle hayır! Bu ortamda facialar oluyor. İnsanlar bombalarla ya da mermilerle öldürülüyor. Başkaları hastalıklar ya da kazalar nedeniyle ölüyor. Birçokları yaşlılıktan ölüyor. Tanrı’nın barışına sahip olanlar böyle durumlardan muaf değildir; yine de böyle olayların gerçekleşme olasılığı onları ümitsiz bırakmaz.

İsa arkadaşı Marta’ya şunları vaat etti: “Kıyamet [Dirilme] ve hayat benim; bana iman eden ölmüş olsa da, yaşar.” (Yuhanna 11:25) Yehova’nın bütün Şahitleri gibi, Djorem ailesi de buna inandı. Ayrıca Djorem’ler öldükleri takdirde gerçek anlamda barış dolu bir yer olacak yeryüzünde diriltilecekleri inancına sahiplerdi. Yehova Tanrı “gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek.” “Artık ölüm olmıyacak; ve artık matem ve ağlayış ve acı da olmıyacak; çünkü evelki şeyler geçtiler.”—Vahiy 21:4.

İsa ölümünden az önce takipçilerine şunları söyledi: “Benim selâmetimi size veriyorum. . . . . Yüreğiniz sıkılmasın.” (Yuhanna 14:27) Bu barışa sahip olan ve dirilme sırasında bunu şüphesiz tam anlamıyla tadacak olan Djorem ailesi için seviniyoruz. Barış Tanrısı Yehova’ya tapınan bütün insanlar adına mutluluk duyuyoruz. Böyle kimseler iç huzuruna sahip. Tanrı ile barış içindeler. Başkalarıyla da barışçı ilişkiler geliştiriyorlar. Barış dolu bir geleceğe güvenle bakıyorlar. Evet, karmakarışık bir dünyada yaşamalarına rağmen, barışı buldular. Aslında, Tanrı’ya ruhla ve hakikatle tapınanların hepsi bu barışa sahiptir. Böyle bir barışı sizin de bulmanızı dileriz.

[Dipnot]

a Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanmıştır.

[Sayfa 7’deki resimler]

Karmakarışık bir dünyada yaşamalarına rağmen barışı buldular

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş