Nehemya
1 Hakalya oğlu Nehemya’nın+ sözleri: Yirminci+ yılın Kislev*+ ayıydı. Ben Susa* kalesinde+ bulunuyordum. 2 O sırada kardeşlerimden Hanani+ geldi, yanında Yahuda’dan bazı adamlar da vardı. Onlara sürgünden kurtulup+ memlekete dönen+ Yahudilerin+ ve Yeruşalim’in durumunu sordum.+ 3 Bana şunları anlattılar: “Sürgünden kurtulup memlekete dönen ve şu anda vilayette+ yaşayanlar büyük bir sıkıntı+ ve utanç+ içinde; Yeruşalim’in surları+ yıkılmış, kapıları+ da yanıp kül olmuş.”
4 Bu sözleri duyunca oturup ağlamaya başladım ve günlerce yas tuttum, göklerin Tanrısına+ dua edip sürekli oruç tuttum.+ 5 “Ah Yehova” dedim, “Göklerin Tanrısı, yüce ve heybetli Tanrı;+ Kendisini sevenlere+ ve emirlerine itaat edenlere+ vefasını gösteren, onlarla yaptığı ahde bağlı kalan+ Tanrı, 6 lütfen kulaklarını ve gözlerini aç da+ kulunun duasını işit.+ İsrailoğulları olarak Sana karşı işlediğimiz bütün günahları+ itiraf edip+ kulların İsrailoğulları için gece gündüz dua ediyorum.+ Evet, ben de, babamın ev halkı da günah işledik.+ 7 Biliyoruz, Senin önünde yoldan saptık+ ve kulun Musa’ya vermiş olduğun+ emirlere,+ kurallara+ ve hükümlere+ uymadık.
8 Kulun Musa’ya verdiğin şu sözü lütfen hatırla:+ ‘Eğer sadakatsizlik ederseniz, ben de sizi milletler arasına dağıtacağım.+ 9 Bana döndüğünüz+ ve emirlerime uyup onları yerine getirdiğiniz+ zaman+ ise, yerin uçlarına* kadar dağılmış olsanız bile sizi oradan toplayacağım+ ve ismimi taşıması için seçtiğim yere+ mutlaka geri getireceğim.’+ 10 İşte onlar Senin kulların,+ Senin halkın.+ Büyük gücünle ve güçlü elinle+ onları Sen kurtardın.+ 11 Ah Yehova, lütfen bu kulunun duasına kulak ver, isminden korkmayı zevk sayan+ kullarının dualarını işit.+ Ve lütfen bugün kulunun işini rast getir,+ huzurunda durduğum kralın, bu kuluna merhamet etmesini sağla.”+
Ben o günlerde kralın sâkisiydim.+
2 Kral Artakserkses’in+ yirminci+ yılının Nisan*+ ayında, her zaman olduğu gibi kralın önüne getirilen şarabı alıp ona verdim.+ Daha önce onun önünde hiç üzüntülü görünmemiştim.+ 2 Bu yüzden kral bana, “Hasta olmadığın halde neden üzgün görünüyorsun?”+ diye sordu. “Yüreğine keder veren bir şey olmalı.”+ Bunu duyunca çok korktum.
3 “Ey kral, ömrün uzun olsun!”+ dedim. “Atalarımın mezarlarının bulunduğu+ şehir+ harap olmuş, kapıları yanıp kül olmuşken+ nasıl üzgün olmayayım?” 4 Kral da “Peki ne yapmak istiyorsun?”+ diye sordu. O anda göklerin Tanrısına+ dua ettim.+ 5 Sonra krala şöyle dedim: “Uygun görürsen+ ey kral, eğer hizmetkârından hoşnutsan,+ beni Yahuda’ya atalarımın mezarlarının bulunduğu şehre gönder ki, orayı tekrar inşa edebileyim.”+ 6 Kral “Yolculuğun ne kadar sürer, ne zaman geri dönersin?” diye sordu. (O sırada kraliçe de yanında oturuyordu.) Gereken süreyi+ söylediğimde, beni göndermeyi uygun buldu.+
7 Sonra krala şöyle dedim: “Eğer kral uygun görürse, Yahuda’ya giderken topraklarından geçmeme izin versinler diye, Irmak*+ ötesindeki valilere+ götürmem için mektuplar verilsin.+ 8 Ayrıca, kralın ormanının bekçisi Asaf için de bir mektup verilsin, o da bana mabedin+ Kale+ kapılarında kullanılacak kereste için, şehrin surları+ ve oturacağım ev için ağaç versin.” Tanrım bana elini uzattı ve kral bütün istediklerimi verdi.+
9 Böylece Irmak ötesindeki valilere+ gidip kralın mektuplarını verdim. Kral, yanımda komutanlar ve atlılar da göndermişti. 10 İsrailoğullarının iyiliğini isteyen birinin geldiğini duymak Horonlu+ Sanballat+ ve Ammonlu+ hizmetkâr Tobiya’nın+ hiç hoşuna gitmedi.+
11 Bir süre sonra Yeruşalim’e vardım ve orada üç gün kaldım. 12 Geceleyin yanımdaki birkaç kişiyle birlikte kalktık. Yeruşalim için yapılacak şeyler+ hakkında Tanrımın yüreğime koyduklarını hiç kimseye söylememiştim.+ Yanımda, üzerine bindiğim hayvandan başka bir hayvan yoktu. 13 Geceleyin Dere Kapısından+ çıktım ve Ejder Pınarı önünden geçip Çöplük Kapısına+ doğru giderek Yeruşalim’in surlarını+ gözden geçirdim; surlar yıkılmış, kapıları+ yanıp kül olmuştu. 14 Sonra Pınar Kapısından+ geçip Kral Havuzuna doğru gittim, fakat bindiğim hayvanın geçebileceği kadar yer yoktu. 15 Geceleyin vadiden+ yukarı doğru çıkıp surları incelemeye devam ettim; sonra döndüm ve Dere Kapısından+ geçip geri geldim.
16 Vekil yöneticiler+ nereye gittiğimi ve ne yaptığımı bilmiyordu. Yahudilere, kâhinlere, soylulara, vekil yöneticilere ve bu işte çalışacak olan diğerlerine henüz hiçbir şey söylememiştim. 17 En sonunda onlara şöyle dedim: “Ne büyük bir sıkıntı içinde olduğumuzu hepiniz görüyorsunuz; Yeruşalim harap olmuş, kapıları yanıp kül olmuş. Şimdi gelin Yeruşalim surlarını birlikte yeniden inşa edelim ki bu utanç artık silinsin.”+ 18 Sonra da Tanrımın bana nasıl elini+ uzattığını+ ve kralın neler dediğini+ onlara anlattım. Bunun üzerine, “Haydi gidip inşa işine başlayalım” dediler. Böylece, bu değerli işi yapmak üzere gayretle çalışmaya başladılar.+
19 Horonlu Sanballat,+ Ammonlu+ hizmetkâr+ Tobiya+ ve Arap+ Geşem+ bunu duyunca bizi alaya alıp+ küçümsemeye başladılar. “Bu yaptığınız nedir? Krala baş mı kaldırıyorsunuz?”+ diyorlardı. 20 Ben de onlara şöyle cevap verdim: “Göklerin Tanrısının+ desteğiyle işimizi başaracağız.+ Biz O’nun kulları olarak, kalkıp inşa işini yapmalıyız; sizin ise Yeruşalim’de ne payınız,+ ne hakkınız, ne de adınızı hatırlatacak+ bir şey olacaktır.”
3 Başkâhin Elyaşib+ ve kâhin kardeşleri Koyun Kapısını+ yaptılar. Onu kutsadılar+ ve kapılarını taktılar. Mea Kulesine+ ve Hananel Kulesine+ kadar olan kısmı yapıp kutsadılar. 2 Onların yanında Erihalılar,+ onların yanında da İmri oğlu Zakkur çalıştı.
3 Hassenaa’nın oğulları ise Balık Kapısını+ kerestelerle+ inşa ettiler; sonra kapılarını, kapı sürgülerini ve kol demirlerini taktılar.+ 4 Onların yanında Hakkots oğlu Uriya oğlu+ Meremot+ onarım işinde çalıştı; onların yanında Meşezabel oğlu Berekya oğlu Meşullam,+ onların yanında Baana oğlu Tsadok çalıştı. 5 Onların yanında da Tekoalılar+ çalıştı, fakat Tekoalıların ileri gelenleri+ boyun eğip efendilerinin emrinde çalışmak istemediler.
6 Paseah oğlu Yoyada ile Besodya oğlu Meşullam, Eski Şehir Kapısını+ kerestelerle onardı; sonra kapılarını, kapı sürgülerini ve kol demirlerini taktılar.+ 7 Onların yanında Gibeonlu+ Melatya ve Meronotlu+ Yadon çalıştı. Bu adamlar Irmak+ ötesindeki valinin+ yönetiminde bulunan Gibeon+ ve Mitspa’dan+ geliyorlardı. 8 Onların yanında ise kuyumculardan+ Harhaya oğlu Uzziel onarım yaptı; onun yanında ıtriyatçılardan+ Hananya onarım yaptı; Yeruşalim’de Geniş Sura+ kadar taş döşediler. 9 Onların yanında, Yeruşalim bölgesinin yarısının yöneticisi Hur oğlu Refaya çalıştı. 10 Onların yanında Harumaf oğlu Yedaya kendi evinin önünde onarım yaptı;+ onun yanında da Haşabneya oğlu Hattuş çalıştı.
11 Harim+ oğlu Malkiya ve Pahat-moab+ oğlu Haşşub başka bir bölümün ve Fırınlar Kulesinin+ onarımını yaptı. 12 Onların yanında, Yeruşalim bölgesinin yarısının yöneticisi+ Halloheş oğlu Şallum kızlarıyla birlikte çalıştı.
13 Dere Kapısını,+ Hanun ve Zanoahlılar+ onarıp inşa ettiler; sonra kapılarını,+ kapı sürgülerini+ ve kol demirlerini taktılar.+ Ayrıca Çöplük Kapısına+ kadar surların bin arşınlık* kısmını yaptılar. 14 Beyt-hakkerem+ bölgesi yöneticisi Rekab oğlu Malkiya Çöplük Kapısını onardı; orayı inşa etti ve kapılarını, kapı sürgülerini ve kol demirlerini taktı.
15 Mitspa+ bölgesi yöneticilerinden Kol-hoze oğlu Şallun, Pınar Kapısını+ onardı; orayı inşa edip çatısını ve kapılarını, kapı sürgülerini ve kol demirlerini taktı.+ Ayrıca Kral Bahçesine+ açılan Kanal Havuzunun+ surlarını, Davut Şehrinden+ inen Merdivenlere+ kadar olan kısmı yaptı.
16 Onun yan tarafında Beyt-sur+ bölgesinin yarısının yöneticisi Azbuk oğlu Nehemya, Davut’un Kraliyet Mezarlığının+ önüne, daha önce yapılmış olan havuza+ ve Yiğitler Evine+ kadar olan kısmı onardı.
17 Onun yan tarafında Levioğulları+ çalıştılar; Bani+ oğlu Rehum ve onun yanında Keila+ bölgesinin yarısının yöneticisi Haşabya onarım yaptı. 18 Onun yan tarafında erkek kardeşleri, Keila bölgesinin yarısının yöneticisi Henadad oğlu Bavvay onarım yaptı.
19 Onun yanında Mitspa yöneticilerinden+ Yeşua+ oğlu Ezer çalışıyordu ve İstinat Duvarındaki+ Silah Deposuna çıkan yokuşa bakan bölümü onarıyordu.
20 Onun yan tarafında Zabbay+ oğlu Baruk gayretle+ çalışarak başka bir bölümü, İstinat Duvarından başkâhin Elyaşib’in+ evinin girişine kadar olan kısmı onardı.
21 Onun yan tarafında Hakkots oğlu Uriya oğlu Meremot+ başka bir bölümü, Elyaşib’in evinin girişinden evin bittiği yere kadar olan kısmı onardı.
22 Onun yan tarafında, Ürdün Havzasından*+ kâhinler onarım yaptılar. 23 Onların yan tarafında Benyamin ve Haşşub kendi evlerinin önündeki yeri onardılar. Onların yan tarafında Ananya oğlu Maaseya oğlu Azarya kendi evinin çevresini onardı. 24 Onun yan tarafında Henadad oğlu Binnuy başka bir bölümü, Azarya’nın evinden İstinat Duvarına+ ve köşeye kadar olan kısmı onardı.
25 Onun yan tarafında Uzay oğlu Palal, Kral Evinden+ yükselen ve Muhafız Avlusuna+ bakan kulenin ve İstinat Duvarının önünü onardı. Onun yan tarafında Paroş+ oğlu Pedaya vardı.
26 Ofel’de+ oturan Netinim,*+ doğudaki Su Kapısının+ önüne ve çıkma kuleye kadar olan kısmı onardı.
27 Onların yan tarafında Tekoalılar+ başka bir bölümü, büyük çıkma kulenin önünden Ofel duvarına kadar olan kısmı onardılar.
28 At Kapısının+ yukarı kısmında, kâhinlerin her biri kendi evinin önünü onardı.
29 Onların yan tarafında İmmer oğlu Tsadok+ evinin önündeki bölümü onardı.
Onun yan tarafında, Doğu Kapısının bekçisi+ olan Şekanya oğlu Şemaya onarım yaptı.
30 Onun yan tarafında Şelemya oğlu Hananya ve Tsalaf’ın altıncı oğlu Hanun başka bir bölümü onardı.
Onun yan tarafında Berekya oğlu Meşullam+ kendi odasının+ önündeki bölümü onardı.
31 Onun yan tarafında kuyumculardan+ Malkiya, Netinim’in+ ve tüccarların+ evine kadar olan yeri, Teftiş Kapısının önünü ve surun köşesinde yukarıdaki odaya kadar olan kısmı onardı.
32 Surun köşesinde yukarıdaki odayla Koyun Kapısı+ arasında kuyumcular ve tüccarlar onarım yaptılar.
4 Sanballat,+ surları tekrar inşa ettiğimizi duyunca öfkeden deliye döndü;+ Yahudilerle sürekli alay ediyordu.+ 2 Kardeşlerinin+ ve Samiriye ordusunun önünde, “Bu zavallı Yahudiler ne yapıyor?” dedi. “Bu işi yapabileceklerine gerçekten inanıyorlar mı? Kurban da kesecekler mi?+ Hepsini bir günde mi bitirecekler? Moloz+ yığınlarından çıkardıkları yanmış taşlara can mı verecekler?”
3 Yanında duran Ammonlu+ Tobiya+ da, “Şu inşa ettikleri şeye bir bakın; yaptıkları sura bir tilki+ çıksa taş üstünde taş kalmayacak” diyordu.
4 “İşit+ ey Tanrımız, bizi hor görüyorlar;+ hakaretleri+ kendi başlarına gelsin; sürgüne gittikleri memlekette ganimet olsunlar. 5 Onların suçlarını silme ve günahlarını görmezden gelme;+ çünkü inşa işinde çalışanları canlarından bezdirdiler.”
6 Böylece biz surları inşa etmeye devam ettik; duvarların tümü yarı yüksekliğine kadar tamamlanarak birleştirildi. Herkes canla başla çalışmaya devam ediyordu.+
7 Sanballat,+ Tobiya,+ Araplar,+ Ammonlular+ ve Aşdodlular,+ Yeruşalim surlarının onarımının ilerlediğini, gediklerin kapanmaya başladığını duyunca çok öfkelendiler. 8 Hepsi toplanıp Yeruşalim’e saldırmak ve bize sıkıntı vermek üzere düzen kurdular.+ 9 Fakat biz Tanrımıza dua ettik+ ve onlardan korunmak için gece gündüz nöbet tutacak muhafızlar koyduk.
10 Bu arada Yahuda halkı, “Yük taşıyanların+ güçleri tükendi ve hâlâ çok moloz+ var; bu duvarı daha fazla inşa edemeyeceğiz” demeye başladı.
11 Düşmanlarımız daha da ileri gidip şöyle dediler: “Aralarına iyice sızana dek bizi fark etmezler+ ve görmezler. O zaman onları kesinlikle öldürürüz, bu işe de bir son veririz.”
12 Düşmanların yakınlarında oturan Yahudiler her geldiklerinde bize sürekli* şöyle derlerdi: “Buraya her yerden saldıracaklar; memlekete yanımıza dönünce, bunu siz de göreceksiniz.”
13 Bu yüzden surların ardındaki açık alanlara, alçakta kalan yerlere sırayla her aileden adamlar yerleştirdim; kılıçları,+ mızrakları+ ve yayları vardı. 14 Korktuklarını görünce hemen kalktım, soylulara,+ vekil yöneticilere+ ve diğerlerine, “Onlardan korkmayın”+ dedim. “Yüce+ ve heybetli+ Yehova’yı aklınızdan çıkarmayın. Kardeşleriniz, oğullarınız, kızlarınız, eşleriniz ve evleriniz için savaşın.”+
15 Düşmanlarımız, her şeyi öğrendiğimizi, Tanrı’nın* kendi planlarını boşa çıkardığını+ ve her birimizin surlara, işinin başına döndüğünü duydular. 16 İşte o günden sonra emrimdeki gençlerin+ yarısı çalışırken, yarısı da mızraklar, kalkanlar, yaylar ve zırhlarla bekledi;+ yöneticiler+ de tüm Yahuda evini destekliyordu. 17 Surlarda çalışanlarla yük taşıyanların hepsi bir elleriyle iş yaparken diğer elleriyle de+ mızrağını+ tutuyordu. 18 İnşa+ işinde çalışanların her biri iş başındayken beline kılıcını kuşanmış+ durumdaydı, boru çalacak+ kişi de benim yanımdaydı.
19 Soylulara, vekil yöneticilere+ ve diğerlerine şöyle dedim: “İşimiz çok büyük ve kapsamlı; ayrıca hepimiz surlarda birbirimizden uzak ve dağınık şekilde çalışıyoruz. 20 Borunun nerede çaldığını duyarsanız, oraya yanımıza toplanacaksınız. Tanrımız bizim için savaşacaktır.”+
21 Biz işimizle meşgulken, adamların diğer yarısı gün doğumundan başlayıp yıldızlar belirene kadar ellerinde mızraklarla bekliyorlardı. 22 Halka ayrıca şunları söyledim: “Herkes geceyi hizmetkârıyla birlikte Yeruşalim’in içinde geçirsin.+ Onlar bizim için geceleri muhafızlık yapıp gündüzleri de çalışacaklar.” 23 Ben,+ kardeşlerim,+ hizmetkârlarım+ ve arkamdaki muhafızlar+ giysilerimizi çıkarmıyor, mızraklarımızı+ sağ elimizden bırakmıyorduk.
5 Bu arada halktan erkek ve kadınlar büyük bir feryat koparıp+ Yahudi kardeşlerinden şikâyet ettiler.+ 2 Bazıları, “Açlıktan ölmemek için tahıl alıp oğullarımızı ve kızlarımızı rehin veriyoruz”+ diyordu. 3 “Kıtlık sırasında tahıl alabilmek için tarlalarımızı, bağlarımızı ve evlerimizi rehin veriyoruz”+ diyenler de vardı. 4 Kimileri de, “Krala haraç+ ödeyebilmek için tarlalarımızı ve bağlarımızı teminat gösterip ödünç para aldık” diyordu.+ 5 “Hepimiz aynı kandan değil miyiz?+ Oğullarımızın onların oğullarından ne farkı var? Ama bakın, biz oğullarımızı ve kızlarımızı neredeyse köle+ edeceğiz; bazı kızlarımız köle oldu bile. Artık tarlalarımız, bağlarımız başkalarının malı; bizim de elimiz kolumuz bağlı.”
6 Onların feryadını ve dediklerini duyunca çok öfkelendim. 7 Bu sorun üzerinde enine boyuna düşündüm ve sonuçta soylularla vekil yöneticileri suçlu buldum.+ Onlara, “Kardeşlerinize bu yaptığınız tefecilikten+ başka bir şey değil” dedim.
Ayrıca bu meseleyi onlarla görüşmek için büyük bir toplantı düzenledim.+ 8 Onlara şöyle dedim: “Milletlere satılmış olan Yahudi kardeşlerimizi gücümüz yettiğince geri satın aldık+ derken, siz kardeşlerinizi+ yine satacaksınız ve biz onları alacağız, öyle mi?” Bunun üzerine hepsi sustu ve söyleyecek bir söz bulamadılar.+ 9 Sonra şöyle dedim: “Bu yaptığınız doğru değil.+ Düşmanımız olan milletler tarafından aşağılanmamak için+ Tanrı+ korkusuyla+ davranmanız gerekmez mi?+ 10 Ben, kardeşlerim ve hizmetkârlarım da onlardan bazılarına ödünç para ve tahıl veriyoruz. Rica ederim, faizle borç vermeyi bırakın.+ 11 Rica ederim, onların tarlalarını,+ bağlarını, zeytinliklerini, evlerini geri verin. Ayrıca faiz olarak almış olduğunuz paranın, tahılın, yeni şarabın ve yağın yüzde birini de verin.”
12 Onlar da buna karşılık “Hepsini geri vereceğiz,+ onlardan hiçbir şey istemeyeceğiz.+ Söylediğin her şeyi yapacağız”+ dediler. Kâhinleri çağırıp, sözlerini tutacaklarına yemin ettirdim.+ 13 Ayrıca yakamı silkip şöyle dedim: “Sözünü tutmayanları da Tanrı işte böyle yapsın; evinden, malından mülkünden etsin. Onlar tıpkı böyle silkelensin ve bir şeyleri kalmasın.” Tüm cemaat “Amin!”+ dedi. Hepsi Yehova’yı yüceltmeye başladı+ ve halk söylenenlere uydu.+
14 Bu arada, Kral Artakserkses’in+ beni Yahuda topraklarında vali+ olarak görevlendirdiği günden başlayarak on iki yıl boyunca, yani kralın yirminci+ yılından otuz ikinci+ yılına kadar, ben ve kardeşlerim valiye tahsis edilen yemekten yemedik.+ 15 Benden önceki valiler insanların omuzlarına ağır yükler koymuşlardı ve onlardan her gün ekmek ve şarap için kırk gümüş şekel* toplamışlardı. Ayrıca onların hizmetkârları da halkın başına efendi kesilmişlerdi.+ Ben ise Tanrı’dan korktuğum+ için böyle davranmadım.+
16 Üstelik, surun onarımına da katıldım.+ Bu iş için bütün hizmetkârlarımla birlikte buraya toplandık ve bir tarla bile almadık.+ 17 Yahudiler ve vekil yöneticilerden oluşan yüz elli kişi ve çevre milletlerden aramıza katılanlar soframda yemek yerlerdi.+ 18 Her gün benim için hazırlananlar arasında bir boğa, altı besili koyun ve çeşitli kuşlar vardı. Ayrıca on günde bir her türden bol bol şarap+ hazırlanırdı. Bunun yanında, vali için hazırlanan yemeği de istemezdim, çünkü halkın yükü çok ağırdı. 19 Ey Tanrım, bu halk uğrunda yaptıklarımdan+ ötürü beni iyilikle+ an.+
6 Sanballat,+ Tobiya,+ Arap+ Geşem+ ve diğer düşmanlarımız surları tekrar inşa ettiğimi+ ve kapatılmamış gedik kalmadığını haber aldılar (aslında henüz girişlerdeki kapıları+ takmamıştım).+ 2 Bunun üzerine Sanballat ve Geşem hemen bana haber gönderip, “Gel, Ono+ Ovasındaki bir köyde buluşalım”+ dediler. Tabii niyetleri bana kötülük etmekti.+ 3 Ben de onlara ulaklar gönderip+ şöyle dedim: “Şu an büyük bir iş yapıyorum,+ oraya inemem. Sizin yanınıza ineceğim diye işin başından ayrılayım da işler dursun mu?”+ 4 Aynı haberi dört kez gönderdiler, ben de her seferinde aynı cevabı verdim.
5 Sonunda Sanballat,+ beşinci kez aynı haberi iletmek üzere uşağını gönderdi. Uşağın elinde açık bir mektup vardı; 6 mektupta şunlar yazılıydı: “Siz Yahudilerin isyan etmeyi planladığına+ dair milletler arasında bazı sözler dolaşıyor; Geşem+ de aynı şeyi söylüyor. Sen surları bu nedenle inşa ediyormuşsun ve onların başına kral olacakmışsın.+ 7 Hatta Yeruşalim’in her yanında ‘Yahuda’da bir kral var’ diye senin hakkında duyuru yapacak peygamberler atamışsın. Haberin olsun, bunlar krala bildirilecek. Bu yüzden şimdi gel de karşılıklı konuşalım.”+
8 Ben de ona, “Söylediklerinin hiçbiri doğru değil,+ hepsini sen uyduruyorsun”+ diye cevap gönderdim. 9 Hepsi birlik olup bizi korkutmaya çalışıyor, “İşten el çekecekler,+ işi bitiremeyecekler” diyorlardı. Ey Tanrım, Sen elime kuvvet ver.+
10 Sonra Mehetabel oğlu Delaya oğlu Şemaya’nın evine gittim; o sırada eve kapanmıştı.+ “Gel Tanrı’nın evinde buluşalım,+ mabede girip+ kapılarını kapatalım. Çünkü seni öldürmek için gelecekler, gece de olsa+ gelecekler” dedi. 11 Ben de “Benim gibi biri kaçar mı?+ Benim durumumdaki biri mabede girip de hayatta kalır mı?+ Oraya girmem!” dedim. 12 Araştırıp öğrendim ki, onu gönderen Tanrı değildi;+ başıma bunların geleceğini bildirsin+ diye Tobiya ve Sanballat+ tarafından tutulmuştu.+ 13 Korkup+ onların dediğini yapayım ve günah işleyeyim+ diye onu tutmuşlardı.+ Böylece adım kötüye çıkacak,+ onlar da beni suçlayabileceklerdi.+
14 Ey Tanrım, Tobiya’nın,+ Sanballat’ın neler yaptığını, kadın peygamber+ Noadya’nın ve beni sürekli korkutmaya çalışan diğer peygamberlerin yaptıklarını unutma.+
15 Elul* ayının yirmi beşinde, elli iki günde surların+ onarımı tamamlandı.
16 Tüm düşmanlarımız+ bunu duydular, çevremizdeki milletler bunu gördüler; kendilerine güvenleri kalmadı ve bu işin Tanrımız sayesinde+ tamamlandığını anladılar. 17 O günlerde Yahuda soyluları+ Tobiya’ya+ çok sayıda mektup yazıyor ve ondan mektup alıyorlardı. 18 Yahuda’da birçok kişi ona bağlılık yemini etmişti; çünkü kendisi Arah oğlu+ Şekanya’nın damadıydı. Oğlu Yehohanan da, Berekya oğlu Meşullam’ın+ kızını almıştı. 19 Ayrıca benim yanımda onun hakkında sürekli olumlu şeyler söylüyorlar,+ benim sözlerimi de sürekli ona yetiştiriyorlardı. Tobiya’nın beni korkutmak için+ gönderdiği mektuplar da vardı.
7 Surlar tekrar inşa edilir edilmez+ kapıları taktım.+ O sırada kapı görevlileri,+ ilahiciler+ ve Levioğulları+ da görevlendirilmişti. 2 Sonra, kardeşim Hanani’yi+ Yeruşalim’in başına koydum; onun yanı sıra Kalenin+ yöneticisi Hananya’yı da atadım. Çünkü o çok güvenilir+ biriydi; ondaki Tanrı korkusu+ birçoklarından daha fazlaydı. 3 Onlara dedim ki, “Güneş ortalığı ısıtana kadar Yeruşalim’in kapıları+ açılmasın; ayrıca, nöbetçiler varken kapılar kapalı ve sürgülü tutulsun.+ Sonra, Yeruşalim’de oturanlardan nöbetçiler atayın; bazıları kendi nöbet yerinde, bazıları da kendi evinin önünde dursun.”+ 4 Şehir geniş ve büyüktü, orada oturanların sayısı azdı+ ve henüz hiçbir ev inşa edilmemişti.
5 Bununla birlikte, soy kütüğüne kaydetmek+ için soyluları, vekil yöneticileri ve halkı bir araya toplamam gerektiği fikrini Tanrım yüreğime koydu.+ Sonra ilk gelenlerin soy kütüğü kayıtlarını+ buldum. Orada şunlar yazılıydı:
6 Babil kralı Nabukadnezar’ın+ tutsak edip sürgüne götürdüğü+ ve o vilayetin+ evlatları olmuş sürgünlerden,+ daha sonra Yeruşalim’e ve Yahuda’ya kendi şehirlerine dönenler oldu.+ 7 Onlar Zerubbabel,+ Yeşua,+ Nehemya, Azarya, Raamya, Nahamani, Mordekay,+ Bilşan, Misperet, Bigvay, Nehum ve Baanah ile birlikte geri döndüler.
İsrail halkının erkeklerinin sayısı şöyleydi: 8 Paroşoğulları+ iki bin yüz yetmiş iki; 9 Şefatyaoğulları+ üç yüz yetmiş iki; 10 Arahoğulları+ altı yüz elli iki; 11 Yeşua ve Yoab soyundan+ Pahat-moaboğulları+ iki bin sekiz yüz on sekiz; 12 Elamoğulları+ bin iki yüz elli dört; 13 Zattuoğulları+ sekiz yüz kırk beş; 14 Zakkayoğulları+ yedi yüz altmış; 15 Binnuyoğulları+ altı yüz kırk sekiz; 16 Bebayoğulları+ altı yüz yirmi sekiz; 17 Azgadoğulları+ iki bin üç yüz yirmi iki; 18 Adonikamoğulları+ altı yüz altmış yedi; 19 Bigvayoğulları+ iki bin altmış yedi; 20 Adinoğulları+ altı yüz elli beş; 21 Hizkiya soyundan Ateroğulları+ doksan sekiz; 22 Haşumoğulları+ üç yüz yirmi sekiz; 23 Betsayoğulları+ üç yüz yirmi dört; 24 Harifoğulları+ yüz on iki; 25 Gibeonoğulları+ doksan beş; 26 Beytlehemliler+ ve Netofalılar+ yüz seksen sekiz; 27 Anatotlular+ yüz yirmi sekiz; 28 Beyt-azmavetliler+ kırk iki; 29 Kiryat-yearimliler,+ Kefiralılar+ ve Beerotlular+ yedi yüz kırk üç; 30 Ramalılar+ ve Gebalılar+ altı yüz yirmi bir; 31 Mikmaslılar+ yüz yirmi iki; 32 Beytelliler+ ve Aylılar+ yüz yirmi üç; 33 diğer Nebo’dan olanlar+ elli iki; 34 diğer Elam’ın soyundan olanlar+ bin iki yüz elli dört; 35 Harimoğulları+ üç yüz yirmi; 36 Erihalılar+ üç yüz kırk beş; 37 Lodlular,+ Hadidliler+ ve Onolular+ yedi yüz yirmi bir; 38 Senaaoğulları+ üç bin dokuz yüz otuz.
39 Kâhinler: Yeşua soyundan Yedayaoğulları+ dokuz yüz yetmiş üç; 40 İmmeroğulları+ bin elli iki; 41 Paşhuroğulları+ bin iki yüz kırk yedi; 42 Harimoğulları+ bin on yedi.
43 Levioğulları: Hodevaoğullarından,+ Kadmiel+ soyundan Yeşuaoğulları yetmiş dört. 44 İlahiciler:+ Asafoğulları+ yüz kırk sekiz. 45 Kapı görevlileri:+ Şallumoğulları,+ Ateroğulları, Talmonoğulları,+ Akkuboğulları,+ Hatitaoğulları, Şobayoğulları,+ hepsi yüz otuz sekiz.
46 Netinim:+ Tsihaoğulları, Hasufaoğulları, Tabbaotoğulları,+ 47 Kerosoğulları, Siaoğulları, Padonoğulları,+ 48 Lebanaoğulları, Hagabaoğulları,+ Salmayoğulları, 49 Hananoğulları,+ Giddeloğulları, Gaharoğulları, 50 Reayaoğulları,+ Retsinoğulları,+ Nekodaoğulları, 51 Gazzamoğulları, Uzzaoğulları, Paseahoğulları, 52 Besayoğulları,+ Meunimoğulları, Nefuşesimoğulları,+ 53 Bakbukoğulları, Hakufaoğulları, Harhuroğulları,+ 54 Baslitoğulları, Mehidaoğulları, Harşaoğulları,+ 55 Barkosoğulları, Siseraoğulları, Temahoğulları,+ 56 Netsiahoğulları, Hatifaoğulları.+
57 Süleyman’ın hizmetkârlarının soyu:+ Sotayoğulları, Soferetoğulları, Peridaoğulları,+ 58 Yaalaoğulları, Darkonoğulları, Giddeloğulları,+ 59 Şefatyaoğulları, Hattiloğulları, Pokeret-hatsebaimoğulları, Amonoğulları.+ 60 Netinim+ ve Süleyman’ın hizmetkârlarının soyundan olanların toplam sayısı üç yüz doksan iki.
61 Tel-melah, Tel-harşa, Kerub, Addon ve İmmer’den dönen,+ aşiretinin ve soyunun İsrail’den olup olmadığını söyleyemeyenler şunlardır: 62 Delayaoğulları, Tobiyaoğulları, Nekodaoğulları,+ altı yüz kırk iki. 63 Kâhinler:+ Habayaoğulları, Hakkotsoğulları,+ Gileadlı Barzillay’ın+ kızlarıyla evlenen ve onların adıyla anılan Barzillayoğulları.+ 64 Soylarını açıkça ortaya koymak için kayıtları araştıran bu kişilerin isimleri kayıtlarda bulunamadığından+ temiz sayılmadılar ve kâhinlik görevi yapmaları yasaklandı.+ 65 Dolayısıyla Vali*+ onlara, Urim+ ve Tummim+ kullanacak bir kâhin çıkana kadar en kutsal şeylerden yememelerini+ söyledi.
66 Dönen cemaatin toplam sayısı kırk iki bin üç yüz altmıştı.+ 67 Bunlardan başka yedi bin üç yüz otuz yedi+ erkek ve kadın köle,+ iki yüz kırk beş erkek+ ve kadın+ ilahici vardı. 68 Atlarının sayısı yedi yüz otuz altı, katırlarının sayısı iki yüz kırk beşti.+ 69 Develerin sayısı dört yüz otuz beşti. Eşeklerin+ sayısı ise altı bin yedi yüz yirmiydi.+
70 Bazı aşiret+ reisleri,+ yapılan iş için hediyeler verdiler.+ Vali+ hazineye bin darik* altın, elli leğen, beş yüz otuz kâhin giysisi+ verdi. 71 Aşiret reislerinden bazıları, iş için ayrılmış hazineye yirmi bin darik altın, iki bin iki yüz mina* gümüş+ verdi. 72 Halkın geri kalanı ise yirmi bin darik altın, iki bin mina gümüş ve altmış yedi kâhin giysisi verdi.
73 Böylece, kâhinler,+ Levioğulları, kapı görevlileri, ilahiciler,+ halkın bir bölümü, Netinim,+ tüm İsrail kendi şehirlerinde yaşamaya başladı.+ Yedinci ay geldiğinde,+ İsrailoğulları kendi şehirlerine yerleşmişlerdi.+
8 Tüm halk tek vücut olup+ Su Kapısı+ önündeki meydanda+ toplandı. Sonra yazıcı Ezra’ya,+ Yehova’nın İsrail’e verdiği emirleri+ içeren Musa’nın kanun+ kitabını+ getirmesini söylediler. 2 Kâhin+ Ezra, kanunu kadınlı erkekli tüm cemaatin,+ dinleyip anlayabilecek+ olanların önüne getirdi. Yedinci ayın ilk günüydü.+ 3 Ezra, Su Kapısı önündeki meydanda toplanmış kadınlı erkekli tüm cemaatin, anlayabilecek durumda olanların karşısında, gün doğumundan+ öğle vaktine kadar yüksek sesle okumaya+ devam etti. Kanun kitabı okunurken herkes kulak kesilmişti.+ 4 Yazıcı Ezra, bu iş için yapılan tahta bir kürsüde+ ayakta duruyordu. Sağ yanında Mattitya, Şema, Anaya, Uriya, Hilkiya ve Maaseya; sol yanında ise Pedaya, Mişael, Malkiya,+ Haşum,+ Haşbaddana, Zekeriya ve Meşullam duruyordu.
5 Ezra herkesten daha yüksekteydi; tüm halkın gözü önünde kitabı açınca+ herkes ayağa kalktı.+ 6 Sonra Ezra yüce Tanrı Yehova’ya şükretti+ ve tüm halk ellerini kaldırıp+ “Amin! Amin!”+ diyerek karşılık verdi. Eğildiler,+ Yehova’nın önünde yüzüstü yere kapandılar.+ 7 Levioğullarından Yeşua, Bani, Şerebya,+ Yamin, Akkub, Şabbetay, Hodiya, Maaseya, Kelita, Azarya, Yozabad,+ Hanan, Pelaya,+ ayakta duran+ halka kanunu açıkladılar.+ 8 Tanrı’nın kanununu yüksek sesle okumaya,+ kitaptan okuduklarını açıklamaya ve anlamını vermeye devam ettiler. Halkın okunanları anlamasına yardım ettiler.+
9 Vali+ Nehemya,+ kâhin ve yazıcı Ezra+ ile halkı eğiten Levioğulları şöyle dediler: “Bugün Tanrınız Yehova için kutsal bir gündür.+ Yas tutup ağlamayın.”+ Bunu söylediler çünkü halk kanundaki sözleri dinlerken ağlıyordu.+ 10 Ayrıca “Gidin, lezzetli yiyecekler, tatlı içkilerle ziyafet yapın; hazırlığı olmayana da pay gönderin,+ çünkü bugün Rabbimiz için kutsal bir gündür. Kederli olmayın, çünkü Yehova’nın verdiği sevinç sizin için bir kaledir” dediler. 11 Levioğulları, “Sakin olun! Bugün kutsal bir gün; kederli olmayın” diyerek herkese sessiz olmasını söyledi. 12 Böylece herkes büyük bir sevinçle+ yemeye, içmeye, hazırlığı olmayanlara yiyecek göndermeye+ gitti; çünkü kendilerine açıklanan sözleri anlamışlardı.+
13 İkinci gün halk arasındaki aşiret reisleri, kâhinler ve Levioğulları kanundaki sözler hakkında anlayış kazanmak+ amacıyla yazıcı Ezra’nın çevresine toplandılar. 14 O zaman, Yehova’nın İsrailoğullarına Musa aracılığıyla verdiği kanunda+ şunları emrettiğini gördüler: Yedinci aydaki bayram+ boyunca çardaklarda+ oturmalıydılar. 15 Ayrıca bir duyuruyla+ bütün şehirlerinde ve Yeruşalim’in+ her yanında şu çağrıyı yapmalıydılar: “Dağlara+ çıkın ve çardaklar yapmak için zeytin+ dalları, çam* dalları, mersin dalları, hurma dalları ve bol yapraklı ağaç dalları toplayın; çünkü böyle yazılmıştır.”
16 Böylece halk gidip dallar getirdi ve herkes kendi evinin damında,+ avlusunda, Tanrı’nın evinin avlularında,+ Su Kapısı+ önündeki meydanda+ ve Efraim Kapısı+ önündeki meydanda kendisi için çardak yaptı. 17 Tutsaklıktan dönen cemaatin tümü çardaklar yaptı, çardaklarda oturdu. İsrailoğulları, Nun oğlu Yeşu’nun+ zamanından beri bunu yapmamıştı; bu yüzden çok büyük sevinç duydular.+ 18 Yedi gün boyunca bu bayramı kutladılar. Tanrı’nın kanun kitabı, ilk günden son güne kadar her gün yüksek sesle okundu.+ Kurallara göre, sekizinci günde büyük bir toplantı düzenlediler.+
9 Aynı ayın+ yirmi dördüncü gününde İsrailoğulları bir araya geldi. Başlarına toprak saçıp+ çula bürünmüş,+ oruç tutuyorlardı.+ 2 İsrail soyundan olanlar tüm yabancılardan+ ayrıldı;+ kendi günahlarını+ ve atalarının suçlarını+ itiraf ettiler.+ 3 Sonra, oldukları yerde ayağa kalktılar,+ günün dörtte biri boyunca+ Tanrıları Yehova’nın kanun kitabını yüksek sesle okudular;+ bir o kadar zaman daha, Tanrıları Yehova’nın önünde eğilip+ suçlarını itiraf ettiler.+
4 Yeşua, Bani, Kadmiel, Şebanya, Bunni, Şerebya,+ Bani ve Kenani, Levioğullarının kürsüsüne+ çıkıp Tanrıları Yehova’ya yüksek sesle+ yakardılar. 5 Ayrıca Levioğullarından Yeşua, Kadmiel, Bani, Haşabneya, Şerebya, Hodiya, Şebanya ve Petahya “Kalkın! Tanrınız Yehova’ya devirler boyunca+ şükredin”+ dediler. “Bütün şükran ve övgülerden fazlasını hak eden ulu ismini yüceltin.”+
6 “Ey Yehova, gökleri,+ göklerin göğünü, göklerin tüm ordularını,+ yeryüzünü+ ve üzerindekileri,+ denizleri+ ve içindekileri+ yaratan yalnız Sensin.+ Onların hepsini Sen ayakta tutuyorsun ve göklerin tüm orduları+ Senin önünde eğilirler. 7 Sen Abram’ı seçip+ Kaldelilerin+ Ur şehrinden çıkaran ve ona İbrahim adını veren+ gerçek Tanrı Yehova’sın. 8 Onun Sana yürekten sadık olduğunu gördün;+ bu yüzden Kenanlıların, Hititlerin, Amorilerin, Perizzilerin, Yebusilerin, Girgaşilerin memleketini onun soyuna vermek+ üzere bir ahit yaptın.+ Sen sözünü tuttun; çünkü doğruluktan ayrılmazsın.+
9 Atalarımızın Mısır’da çektiklerini gördün,+ Kızıldeniz’deki feryatlarını işittin.+ 10 Sonra, atalarımıza karşı nasıl küstahça davrandıklarını+ gördüğünden, Firavuna, hizmetkârlarına ve ülkesindeki tüm halka alametler ve mucizeler gösterdin.+ Bugün olduğu gibi o zaman da Kendine bir nam yaptın.+ 11 Önlerinde denizi yardın,+ onlar da denizin ortasında, kuru toprak üzerinde yürüdüler.+ Peşlerinden gelenleri ise azgın suların derinliklerine+ bir taş gibi+ fırlattın.+ 12 Onlara gündüzleri bulut sütunuyla rehberlik ettin,+ geceleri gitmeleri gereken yolu ateş sütunuyla+ aydınlattın.+ 13 Sen Sina Dağına inip+ onlarla göklerden konuştun.+ Onlara, adil hükümler,+ hakikat+ kanunları, değerli kurallar+ ve emirler+ verdin. 14 Onlara kutsal Sebtini,+ emirlerini, talimatlarını bildirdin ve kulun Musa aracılığıyla bir kanun verdin.+ 15 Acıktıklarında gökten ekmek verdin;+ susadıklarında kayadan su çıkardın.+ Onlara vermek üzere elini kaldırıp ant ettiğin+ memlekete girmelerini+ ve orayı mülk edinmelerini söyledin.
16 Ancak atalarımız küstahlık ettiler,+ dik başlılık ettiler*+ ve Senin emirlerini dinlemediler. 17 Seni dinlemeyi reddettiler+ ve onlar için yaptığın muhteşem işleri hatırlamadılar.+ Dik başlılık edip+ Mısır’daki köleliğe dönmek için başlarına birini seçtiler.+ Fakat Sen bağışlayıcı,+ lütufkâr,+ merhametli,+ çabuk öfkelenmeyen+ bir Tanrısın, vefanı bol bol gösterirsin.+ Evet, Sen onları terk etmedin.+ 18 Kendileri için dökme bir buzağı heykeli yapıp+ ‘Sizi Mısır’dan çıkaran Tanrınız budur’+ dediklerinde ve Sana karşı büyük saygısızlık ettiklerinde, 19 Sen yine de çok merhamet gösterdin ve onları çölde terk etmedin.+ Ne gündüzleri rehberleri olan bulut sütunu,+ ne de geceleri yollarını aydınlatan ateş sütunu+ onları bıraktı. 20 Onlara iyi ruhunla+ anlayış kazandırdın, onlardan manı esirgemedin,+ susadıklarında su verdin.+ 21 Onları çölde kırk+ yıl boyunca besledin. Hiçbir eksikleri yoktu.+ Üzerlerindeki giysiler yıpranmadı,+ ayakları şişmedi.+
22 Krallıkları+ ve halkları kısım kısım ellerine verdin;+ böylece Heşbon+ kralı Sihon’un topraklarını+ ve Başan+ kralı Og’un+ topraklarını mülk edindiler. 23 Çocuklarını gökteki yıldızlar kadar çoğalttın.+ Sonra, mülk edinsinler diye onları atalarına vaat ettiğin+ topraklara+ getirdin. 24 Böylece çocukları+ gelip o toprakları mülk edindiler;+ orada oturan Kenanlılara+ önlerinde boyun eğdirdin.+ Onlara dilediklerini yapsınlar diye,+ o toprakların krallarını+ ve halklarını+ ellerine verdin. 25 Surlu şehirleri,+ verimli toprakları+ fethettiler, her tür zenginlikle dolu evleri,+ kazılmış sarnıçları,+ bağları, zeytinlikleri+ ve bol meyve veren ağaçları mülk edindiler. Böylece yiyip doydular,+ beslendiler+ ve Senin iyiliğin+ sayesinde büyük bir refah içinde yaşadılar.
26 Fakat sonra sözünü dinlemediler+ ve Sana isyan ettiler.+ Kanunlarını göz ardı ettiler+ ve Sana dönmeleri için onları uyaran+ peygamberlerini öldürdüler.+ Çok saygısızca davranmaya devam ettiler.+ 27 Bu nedenle onları düşmanlarının eline teslim ettin+ ve onları sıkıntıya soktular;+ sıkıntıya düştüklerinde Sana feryat ederlerdi+ ve Sen göklerden onları işitirdin.+ Büyük merhametinle+ onları düşmanlarının elinden kurtaracak kişiler+ gönderirdin.+
28 Fakat biraz rahata erince, Senin önünde kötü olan şeyler yaparlardı+ ve Sen onları düşmanlarının eline terk ederdin, düşmanları da onları ezerdi.+ Sonra Sana döner ve yardım isterlerdi.+ Sen her defasında,+ büyük merhametinle onları göklerden işitip+ kurtarırdın. 29 Senin kanununa+ dönsünler diye uyardığın halde,+ küstahça hareket ettiler,+ emirlerini dinlemediler ve hükümlerine+ rağmen günah işlediler.+ Oysa bir insanın yaşaması bunlara uymasına bağlıdır.+ Fakat onlar hep inatla omuz silktiler,+ dik başlılık ettiler+ ve Seni dinlemediler.+ 30 Yıllar boyunca onlara hoşgörü gösterdin+ ve ruhunla, peygamberlerin aracılığıyla onları uyardın,+ fakat kulak asmadılar.+ Sonunda başka memleketlerin halklarına onları teslim ettin.+ 31 Merhametinin büyüklüğünden ötürü onları tamamen yok etmedin+ ve terk etmedin;+ evet, Sen lütufkâr,+ merhametli+ bir Tanrısın.
32 Ey Tanrımız, yüce,+ güçlü,+ heybetli,+ ahdine sadık+ ve vefalı+ Tanrımız! Asur krallarının zamanından bu yana,+ halkımızın,+ krallarımızın,+ yöneticilerimizin,+ kâhinlerimizin,+ peygamberlerimizin,+ atalarımızın+ çektiği sıkıntılar Sana küçük görünmesin.+ 33 Başımıza gelen olaylarda Sen adil davrandın,+ sözüne sadık kaldın;+ kötülük yapan bizdik.+ 34 Krallarımız, yöneticilerimiz, kâhinlerimiz ve atalarımız+ Senin kanununa uymadılar,+ onları uyarırken+ yaptığın hatırlatmalara, emirlerine kulak asmadılar.+ 35 Krallıkları+ süresince, bereketini bol bol tadıp+ sayende geniş ve verimli topraklarda+ yaşarlarken, Sana hizmet etmediler+ ve kötü işlerinden dönmediler.+ 36 İşte, bizler bugün köleyiz.+ Ürünlerinden, bereketinden yararlansınlar diye atalarımıza verdiğin o topraklarda bugün köleyiz.+ 37 Bu toprakların bereketli ürününden,+ günahlarımızdan+ ötürü başımıza koyduğun krallar+ yararlanıyor; o krallar canlarımıza, hayvanlarımıza diledikleri gibi hükmediyorlar; büyük bir sıkıntı içindeyiz.+
38 Şimdi tüm bunlardan ötürü, sağlam bir yazılı antlaşma yapıyoruz;+ yöneticilerimiz, Levioğulları ve kâhinlerimiz+ de bu antlaşmayı mühürlüyor.”+
10 Antlaşmayı mühürleyenler+ şunlardı:
Tsedekiya, 2 Seraya,+ Azarya, Yeremya, 3 Paşhur, Amarya, Malkiya, 4 Hattuş, Şebanya, Malluk, 5 Harim,+ Meremot, Obadya, 6 Daniel,+ Ginneton, Baruk, 7 Meşullam, Abiya, Miyamin, 8 Maazya, Bilgay ve Şemaya. Bunlar kâhinlerdi.
9 Levioğulları: Azanya oğlu Yeşua,+ Henadadoğullarından+ Binnuy, Kadmiel 10 ve kardeşleri Şebanya,+ Hodiya, Kelita, Pelaya, Hanan, 11 Mika, Rehob, Haşabya, 12 Zakkur, Şerebya,+ Şebanya, 13 Hodiya, Bani ve Beninu.
14 Halkın önderleri: Paroş, Pahat-moab,+ Elam, Zattu, Bani, 15 Bunni, Azgad, Bebay, 16 Adoniya, Bigvay, Adin, 17 Ater, Hizkiya, Azzur, 18 Hodiya, Haşum, Betsay, 19 Harif, Anatot, Nebay, 20 Magpiaş, Meşullam, Hezir, 21 Meşezabel, Tsadok, Yaddua, 22 Pelatya, Hanan, Anaya, 23 Hoşea, Hananya, Haşşub, 24 Halloheş, Pilha, Şobek, 25 Rehum, Haşabna, Maaseya, 26 Ahiya, Hanan, Anan, 27 Malluk, Harim ve Baanah.
28 Halkın geri kalanı, kâhinler,+ Levioğulları,+ kapı görevlileri,+ ilahiciler,+ Netinim,+ çevredeki halklardan ayrılıp+ gerçek Tanrı’nın kanununa+ uyan herkes, karıları, oğulları, kızları, bilgi ve anlayış sahibi+ herkes, 29 Tanrı’nın kanununa uyacaklarına dair lanet+ andı içerek,+ ileri gelen+ kardeşlerine katılıyorlardı.+ Bu kanun, Rabbimiz Yehova’nın tüm emirlerini dinlememiz,+ hükümlerine ve kurallarına+ uymamız+ için O’nun kulu Musa’nın eliyle verilmişti.+ 30 Biz de bu kanuna uyarak çevredeki halklara kız vermeyeceğiz ve onların kızlarını oğullarımıza almayacağız.+
31 Memleketin halkları,+ Sebt gününde satmak için mallar ve çeşitli tahıllar getirdiğinde, onlardan ne Sebt gününde+ ne de başka bir kutsal günde+ bir şey alacağız. Yedinci yılda ekip biçmeyeceğiz,+ alacaklarımızı bağışlayacağız.+
32 Ayrıca, emirlere göre her yıl Tanrımızın evindeki hizmetler için üçte bir şekel* vermeyi üstlendik.+ 33 Bunu, Sebt günleri+ ve Yeni Aylarda+ sunulan, ekmek,+ günlük tahıl sunusu+ ve yakılan günlük sunu için, bayram günleri,+ kutsal+ eşyalar, İsrail’e kefaret eden günah sunuları+ için ve Tanrımızın evindeki tüm hizmetler+ için vereceğiz.
34 Ayrıca, kanunda yazılana göre,+ Tanrımız Yehova’nın sunağında yakılacak+ odunun+ her yıl belirli vakitlerde aşiretlerimizden karşılanması amacıyla, Tanrımızın evine odun getirmeleri için kâhinler, Levioğulları ve halk arasında kura+ çektik. 35 Topraklarımızın ilk ürününü+ ve tüm meyve ağaçlarının ilk ürününü+ her yıl Yehova’nın evine getirmeyi, 36 Kanunda yazılana uygun olarak+ ilk oğullarımızı+ ve hayvanlarımızın ilk doğanlarını,+ sığırlarımızın ve davarlarımızın ilk doğanlarını+ Tanrımızın evine, orada hizmet eden kâhinlere getirmeyi+ kabul ettik. 37 Ayrıca, öğütülmüş tahılımızın,+ bağışlarımızın,+ her tür ağacın,+ yeni şarabın+ ve zeytinyağının+ ilk ürününü Tanrımızın evindeki yemek salonlarına,+ kâhinlere getirmeyi ve toprağımızın ondalığını Levioğullarına vermeyi+ de üstlendik. Çünkü tarım yapılan tüm şehirlerimizde ondalığı alanlar Levioğullarıdır.
38 Levioğulları ondalık aldıkları zaman Harunoğullarından olan kâhin yanlarında olmalıdır; Levioğulları da ondalığın ondalığını Tanrımızın evindeki yemek salonlarının+ erzak odalarına koymalıdırlar.+ 39 İsrailoğulları ve Levioğulları, tahıl, yeni şarap+ ve yağ bağışlarını+ yemek salonlarına getirmelidirler; çünkü kutsal mekânın tüm kapları oradadır; kâhinler, kapı görevlileri+ ve ilahiciler+ de orada hizmet etmektedir.+ Evet, artık Tanrımızın evini ihmal etmeyeceğiz.+
11 Yöneticiler+ Yeruşalim’de+ oturdu, halkın geri kalanı ise kura çekti.+ Bunun sonucu, on kişiden biri kutsal şehir+ Yeruşalim’de, geri kalan dokuzu da diğer şehirlerde oturacaktı. 2 Halk Yeruşalim’de oturmaya gönüllü+ olan herkese hayırdua etti.+
3 Yeruşalim’de+ oturan vilayet+ yöneticilerinin isimleri aşağıdadır. Diğer İsrailliler,+ kâhinler,+ Levioğulları,+ Netinim+ ve Süleyman’ın hizmetkârlarının oğulları+ Yahuda şehirlerinde, her biri kendi şehrinde,+ kendi mülkünde oturdu.
4 Ayrıca, Yahudaoğullarından ve Benyaminoğullarından+ bazıları da Yeruşalim’de oturdu. Yahudaoğulları arasında Perets+ soyundan, Mahalalel oğlu Şefatya oğlu Amarya oğlu Zekeriya oğlu Uzziya oğlu Ataya 5 ve Şela soyundan Zekeriya oğlu Yoyarib oğlu Adaya oğlu Hazaya oğlu Kol-hoze oğlu Baruk oğlu Maaseya vardı. 6 Perets soyundan olup Yeruşalim’de oturanların sayısı dört yüz altmış sekiz yiğitti.
7 Benyaminoğulları+ şunlardı: Yeşaya oğlu İtiel oğlu Maaseya oğlu Kolaya oğlu Pedaya oğlu Yoed oğlu Meşullam oğlu Sallu;+ 8 onun ardından Gabbay ve Sallay geldi. Toplam dokuz yüz yirmi sekiz kişi. 9 Zikri oğlu Yoel onların başındaydı;* ve şehir yönetiminde onun ardından Hassenua oğlu Yahuda geliyordu.
10 Kâhinler şunlardı: Yoyarib+ oğlu Yedaya, Yakin;+ 11 Tanrı’nın evinde önderlik eden Ahitub+ oğlu Merayot oğlu Tsadok+ oğlu Meşullam+ oğlu Hilkiya oğlu Seraya 12 ve mabette hizmet gören+ kardeşleri, toplam sekiz yüz yirmi iki kişi. Malkiya+ oğlu Paşhur+ oğlu Zekeriya oğlu Amtsi oğlu Pelalya oğlu Yeroham+ oğlu Adaya 13 ve aşiret reisi+ olan kardeşleri, iki yüz kırk iki kişi. İmmer oğlu Meşillemot oğlu Ahzay oğlu Azarel oğlu Amaşsay 14 ve kardeşleri, güçlü yiğitler,+ yüz yirmi sekiz kişi. Önde gelen bir aileden olan Zabdiel onların başındaydı.+
15 Levioğulları+ şunlardı: Bunni oğlu Haşabya+ oğlu Azrikam oğlu Haşşub oğlu Şemaya, 16 Tanrı’nın evinde dış hizmetlerle ilgilenen Levioğullarının başları olan Şabbetay+ ve Yozabad;+ 17 hamt ilahilerinin+ yöneticisi olup şükran duasını+ sunan Asaf oğlu+ Zabdi oğlu Mika oğlu Mattanya+ ve kardeşleri arasında ikinci olan Bakbukya ile Yedutun+ oğlu Galal+ oğlu Şammua oğlu Abda. 18 Kutsal şehirdeki+ tüm Levioğullarının sayısı iki yüz seksen dörttü.
19 Kapı görevlileri+ şunlardı: Akkub, Talmon+ ve kapılarda muhafızlık+ yapan kardeşleri, yüz yetmiş iki kişi.
20 İsrailoğullarının, kâhinlerin ve Levioğullarının geri kalanı Yahuda’nın diğer şehirlerindeydiler; her biri kendi mirasında oturuyordu.+ 21 Netinim+ Ofel’de+ oturuyordu ve onların başında Tsiha ile Gişpa vardı.
22 Tanrı’nın evindeki hizmetlerle ilgili olarak, Yeruşalim’deki Levioğullarının başında,+ ilahici+ Asafoğullarından+ Mika+ oğlu Mattanya+ oğlu Haşabya oğlu Bani oğlu Uzzi vardı. 23 Çünkü kral onların yararına+ bir emir vererek, ilahicilerin günlük ihtiyaçlarının karşılanması için bir düzenleme yapmıştı.+ 24 Halk arasında çıkabilecek bütün meselelerde Yahuda oğlu Zerah oğlu Meşezabel oğlu Petahya, kralın yardımcısıydı.
25 Kırsal bölgedeki yerleşimlerde+ yaşayan Yahudaoğullarından bazıları Kiryat-arba+ ve çevre kentlerinde,* bazıları Dibon ve çevre kentlerinde, Yekabseel+ ve yerleşimlerinde, 26 Yeşua’da, Molada’da,+ Beyt-pelet’te,+ 27 Hatsar-şual’da,+ Beer-şeba+ ve çevre kentlerinde, 28 Tsiklag’da,+ Mekona ve çevre kentlerinde, 29 En-rimmon’da,+ Tsora’da,+ Yarmut’ta,+ 30 Zanoah’ta,+ Adullam+ ve yerleşimlerinde, Lakiş+ ve çevresindeki arazide, Azeka+ ve çevre kentlerinde oturdular. Yerleştikleri topraklar Beer-şeba’dan Hinnom Vadisine+ kadar olan bölgeyi kapsıyordu.
31 Benyaminoğulları Geba’da,+ Mikmaş’ta,+ Ayya’da,+ Beytel+ ve çevre kentlerinde, 32 Anatot’ta,+ Nob’da,+ Ananya’da, 33 Hatsor’da, Rama’da+ ve Gittaim’de,+ 34 Hadid’de, Tseboim’de, Neballat’ta, 35 Lod’da+ ve Ono’da,+ zanaatçılar vadisinde oturdular. 36 Yahuda’da oturan Levioğullarından bazıları da Benyamin topraklarına yerleşti.
12 Şealtiel+ oğlu Zerubbabel+ ve Yeşua’yla+ birlikte dönen kâhinlerin ve Levioğullarının isimleri şöyleydi: Seraya, Yeremya, Ezra, 2 Amarya,+ Malluk, Hattuş, 3 Şekanya, Rehum, Meremot, 4 İddo, Ginnetoy, Abiya, 5 Miyamin, Maadya, Bilga, 6 Şemaya,+ Yoyarib, Yedaya,+ 7 Sallu, Amok,+ Hilkiya ve Yedaya.+ Bunlar Yeşua’nın zamanında kâhinlerin ve kardeşlerinin başıydı.+
8 Levioğulları şunlardı: Yeşua,+ Binnuy,+ Kadmiel,+ Şerebya, Yahuda, şükran ilahilerinden sorumlu olan Mattanya+ ve kardeşleri. 9 Onların kardeşleri Bakbukya ve Unni, muhafızlık görevleri için tam karşılarında dururdu. 10 Yeşua Yoyakim’in+ babasıydı, Yoyakim Elyaşib’in+ babasıydı, Elyaşib Yoyada’nın+ babasıydı. 11 Yoyada Yonatan’ın babasıydı, Yonatan Yaddua’nın+ babasıydı.
12 Yoyakim’in zamanında kâhin olan aşiret reisleri+ şunlardı; Seraya+ ailesinde Meraya, Yeremya ailesinde Hananya; 13 Ezra+ ailesinde Meşullam, Amarya ailesinde Yehohanan; 14 Malluki ailesinde Yonatan, Şebanya+ ailesinde Yusuf; 15 Harim+ ailesinde Adna, Merayot ailesinde Helkay; 16 İddo ailesinde Zekeriya, Ginneton ailesinde Meşullam; 17 Abiya+ ailesinde Zikri, Minyamin ailesinde (. . .);* Moadya ailesinde Piltay; 18 Bilga+ ailesinde Şammua, Şemaya ailesinde Yehonatan; 19 Yoyarib ailesinde Mattenay, Yedaya+ ailesinde Uzzi; 20 Sallay ailesinde Kallay; Amok ailesinde Eber; 21 Hilkiya ailesinde Haşabya, Yedaya+ ailesinde Netanel.
22 Elyaşib,+ Yoyada,+ Yohanan ve Yaddua’nın+ zamanında, Persli Darius’un krallık dönemine kadar Levioğullarından aşiret reisleri ve kâhinler kaydedildi.
23 Elyaşib oğlu Yohanan’ın zamanına kadar, aşiret reisleri+ olan Levioğullarının isimleri tarih kitabına kaydedildi. 24 Levioğullarının başları Haşabya, Şerebya+ ve Kadmiel+ oğlu Yeşua’ydı. Bu üçünün kardeşleri, Tanrı adamı Davut’un emrettiği+ gibi Tanrı’ya övgüler ve şükürler sunmak üzere onların karşısında duruyorlardı. Bir muhafız grubu diğer muhafız grubunun yanındaydı. 25 Mattanya,+ Bakbukya, Obadya, Meşullam, Talmon ve Akkub+ kapı muhafızlığı+ yapıyorlardı. Onlar muhafız grubu olarak kapıların yanındaki ambarlarda duruyorlardı. 26 Yotsadak+ oğlu Yeşua+ oğlu Yoyakim’in+ ve Vali Nehemya’yla+ kâhin ve yazıcı+ Ezra’nın+ zamanında görevde olanlar bunlardı.
27 Yeruşalim’in surları adanacağı+ zaman, sevinçle, şükran dualarıyla,+ ilahilerle,+ zillerle, telli sazlarla+ ve lirlerle+ açılışı yapmaları için her yerden Levioğullarını buldular ve Yeruşalim’e getirdiler. 28 Ürdün Havzasından,+ Yeruşalim ve çevresinden, Netofalıların+ oturduğu yerden gelen ilahici oğulları bir araya toplandılar. 29 Beyt-gilgal’den,+ Geba+ ve Azmavet+ topraklarından da geldiler, çünkü ilahiciler Yeruşalim çevresinde kendileri için yerleşimler+ kurmuşlardı. 30 Kâhinler ve Levioğulları, kendilerini, halkı,+ kapıları+ ve surları+ arındırdılar.+
31 Sonra Yahuda yöneticilerini+ surlara çıkardım. Ayrıca şükran ilahileri söyleyerek yürümesi için iki büyük koro+ alayı görevlendirdim. Bir grup, Çöplük Kapısı+ yönünde sağa doğru yürüyordu. 32 Hoşaya ve Yahuda yöneticilerinin yarısı onların ardından yürümeye başladı. 33 Azarya, Ezra, Meşullam, 34 Yahuda, Benyamin, Şemaya, Yeremya; 35 borazan+ çalan kâhin oğullarından Asaf+ oğlu Zakkur+ oğlu Mikayah oğlu Mattanya oğlu Şemaya oğlu Yonatan oğlu Zekeriya; 36 ayrıca onun kardeşleri Şemaya, Azarel, Milalay, Gilalay, Maay, Netanel, Yahuda ve Hanani, Tanrı adamı Davut’un ilahilerde kullandığı çalgılarla+ artlarından gidiyordu. Önlerinde ise yazıcı Ezra+ vardı. 37 Pınar Kapısından,+ tam önlerindeki Davut Şehri+ Merdivenlerinden+ çıktılar; Davut’un Evinden doğudaki Su Kapısına+ kadar uzanan surlardan geçtiler.
38 Diğer şükran korosu+ ve halkın yarısı benim önümden yürüyordu; Fırınlar Kulesinin+ surları üzerinden Geniş Suru,+ 39 oradan sırasıyla Efraim Kapısını,+ Eski Şehir Kapısını,+ Balık Kapısını,+ Hananel Kulesini,+ Mea Kulesini,+ Koyun Kapısını+ geçtik ve Muhafız Kapısında durduk.
40 Sonunda Tanrı’nın evine+ geldik; şükran ilahileri sunan iki koroyla+ birlikte ben ve vekil yöneticilerin yarısı,+ 41 borazanlarıyla+ kâhin Elyakim, Maaseya, Minyamin, Mikayah, Elyoenay, Zekeriya, Hananya; 42 ayrıca Maaseya, Şemaya, Eleazar, Uzzi, Yehohanan, Malkiya, Elam ve Etser orada durduk. Başlarındaki Yizrahya’yla beraber tüm ilahiciler ilahi söylemeye devam ettiler.+
43 O gün sevinç içinde+ pek çok kurban sundular;+ Tanrı onlara çok büyük bir sevinç yaşatmıştı.+ Kadınlar+ ve çocuklar+ da öyle sevinçliydi ki, Yeruşalim’deki sevinç sesleri çok uzaklardan duyuluyordu.+
44 Ayrıca şehirlerin çevresindeki kırsal bölgelerden toplanıp kanuna göre+ kâhinler ve Levioğulları+ için verilmesi gereken erzaklar, bağışlar,+ turfandalar+ ve ondalıklar+ için ayrılan odaların+ başına erkekler atandı. Çünkü Yahuda, sevincini orada bulunan kâhinlere ve Levioğullarına+ borçluydu. 45 Onlar Tanrı’nın verdiği yükümlülükleri+ ve arınma yükümlülüğünü+ yerine getiriyorlardı. İlahicilerle+ kapı görevlileri+ de Davut ve oğlu Süleyman’ın emirlerine uyarak böyle yapıyorlardı. 46 Geçmişte, Davut ile Asaf’ın zamanında da, ilahicilere,+ Tanrı’ya sunulan övgü ve şükran+ ilahilerine önderlik edenler vardı. 47 Zerubbabel’in+ ve Nehemya’nın+ zamanında tüm İsrail günlük ihtiyaçlarına göre ilahicilere+ ve kapı görevlilerine+ pay verirdi. Onlar Levioğulları+ için, Levioğulları da Harunoğulları için kutsal pay ayırırdı.
13 O gün halka Musa’nın kitabından+ okudular;+ kitapta, Ammonluların+ ve Moablıların+ Tanrı’nın cemaatine hiçbir zaman girmemeleri gerektiği yazılıydı.+ 2 Çünkü İsrailoğullarına ekmek+ ve su+ vermedikleri gibi, onlara lanet okusun+ diye Balam’ı+ tutmuşlardı. Ancak Tanrımız laneti hayırduaya çevirmişti.+ 3 Böylece kanunu+ duyar duymaz yabancı kökenli herkesi İsrailoğullarından ayırmaya+ başladılar.
4 Bu arada, Tobiya’nın+ akrabası olan kâhin Elyaşib+ Tanrımızın evindeki yemek salonlarından+ sorumluydu 5 ve Tobiya için büyük bir yemek salonu+ hazırlatmıştı. Oraya daha önce, Levioğullarına,+ ilahicilere ve kapı görevlilerine düzenli olarak verilen tahıl sunusu,+ akgünlük, kaplar; tahılın, yeni şarabın,+ yağın+ onda biri ve kâhinler için olan bağış konurdu.
6 Tüm bunlar olurken ben Yeruşalim’de değildim. Babil kralı Artakserkses’in+ otuz ikinci+ yılında kralın yanına gittim, bir süre sonra da kraldan izin istedim.+ 7 Daha sonra Yeruşalim’e geldim ve Elyaşib’in+ Tanrı’nın evinin+ avlusunda Tobiya+ için bir salon hazırlatarak işlediği kötülüğü gördüm. 8 Bu yaptığı bana çok kötü geldi.+ Bu yüzden, Tobiya’ya ait tüm ev eşyalarını yemek salonunun dışına attım.+ 9 Sonra emir vererek yemek salonlarını+ temizlettim;+ ve Tanrı’nın evinin takımlarını,+ tahıl sunusu ve akgünlükle+ beraber tekrar oraya koydum.
10 Gördüm ki Levioğullarının payları+ verilmediğinden, mabette hizmet gören Levioğulları ve ilahiciler kaçmış, her biri kendi tarlasına gitmişti.+ 11 Bu konuda vekil yöneticileri+ suçlu buldum.+ “Tanrı’nın evi neden ihmal ediliyor?”+ diye sordum. Kaçıp gidenleri topladım, hepsini görev yerlerine yerleştirdim. 12 Bütün Yahuda halkı da tahılın,+ yeni şarabın+ ve yağın+ onda birini+ ambarlara+ getirdi. 13 Sonra, ambarların sorumluluğunu kâhin Şelemya’ya, yazıcı Tsadok’a ve Levioğullarından Pedaya’ya verdim; Mattanya+ oğlu Zakkur oğlu Hanan da onların emri altında çalışıyordu. Hepsi sadık+ kişilerdi ve kardeşlerine dağıtım yapma+ görevi onlarındı.
14 Ey Tanrım! Beni an;+ Senin evin+ için ve onun korunması için nasıl vefayla çalıştığımı unutma.+
15 O günlerde Yahuda’da halkın Sebt günü+ şıra teknesinde üzüm bastığını ve eşeklere+ mal yükleyip+ Sebt günü+ Yeruşalim’e tahıl, şarap, üzüm, incir+ getirdiklerini gördüm. Bu getirdiklerini sattıkları gün onları uyardım. 16 Yeruşalim’de yaşayan Surlular,+ balık ve çeşitli ürünler+ getirip Sebt günü şehirde Yahudalılara satıyorlardı. 17 Yahuda soylularını+ suçlu buldum ve “Neden Sebt gününün kutsallığını bozarak böyle bir kötülük yapıyorsunuz?” dedim. 18 “Atalarınız da aynısını yapmadı mı?+ Bu yüzden Tanrımız bizim ve bu şehrin başına tüm bu felaketleri getirmedi mi?+ Buna rağmen siz Sebt gününün kutsallığını bozarak+ Tanrı’nın İsrail’e öfkelenmesine yol açıyorsunuz.”
19 Sebt gününden önce, Yeruşalim kapılarına akşam karanlığı çökerken emir verdim ve kapılar kapatıldı.+ Sebt günü bitene kadar da kapıların açılmamasını söyledim. Bazı hizmetkârlarımı da kapılara yerleştirdim ki Sebt günü içeri hiçbir mal sokulmasın.+ 20 Bunun üzerine tüccarlar ve satıcılar bir iki kez Yeruşalim’in dışında gecelediler. 21 Sonra onları uyararak,+ “Neden surların önünde geceliyorsunuz? Bunu bir daha yaparsanız, size karşı zor kullanacağım”+ dedim. O günden sonra bir daha Sebt günü gelmediler.
22 Levioğullarına,+ Sebt gününü kutsamak+ üzere kendilerini düzenli olarak arındırmaları,+ şehre girip kapılarda muhafızlık+ etmeleri gerektiğini söyledim. Ey Tanrım, bu yaptıklarımı da an+ ve vefanın+ büyüklüğünü göstererek bana acı.
23 O günlerde, Yahudilerin Aşdodlu,+ Moablı ve Ammonlu+ kadınlar aldıklarını+ da öğrendim. 24 Onların çocuklarının yarısı Aşdod dilini veya başka halkların dilini konuşuyor, fakat Yahudi dilini+ bilmiyorlardı. 25 Onları suçlu buldum ve lanet ettim.+ Adamlardan bazılarını dövüp+ saçlarını yoldum. Tanrı adıyla yemin ettirip,+ “Onların oğullarına kız vermeyeceksiniz; oğullarınıza ya da kendinize onlardan kız almayacaksınız”+ dedim. 26 “İsrail kralı Süleyman bunlar yüzünden günah işlemedi mi?+ Milletler arasında onun gibi bir kral yoktu.+ Tanrısı onu çok sevdiği+ için tüm İsrail’in kralı yapmıştı. Yabancı kadınlar onu bile günaha sürüklediler.+ 27 Yabancı kadınlar alarak Tanrı’ya sadakatsizlik ettiniz; böylesi bir kötülük duyulmuş şey mi?”+
28 Başkâhin Elyaşib+ oğlu Yoyada’nın+ oğullarından biri Horonlu+ Sanballat’ın+ damadıydı. Bu yüzden onu kovdum.+
29 Ey Tanrım, onların kâhinlik düzenlemesine, Levioğullarıyla+ ve kâhinlikle ilgili ahde+ nasıl leke+ sürdüklerini an.
30 Onları yabancı olan her şeyden arındırdım+ ve kâhinlerle Levioğullarını kendi hizmetlerini yerine getirmeleri için görevlendirdim.+ 31 Belirli zamanlarda odun+ ve turfanda meyve sağlama görevini onlara verdim.
Ey Tanrım, beni iyilikle+ an.+
[Dipnotlar]
Ne 1:1 “Kislev”, Yahudi ay takviminde dokuzuncu ayın sürgün sonrası ismi; kasım-aralık aylarına denk gelir. Ek 6’ya bakın.
Ne 1:1 Şuşan olarak da bilinir.
Ne 1:9 Sözcük anlamıyla “göğün uçlarına”
Ne 2:1 “Nisan”, Yahudi ay takviminde birinci ayın sürgün sonrası ismi; mart-nisan aylarına denk gelir. Ek 6’ya bakın.
Ne 2:7 Fırat Irmağı.
Ne 3:13 “Bin arşın”, yaklaşık 445 metre.
Ne 3:22 Başlangıç 13:10’daki dipnota bakın.
Ne 3:26 Mabet hizmetkârları; sözcük anlamıyla, “Verilmiş Olanlar”
Ne 4:12 Ya da “on kere”
Ne 4:15 Başlangıç 5:22’deki dipnota bakın.
Ne 6:15 “Elul”, Yahudi ay takviminde altıncı ayın sürgün sonrası ismi; ağustos-eylül aylarına denk gelir. Ek 6’ya bakın.
Ne 8:15 Ağacın türü tam olarak bilinmiyor; İbranice adı ets şemen (yağ ağacı).
Ne 9:16 Sözcük anlamıyla, “boyunlarını sertleştirdiler”
Ne 11:9 Ya da “gözetmeniydi”
Ne 11:25 Ya da “yavru kentleri”, sözcük anlamıyla “kızları”
Ne 12:17 Elyazmasında bir isim eksiktir.